ótM*
1 OCAK 1999 CUMA
H u rriye
Ş
ahkulu
sokak
Galata'yla Tünel arasında 167 adım uzunluğundaki sokak, civardaki işyeri çalışanları tarafından otoparka dönüştürüldüğünden yürümek dahi zor. Asıl ilginç kısım ise merdivenle inilen ve sokağın sonunda yer alan avlu. Avluyu çevreleyen apartmanlardan çamaşırlar sarkarken ortada mini park var. Avlu sakinleri Anadolu'dan gelip buraya yerleşmişler. Hatta derneklerini bile kurmuşlar: Murat Boynu Köyü Dayanışma Derneği.
P
a n o r a m a
Yazi ve Foto^raFIa r: A lp UUqAy
B
erber
haşan
Kuruçeşme Kırbaç Sokak'ta kendi halinde bir berber dükkanı. Beş yıl önce açılmış. Müşterileri genelde mahalle sakinleri ve yaşlılar. En çok da pazar günleri traşa geliyorlar. Ucuz fiyatlarıyla dikkat çeken berberde saç traşı 600 bin, sakal traşı 500 bin lira.
GEREKLİ ŞEYLER
Teşvikiye Milli Reasürans Çarşısı nın içinde yer alan Gerekli Şeyler envai çeşit yabancı çizgi romanın bulunduğu ilginç bir dükkan. İngiliz Diamond Comics'in Türkiye distribütörlüğünü üstlenerek Örümcek Adam ve Süpermen'in yanı sıra çok sayıda fantastik çizgi romanı orijinal fiyattan bu türün müptelalarına sunuyorlar. Uç buçuk yıl önce açılan dükkanın genç neslin yanı sıra orta yaş ve üstünden de birçok müşterisi var.
1891'de Glavany'lerin ahşap konağının yerine inşa edilen tarihi bina
Büyük Londra Oteli
Yunan asıllı mimar Manoussos
tarafından inşa edilen bina,
yüzyılın ilk yarısında İstanbul'un
en gözde otellerinden biriydi.
Bir zamanlar, eşsiz Haliç
manzarası ile ünlü olan Büyük
Londra Oteli, bugün eski
görkeminden çok şey yitirmiş
durumda.
f eyoğlu İlçesi'nde, Kallavi |“£ Sokağı'nm köşesirıdedir.
L J Adım, Avrupa'da daha 18. yy'da başlamış olan bir turizm modasından alır. 1700'lü yıllardan itibaren Batı'nm ilk turistleri olarak Ingilizlerin, İsviçre'yi ve Riviyera'ları görmek üzere gezilere başlamaları, bu ülkelerde onlar için açılan ilk
görkemli otellere de, Ingiliz
isimlerinin verilmesine yol açmıştı. Beyoğlu'nun 1800'lü yılların son çeyreğinde en makbul yerleşim ve gezinti yeri olan Tepebaşı
Meydam'nda İstanbul'un da ilk otel binaları dizilmeye başlayınca, bunlardan biri, "Grend Hotel de Londres", az ötedeki ise "Bristol" adını aldı.
Londra Oteli 1891'de, yan sokağa adı verilen Glavany'lerin ahşap konağının yerinde, L.Adamopoulos ve N. Apergis adlı iki ortak tarafından otel olmak üzere, zamanın bütün konforu ile kagir olarak inşa ettirildi." diye yazıyor Çelik Gülersoy İstanbul Ansiklopedisinde.
Ceneviz kökenli Levantenler
Binanın mimarının yine bu dönem yapılarından Bristol Oteli'nkiyle aynı olduğu sanılıyor: Yunan asıllı
Manoussos. Bina, 19. yüzyıl sonlarının karmaşıklığını yansıtan eklektik özellikler gösteriyor. Cephede tam bir aksiyalite hakim. İkinci katın orta aksında yer alan karyatidler, birer heykel değerinde.
Mimar Manoussos batılı meslektaşlarmı örnek alarak tüm dünyada moda olan akımı İstanbul'a getirerek binanın ön yüzünü süslemiş. Yan yüzde ise pencere üstündeki kemerler ve kornişler devam ediyorsa da boydan boya uzanan plastr ve karyatidlere yer verilmemiş.
Çelik Gülersoy Büyük Londra Oteli'nin sahiplerini şöyle anlatıyor: "1926 tarihli İstanbul Rehberi'ndeki ilana göre, o tarihlerdeki sahibi
O te lin odalarında eski eşyalar göze çarpıyor (yanda), eskiden bu lobide oturanlar Haliç’in eşsiz güzelliğine bakıyorlardı (altta). Büyük Londra Oteli’nin Tepebaşı’ndaki binası Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından ikinci derece tarihi eser olarak tescil edildi.
Moulatich'dir. 1930'larda ve 40’larda mülkiyet, tapu kaydına göre, d'Andria ailesine geçmiştir. Ceneviz kökenli bu Levanten aile, meydamn Asmalımescit tarafında yer alan pasaj- apartmana (günümüzdeki Sosyal Sigortalar binası) sahipti.
1982’de onarıldı ama...
Otelin mülkiyeti Giovanni d'Andria, İvon ve Maria arasında paylaşılmış, işletme ise, aynı aileden John adlı bir kişiye verilmişti. Günümüzdeki malikler, 1950'lerin
Beyoğlu nüfus dokusuna getirdiği değişimin buraya bir yansıması olarak Seyfettin, Zeynep, Süleyman, Ali İhsan ve İbrahim Hüzmeli'dir."
Büyük Londra Oteli yüzyılın ilk yarısında beyaz cephesi ve kapıda duran iri kıyım, pala bıyıklı, sevimli kapıcısı M.Krippa ile İstanbul’un en gözde otellerinden biriydi. O yıllarda tam manasıyla olmasada batıya dönük bir otelcilik anlayışıyla
yönetiliyordu. Her katta genel bir banyo ve genel tuvaletler vardı. Yalnız tek bir banyolu odası vardı. Isıtma sobalarla yapılıyordu, daha sonra kömürlü merkezi ısıtma sistemine geçildi.
Bu yıllarda otele gelenler servisin iyiliğinden ve Meşrutiyet Caddesi'ne bakan lobiye oturdukları zaman görünen Haliç manzarasının güzelliğinden söz ediyorlar.
Büyük Londra Oteİi 1982 yılında, Turizm ve Tanıtma Bakanlığından alman kredi ile onarıldı. Daha önce turistik oteller sınıfına dahil olmayan otel bu onarım ile Turizm ve Tanıtma Bakanlığının şartlarına uygun bir hale geldi. Anıtlar Yüksek Kurulu'nca ikinci derece tarihi bina olarak tescil edilen binanın onarım çalışmalarında oda sayısı değiştirilmedi; her katta 12 olmak üzere dört katta toplam 48 oda var. Çatıda ise daha küçük boyutta altı oda yer alıyor. Hüzmeli ailesi oteli aldıktan sonra zaten bütün odalara lavabo, duş ve klozet konmuştu.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi