• Sonuç bulunamadı

Genel Editörden

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Genel Editörden"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRK KÜLTÜRÜ ve HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA DERGİSİ / 2010 / 53 9 Horasan’dan Anadolu’ya gelerek bu coğrafyanın kültürüne, inancına ve değerlerine katkı sağlayan inanç önderlerimizden bahsedilirken başta Hacı Bektaş Velî, Mev-lânâ, Yunus Emre olmak üzere, Abdal Musa, Hacım Sultan, Said Emre, Balım Sultan, Eşrefoğlu Rumî, Kaygusuz Abdal gibi erenlerden söz edilir. Bunlar arasında Kızıldeli adıyla meşhur olan Seyit Ali Sultan’dan da söz edilmeden geçilmez.

Kızıldeli, Hacı Bektaş Velî ekseninde gelişen inanç coğrafyasında adından söz edilen ulu bir kişidir. Birçok inanç önderimizde olduğu gibi, kendisi ile ilgili bilgilerin büyük bir kısmı rivayete dayalıdır. Bununla birlikte, geniş kitleleri etkileyerek kendi adına bir sürek ve inanç sistemi oluşturması bakımından, üzerinde durulması gereken önemli bir isimdir.

Kızıl Deli Sultan, Alevi-Bektaşi inancı içerisinde önemli bir kimlik olmanın ötesinde, cengâverliği ve kahramanlığı ile de dikkat çekmiştir. Diğer yandan Kızıldeli’nin Bektaşilik inancı doğrultusunda yaptığı büyük gayret ve hizmetler de önemlidir. Bu yüzden Kızıldeli’nin Bektaşi erkânı içinde ayrı ve özel bir konumu bulunmaktadır. Seyyid Ali Sultan üzereni yapılan araştırmaların sayısı son zamanlarda artma-ya başladı. Onun hakkında ilk ciddi araştırmayı artma-yapan bilim adamlarından biri Amerikalı Birge’dir. Daha sonraki yıllarda birçok yerli ve yabancı bilim adamı bu ko-nuda araştırmaların eserleri yayımlandı.

Dergimizin bu sayısını Kızıldeli’ye ayırmasının iki temel amacı bulunmaktadır: Bun-lardan birincisi, Alevi-Bektaşi inancı içerisinde önemli bir kimliğe sahip olan Kızıldeli hakkında temel başvuru kaynağı olabilecek nitelikte bir yayın ortaya koymak, ikin-cisi de bu türden tematik çalışmalar ile analitik yayınlara zemin hazırlamaktır. Daha önce bölümler halinde yaptığımız özel sayılarımızdan farklı olarak, bu sayımızın tamamını adını verdiğimiz Kızıldeli’ye ayırmakla bir ilki de gerçekleştirmiş olduk. Bu sayının birçok zorluğu da oldu. Özellikle bazı yazıları sipariş ederek alan uzmanlarının araştırmalarını değerlendirme yoluna gittik. Bu yüzden yazıların bize ulaşması çok zaman aldı. Gelen yazılarda bir hacim sınırlamasına gitmedik. Seyyid Ali Sultan hakkında elde edilen bilgi ve belgeler, bizi daha derinlikli araştırmaların yapılması gerektiğine inandırdı. Bu sayıyı hazırlamaya başlamadan

Genel Editörden

(2)

TÜRK KÜLTÜRÜ ve HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA DERGİSİ / 2010 / 53

10

önce, tek bir sayıda Kızıldeli meselesini halledebileceğimizi sanırken, bunun müm-kün olmayacağı gerçeği de ortaya çıktı. Önümüzdeki zaman diliminde ya bir özel sayı veya bir bölüm halinde tekrar Kızıldeli’ye yer vermemiz gerekecektir.

Bu sayının hazırlanmasında değerli araştırmacı Dr. Rıza Yıldırım’ın büyük katkısı olmuştur. Kendisine içten teşekkür ederim. Bu sayının tema editörlüğünü de üstle-nen Yıldırım, büyük bir özveri gösterdi. Diğer yandan bir teşekkürü de Doç. Dr. Sin-an Bilgili hak etmektedir. Her vesile ile bize katkı sundu ve araştırmalarıyla destek verdi.

Dergimizin geçmişte olduğu gibi, kalitesini artırarak devam ettiğini ve okuyucudan gelen ilgiyle bunu daha yukarılara çıkaracağına inanıyor, gelecek sayıda buluşmayı umuyoruz.

Doç. Dr. Gıyasettin Aytaş

Referanslar

Benzer Belgeler

Gazetecilikte ilk dersleri rahmetli Velit Ebiizziyadan alan ben, bu meslekte sonradan ne öğrenmişsem Cevat Fehminin yardımcısı olarak öğrenmiştim.. —

[r]

Peygamber’in hicret sonrasında Medine’de kendi evinin inşası- na kadar evinde misafir olarak kaldığı ve mezarı bugün İstanbul’da kendi adı ile anılan Eyüp

Müze Müdürü Kolay, “Müzede sergilene­ cek koleksiyonu zenginleştirmek amacıyla yurtiçi ve yurtdışmdan çok çeşitli kaynaklar­ dan parçalar toplanmaya başlandı, hatta

Bilhassa talebeden Talât E- fendinin, resmimizde görülen, Gazi tablosu ve gene talebe tarafından vücud'e getirilen mektebin bir mo. deli çok

Erzurum Valisi merhum Mehmet Haydar Paşanın ve mer­ hume Emine Naile Hanımefendinin kızı, Divarbakır’lı Sait Pa­ şanın gelini, merhum şair Faik Âli

Bizans imparatorluğu, Roma impara­ toru Diocletianus (284-305) un çok gen;ş olan ülkesinin idaresini ko­ laylaştırmak için, imparatorluğunu Doğu ve Batı diye

Bu sahadaki terimler arasında geçen karşılaştırmalar ve tariflerden anlaşılacağı üzere iki veya daha fazla yabancı terimlerin kendisine has manalarını ihlal etmeksizin bir