T T - 3 2 , 1 3 ^
A H M E T- A H M E T A G A Y E F (1869 - 19J9) _ Son devirlere mensup bir Türk gazetecisi, fikir ve siyaset adamıdır. Rusya Çarlığına ait olan Azerbaycanm Şuşa kasabasında, Rus tâbiiyetinde
olarak doğup yetişmiş ve 1908 senesi sonların da Osmanlı Devleti ,mül- küne hicret etmiş bir AzerbaycanlIdır. İlk vc orta tahsilini doğduğu kasabada, lise tahsilini Tifüste bitirdikten son ra Parise giderek Siyasî İlimler serbest mekte binde yüksek tahsilini ikmal etmiş ve daha ta lebe bulunduğu sırada Doğu ve İslâm mesele leri hakkındaki ilk ya zılarını Millî Mücadele sıralarına kadar kulla nacağı Ahmet A ğayef imzasiyle neşre başla mıştır. 1894 de memle ketine dönerek millî hislerin kuvvetlenmesi ni istihdaf eden mahi yette neşriyatta bulun muş ve hocalık etmiştir. OsmanlI İmparatorluğunda Meşrutiyet rejiminin ku rulmasını takiben Türkiyeye gelerek Maarif Nezareti müfettişi olup ayni zamanda yazı hayatına girmiş, (Tercümanı Hakikat) ve Fransızca (Jeune Turc) gazetelerinde başmakaleler yazmış, ittihat ve Terak ki Cemiyetine de intisap ederek bu cemiyetin Türk çülük cereyanını yayan şahsiyet'erinden biri vaziye tine girmiş, bu maksatla çıkarılmağa başlanan (Türk Yurdu) mecmuasının ve Türk Ocağının kuvvetli şah siyetlerinden biri olmuştur. 1913 de de Darülfünunda Türk Tarihi dersini deruhte eylemiş bulunuyordu. İttihat ve Terakkinin merkez heyeti âzası olup Bi rinci Cihan Harbi esnasında mebus çıkarılmış ve Bolşevik ihtilâliyle Kafkasyada millî hükümetlerin kuruluşu sırasında da ordunun siyasî müşaviri sıfa- tiyle oraya gitmiş, Azerbaycan Hükümetinin teşkili sıralarındaki faaliyetlere katılmıştı. Mütarekeyi mü teakip İstanbu’ a dönerek tttihat ve Terakkinin bü tün ileri gelenleriyle birlikte Maltaya sürülen Ağa- oğlu Ahmet Bey, 1921 de serbest bırakılması üzerine Ankaraya gidecek ve bir müddet Matbuat Umum Müdürlüğünde bulunduktan sonra ikinci ve Üçüncü Büyük Millet Meclislerine iştirak edecekti. Aynı za manda (Hâkimiyeti Milliye) gazetesi başmuharrirle rinden o’up zaferi müteakip tesis edilen Ankara Hu kuk Mektebinin de profesörlerinden biriydi. Fethi Okyar’ın riyaseti altında ve Atatürk’ün arzu ve de lâletiyle kurulan muhalefet fırkasında aynı arzu mu cibince Kâtibi Umumî seçilerek bu muhalefetin en
coşkun bir uzvu şeklinde görünmüş, Ser best Fırkanın dağılışı üzerine de artık siyasî hayat- . tan çekilerek İstanbul Hukuk Fakültesi Profesörlü ğüne nakledip İstanbul gazetelerinde yazı hayatına 1 devam etmiş, 1933 de emekliye ayrıldıktan sonra da ; son günlerine kadar basın sahasındaki faaliyetine ı
devam etmiştir. <
Ağaoğlu’nun cilt halinde toplanmamış sayısız 1 makalesinden ayrıca — bir kaçı ölümünden sonra neş- ı
1 J » \
redilmiş— bir hayli eseri vardır. Bunların bir kısmı nı Türkiyeye gelmeden neşretmiştir ki (Şiî Mezhebi ve Menbaları), (Islâm ve Ahunt), (İslâm Aleminde Kadın)bunlardan; (Üç Medeniyet), (Hindistan ve Ingiltere), Serbest İnsan'ar Ülkesinde), (Türk Teş kilâtı Esasiyesi), (Türk Hukuk Tarihi), (Serbest Fırka Hâtıraları) memleketimizde neşrettiği eser lerdendir.
Koyu bir Azerî şivesiyle konuşan Ahmet Beyin dili ve sevimli çirkinliği çeşitli fıkralara vücut ver miş ve kendisinin iyi kalbli, hislerinde samimî ve dü rüst bir insan olduğuna da muhiti daima şahadet et miştir. Evlâdını iyi yetiştirmeğe gösterdiği itina da zikre değer. Kızlarından Süreyya Ağaoğlu, mem •<:- ketin ilk kadın avukatlarından olup Tezer Taşkırun da pedagoji sahasında eserler yazmış ve hálen Mil letvekilidir. Oğullarından Samet Ağaoğlu’ndan ise aşağıdaki ayrı maddede bahsedilmektedir.
Taha Toros Arşivi