• Sonuç bulunamadı

Çocuklarda karın ağrısına yaklaşım

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çocuklarda karın ağrısına yaklaşım"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çocuklarda Kar›n A¤r›s›na Yaklafl›m

Aytekin Kaymakc›1 , fiirin Güven2 , ‹shak Ak›ll›o¤lu3 , Müferet Ergüven2 Makbule Erdo¤an2 , Sevgi Akova2 , Ruhan Özer2 1

Ümraniye E¤itim Araflt›rma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Klini¤i, ‹stanbul,

2Ümraniye E¤itim Araflt›rma Hastanesi, Çocuk Hastal›klar› Klini¤i, ‹stanbul 3

Dr. Faruk Sükan Do¤um ve Çocuk Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Klini¤i, Konya

ÖZET

Çocuklarda kar›n a¤r›s›na yaklafl›m

Çocukluk ça¤› kar›n a¤r›lar›, hekimlerin günlük meslek uygulamalar›nda s›k karfl›lafl›lan ve halen ciddi tan›sal ikilemler yaratan bir belirti-dir. Kar›n a¤r›lar›n›n ço¤unlukla iyi klinik seyirli sebepleri olmas›na ra¤men, bir k›sm›nda h›zl› teflhis ve tedavi hayati önem tafl›yabilir. Ka-r›n a¤r›s› çok say›da intraperitoneal ve ekstraperitoneal organ patolojisinden kaynaklanabilir. Bu yaz›da çocuklarda kaKa-r›n a¤r›s›na neden olabilecek bafll›ca patolojiler ve tedavileri anlat›lm›flt›r.

Anahtar kelimeler: Çocuk, kar›n a¤r›s›, tedavi

ABSTRACT

Management of abdominal pain in childhood

Abdominal pain in childhood is a commonly seen symptom in current medical practice with a diagnostical difficulty. Although most odf the abdominal pains have a benign clinical course, in some cases appropriate early diagnosis has a vital importance. Abdominal pain has many intraperitoneal and extraperitoneal etiologies. In this article main causes of abdominal pain in childhood has been reviewed with the appropriate treatments.

Key words: Children, abdominal pain, treatment Bak›rköy T›p Dergisi 2009;5:41-48

G‹R‹fi

Ç

ocukluk ça¤› kar›n a¤r›lar›, hekimlerin günlük meslek

uygulamalar›nda s›k karfl›laflt›¤› ve halen ciddi tan›sal ikilemler yaflatan bir belirtidir. Kar›n a¤r›lar›n›n ço¤unluk-la iyi klinik seyirli sebepleri olmas›na ra¤men, bir k›sm›n-da h›zl› teflhis ve tek›sm›n-davi hayati önem tafl›yabilir. Kar›n a¤-r›s› çok say›da intraperitoneal ve ekstraperitoneal organ patolojisinden kaynaklanabilir. Akut kar›n ise; ani ve flid-detli olarak bafllayan, genellikle cerrahi tedavi gerekti-ren, tan› ve tedavisinde gecikme oldu¤unda prognozu kötü yönde etkileyen kar›n içi organ patolojilerinin semptom ve bulgular›n› tan›mlayan bir terimdir (1,2).

Kar›n a¤r›s› ile baflvuran hastalar›n öykü ve fizik mu-ayenesi ile ço¤unda sebep ortaya konulabilmekte ise de,

a¤r›n›n nedeninin ayd›nlat›lmas› her zaman kolay olma-maktad›r.

A⁄RININ F‹ZYOPATOLOJ‹S‹

Vücudun herhangi bir yerinde doku harabiyeti oldu-¤u zaman, bu bölgeden lokal olarak sal›nan mediatörler ve aljezikler taraf›ndan özelleflmifl sinir uçlar› olan nozi-septörlerin uyar›lmalar› ile a¤r›n›n alg›lanmas› sa¤lan›r. Noziseptörlerin aktive edilmeleri, bulunduklar› dokularda oluflan zararl› uyar›lar›n, bu serbest sinir uçlar›nda pola-rizasyonu bafllatmalar› ile olur. Bu uyar›lar›n ortak özelli-¤i dokuya zararl› olmalar›d›r. Bu uyaranlar; mekanik ve termal uyaranlar, laktik asit birikimine yol açan iskemi, enfeksiyonlar, toksinler ve kimyasal ajanlard›r.

Kar›n organlar›nda oluflan uyaranlar›n hepsi a¤r› olufl-turmazlar. Organlar›n kesilmesi, ezilmesi, y›rt›lmas› ile a¤r› oluflmazken, gerilme ve çekilmeye duyarl›d›rlar (3).

Kar›n a¤r›lar›; viseral, parietal ve yans›yan a¤r› olmak üzere 3 türdür.

Viseral a¤r›: reseptörleri serozal yüzeylerde (karaci-¤er, dalak), mezenter içinde ve içi bofl organlarda (mide, Yaz›flma adresi / Address reprint requests to: fiirin Güven

Ümraniye E¤itim Araflt›rma Hastanesi, Çocuk Hastal›klar› Klini¤i, Ümraniye, ‹stanbul-Türkiye

Telefon / Phone: +90-532-297-5461

Elektronik posta adresi / E-mail address: sirin2006@gmail.com Gelifl tarihi / Date of receipt: 15 Ocak 2009 / January 15, 2009 Kabul tarihi / Date of acceptance: 25 Ocak 2009 / January 25, 2009

(2)

barsak gibi), muskularis mukoza ve submukoza içerisin-de bulunur. Visseral afferent sinir lifler ile spinal korda tafl›n›r. A¤r›lar hasta organ› inerve eden dermatomlarda hissedilir. Genellikle iyi lokalize edilemeyen, tan›mlan-mas› güç, künt vas›fl› a¤r›lard›r.

En çok epigastriumda, göbek çevresinde ya da karn›n alt orta bölümlerinde hissedilir.

Parietal (somatik) a¤r›: kar›n duvar›ndan, mezenter-den veya diafragmadan orijin al›r. Somatik afferent lifler-le segmental spinal sinirlifler-lere tafl›n›r. ‹ç organlardaki infla-masyonun parietal peritona ulaflt›¤› anda ortaya ç›kan fliddetli a¤r›d›r ve daha iyi lokalize edilir.

Uyar›lan parietal periton bölgesi üzerindeki kar›n du-var›nda kaslar›n tonik spazm› (musküler defans, rijidite) mevcuttur.

Yans›yan a¤r›: Uyar›n›n bafllad›¤› yerden çok uzakta bulunan hastal›kl› organla ayn› nöral segmentten inerve olan alanda hissedilir. Hem viseral hem de somatik a¤r›-lar›n özelliklerini tafl›r. Genellikle ac› fleklinde hissedilir. Diafragmatik irritasyonda omuzda, biliyer hastal›klarda s›rtta hissedilen a¤r›; yans›yan a¤r› fleklidir.

KARIN A⁄RISI ‹LE GELEN HASTALARIN DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹

Kar›n a¤r›s› ile gelen hastan›n pratik olarak de¤erlen-dirilmesinde izlenilecek yol gösterilmifltir (fiekil 1). De¤er-lendirmede temel hareket noktas› çocu¤un yafl› olup, farkl› hastal›klar›n hem s›kl›k hem de belirtileri her yafl grubunda yüksek oranda de¤iflkenlik göstermektedir (4,5).

Özellikle bebekler ve küçük çocuklar a¤r›n›n karakte-rini ve lokalizasyonunu tam olarak tan›mlayamad›klar›n-dan, bu yafl grubunda akut kar›n tablosunun de¤erlendi-rilmesi daha zordur. Ayr›ca kar›n içi hacimlerinin yetifl-kinlere nazaran daha küçük olmas›, normalde pelvis için-de yer almas› gereken mesane, uterus, over gibi organ-lar›n kar›n içinde olmas› ve kar›n kadranlar› aras› mesa-fenin darl›¤› patolojinin yer ald›¤› organ›n tesbitini güç-lefltiren faktörlerdir (6-8).

Kar›n a¤r›s› de¤erlendirilirken; her gün yapmaktan b›-k›lm›fl olunabilecek temel hikaye alma tekni¤i ve fizik muayene üzerinde titizlikle durulmas› gerekir.

ANAMNEZ

Kar›n a¤r›l› hastan›n yafl›, a¤r›n›n lokalizasyonu,

bafl-lama flekli, karakteri, süresi, varsa yay›lmas› ve art›r›p azaltan faktörler önemli tan›sal ipuçlar› verirler (9). Ek olarak; bulant› ve kusman›n varl›¤›, varsa safral› olup ol-mad›¤›, hastan›n ifltah durumu, barsak hareketlerinde de¤ifliklikler, mukuslu veya kanl› gaita ç›k›fl›, idrarla ilgili flikayetler, kronik bir hastal›¤›n› olup olmad›¤›, immün yetmezlik, travma öyküsü, geçirilmifl hastal›klar (özellik-le bo¤az a¤r›s›, so¤uk alg›nl›klar›, öksürük, geçirilmifl ameliyat, vs.) ve büyük k›z çocuklar›nda menstrüel öykü özenle sorgulanmal›d›r.

A¤r›n›n flekli: Kar›n a¤r›s›n›n nedeni hakk›nda fikir ve-rebilir. Ani bafllayan a¤r›lar; genellikle over, testis gibi or-ganlarla, kistik yap› torsiyonlar›n›; mide, barsak gibi içi bofl organ perforasyonu, volvulus veya invaginasyonu; yavafl bafllay›p art›fl gösteren kar›n a¤r›lar› ise akut apan-disit, divertikülit, kolesistit, pankreatit gibi inflamatuar hastal›klar› düflündürür.

Aral›kl› zamanlarda ortaya ç›kan ve bir süre sonra kendili¤inden kaybolan a¤r›larda ise; paraziter enfestas-yonlar›, kab›zl›k, üriner enfeksiyon, orak hücreli anemi, FMF, akut intermitan porfiria, kistik fibrozis ve inflamatu-ar binflamatu-arsak hastal›klinflamatu-ar› akla getirilmelidir. ‹lk 24 saat içinde hastaneye baflvurulmas›n› gerektirecek boyutta fliddetli kar›n a¤r›lar›n›n alt›nda muhtemel cerrahi bir patoloji aramak gerekir.

A¤r›n›n yeri; üzerinde durulmas› gereken önemli bir parametredir. Kaynakland›¤› organa, visseral, somatik ve yans›yan a¤r›ya göre hissedildi¤i bölgeler farkl› olabilir. Mide, duodenum, proksimal ince barsak, safra yollar› ve-ya pankreasla ilgili hastal›klarda a¤r› epigastrik bölgede, apandisitin bafllang›ç dönemiyle distal ince barsak çe-kum ve proksimal kolonla ilgili hastal›klarda ise göbek çevresindedir. Distal kolon, üriner sistem ve pelvik or-ganlarla ilgili a¤r›lar genellikle suprapubik ve göbek alt-orta bölgesinde hissedilir. Safra kesesi ve safra yollar› ile ilgili hastal›klarda ise a¤r› s›rta ve sa¤ skapulaya; diafrag-ma irritasyonlar›nda omuza; üreter veya gonadal patolo-jilerde kas›k ve uylu¤un iç k›sm›na; pankreas, retroperi-toneum ve sakrumla ilgili patolojilerde ise s›rta yay›l›r.

A¤r›n›n fliddeti; kiflinin a¤r› efli¤i ve di¤er bireysel fak-törler ele al›nd›¤›nda, a¤r›n›n fliddetine göre kesin etiyo-lojik ay›r›m zor olmakla birlikte önemli ipuçlar› verir. ‹çi bofl organ perforasyonlar›nda, üriner tafl, barsak gaz› ya da ileusa ba¤l› koliklerde, biliyer peritonitlerde a¤r› çok fliddetlidir (10).

Kar›n a¤r›s›na efllik eden semptom ve bulgular, a¤r›-n›n nedenini ortaya ç›karmada fikir verebilir. Deri

(3)

dökün-tüleri Henoch-Schönlein purpuras›n›, a¤r› ile birlikte he-matürinin varl›¤›; üriner sistem tafllar›n› ve hemolitik üre-mik sendromu; öksürü¤ünün olmas›, üst solunum yolu infeksiyonuna sekonder mezenter lenfadeniti veya sa¤ alt pnömonisine ba¤l› olabilece¤ini; a¤r› ile ayn› anda bafllayan kusma üriner sistem koliklerini, invajinasyonu ve gastroenteritleri düflündürür. A¤r›dan bir süre sonra olan kusmada ise intestinal obstrüksiyon ve akut apan-disit akla gelmelidir. A¤r› ile birlikte kusma, gaz-gaita ç›-karamama durumunda ise ileus olabilece¤i düflünülme-lidir. Adet gören bir k›z çocu¤unda kar›n a¤r›s›n›n; Mit-telschmerz, over kisti torsiyonu ya da rüptürünü düflün-dürür (11,12).

F‹Z‹K MUAYENE

Kar›n a¤r›s› ile gelen çocu¤un muayenesini yapan he-kim öncelikle sab›rl›, nazik ve iyi bir gözlemci olmal›d›r. Hekim ilk gözlemi ile hastal›¤›n ciddiyeti hakk›nda fikir edinebilir. Peritoneal irritasyonu olan çocuk, hareket et-meye isteksiz, bitkin ve ayaklar›n› karn›na çekerek yat-may› tercih eder, ço¤u zaman kucakta muayeneye geti-rilir. Kolik tarz›nda a¤r›s› olan çocuklar ise periyodik ola-rak inler ve rahats›z olaola-rak ayaklar›n› ileri geri sallarken apandisitli hasta sa¤a do¤ru e¤ilmifl vaziyette gelir. Yüzü gülerek ve hareketli bir flekilde muayeneye getirilen ço-cuklarda ciddi bir cerrahi tan› pek muhtemel de¤ildir. Ço-cuklarda baz› belirti ve muayene bulgular› olas› sebebin cerrahi kökenli olabilece¤i yönünde uyar›c› iflaretler ola-rak mutlaka ak›lda tutulmal›d›r.

Kar›n muayenesi; abdominal, rektal, pelvik ve genito-üriner sistem muayenesi ile tam bir bütünlük içinde ya-p›lmal›d›r. Kar›n muayenesi önce inspeksiyon ile bafllar. Kar›n çöküklü¤ü, distansiyonu, barsak peristaltizmi, dö-küntü ve renk de¤iflikli¤i, kesi skar›, travma izi ve bo¤ul-mufl f›t›k varl›¤› dikkatle gözlenir. Daha sonra oskültasyo-na geçilmelidir. Dört kar›n kadran› en az 2-3 dakika ste-toskop ile dinlenir. Barsak seslerinin duyulamamas› ya da hipoaktif olmas› peritonit ve ileusu düflündürmelidir. Barsak seslerinin hiperaktif olmas› gastroenteriti, metalik ya da mekanik sesler intestinal obstrüksiyonu düflündü-rür. S›ra palpasyona gelmeden önce çocu¤a neresinin a¤-r›d›¤› sorulur ve muayeneye a¤r›n›n olmad›¤› yerden bafllanaca¤› söylenir. E¤er mümkünse çocu¤un dikkati-nin da¤›t›lmas› amac›yla karmafl›k sorular sorularak mu-ayeneye bafllan›r. Muayene s›ras›nda ellerin so¤uk olma-mas›na özen gösterilmelidir. ‹fllem s›ras›nda çocu¤un yüz

görünümü gözlenmeli ve ona göre muayene yönlendiril-melidir (13). Palpasyonda defans ve rebound pozitifli¤i cerrahi bir patoloji varl›¤›n›n yani akut karn›n göstergesi-dir. Palpasyondan sonra perküsyona geçilir. Nazik bir fle-kilde yap›lan perküsyon, rebound duyarl›l›k için yeterli-dir. Timpanizm, içi bofl organ perforasyonlar› ve intesti-nal obstrüksiyonda görülürken, matite al›nmas› bir kitle-ye iflaret edebilir. Kar›n muakitle-yenesi çocu¤un oturtularak piyelonefritin varl›¤›n› araflt›rmak için yap›lan kostover-tebral duyarl›l›¤›n›n tespiti ve omurga palpasyonu ile bi-tirilir.

Eksternal genital muayene çocuklarda rutin olarak yap›lmal›d›r. Rektal muayene yap›lmadan önce mutlaka çocu¤a anlat›lmal›d›r. Bol miktarda kayd›r›c› kremlerle, mümkün olan en yavafl ve nazik flekilde yap›lmal›d›r. LABORATUAR

Kar›n a¤r›s›n›n nedenini bulmak için öykü ve fizik mu-ayeneden sonra laboratuar ve radyolojik tetkiklerden destek al›n›r.

Hemogramda; beyaz küre, hemoglobin ve trombosit de¤erleri irdelenir. Lökositoz, kar›n içinde bir infeksiyonu, nekrotik bir dokunun varl›¤›n› veya apseyi iflaret ederse de, gastroenterit ve üst solunum yolu enfeksiyonlar›nda da s›kl›kla görülür.

‹drar tetkiki; kar›n a¤r›l› çocukta yap›lmas› gereken ikinci rutin tetkiktir. ‹drar yolu enfeksiyonu tan›s› koy-mak için tek bafl›na piyüri yeterli de¤ildir, bakterinin id-rar sedimentinde görülmesi gerekir (14). Üreter ve mesa-neye yak›n komflu olan inflame apendiks idrarda lökosit görülmesine neden olabilir. Hematüri varl›¤› üriner tafl ya da üriner enfeksiyonu düflündürür. Hematüri ile birlikte görülen proteinüride Henoch-Schönlein purpuras› ve he-molitik üremik sendrom düflünülür.

Gaita tetkiki; kar›n a¤r›l› çocuklarda yap›lmas› gere-ken di¤er bir tetkiktir. Gaita, parazit yumurtalar›, amip ve giardia yönünden incelenmelidir (15).

Biyokimyasal tetkikler; serumda açl›k kan flekeri, elek-trolitler ve kan gazlar›na bak›l›r. Afl›r› kusma ve ishalde se-rum elektrolitleri düfler. Sese-rum glikoz yüksekli¤i diabetik ketoasidozu, BUN ve kreatinin hidrasyon durumunu ve böbrek patolojisini gösterir. Karaci¤er fonksiyon testleri ve amilaz tayini hepatit, pankreatit ve pankreas psödokis-ti tan›s›nda faydal›d›r. Kar›n a¤r›l› bir hastada metabolik asidoz olmas› sepsis, hipovolemik flok, diabetik ketoasi-doz, zehirlenme veya böbrek yetmezli¤ini düflündürür.

(4)

Kar›n a¤r›s› olan adölesan k›zlarda nadir de olsa gebe-lik akla gelmelidir. Beta-HCG idrar ya da kanda bak›labi-lir. Pelvik inflamatuvar hastal›k düflünülüyorsa vaginal ve servikal gram yaymalar› yap›labilir (16).

Radyolojik tetkikler; kar›n a¤r›s› olan bir hastaya ayakta ya da yatarak direkt kar›n grafisi çekilmelidir (17). E¤er pnömoniden flüphe ediliyorsa, hastada öksürük ve taflipne varsa akci¤er grafisi de çekilmelidir. Filmlerde ha-va-s›v› seviyeleri, serbest hava, intestinal obstrüksiyon, kalsifikasyon, yabanc› cisim ve kitleler görülebilir. Hava-s›v› seviyeleri, sentinel anslar ve gazs›z kar›n intestinal obstrüksiyonu destekler. Diafragma alt›nda serbest hava, akci¤er grafisinde daha iyi görülür ve içi bofl organ per-forasyonunu gösterir. Radyoopak yabanc› cisimler, apen-diks ve Meckel divertikülünde fekalitler, safra kesesinde-ki ve üriner sistemdekesesinde-ki tafllar da radyolojik olarak tespit edilebilir. E¤er kar›n grafileri flüpheli ise ve tan› koymak-ta faydas›zsa ultrasonografi yap›lmal›d›r. Ultrasonografi a¤r›s›z, noninvaziv, radyoaktif olmayan, kontrast madde gerektirmeyen, pek çok sistemi de¤erlendirilebilen ve çocuklar için de uygun bir görüntüleme yöntemidir. Tek olumsuz yan› yapan›n tecrübesi ile orant›l› olarak tan› koydurucu olmas›d›r (18).

Travma ve intraabdominal kitlelerde tomografi, akut skrotumlu olgularda Doppler-USG istenmelidir.

ÇOCUKLARDA KARIN A⁄RILARININ NEDENLER‹ Çocuklarda kar›n a¤r›lar› yafla ve nedene göre de¤iflik flekillerde s›n›fland›r›labilir. Burada yafla göre s›n›fland›r-ma tercih edilmifltir (Tablo 1). Kar›n a¤r›s›yla hastaneye baflvuran çocuklarda a¤r›n›n en s›k t›bbi nedeni gastoterit iken bunu üriner enfeksiyon, kab›zl›k ve parazit en-festasyonlar› takip eder (2). Cerrahi nedenler içinde akut

apandisit ilk s›rada yer al›rken toplamda ameliyat gerek-tiren hastal›k oran› %0.5-5 civar›ndad›r (19,20).

Acil Servise kar›n a¤r›s› ile baflvuran çocuk hastalarda en s›k karfl›lafl›lan hastal›klar ve genel özellikleri afla¤›da özetlenmifltir.

‹nfantil Kolik: Genellikle 3 ayl›ktan daha küçük be-beklerde, a¤lama ile birlikte aral›kl› olarak görülen kar›n a¤r›s›d›r. Atak ani olarak bafllar ve saatler boyunca süre-bilir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, daha çok açl›¤a ba¤l› olarak yutulan havan›n barsa¤a geçmesi ne-deniyle oldu¤u düflünülmektedir. Al›nan g›dalar›n bar-saklardaki fermentasyonu sonucunda da oluflabilir. Yap›-lacak olan dikkatli bir fizik inceleme ile di¤er hastal›kla-r›n ay›r›c› tan›s› yap›lmal›d›r. Verilen g›dalahastal›kla-r›n de¤ifltiril-mesi ataklar› azaltabilir (21).

Gastroenterit: Kar›n a¤r›s›n›n en s›k nedenlerinden-dir. Akut gastroenteritlerin yaklafl›k %50'si Rotaviruslar, %25'i E.coli, %10'u Salmonella ve %5'i Shigella enfeksi-yonlar› sonucu oluflur. Parazitlerden Entamoeba histoly-tica, Giardia lamblia, Cryptosporidum ve Strongyloides stercoralis de gastroenterit nedeni olabilirler. Atefl de bir-likte seyreder. Akut gastroenteritin tan›s› öykü ve fizik inceleme bulgular› ile konur. Pozitif gaita kültürü tan›y› kesinlefltirir. Gaita kültürü varsa uygun antibiyotik teda-visi de eklenir (22-24).

‹nvaginasyon: Proksimal barsa¤›n distal barsak içine teleskopik olarak girmesi ve intestinal obstrüksiyona ne-den olmas›na invaginasyon ne-denir. ‹ki yafl alt›ndaki erkek çocuklarda daha s›kt›r ve en çok ileoçekal bölgede olu-flur. Klasik invaginasyonda belirgin bir etyolojik faktör ol-mamas›na ra¤men g›da de¤ifliklerini takiben oluflan Pe-yer pla¤› hipertrofisinin, adenoviruslara ba¤l› üst solu-num yolu enfeksiyonlar› s›ras›nda oluflan mezenter len-fadenopatinin ve rotavirus gastroenteritinin rolü oldu¤u

Tablo 1: Çocuklarda Yafla Göre Kar›n A¤r›s› Nedenleri

0-1 yafl 2-5 yafl 6-11 yafl 12-16 yafl

Kolik Gastroenterit Gastroenterit Apendisit

Gastroenterit Apendisit Apendisit Gastroenterit

Kab›zl›k Kab›zl›k Kab›zl›k Kab›zl›k

‹drar yolu inf. ‹drar yolu inf. Fonksiyonel a¤r› Dismenore

‹nvaginasyon ‹nvaginasyon ‹drar yolu inf. Mittelschmerz

Volvulus Volvulus Travma Pelvik infeksiyon

‹nkarsere herni Travma Farenjit Over/testis torsiyonu

Hirschprung hast. Farenjit Pnömoni Ektopik gebelik/düflük

Orak hücre kriz Orak hücre krizi Orak hücre krizi

Henoch-Schönlein P. HenochSchönlein p. Henoch-Schönlein p

Mezenterik lenfadenit Mezenterik lenfadenit Mezenterik lenfadenit

(5)

san›lmaktad›r. Ayr›ca ileoçekal bölgedeki peristaltik ha-reketlerde bir koordinasyon bozuklu¤unun olmas›, ileum ve çekumun baz› yap›sal özelliklerinden de kaynakland›-¤› öne sürülmüfltür. Tüm olgular›n %2-12’sinde Meckel divertikülü, hipertrofik Peyer plaklar›, polipler, kistik

fib-rozis, Crohn hastal›¤›, Henoch-Schönlein purpuras›ndaki intramural kanamalar, hemanjiom ve lenfoma gibi tü-mörler gibi bafllat›c› noktalar (leading point) invaginasyo-na yol açar. Klinik olarak, aral›kl› ve fliddetli kolik tarz›n-da kar›n a¤r›s› ile kendisini gösterir. Kusma genellikle

(6)

vard›r ve a¤r›l› periyotlardan hemen sonra olur. Önceleri safras›z olan kusmalar daha sonra safral› hale gelir. Fizik muayenede göbek üstünde sosis gibi bir kitle palpe edi-lir. Çilek jölesi görünümündeki mukus kan kar›fl›m› gaita, invaginasyon için tipiktir ve tan› koydurucudur. Kar›nda distansiyon, hassasiyet, defans ve rektal kanaman›n ol-mas› geç bulgulard›r. Günümüzde invaginasyonun erken dönemde tesbit edilmesinde s›kl›kla ultrasonografi kulla-n›lmaktad›r. Erken dönem invaginasyonlar› hava, serum fizyolojik ya da baryumlu lavmanla redükte edilebilir. Fa-kat geç olgularda; peritonit, perforasyon, sepsis ve muh-temel barsak gangreni oldu¤u düflünülen durumlarda hidrostatik redüksiyon kesinlikle uygulanmamal›d›r (25,26).

Mezenter lenfadenit: Üst solunum yolu veya her-hangi bir sistemik enfeksiyon s›ras›nda ya da sonras›nda enfeksiyona cevap olarak terminal ileum çevresindeki mezenter lenf nodlar›n›n hiperplazisidir. Atefl, kusma, sa¤ alt kadrana lokalize olmufl kar›n a¤r›s› vard›r. Akut apan-disitle s›kl›kla kar›fl›r. fiüpheli durumlarda ultrasonografi-den yararlan›l›r ya da hasta hospitalize edilir ve yak›n ta-kip edilerek gereksiz operasyondan kaç›n›l›r.

Meckel Divertikülü: Omfalomezenterik kanal art›kla-r›ndan birisidir. ‹leoçekal valvden yaklafl›k 60 cm proksi-malde ve barsa¤›n antimezenterik yüzünde bulunur. Ol-gular›n %50’si 2 yafl›n alt›nda semptomatik hale gelir. Ka-nama, intestinal obstrüksiyon ve divertikülit gibi komp-likasyonlara yol açar (27). Kanama ve obstrüksiyon ge-nellikle küçük çocuklarda, divertikülit ise büyük çocuk-larda görülür. Tc99m sintigrafisi ile %90 tan› konur (28). Tan› konulmufl Meckel divertikülü ikinci kanamada ya da intestinal obstrüksiyon bulgular›nda ameliyat edilmelidir (29-32).

Volvulus: Embriyolojik geliflim s›ras›nda barsak ro-tasyonunda veya mezenterin fiksasyonundaki anormal-likler nedeniyle oluflan bu hastal›kta, barsaklar›n rotas-yon anomalileri ve dolafl›m bozukluklar› görülür. Genel-likle ilk ay içinde semptomatiktir (33). Aral›kl› kusmalar-la görülebildi¤i gibi, ani safral› kusma ve fliddetli kar›n a¤-r›s› ile de baflvurabilir. Kar›nda ani bir distansiyon, kanl› gaita, dehidratasyon ve flok bulgular› ile kendisini göste-rebilir. Fizik incelemede genellikle duyarl› ve distandü kar›nla karfl›lafl›l›r. Çekilen ayakta direkt grafilerde genifl-lemifl mide ve proksimal barsak d›fl›nda hiç gaz gölgesi görülemez. Hastalar gerekli s›v› ve elektrolit resüsitasyo-nundan ve nazogastrik dekompresyonu takiben acilen ameliyata al›n›r.

‹nkarsere inguinal herni: ‹nguinal herni, 2 yafl alt›n-daki çocuklarda en s›k cerrahi müdahale gerektiren has-tal›kt›r. ‹nguinal hernilerin hemen hemen %50’si 6 ayl›k-tan önce görülür. ‹nguinal hernilerin %60’› sa¤, % 30’u sol ve %10-20 oran›nda bilateral yerleflimli olup erkeklerde k›zlara göre 5-9 kez daha fazla görülür (34,35). ‹nguinal hernili çocuklar genellikle semptomsuz olmakla birlikte eriflkinlerden daha fazla oranda bo¤ulma olur. Hastalar-da huzursuzluk, kusma yan›nHastalar-da fizik muayenede ingui-nal veya skrotal bölgede sert, duyarl› bir kitle vard›r. ‹lk ifllem olarak semptomlar›n ne kadar zaman sürdü¤ü sor-guland›ktan sonra, erken olgularda manüel redüksiyon denenir. Redüksiyon baflar›l› olursa elektif ameliyat plan-lan›r. E¤er redüksiyon ifllemi baflar›s›zsa veya semptom-lar›n bafllang›c›ndan itibaren çok zaman geçmifl ve has-tada septik tablo oluflmuflsa, redüksiyon denenmemeli ve gerekli haz›rl›klardan sonra ameliyat edilmelidir.

Apandisit: Tüm kar›n içi cerrahi müdahaleler aras›n-da en fazla yap›lan ameliyat apendektomidir (36,37,26,38). Apandisit çocuklarda yetiflkinlere nazaran biraz daha s›k görülür ve s›kl›¤› 6-12 yafllar aras›nda pik yapar. Apendiks lümeni gaita tafl›, parazit, yabanc› cisim, submukozal lenfoid hiperplazi veya karsinoid tümörler gibi nedenlerle t›kan›r. Çocuklarda daha çok sistemik en-feksiyonlar s›ras›nda oluflan lenfoid hiperplaziden dolay› lümenin t›kand›¤› görülür. Bunun sonucunda apendikste ödem, dolafl›m bozuklu¤u, iskemi ve infarkt olur. Olay›n devam›nda oluflan bakteri invazyonu ile apendiks nekro-tik ve gangrenöz hale gelir. Apendiksteki inflamasyon, kar›n içi savunma mekanizmalar› ile lokalize edilemedi¤i takdirde, apendiks duvar›ndaki iskemi ve nekroz perfo-rasyonla sonuçlan›r. Çocuk apendikslerinin anatomik özellikleri hastal›¤›n gidiflini etkilemektedir. Yenido¤an döneminde apendiks taban› genifl bir huni fleklinde oldu-¤u için t›kanma olas›l›¤› çok azd›r. Çocukluk döneminde ise apendiks ince ve uzundur. Hastal›¤›n bafllang›c›ndan sonra perforasyona kadar geçen süre k›sad›r. Özellikle 10 yafl›n alt›ndaki hastalarda omentum majus k›sa ve ince oldu¤undan perforasyonu s›n›rlayamamakta ve perfo-rasyon sonras› yayg›n peritonit geliflmesi daha kolay ol-maktad›r. Apendiks lümeni t›kan›p içinde bas›nç yüksel-di¤i zaman göbek çevresinde visseral tipte künt, müp-hem, kramp tarz›nda a¤r›lar bafllar. ‹fltahs›zl›k, bulant› ve kusma s›kl›kla efllik eder. Atefl, perforasyon ve kar›n içi yayg›n enfeksiyon geliflirse yükselir ve 38º C nin üzerine ç›kabilir. Apendiks çevresinde inflamatuar s›v› oluflup, olay›n peritona ulaflmas› ile a¤r› hasta taraf›ndan

(7)

lokali-ze edilir (parietal a¤r›). A¤r›n›n karakteri de¤iflir ve de-vaml› a¤r› fleklini al›r. Retroçekal yerleflimli apandisitler-de a¤r› lokalize edilemeyip perforasyon geliflse bile gö-bek çevresinde hissedilebilir. Tan›da ayr›nt›l› öyküden sonra en önemli yöntem kar›n muayenesidir. Muayene; çocukla sohbet edilerek, dikkati baflka fleye yönlendirile-rek ve sol alt kadrandan bafllanarak yap›lmal›d›r. Akut apandisitin tipik muayene bulgusu, sa¤ alt kadran›n (Mc Burney noktas›n›n) palpasyonla hassas bulunmas›d›r. Bu-nun yan›nda direkt ve indirekt reboundun pozitif olmas› apandisiti destekleyen bulgulard›r. Kar›n muayenesi rek-tal muayene ile tamamlan›r. Muayenede pelvis içinde dolgunluk veya hassasiyetin olmas› apandisit lehinedir. Ancak rektal muayene, apandisiti olmayan çocuklar›n yar›s›nda a¤r›l› oldu¤u için, tan›sal de¤erlendirmedeki yeri ve gereklili¤i tart›flmal›d›r. Kar›n muayenesi yan›nda çocuklara tam bir fizik muayene de yap›lmal›d›r. Özellik-le bo¤az, akci¤er oskültasyonu ve kostovertebral aç›

hassasiyeti dikkatle de¤erlendirilmelidir. Apandisit tan›-s›nda laboratuar deste¤i azd›r. Beyaz küre say›m›n›n nor-mal olmas› apandisiti ekarte ettirmez, ancak 13000/mm3 üzerinde olmas› perforasyon lehinedir. Akut apandisit tan›s›n› koymada ultrasonografinin de¤eri ya-pan hekimin bilgi ve tecrübesi ile yak›ndan ilgilidir (39,40). Plastron, periapendiküler apse veya apandisit d›-fl› over kisti, tümörü gibi patolojileri tan›mlamak için ul-trasonografiden yararlan›labilir. fiüpheli olgularda gözlem amac›yla hospitalizasyon hem negatif eksplorasyon insi-dans›n› düflürmesi hem de perforasyon s›kl›¤›n› azaltma-s› bak›m›ndan son derece önemlidir. Tan› konulunca ye-terli s›v›-elektrolit dengesi sa¤land›ktan sonra apendek-tomi yap›lmal›d›r. Perfore apandisit ön tan›s› düflünülü-yorsa aerobik ve anaerobik mikroorganizmalara duyarl› ampisilin+klindamisin ve aminoglikozid kombinasyonu veya 3. kuflak sefalosporin grubu antibiyotik tedavisi baflland›ktan sonra ameliyat edilmelidir (41-43).

KAYNAKLAR

1. Ruddy RM. Pain?abdomen. In: Fleisher GR, Ludwig S (Eds). Textbook of pediatric emergency medicine. 4th ed. Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins, 2000: p. 421-428.

2. Mason JD. The evaluation of acute abdominal pain in children. Emerg Med Clin North Am 1996; 14: 629-643.

3. Dunphy JE. Acute Abdomen. In: LW Way (Ed). Current Surgical Diagnosis and Treatment, Lange, 6th ed. California, 1983: p. 412. 4. Leung AK, Sigalet DL. Acute abdominal pain in children. Am Fam

Physician 2003; 67: 2321-2326.

5. Buchert GS. Abdominal pain in children: an emergency practitioner's guide. Emerg Med Clin North Am 1989; 7: 497-517. 6. Hatch El Jr. The acute abdomen in children. Pediatr Clin North Am

1985; 32: 1151- 1164.

7. Grosfeld JL, Weinberger M, Clatworthy HW Jr. Acute appendicitis in the first two years of life. J Pediatr Surg 1973, 8: 285-287. 8. American Academy of Pediatrics Subcommittee on Chronic

Abdominal Pain and NASPGHAN Committee on Abdominal Pain. Chronic Abdominal Pain in Children: A Clinical Report of the American Academy of Pediatrics and the North American Society for Pediatric Gastroenterology, Hepatology and Nutrition. J Pediatr Gastroenterol Nutr 2005; 40: 245-248.

9. Irish MS, Pearl RH, Caty MG, Glick PL. The approach to common abdominal diagnosis in infants and children. Pediatr Clin North Am 1998; 45: 729-772.

10. Finelli L. Evaluation of the child with acute abdominal pain. J Pediatr Health Care 1991; 5: 251-256.

11. Merriman TE, Auldist AW. Ovarian torsion in inguinal hernias. Pediatr Surg Int 2000; 16: 383-385.

12. Gittleman AM, Price AP, Goffner L, Katz DS. Ovarian torsion: CT findings in a child. J Pediatr Surg 2004; 39: 1270-1272.

13. Scholer SJ, Pituch K, Orr DP, Dittus RS. Test ordering on children with acute abdominal pain. Clin Pediatr 1999; 38: 493-497.

14. Santen SA, Altieri MF. Pediatric urinary tract infection. Emerg Med Clin North Am 2001; 19: 675-690.

15. Katz DE, Taylor DN. Parasitic infections of the gastrointestinal tract. Gastroenterol Clin North Am 2001; 30: 797-815.

16. Schwartz MZ, Bulas D. Acute abdomen. Laboratory evaluation and imaging. Semin Pediatr Surg 1997; 6: 65-73.

17. Stower M, Amar S, Mikulin J, Kean DM, Hardcastle JD. Evaluation of the plain abdominal X-ray in the acute abdomen. J R Soc Med 1985; 78: 630-633.

18. Jain RK, Jain M, Rajak CL, Mukherjee S, Bhattacharyya PP, Shah MR. Imaging in acute appendicitis: A review. Indian J Radiol Imaging 2006, 16: 523-532.

19. Taflar AM. Çocuklarda kar›n a¤r›s› nedenlerinin de¤erlendirilmesi. Gülhane T›p Dergisi 2005; 47: 199-203.

20. McCollough M, Sharieff GQ. Abdominal pain in children. Pediatr Clin North Am 2006; 53: 107-137.

21. Leung AK. Infantile colic. Eur J Pediatr 1985; 144: 294.

22. Ramaswamy K, Jacobson K. Infectious diarrhea in children. Gastroenterol Clin North Am 2001; 30: 611-624.

23. Ulukanl›gil M, Bak›r M, Arslan G. fianl›urfa'da 0-5 yafl aras› çocuklarda ishal etkenlerinin araflt›r›lmas›. Mikrobiyoloji Bülteni 2001; 35: 307-312.

24. Guerrant RL, Van Gilder T, Steiner TS, et al. Practice guidelines for the management of infectious diarrhea. Clin Infect Dis 2001; 32: 331-351.

25. Meliko¤lu M. Acil Serviste Kar›n A¤r›l› Çocu¤a Yaklafl›m. Türkiye Acil T›p Dergisi. III. Acil T›p Sempozyumu Özel Say›s›, 2000; 1: 120-129. 26. Waseem M, Rosenberg HK. Intussusception. Pediatr Emerg Care

2008; 24: 793-800.

27. Benson CD. Surgical implications of Meckel’s diverticulum. In Ravitch MM, Welch KJ, Benson CD, et al. (Eds): Pediatric Surgery. Third edition. Chicago, Year Book Medikal Publishers, 1979: p. 955-960.

28. Cooney DR, Duszynski DO, Camboa E, Karp MP, Jewett TC Jr. The abdominal technetium scan (a decade of experience). J Ped Surg 1982; 17:611- 619.

29. Amoury RA. Meckel’s Diverticulum. In: Welch KJ, Randolph JG, Ravitch MM et al. (Eds) Pediatric Surgery, Chicago, Year Book Medikal Publishers inc. 1986; p. 859-867.

30. Raffensperger JG. Meckel’s Diverticulum. In: Raffensperger JG (Ed). Swenson’s Pediatric Surgery, 5th Edition, Connecticut, Appleton& Lange, 1990; p. 491-493.

31. Kouraklis G, Glinavou A, Mantas D, Kouskos E, Karatzas G. Clinical implications of small bowel diverticula. Isr Med Assoc J 2002; 4: 431-433.

(8)

32. Sharma RK, Jain VK. Emergency surgery for Meckel's diverticulum. World J Emerg Surg 2008; 3: 27.

33. Andrassy RJ, Mahour GH. Malrotation of the midgut in in infants and children. Arch Surg 1981; 116: 158-161.

34. Lynn HB, Johnson WW. Inguinal herniorrhaphy in children. A critical analysis of 1,000 cases. Arch Surg 1961, 83: 573-579.

35. Raffensperger JG. Inguinal Hernia. In: Raffensperger JG (Ed). Swenson’s Pediatric Surgery, 5th Edition, Connecticut, Appleton& Lange, 1990; p. 121-134.

36. Peltokallia H, Tykka H. Evaluation of the age distribution and mortality of acute appendicitis. Arch Surg 1981; 116: 153-155. 37. Baflaklar AC (Ed). Kar›n a¤r›s› ve akut apandisit. Bebek ve Çocuklar›n

Cerrahi ve Ürolojik Hastal›klar›. Cilt 1, Palme yay›nlar›, Ankara, 2006; p. 991-1013.

38. Hardin DM Jr. Acute appendicitis: review and update. Am Fam Physician 1999; 60: 2027-2034.

39. Zielke A, Sitter H, Rampp T, Bohrer T, Rothmund M. Clinical decision–making, ultrasonogrphy and scores for evaluation of suspected acute appendicitis. World J Surg 2001, 25: 578-584. 40. Yacoe ME, Jeffrey RB Jr. Sonography of appendicitis and

diverticulitis. Radiol Clin North Am 1994, 32: 899-912.

41. Schwartz MZ, Tapper D, Solenberger RI. Management of perforated appendicitis in children. The controversy continues. Ann Surg 1983, 197: 407-411.

42. David IB, Buck JR, Filler RM. Rational use antibiotics for perforated appendicitis in childhood. J Pediatr Surg 1982; 17: 494-500. 43. Rothrock SG, Pagane J. Acute appendicitis in children:emergency

department diagnosis and management. Ann Emerg Med 2000; 36: 39-51.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ekibin lideri Christer Höög’e göre yeni mekanizma, difli yumurta hücrelerinde kromozom bozukluklar›n›n neden bu kadar yayg›n oldu¤unu aç›klamada yard›mc›

gezegen so¤uk bir cüce y›ld›z›n çev- resinde döndü¤ü için so¤uk bir geze- gendir bu yüzden burada so¤u¤a da- yan›kl› canl›lar yaflar.. Nefes al›p vermele-

E¤er bir eflitlik SG özelli¤ini sa¤l›- yorsa, eflitli¤in ifllem taraf› ters çevrildi¤in- de eflitlik yine ayn› sonucu verecektir.. ‹flte size bir

Duodenumun solid or- ganlara ve büyük damarlara yak›n anatomik komflu- lu¤u nedeniyle ve özellikle penetran travmalarda ol- mak üzere duodenal yaralanmalara yaklafl›k

Retrospektif veriler dorultusunda her iki ajanın tedavi etkinlikleri ve yan etkileri benzer olmasından dolayı aırı aktif mesane ikâyeti olan olguların tedavisinde, Trospiyum

145 kadında 200 ve 400 μg rektal misoprostol ve 5 ünite oksitosin+0.2 mg ergometrin .M kombinasyonunun etkilerininin karılatırıldıı baka bir çalımada, misoprostol

Bu çalımada, tedavi sonrası serum -hCG düzeylerinin normale ini süresi ortalamalarının parsiyel hidatiform mol grubunda1.4±0.5 (1-2) hafta, komplet hidatiform grubunda 2.8

Bireysel ve merkezi ısıtma sistemlerinin 20 daireli bir apartman örne inde kar ıla tırılması sonucu ilk yatırım maliyeti, i letme giderleri, amortisman giderleri ve di er