• Sonuç bulunamadı

Udi Hırant'ın sanat ihtisabının 20 inci senei devriyesi münasebetile

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Udi Hırant'ın sanat ihtisabının 20 inci senei devriyesi münasebetile"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

^ctcou uıat. Sirkeci Hoca paşa, 15 TeL 20133 ~ iT U>K I.j

UDİ HIRANT İN

SANAT İNTİSABININ

20 İNCİ SENE! DEVRİYESİ

MÜNASEBETİLE

Tercümeî ha!i 1938

(2)

UDİ HIRANT

i n

SANAT İNTİSABININ

20 İNCİ SENEÎ DEVRİYESİ

MÜNASEBETİLE

1938

'•’eteon m a t.—S irkeci Hoca p a ja . 15

(3)

UDİ HIRANT

Memlekete tanıtmak istediğimiz Udi Hırant Kenktilyan 1901 senesinde Ada- pazannda doğmuştur, sıhhati yerinde ve her üzvü tam olarak dünyaya gelen bu çocuk bir kaç gün sonra hastalığın gaddar pençesine düşerek iki gözünü birden kaybetti ve dünyayı tanıyam a­ mak talisizliğine düştü.

Müşfük bir ana ve babanın yedi ihti­ mamında büyüyen küçük Hırant 6 - 7 yaşında iken ana mektebine verildi . okumakta fevkalâde bir zekâ ve istidad gösteren Hırant bütün dersleri ezber - leyerek ana mektebini bitirdi ve ayni kudret ve kabiliyetle üç sene içinde

ilk mektebi de birincilikle ikmal etti. Malüliyetine rağmen pek mesud geçen bir sabavet hayatından sonra tali ve kader küçük Hırantı birden bire Konyaya attı ve onu müthiş bir sefale­ tin pençesine düşürdü. Tam üç sene binbir zahmet ve meşakkat içinde inim inim inleyen bu küçük malülün bir tek istinadgâh ve yarı canı vardı Bandır- malı Karabet, işte bu felâketzede ark a­ daşı bir ud tedarik edüp ders almağa başlamıştı. Hırantı da buna teşvik etti

(4)

Ama müteveffa kemani Dikran ve bir ud idindiği takdirde aldığı ders­ leri aynen kendisine öğreteceğini vadetti. Bu vefakâr arkadaş bilmeyerek memle­ kete kıymetli bir sanatkâr takdim ediyor ve bir taraftan da bu bedbaht çocuğa ta can evinden yaralayordu . değil bir ud satın almak yevmiye nafakasını te­ minden aciz idi. lâkin müzik ve sanat aşkına düşen Hırant izzeti nefsinden fedakârlık ederek uzak ve yakın tanı­ dıklarından iane topladı ve nihayet bir gün o da bir ud sahibi oldu ve çalışmağa

(5)

Kanuni Artaki

koyuldu. Bandırmalı Karabetten yalnız bir kaç işkala öğrenebilmişti lâkin her ne bahasına olursa olsun sanatını ileri götürmeği azmetmişti ve Konya millî havalarını çalmağa başlayarak kendi hocası bizzat kendisi olmak yolunu tuttu, ne çareki sefalet b'r türlü yakasını bı- rakmiyordu. çok kerre eksilen kirişlerin yerine sicim gererek sevgili udunu ça- liyordu. bazan kendisini soğuktan mu­ hafaza için yorganının altında bile çal­ mağa mecbur oluyordu.

(6)

Kemani Ağopos

Yıllardan sonra 1919 senesinde Hırant îstanbula döndü tanıdığı insanların es­ kilerde alil vucudumı örtmeğe uğraşa­ rak Yenişehir kahvehanelerinde bütün gün Ud çalmak süretile hayatını ka­ zanmağa çalışıyor ve bir taraftan da

Kemani Ağopos ve Top Kapulu Âma Dikrandan ders alarak san’atının ince­ liklerine nufuz ediyordu.

Ayni zamanda meşhur hanende Ağya-

zardan taganni dersi alarak bu vadide de bir mevcudiyet gösteriyordu, hu

(7)

Okuyucu Eğyazar

suretle çalışarak iktisad ettiği bir mik­ tar para ile 1929 senesinde kapalı göz­ lerini açtırmak ümüdile kalkıp ,yalnız olarak Viyanaya gitti, ve oradan da me- yusan döndü.

Hırant artık sazınin tam manasile sahibi olmuş çaldığı tat simler yaptığı şarkılar nazarı dikkati celb etmişti.

Sazının aşıklarından Sirkeci Pazarı sahibi gramafoncu Ara Keğeçik Hırantı ilk defa olarak Plak doldurmağa teşvik ve teşci etti, Maddi manevi bütün

(8)

mesuliyeti üstüne aldı ve ona kefalet etmek insaniyetinde bulundu.

Sahibinin sesi Rejisörü meşhur bestekâr Kanuni Artaki de bu hayırlı işe müzaheret etti ve ona bir kaç taksim çaldırttı, bu taksimlerde Hırant bihakın şöhret kazandı .

Bestelerinin içinde hayatını tasvir eden ve kendi haline ağlayan en mü­ him eserlerinden biri.

« Hastayım yaşıyorum görünmez Hayal ile' »

şarkısı pek güzeldir, Bu genç sazende ve bestekârımızın memleket ve müzik alemine daha bir çok yenilikler ve öl­ mez eserler hediye edeceğimuhakkaktır.

(9)

SAHİBİNİN SESİ

Hicaz ( Pilâk No. 1958)

Hastayım yaşıyorum görünmez hayal ile Belki bir giiıı, bir gün diye beklerim ümüd ile Çürüyor zavallı ruluım aşkının has-relile. Hicaz ( Pilâk No. 2068 )

Mehtaba sordum yardan bana selâm varını Gurbet ellerde şen mi yoksa o da ağ-larmı Ayrılıktan gönlüm gibi onun gönlü

sızlar mı. Ermenice dil ile Anadolu havasile

Pilâk ( No. 2061 )

No. Hicaz ve Hüzzam taksim 1828 KürdülüHicazkârvcHüseyni T. 1944 Garcihar ve Ferralmak teksim 2032

(10)

*

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tüm değişkenler için uzun dönemli eş bütünleşme tespit etmekle birlikte nedenselliğin yönünü sadece M 2 Y ‘nin milli hasılaya oranı ilişkisinde finanstan

F ak at içlerinde çiseliyen bir yürek taşıyan, yaşayışları, düşünüşleri, kavgaları çiselemek biçim inde olan insan­ lard a n yılan görm üş gibi

Bir otelde halkla ilişkiler yapmanın'insanı canlı tutan bir yanı olduğunu vurgulayan Betul Mardin, “ Sabah girersin,.. akşama kadar umulmadık şeylerle

Çoğumuzun TÜBİTAK kısaltılı adıyla bildiği Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırmalar Kurumu 24 Tem- muz 1963’te, başka bir deyişle Türki- ye Cumhuriyeti’nin 40..

Gökyüzündeki bilinen on binlerce Mira tipi değişen yıldızın temsilcisi olan Mira, astrono- mik ölçekte çok da uzak olmayan bir gelecek- te, gezegenimsi bulutsuya dönüşecek..

Akla değer veren, düşünce özgürlüğünü, laikliği bütün gücüyle savunan bir “aydınlanmacı” idi!. 1920’lerde Ahmet Haşim,

Türkiyanın şimdiye kadar yetiştirdiği en büyük ressam olduğu senelerden beri münakaşa edilmez bir hakikat teşkil eden Ahmet Sedat Bey, oğlunda vasat

Haluk Eraksoy, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Çapa, İstanbul, Türkiye Tel./Phone: +90 212 635