CUMHURİYET
_____________________________________________________________ k İ
? "
KÜLTÜR
1928’de Necip Celal’in Mazi Kalbimde Yaradır adlı ilk sözlü Tiirk bestesini taşplağa okuyan
Seyyan Hanındın 50 plağından derlenmiş yirmi yapıtlık albüm Tangolar adıyla piyasaya çıkıyor
Cumhur Canbazoğlu
MÜZİK
Yerli müzik pazarını şekillendi ren fabrikasyon pop ve arabesk al bümleri arasında araştırma sonucu onaya çıkmış, tarihi değeri olan ya pıtlarla karşılaşmak, müzik yelpa zemizin tamamıyla tahrip edileme diği müjdesini veriyor.
Buna son örnek Kalan Müzik etiketiyle bir hafta içinde yayımla nacak Seyyan Hanım’ın ‘Tangolar' albümü. 1928’de Necip CelaPitı
Mazi Kalbimde Yaradır adlı ilk
sözlü Türk tango bestesini taşpla ğa okuyan Seyyan Hanımın, yirmi yapıtını içeren bu albümün kapa ğında yaşamöykiisü şöyle özetlen miş:
“Sahibinin Sesi 7 nolu katalogun da Seyyan Hannifin özgeçmişi şöy le verilmiştir. ‘Değerli mugannice Bayan Seyyan, 1913 senesinde İs tanbul'da doğmuştur. Pek küçük çağında sesinin fevkalade güzelliği ve musikiye olan merakı dolayısıy la orta tahsilini bitirdikten sonra İs tanbul Koııservatuvarı’na giderek
Mösyö Talariko’dan ders almaya
başlamıştır, az zamanda büyük bir
kabiliyet gösteren Bayan Seyy an, Türk Ocağı konser lerine iştiraketmiş ve büyük muvakkıyetler kazanmış tır... Sesinde billuri bir ahenk çağlar, dileyenleri zevkin yüksek ufuklarına çıkarır.”
Konservatuvar yıllarında Fransızca ve İtalyanca şar kılar okudu. Hocası Kaptanzade Ali Rıza Bey'in 1914-20 arasında yaptığı ilk Türk operet çalışmala rındaki müzikal anlayışı yansıtan Efem, Çoban Yıldızı, Akşam Ga ripliği, Zavallı Aşk gibi eserlerden oluşan konserler verdi.
Kadıköy’de Opera Sineması’nda verilen bu konserlerde yaşı henüz on altı idi. Bu şarkıları Coluınbia firması adına plak yaptı. Birkaç plakta kendisine Feyza Hanım eş lik etti. Sonra Sahibinin Sesi fir masına geçti. 1932'de ilk sözlü Türk tangosu sayılan Mazi'yi pla ğa okuyarak açılan yeni dönemin başyıldızı oldu.
Çok kısa bir dönem, 1930-31 arası Moulin Rouge’da sahneye
çıktı. Teğmen SaitOskay’la evlen di. Plaklar yapmak için, bulundu ğu Sarıkamış'tan yılda bir iki kez İstanbul’a geliyor. Necip Aşkın or kestrası eşliğinde stüdyoya giriyor du. Plaklarının sayısı elliye yakın dır.
Seyyan Hanım gerçekte Kim içerse Halis Düzü, Daktilo, Cici Berber, Yaramaz, Cemile, Döktür gibi rumbalar, folkstrotlar, Ankara, Demiryolu, gibi marşlar okumuşsa da asıl ününü tango okuyucusu ola rak yapmıştır.
Plak şirketlerinin ticari amaçla okutturdukları bu plaklar, ne dinle yicinin ne de kendisinin belleğin de yer etmiştir. Odeon firması için birkaç plak yapıp piyasadan büsbü
tün çekilerek eşine ve aile sine yönelik bir yaşantı yeğlemiştir. Bu nedenle Seyyan Hanım, Lale-Ner-
gis kardeşler, S. R. Bey. gi
bi taş plakların gizli biryıl- dızı olarak kalmıştır. Ölü münden önce birkaç radyo programına katılmış ve 1989’un 16 mayısında İstanbul Maltepe’deki evinde vefat etmiş tir...
Türkiye’de tangonun sevilmesi ne ve gelişmesine önayak olanlar dan Seyyan Hanım’ın öyküsü böy le. Yeni tekniklerle temizlenerek piyasaya sürülen parçalar, bir türlü halka açılmayan TRT arşivinde mahkûm kalan dev seslerden biri ni yeni nesillere tanıtma yolunda önemli bir adım olacak şüphesiz. Defalarca yazdık; İngilizler, Fran- sızlar, İtalyanlar müzik sektörüne devlet arşivlerinde keşfedilmeyi bekleyen özgün kayıtları satarak hem para kazanıyorlar hem de sa nata katkıda bulunuyorlar. Bizde ise kapılar sıkı sıkıya kapalı. Ancak
yine de birçok TV kanalında, rad yoda TRT’nin kayıtları, bantları, filmleri elden ele dolaşıyor; sıkı önlemler hiçbir işe yaramadığı gi bi TRT yerine başkalarına akıyor para.
Meraklısına albümdeki parçala rı da sıralayalım: Hayat (Gülerken Ağlatır), Mustafa Şiikrü’den Bir Martı Gibi, Piyanist Şefik Bey’den Aşk Kerpeteni, Fehmi Ege’den Mehtaplı Bir Gece, Yesari Asım’dan Çalıkuşu, Şefik Gürme- riç’ten Gönlüm Sensiz Olmaz, Ha- lit Recep Bey’den Aşk Mevsimi, Muzaffer Köksal’dan İnci, Şefik Gürmeriç’ten Hasret, Mustafa
Şükrü’den Çapkın, Kaptanzade
Ali Rıza Bey’den Yıldızların Altın
da, Kemani Haydar Bey’den Şen KuzuGibi, Mustafa Şükrü Bey’den Siyah Gözlere, Necip Celalden, Su na, Mazi ve Özleyiş, Fehmi
Ege’den Deli Gönül. Cüıııbiiş Mehmet’ten Ne Tatlı Bir An, Dra- malı Hasaıı Güler’den Gelmez Ol
du Hiç Sesin. Kaptanzade Ali Rıza
Bey’den Hicran.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi