A K Ş A wr
I
'... ...Evvel zaman içinde
■■raııııııııılllliBf f ■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■*■■■■*■■■■ BBBBB,BB"ırı
Babıâli hâtıraları
Eski Şûrayı Devlet — Hüseyin Bağ ve mükallit
Muhsin, Hüseyin Daniş Bey — Buhur Efendi
■jrp. Ç & !
SOÜ'«Şûrayı Devlet» Babıâli bina sının tam ortasında Dahiliye ile Hariciye Nezaretlerinin arasında idi ve diğerlerinden fazla olarak üstünde bir kat daha vardı, «Hünkâr dairesi». Abdülmecitle Abdülâziz bu daireye gelirler meş gul olurlardı. Sonraları Şûrayı Devlet mülkiye dairesine tahsis olundu. İkinci Sultan Hamit müikiye dairesini gayet geniş bir nizamname ile tesis ederken ona vükelâyı sorguya çekmek hakkı nı da vermişti. Şûrayı Devletin diğer dairelerinden geçen bazı karaılann mülkiye dairesine de gelmesini istiyerek bu daireyi bir nevi bütün devletin muamelâtını mürakip vaziyetine sokmuştu. Ben burada bu dairede âza iken Bahriye Nazın Haşan Rami Pa şayı epeyce üzdüğümüzü, Zon guldak kömür madenleri üzerin de İtalyanlarla tahaddüs eden ihtilâfın hal çaresini aramakla ne kadar üzüldüğümüzü bugün j gibi hatırlamaktayım. Çok tees süf olunur ki jurnalcılar bu ha yırlı teşekkülü de akim ve âciz bıraktırmak için neler uydurma- mışlaıdı neler?! Tahattürü bfle tüyleri ürpertir. (Şûrayı Devlet binası meşrutiyet zamanında yandı. Vilâyet, konağile Defter darlık arasındaki boşluktur).
Şûrayı Devlet daireleri
Mülkiye dairesinden başka tan- zimat ve dahiliye, maliye, mah- kemei temyiz, mahkemei istinaf, bidayet mahkemesi ve bunların reisi »anileri, âzaları, müddeiu mumileri ve muavinleri ve kalem leri vardı. Mahkemelerin umu muna verilen isim de muhakemat dairesiydi. Sultan Hamidi sâni devrinde Şûrayı Devlet bu suret te karar kılmış çalışmakta bulun muştu. Bunu da derhal söyleme liyim ki bu kalabalığın içinde çok muktedir ve namuslu ve işgü zar ve tecrübeli zatlar vardı ve bu sayede idi ki lüzumundan faz la doldurulan âza veya memur lar, iltimaslarla buralara soku lanlar Şûrayı Devletin mesaisine engel olamamışlar ve bunların içinde müstaitler var ise bilâkis istifade etmişlerdi. Bu daireler den sonra da bir iki encümen vardı. İhtilâfı merci ve istatistik encümeni gibi. Bunlardan birin cisine Şûrayı Devlet Reisi riyaset ederdi.
-«İktibas hakkı mahfuzdur» IIIM Yazan: 1 "
Semih Mümtaz S.
sından birine onun bir gün evine getirilmesini rica eder. Gelirler, safai âmediden sonra ev sahibi ceffelkalem Muhsine bakarak ba na bir masa taklidi yap diyince afallayan (mükallit) derhal ken disini toplar toparlanır ve... Bir çil altın ihsan buyurun da şanı nıza lâyık odundan imal edece ğim masa ayaklansın... der lirayı alır. Hüseyin Bey bekliyedursun Muhsin Bey odadan çıkar gider. Bunun böylece vuku bulduğunu rahmetli Mühsinden duymuştum.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi