r . - T ’R im
3
m o i 1977
SANAT - EDEBİYAT
i wwwwwa wi i i n i i i i lj & rœ tiïim m M »w w m m *œ *im œmMmMW(*»a mm iswvt» *»»»
V E D A T
”^ YLER
NED İM TOR:
YAŞANTISIYLA
“ H O YR A T VE
TOPLUMSAL
SEVGİDEN
S
yle
YO KSUN
KAZANIR»
KUŞAKLAR YETİŞİYOR,,
V
EDAI NEDİM
YA$ YILDÖNÜMÜ
TÖR'ÜN
9 EYLÜL
80.
CUMA SAAT 21.00'DE
DÜ
ZENLENEN BİR
TOPLANTIDA
KUL
LANACAK.
AŞAĞIDA, RU GÜN
DOLAYISIYLA
VEDAT NEDİM İOR'üN SORULARIMI
ZA YANITLARINI BULACAKSINIZ.
Doğan HIZLAN
1 — «Yıllar Böyle Geçti» adlı kitabını zın ön sözünde böyle diyorsunuz; (Bu kitapta özel yaşantımla ilgili anılarımdan hiç söz etmedim. Da ha çok toplumla olan ilgilerimin, iş, duşun ve sanat yaşantımın belli başlı aşamalarını vs olaylarını an latmaya çalıştım.) Özel hayatınız dan niçin söz etmediniz?
— Çünkü özel hayatım , yani nerde doğduğum , anam, babam, ailem ka rım oğlum , gelinim , torunum , bun ların hikayesi yalnız beni ilg ile n d i rir. O kuyucularım ı bunlarla yor m aktan çekindim de ondan. Birey ler, özel yaşantılarıyla değil, to p lumsal işleriyle değer kazanırlar.
2 — Oyun yazarlığınızı anlatır mısınız?
— Piyes yazarlığım ın tohum u Ber lin'de atıldı. Orada Üniversite ö ğ rencisi iken (1916 — 1922) her hafta büyük bir tutku ile seyre tti ğim klâsik ve modern piyeslerin hiç kuşkusuz büyük etkisi oldu. O zam anlar, B erlin, Dünya Tiyatro S anatının eşsiz öncü bir merkezi idi. Dunya çapında başarılı re ji sörler ve oyuncular Berlin T iyatro larında toplanm ışlardı. Hic bir p rö m iyeri kaçırm azdım. Tiyatro tu t kum. hiç kuşkusuz bundandır. T ü r kiye'ye döndüğüm zaman ilk piye sim i (işsizler)i yazdım. Onu Muhsin Ertuğrut 1925 yılında Ferah T iy a t rosundaki Özel topluluğu ile başrolü bizzat kendisi oyııaycrak sahneye koydu. Sonra (üç kişi arasında). (Fevkâl A sriler), (Kör), (Hayvan Fikri Yedi), (Kadın Polis O lursa). (Köksözler), «Imralınm İnsanları), (S anatkâr Aşkı), (Hep ve Hıc). (Si yah - Beyaz), (Aşağıdan Yukarı) adlı piyeslerim 1926-1951 yılları arasında oynandı.
Bazı piyeslerim yabancı m em leket lerde de oynandı. Mesela (Kör) Pa ris ve Alm anya'da (Siyah - Beyaz) Alm anyadn (Halıcı Kız) Piyesi de F rankfurt Radyosunda.
3 — (Sahte Kahramanlar) oyununuz bir emirle sahneden kaldırıldı. Bu yasaklama buyuk tepkiier doğurdu. Bildiriler yayınlandı. Bu konudaki düşünceniz?
— Devlet Tiyatrolarının Edebi Heyeti nin Onayından geçm iş, dekorları, kostüm leri, müziği hazırlanm ış, bü tün provaları yapılm ış, ilânları asıl mış. davetiyeleri gönderilm iş bir p i yesin oynanacağı gün Kültür Bakan lığı tarafından yasaklanm ası. Dün ya Tiyatro Tarihinde kız oğlan kız bir skandaldir
4 — Çeşitli dönemlerde düzenlediğiniz sergilerle, bu gun de unutulmayan çalışmalarınızla ülkemizin sanatı nı dış ülkelere tanıttınız. Acaba bu ğun bu konuda neler yapmamız ge rekli? Devlet ve diğer kuruluşların bu çalışmalara katkısı ne olabilir?
— 1929 Yılında IM ılli İktisat ve Tasar ruf Cem iyeti) M uduru iken ka tıld ı ğımız Budapeşte ve Leipzig Dünya S ergilerindeki Pavyonlarım ızda, on plânda A to tu rk Türkiyesîni, devrim - lerım izı. T uristik ve Tarihi zengin likle rim izi tanıtm ak gayesini gü t tük. Sonra Turizm Müdürü iken. New Y ork'ta açılan 1939 Dünya Ser gisine A tatürk'ün (Y urtla Barış Ci handa Barış) parolasını ve yine K em alist devrim leri canlandırm ak baş çabam ız oldu. O zam anki A ta türk Türkiyesinde A ta türk'ün bir Balkan A ntantı toplantısında ya bancı gazetecilere hitaben söyledi ği nutuktan (Türklerin düşmanı yok tur. Eğer varsa bunlar, Türklerin değil insanlığın düşm anıdır.) cüm lesi Dünya ölçüsünde hayranlık u- yandırıyordu. O zam anki Türkiye Evrensel bir ilgi merkezi idi.
5 — Atatürk inkılâbının İdeolojisini (Kadro) dergisinde oluşturmaya ça lıştınız. Ve dergi Yakıp Kadri Ka- raosmanoğlu nun elçi olarak atan ması İle kapandı. Kadro Dergisi ya yınlarını sürdürebiise İdi, bugün Atatürk Devrimlerinln ve İdeolojisi nin durumu ne olurdu?
— AtatürK, bir yarı-koloni memleketin den özgür memleket yaratmanın ilk örneğini verdi. Atatürk, Türk kurtuluş hareketinin sadece biz Türkler ¡cin değil, bütün Asya ve Afrika'daki koloniler için de bir ta rih başlangıcı olduğunu gayet kuv vetle seziyordu.
(Kadro) hareketi, yalnız Türklerin değil, bütün milli kurtuluş hareket lerinin sembolü olan Kemalizmln, İdeolojik bir fikir sistemi halinde dü zenlenmesl denemesi idi. Kadro hareketi başarılı olsa İdi, Türkiye, zamanla bütün bir zamanki yarı sömürge milletlerine örnek bir du ruma gelecek ve böylelikle cihan politikasında, yalnız jeopolitik du rumu ve askeri gücü bakımından değil, aynı zamanda ideolojik reh berliği ile de hesaba katılması ge reken bir potansiyel kutup olacak tı.
7 — Anılarınızdan bir gerçeği daha öğ reniyoruz. Bütün çalışmalarınızı iş arkadaşlarınızla ortaklaşa yürütü yorsunuz. Başarılarınızı bu İş anla yışına borçlu olduğunuz anlamını
çıkarabilir miyiz?
— Ben, bütün işlerimde (Ekip Zihni yeti) ile çalışmayı prensip eriin- mişimdir. Tıpkı bir futbol macında olduğu gibi. İyi bir kadro işbirliği her başarının ana koşuludur. 8 — 1977 Türkiyesinde Tiyatro Sonatı
ve genellikle sanat hayatının du rumu hakkında düşünceleriniz ne lerdir?
— Türkiye, her sanat dalında olduğu
gibi. Tiyatro Sanatında da hic de az gelişm iş bir uike değildir. Bunu o güzel sanatların ve bilim da ila n- rının gelişm esine buyuk önem v e rir di. Ankurada daha bir otel yokken, hanlar ülkesi iken, O Avrupaya m ü zik ve resim tahsili ıcın öğrenci gönderm işti
9 — Radyo ve televizyonun neler yap masını isterdiniz? Başarılı bir rad yo müdürü olduğunuzdan bu konu daki düşüncelerinizi öğrenmek İste riz Özellikle bu yayın organlarını çocuk saatleri ve sanat, edebiyatı mızı tanıtma konusunda yapmak zo runda bulundukları işler nedir?
— Yığın Eğitim araçlarının başında gelen radyo ve televizyon program
larında iyilerin yanında, ne yazık Ki, lıatkm zevkini', ahlâkını yozlaştı ran bir çok kötü örnekler de var. (Halk bunu İstiyor) gerekçesi ile kotıi müzik örnekleri, vurucu k ırı cı film le r sunuluyor. Oysa ki bü tün program ların ona amacı (K ali te) olm alıdır
10 — «Animalisation (hayvanlaştırma). Brutalisation (hoyratlaştırma), Dés humanisation (insanlıktan çıkarına), Konuşmalarınızda ve yazılarınızda insanlığın günümüzdeki gidişini bir çok defa böyle özetlediniz, insanlı ğı bekleyen tehlike bunlar mı?
— Profesör Chaııohar’ ın bu teşhisi korkunç bir gerçeği dile getirm ekte d ir Bir yandan saldırganlık yayın ları, hır yandan da pornografik y a yınlar. yaniız bizde değil, bütün dünyada çocuklarda ve gençlerde ki (Hayvan)-ın gelişm esini kam
çıh-Yaşam Çağdışı
Canavar sanki
Yaşam
Kana susamış, çağ dışı bir canavar sanki Kudurmuş, acımasız, aç Kavuruyor yeri, göğü, denizi Tokatlıyor İnsanları kırbaç
kırbaç Bilinmiyor neyin ne olduğu iyiyle kötü karışmış birbirine Almış başını gidiyor kin ve hırs Toprak
Yuğruluyor nasırlı ellerle O eller kİ, yorgunluk bilmez O eller kİ, ellere tutsak... Yaşam
Kaynıyor bir ocakta fokur fokur Buhar buhar tütüyor fitne,
fesat, sömürü Umutlar
Görünmez zincirlere asılı, sallanıyor boşlukta Sırıtıyor kuru kafalar
Kanlar pıhtı pıhtı Sancılarla kıvranıyor Mert, görkemli İnsanlarım,
unutulmuşlarım Gözlerinde
Yitenlerln, yitmişlerin acısı Duyguları donup kalmış bir
yerlerde Klmblllr ne zaman, klmblllr
nerde?... Yaşmrı
Göğerlyor karanlık bataklarda Zehirli çiçekler açıyor pıtrak
pıtrak Bitmeyen gecelerin kapkara
düşlerinde Çelik hançerler sıyrılıyor
kınından Doğa
Onursuz yarınlara gebe Yurdumun eslrlk kızları, yiğit
delikanlıları Analarım, bacılarım
Kurban sorumsuz bir geleceğe Düşmüş ölümün soğuk gölgesi Gören her göze, anlayan her
yüreğe...
Ulufer ŞAHİN
yor. Hoyrat ve sevgiden yoksun kuşaklar yetişiyor. Çocukların elin- aen düşmeyen çubuk resim li d e rg i lere bir bakın; O ne vahşi suratlar, o ne hoyrat, saldırgan, acımasız in sanlar. Film ler de öyle.. P ornogra fik yayınlar ise insandaki (hayvan)-ı azdırm a yarışındalar. Seks.irı yüce l tici fonksiyonu artık kalmadı.
11 — Oktay Akbal, 75. yaş gününüz için yazdığı yazıda şöyle yazmış; «Ya yınlar, kültür toplantıları v b. bir de yazar olarak, düşünür olarak çalış maları var: Kadıo Dergisinde Ke malizm ideolojisini işlemek: Hep bu Topraktan dergisinde edebiyatı mıza gerçekçi bir hava getirmek; Aile dergisinde kültürü, sanatı, ge
niş yığınların, aile çevresinin içine sokmak.. Gazetelerde, dergilerde ya yımlanan yazılarında hep güzel öv mek. güzelden, iyiden yana alır çirkine, kötüye karşı çıkmak. Bir ömrü güzel uğruna harcamak...» Yönettiğiniz bu yayın organlarıyla neyi gerçekleştirmek istiyordunuz?
— Sevgili dostum Oktay Akbal, eksik olm asın, o usta kalem i ile benim bütün ideallerim i, çabalarım ı, m a tem atik form üller halinde özetle miş. M ille tle rin ve insanların İtib a r ları ancak y a ra ttıkla rı (Kalite)ierle ölçülür. Ben, butun hayatım boyun ca her tuttuğum iste calışm o a r kadaşlarım ın kıym etli İşbirliğine kalitenin gelişm esini ön plana a l mağa catışlım Bunda biraz ba şarı lı oldum sa, 80 yıl yaşam aya değ di!
öldürenler
için..
uzak bir köyünde doğmuşum Anadolu'nun anımsamam çocukluğumu sıcak ağustos güneşlerinin çıplak ayaklarımda batışını
anımsarım sabah minarelerinin çınlayışını sapanımla kuş avlayışımı kimi gün vurduğum kuşlara
ağlayışımı bir gün sapammı silâhla
değiştirdiler karanlık sokaklarda insan
ovma çıktım bilemiyorum kurbanlarımın
sayısını kan İçindeyim boğazıma dek
boğuluyorum bakamıyorum geceleri aynalara geceleri kendimden bile
korkuyorum bir sevgili özlüyorum
bir şiir bir çiçek
ayağıma dalanıyor duvarlar sokak sokak ayağıma dolanıyor kitap kitap
yazılar öldürdüklerimin kanına
batırılmış sanki fırçalar bilemiyorum
anlamıyorum yalnızım
çocuklar ezgiler gömütler ve hatta gözlerini faşist diyor söyle! odamın duvarlarındaki
çirkin adam ne demek faşist? nedir bu
karanlık? sen sevmesini unutturdun bana ve hep öldürdüm
gülümsemeleri yeni doğan bakışları çiçekleri kuşları
sevmek İstiyorum buna ben susamışım sevemiyorum sevemiyorum ben sevmesini unutmuşum.
Halit GÜNGÖR
Taha Toros Arşivi