Prof. Muammer A ksoy’dan Am lar...
Çok değerli bir kimse olan Muammer Aksoy, alçakça bir
cinayete kurban gitti. O; insan kişiliği; yurt sevgisi, üstün
çalışkanlığı, zekâsı, cesareti, yenilmez mücadele gücü, geniş
kültürü, Atatürk ilkelerine ve demokrasiye olan sarsılmaz
bağlılığı olan bir bilim adamı kimliğiyle gönüllerde taht
kurmuştur.
Y. Müh. İHSAN TOPALOĞLU
Neredeyse 50 yıl olacak, Zürich’te kurmuş olduğumuz “ Türkeli Türk Öğrenci Derneği” - nin teknik kökenli arkadaşlarca hazırlanan tü züğünü görüşüyorduk. O günlerde hukuk doktorası yapmak üzere aramıza katılan Mu ammer Aksoy da toplantıda bulunuyordu. Tartışmalar sırasında maddeleri eleştiriyor, çoğunun “ Dernekler Yasası’na” aykırı oldu ğunu belirtiyordu. Sonunda dernek tüzüğü nün hazırlanması görevi ona verildi. Aksoy’- la ilk kez 1943 yılında bu koşullar altında ta nıştım.
★ ★ ★
Muammer’in Zürich’te bu ilk bulunuşu de ğildi. Daha önce 1939 yılında Avrupa sınavı nı kazanarak aynı kentin üniversitesine yazıl mış, ancak II. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine daha fazla yurtdışında kalmanın doğ ru olmayacağı, askerlik görevinin bir an ön ce yapmak gerektiği inancı içinde yurda dön müştü. Takdirle karşılanması gereken böyle bir davranış, onun yurt sevgisini, görev aşkı nı göstermek bakımından önemlidir. Hele toplumumuzda, yaşları kırklara var.dığı hal de, yasalara aykırı olarak vatan hizmetini er teleyen devlet büyüklerinin var olduğunu dü şünecek olursak bu hareketin soyluluğu da ha iyi anlaşılır.
Daha sonraki yıllarda Muammer Aksoy der nek çalışmalarına coşkuyla katılarak perşem be akşamları yapılan kültür toplantılarında et kili kişilerden biri oldu. Yurdumuzun demok ratik bir düzene kavuşması gerektiğini ilk ola rak o ortaya attı.
★ ★ ★
Aksoy’un Batı müziği kültürü de yüksek ti... Beethoven’nin 9. Senfonisi’ni bize o açık ladı. Bu ara var gücüyle Almanca öğrenme
ye çalışıyor, kültür hareketlerini yakından iz liyordu. “ Evlilik dışı çocuklar” hakkında ha zırladığı 1400 sayfalık doktora tezi, sınırını aşarak bir el kitabı haline gelmişti. Eser, ho cası tanınmış bilim adamı Prof. Dr. Egeer’in deyişiyle “ Alman titizliğini de aşan bir ciddiyetle” hazırlanmıştır. Nüfus sayımı için 1950 yılında yurdumuza davet edilen İsviçre’li uzman ise böyle bir tezin 30 yıldan beri yazıl madığını söylüyordu.
★ ★ ★
Türkiye’ye döndükten sonra 1950 yılların da mücadeleli geçen günlerim hep biliyoruz, inandığı konularda pervasızca verdiği savaş lar nedeniyle gözaltına alındığı da oluyordu. 27 Mayıs Devrimi günü 28. Tümende tutuk lu bulunuyordu. Milli Birlik üyeleri tarafın dan oradan alınan Muammer Aksoy’un ilk aradıklarından biri de ben oldum. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlü ğü’ne yeni atanmış bulunuyordum. Devrim rüzgârlarının bana da dokunabileceği kuşku suyla beni aramıştı. Bu tutumu ile zor gün lerde dost ve arkadaşlarına ne kadar bağlı ve vefalı olduğunu gösteriyordu.
★ ★ ★
Petrol konusu yurdumuzda güncelleşmeye başlamıştı. Sanayi Bakanı ve Petrol Dairesi ile aramızda 6326 sayılı yasanın 2. maddesi nin anlamı bakımından görüş farkı ortaya çık mıştı. Bize göre ham petrol ithali ile çalışa cak rafinerilerin üretimi, yerli üretimi sınır layıcı ya da tamamen durdurucu ölçülerde ol mamalıydı. Karşı görüş ise yabancı şirketle rin istedikleri kadar ham petrol ithal edip iş leyebileceklerini kabul ediyordu. Bu ciddi du rum karşısında güçlü bir hukukçunun görüşünü almak gereksinimini duydum. O sı
rada beni ziyarete gelen Muammer Aksoy’a konuyu açtım, yasayı inceleyerek görüşünü bildirmesini rica ettim. Bir günlük süre iste di. Ertesi gün bizim görüşümüzün doğru ol duğunu belirterek savunmasını ücretsiz ola rak üstlenebileceğini söyledi. Israrım karşısın da ulusal davalarda herhangi bir karşılık al
mayacağını belirtti. Danıştay’a dava açarak
aleyhimize olan Bakan kararını iptal ettirdi. Onun bu özverili ve örnek davranışını sonra ki mücadeleli yıllarda birçok kimseye, özel likle kimi politikacılara anlatmakta güçlük çektim.
★ ★ ★
Muammer Aksoy ulusal petrol davasını, CHP içinde ve yurt ölçüsünde sürdürdü. 1967 yılında Berlin’de bulunurken aynı konuda ge niş araştırmalar yaparak zengin bir belgelik (arşiv) hazırladı.
İzleyen yıllarda politikada da büyük mü cadeleler verdi. Ortanın solu düşüncesinin ba şarıya ulaşması için çok çaba harcadı. CH P’nin 18. Kurultayı’nda Sayın Bülent Ece- vit’in Genel Sekreterliği kazanmasında ve onu takiben 4. Olağanüstü Kurultay’ın olumlu so nuçlanmasında büyük emeği geçti. Bütün bu hizmetlerine karşın parti yönetiminde daima olumlu bir anlayış gördüğü de söylenemez.
★ ★ ★
Son olarak Aksoy’un bir özelliğini de yaz madan edemeyeceğim. Parti içi mücadeleler de bazı kez rahmetli İsmet İnönü’yle ters düş tüğü olmuştur. Tartışmalarda ve daha sonra yayımladığı yazılarda Paşa’ya karşı sert çıkış larda bulundu. Son görüşmelerimizin birin de ise o zamanki davranışını bugün artık hak sız bulduğunu ve üzüldüğünü beyan edecek kadar ruh asaleti ve olgunluk gösterebilmiş tir.
★ ★ ★
Çok değerli bir kimse olan Muammer Ak soy, alçakça bir cinayete kurban gitti. O, in san kişiliği, yurt sevgisi, üstün çalışkanlığı, zekâsı, cesareti, yenilmez mücadele gücü, ge niş kültürü, Atatürk ilkelerine ve demokrasi ye olan sarsılmaz bağlılığı olan bir bilim adamı kimliğiyle gönüllerde taht kurmuştur. Ölümü her bakımdan büyük bir yitirimdir.