Hâmidîn eserleri
MİZAMETTİN NAZİF
Abdülhak Hâmid’in «Mak- ber» indıen sonra «Tezer» inin de yeni harflerle neşredildiğini gör mek, bana, muhtaç olduğumu şim di anladığım bir teselliyi verdi. 1928 den* sonra birçok eski edebî şöhretlerin önce anlaşılmazlığa sonra da unutulmağa mahkûm edildiklerini sanarak duyduğum azab şimdi kısmen giderilmiş bu lunuyor. Bundan doğan samimî sevinci edib dostum İsmail Hâmi Danişmend ile Kanaat Kitabevi- nın «iyiyi devam ettirmeği bil mek ve yaymak» suretinde hulâ sa edebileceğim güzel an’anesine borçlu olduğumu burada söyleme liyim.
İsmail Hâmi Danişmend’in, Ab dülhak Hâmid’i yçni nesillere an latmak ve okutmak için bulduğu metod muvaffak olmuştur. Bunu «Makber» in kısa zamanda «ikinci baskı» sı yapılmış olması isbat eder. Gerek Tezer’de gerek Mak- ber’de kısa, fakat ancak çok iyi bir kavrayışla yapılabilecek izah lar ve lûgatçeler, samrım, yalnız eski dili bilmiyenler için değil, eski edebiyatın bilgin taslağı ec- halleri için de pek faydalı olmak tadır. Hattâ, harf inkılâbına ka dar birçokları tarafından basmaka lıp okunmuş olan Hântid, şimdi herkes için anlaşılmak sırrına ulaştırılmıştır da, denilebilir.
Sade, zarif, Abdülhak Hâmid’ir ciddi hüviyetine uygun bir kapak içinde sunulan bu. eserler bir edebî devrin unutulmasından ür kenlere, tekrar ediyorum^ güzel bir teselli vermişlerdir.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi