O “Topkapı” filmi çekilirken Maximilian
Schell ile karakolda sabahlamıştı
prenses
Süreyya'nın
İstanbul
T U -R
at/yo
Türkiye'nin en çok okunan
Radyo-TV ve Video say fast
21.50
" T V 'd e S in e m a '
Yunanistan’ın asi Kültür Bakam
Melina Mercouri de bu geceki filmde
\ M M
Ünlü çift, kendilerini
birlikte görüntülemek
isteyen gazeteciye
saldırınca olaylar
büyümüş ve herkes
sıkıntılı saatler
yaşamıştı. Sonunda
olaylar tatlıya
bağlandı
Erman ŞENERE
KRANLARIMIZA bu gece gelecek olan “ Topkapı” adlı filmin dış çekimlerinin çoğu İstanbul’da yapıldı. Bu yüz den kalabalık bir ekip, Türkiye’ye geldi, haftalarca İstanbul’da kaldı.Ve bu arada Peter Ustinov sah neye çıktı, Maximilian Schell İnö nü Stadı’nda futbol oynayıp bir gol attı, Prenses Süreyya ise, Amavut- köy Karakolu’nda sıkıntılı saatler geçirdi.
SONRADAN EVLENDİLER
“ Topkapı” filmi için İstanbul’a
ilk gelenler, filmin yönetmeni Jules
Dassin ile (sonradan Yunanistan
Kültür Bakanı olan) Melina Mer
couri oldu. Ünlü yönetmenle, yıl
dızın yıllardır beraber yaşadıkları nı zaten herkes biliyordu. Onlar da bunu gizleme gereğini duymadılar.
Melina Mercouri, bu konuda soru
lan tüm sorulara içtenlikle cevaplar verdi. Her bakımdan anlaştıklarını söyledi ve şunu ekledi:
"Anlaşamadığımız bir tek nok ta var. Jules, gece hayatını sev mez."
Mercouri’nin bu, İstanbul’a
ikinci gelişiydi. I962’de bir tiyatro topluluğu üe ziyaret ettiği İstanbul’u unutamadığım söylüyor, bu güzel kente ikinci kez gelmekten büyük mutluluk duyduğunu belirtiyordu.
Bu arada bir gazeteci, “ Size göre, ideal bir kadın nasıl olmalıdır?" di
ye sorunca, hemen şu yanıtı verdi:
“ İdeal kadın, bir Türk kadını kadar zeki, bir Yunanlı kadar eğ lenceyi seven, bir Amerikalı kadın gibi rahatını ve huzurunu temin edebilen bir Fransız kadar giyinme sini bilen kadındır."
Jules Dassin ile Melina
Merco-“ Topkapı" filmi için Türkiye’ ye ilk gelenlerden biri Yunanistan’ ın Kültür Bakanı olan Melina Mercouri’ ydi. Sanatçı o zamanlar, İs tanbul’ a ikinci kez gelmekten mutluluk duyduğunu söylüyordu.
uri, İstanbul’da kaldıkları süre için de herhangi bir olaya neden olma dılar. Buradaki çekimler biter bit mez, Fransa’ya gittiler. Birkaç yıl sonra da evlendiklerini duyduk.
OLAYLAR PATLIYOR
Jules Dassin - Melina Mercou ri çifti herhangi bir olaya yol açma dılar ama Prenses Süreyya-Maxi-milian Schell aşkı, olayların peşpeşe
gelmesine sebep oldu.
İlk olay, resimli bir dedikodu Ue başladı. Bir gazetede, Maximilian
Schell’in kışlan Nişantaşı’nda, yaz
lan Büyükada’da yaşayan J. adlı bir kızla ügüendiğine dair bir haber çık tı. Sonra bu haber geliştirildi ve iş
“ Maximilian ScheU, J’ye âşık oldu” şekline büründü. O günler
de Prenses Süreyya da, Maximili
an Schell’in peşinden İstanbul’a gel
mişti. Önce bu habere tepki göster meyen ScheU, sevgilisinin gelişinden sonra birden tavır değiştirdi. Ve beklenmeyen bir olayın kahramanı oldu.
Olay, şöyle gelişti: Prenses Sü
reyya İstanbul’a gelmiş, Maximili an ScheU de sevgilisine kenti gez
dirmek istemişti. Bir gazeteci, ya pılacak en normal şeyi yaptı ve bu iki ünlü âşığı resimlemek istedi. İş te tam o sırada MaximiUan Schell, birden arabadan fırlayıp, gazeteci nin üstüne saldırdı.
O dönemin ünlü gazetecilerinden
Özkan Şahin, bu saldın karşısında
meşru müdafaa durumunda kaldı. Önce onu sakinleştirmek istedi ama baktı ki, buna olanak yok, o da ne yapsın, "Türk gibi kuvvetü" sözü nü orada ünlü oyuncuya bir güzel ispat etti. O sırada güvenlik kuv vetleri olaya müdahale ettiler ve
Maximilian Schell Ue Prenses Sü reyya derdest edilip, Arnavutköy
Karakolu’na götürüldüler.
İki sevgili karakolda geçirdikle ri saatler içinde kendilerini topar ladılar. "Baldan tattı olan ölke" yerine "insanlar, konuşa konuşa”
sözüne bıraktı ve sonunda taraflar şikâyetlerinden vazgeçtiler.
O ndan sonra M axim ilian
ScheU, bambaşka bir sanatçı port
resi çizdi. Artık son derece sakin di, basın mensuplarına karşı yar dımcı bir tavır sergiliyordu, skan- dallardan kaçıyordu. Bu dostane
B U YU K OLAYIN A R D IN D AN
Prenses Süreyya ve Maximillian Schell, İstanbul’ da büyük bir olayın kahramanı oldular. ScheU, be raberliklerini saptayan bir loto muhabirini dövmeye kalkınca, karakolluk oldular. Arnavutköy Kara kolumun çevresi bir anda meraklılarla doldu. Taraflar önce birbirlerinden davacı oldular, sonra da barıştılar. Süreyya ve Schell karakoldan askeri araçla ayrılırken, yüzleri böyle gülüyordu.
davranışlar o hale geldi ki, sonun da Schell forma giyip, İnönü Sta dı’na (o zaman adı Mithatpaşa Sta dı idi) çıktı. "Hakemler - Spor
Yazarları” maçında spor yazarları
takımında bir devre oynadı ve bu arada bir de gol attı.
Marimilian Schell Alman’dı.
Yugoslav olsa, attığı o golden son ra belki büyük bir takımdan trans fer teklifi alır, yaşamını İstanbul’ da futbolcu olarak sürdürürdü!
PETER USTİNOV İÇİN
UNUTULMAZ GÜNLER
“ Topkapı" ekibi içinde İstan
bul’a en son gelen Peter Ustinov ol du. Onun gelişi "geç" oldu ama, bereket İstanbul’daki günleri “güç” olmadı. Tam tersine, Ustinov İstan bul’da ummadığı bir sürprizle kar şılaştı ve “ Bu yıl, beni en çok se
vindiren olayı burada yaşadım"
dedi.
Şimdi de, o sürprizi anlatalım.
Ustinov, sadece aktör ve yönetmen
değil, aynı zamanda ünlü bir oyun yazarıydı. (Bizde, en çok “ Foto
Finiş” piyesi tanınır). Daha “ Topkapı” filmi ortada yokken
Ankara Meydan Sahnesi, onun
“ Ramanoff’la Juliet” piyesini tem
sile başlamışlardı. Turne program larını da çok önceden yapmışlardı. İşte burada, ancak filmlerde görü lebilecek bir rastlantı oldu. Aylar geçti, Peter Ustinov “Topkapı” fil mi için yapılan öneriyi kabul edip İstanbul’a geldi. Aynı günlerde
Meydan Sahnesi de, İstanbul tur
nesine çıktı ve tarihler, çakıştı. Böyle olunca Ustinov ilk gece, kendi yaz dığı oyunun temsiline geldi. Oyun bittikten sonra sahneye çıkıp, tüm oyuncuları kutladı.
Şunu da ekleyeyim. Söz
konu-Kartaj Tibet ovnm mrdf r° lUnU “ ToP^P1” Çekilirken Dario Moreno da İstanbul’ daydı ve filmin oyuncularından Peter Ustinov ile dostluk örneği sergiliyordu. ) “ Topkapı” nın İstanbul kokteylinde Maximilian Schell, Çolpan İl
han, Rüçhan Çamay ve Gülriz Sururi ile bol bol sohbet etmişti.
★ ★
• Yönetmen: Jules Dassin • Yapım yılı: 1963 • Süresi: 121 dakika
Melina M ercouri..Elizabeth Lipp
Peter U stin ov ....Arthur Simpson
Maximilian ScheilWilliam Walter Robert Morley... Cedric Page Akim Tamiroff... Geven
Gilles Segal... Giulio
Jess H ahn... Fischer Titos W andis... Harback Ege Ernart... Komiser Tufan Danyam Topatan... İkinci gölge Senih Orkan...Birinci gölge
E
RİC Ambler, “The Light of Day - Gün Işığı” adlı birroman yazmıştı. Yönetmen
Jules Dassin, Türkiye’ye geldi ve
bu romanı “ Topkapı” adıyla sine maya uyarladı.
Müzede korunan değerli taşlarla süslü bir hançerin çalınmasını an latan film Fransa’da başlıyor, kısa bir bölümü Yunanistan’da geçiyor ama, bunlar filmin içinde kısa kısa yer alıyor. Konunun ağırlığı ve olay ların gelişmesi ise İstanbul’da olu yor.
ESKİ SEVGİLİ, YENİ ORTAK
“ Topkapı” adlı filmin konusu
kısaca şöyle: Elizabeth, Topkapı Müzesi’ndeki değerli bir hançeri çal mak istemektedir. Bu işi tek başına yapamayacağı için, eski sevgilisi
' Walter’dan yardım ister. Sonra bir
ekip kurarlar ve kendileri için ge rekli birkaç amatörü de yanlarına alıp, yola çıkarlar.
Yunanistan sınırında onlara, il ginç bir tip olan Simpson da katı lır ve ekip İstanbul’a gelip, işe baş lar.
TÜRKLER DE OYNUYOR
Bu gece ekranlarımıza gelecek filmin bir özelliği, ünlü yıldızların yanında, bizden sanatçılara da yer vermesi. “Topkapı” da Ege Emart’ı
Tufan adlı bir komiser rolünde iz
leyeceğiz. Danyal Topatan ile Se
nih Orkan da, filmde iki önemli ro
lü oynuyorlar.
Filme sadece sinema açısından yaklaşırsanız, “ Topkapı” yı vasat bir film olarak nitelemek gerekiyor (Tabii final hariç... 10-12 dakika lık bir bölüm gerçekten çok başarı lı). Ama, filmin İstanbul’da çevril miş olması ve bizim sanatçıların da bulunması, “ Topkapı” yı bir baş ka açıdan özellikleri olan bir film haline getiriyor. Bunu düşünerek,
"Kaçırmayın bu filmi, mutlaka iz leyin” diyoruz.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi