• Sonuç bulunamadı

S. Ağaoğlu ile ilgili suistimal hadisesi:İçyüzü ve vesikaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "S. Ağaoğlu ile ilgili suistimal hadisesi:İçyüzü ve vesikaları"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

E G E M E N L İ K

U L U S U N D U R

ULUS Sivas’ta 14 Eylül 1919 da İra- dei Milliye adı ile

kurulmuştur.

Posta adresi: Ulus Gazetesi Telgraf ULUS — Ankara Tazı İşleri Müdürü 19753 Yazı İşleri 17299 . 14209 İdare 15373 İlân • Abone 13354 İstanbul İstihbarat 225943 FİYATI (25) KURUŞTUR P E R Ş E M B E

18

Ş U B A T 1960 41 İnoi yıl No. 13129

1 I

B

j

1 I

A D I M I Z . A N D I M I Z D I R

Kurucusu: K E M A L A T A T Ü R K

Ankara Palas Takdim Eder

&

1960 AVRUPA GÜZELLERİNİN ZERAFET VE MODA RESM İ GEÇİTİ AVRUPA GÜZELLİK KRALİÇELERİNİ 20. ŞUBAT. CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 15 DE

Ankara, Palas Salonlarında

SEYREDİNİZ, BEĞENİNİZ VE ALKIŞLAYINIZ... NOT: Matinede antre 20 T.L. «lir. (E S E R ). (2400/1069)

us Gazetesi Yan İsleri Müdürlüğüne Gaz

Efenizin 12 Şubat 1960 tarih

ve

13123 sayılı nüshasının 1.

in ci sa h ile n in 8 sü tu n u n d a n e şre d ile n , K

o n y a ’d a D. P . tile r C. H. P . tile re a te ş e tti

b a şlık lı h a b e rin a ş a ğ ıd a k i şe k ild e tav zih

İ rica olunur.

1 — Resül Köyüne Partilerine müteallik hususlar için temasa gi­ den C.H.P. den Avukat Fakih Öz- Fakih, Ahmet Karahan, Adnan Ertanık, aynı köyden Ali Çağlar’a ait oda da otururken Pençereye bir taş atılmış ve Cam Sarılmıştır.

2 — Bunun üzerine harekete ge­ çen Ali Çağlar ve arkadaşı C.HJ?. li Mehmet Çetinkaya hu taşın o turdukları evin tam karşısına isa­ bet eden, İhtiyar Heyeti azası D. P. li Ahmet Mercan’a ait evde bu­ lunan çocuklar tarafından atıldığı­ na kani olarak mezkûr evin ka­ pısını zorla açtırmış ve içeride bu­ lunan çocukları dövmeğe başlamış lardır.

3 — Hadiseden haberdar edilen çocukların babası Ahmet Mercan beraber oturdukları arkadaşlarile evine gelerek ev içindeki

müteca-(Sonu Sa. 4 Sü. 2 de)

Iğaoğlu ile ilgili

önergede

Şaykam suiistimali ispat

etti

fakat tahkikat

reddedildi

S e b a t! i t u m a ir m “ Y a la n c ıla r ,, sözü ü z e rin e b ir k ısım D. P . lile r C. H. P .

lile re , sille y u m ru k h ü cu m e ttile r , bu a r a d a a n sız ın h ü cu m ed en b ir D .P .

li C. H. P . A n k a ra M illetvekili İs m a il In a n ’ın b u ru n k e m iğ in i z e d e le d i

IS

... ... m m w J s . ■■

«Y B M M . nin dünkü müzakereleri saat 10.20 de başladı. CH.P. ■ iner tarafmdan çeşitli tarihlerde verilen 11 Meclis Tahkikat öner­ gelerinin üçüncü gün görüşmelerine başlanırken Başkanlık Divanını Başkan Vekillerinden İbrahim Kirazoğlu işgal etmekteydi. Kirazoğlu yapılmakta olan yoklamayı yarıda kestikten sonra, ekseriyet olduğu nu ifada ederek «lisenin açıldığım bildireli. Fakat bu saatlerde bil­ hassa D.P. milletvekillerine ait sıralardan büyük bir kısmı boştu. Bu durum karşısında, C.H.P. Grup Başkanvekili Burdur Milletvekili Fethi Çelikbaş ve beş arkadaşı a-

yağa kalkarak, Meclis’te çoğunluk olmadığını, celsenin açılmasının u- sulsiiz olduğunu ve yoklama yapıl masını istediler. Başkan Vekili, C.H.P. lilerin İçtüzük hükümleri­ ne uygun olan bu itirazlarım ka.r

*>nî h&c

(Devamı Sa. S Sü. 2 Dünkü Mecliste önemli konuşmalar yapan C.H.P, »üüetiekiilcrînden dördü: Kemal Satır, Kasım

Gölek, Suphi Baykam, Mehmet Hazer.

K R ED t Y O L S U Z L U Ğ U

İÇİN TAHKİKAT AÇILDI

Z ira a t Bankasındaki 4 0 milyon liralık kredi yolsuzluğu ile

ilgili olarak Ankara Milletvekili Seçkin

ve

Adana Milletvekili

Yılmaz M ete tarafından verilen önerge Mecliste kabul edildi

Kabul edilen

önergenin metni

C.H.P. Ankara Milletvekili İlyas Seçkin ve Adana Milletvekili Mus hhittin Yılmaz Mete’nin, Kromit Limitet Şirketi ile bu şirketin ku rucusuna Ziraat Bankası tarafın rlan açılan kredi dolayısıyle Mec­ lis Tahkikatı açılmasına dair dün (Sanıl Sa. 5 Sü. 8 de)

Bütçe görüşmeleri

yarın başlayacak

MECLİS BUGÜN DE SAAT 10 DA TOPLANACAK Büyük Millet Meclisinin dünkü toplantısı saat lO.Oo da başlayıp 22.55 de sona erdi ve tam 11 saat 55 dakika devam etti. Görüşülen i- (Sonu Sa. 5 Sü. 6 da)

Ziraat Bankası hakkındaki tahkikat önergeleri Mecliste kabul edilen C.H.P. Milletvekilleri Muslihittin Yılmaz Mete ve İlyas Seçkin

Menderes ve Kırşehir

ta h ıl hem şehriliği

: i

: VALİ TEKELİOĞLU BELEDİYE MECLİSİ TOPLANTISINDA ; î MENDERES’E FAHRİ HEMŞEHRİLİK VERİLM ESİ İÇİN TAZ- î î Y İKTE BULUNDU. CANATAN VE ÇOPUROĞLU VALİ’NİN HA- î J KEKETİNİN SUÇ OLDUĞUNU KENDİSİNE HATIRLATTILAR \

KIRŞEH İR, 17 (Telefonla) — Vali Ahmet Tekelioğlu Kırşehir Belediye Meclisi toplantısına gele rek Başbakan Adnan Menderes'e

Ulus aleyhine

açılan dâvaya

dün bakıldı

C.H.P. Genel Başkam İsm et İ- nönü’nün Ankara C.H.P. İl Kon­ gresinde yaptığı konuşma ile ilgili olarak, Gazetemiz Yazı İşleri Mü­ dürlerinden Beyhan Cenkçi ile, Son Havadis Gazetesi Sahibi Ce­ mil Sait Barlas ve Son Havadis 16 aylık mahkûmiyetini çekmek Gazetesinin eski Yazı İşleri Müdü- iizero düıı cezaevine giren Naiııı rii Erdoğan Tamer aleyhinde, Baş- Tirali çocukları ile görülüyor. bakanın muvafakati ile açılmış o- (HABERİ 6. SAYFAMIZDA) (Sonu Sa. 6 Sü. 1 de)

fahri hemşehrilik verilmesi için tazyiklerde bulunması üzerine Kır şehir Milletvekilleri Osman Carla­ tan ve Hayri Çopuroğlu valiye aşa ğıdaki telgrafı çekmişlerdir:

«Kırşehir belediye meclisinin dünkü toplantısında bizzat gele - rek Başvekil Adnan Menderes’e fahrî hemşehrilik verilmesi ve (Sonu Sa. 6 Sii. 6 da) ... İl... .

i D.H.P. Meclis Grııp’u

\

| idare Heyeti toplanıyor }

E C.H.P. MECLİS GRUPU İDA- E

E

RE KURULU 18/2/1960 PER- =

E

ŞEMBE GÜNÜ (BUGÜN) SA- =

E

a t 9 DA TOPLANACAKTIR. §j 'ı ı ıı ı ı ı m t

I1MIIIIIIII1IIIIIIIIIIMIII,-Üç gündür devam etmekte olan görüşmeler sırasmda birbirinin pe­ şi sıra reddedilen C .H P. Meclis tahkikatı önergelerinden sekizinpi- si, Meclisin dünkü toplantısında kabul edildi. C.H.P. Ankara Mil­ letvekili İlyas Seçkin ve Adana Milletvekili Muslihittin Yılmaz Me­ te’nin, Kromit Limited Şirketi ile bu şirketin kurucusuna Ziraat Ban kası tarafmdan açılan kredi dola- (Sonu Sa. 6 Sü. 3 de)

A„ Doğan’m

konuşması

jt

C.H.P. Grup Başkanvekili An­ kara Milletvekili Avni Doğan, ba­ sın mevzuunda Meclis tahkikatı u- çılmasma dair önergeyle ilgili o- larak evvelki gece B . M. Meclisin­ de özetle şu konuşmayı yapmış­ tır:

«Biz bu takriri bir anket parla­ menter istemek için yazmıştık. Bu nun bu Mecliste konuşulmayacak kadar yersiz olduğundan bahsedil­ di. Meğerse ne kadar lüzumlu i- miş. Mükerrem Sarol ve Adliye Vekili beyefendinin adalet mef- huıpu hakkında veciz nutuklar çek meşine ve ders vermesine vesile (Sonu Sa. 6 Sü. 7 dc)

Dün Mecliste Zonguldak DJP. Mil­ letvekili Ali Kaya’mn tecavüzüne uğrayarak burnundan ve gözünden yaralanan C JI.P . Ankara Milletve­

kili İsmail İnan

Feyzioğlu’nun

dünkü

konuşması

C.H.P. Sivas Milletvekili Turhar. Feyzioğlu, dün Mecliste şu konuş­ mayı yapmıştır:

«Çok muhterem arkadaşlar, dün bendeniz bu kürsüye çıktığım za­ man sözlerime (Merhum Basın ve Yayın Vekili) diye başladım «Üz- kiiru Mevtakiim bilhayır» (ölüle­ ri hayırla anınız) emrine uyarak bu kürsüde bir merhum Vekilin ar­ dından onun icraatının muhasebe- (Sonu Sa. 6 Sü. 1 de)

¡ ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı m ı ı ı ı t ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı m ı ı ı ı ı ı ı ı

§ İnönü Amerikan I

\

B. Elçisine öğle

f

e

yemeği verdi

E

C. H. P. Genel Başkam İs-

E

E

m et İnönü, dün evinde Ame ğ rika Büyükelçisi Ekselans Flet ; 2 eher Warren ile eşine özel 2

E

bir öğle yemeği vermiştir.

E

Yemekte aynca C.H.P. Ge-

E

nel Sekreteri İsmail Rüştü

E

Z Aksal, Amerika Büyükelçiliği ğ 2 Birinci Müsteşarı Elçi Mr. 2 2 Cowdes, Ankara Milletvekili -

E

Bülent Ecevit ve Metin To -

E

ker, eşleri ile birlikte hazır

5

z bulunmuşlardır. ;

« m ı m ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı m ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı i d

-S. Ağaoğlu ile ilgili suiistimal

hâdisesi: içyüzü ve vesikaları

İzmit Kâğıt ve Selüloz Sana­ yii İşletmesi (SEKA), için, I.C. A. yardımından mübayaa oluna cak cem’an 750.000 dolarlık iki ihalede de o zamanki İşletme­ ler Bakam Samet Ağaoğlu eni? tesi Vemer Taschen Breker na­ mı diğer Vemer Tacher Breker - Ağaoğlu firmasına bu ihalele­ rin yapılması için nütuzunu kul lanmıştır.

Ağaoğlu hakkında bunun için tahkikat açılmasını altı arkada­ şı ile birlikte isteyen Adana Mil­ letvekili Dr. Suphi Baykam dün B. M.M. de bu münasebetle yap tığı konuşmada bütün delilleri ortaya dökerek Samet Ağaoğlu’- nun kanunsuz tasarruflarını ve eniştesine menfaat sağladığını beyan ederek ezcümle:

«Bugün müzakeresine imkân verilen suiistimal önergemiz do­ layısıyla, muhatabımız Sayın Sa met Ağaoğlu’nun hakikaten güç durumunu takdir ediyoruz.

Ama ne var ki, mebus olarak Vekâletini ifa ettiğimiz büyük Türk Milleti’nin haklarım ko­ rumak için bu kubbe altında verdiğimiz namus sözü, bir fa niye gösterebileceğimiz acıma hissimizin çok ötesinde ve üs­ tündedir.» dedikten sonra, 750. bin dolarlık iki ihaledeki suiis­ timalleri ve Samet Ağaoğlu’nun bu suüstimaldeki rolünü şöyle sıralam ıştır:

550.000 DOLARLIK SELÜLOZ-LUK ODUN İHALESİNDEKİ

YOLSUZLUKLAR a) Vemer Taşen Breker Fir­ ması, yardımı yapan I.C.A. mn riayete mecbur tuttuğu şartna­ mesine aykırı olarak, teminat yatırmadığı halde ihaleye iştirak ettirilmiştir.

b ) Başka firmalara temin edil meyen I.C.A. munzam navlun dövizi, Vemer Taşen Breker (Ağaoğlu’nun eniştesi) e sağlan mıştır. Bu suretle çok daha dü-(Sonu Sa. 6 Sü. 1 de)

kataı »»!•»« > n s * * P r . o i y-,»t ;•••!, Sv-i'.î-«*»►«♦» *>»)** «i, îf r •T> .».İ t li** ■ W<x

■**f****M ** imer +İMia re*;.-***

****** A

| J " < «Si»*, fi*»* . . _____ _ __

gmt. Hit »i ' t&n *

r*?? «« Si* î tiwri »og ♦

&&**■«?** pp -Sel i tu- '»înos f &j&ö

4.«---eüîğ-fth«« <. %*:>:<% te? &% xu? ;.««.< m

ÎUöîr >

: - ? r 3 , î .

»***%■> *a Mr Ytss' -t-içır/.i:..'••'•ög & Mrsvih-:'*

At. SfeScfc-w' <t*f '>¿1 i İS» «Aer ı*iî5, i t* ir* i * h ' ü X ' ı&*m mtst* m

•"ü te r

bbiDi) ...

I

. ___ i c i 4

î(S*itİa*» ***** sa s-loj, t» .-e,i

i««* ♦*•!»İt« *»R) «lebsî- C i -* » -* !“» .-* -* tn tut... ma ntr «ef «aı» -ms : «M «t* rb****i',x** Ö T

p n t

• . . - I ... *■«♦■! - 4o»!îWÎ- ' '

SAMET AĞAOĞLU’NA AİT «Pek Muhterem Efendiler, 27/5/1955 VESİKANIN TERCÜMESİ : tarihli mektubunuzu müteşekkiren al­ dık ve bizimle müştereken çalışmadan memnuniyet duyacağınıza muttali olduk. Buradaki tediye şartlarının pek iyi olmadığı hu­ susundaki mütalâanızda haklısınız. Biz ise bu bapta çok nikbiniz. Zira, zeki bir iş adamı için böyle zor vaziyetlerden sıyrılmak için de daima yol bulunur. Her şeyden önce söyleyelim ki, biz işlerin menbaında bulunuyoruz ve her gün bunların yapılabilip yapılamı- yacak olanlarını mahallerinde görmekteyiz. Şüpheleri kafanızdan atarsanız, siz de şüphesiz o zaman yolunu bulursunuz.

Size aşağıdaki teklifimizi yapıyo- (Sonu Sa. 3 Sü. 7 de)

FRENLERİ PATLADI — Dün kum yüklü bir kamyon, Aııafarlalar Caddesinden inerken, frenleri pat- laııuş ve bir akasya ağacına çarpan kamyon, ağacı devirdikten sonra tretuvara çıkarak durmuştur. Re­ simde, kimsenin yaralanmadığı bu kazada, tretuvara çıkan, fakat akasya ağacı sayesinde Talaş Çarşı­

sına girme«! önlenen kamyon ve meraklılar görülmektedir.

Milli Ligde

F. Bahçe ile

Vefa galip

İSTANBUL, 17 (Telefonla) — Millî Lig maçlarına bugün (dün) Mithatpaşa Stadında devam edil­ miş, Vefa - İstaııbulspor’u 1 - 0 , Fenerbahçe de Beykoz’u 4-0 yen­ mişlerdir.

Bedri Çakır’m idare ettiği ilk maçta, Vefa: Baskın - Hamdi,

(Sonu Sa. 4 Sü. 1 de)

Sırrı Atalay’ın

babası öldür

K ars’ın Göle ilçesinden olup Alay beyi namı ile maruf olan Abbas Atalay geçirdiği bir kalb krizi so nucunda vefat etmiştir.

(2)

ix, a/ms«

u c e a

n m n Aayfaı S

Krıışçef’in

gezisi

Çin’in son aylarda giriştiği te­ cavüz hareketleri ve savurduğa tehditler neticesinde Asya kıt’asın da komünistliğin yıldızı sönmiye başlamıştır. Büyük Sovyet İhtilâ­ linden heri Moskova Asya milletle ri arasında itibarlı bir yer kazan­ mak için gayret sarfetmiştir. As­ ya’nın Avrupa tahakkümü altında bulunduğu yıllarda, Sovyet propa­ gandası bu kıt’adaki milletlerin kurtuluş dâvasını benimsemişti. Sovyeüere karşı AsyalIların sevgi­ leri Birinci Dünya Harbi sonlanna kadar geri gider,

İkinci Dünya Harbinden sonra da Sovyetler Asya devletleri!« mü nasebetlerine büyük önem verdi • ler, Çin’deki ihtilâlin başarılması komünistliğin büyük zaferi oldu ve bir ara bütün Asya’nın komü- nistleşeceği sanılmıştı, Tayland ve Fillpinler gibi birkaç Asya devleti müstesna, bütün Asya’ya komünist, yahut da «Tarafsız» etiketi altında komünist dostu olmuştu. Bu çere yan Bandung Konferansı sırasın­ da en ileri merhalesine varmış­ tı.

Fakat bundan sonra Asya’da ko­ münistlik gerilemiye başlamıştır. Bu, Sovyetler Birliğinden ziyade Çin’in tecavüz politikası takip et­ mesinden doğan bir gelişmedir. Komünist Çin’in Kore Savaşma karışması esasen iyi karşılanma­ mıştı. Arkasından Çin Vietnam’a müdahale etti ve orada da kaimi- yarak müdahalesini daha ileri gö­ türeceği anlaşıldı. Laos Tayland ve Birmanya tehdit altına getiril­ di.

Fakat Çin’e karşı Asya’yı kışkır­ tan Hindistan’a karşı girişilen te cavüz ile Endonezya’da yerleşmiş olan Çinlilerin himayesi behanesi- le bu memleketle Pekin arasında anlaşmazlık çıkmasıdır. Bu arada Çin’le Birmanya arasında bir sı­ nır anlaşmazlığı da çıkmıştı.

Hindistan ve Endonezya Asya’­ nın en nüfuzlu iki tarafsız mem­ leketidir, Bu iki memleketin lideri, Nehru ve Sukarno Moskova ve Pekin ile iyi münasebet kurmak i- çiıı büyük gayret sarfetmişlerdi. «Barış içinde birlikte yaşamak» bunların Çin ve Sovyet liderlerde beraber icat ettikleri bir formül­ dü. Böyle iken, Çin bunlara teca- ı üt etmekte tereddüt göstermiyor ıhı.

’’ut — Çin münasebetlerinin «n _ gin olduğu bir safhada Baş h. ı r.isenhoıver Hindistan’ı ziya -Tkt etti ve candan göslerilerle kar

4. _ rdı. Jste htt gelişme karşısın-'t ki tvruşeef, Hindistan, Endo- __ -9 ve Birmanya’yı ziyaret etmi ■ıs sarar vermiştir. Sovyet lideri- mn bu geziyi yalnız Moskova na­ mına rn>, yoksa Pekin ile bu mrm ieketlçr arısında aracılık vazife­ sini görmek ıc-n mi yaptığı henüz iyice belli değildir.

s>u var ki, gezinin ilk merhalesi ııı teşkil eden Hindistan’da Kruş t,ef eskisi kadar samimî hir kabul gv.i'in çın^i ir, Hele Ei senli o iver'in kabulü ile kıyaslandırıldığı z a ­ man, Sovyet lideri hakkındaki ka­ bulün sam derere söniik olduğu dik katten kaçmamıştır. Buna rağmen Krıısonf beraberinde değerli hedi­ ye götürmeyi de ihmal etmemiş­ tir. Bildirildiğine göre. Hindistan’­ ın ağır endüstrisinin kurulmasına yardım o'mak üzere 3X7 milyon do iar kredi açmıştır.

Bundan «başka barış içinde bir­ likte yasama» «milletlerarası an­ laşmazlıkların haris yolu ile çözül­ mesi» «askerî kuvvete bas vurmak tan kaçınma» gilıi, bir çuval dolu­ su lâfı da götürmüştür. Fakat Çin'den gelen tecavüz hareketlerin ilen sonra bu lâflar Hindistan’da geçer akçe olmaktan çıkmışlar­ dır. Herhalde Hintliler bunları es­ kisi kadar kolaylıkla yutmuyorlar. Diplomatik münasebetlerde As • ya’mn romantik devri artık arka • da kalıyor ve acı tecrübeler kar • şısmda realizm ' devri başlıyor. Krıışçef saf insanlarla değil, piş­ kin politikacılarla karşı karsıya geliyor. Misyonunun neticesi eski gezilerine nazaren kısır olacaktır.

D.P. Mecliste karga çıkardı

(Baş tarafı Sa. 1 de) GÜNÜN İLK CEZASI.. Bu durum karşısında, Burdur Milletvekili Fethi Çelikbaş söz is tedi. Usul hakkında konuşacağını ifade etti. Başkan Vekili bu tale be de uymadı. İsrarla «size söz vermiyorum» diyordu. Çelikbaş, haklı olarak söz istemekte devam edince de, Başkan Vekili «Size bir ihtar veriyorum Fethi Bey» diye - rek konuyu kapattı.. Bu esnada celse açılalı henüz dört dakika ol muştu...

C.H.P. Milletvekillerinin haklı 1- tirazlan ve D.P. sıralarının büyük çoğunluğunun boş olmasına rağ men Başkan Vekili, gündemin ilk maddesini okumaya başladı.

AĞAOĞLU HAKKINDAKİ ÖNERGE

Gündemin ilk maddesini, Adana Milletvekili Suphi Baykam ve altı arkadaşının, Türkiye Selüloz ve kâğıt fabrikaları işletmesi umum müdürlüğünce satın alman selüliz odunu ile graft selüloz ihale işleri dolayısiyle eski Sanayi Bakanı Sa met Ağaoğlu hakkında Meclis tah kikatı hakkındaki önergesi işgal ediyordu.

önerge okunduktan sonra Samet Ağaoğlu kürsüye geldi. Ağaoğlu kürsüye çıkarken bazı D.P. liler kendisini alkışlıyor fakat büyük çoğunluk bu tezahürata katılmıyor du. Ağaoğlu, bir saat devam eden konuşmasında, önergede bahis ko­ nusu edilen olayı haber aldığı za man hemen tahkikat yaptırdığını, ilk önce olay yerine giden iki mü fettisin tahkikatı tamamlamadan kendisi tarafından geri alındığını ve yerine yeni iki müfettiş gönde rildigini, hâdiseyi kendisine SEKA Genel Müdür Yardımcılarından bi rfnin haber yerdiğini ifade ettik ten sonra, konuşmasının büyük bir kısmında da C.H.P. İllere hü­ rüm etti ve D.P. Milletvekillerine bazı telkinlerde bulunarak, tahki kat önergesinin şahsından ziyade D.P. liler için verilmiş olduğunu iddia etti.

BAYKAM DELİLLERİ KONUŞTURUYOR Daha sonra kürsüye gelen A- dana Milletvekili Dr. Suphi Bay * kam delillere ve hâdiselere istinad eden b ij konuşma yaptı. C.H.P. Milletvekillerinin sık, sık alkışlan ile kesilen konuşmasında Baykam özetle şunları söyledi:

BAYKAM’IN KONUŞMASI C.H.P. Adana Milletvekili Suphi Baykam, Samet Ağaoğlu hakkında Meclis tahkikatı isteyen önerge ü- zerine kürsüye gelerek Başbakan lık Murakabe Heyeti raporlam a, delillere, vesikalara ve şahitlerin ifadelerine dayanan uzun bir ko­ nuşma yapmış, yolsuzluk olayı ve bu yolsuzluğa kanşanlar hakkında geniş açıklamalarda bulunmuştur.

C.H.P. Adana Milletvekili Dr. Suphi Baykam, Samet Ağaoğlu hakkında Meclis tahkikatı açılma smı isteyen önergenin dayandığı hâdiseyi iki bölümde izah edeceğini i söylemiştir. Birinci bölüm olarak SEKA işletmesindeki yolsuzluğu ve SEKA’nın uğradığı zararı ele alan Baykam, ikinci bülümde de tşletmeler Bakanı Ağaoâlu’nun /olsuzlukta ne derece mesuliyet ta şıdığını inceleyeceğini söylemiştir.

Baykam, 750 bin dolarlık ÎCA yardımının 550 bin dolarının selü loz odunu 200 bin dolarının da Graft selüloz mubayaasına tahsis edildiğini, ICA şartlarında yardı mm ihalenin yapıldığı yerde kulla nılmasımn birinci plânda geldiği ni ifade ile ICA şartnamesinin İha le usullerini açıklamış, SEKA’mn ihale şartnamesinde de ihaleye ka tılacak firmaların 50 şer bin lira lık geçici teminatın yatırılmasının şart koşulduğunu ifade etmiştir. Baykam bu izahından sonra ihale ye katılan şirketler arasında bulu nan Samet Ağaoğlu’nun eniştesi Vemer Taşen Berker’in teminat yatırmaksızın ihaleye iştirak etti - rildigini ve kapalı zarf usulüne de riayet edilmeksizin diğer firmala

“Znfer,, Muhabiri

“Zafer,, in idare

Müdürü aleyhine

bir dâva açtı

Zafer Gazetesi Muhabirlerinden H. Cahit Aküzüm, Sinop Milletve­ kili ve mezkûr gazetenin idare mü dürü Nusret Kuru, aleyhine, şehrimiz Dördüncü Sulh Ceza Mahkemesinde, hakaret ve dövme ye teşebbüsten dolayı bir döva aç mış bulunmaktadır.

öğrendiğimize göre dâvaya se - bep olan hâdise; Devlet Tiyatro - su tarafından her gazetenin yazı işleri müdürlüğüne gönderilen ti­ yatro davetiyelerinin tamamını i- dare müdürü Nusret Kuru’nun şahsına hasredilmesinde ısrar et - mesi ve davetiyeleri tevzi eden H. Cahit Aküzüm’e bu sebeple Uçii Milletvekili olan yedi kişi huzu - runda küfür ve hakaret ederek dövmeye kalkmasından meydana gelmiştir.

S. Başümur

vefai eiii

İSTANBUL, 17 (Telefonla) - Eski Trabzon C.H.P, Milletvekille­ rinden Saffet Baştimur tedavi e- dilmekte bulunduğu Londra'da ve fat etmiştir.

oğlu’nun eniştesinin temsil ettiği firmaya bırakıldığını açıklamış, Başbakanlık Murakabe Heyetinin bu konuyla ilgili raporundan pa - ragraflar okumuş ve S. Ağaoğlu’ • nun sözlerine cevaben şöyle de ■ vam etm iştir:

«Biraz evvel sayın Samet Ağaoğ lu’nun okuduğu 3460 sayılı İktisa di Devlet Teşekküllerinin kuruluş- lariyle ilgili kanunun 43. maddesin de işletmelerin İktisadi Devlet Te şekküllerinin mütebbir bir tüccar gibi hareket etmesi mecburiyeti varken; bana söyler misiniz ve yer yüzünde bir tek misalini göstere bilir misiniz kİ, bırakın bir İkti - sadl Devlet Teşekkülünü bir mü­ tebbir tüccar gibi hareket etmesi gereken teşekkülün, lâlettayin bir tüccar dahi bu şekilde bir yola git sin ve menfaatleri reddetsin. Bu mümkün değildir arkadaşlar.

KOMİSYON PEŞİN ÖDENMİŞ Gene Denizcilik Bankasından a- Iındığı söylenen cevaba rağmen bu odunların bir kısmı pekâlâ Türk gemileriyle nakledilebilnıiş - tir. Şu halde, birinci ihalede bir firma açıktan ihaleyi alır hale gel mesi için SEKA Umum Müdürü tarafından kayınlmış, SEKA’mn zararı olduğu halde dolarlar temin edildikten sonra dahi çağrılıp bu ihaleyi kendisine vermek mümkün olmamıştır. Şimdi bu vaziyeti açık iadıktan ve SEKA’ya zarar kay - dettiren yolsuzluğu belirttikten sonra belki pek mühim olmayan, fakat muhasebe kayıtlan tetkik e- dilirse açıkça görülecek olan bir husustan da bahsetmek isterim. Malın İzmit’e teslim edildiği anda SEKA’dan alınması lcabeden ko­ ndisyon Vemer Taşen Breker Fir masına peşin olarak ödenmiştir

Muhterem arkadaşlanm, birinci ihalenin müracaatı işte Samet A - ğaoğlu Beyin anlattığı gibi değil dir. Yüksek Murakabe Heyeti ra porlannm içinde bir kısmı neşre dilmiş, fakat neşredilmeyen tara • fı da dosyalarda Yüksek Muraka­ be Heyeti raporlannda teferruatla geçmiştir. Bu bakımdan birinci 1- haledeki yolsuzluk kabili miinaka şa değildir.»

VERNER TAŞEN BR EK ER VE SEKA

Baykam, bundan sonra, Yüksek Murakabe Heyetinin raporların • dan rakamlar göstererek satın al ma komisyonunun Dıaleye İştirak eden firmalardan Trans Türk F if masına ihale karan aldığını, fa - kat SEKA Umum Müdürünün İha leyi, Samet Ağaoğlu’nun eniştesi ne vermekte İsrar ettiğini, satın alma komisyonunun «hayır» deme sine rağmen umum müdürlüğün meseleyi idare meclisinin tasdikin den geçirdiğini, ne yapıp yapıp 1- haleyi Vemer Taşen Breker firması na verdiğini ve idare meclisi kara riyle yanında satış müdürü oldu • ğu halde İsveç’e gittiğini söylemiş ve şöyle devam etmiştir:

«Bakın İsveç’te ne oluyor? U- mum Müdür gider gitmez SEKA’ ya bir telgraf gönderip «mukavele yi imzaladım, şu kadar dolan der­ hal transfer ediniz» dediği anda Merkez Bankası «hayır, mal gelme den transfer yapılamaz» diyor. Tam bu sırada «Danon» adlı bir firma ihbarda bulunuyor, SEKA’ ya diyor ki: İsveç’te imzalanan mukavele kati teminat yatırılma • dan imzalanmıştır. Dikkatinizi çe­ keriz. Bu ihbar üzerine kati temi natm yatınlması zarureti karşısın da 52 bin liralık bir teminat mek tubu İzmit SEKA kasasına yatın hyor. Bu mektup sayın Samet A- ğaoğlu tarafından Sümerbank U- mum Müdürlüğünde bir vazifeye tayin edilen kayın biraderinin bu lunduğu Sümerbank’tan alınmış bir mektuptur. Bu sırada ısrar e- den Vemer Taşen Breker derhal pa ranın transferini istiyor. «Hayır» diyorlar. Bundan sonra Danon fir ması ikinci bir ihbarda bulunu - yor. Diyor ki: İsveç’te SEKA’mn aleyhinde bir yolsuzluk

yapılmış-hale edilmiştir. Halbuki İhaleye 111 üç müfettiş gönderiliyor. Zan- paketlemek ve istif dahil olduğu nederim biraz evvel Samet beyin halde Trans Türk’ün verdiği tek- okuduğu rapor, sonradan gönderi­ lir dalış uçuz idi. Hem de 410 ton len müfettişlerin raporudur.» fazlasıyla. Bunun üzerine bir te - SEKA UMUM MÜDÜRÜ ' lâ3 alıyor, meselenin yeniden te - 1 Suphi Baykam bütün bu husus­

ların, Başbakan adına tetkikat ya-zekkürti yoluna gidiliyor. Netice 1-

tibariyle Umum Müdür Muavini tekrar İzmit’e dönerek satın alma komisyonunu toplayıp Ttarar al - mak istiyor. Komisyon kararında ikinci defa İsrar ediyor.»

KONUŞMA TAHDİDİ KALKIYOR Bu sırada Başkan Baykam’ın ko nuşma müddetinin dolduğunu ve cümlesini tamamlaması gerektiğini söylemiş, Baykam ise «Tamamla­ maya imkân yok, eğer hâdiseleri delilleriyle öğrenmek istiyorsanız, hiç olmazsa Samet Ağaoğlu’na ta­ nınan hakkı bana da lütfedin» ce­ vabını vermiştir. Başkan kaTan Omum! heyetin vereceğini söyle - miş ve Baykam’ı kürsüyü terke da­ vet etmiştir. Ancak bu konudaki konuşmaların talıditsiz olarak de­ vam etmesi yolunda Meclis Baş­ kanlığına verilen önergelerin u- muml heyetçe kabul edilmesi üze­ rine, Suphi Baykam, sözlerine de­ vam etmek üzere tekrar kürsüye gelmiştir.

Sümerbank hesaplarına geçen 52 bin liranın macerasını Samet A- ğaoğlu’na sorduktan sonra gene Yüksek Murakabe Heyeti raporla­ rındaki hususları izah eden Bay- kanı, ikinci ihalede en ucuz teklifi veren firmanın Vemer Taşen Bre­ ker firması olmadığını söylemiye bu ihalenin de en ucuz teklifi yapan firmaya verilmediğini ve her iki ihalenin de gayrikanunl yol iardan yapıldığım belirtmiştir.

AĞAOĞLUTTLA İR TİBA TI Suphi Baykam, ihalenin ısrarla Vemer Taşen Breker firmasına ve­ rilmesi hususunda gayret sarfedil- diğini ve kanunsuz yollarla, SEKA İşletmesinin korunmadığını, gerek murakabe heyeti raporlarına, ge­ rekse delillere dayanarak izah et­ tikten sonra bu hâdiselerin Samet Ağaoğlu ile olan irtibatım ele al­ mıştır.

Vemer Taşen Breker’in o zama­ nın İşletmeler Bakanı Samet Ağa­ oğlu’nun ablasının kocası olduğu­ nu, bunun Lir tesadüfe dayandığı kabul edilse dahi Ağaoğlu’nun hâdiselerden safha safha haberdar bulunduğunu açıklamış ve Ağaoğ- hı’nuri «Meseleyi tahkik için mü­ fettiş gönderdim» şeklindeki cüm­ lesini olaylara dayanarak şu şe­ kilde cevaplandırmıştır:

M ÜFETTİŞLER

«— B ir an için işi ciddiye almış görünerek İşletmeler Bakanı 1- timat ettiği İki müfettişini İzmit’e göndermiştir. Ama bakiniz bü iki müfettişten başmüfettiş durumun­ da olanı, İzmit’te ’hâdiseleri tetki­ ke başlar başlamaz sonradan ge­ len müfettiş (Eyvah Gamet Bey mahvoluyor, siz Samet Beyi vur­ mak istiyorsunuz) diye öbür mü­ fettişlere hücumlar yapıp hâdise­ leri büyütüyor. Hattâ fazla bir te­ lâş içinde hâdiseleri orada dur­ durmak istiyor. Sonradan tesbit ediyoruz ki, bu müfettiş Samet Beyin askerlikten arkadaşı ve mes 1 eğinin dışında olarak buraya ge­ tirilmiştir. Murakabe sırasındaki telâş üzerine orada bulunan baş­ müfettiş Ankara’ya telefon ederek «Burada çalışma huzuru yok» di­ yor.

Bu durumda bir şeyler yapılma­ sı gerekirken bir de bakıyoruz îd, 3 saat sonra verilen bir emirle baş müfettişin derhal işini teslim ede­ rek Ankara’ya dönmesi isteniyor.' Ankara’ya gelen başmüfettiş İş ­ letmeler Bakanının huzuruna çı­ karak Bakanlık ileri gelenlerinin önünde hâdiseyi teferruatı ile an­ lattıktan sonra (Ben orada ciddi olarak- murakabe yapmak istiyo - ram, nasıl olur da beni geri çağı­ rırsınız, eğer o orada kalırsa’ kıya­ meti koparırım) diyecek kadar 4 leıl gidiyor. Bunun üzerine bu de* rece yayılmış ve Vekil beyin şah­ sını alâkadar eden Wr iş bahis ko­ nusuyken bu müfettişler geri çağı­ rılıyor, yerine Vekâlet bütçesinden nn ihaleden çektirilerek işin Ağa tır. Paketleme ve istifleme ayn 1- Vekil adına teftiş yapmakla

görev-pan Yüksek Murakabe Heyeti ta­ rafından tesbit edildiğini, diğerle­ rinin de gıyaptan öğrenilmediğini SEKA camiasındaki Umum Müdür Muavinleri ve Satın Alma Komis­ yonu üyelerinin bir komisyon ku rularak dinlenmeleri halinde bun­ ların 10 misli hâdiseler duyulaca­ ğını İfade etmiş, daha sonra Tür­ kiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikala­ rı İşletmesi Kanununun 11 inci maddesiyle, İktisadî Devlet T e ­ şekkülleri Teşkilât Kanunundan maddeler zikrederek SEKA Umum Müdürünün yüksek tahsil sahihi bulunması gerektiğini belirtmiş, buna rağmen Darüşşafaka mezunu bir şahsın Bakanlar Kurulundan da geçmeyen bir kararla SEKA U- mııra Müdürlüğüne getirildiğini a- çıklamak suretiyle bu konudaki kanunsuzluğu da belirtmiştir.

Baykam sözlerine devamla, «Ar­ kadaşlar, şimdi bu zatın neden bu hâdiselerde bu kadar hassas oldu­ ğunu, neden (Mânevi borçlarımız var, Samet beyin eniştesine bunu vermek mecburiyetindeyim) deme­ sinin sebebini takdirlerinize arze- derim. Ayrıca bir hukuki mesele do ortaya çıkmaktadır. Hukuken bir müesseseyi tedvir« ehil olma­ yan h>iri orada bulunur ve karar­ lar alırsa, onun aldığı kararların dahi muteber olup olmadığı mese­ lesi hukukçuların bilgileri önünde­ dir. Muhterem arkadaşlarım, yeri gelmişken ifade etmek isterim. Sadece Samet Ağaoğlu ile müna­ sebetlerini götürmek için bu ka­ dar cesur davranmakla yetinmeyen bu zatın bazı başka marifetleri de bütün İzmit’te bilinmektedir. Me­ selâ Ahmet Salih Korur’a ait ka­ vakları hangi usulsüzlüklerden ge­ çirerek nasıl fazla fiyatla satın aldığının evrakını isterseniz şimdi ıttılaınıza arzederim. Bu arada başka nüfuzlu şahısların kereste­ leriyle ilgili miibayaalar hakkm- daki kararlan da bilmeyen yoktur. Tuvalet kâğıdının piyasada azaldı­ ğı, birinci derecedeki ellerden da­ hi tedarik edilmediği bir sırada SEKA tarafından nüfuzlu şahıslar dan birinin kız kardeşine 40 bin bobin tuvalet kâğıdı verildiği ve SEKA tarafından teslim edildiğini sîzlere ayrıca ispat edebilirim.»

PERSONELİN AKIBETİ Baykam bundan sonra Samet A- ğaoğiu’yia bu derece ilgisi ^ulunan bir meselenin ne şekilde sonuçlan dığıni da açıklamış ve yolsuzluk­ lara imzasını koymayan ve koyma­ makta direnen personelin birer bi­ rer sürüldüğünü, Başbakanlık Mu rakabe raporlarına taban tabana zıt raporlar hazırlayan iyi rapor­ cuların da yerlerinde kalarak üc­ retlerinin daha da arttırıldığım, i- sim, yer ve zaman zikrederek ay­ rı ayn açıklamıştır. Bu açıklama­ lar arasında yolsuz hareketlere imza atmayan Teknik Umum Mü­ dür Muavinine önce bir ay mecbu ri izin verildiği, sonra bizzat Sa­ met bey tarafından dilekçe ver­ meğe zorlanarak başka yere tayin edilmek istendiği ve ısrar karşısın da vazifesinden alındığı, hâdiseleri Başbakanlık Murakabe Heyetinin raporlanna göre tesbit etmek is­ teyen başmüfettişin de istilaya zor landığı, fabrikanın 13 kadar ileri gelen personelinin de başka vilâ­ yetlere gönderildiği isimleriyle meydana çıkmıştır.

YOK BÖYLE ŞE Y DEMEKLE SUİİSTİMAL ORTADAN

KALKMAZ

. Baykam sözlerine şöyle devam etmiştir :

«Muhterem arkadaşlarım. O hal de yüksek murakebe heyeti rapor Ianna işhat ederek size söyledi­ ğim ve kurulacak tahkikat komis­ yonunda bizzat bu ihalelerde bi­ rinci derecede vazife almış insan lann şahadetleri ve sonra da tat bik edilen personel siyaseti ile; tırtık benim ne suçum var, ben

Reddet ve kurtul!

24 Kasını 1947... Büyük Millet Meclisinde muhalefet milletveki­ li Ahmet Veziroğlu'mm (D.P.) Ticaret Vekili Atıf İnan hakkın­

da Meclis Tahkikatı açılmasını isteyen takriri müzakere ediliyor Üç gün evvelki oturumda, 7 Eylül kararlarının vaktinden evvel if­ şa edilmesinin yarattığı neticeler hakkında verilen bir sözlü soru­ yu cevaplandıran Atıf İnan, izalılan ile muhalefeti tatmin etmiş değildir. Derhal o celsede, «devlet ve hükümet idaresine karşı hal­ kın itimadım sarsmamak» esbabı mucibesi ile meselenin bir Mec­ lis Tahkikatı mevzuu olduğu ileri sürülüyor ve bir takrir veriliyor. Takrir, üç gün sonraki celsede gündeme alınacaktır. Vakit geç ol­ duğu için o gün müzakere açılamıyor. Devlet ve hükümet idaresi­ ne karşı halkın itimadını sarsmamak endişesi, 1917'nin iktidarını bu derece süratli harekete sevkediyor.

Mevzu, Ticaret Bakam’mn 7 Eylül devalüasyon kararlarını ba­ zı ticarî çevrelerden saklıyamadığı iddiasıdır. Buna, Toprak Mah­ sulleri Ofisi ile ilgili suiistimaller de inzimam ediyor. Muhalefet, celse açılır açılmaz hiieuma geçiyor ve tabii en baş hücumcu da Menderes oluyor. O tarihlerde devlet idaresi ile, hükümet icraatı ile ilgili bütün kusurların karşısında, haksızlıkların ve usulsüzük- lerin hasm-ı biaman'ı Adnan Bey vardır. Her zamanki gibi şık, her zamanki gibi rnütebossim (şimdi öyle değil) kürsüye çıkıyor ve tahkikatın açılmasını istiyor.

SÖZ USTASI

Adnan Bey. uzun yıllar Mecliste söz ustalarının hünerlerini tet­ kik etle ede hitabetin püf taraflarım iyi öğrenmiştir. Birkaç sene­ den beri öğrendiklerini göstermek fırsatını buluyor ve beğenilme­ nin itimadı içinde konuşuyor. Tahkikatın açılması lâzımdır. Ni­ çin lâzımdır? Zira, tahkiki icap eden bir mevzuda. Vekil, selâlıi- yetlerini kullanmamıştır. Niçin kullanmamıştır? İşte bu noktayı ancak açılacak bir Meclis tahkikatı aydınlatacaktır.

Sözlerini şöyle bitiriyor :

«Bu ne Atıf İnan meselesidir, ne de bir parti meselesidir. Üzerine dikkatle eğileceğimiz bir memleket meselesi karşısında bulunduğumuza şüphe yoktur. Bu meseleye Meelisce el koymağı karar vermek suretiyle iktisadi kalkınmamızda olduğu kadar

içtimai sulh ve nizam ahlâki kal­ kınmamız batanımdan da çok ha yırlı bir adım atmış olacağız»

AHLAK M ESELESİ

Muhalefet milletvekili Adnan Menderes’in meseleyi ortaya koyusundaki aııa prensip^ «İçtimai sulh ve nizam» ve «ahlâk» kai­ delerine saygı fikrini telkin etmektir. Mademki, devletin, hükü­ metin itibarında birinci derecede rol sahibi bir şahsiyet itham ve isnadlarm ağır tazyikine maruzdur; mademki halk arasında bir takım rivayetler, dedikodular dolaşmaktadır, o halde bundan kur- tulmaıım yolu aranmalıdır. Bu yol nedir? Bu yol, elbette ki, Bü­ yük Meclis’in meseleye bizzat el koymasıdır.

Bu her zaman böyle olmamış imdir? Cumhuriyetin ilk yılla­ rında, bir Yavuz • havuz meselesinden, Bahriye Vekili İhsan Bey Divanı Ali’ye gönderilmemiş midir? İhsan Bey etrafında düğüm­ lenen suiistimal rivayetleri taze Cumhuriyeti ve inkılâbı kemir­ meğe başlamamış mıdır? Bizzat Samet Ağaoğlu’nun fikri şudur: İhsan Bey beraat etseydi, kimse suçsuzluğuna inanmıyaeak, bir kolajını burdular kurtardılar diyecekti.

GEÇEN ZAMAN

1927 Türkiyesi, haber alma ve haber yaj-ma imkânları hakimin dan, şimdiye nazaran çok fakirdir. Buna rağmen halk arasında suiistimal haberlerinin yayılmasından devlet ve hükümet adına son derece çekiniliyor. Devir, bir ihtilâl sonu ve bir inkılâp baş­ langıcı devridir. Devlete ve hükümete hâkim liderler, devleti ve halk düşüncesini hiçe saracak kudrete ve kuvvete sahip oldukları halde, her iki nıüesseseve de sargı fikrinin öncüleri mevkitndedir- ler. Nurlu istikbalin yolu elbette ki bııdıır. «Ben devletim», «hal­ kın düşüncesi bana vız gelir» demek, küfürdür. 1927’den bu tara­ fa aradan geçen 33 yıl Cumhuriyetin devlet ve hükümet prensip­ leri üzerinde nasıl lıir değişiklik yaratmış ta, anında açılan Mec­ lis tahkikatları yerine önergeler iki vıl müddetle biriktiriliyor ve sonra iopıı birden, (eker teker reddediliyor!

I’eki rejimin selâmeti, demokrasinin fazileti, halk murakabe­ sinin nimeti, bütün bunlar ne oluyor?

bu İşin içinde değilim domek Sa yın Samet Beyi kurtaramaz. Sa­ met Bey çıkıyor buraya, yok böy !e şey diyor. Yok böyle şey demek lo suiistimal ortadan kalkmaz ar kadaşlar. Bunun bir tek yolu var­ dır ve bir tahkikat komisyonu ku lulmalıdır. Üstelik bunu Sayın Ağaoğlu’nun kendisi istemelidir.

Bu arada D.P. sıralarında Sa­ lim Erengil «Çamurunu atıp gi­ decektir konuşsun bakalım» diye­ rek müdahele etmiş Baykam ise sözlerine devamla «çamur atma­ mak için en küçük bir şeyin hu­ zurlarınızda saklı kalmamasına bütün gayretlerimi sarfediyorum.» Bütün Türk Miileti’nin hakları­ nı koruyan bir milletvekili olarak konuşuyorum, ben, senin yapama­ dığın murakabe vazifesini yerine getiriyorum, milletin adına konu­ şuyorum anladın mı şimdi» de­ miş, esasa gelerek Samet Ağaoğıu nun kayınbiraderi Vemer Taşen Breker’in bir yabancı firmaya için de «biz burada işlerin meıııbaaırı- dayız» cümlesinin de bulunduğu mektubu okumuştur. (Fotokopile­ ri de Meclise arzedilen bu mektu run tercümesi diğer sütunlarımız da bulunmaktadır.) Tahkikat ko misyonunun kurulması ve bu gibi daha yüzlerce vesikayı incelemesi lüzumu üzerinde duran Baykam Suat Hayri Ürgüplü hakkında a- çılan Meclis tahkikat» sırasında Bakanların evine baskınlar yapıl dığını ve bavulların kırıldığını ha tırlatmış, bu olay hakkında kura lacak olan tahkikat komisyonu nun, 20 milyona çıkabilecek fabri İraların neden 30 - 40 milyona maı olduğu sebeplerinin de meydana çıkaracağım da söylemiş, şöyle de vam etmiştir :

FAZİLET KILICI

«— Hâdise Başvekâlet Yüksek Murakebe Heyeti raporlanna geç tikten sonra artık B.M.M. önünde iftira mıdır, iftira değil midir, bu nun münakaşasını bırakmak lâ­ zımdır. (Ağaoğlu’na hitaben) bl raz evvel fazilet talıçlanm kullan madiğini söylüyorsun. Kullandın kullandın, gelip burada hesap ve rcoeğin yerde olaylan gazete sü tunlarında resmi kanallardan tek­ zip ettirdin. Samet Ağaoğlu’nun ifadesiyle buradan söyliyeyim el bette bu hâdise dolayısiyle tarih kimin şeref, kimin yüzkarasıyla karşı karşıya olduğunu kaydede çektir. Siyasi mülâhazalarla red dedilen tahkikat önergeleri var dır. Kabul edilen olmamıştır, bun lara hürmet ederim. Ancak bu meselede zannediyorum ki ittifak halindeyiz. Siyasi kanaat ayrılık lanmız olabilir ama herhalde âm­ me hizmeti görenlerin dürüst ol­ ması mevzuunda ittifak halinde

♦ 4

c

lef

4 4 4 4 M 4 « 4 4 « « « « 4 * 4 4 « * 4 4 4 4 4 «

EMİL. GALİP SANDALCI

11

M E Ğ E R S E . . .

Merak ediyorduk. Uzun aylar sonra nihayet öğrendik. Meğerse S. 1 Mayıs, 1959 da Uşak’ta İnönü’ye yapılan tecavüzün aslı sandığı- | mız, duyduğumuz gibi değilmiş. Ne olmuşsa C.H.P. tilerin talıri- $

ta neticesi olmuş. İleni zaten İnönü'nün lıaşnıa tasta alılmamış. Sa ;*

dece yüzüne tükürmüşler. Garp Cephesi Kumandanının. Bu arada î | İçişleri Bakını Gedik, Devlet Bakanı Kurbanoğlu, Uşak Valisi En t ♦ gîıı, Emniyet Genel Müdiirii Göktan ve derece derece idari, adli ma î ♦ kamlar, polis ve askerî kuvvetler tam hir hassasiyet ve titizlikle t ; taşıdıkları sorumluluğun gereklerini yerine getirmişlerdir, D.P. * ♦ Uşak teşkilâtı ise hir çeşit kuzu masumiyeti ile hareket etmiş- • { tir. O subayların, jandarma kıımandanjamun, emniyet müdiir- ; î leriııin, Uşak Valisi’ııin «İnönü’yü vurun» emrini verdiği yollu ;

*

İ mahkeme şahadetleri ise baştanbaşa tenakuzlarla doludur. J

*

Allah razı olsun B.M. Meclisindeki D.P. çoğunluğundan. 9 î î aydanberi Hazreti Eyüp’u kıskandıracak bir sabır örneği göster- I t dikten sonra, nihayet C.II.P. niıı Uşak olayları ile ilgili gensoru S t önergesini Büyük Meclise getirdiler de gerçeği öğrendik.

15 Şubat. 19K0 günü B.M. Meclisinde C.II.P. niıı Uşak olaylan î ; ile ilgili tahkikat talebi enine boyuna ele alındı.. Neticede, B.M. ♦ î Meclisi ekseriyetle tahkikat talebinin reddine karar verdi. Böyle- j î ce İçişleri Bakanı Dr. Namık Gedik — tıpkı 6 — 7 Eylül olayla- î

İ rında olduğu gibi — bir kere daha alnının akı ile pırıl pırıl te- î î mize çıktı. Gedik’in zaferi bu kadarla da kalmadı. Gece yansın- t î dan sonra Zile olayları ile ilgili gensoruya geçildi. İçişleri Baka- î ; m bu konuda da bir ikinci temizlik beratı aldı. Gerçi, geride C. î ; II.P. ııin 1957 deııberi müzakeresini istediği 8 — 9 gensoru daha î ♦ var. Ancak. D.P. çoğunluğu kararlı. Onları da, ara vermeden, bir î î biri peşi sıra müzakere — ve tabii — reddedecekler. Böylece, j î pek yakında yapılacağı anlaşılan genel seçimlere piirU-pak girecek- j

i ler. Elbette ki, kadirşinas Türk milleti de seçim günü D.P. iktida- »

♦ nnı gereğince mükafatlandıracak. Z

Bundan sonrası. ıııırlu istikbal! j

Ve... Bir gelişecek, bir gelişecek, öylesine bir refaha, ı-ahat3 ka i ; Vusacağız ki dünya âlem parmak ısıracak, hayretten küçük dili- i

♦ ni yutarak. Böylesine hir aydınlık başarı gerçeği karşısında artık j

î ortada ne nifakçı, karanlık düşünceli muhalefpt ne de jurnalci ba- »

î sın kalacak. Bir dikensiz gül bahçesi, bir kocaman Vatan Cep- ♦

î hesi vatan sathını kaplıyacak. *

Türkiye, çeşmelerinden şerbet akan, şehirleri pastadan, baraj- » j lan çukulaladan fabrikaları şekerden bir çeşit moral ülkesi ola- î

j cak. î

Hattâ, şimdiden oldu bile. î

♦ ♦

; Gerçekle ilgimiz kaldı mı ki?

z

X « + » » 4 4 « 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 » 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 » » + » + » 4 4 4 4 4 4 4 » 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 * 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4

S a m e t A ğ ao ğ lu n a a lt

v e sik a n ın te rcü m e si

(Baş tarafı Sa. 1 de)

raz:

Ofertalannız şu şekilde olmalı­ dır:

( ... miktar dolar için... bankası nezdinde lehimize, sevk evrakı mukabilinde tahsil edilecek bir akreditif açılacaktır. Eğer bu akreditif bedeli bir sene zarfında transfer edilmezse, dolarlar, res­ mi kur üzerinden hesaplanarak, Bu ih­ raç müsaadesi istihsaline çalışıla­ cak ve bu hususta siz da bize zâ- hir olacaksınız. İhraç müsaadesi­ ni Türkiye Cumhuriyeti İktisat Vekili olan zattan almanızı rica ederiz. Bahis mevzuu bir senelik müddet müracaatın imza edildiği günden başlıyacaktır.)

öne süreceğiniz bu şartlarla tek­ liflerinizin kabul edilmesi muhak­ kaktır.

Şimdi şunu da beyan ediyoruz: Mallarınızın fiatlanna yüzde 20 ye kadar ayrıca bir zam da yapa­ bilirsiniz. Bu tedbir, transfer ya­ pılmamasına karşı olacak veya Türk parası olarak, Türk Milli olmaya mecburuz. Şu halde mut- 1 Bankasında nâm ve hesabımıza lâk olarak yüksek Meclis bir ı- yatırılarak bloke edilecektir, şık bulmak üzere bu söyledikle- para karşılığınca ^ Türk malı rimizi yerinde, şahitlerinden rapor

ve vesikalardan tespit etmek için bir tahkikat komisyonu kuracak­ tır. Ümid ediyorum ki Samet Bey de bu fikrime iştirak edecektir Etmesi de menfaati icabıdır. «Ha yır» demekle bu iddialarımızı or­ tadan kaldırmağa imkân yoktur.

As i m e h î z m e t î g ö r ü y o r u z

Arkadaşlar, murakebesizliğin se bep olduğu yolsuzlukların sayısı, dışarda da dünya ölçüsünde tarih sahifelerinde yatmaktadır. Âmme hizmeti görüyoruz arkadaşlar. Mu balefetteyiz ama yarın iktidara ge lebiliriz. Ama sıfatımız değişmez hepimiz mületvekiliyiz ve millet adına burada konuşuyoruz. Bay­ kam bundan sonra, Ağaoğlu’nun kendisi için «acemi politikacı» şek imdeki hitabım da cevaplandırmış, «acemiliğin, ustalığın müdafaa ve patent hakta başkasına ait olsun, bırakalım bunu başkaları değerlen dirsin. Ama kalkıyor Samet Bey diyor ki «maksadı beni vurmak benim suiistimallerimi ortaya koy mak değil, D.P. nin mânevi şah siyerini yaralamaktır.» İşte acemi politikacı budur; işte suçluların telâşı içinde bulunması, asılacak dal araması bundandır arkadaş­ lar. O da bilir ki tahkikat talebi Demokrat Partinin lehindedir. A- ma maksadı bu değil. Maksadı,

hislere müracaat etmek suretiy-DÜNYANIN le iki grup arasmda bir nevi par-i

ticilik anlayışı sokmak ve tahki­ kat komisyonundan kurtulmak yo lunu bulmaktır. Bu biraz acemi politikacılık, biraz da şarkkarî bir kurnazlıktır. Bu kadar tecrü beli olduğunu iddia eden ve ken dişini hakikaten mantığı ile, ko nuşmalarıyla umumi efkâr önün de adeta rakipsiz kabul eden bir kimsenin bu hallere düşmemesi­ ni cidden temenni ederim.»

Baykam bu gibi meeslelerde mu halif muvafık farkı gözetilmemek gerektiğini belirterek alkışlar ara­ smda sözlerine son vermiştir.

TAHDİT KALDIRILIYOR. Baykam, delilleri dile getiıdiği konuşmasına devam ederken ya - rım saatlik müddet dolmuş ve Baş kan konuşmasını kesmesini bildir­ mişti. Bu arada Başkanlığa çeşit­ li önergeler verildi, önergelerin ço ğunda bu tahkikat önergesinin mü zakeresi sırasında yarım saatlik tahdidin dikkate alınmaması isten mekteydi. İçlerinde D.P. li Millet vekillerinin aynı konudaki önerge' lerinin aleyhinde D.P. Milİetvekille rinden Kemal Biberoğlu söz aldı. Biberoğlu, tahdidin kaldırılması - nın doğru olmayacağını iddia ede rek» bu mevzuda tahdidin kalkması m kabul ederseniz, bundan önceki tahkikat önergelerinde isimleri ge çen Bakanlar şaibe altında kala - çaktır.» dedi.

Fakat, önerge oya kondu ve a- leyhte mütalâaya rağmen bir kı - sim D.P. li Milletvekillerinin de iş tirakiyle, Ağaoğlu hakkındaki öner Sonu Sa. 5 Sii. 1 dr)

Türk mallarının piyasanızda yük­ sek fiyatla görüldüğü zaman, ta­ rafınızdan ithalâtçıya ödenmesi i- cabedecek herhangi bir prime mu­ kabil elde bulunacaktır. Bu şart­ larla i$ görecek herhangi bir itha­ lâtçıyı da bulacağınızdan şüphe et­ miyoruz.

Bu tarzda çalışmaya hazırsanız için bir çok makinelerinizi derhal satabileceğiz.

Lütfen bize takımlarla katalog­ larınızı gönderiniz. Aynı zamanda burada vekiliniz bulunduğumuza dair, yatanınızda bir Türk Başkon­ solosluğundan musaddak umumi vekâletnamenizin tarafımıza gön­ derilmesini rica edeceğiz.

Faturalar kıymeti üzerinden bi­ ze yüzde 6 komisyon ayrılacaktır. İyi haberlerinizi almayı umarak halisâne selâmlarımızı > sunar ve

en derin hürmetlerimizi arzederiz.

MENEKŞE DEM

GİYİNİN

HER YERİNDE OLDUĞU

ANKARA'da da

H i z m e t i n i z e Girdi

A d r e s : Y ü k s e l P a l a s A t a t ü r k B u l v a r ı N o : 103 T e l : 2 5 3 4 Ü d a n N o : 2 8

LU FTH A N SA

Sigoıta yaptıracaklara Hân

TİCARET VEKALETİNDEN TEBLİĞ OLUNMUŞTUR 30/1/1959 tarihinde yürürlüğe giren Sigorta Şirketlerinin mü rakabesi hakkındaki 7397 Sayılı Kanunun 25 inci maddesi âmir hükmü mucibince 30/12/1959 tarihinden sonra tanzim edilen bil­ cümle sigorta poliçe, tecditname, temditname ve zeyilnamelerl üzerinden her ne suretle olursa olsun bir gûna ristura ve iskon to yapılamıyacağı, sigortalıların bilgi edinmelerini temineri, ilân

(2436/1070) olunur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Compared to European countries in particular, it is seen that Turkey is relatively behind other countries in various indicators, such as percentage of registered library users with

However, this modem suffers from phase ambiguity at the receiver, and, when the modulator output is filtered, the modulated signal has large time domab

Sığmak giriş ve çıkış yerleri ayrı ayrı tertip v e tanzim edilecektir. Bu miktarlar, sığınakta e n çok &#34;bir saat kalınacağına göredir.. ) Betonarme veya..

• 2 yaş; doğru olmasa bile her sayı için ayrı bir kelime kullanarak sayar (Desteklemek için; Sayılar ile ilgili şarkıları yoğunlaştırın ve ritmik sayma

Mustafa Kemal Paşa, Dil Encümeni ile alfabe konusunda sağlanan bu uzlaşmayı 4-5 Ağustos 1928 gecesi Başvekil İsmet Paşa’ya yeni Türk harfleriyle yazdığı mektupta

yenlerin yaşantıları, babasının m ko- casınm.vali olarak bulunduğu vflayet- Terdeîa olaylara da değinen besteci Leyla Hanım, genç yaşta’ boşandığı ünlü

[r]

&#34;Yeni Dışavurumculuğun&#34;, çeşitli görün­ tülerle, çeşitli ülkelerden sanatçılar tara­ fından, aynı zamanlarda ortaya çıktığına bakılırsa,