• Sonuç bulunamadı

''Türk Tiyatrosu'ndan'' Darülbedayi'e

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "''Türk Tiyatrosu'ndan'' Darülbedayi'e"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

- j ’ - f -

C,

Türk Tiyatrosu ndan "D a rü lb e d a y ie

VIII

Mecmuamızın geçen sayısında, «İzmire tur­ neye gidiş» le bitirdiğim yazıyı, orada bırakıp tekrar geriye dönüyorum...

1923 Nisan Ramazanı ve Bayramında «Da- bedayi-i Osmanî ve Türk Tiyatrosu Sanatkârla­ rının iştirakiyle» firmasiyle temsiller verip bi - tirdikten sonra, yine eski hale dönüp ikiye ay­ rılmağa ne Türk Tiyatrosu’nda ne de Darülbe- dayi’de cesaret kalmıştı... Geçen sene tiyatro sezonunda «Darülbedayi» sanatkârsızlıktan tek temsil verememiş; muattal kalmıştı. Buna mu­ kabil muntazam temsiller veren «Türk Tiyat­ rosu» da seyircisizlikten, matlûp hasılâtı yapa­ mamış; parasız kalmıştı... Her iki taraf da anla­ mışlardı ki: Türkiye’nin, tek tiyatrosu vardır; Darülbedayi...

Seyircinin, «komedi - dram» oynayan Da- rülbedayi’den başka bir isimdeki teşekküle - yi­ ne Darülbedayi sanatkârları tarafından teşkil e- dilmiş olsa bile - muhabbeti yoktu... «Muhabbet» bir yana, küserdi bile... Oradan ayrılan san at­ kâr dâvasında haklı dahi olsa, matbuat onun le­ hinde neşriyat dahi yapsa: seyirci bir türlü mâ- zur göremezdi... «Heyet-i İdare ve Edebiye» isimli topluluğu tanımaz. Bundan dolayı da sa - natkârm, bunların gazabına uğradığına akıl e r ­ diremezdi... Darülbedayi’i Raşit Rıza’ya, Ertug- rul Muhsin’e, Elize Binemeciyan’a, Şadi’ye ve Nureddin Şefkati’ye mal eder, bunlardan biri­ nin ayrılmasını, Darülbedayi’e bir ihanet sayar­ dı da küserdi... Bu «Darülbedayi» halitesi öyle bir sempatik isimdi ki seyirci için... Gariptir: bugün hâlâ Anadolu’nun, değil büyük şehirle­ rinde, küçük kasabalarında bile temsil vermeğe gittiğimiz zaman, lâf arasında, «Şehir Tiyatro­

su» yerine «Darülbedayi» ismini kullananlara

rastgeliyoruz. Daha garibi, bunların içinde 25, 30, 35 yaşlarında gençlerin de bulunmasıdır. Onlar ki: Darülbedayi ismi değiştiği zaman ya doğmamışlardı, yahut da dört beş yaşlarında idiler...

İşte, seyircinin bu ruh hâleti karşısında,

Türk Tiyatrosu sanatkârları, Darülbedayi ile

birleşmekten başka çare göremiyorlardı... «Da­ rülbedayi Heyet-i İdaresi» de buna can ve gö - nülden taraftardı... Evet ama, bu karşılıklı ar­ zuya mâni olan mühim bir mesele vardı: para­ sızlık... Geçen sayıda bahsettiğim gibi, Darül­ bedayi kasası tamtakırdı... İki tarafın birleş­ mesiyle kabaran kadronun parası ne ile ödene­ cekti? Temsiller hasılâtından mı?.. Muayyen ve

Vasfi Rıza ZOBU

malûm olan hasılât: genişleyen bu kadroyu tat­ min edemezdi... Peki çare?..

Darülbedayi tarafından: İdare heyeti; Türk

Tiyatrosu tarafından da: «Murahhas-ı Mesul»

Savni, Raşit Rıza beylerle, Elize Binemeciyan

hanım; bir tasfiyeye karar verdiler...

Vaktiyle «Türk Tiyatrosu» teşekkülüne ka­ tılmayıp «Darülbedayi» de kalan Sara Mannik hanımlarla, Emin Beliğ, Rıza Fazıl, Hâzım, H. Kemal (Gürmen), Yaşar (Özsoy) beyler; İbnür- refik Ahmet Nuri beyin riyasetinde toplanan «Yeni Tiyatro» ile Kadıköy’de faaliyet göster­ mekte idiler... Ramazan ertesi vakaa bunların da işleri kesilmişti... Ama, Darülbedayi bunu, tasfiyeye medar olur düşüncesiyle hiç hesaba katmadı... Hatta Adil gibi eski bir elemanını da kadro harici bırakarak, tensikatını yaptı... Böy- lece «Türk Tiyatrosu» firması, ileride Raşit Rı­ za bey tarafından tekrar ihya edilmek üzere, «Salıa-i temaşa» dan kalktı.

Tasfiyeye uğramayanların en genci ve en yenisi bendim... Küm tuttu, kim müdafaa etti bilmiyorum. Müdür Psalti efendinin yazıhanesi üstündeki, idare heyetinin tanzim ettiği kadro cetvelinin en altında ismimi gördüğüm zaman, bu işe ben de şaştım. Vakaa, sezon içinde «Türk Tiyatrosu» nda, Ramazanda muhtelif heyette göze çarpan roller oynamıştım ama, Darülbe- dayi’de kalmama, bu, pek kâfi değildi gibi geli­ yordu bana... Benden evvel bu muvaffakiyetle­ ri göstermiş sanatkârlar kadro harici kalırken; benim kadro dahili bulunuşum; piyango çarp­ ması gibi bir şey oldu...

Hepsi iyi, hepsi güzel... Tensikat yapıldı; heyet toparlandı; biz de Darülbedayi kadrosun - da aktör olduk... İyi ama, bu değirmenin suyu nereden gelecekti? Taaa Ekim ayına kadar tem­ sil veremiyeceğimizden dolayı, bir hasılât ümi­ di yoktu... Şehremaneti de tahsisatı veremedi­ ğinden bir bütçe tesellisi mevcut değildi... Her­ kesin başmın çaresine bakmaktan başka çıkar yol görünmüyordu... Raşit Rıza: görünmez o l­ du. «Ticaret yapacakmış» dediler. Şadi: kendine mahsus işler peşinde idi. Nureddin Şefkati: ay­ rıca varidatı olan bir insandı. Elize Binemeci­ yan: tiyatro gelirine muhtaç olmayan evliler­ dendi. Onnik Binemeciyan: Amerika’ya gitme - ğe hazırlanıyordu... Geri kalanlar ne yapacak­ lardı?.. İşte Muvahhid’in, «İzmir turnesi» fikri, bu ümidsizlik günlerinde ortaya atıldı... ve an lattığım şekilde yola düzülüp İzmire varıldı.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Diabetes mellitus also decreased GSH levels, increased MDA levels in the heart, aort and corpus cavernosum tissues, indicating the presence of oxidative tissue damage in

Bu matem saçan havanın içinde daha fazla durmak istemeyen Voli Hâşim Bey, mâtemzede kızın kolun­ dan tutarak onu teselli etmeğe gay­ ret ederken, kahraman

BAHAR TANR1SE VER___________ ANKARA - Hükümetin MHP ka­ nadının, Nâzım H ikm et’e yurttaşlık hakkının geri verilmesine ilişkin ka­ rarnameye soğuk bakması, sanatçı ve

e-Perakende sektöründe, e-memnuniyet öncüllerinin araştırıldığı bu çalış- mada, yapılan keşfedici faktör analizi sonucu kavramsal olarak ifade edilen söz konusu 12

Döviz kuru ile petrol ve diğer girdi fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak sırasıyla yüzde 3,15 ve 4,20 oranında artan akaryakıt ve tüpgaz fiyatları, bu dönemde de

Bunlar­ dan, Yahya Kemal Yaşarken ki­ tabında, senin gençlerimize bir bilgi ve tahlil yoluyla tanıtılma­ sını uygun bulduğun şiirlerin, fi­ kirlerin ve

tüplerden oluşan hibrid malzemeler, hasar görmüş kalbin tedavisinde ve robot- larda kas olarak kullanılacak. Doğal doku- nun gücünü ve fiziksel özelliklerini yapay malzemede

Titre edilebilir asit miktarı (%) bakımından 78 genotipin değerleri Çizelge 4.2’ de verilmiştir. Suda çözülür kuru madde miktarı bakımından 78 genotipin