• Sonuç bulunamadı

Ermenek kazâsı (1500-1600)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ermenek kazâsı (1500-1600)"

Copied!
426
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GENEL TÜRK TARİHİ BİLİMDALI

ERMENEK KAZÂSI

(1500–1600)

(DOKTORA TEZİ) Hazırlayan: Bilal GÖK (ST–9627) Danışman:

Prof. Dr. Salim CÖHCE

(2)

ÖNSÖZ

Ülkemizde şehir çalışmalarının her geçen gün önemi daha iyi anlaşılmakta, buna bağlı olarak da pek çok yeni çalışma yapılmaktadır. Şüphesiz bu çalışmalar çeşitli şehir ve bölgelerin tarihî, coğrafî, demografik, fizikî ve iktisadî yönlerinin ortaya çıkmasında büyük önem arzetmektedir. Bu cümleden olmak üzere Anadolu’nun güneyinde, Taşeli Platosu’nun merkezi konumunda bulunan Ermenek’in XVI. yüzyıldaki tarihi konumunu ele alarak bu alana bir nebze de olsa katkıda bulunmayı düşündük.

Anadolu’nun en eski yerleşim birimlerinden birisi olan Ermenek, Paleolitik, Neolitik dönemleri müteakip Hitit, Firik, Lidya, Pers, Helen, Roma ve nihayet Bizans hakimiyetleri dönemini yaşadıktan sonra XIII. yüzyılın ilk yarısından itibaren kesif bir Türkmen yerleşimine sahne olmuştur. Bölgeye yerleşen Türk boyları, ileride Anadolu Türklüğünün umudu haline gelecek olan Karamanoğulları Beyliği’ni teşkil etmiş ve Ermenek şehri bu devletin tarihinde ilk başkent olarak yerini almıştır. O sebeple tarihi kaynaklarda sıkça adına rastlanan bu şehir, Halit Bardakçı ve Kamil İlisulu tarafından hazırlanan iki değerli çalışmanın konusu olmuş, ancak her iki araştırmacı da Ermenek’in tarihinin ilkçağlardan itibaren genel bir değerlendirmesini yaptıktan sonra şehrin XX. yüzyıldaki konumunda yoğunlaşmıştır. Bu arada, XVI. yüzyıl Osmanlı Taşra Teşkilâtında İçel sancağının durumunu doktora çalışması çerçevesinde inceleyen Şenol Çelik de bu sancağın bir kazâsı olması hasebiyle, Ermenek ile ilgili önemli bilgiler vermektedir. Ancak, Ermenek’in XVI. yüzyıl tarihi hakkında yapılan ilk müstakil akademik araştırma, tarafımızdan sunulan bu doktora çalışması olacaktır.

Karamanoğulları Devleti’nin merkez üssü konumundaki Ermenek, Osmanlı hâkimiyetine geçtikten sonra bir müddet daha eski ihtişamını muhafaza etmekle birlikte, zamanla sıradan bir kazâ, hatta XIX. yüzyıldan itibaren kasaba haline gelmiştir. Bu araştırmada Karamanoğullarından Osmanlıya tevarüs eden şehrin konumu, önemi ve sahip olduğu diğer özellikler tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu arada 1950’ye kadar kaynaklarda “Ermenâk” şeklinde geçen ismin bugünkü haliyle, yani “Ermenek” imlâsıyla kullanılmasının daha yerinde olacağı düşünülmüştür.

Çalışmam sırasında yardımlarını gördüğüm değerli arkadaşım Dr. Ali Üremiş ve Arş. Gör. Yahya Başkan’a teşekkür ediyorum. Araştırmamı büyük bir sabır ve hoşgörü içerisinde yönlendiren, kaynakların temininde bütün imkânlarını seferber eden değerli

(3)

hocam Prof. Dr. Salim CÖHCE’ye bir kere daha şükranlarımı sunmayı zevkli bir görev bilmekteyim.

Malatya 2006 Bilal Gök 9627

(4)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ...IV İÇİNDEKİLER ...VI KISALTMALAR ...VIII KAYNAKLAR ve ARAŞTIRMALAR...IX A- ARŞİV KAYNAKLARI ... IX a. Tahrir Defterleri:... X b. Evkâf Defterleri... XVI c. Mühimme Defterleri:... XVIII ç. Tımar ve Zeâmet Tevcih Defterleri (Ruznamçe Defterleri): ... XVIII d. Maliyeden Müdevver Defterler: ... XXI B- MESKUKAT, EPİGRAFİK ve ONOMASTİK MALZEME ... XXI

e. Diğer Arşiv Kaynakları: ...XXII C- OSMANLI TARİHLERİ VE SEYAHATNÂMELER... XXIV D- ARAŞTIRMA ESERLERİ...XXV

GİRİŞ ...1-38

I. BÖLÜM

(YÖREDE OSMANLI HÂKİMİYETİNİN TESİSİ)

A- ERMENEK’İN OSMANLI HÂKİMİYETİNE GEÇİŞİ ... 39

a. Orta Anadolu’da Karamanlı-Osmanlı Rekabeti... 39

b. Karamanoğulları Beyliğinin Ortadan Kaldırılışı ... 41

c. Karaman İline Taarruz ve Ermenek’in Zaptı ... 41

ç. Osmanlı Hâkimiyetinin İlk Dönemlerinde Ermenek ... 44

B- KARAMAN İLİNDE OSMANLI İDARİ YAPISININ TESİSİ ... 45

C- KAZÂ YÖNETİMİ VE MUAF ZÜMRELER ... 48

a. Kadı ... 50

b. Çeribaşı (Serasker), Züemâ, Sipâhi ve Sipâhizâdeler... 52

c. Dizdar ... 54

ç. Muhassıl ... 55

d. Nakîbü’l-Eşraf, Seyyid ve Şerifler ... 56

e. Cami Görevlileri ve Müderrisler... 57

f. Zaviye Görevlileri, Derviş, Dervişzâde... 58

II. BÖLÜM (FİZİKİ, DEMOGRAFİK VE İKTİSADİ YAPI) A- ERMENEK ŞEHRİ ... 62

a. Fiziki yapı... 63

b. Mahalleler... 67

c. Demografik yapı ... 79

B- ERMENEK’İN TARİHİ DOKUSU ... 85

a. Ermenek Kalesi... 86

b. Şehirdeki Vakıf Müesseseleri... 90

C- İKTİSADİ HAYAT VE TİCARET... 191

a. Ermenek’in İktisadi Kapasitesi... 192

b. Şehrin İaşesinin Sağlanması ... 195

c. Sanayi (Küçük İşletmeler) ... 200

(5)

III. BÖLÜM

(İDARÎ TEŞKİLAT, İSKÂN VE NÜFUS)

A- İDARİ TEŞKİLAT ...223

B- ERMENEK KAZÂSINDA İSKÂN VE NÜFUS...223

a. XVI. Yüzyıl Öncesi ve Sonrası Ermenek’te İskan...224

b. Ermenek Kazâsının Tahmini Nüfusu...225

C- ERMENEK KAZÂSI YERLEŞİM BİRİMLERİ ...243

a-Köyler ...243

b-Mezraalar...265

c. Kırlık Yerleşim Birimlerinin Özellikleri...269

IV. BÖLÜM (ZİRAÎ HAYAT, HAYVANCILIK ve TOPRAK İDARESİ) A- ZİRAÎ HAYAT...276

a. Ziraat Sahaları ve Toprak Durumu...276

b. Çiftlik ve Zeminler...277

B- ZİRAÎ ÜRETİM VE VERGİLER...284

a. Hububat-Bakliyat Üretimi ve Öşrü ...285

b. Sınai Bitkiler...298

c. Bağ-Bahçe, Bostan Ziraatı ve Öşürleri ...304

C- HAYVANCILIK...312

a. Küçükbaş Hayvan Besiciliği ve Resm-i ağnam ...312

b. Arıcılık ve Resm-i Kovan ...314

C- TOPRAK İDARESİ...316 a. Mîrî Arazi...316 b. Malikâne-Divanî ...334 V. BÖLÜM (İÇTİMAİ HAYAT) A- SUHTE OLAYLARI ... 342

a. Olayların Genel Seyri... 342

b. Suhte Olaylarının Ermenek’e Yansımaları ... 343

c. Diğer Bazı Asayiş Olayları ... 347

B- KIBRIS’A GÖÇÜRÜLEN AİLELER ... 350

a. Sürgün Hükmü ve Mahiyeti ... 350

b. Ermenek’ten Sürgün Yazılan Hâneler ... 351

SONUÇ ...355

EKLER (Tablolar, Tablo Fihristi, Kânun-nâmeler, Bâzâr İkâme Senetleri ) ...360

BİBLİYOGRAFYA...380

DİZİN ...394

(6)

KISALTMALAR

A. NŞT Bab-ı Asafî Nişancı (Tahvil) Kalemi

A. RSK Bâb-ı Asafî Ruûs Kalemi

A.DVN Divân-ı Hümâyun Divan Kalemi a.g.e Adı Geçen Eser

a.g.m Adı Geçen Makale

AÜTAD Ankara Üniversitesi Tarih Araştırmaları Dergisi

b. Bin (oğlu)

Bkz Bakınız

BOA Başbakanlık Osmanlı Arşivleri

BOYDK Bütün Yönleriyle Osmanlı Devleti Kongresi

BYEK Bursa Eski Eserler Kütüphânesi

CAH The Cambridge Ancient History

DİA Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

h. Hâne

İA İslam Ansiklopedisi

İHFM İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası MAD Maliyeden Müdevver Defter

MD Mühimme Defteri

Nşr. Neşreden

nu. Numara (dipnot numarası)

OTDTS Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü S. Sayı

SBFD Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi SÜSD Selçuk Üniversitesi Selçuk Dergisi

TD Tahrir Defteri

TDTD Türk Dünyası Tarih Dergisi

THİTM Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası

TİD Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih İncelemeleri Dergisi

TK Tapu Kadastro, Kuyûd-ı Kadîme Arşivi

TM Türkiyat Mecmuası

TOEM Tarih-i Osmanî Encümeni Mecmuası

trc. Tercüme Eden

TSD İstanbul Üniversitesi Tarih Semineri Dergisi

TSMA Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi

TZTD Tımar ve Zeâmet Tevcih Defteri

v. Veledi (oğlu)

VD Vakıflar Dergisi

vd ve diğerleri

(7)

KAYNAKLAR ve ARAŞTIRMALAR

Ermenek kazâsının XVI. yüzyılda coğrafî, idarî, içtimaî, iktisadî, ticarî vb. konulardaki durumunu yeterince aydınlatacak tarih kaynaklarına sahip bulunulmaktadır. Bunların başında hiç şüphesiz arşiv kaynakları gelmektedir. Bu noktada Osmanlı Arşiv’i kaynaklarından doğrudan istifade edilirken onun dışında bölgeyle ilgili Venedik, Ceneviz vb. devletlerin arşivlerini inceleme imkânı bulunamamıştır. Ancak dönemle ilgili bu arşivlere dayanılarak yapılan pek çok araştırma bulunmaktadır. Çalışma konusu ele alınırken bu araştırmaların sunduğu arşiv belgelerinden yararlanmakla yetinilmiştir. Bunun haricinde tarihin ana kaynakları arasında yer alan meskukat, epigrafik ve onomastik1 malzeme de önemli ölçüde kullanılmıştır.

Ermenek kazâsının, önemine binaen genel tarih kitaplarıyla seyahatnâmelerde de çok sık geçtiği bir vakıadır. Dolayısıyla bu eserlere de başvurulmuş ve pek çok ayrıntı bu yolla ortaya konulmuştur. Bunun dışında çalışma konusuyla doğrudan ilgili olmamakla birlikte söz konusu döneme ait pek çok kazâ araştırması mevcuttur. Birtakım teknik bilgilerin ortaya konulması ve bu araştırmalarda ulaşılan sonuçlarla tarafımızdan elde edilen bilgilerin mukayesesi mümkün olabilmiştir.

A- ARŞİV KAYNAKLARI

Çalışma konusu olan Ermenek kazâsının Osmanlı hakimiyetine geçtiği dönemi içine alması sebebiyle, tarihi yaparken aynı zamanda yazarak günümüze emsalsiz bilgi kaynakları sunan Osmanlı Devleti’nin arşivleri istenilen pek çok bilgiyi en ayrıntılı şekilde verebilecek niteliktedir. Şehrin fizikî, demografik, askerî vb. yapısının ortaya konulmasında büyük önemi haiz olan arşiv belgeleri mufassal, icmal ve evkâf tahrir defterleri başta olmakla birlikte Mühimme Defterleri, Maliyeden Müdevver Defterler, Tımar Tevcihât Defterleri, Kamil Kepeci ve Divan Defterleri tasnifinde yer alan bazı defterler de mevcuttur. Bunun dışında anılan arşivde müstakil bazı belgeler bulunmaktadır. Ayrıca Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’nde gömlek-dosya içerisinde muhafaza edilen pek çok vesikaya da ulaşılmıştır. Bunlar:

1 Şahıs isimleri ile soy adlarının nasıl ve hangi usullere göre teşekkül ettiğini tarihin, etnoğrafyanın,

filolojinin yardımı ile belirlenmesi ilmine onomastik adı verilmektedir. Bkz., M. Fuad Köprülü, “Türk Onomastique’i Hakkında”, T.D. I/1–2, (1949–50), İstanbul 1950, s. 221–236. Ayrıca Bkz., A. Cağferoğlu, “Türk Onomastiğinde At Kültü”, TM. X, (1951–53), İstanbul 1953, s. 201–212.

(8)

a. Tahrir Defterleri:

Osmanlı Devleti, bir yeri hâkimiyeti altına aldığında, o bölgeye yetkili bir emin gönderip, nüfus ve vergi sayımlarını yaptırıp deftere geçirirdi. Böylelikle her sancak için “tahrir” adı verilen, o bölgenin arazi, nüfus ve iskân durumlarını ihtiva eden defterler meydana getirilmiştir. Türk arşivlerinin en kıymetli hazinesi olan bu defterler, devletin hâkimiyeti altındaki yerlerde otuz kırk senede bir, ya da hükümdar değişikliklerinde, yapılması devlet geleneği haline gelen tahrirlerle oluşmaktaydı2. Bu tahrirlerde yerleşme birimlerinin nüfus durumu, toprak miktarı, üretilen mahsullerin çeşitleri ile buralara ait öşür, rüsum ve bâclar yer almaktaydı3. İdarî, malî ve askerî zaruretler gereği yapılan bu tahrirler, memleketin en uzak bucağına kadar, mevcut vergi geliri kaynaklarını en ufak bölümleriyle ayrıntılı ve sıhhatli olarak belirlenmesi, kaynaklarda meydana gelebilecek değişikliklerin takip edilebilmesi maksadıyla, çok sık olarak yapılması gerekiyordu. Kısaca tahrirler, devletin kendi hâkimiyet ve otorite gücünü belgeleyebilme vasıtası idi4.

Tahrir yapan kişilere “tahrir emîni, il yazıcısı veya muharrir” denilirdi. Tahrir eminleri geniş bir hukuk anlayışına ve kanun bilgisine sahip, kazaskerlik, kadılık, müderrislik, sancakbeyliği ya da defterdarlık gibi büyük mevkilerde başarılı olmuş, faziletli ve yüksek şahsiyetler arasından seçilirdi. Tahrir komisyonunun diğer önemli üyesi olan “kâtib”, defterdarlık dairelerinde hizmet etmiş kişilerden tayin edilirdi. Tahriri yapılan yerin kadısı, tahrir eminiyle birlikte gerekli tahkikatları yapardı5. Tahriri yapılan yerin eski tahriri de komisyonun yanlarında bulunurdu. İl yazıcı yazım işini tamamladıktan sonra, yazdığı müsveddeleri birleştirerek “mufassal” defteri teşkil ederdi. Mufassal tahrir defterinde her tımar arazisi dâhilinde ne kadar köy, her köyde ne kadar aile ve her aileden alınabilecek vergi ve resimlerden gelecek varidatın tahmini miktarı, eyalete göre alınması âdet olan resim ve vergilerin miktarları gösterilirdi6.

2 Ö. Lütfi Barkan-Enver Meriçli, Hüdavendigâr Livâsı Tahrir Defterleri I, Ankara 1988, s. 3; Yusuf

Genç-H. Osman Yıldırım-Nazım Yılmaz-Mustafa Küçük-Sinan Satar-İbrahim Karaca, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Rehberi, İstanbul 2000, s. 97.

3 Halil İnalcık, Hicrî 835 Tarihli Sûret-i Defter-i Sancak-ı Arvanid, Ankara 1987, s. 12 vd. 4 Ö. L. Barkan- E. Meriçli, a.g.e., s. 6.

5 Erhan Afyoncu, “Defter Emini”, DİA IX, s. 91 vd.; Ö. L. Barkan-E. Meriçli, a.g.e., s. 21–30; Ö. Lütfi

Barkan, “Tarihi Demografi Araştırmaları ve Osmanlı Tarihi” , TM. X, (İstanbul 1953), 1–26.

6 Mufassal Tahrir Defterleri’nde yer alan yerleşme, nüfus, idarî ve sosyo-kültürel yapıyı ilgilendiren

verilerin kıymeti hakkında Bkz., Osman Gümüşçü, “Osmanlı Mufassal Tahrir Defterlerinin Türkiye’nin Tarihi Coğrafyası Bakımından Önemi”, XIII. Türk Tarih Kongresi (4–8 Ekim 1999),

(9)

Yalnızca idarî teşkilat ve yer isimlerini ve yıllık hâsılat miktarlarını gösteren defterler daha muhtasar hazırlandığından bunlara “icmal defteri” denmekteydi. Defter, tahrir emini ve kâtib tarafından tasdik edildikten sonra, birer nüshası beylerbeyi ve sancakbeyine verilir, aslı ise merkezde muhafaza edilirdi. Yeni tahrir yapıldığında, yeni hazırlanan deftere “defter-i cedîd” adı verilir, eskisi ise “defter-i atîk” ya da “defter-i

köhne” adıyla anılırdı7.

Osmanlı Devleti’nde yeni zapt edilen bir memleketin tahriri yapılmazsa, o yörede Osmanlı hâkimiyeti fiilen yerleşmiş sayılamazdı8. Bu sebeple İçel sancağı ve dolayısıyla Ermenek’te ilk tahririn, Ermenek kalesinin düşüş tarihi olan 1474’te yapılması gerekiyordu. Ancak 1488’de başlanabilmiş olması, aradaki geçen on dört yıl içerisinde bölgede siyasi sükûnetin tam olarak sağlanamadığı, bir başka deyişle Osmanlı hakimiyetinin fiilen yerleşmediği manasına gelir. Nitekim Cem Sultan’ın Temmuz 1482’de Rodos’a geçmesinden sonra, II. Bayezid’e sığınmak zorunda kalan Karamanoğlu Kasım Bey’e, Hocendi Beli’nden9 itibaren Akdeniz’e kadar olan topraklar ıktâ olarak verilmiş, 1483 yılında ölünceye kadar, adı geçen bölgeyi yönetmesi sebebiyle10, bu tarihe kadar Ermenek’in tahririnin yapılmadığı söylenebilir11. Ermenek

Kongreye Sunulan Bildiriler III/III, Ankara 2002, s. 1321 vd.

7 H. İnalcık, Arvanid, s. XV; Melek Delilbaşı, Muzaffer Arıkan, Hicri 859 Tarihli Defter-i Sancak-ı

Tırhala I-II, Ankara 2001, s. II-XVI; L. Fekete, “Türk Vergi Tahrirleri”, (trc. S. Karatay), Belleten XI/42, (Nisan 1947), s. 299–328; Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ 1300–1600, (trc. R. Sezer), İstanbul 2003, s. 113; Halil İnalcık, “Adâletnâmeler”, Osmanlı’da Devlet, Hukuk, Adalet, İstanbul 2000, s. 77; Nicoara Beldiceanu, XIV. Yüzyıldan XVI. Yüzyıla Osmanlı Devleti’nde Tımar, (trc. M. A. Kılıçbay), Ankara 1985, s. 3; Feridun M. Emecen, XVI. Asırda Manisa Kazâsı, Anakara 1989, s. 3 vd.; Turan Gökçe, XVI ve XVII. Yüzyıllarda Lâzıkıyye (Denizli) Kazâsı, Ankara 2000, s. 1 vd.; Göknur Göğebakan, XVI. Yüzyılda Malatya Kazâsı (1516–1560), Malatya 1998, (Basılmamış Doktora Tezi), s. XIII-XIV; Osman Gümüşçü, XVI. Yüzyıl Larende (Karaman) Kazâsında Yerleşme ve Nüfus, Ankara 2001, s. 6–12; A. Selçuk Özçelik, “Avrupa Feodalitesi İle Türklerin Tımar

Teşkilâtının Mukayesesi”, İHFM, XVII/ 3–4, (1951), s. 850; Gy. Káldy- Nagy, “XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda Merkezi Yönetimin Başlıca Sorunları” AÜTAD, VII/ 12–13, (1973), s. 55; Mesut Elibüyük, “Türkiye’nin Tarihi Coğrafyası Bakımından Önemli Bir Kaynak, Mufassal Defterler”, Coğrafya Araştırmaları I/2 (Şubat 1990), s. 11–42; Halime Doğru, “Osmanlı Devleti’nde Toprak

Yazımından Nüfus Sayımına Geçiş ve Bir Nüfus Yoklama Defteri Örneği”, Anadolu üniversitesi Fen

Edebiyat Fakültesi Dergisi I/2, (Mayıs 1989), 237 vd.

8 Ö. L. Barkan- E. Meriçli, a.g.e., s. 16.

9 Bugün İçel ili Mut ilçesine bağlı bir yerleşim birimidir.

10 Şikâri’nin Karamanoğulları Tarihi, (nşr. M. Mesud Koman), Konya 1946, s. 206; Müneccimbaşı

Tarihi II, (nşr. İ. Erünsal), İstanbul (Tarihsiz), s. 378 vd.; Oruç Bey, Tevârih-i Âl-i Osman, (nşr. N. Atsız), İstanbul 1972, s. 130.

11 Ö. L. Barkan’a göre uzun süre harp ve istilaların hüküm sürdüğü, emniyet ve iskân durumunun bozuk

olduğu bölgelerde, dışardan gelip yerleşeceklerin gelişini engellememek için tahririn iki üç yıl geciktirildiği olağan bir durumdu. [Bkz., Ö. L. Barkan- E. Meriçli, a.g.e., s. 16.]

(10)

kazâsının ilk tahriri, muhtemelen 1488–1500 tarihleri arasında İçel sancağının da tahririni gerçekleştiren Murad Çelebi tarafından yapılmıştır12.

Buna göre Ermenek kazâsının yer aldığı ilk tahrir defteri II. Bayezid dönemine ait olan 1500 tarihli defterdir. Bu tahriri 1518, 1522, 1555 ve 1584 tarihinde yapılan tahrirler izlemiştir Bu defterlerin hepsi mufassal olup, sadece 1519–1520 tarihlerinde yapılan tahririn neticelerini ihtiva eden TD 387 icmal defteridir. Ayrıca bu tahrirlerin dışında, XVII. yüzyıla ait olmasına rağmen, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nde 1636 tarihli TD 765 numaralı İçel sancağına ait Tımar Defteri, o tarihteki Ermenek kalesi görevlilerinin tespiti hususunda büyük imkân sağlamaktadır13.

1. TD 31 (906/1500) Tarihli İçel Sancağı Mufassal Tahrir Defteri: Defter

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunmakta olup, toplam 487 sayfadır. Kânun-nâmesi bulunmayan defterde14, tahrir emini ve kâtibin de kayıtlı olmadığı görülür. Ermenek kazâsı defterin 1–16. sayfaları arasındadır. Ancak Ermenek kazâsının yer aldığı baş tarafı eksiktir. İlk sayfasında Osmanlı dönemine ait olduğu anlaşılan bir pul ve onun hemen altında sonradan verilen sayfa numaraları bulunmaktadır. Defterin birinci sayfasında yer alan köyün baş tarafı eksiktir. Aynı sayfadaki diğer bir yerleşim biriminin ismi ise fizikî tahribattan dolayı okunamamaktadır. Defterin eksik olması ve kazâya ait sadece 18 köyün kaydının bulunması, deftere dayanarak kazâ genelinin idarî, iktisadî ve demografik yapısı hakkında söz söylememizi güçleştirmektedir. Ancak defterin Ermenek kazâsının son bulduğu 16. sayfasında yer alan “cem‘an der-kazâ-i Ermenek

neferan 2.440. Hâne gayri ez-mücerred ve pir-i fâni gasîr ve eimme ve sipâhiyân 2.248”

kaydı demografik eksikliği bir nebze kapatmaktadır15.

1518 tarihli İçel sancağı tahrir defterinde yer alan çok sayıda “ber-mûceb-i

defter-i Haydar” şeklindeki atıftan, bu defterin Sultan II. Bayezid dönemine ait olduğu

12 Her ne kadar Karaman Vilâyeti’nin ilk evkaf tahriri 1483 tarihini taşısa da, Ermenek kazâsını ihtiva

etmediği anlaşılmaktadır. Bkz., Fahri Coşkun, 888/1483 Tarihli Karaman Eyaleti Vakıf Tahrir Defteri, İstanbul 1996, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi); M. Ferit Uğur, “Eski Karaman Vilâyetine Ait

Kânunlar”, Konya Mecmuası XI/7, (Konya 1937), s. 437.

13 BOA., TD 765, s. 69 vd.

14 Ö.L. Barkan, “Osmanlı İmparatorluğu Teşkilât ve Müesseselerinin Şer‛iliği Meselesi”, İHFM XI/ 3–4,

s. 218; Ayrıca Bkz., Turan Gökçe, “Osmanlı Kânunnâmeleri ve Bir Kânunnâme Sûreti Hakkında”, TİD V, İzmir 1990, s. 208; Nurcan Abacı, Bursa Şehrinde Osmanlı Hukukunun Uygulanması (XVII. Yüzyıl), Ankara 2001, s. 33–38.

(11)

anlaşılmaktadır16. 1500 tarihinde Karaman Vilâyeti’nin tahririnin yapıldığı ve tahrir emini olarak Haydar Çelebi’nin tayin edildiği bilinmektedir17. Karaman Vilâyeti sancaklarından Kayseri’nin aynı döneme ait tahririnin 1500 tarihli olduğu tespit edilmiştir18. Ayrıca 1500 tarihli olduğu belirtilen Karaman Vilâyeti’ne ait TK 565’in mukaddimesinde, muharrir olarak Haydar b. Nasuh’un, kâtip olarak da Ali’nin ismi geçtiğine göre, bu defterin de 1500 tarihli olduğunu söyleyebiliriz19. Nitekim BOA kayıtlarında da aynı tarihle yer almıştır20.

2. TD 83 (924/1518) Tarihli İçel Sancağı Mufassal Tahrir Defteri:

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan İçel sancağına ait bu mufassal tahrir defterinin de Kânun-nâmesi, tahrir emini ve tahrir tarihi mevcut değildir. Ancak defterin Kemal Paşazâde ismiyle meşhur olan Ahmed b. Süleyman b. Kemal ve kâtip Şam1ı Hüsam tarafından, Yavuz Sultan Selim döneminde 1518 tarihinde tanzim edildiği belirtilmektedir21. Yavuz Sultan Selim dönemine ait TD 63 nr’lı Karaman Mufassal Defteri 1518 tarihli olarak gösterildiğine göre, TD 83’te aynı dönem ve tarihe ait olmalıdır22. Defterin tamamı 561 sayfa olup, Ermenek kazâsı 265–322 sayfaları arasında yer almaktadır. Ermenek şehri ve köylerinin nüfuslarını ihtiva eden asıl metin yanına, derkenar olarak nüfustaki artışlar yazılmıştır. Ancak köylerdeki derkenarın şehre göre daha kalabalık olduğu görülür23.

3. TD 182 (928/1522) Tarihli İçel Sancağı Mufassal Tahrir Defteri:

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan ve İçel sancağına ait olan bu mufassal tahrir defteri 483 sayfadır ve üzerinde hiçbir tarih kaydına rastlanmamaktadır. TD 83’te ifade edildiği gibi nüfus sütunlarının yanına derkenar olarak nüfus artışlarının ilave edildiği belirtilmişti. Dikkat edilirse 1518’de derkenara yazılan şahıslar, nefer ve hâne toplamlarına dâhil edilmemişti. TD 182’de ise derkenar olarak kaydedilen nüfusun asıl

16 BOA., TD 83, s. 275. 17 F. Uğur, a.g.m., s. 437.

18 İ. Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Ereğli Tarihi, İstanbul 1970, s. 237 vd.; BOA. Rehberi,

s. 116; O. Gümüşçü, a.g.e., s. 13.

19 TK 565; O. Gümüşçü, a.g.e., s. 45. 20 BOA. Rehberi, s. 112.

21 Ö. Lütfi Barkan, XV ve XVI. Asırlarda Osmanlı İmparatorluğunda Ziraî Ekonominin Hukukî ve

Malî Esasları I, Kânunlar, İstanbul 1943, s. 39 vd.; Ö. L. Barkan-E. Meriçli, a.g.e., s. 14 vd.; Ayrıca Bkz., İsmet Parmaksızoğlu, “Kemal Paşa-zâde”, İA. VI, s. 561–566; BOA. Rehberi, s. 112.

22 İ. H. Konyalı, Ereğli, s. 248; BOA. Rehberi, s. 112; O. Gümüşçü, a.g.e., s. 138; Ş. Çelik, a.g.e., s. 7. 23 BOA., TD 83, s. 265–322; Netice olarak kırlık alandaki nüfus artışının şehir merkezinden daha fazla

olduğu söylenebilir. Nitekim kazânın demografik yapının ele alındığı bölümde konuya ayrıntılı biçimde yer verilecektir.

(12)

nüfus sütunlarında yer aldığı görülür. Örneğin, 1518’de Kemeros Mahallesi’nde derkenara yazılanlardan Kasım v. Abdi, Ömer v. Hamza ve Ali v. Nasuh isimli şahıslar nüfus sütununda yan yana yer almışlardır24. Yerleşim birimlerinden hâsıl olan vergilerde ise çift, bennak ve caba rüsumu hariç aynen kaydolunmuştur. Ermenek şehrinin vergi gelirlerinde de hiçbir değişiklik olmadığı dikkat çekmektedir25.

Demografik ve iktisadî verilerde fazla bir değişiklik görülmeyen bu mufassal defter muhtemelen, Kanuni Sultan Süleyman’ın cülusunu müteakip, TD 83 esas alınarak, nüfus değişikliklerinin kaydedilmesiyle teşkil olunmuştur. Nitekim TD 387 nr’lı ve tahririne 1520 tarihinde başlandığı bilinen Rum ve Karaman Vilâyeti İcmal Defteri’ndeki Ermenek kazâsına ait 253–265 sayfalardaki yerleşim birimleri ile nüfus ve hâne rakamlarının aynı olması hasebiyle, icmal defterinde yer alan verilerin TD 182 nr’lı mufassal defterden alındığını söylemek mümkündür26. Ancak aynı döneme ait Karaman Vilâyeti’ne ait İcmal TD 118’in 929 yılı Muharrem ayı başlarında tutulduğu göz önünde bulundurulacak olursa, bu defterin de 1522 tarihini taşıması gerektiğine hükmolunabilir27.

4. TD 272 (962/1555) Tarihli İçel Sancağı Mufassal Tahrir Defteri: BOA 272

numarada kayıtlı olan bu defter Mufassal olup, tamamı İçel sancağına aittir ve 486 sayfadır. Ermenek kazâsı defterin 1–40. sayfalarında yer almaktadır. Tahrir tarihi ve kânunnâmesi mevcut değildir. Ancak 1550 tarihinde Karaman Vilâyeti’nin tahririni yapmak üzere Hazîne-i Amire Defterdârı olan Ebu’l-Fazl Efendi’nin tahrir emini olarak görevlendirildiği, tahrir yapıldıktan sonra defterinin temize çekilmesi işinin Ebu’l-Fazl’ın göz ağrısı sebebiyle uzun sürdüğü, ayrıca defter eminine yardımcı olması için 10 Nisan 1555 tarihinde, Karaman çavuşlarından Abdurrahman Çavuş’un görevlendirildiği belirtilmektedir28. Bu sebeple defterin temize çekilmesi işinin aynı sene bitirileceği tahmininden yola çıkılarak defterin 1555 yılında hazırlandığını ileri sürmek pek de yanlış olmayacaktır. BOA kayıtlarında da 1555 tarihli mufassal maliye defteri olarak kayıtlıdır29.

24 BOA., TD 83, s. 265; BOA., TD 182, s. 1. 25 BOA., TD 83, s. 272; BOA., TD 182; s. 6.

26 Bahaeddin Yediyıldız, Mehmet Öz, Ünal Üstün, Ordu Yöresi Tarihinin Kaynakları III, 387

Numaralı Defter-i Karaman ve Rum’un Canik Livâsına Ait Bölümü (1520), Ankara 2002, s. XV.

27 Ş. Çelik, a.g.e., s. 8; BOA. Rehberi, s. 115. 28 Ş. Çelik, Gösterilen yer.

(13)

5. TK 128 (992/1584) Tarihli İçel Sancağı Mufassal Tahrir Defteri: Tapu

Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyûd-ı Kadîme Arşivinde 128 numarada kayıtlı olan bu defter, İçel sancağına ait müstakil mufassal bir tahrir defteridir ve toplam 1037 sayfadır. Ermenek kazâsı defterin 1–108. sayfaları arasındadır. Kazâ tahririnin son bulduğu 108. sayfadan sonra üç sayfa boş bırakılmıştır. Defterin başında Sultan III. Murad’ın tuğrasını müteakiben İçel sancağı kânun-nâmesi ile bir fihrist yer almaktadır30. Defter, Sultan III. Murad’ın emriyle dergâh-ı âli defter kâtiplerinden Ahmed b. Bostan ve Kâtip Ramazan b. İskenderânî tarafından Ağustos 1584 tarihinde yazıldığı anlaşılır31. Defterin icmali aynı arşivde bulunan 115 varaktan oluşan 331 numaralı defterdir32.

Tahrir yapıldığında Ermenek kadısı olduğu belirtilen Mevlâna Hacı Abdürrezzak, Saray mahallesinde tahrir olunmuştur. Ayrıca daha evvel rastlanmayan azatlı kölelere rastlanmıştır. Bunların baba isimlerinin hep Abdullah olması, gayrimüslimken müslüman olduklarını gösterir. Bâzâr bâcının yanına düşülen notta “şerh olunduğu üzere bâzâr-ı mezbûrun Çarşamba gününde ikâme olunmak üzere tashih

olundu. Fî 4 Receb 1261”33. Bu tarih tashihin 9 Temmuz 1845 tarihinde yapıldığını gösterir. Defterin 13 ile 14. sayfaları arasına sonradan yapıştırılan ikâme-i bâzâr yazısı yer almaktadır34.

6. 387 Numaralı (928/1522) Tarihli Muhasebe-i Vilâyet-i Karaman ve Rum Defteri: Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nde 387 numara ile kayıtlı olan bu defter

Karaman ve Rum vilâyetlerinin icmal defteridir. Defterin Konya, Beyşehri, Akşehir, Larende, Aksaray, Niğde ve İçel livâlarını ihtiva eden 1–338 sayfaları BOA tarafından dizin ve tıpkıbasım olarak yayımlanmıştır35. Defterde yer alan bütün verilerin TD 182 ile aynı olması hasebiyle, bu defterin de 1522 tarihli olma ihtimali vardır36. Ancak bazı müellifler defterin tahririne 1520 tarihinde başlandığı için bu tarihi defterin tahrir tarihi

Ankara 1996, s. 10; Ayrıca BOA. Rehberi, s. 112.

30 Kânun-nâme, Ö. L. Barkan tarafından yayımlanmıştır. Bkz., Ö. L. Barkan, Kânunlar, s. 48–54; Ayrıca

çalışmamızın ekler bölümünde de tamamı yer almaktadır.

31 Tarih kaydı aynen şöyledir: “Fî evâsıt-ı Şa‘ban-ı muazzam sene 992”. Bkz., TK 128. 32 Ermenek kazâsı Tımar sahipleri için Bkz., TK 331, s. 15a–19a.

33 Bkz., TK 128, s. 12 vd.

34 Bu yazının transkripsiyonu çalışmamızın ekler kısmında bulunmaktadır. 35 387 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Karaman ve Rum Defteri I.

36 İbrahim Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Karaman Tarihi Ermenek ve Mut Abideleri,

(14)

olarak benimsemişlerdir37. Ermenek kazâsı defterin 253–265 sayfaları arasında bulunmaktadır. Kazânın emlâk ve vakıf arazilerinin gelirleriyle has, zeâmet ve tımara ayrılan miktarlar ayrı başlıklar altında yer almıştır. Ayrıca Ermenek kalesindeki mevcut teçhizat, erzak, görevlilerin sayısı ile bunların yevmiyeleri de mevcuttur38.

b. Evkâf Defterleri

Ermenek kazâsına ait 3 evkâf defteri bulunmakta ve İçel sancağı tahrir defterleriyle aynı tarihleri taşımaktadırlar. Bunların ikisi TKKA, diğeri ise İstanbul Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’ndedir.

1. TK 565 Numaralı (906/1500) Tarihli Karaman Vilâyeti Evkâf Defteri:

Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyûd-ı Kadime Arşivinde bulunan bu evkâf defteri, Karaman Vilâyeti sancaklarının vakıflarını ihtiva etmekte ve toplam 234 varaktan oluşmaktadır. Defterin dış kapağında “Kubbe altından müdevver atîk Konya Vakfı” ibaresi yer alır. Defterin mukaddimesindeki kayıttan, İbn Hatib diye meşhur Haydar b. Nasuh ve Katib Ali tarafından yazıldığı ve 1500 tarihli olduğu anlaşılmaktadır39. Ermenek kazâsı defterin 22lb-231a varakları arasında yer alır. Defterdeki vakıf eserleri cami, mescid, medrese ve zaviyeler şeklinde toplu olarak sıralanmaktadır. Defterde yalnız Ermenek’te bulunan vakıf kurumları değil, Ermenek’te vakıf akarı olan vakıflar da yer almıştır40.

2. TD 1 Numaralı (1522 ve 1555) Tarihli İçel Sancağı Evkâf Defteri:

BOA’da, Tapu Tahrir Defterleri tasnifi içerisinde yer almaktadır. Defterin tahrir tarihi bulunmayıp, arşiv rehberinde defter tarihi olarak “Kanuni” dönemi gösterilmektedir41. Defter toplam 65 sayfa olup, Ermenek kazâsı vakıfları defterin iki ayrı yerinde bulunmaktadır. Birinci kısmı defterin 2–16. sayfalarındadır. İkinci kısmı ise 42–50. sayfaları arasında yer almaktadır. Defterin 2–39. sayfalarının yazı biçimi ve tanzim şekli ile bu sayfadan sonraki bölümün tertibi, yazı çeşidi oldukça farklılık arzeder. Birinci kısmın vakıf kayıtları oldukça düzenli tutulduğu halde, ikinci kısmın vakıf kayıtlarının yanlarında, sayfa kenarlarında ilâveler mevcuttur. Bu sebeplere binaen, defterin iki farklı defterin bir araya getirilmesiyle teşkil olunduğu anlaşılmaktadır.

37 B. Yediyıldız, M. Öz, Ü. Üstün, a.g.e., s. XV; Ayrıca Bkz., G. Göğebakan, a.g.e., s. XV vd. 38 BOA., TD 387, s. 253–265.

39 TK 565.

40 TK 565, s. 221b-231a. 41 BOA. Rehberi, s. 112.

(15)

Defterin ilk sayfasında “Evkâf-ı Ermenek der-livâ-i İçel” ifadesi yer almaktadır. Ermenek’e ait vakıfların birinci kısmı sayfa 2’den başlamakta ve 16. sayfada son bulmaktadır. Buradan itibaren 39. sayfaya kadar Mut, Karataş, Gülnar kazâları evkâfı kaydedilmiştir. Defterin ikinci kısmı “Evkâf-ı livâ-i-İçel der Vilâyet-i Karaman, Kazâ-i

Ermenek tâbi-i Livâ-i İçel” ibaresi ile başlar. Ancak bu kısımda sayfanın alt ve üst

tarafında farklı sayfa numaraları verildiği görülür. Önceki bölüm 39. sayfada son bulduğundan, ikinci kısmın 42 sayfa numarasıyla başlaması daha uygun olacaktır. Defterin 50. sayfasından itibaren Mut, Silifke, Karataş, Gülnar ve Selendi kazâları yer alır.

Defterin ilk kısmında bazı görevlilere Sultan Bayezid ve Sultan Selim tarafından verilmiş muafiyet hükümleri mevcuttur. Örneğin, Nadire Köyü Sinan Halife Camii görevlilerinin, Sultan Bayezid ve Sultan Selimden muafiyet hükümleri vardır42. Bu muafiyet hükümlerine bakılırsa defterin bu kısmı Kanuni döneminde yazılmış olmalıdır. 1518 tarihli TD 83 ile birinci kısım karşılaştırıldığında vakıf görevlilerinin isimleri ve gelir miktarlarının genellikle aynı olduğu görülür. Nitekim defterin birinci kısmında İznebolı Köyü Camii’nde görevli olarak kaydedilen Veli v. Emeleddin, Yusuf v. Veli ile Mahmud v. Veli isimli şahıslar, 1518 tarihli TD 83’te de yer almışlardır43. Ayrıca bu kısmın sancak idaresine ait bilgileri 1518 tarihli defter ile aynıdır44. Bu misaller defterin TD 83’e göre hazırlandığını göstermektedir. Bu sebeple defter 1522’de düzenlenmiş olsa da, 1518 tarihinin verileri kullanıldığından, çalışmada bu tarih esas alınmıştır. Defterin ikinci kısmındaki, idarî ve iktisadî veriler ele alındığında, 1555 tarihli TD 272 nr.’lı defterin tarihiyle aynı tarihi taşıması uygun görünmektedir45.

3. TK 576 (992/1584) Tarihli İçel Sancağı Evkâf Defteri: Tapu Kadastro

Genel Müdürlüğü Kuyûd-ı Kadîme Arşivinde 576 numarada kayıtlı bu defterin tamamı 20 varak olup, sadece İçel sancağının vakıflarını ihtiva etmektedir. Defterin yazım tarihi belirtilmemekle birlikte, S. Faroqhi 1568–1569 tarihini kabul etmiştir46. Ayrıca BOA tarafından yayımlanan TD 387’nin giriş kısmında yer alan İçel sancağına ait defterler

42 BOA., TD 1, s. 8.

43 BOA., TD 83, s. 274 vd.; TD 1, s. 2. 44 Ş. Çelik, a.g.e., s. 12.

45 Sancağın 1555 tarihindeki idarî taksimatı hakkında Bkz., Ş. Çelik, a.g.e., s. 88–91.

46 Faroqhi bu defterin tarihini 1568–69 olarak kabul etmiştir. Bkz., Suraiya Faroqhi, Osmanlı’da Kentler

(16)

cetvelinde aynı tarihle zikredilmiştir47. Ancak, aynı arşivdeki 1584 tarihli TK 128’de Ermenek kazâsı köyleri içerisinde yer almayan yerleşim birimlerinden Dedelü ve Balkasun köylerinin, bu defterdeki vakıf kayıtları arasında yer alması48, TK 576 nr’lı evkâf defterinin de 1584 tarihinde oluşturulduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Bu sebeple aynı tarih bu defter için de kabul edilebilir.

c. Mühimme Defterleri:

Dîvân-ı Hümâyûn’da alınan kararların kaydedildiği defterler arasında Mühimmeler ilk sırada gelmektedir. Mühimme defterlerindeki kayıtların üstlerinde, hükümlerin nasıl meydana geldiği, ne gibi muamele gördüğü veya cevabın mahiyetiyle ilgili olan ve zamanla, belki de Reisülküttabın yönlendirmesine göre değişiklik gösteren çeşitli kayıtlar mevcuttur49. Ermenek kazâsıyla ilgili olarak, BOA. 989 nr’lı “Divân-ı

Hümayûn Defterleri Katalogu”ndaki Mühimme defterlerinden 1–75 arasında (1553–

1604) numaralandırılan bütün Mühimme defterleri titizlikle gözden geçirilmiştir. Bunlardan 7, 12, 13, 21, 25, 27, 31, 39, 53, 60, 64, 73, 70 numaralı Mühimme defterlerinde yer alan çok sayıda hükümden ilgileri nispetinde faydalanılmaya çalışılmıştır. Bu hükümlerin belli başlı konuları ise, yeni yapılan camide Cuma namazı kılınması, eskisi harap olan hamamın yenisinin yapılması, pazaryeri kurulması hususunda verilen izinleri ihtiva eder. Bunun dışında çeşitli zamanlarda bazı kişilere tımar tevcih edilmesi, halka zulmeden sipâhinin tımarının elinden alınması, ayrıca eşkıyalık olaylarıyla ilgili birkaç hükme rastlanmıştır.

ç. Tımar ve Zeâmet Tevcih Defterleri (Ruznamçe Defterleri):

Ruznamçe, çağdaş muhasebe sistemlerinde yevmiye defteri veya jurnal adı verilen defterdir. Kelime olarak “Ruz” Farsça gün; “namçe” ise aynı dilde defter anlamına gelmektedir. İlhanlı, Akkoyunlu ve Timur devletlerinde de bu tip kayıtların tutulduğu bilinmektedir50. Osmanlılarda Tımar Ruznamçe Defterleri, tımar sistemine paralel olarak çok erken tarihlerde tutulmaya başlanmış, sistemin gelişmesiyle birlikte

47 Vilâyet-i Karaman ve Rum Defteri I, s. 10.

48 TK 576, s. 11b; TK 576, s. 11b; “Balkasun” ismi bugün yanlışlıkla Balkusan şeklinde kullanılmaktadır. 49 Mübahat S. Kütükoğlu, “Mühimme Defterlerindeki Muamele Kayıtları Üzerine”, Tarih Boyunca

Paleografya ve Diplomatik Semineri Bildirileri, ( 30 Nisan- 2 Mayıs 1986), İstanbul 1988, s. 95; Nagy, Mühimme defterleri Osmanlı Devleti’nin gereğinden fazla merkezileştiğinin delilidir diyor. Bkz., K. Nagy, “XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda Merkezi Yönetimin Başlıca Sorunları” AÜTAD, VII/ 12–13, (1973), s. 55.

50 Halil Sahillioğlu, “Ruznâmçe”, Tarih Boyunca Paleografya ve Diplomatik Semineri Bildirileri, (30

(17)

vilâyetlere bağlı sancakların tezkireleri ayrı cüzler içerisinde bir defter haline getirilmiştir51. Ermenek kazâsına ait dört adet tımar Tevcihât defteri olup bunlar, 1516– 1584 tarihleri arasında tutulan kayıtları ihtiva etmektedir. Bu defterlerden dört tanesi BOA’da, diğer biri de Kuyûd-ı Kadîme Arşivindedir.

1. TD 58 (922–923/1516–1517) Tarihli Karaman Vilâyeti Tımar ve Zeâmet Tevcih Defteri: Başbakanlık Osmanlı Arşivi Tahrir Defterleri tasnifinde yer alan bu

defter Karaman Vilâyeti’nin tımar ve zeâmet tevcih defteri olup toplam 435 sayfadan müteşekkildir. Defterin meydana getiriliş tarihi net olarak belirtilmemekle birlikte, ikinci sayfasında52 Karaman Beylerbeyisi olarak gösterilen Hüsrev Paşa’nın 1516 yılında bu görevde bulunması53, ayrıca tımar kayıtlarının 1516 ve 151754 tarihlerini taşıması hasebiyle, bu defterin 1516/1517 tarihlerinde hazırlanmış olduğu söylenebilir. Ermenek kazâsına ait tımar ve zeâmet kayıtları defterin 416–424. sayfaları arasında yer almakta ve defterde 31 tımar, dört de zeâmet kaydı mevcuttur. Defterde Ermenek’e bağlı olarak gösterilen bazı yerlerin aslında Silifke’ye ait olduğu anlaşılmaktadır. Örnek olması açısından Sala yeri, Güzel ahır ve Demiroğlu sınırı, Şamlu sınırı, Karait sınırı, Orta viran sınırı, Meşhed alanı sınırı, Silifke’ye bağlı olduğu halde Ermenek’e ait gösterilmişlerdir. 1522 tarihli tımar defterinde bu yerlerin Silifke’ye tâbi olduğu görülür55. Bunun dışında aslında Mut kazâsına tâbi olan Süleyman Paşalu Köyü defterde Ermenek’e bağlı görülmektedir56. Bu yerlerin aynı tarihlerde oluşturulduğu tahmin edilen TD 182’de Ermenek kazâsına bağlı gösterilmemesi, kayıtlarda düzensizlik ve hatalar yapıldığı şeklinde yorumlanabilir.

2. TD 118 (929/1522) Tarihli Karaman Vilâyeti Tımar ve Zeâmet Tevcih Defteri: Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde bulunan defter toplam 551 sayfadır.

Mukaddimesinden anlaşıldığına göre, defter Kanuni Sultan Süleyman adına, Beylerbeyi Şadi Paşa marifetiyle Defterdar Mustafa Çelebi tarafından tutulmuştur. Kâtibi Dergâh-ı

51 BOA. Rehberi, s. 135.

52 BOA., TD 58, s. 2.

53 Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî II, İstanbul 1327, s. 272; Ayrıca Bkz., Ş. Çelik, a.g.e., s. 13. 54 Örnek olması açısından Ali v. Yağlu’nun zeamet kaydında 1516 tarihi kayıtlıdır. Bkz., BOA., TD 58, s.

416; Ayrıca 1517 tarihli Güzel v. Seydi b. Bozkırlı’nın tımar kaydı için Bkz. BOA., TD 58, s. 422.

55 BOA., TD 58, s. 419; Krş. BOA., TD 118, s. 501. 56 BOA., TD 58, s. 417.

(18)

âlî kâtiplerinden Rûşenî b. Hacı Hüseyin olup, Muharrem 929 (20 Kasım–20 Aralık 1522) tarihini taşımaktadır57.

Defterde sırasıyla Konya, Larende, Beyşehir, Akşehir, Niğde, Aksaray, Kayseri ve İçil sancaklarının has, zeâmet ve tımar kayıtları yer almakta olup İçel sancağı, 427 ile 551’inci sayfaları arasında bulunmaktadır. Defterin son kısmındaki Selendi ve Anamur nahiyelerine ait bilgilerin eksik olduğu düşünülmektedir.

3. TD 392 (930–931/1523–1524) Tarihli Karaman Vilâyeti Tımar ve Zeâmet Tevcih Defteri: Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan defter Karaman Vilâyeti’nin

tımar ve zeâmet defteridir. Defter toplam 623 sayfa olup, tarihi açıkça belirtilmemiştir. Ancak defterin tetkikinden 1522 yılından sonra oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Nitekim defterde bulunan en eski tımar tevcihi 1523 tarihini taşıyan Mehmed v. Seydi b. Beğdili’ye aittir58. Diğer bir husus da, TD 118’de kardeşleriyle birlikte 2000 akçelik hisseli tımar tasarruf eden Halil b. Bahadır’ın oğlu Savcı’nın bu defterde öldüğü ve tımarının, yine aynı şahsın oğlu olan Ahmed’e tevdi edildiği görülmektedir (1524)59. Bu kayıtlardan yola çıkılarak defterin 1523–1524 tarihlerine ait olduğu söylenebilir. Ermenek kazâsına ait kayıtlar defterin 244–249. sayfaları arasında bulunmakta olup 27 tımar, bir de zeâmet tevcihi mevcuttur60.

4. TK 331(992/1584) Tarihli İçel Sancağı Tımar ve Zeâmet Tevcih Defteri:

Tapu Kadastro Kuyûd-ı Kadîme Arşivinde bulmaktadır. Defter 115 varaktır ve Ermenek kazâsı tımar sahipleri 15a–19b varakları arasında yer almaktadır61. BOA tarafından yayınlanan 387 nr’lı defterin girişinde 1583 olarak tarihlendirilmiştir62. Ancak köylerin vergi hâsılları incelendiğinde defterin, aynı arşivde bulunan TK 128 nr’lı İçel sancağı mufassal tahrir defterinin icmali olduğu anlaşılır. Defterde Ermenek kazâsına ait 33 tımar kaydı bulunmaktadır. Burada dikkat çeken husus tımarlıların arasında hiç zeâmet tasarruf edenin bulunmamasıdır. En yüksek tımar tasarruf eden kişi 10100 akçelik tımarıyla Seydi Ali v. İsa’dır63.

57 BOA. TD 118, s. 1–3.

58 BOA., TD 392,s. 247.

59 “Hisse-i Ahmed v. Halil Bahadır Köpek Savcı el müteveffa: 2000. Mezkûr Ahmed sipâhi zade olmağın,

mezbûr müteveffa Savcı tahvilinden tevcih olundu. Sene 931” Bkz., BOA., TD 392,s. 248.

60 Tımar ve zeamet sahiplerinin isimleri ve tasarruf ettikleri miktarlar çalışmamızın ekler bölümünde yer

almaktadır.

61 TK 331, vr. 15a-19a.

62 Vilâyet-i Karaman ve Rum Defteri I, s. 10 vd. 63 TK 331, vr. 15a.

(19)

d. Maliyeden Müdevver Defterler:

Muhtelif maliye kalemlerine ait defterler olduğu gibi arazi tahriri, saray yeniçeri, mevâcip gibi diğer cins defterleri de ihtiva etmektedirler. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan bu defterler 1427 yılında başlayıp, 1927 yılına kadar gelmektedir. Bu tasnif içerisinde konumuzu ilgilendiren üç adet Maliyeden Müdevver defter bulunmaktadır. Bunlarda en geç tarihe sahip defter 1546–1565 tarihleri içerisinde tutulduğu anlaşılan MAD 125 nr.’lı defterdir. Bu defter, Karaman Eyâleti’ne tabî sancak ve kazâlarda tahsil olunan vergi, mahsulât ve masrafları ihtiva etmektedir. Defter 155 varaktan teşekkül etmekte olup, 15,5x38 cm ebadındadır ve Ermenek kazâsını içeren sayfalarda bir adet tımar kaydı yedi tane de mukataa kaydı yer almaktadır. Kazâyı ihtiva eden sayfalarda numara tespit edilememiştir64. Aynı tasnifteki diğer bir defter ise MAD 15286 numarayı ve (1573–1580) tarihlerini taşıyan defterdir. Konumuzla ilgili olarak 156–159 ve 412. sayfalarda bir tımar, iki de zeâmet kaydı yer almaktadır65. MAD 15264 nr’lı defterde ise 50–185. sayfalar arasında farklı sayfalarda Ermenek ile ilgisi olan üç zeâmet ve yedi tane de tımar kaydı mevcuttur. Bu kayıtların 1595/1596 yıllarında tutulduğu anlaşılıyor. Burada dikkat çeken bir husus ise Kıbrıs’ta görevli iken kaçan tımar sahiplerine rastlanmasıdır66. Bu defterlerin haricinde 1594 tarihli MAD 16069 nr’lı Tımar ve Zeâmet Defteri çürümüş olması hasebiyle tetkik edilememiştir67.

B- MESKUKAT, EPİGRAFİK ve ONOMASTİK MALZEME

Meskukat önceleri hükümdar lakaplarını, hüküm sürdüğü yılları ve yerlerini belirlemek için kaynak olarak kullanılırken, günümüzde daha ziyade üzerindeki resimler ve yazılar ile hâkim unsurun sanatını, paranın basıldığı ülkenin iktisadî hayatını öğrenmek için çok sağlam bir kaynak olarak kullanılmaktadır68. Nitekim Karamanoğulları dönemini ilgilendiren kitâbeler Halil Edhem tarafından “Karamanoğulları Hakkında Vesâik-i Mahkûke” ismiyle TOEM’de yayımlanmıştır. Söz konusu makale Ermenek şehrinin Karamanoğulları dönemiyle ilgili olarak çok kıymetli bilgiler ihtiva etmektedir. Bu arada, Ermenek’te basılması hasebiyle şehrin idarî ve iktisadî konumunun bir göstergesi niteliğindeki madenî paralarla ilgili hususlar, Cüneyt

64 BOA., MAD 125.

65 BOA., MAD 15286, s. 156–159, 412. 66 BOA., MAD 15264, s. 167.

67 BOA., MAD 16069. (1594)

(20)

Ölçer’in “Karamanoğulları Beyliği Madeni Paraları” isimli çalışmasından takip edilmiştir.

e. Diğer Arşiv Kaynakları:

Arşiv kaynakları arasında, yukarıda sıraladığımız Tapu Tahrir tasnifi içerisinde yer alan, ancak farklı özellik gösterdiği için tanıtımını burada yapmayı uygun bulduğumuz bazı defterler de vardır. Bunlardan birisi Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde

TD 968 nr’lı defterdir. İçel sancağına ait mütekâid sipâhi ve sipâhizâdelerin

kaydedildiği bu defterin mukaddimesindeki kayıttan (26 Ekim–4 Kasım 1575) tarihli olduğu anlaşılır. BOA. Rehberi’nde defterin askerî bir defter olduğu belirtilmektedir69. Toplam 80 sayfa olan defterin son kısmında, Mevlana Vildan b. Şaban marifetiyle yazıldığı belirtilir. Ermenek kazâsına ait kayıtlar defterin 53–55. sayfaları arasında yer alır. Defterin tetkikinden anlaşıldığına göre, Ermenek kazâsına tâbi Çavuşlar, Eskice, Sivricekaya, Uluköy, Fariske, Gargara, Mulumu köylerinde mütekâid sipâhi ve sipâhizâdeler arasından yazılan “güherçile eşküncileri” yer almaktadır70.

Tapu Tahrir tasnifi içerisinde yer alan diğer bir defter ise TD 1021 numarayı taşımaktadır. Defterin baş tarafında “Kânun-ı sipâhizâdegân der-Livâ-i İçel” başlığıyla yazılmış İçel sancağı sipâhizâdegân kanunu bulunmaktadır71. Ö. L. Barkan bu kânun-nâmeyi yayımlarken defterin tarihsiz olduğunu belirtmiştir72. Ancak birçok yerinde Mevlâna Vildan defterine atıfların bulunması hasebiyle defterin 1584 tarihli olması ihtimali üzerinde durulabilir73. Bunların haricinde yine aynı arşivdeki 1603 tarihli Kıbrıs, İçel, Tarsus, Alâiye ve Sis livâlarının tımar tevcih atını ihtiva eden TD 696 nr’lı defter Ermenek kazâsı tımar kayıtları için tetkik olunmuş ve ilgili yerde kullanılmıştır74. Bahsi geçen defterlerin dışında yine Başbakanlık Arşivi’nde Kâmil Kepeci

Divân-ı Hümayûn Divan Kalemi tasnifinde yer alan 74, 86, 108, 110, 117, 210 numaralı

defterlerden, ayrıca Bâb-ı Âsafî Nişan Kalemi tasnifinden 1078 ve Bâb-ı Âsafî Ruûs

Kalemi tasnifinden 1459 numaralı defterlerin konumuzla ilgili kısımlarından istifade

edilmiştir. Ayrıca Tımar ve Zeâmet Tevcih Defterleri tasnifindeki 2 nr.’lı defterden konumuzla ilgisi ölçüsünde istifade edilmiştir. Yine Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde 69 BOA. Rehberi, s. 113. 70 BOA., TD 968, s. 53 vd. 71 BOA., TD 968. 72 Ö. L. Barkan, Kânunlar, s. 54. 73 Ş. Çelik, a.g.e., s. 14. 74 BOA., TD 696, s. 116.

(21)

yeni yapılan tasnifler içerisinde A. DVN koduyla Divan Defterleri içerisinde yer alan 739 nr.’lı defter, Ermenek’ten Kıbrıs’a göçürülen aileler konusunda istifade edilmiştir. Bahse konu defter İçel sancağı kazâlarından Kıbrıs’a göçürülen hâneleri ihtiva etmektedir. 11x32 cm ebadında olup, 2 Kasım 1572’de başlanıp, 16 Aralık 1572’de bitirilmiştir. Mamuriye, Selendi, Gülnar, Mud ve Silifke ile birlikte Ermenek kazâsından Kıbrıs’a sürülmek üzere yazılan kimselerin adlarını ihtiva eder. Defter sürgün işine memur kadılar ve mübaşirler tarafından mühürlenmiş olan listelerin bir araya getirilip ciltlenmesi suretiyle oluşturulmuştur75. K. Kepeci tasnifinde yer alan İçel sancağına ait 1838 tarihli nüfus defterini istememize rağmen çürük olması hasebiyle incelenememiştir76.

Ayrıca Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’ndeki E. 5719, 6347, 6467, 9522, 6457, 5486, 11676 şeklinde numaralandırılan vesikalar ilgili bölümlerde Karamanoğulları ve Ermenek’le ilgisi ölçüsünde yararlanma yoluna gidilmiştir. Ancak şer‘iyye defterlerinin toplandığı merkezlerden Milli Kütüphâne ile İstanbul’da yaptığımız araştırmalara rağmen Ermenek kazâsına ait Şer‘iyye Sicilleri’ne ulaşabilmiş değiliz. Şer‘iyye sicillerinin oluşturduğu bu boşluğu doldurabilmek maksadıyla, XVI. yüzyılda kazâda vuku bulan içtimaî olaylar, Mühimme defterlerine yansıdığı kadarıyla takip edilmeye çalışılmıştır. Ancak II. Bayezid’in Umumî Kânun-nâmesi’nde yer alan: “Vilâyet-i

Karaman kadıları, bir kadılıkdan ma‘zûl olsalar, ellerinde olan sicillâtı sonra gelen kadıya teslim eylemeyüb, alup giderler imiş, teslim eylemeyi ilhah edeler. Tâ kim

Müslümanların umûrı muhtell olmaya”77 tarzındaki ifadeden, kadıların görevinden

azledildikten sonra teşkil ettikleri sicilleri kendisinden sonraki kadıya teslim etmeyip, yanlarında alıp götürdükleri ve bu sebeple halkın çoğu işlerinde karışıklık çıktığı anlaşılmaktadır. Bu hükmün kânun-nâmede yer alması, kadıların bu işi alışkanlık haline getirdikleri şeklinde yorumlanabilir. Buradan hareketle Ermenek kazâsı kadı sicillerinin

75 Defter, Prof. Dr. Salim Cöhce tarafından yayımlanmıştır. Bkz., Salim Cöhce, “İçel Sancağı Ermenâk

Kazâsından Kıbrıs’a Göçürülen Aileler”, III. Uluslar Arası Kıbrıs Araştırmaları Kongresi,

(Gazimagosa 13–17 Kasım 2000), Kongreye Sunulan Bildiriler, Lefkoşa 2001, s. 223–243.

76 BOA., KK 6408 genel, 124 hususi numaralı nüfus defteri.

77 Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kânun-nâmeleri II, İstanbul 1990, s. 39; XVII ve XVIII. yüzyıla ait

Edirne’nin şer’iyye sicilleri”nin bulunmayışı ve Topkapı Sarayı’nda muhafaza olunan defterlerin hepsinin kassam defterleri olmadığı ve müzeye intikal etmediği göz önünde bulundurulursa, Ermenek’teki hadisenin çok da garipsenecek bir durum olmadığı görülür. Bkz., Özer Ergenç, “XVIII. Yüzyılın Başlarında Edirne’nin Demografik Durumu Hakkında Bazı Bilgiler”, IX. Türk Tarih

(22)

de, belki bir gün bir şekilde ortaya çıkıncaya kadar aynı sebepten ele geçirilemediğini söyleyebiliriz78.

C- OSMANLI TARİHLERİ VE SEYAHATNÂMELER

Kuruluşuna maddî ve manevî birçok kuvvetin amil olduğu Osmanlı Devleti’nin ilk zamanlarından inkırazına kadar çok sayıda Osmanlı Tarihi kaleme alındığı görülür79. Türk tarihçiliğinin en önemli safhalarından birisi, şüphesiz Anadolu Selçukluları tarihçiliğidir. Bu dönemde telif olunan eseler Osmanlı tarih yazarlarına da ışık tutmuştur. Bu eserlerden: İbn Bîbi, Anonim Selçuknâme, Esterebâdî’nin Bezm-ü-Rezm’i, Enveri’nin Düsturnâme’si, Ahmedî’nin İskendernâme’si, Mufassal Âl-i Karaman Tarihi ve Şikârî’nin Türkçe Karaman Tarihi ile Ünsi’nin Farsça Selçuk Şehnâmesi’ni zikredebiliriz80. Bu eserlere ilgisi ölçüsünde müracaat ettik, ancak bazı müellifler gibi sunulan birtakım bilgileri ihtiyatla karşıladığımızı da dile getirmekte yarar vardır81.

Karamanlıların yöreyi fethinden Osmanlılara geçinceye kadar, Ermenek üzerinde cereyan eden güç mücadelelerini ilgilendiren malumat Âşıkpaşazâde, Neşrî, Taşköprüzâde, Oruç Bey, Kemalpaşazâde, Solakzâde, Hoca Saadeddin, Müneccimbaşı, Âlî vb. Osmanlı tarihlerinden takip edilmiştir82.

Tarih çalışmalarında seyahatnâmeler ayrı bir önemi haizdir. Bu meyanda Karamanoğulları dönemi Ermenek’i ile ilgili olarak Ömerî, Kalkaşandî, Hamdullah Müstevfi, gibi Arap coğrafyacı ve seyyahlarının yanında, XVII. asrın ikinci yarısında şehri ziyaret eden ünlü Türk Seyyahı Evliya Çelebi ile şehrin aynı dönemlerinden

78 Ancak 1934 tarihinde Ermenek hükümet binasında meydana gelen yangında yanmış olabileceğinden

bulunması oldukça zor görünmektedir. (Bu bilgi Prof. Dr. Salim Cöhce’nin bizzat kendisinden alınmıştır.)

79 M. Fuad Köprülü, “Osmanlı İmparatorluğu’nun Etnik Menşei Meseleleri”, Belleten VII2/28, (1943), s.

303; Franz Babinger, Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri, (nşr. C. Üçok), Ankara 1992, s. 12; Erhan Afyoncu, “Osmanlı Siyasi Tarihinin Ana Kaynakları Kronikler”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi I/2, İstanbul 2003, s. 101–172.

80 İbn Bîbî, el-Hüseyin b. Muhammed b. Ali el-Ca’ferî er- Rugadî, El-Evamirü’l Ala’iye Fi’l Umuri’l

Ala’iye (Selçuknâme) I, (nşr. M. Öztürk), Ankara 1996; Anonim Târih-i Âl-i Selçuk-Anadolu Selçukluları Tarihi III, ( nşr. F. N. Uzluk), Ankara 1952; Aziz b. Erdeşir-i Esterebâdî, Bezm u Rezm, (nşr. M. Öztürk), Ankara 1990; Ahmedî, İskender-nâme, (Tıpkıbasım, İ. Ünver), Ankara 1983; Düsturnâme-i Enverî, (nşr. M. H. Yinanç), İstanbul 1929.

81 Bu eserlerden özellikle Şehnâme ve Şikârî’nin tenkidi için Bkz., M. Fuad Köprülü, “Anadolu

Selçukluları Tarihi’nin Yerli Kaynakları”, Belleten VII/26, (1943), s. 379 vd.

82 Âşıkpaşazâde, Tevârih-i âl-i Osman, İstanbul 1332; Âşıkpaşaoğlu Tarihi, (nşr. N. Atsız ), İstanbul

1992; Mehmed Neşrî, Kitâb-ı Cihan-Nümâ, Neşrî Tarihi I-II, (F. R. Unat- M. A. Köymen), Ankara 1987; Müneccimbaşı Tarihi I-II, (nşr. İ. Erünsal), İstanbul (Tarihsiz); İbn Kemâl, Tevârih-i Âl-i Osman VII. Defter, (nşr. Ş. Turan), Ankara 1957.

(23)

bahseden Kâtib Çelebi’den, ayrıca XIX. yüzyılın sonunda şehre uğrayan V. Cuinet gibi batılı seyyahlardan da faydalanılmıştır83.

D- ARAŞTIRMA ESERLERİ

XVI. yüzyılda Ermenek kazâsını farklı yönleriyle ele alan önemli bazı mevzuları açıklığa kavuştururken, bize karşılaştırma imkânı veren çok sayıda çalışma mevcuttur. Bunlardan Prof. Dr. Salim Cöhce’nin “İçel Sancağı Ermenak Kazâsından Kıbrıs’a

Göçürülen Aileler” isimli makalesi bilhassa kent merkezindeki mahallelerin ve kır

yerleşim birimlerinin adlarının tespitinde, ayrıca Ermenek’ten Kıbrıs’a göçürülen hânelerin belirlenmesinde müracaat ettiğimiz önemli araştırmalardan birisi olmuştur. Müellif, Kıbrıs’ın kısa bir tarihçesini vererek başladığı makalesinde, Türkler tarafından fetholunan adanın iskânı maksadıyla zamanın Osmanlı idaresi tarafından çıkarılan sürgün hükmünün mahiyetini ele aldıktan sonra, Ermenek kazâsından sürgün yazılan elli dört hâne ile ilgili bilgileri doğrudan Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nde bulunan defterden ayrıntılı bir şekilde ele almıştır. Yazar, çalışmasının sonunda konunun genel bir değerlendirmesini yapmaktadır.

Bunun dışında Ş. Tekindağ’ın İslam Ansiklopedisi’ndeki “Ermenek” maddesi konuyla ilgili çalışmaların tespiti açısından oldukça faydalı olmuştur. Ayrıca İsmail Çiftçioğlu’nun “Vakfiyelere ve Tahrir Defterlerine Göre Karamanlı Eğitim Öğretim

Müesseseleri” isimli doktora çalışması ile , “Ermenek’te Emir Musa Bey Medresesi (Tol Medrese) ve Vakfiyesi” isimli makalesi arşiv kaynaklarına dayalı çalışma olması

hasebiyle, bilhassa eğitim müesseselerinin ele alınmasında oldukça faydalı olmuştur. İ. Hakkı Konyalı “Abideleri ve Kitabeleri ile Karaman Tarihi Ermenek ve Mut

Abideleri” isimli çalışmasında, Ermenek ve kırlık alanında bulunan çok sayıda eseri,

bazı arşiv belgeleri yanında bizzat yörede yaptığı saha çalışmaları çerçevesinde ele almıştır. H. Bardakçı’nın “Bütün Yönleriyle Ermenek”, Kâmil İlisulu’nun “Ermenek

Kitabı” adlı çalışması ile Ş. Çelik’in “Osmanlı Taşra Teşkilatında İçel Sancağı (1500– 1584)” adlı doktora çalışması konumuzla ilgili olarak yaptığımız çalışmalarda en çok

müracaat ettiğimiz araştırma eserleri arasındadır. Ayrıca Ermenek yöresinin tarihi

83 Ebi’l-Abbas el-Şehabeddin Ahmed b. Yahya İbn Fazlullah el-Ömerî, Et-Ta’rîf bi’l-Mustalahüş-Şerîf,

Kahire 1913; Ömerî, Mesâlik-ül-Ebsar Fî Memâlik-i Emsar, (nşr. F. Taeschner), Leipzig 1929. Kalkaşandî, Subh el-a‘şâ V, Mısır 1914; Hamd-Allâh Mustawfî, Nuzhat-al-Qulûb, (Nşr. G. Le Strange), Leyden 1919; Vital Cuinet, La Turquie d’ Asie VI, İstanbul 2001.

(24)

coğrafyası ve antik eserlerini ihtiva eden, Osman Doğanay’ın “Germanikopolis

(Ermenek) Çevresinin Tarihi Coğrafyası ve Eserleri” adlı yüksek lisans tezi müracaat

ettiğimiz diğer bir çalışmayı teşkil etmiştir84.

Bu eserlerin dışında Türkiye’de yapılmış farklı kazâ çalışmalarından da yararlanılmıştır. Bu alanda kendisinden sonraki çalışmalara şekil ve muhteva açısından örnek teşkil eden Nejat Göyünç’ün “XVI. Yüzyılda Mardin Sancağı”, İsmet Miroğlu’nun “Kemah Sancağı ve Erzincan Kazâsı (1520–1566)”, M. Ali Ünal’ın “XVI. Yüzyılda

Harput Sancağı” ve “XVI. Yüzyılda Çemişgezek Sancağı”, Orhan Kılıç’ın “XVI. Yüzyılda Adilcevaz ve Ahlat (1534–1605)” isimli çalışmaları ilk sırada gelmektedir85. Bunun yanında Ö. L. Barkan, H. İnalcık, S. Faroqhi gibi değerli bilim adamlarının muhtelif çalışmalarından da yararlanılmıştır.

84 S. Cöhce, a.g.m.; Şihâbeddin Tekindağ, “Ermenek”, İA. IV, s. 316; Kâmil İlisulu, Ermenek Kitabı,

Ankara 1961; İ. H. Konyalı, Karaman; Halit Bardakçı, Bütün Yönleriyle Ermenek, Konya 1976; İsmail Çiftçioğlu, “Ermenek’te Emir Musa Bey Medresesi (Tol Medrese) ve Vakfiyesi”, İlmî Araştırmalar Dergisi XII, İstanbul 2001, s. 73–82; Osman Doğanay, Germanikopolis (Ermenek) Çevresinin Tarihi Coğrafyası ve Eserleri, Konya 2003, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi).

85 Nejat Göyünç, XVI. Yüzyılda Mardin Sancağı, Ankara 1991; M. Ali Ünal, XVI. Yüzyılda Harput

Sancağı (1518–1566), Ankara 1989; İsmet Miroğlu, Kemah Sancağı ve Erzincan Kazâsı (1520– 1566), Ankara 1990; Bahaeddin Yediyıldız, Ordu Kazâsı Sosyal Tarihi (1455–1613), Ankara 1985; Ahmet Yiğit, XVI. Yüzyılın İkinci Yarısında Edirne Kazâsı, Muğla 1998, (Basılmamış Doktora Tezi).

(25)

GİRİŞ

Akdeniz bölgesinde, Göksu vadisinin kuzey yamaçlarında ortalama 1250 metre yükseklikte, karstik (kalkerli) yöre özelliği gösteren engebeli bir arazi üzerinde yer alan Ermenek, yer yer Orta Anadolu tesirlerinin de görüldüğü bir geçiş iklimi ile zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Bugüne kadar ayrıntılı bir araştırma yapılmamış olmakla birlikte, başta Maraspoli olmak üzere yöredeki pek çok mağarada ele geçen tarihöncesi (Prehistorik Devir) ve taş çağlarına (Paleolitik, Neolitik Dönemler) ait birtakım kalıntılar, bölgenin insanlık tarihinin en eski yerleşim alanlarından birisi olduğunu göstermektedir1. Ermenek; iklimi, su kaynakları, kısmen verimli toprakları, yerüstü ve yeraltı zenginlikleri dolayısıyla2 eski çağlardan itibaren bölgesinde önemli ticari ve idarî bir merkez haline gelmiştir3.

Orta Torosların “Taşeli Platosu” olarak adlandırılan tarihi “İsauria Bölgesi”nin4 stratejik öneme sahip bir parçası olan Ermenek, antik çağlardan beri Akdeniz’e ve İç Anadolu’ya geçit sağlayan jeopolitik önemi haiz yolların geçiş noktalarını kontrol eden

1 Salim Cöhce, “Türkili’nden Ermenek’e Karamanoğulları”, Tarih, Türkçe, Atatürk Konferansı

Çerçevesinde Ermenek (Ermenek\KARAMAN 25–27 Temmuz 2004), (Basılmamış Panel Konuşması), s. 1.

2 Ermenek’in coğrafî ve tarihi konumu ile sahip olduğu imkânlar hakkında Bkz., BOA., TD 83, s. 317

vd.; BOA., TD 182, s. 43; Safvet, Memâlik-i Osmâniyye Coğrafya-i İktisadîsi, İstanbul 1328, s. 104, 114; Hüseyin Saraçoğlu, Türkiye Coğrafyası Üzerine Etütler II-Bitki Örtüsü Akarsular ve Göller, İstanbul 1962, s. 71, 178–184; Genel Kurmay Başkanlığı Coğrafya Encümeni, Akdeniz Havzası Coğrafyası, Ankara 1935, s. 77–142; H. Bardakçı, a.g.e., s. 1, 235–316; O. Doğanay, a.g.e., s. 53–82; Nemci Aksoy, Ermenek Monoğrafyası, İstanbul 1972, (İstanbul Üniversitesi Lisans Tezi), s.7, 22 vd.

3 Charles Texier, Küçük Asya I, (nşr. K. Y. Kopraman, M. Yıldız), Ankara 2002, s. 41–54; Strabon, Antik

Anadolu Coğrafyası, Geographika: XII, XIII, XIV, (nşr. A. Pekman), İstanbul 1993, s. 200 vd.; Birgit Brandau-Hartmut Schickert, Hititler Bilinmeyen Bir Dünya İmparatorluğu, Ankara 2003, s. 47; Roma İmparatoru Tiberius döneminde, Komutan Germanicus’un onuruna Ermenek’te darbedilen sikke için Bkz., M.P. Charlesworth, “Tiberius”, The Cambridge Ancient History X, The Augustan Empire 44 B.C. – A.D. 70, (Edit S. A. Cook, Feadcock M.P. Charlesworth), Cambridge 1971, s. 620; Ramsay, Ermenek’in dışında Ermenek Suyu vadisinde yer alan; Titiopolis, Neapolis, Lauzados gibi yerlerin de sikkeleri bulunduğunu belirtir. Bkz., Ramsay, a.g.e., s. 407; Karamanoğulları Döneminde Ermenek’te basılan 9 adet sikke tespit edilmiştir. Bkz., Cüneyt Ölçer, Karamanoğulları Beyliği Madeni Paraları, İstanbul 1982, s. 120 vd.; Bu tarihlerde Ermenek’te para basılması burada maden yataklarının ve darphânenin varlığını gösterir. Bkz., Mustafa Öztürk, “Osmanlı Para Politikası”, XIII. Türk Tarih Kongresi (Ankara 4–8 Ekim 1999), Kongreye Sunulan Bildiriler III/III, Ankara 2002, s. 1594.

4 Bu bölge Roma İmparatoru Diocletian zamanında eyaletlerde yapılan değişikliklere binaen teşekkül

etmiştir. Bkz., Keith Hopwood, “Who Where The Isaurians?”, XI. Türk Tarih Kongresi (5–9 Eylül 1990) Kongreye Sunulan Bildiriler II, Ankara 1994, s. 375; İsauria hakkında Bkz., A. Alexandravich Vasiliev, Bizans İmparatorluğu Tarihi I, (nşr. A. M. Mansel), Ankara 1943, s. 297; C. Texier, Küçük Asya III, s. 297 vd.; Hasan Bahar, İsauria Bölgesi Tarihi, (Basılmamış Doktora Tezi), Konya 1991; O. Doğanay, a.g.e., s. 53.

(26)

bir mevkidedir5. Coğrafî konum ve tarihî şartların kendisine yüklediği görev icabı, askerî üs olma cihetiyle6 çeşitli akınlar karşısında tutunamayan gruplara tarih boyunca sığınaklık etmiştir7.

Dağlık Toros kütlesi ve civarının, Anadolu’daki ilk yerleşim merkezlerinden birisi olduğu bilinmektedir8. Binaenaleyh Maraspoli Mağarası’ndaki yapı kalıntıları, Ermenek ve kırlık alanında sıkça görülen gözeler ve kaya sığınakları, Eski Taş Devri’nden beri insan topluluklarının buralarda yaşadığını göstermektedir9. Ancak teşekkülü ve iskânı açısından ele alındığında hâlihazırda yapılan çalışmalar Ermenek’in, Helenistik devirden Roma devrine geçiş döneminde yeniden iskân edilen şehirler arasında yer aldığını ortaya koymaktadır10.

5 TK 128, s. 52; Bu yollar hakkında ayrıntılı bilgi için Bkz., M. Fuad Köprülü, Osmanlı

İmparatorluğu’nun Kuruluşu, (nşr. Orhan F. Köprülü), İstanbul 1986, s. 102; Sapancalı H. Hüseyin, Karaman Ahval-i İçtimaiyye Coğrafiye ve Tarihiyyesi I, (nşr. İ. Güler), Ankara 1993, s. 41, 81; CAH XIV, s. 573; İ. H. Konyalı, Karaman, s. 663 vd.; H. Bahar, a.g.e., s. 43 vd., 47 vd., 99; Ş. Çelik, a.g.e., s. 18; H. Bardakçı, a.g.e., s. 314; O. Doğanay, a.g.e., s. 74 vd.

6 Hammer: “Ermenek Karamanlıların ilk merkezi olmak hasebiyle, bu mühim mevkiden, çevredeki bütün

şehirlere asker sevk edilmiş, hepsinde de başarı sağlanmıştır” demektedir. [Bkz., Baron Joseph Von Hammer Purgstall, Büyük Osmanlı Tarihi I, İstanbul 1993, s. 177]; A. Sadık Erzi, “Akkoyunlu ve Karakoyunlu Tarihi Hakkında Araştırmalar”, Belleten XVII/ 70, (Nisan 1954), s. 207.

7 Nûre Sofî ve Muhlis Paşa, Babaîlerin hezimetinden sonra Ermenek’e sığınmışlardır. Bkz., M. C.

Şehabeddin Tekindağ, Karaman Beyliği, XIII – XV. Asırda Cenubî Anadolu Tarihine Ait Tedkik, (Basılmamış Doktora Tezi), İstanbul 1947, s. 9; Sami Gürtürk, Silifke Tarihi, İstanbul 1987, s. 111; Kerimüddin Karaman, M. 1261 tarihinde, Selçuklu ordusuna mağlup olarak Ermenek’e sığınmıştır. Bkz., Kerimüddin Mahmud-i Aksarayî, Müsâmeretü’l-Ahbâr, (nşr. M. Öztürk), Ankara 1998, s. 48; Ş.Tekindağ, “Karamanlılar”, İA. VI, s. 318; İ. Hakkı Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Ankara 1988, s. 2; Nejat Kaymaz, Pervâne Mu‘înü’d-din Süleyman, Ankara 1970, s. 97 vd.; Ali Sevim, Yaşar Yücel, Türkiye Tarihi I, Ankara 1990, s. 24; Karamanoğlu Mehmed Bey ve Cimri’nin Ermenek’e sığınmaları hakkında Bkz., İ. Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi I, Ankara 1988, s. 17; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye (1071–1318), İstanbul 2002, s. 567; Nezihi Aykut, “Türkiye Selçuklu Sultanı Siyavuş’un (Cimri) Sikkeleri”, Belleten LII/ 203, (Ağustos 1988), s. 477; Şenol Çelik, Osmanlı Taşra Teşkilatında İçel Sancağı (1500–1584), (Basılmamış Doktora Tezi), İstanbul 1994, s. 24; Nasirüddin Mehmed Bey, Yıldırım’ın Karaman topraklarını ele geçirmesini müteakip, Ermenek’e sığınmıştır. Bkz., Şikâri, s. 183; İshak Bey ile mücadeleye giren Halil Bey, Ermenek’e sığınmıştır. Bkz., Şikâri, s. 192; Gedik Ahmed Paşa’nın tazyiki sonrası, Kasım Bey Ermenek’e sığınmıştır. Bkz., Şikâri, s. 196; Osmanlı Devleti’nin, 1474 tarihinde Karaman topraklarından en son zaptettiği kalelerden birisi de Ermenek kalesi olmuştur. Bkz., Mehmed Neşrî, Kitâb-ı Cihan-Nümâ, Neşrî Tarihi II, (F. R. Unat- M. A. Köymen), Ankara 1987, s. 801; İbn Kemâl VII, s. 382 vd.; Müneccimbaşı Ahmed Dede, Müneccimbaşı Tarihi II, (nşr. İ. Erünsal), İstanbul (Tarihsiz), s. 351; Hammer II, s. 95; Uzunçarşılı, Beylikler, s. 35; Kemal Karpat, “Türkler-Osmanlılar”, İA. XII/2, s. 297; Burada verilen örneklerin çokluğu bize Karamanoğulları’nın zorluklarla karşılaştıkları zaman, sığındıkları “kale şehrin” Ermenek olduğunu göstermektedir. Bkz., C. Ölçer, a.g.e., s. 38; Borgulu (Uluborlu) örneği için Bkz., T. Baykara, I. Gıyaseddin Keyhüsrev, s. 61.

8 N. Tunçdilek, Yerleşmenin Evrimi, s. 10 vd.

9 Çemişgezek örneği için Bkz., Mehmed A. Ünal, XVI. Yüzyılda Çemişgezek Sancağı, Ankara 1999, s.

7; Ermenek’te bu tip yerlerin çokluğu hakkında H. Bardakçı, a.g.e., s. 2.

10 Mustafa H. Sayar, “Antik Kilikya’da Şehirleşme”, XII. Türk Tarih Kongresi, (4–8 Ekim 1999),

Şekil

Tablo 1. 1518–1584 Tarihleri Arasında Şehirdeki Muaf Hâneler ve Tâbi Oldukları Zümreler  ZÜMRELER   1518  1522  1555  1584  Çerağdâr -  -  -  1  Dânişmend -  -  -  6  Dervişân, Duaguyân  -  -  -  1  Dizdar -  -  -  1  Ehl-i berât  2  -  -  1  Ferraş-ı medr
Tablo 2: Ermenek Şehri Mahalleleri ve Nüfus Yapıları
Tablo 3: 1518–1584 Tarihleri arasında Ermenek Şehri Toplam Nüfusu  Nüfus  Türü  1518 1522 1555 1584  Müslim Hâne  364  375  321  1099  Müslim  Mücerred  64 60 167 1  Gayrimüslim  Hâne  55 55 35 92  Gayrimüslim Mücerred  -  -  -  11  Muaf  26 22 21 52  Yekû
Grafik 1: Hâne İtibariyle Ermenek'te Müslim-Gayrimüslim Mukayesesi
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

diğimiz şeyle bağlantılı değildir. Ondan tümüyle ayrı olan bir şeydir. İyiliğe kötülüğün zıddı olarak değil, olduğu gibi bakmak gerekir. İyilik erdemli

Meclis sahife 14 (300) Bakiyye 4200 Cüzleri Sahife 5 (100) Bakiyye 500 Bakiyye 4700 Mâh-ı Saferin fi 2 mezkûr kitabın meclis yerleri yirmi üç olub ve cüzleri on dörd olub ve

Metaller ve boşluklar arasında farklı ayrım sistemi Hedef boyut ve yerin kaydını tutmak için dalga formu kaydı Gerçek zamanlı anında sonuçlar elde etmek için

• Türe veya Boyuta göre yazdırmak istiyorsanız ve tepsiler HP color LaserJet 1500 araç kutusundan belirli bir tür veya boyut için yapılandırılmamışsa, kağıt veya

كنكمي) Arzum Hestia Multi Blender( ةعومجم • ،ةجعلا ةريطف ةنيجع ،كيكلا ةنيجع لثم تاطلخ عنص ةلوهسب .كب ةصاخلا قفاخلا تاقحلم مادختساب ،زينوياملا اهناكم يف

1483 yılı vakıf defterinde ismi zikredilmeyen mescidin 1500 yılı vakıf defterinde Mescid-i İlyas Fakih olarak kaydedildiği görülmektedir.. Mescidin Hayrullah

Burada dikkati çekmek istediğim şey; bütün bunlar yani sohbet, görüşme, resmi ya da sivil olarak yaptığımız düşünce, duygu ve fikir alışverişleri iletişim

Yaranın yeterince iyileşmesi sağlanana kadar her 8-24 saatte bir enjeksiyonları tekrar edin (6 yaşından küçük hastalar için 6-24 saatte bir), sonra faktör VIII