• Sonuç bulunamadı

Namık Kemal için

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Namık Kemal için"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

F.VF.T/HAYIR

OKTAY AKBAL_________________

Namık Kemal İçin

^

“ Millet dedi millet dedi millet dedi gitti”.

Namık Kemal’in ölümünden sonra Süleyman Nazif’in babası Sait Paşa böyle demiş. Millet, Vatan, Hürriyet... Kırk sekiz yıllık yaşamında dilinden, kaleminden düşürmediği üç sözcük, üç an­ lam, üç simge. Türk halkının yaşamına kazandırmak istediği, da­ ha doğrusu anlatmak, öğretmek, benimsetmek istediği üç ana düşünce...

1908’de hürriyet ilan edildiğinde, sokaklarda yaşasın hürriyet diye bağırarak gösteri yapanları gören küçük bir kız babasına şöyle sormuş: “ Baba nedir bu hürriyet?” Baba, -ki Osmanlı va­ lilerinden biridir- kızını azarlamış “ Sen eşek misin, hürriyetin ne olduğunu nasıl bilmiyorsun?” Kız susmuş.. Ama baba yine de anlatamamış hürriyetin ne olduğunu, o günlerde kavuşulan, çıl­ gıncasına kutlanan bir anlamın ne olduğunu ne olmadığını...

Namık Kemal 1888’de öldü. Yıllardır uzaklardaydı. Midilli, Ro­ dos, Sakız, mutasarrıf olarak dolaşıp durdu. Dönem Abdülha- mit dönemidir. 23 Aralık 1876’da Kanuni Esasi ilan edilmiştir. Bu ilk anayasanın hazırlanmasında büyük emeği geçenlerden biri- di. Namık Kemal, Mithat ve Ziya paşalarla birlikte Türk halkına ‘hürriyet’ getiren bir dönemi başlatanlardandır. Ne çare ki bu ilk ‘hürriyet’ dönemi çok kısa sürdü. Çok geçmeden, Kanuni Esa- si’yi hazırlayan Mithat, Ziya paşalar ve Namık Kemal sürgüne gönderildiler. Mithat Paşa Taife sürüldü, orada öldürüldü. Ziya Paşa ve Namık Kemal de yönetim görevleriyle başkentten uzak­ laştırıldı. Hürriyet öncüleri her şeyi düşünmüşlerdi, ama 113. mad­ denin birgün kendilerine karşı kullanılacağını akıllarına getirme­ mişlerdi!

113. maddede şöyle deniliyordu: “ Hükümetin emniyetini ihlal ettikleri idarei zabıtanın tahkikatı mevsukası üzerine sabit olan­ ları memaliki mahrusai şahhaneden ihraç ve teb’id etmek mün­ hasıran zatı padişahının yedi iktidarındadır.” Yani Padişah ‘gü­ venliği bozdukları’ gerekçesiyle istediği kişiyi sürgüne gönde­ rebilecektir. Bu maddeyi gözü kapalı kabul edenler 113. madde­ nin ilk kurbanları olmuşlardır.

Şimdi Namık Kemal’in şiirlerinin anlamını daha iyi duyuyorum. Okulda Namık Kemal’in şiirlerini ezberlemiştik, taşıdığı derin an­ lamın pek de farkında olmadan... Onun umutsuzluğu, çağa mey­ dan okuyuşu, yenilmişliği bize yalnızca geçmişte yaşamış bir şey gibi gelirdi. Bizim için böyle bir durum yoktu. OsmanlIyı yıkmış, cumhuriyeti kurmuş bir ülkede yaşıyorduk. Atatürk kuşağının ön­ cüleriydik. Ama yıllar sonra nice acılar, üzüntüler, hayal kırıklık­ ları tattıktan sonra Namık Kemal’in ince hüznünü, umutsuz çığ­ lıklarını daha derinden yaşıyoruz.

“ Felek gülsün sevinsin, şimdi sen mahzun ben mahzun - Ölür­ sem görmeden millette ümit ettiğim feyzi - Yazılsın sengi kab­ rime vatan mahzun ben mahzun.”

Kendi kendimize bir düşünsek; vatan, hürriyet, millet uğruna girişilen savaşımlarda boyuna yenik düşen, halk egemenliğini, yani demokrasiyi kurup yaşatmak için verilen özverili çalışma­ ların hep bir çıkmaza, bir karanlığa saplandığını gören bizler, söz­ cüğü sözcüğüne aynı sözleri söyleyemez miyiz: “ Ölürsem gör­ meden millette umut ettiğim feyzi - Yazılsın sengi kabrime va­ tan mahzun ben mahzun” diye...

Namık Kemal oyun yazarı, roman yazarı olmaktan güçlü bir şairdi. İlk kez onun dizelerinde yürekli bir sesleniş girdi yazını­ mıza. Osmanlılık birliğini savundu, dar milliyetçi düşüncelerden uzaktı, halkımızı Batı uygarlığının düzeyine çıkarmak istiyordu. Bugünün deyişiyle hak ve özgürlükleri topluma yaygınlaştırmak isteyen bir özgürlükçü; bir liberal... Sanatı, halkı eğitmek için bir araç sayıyordu. Gazete yazılarının bu alanda büyük yarar sağ­ ladığına... Yüzyıl sonra kişiliğiyle, topluma, yazınımıza getirdik-

(Ar kası 17. Sayfada)

Kişisel A rşivlerde Istanöui Beııegı Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Parçalanmış ailelerde aile bütünlüğünün olmaması, aile içi sorunlar ve ekonomik yetersizlik gibi nedenlerden dolayı bu ailelerden gelen çocukların

Tevfik Fikret’çiler bunun da müdafaasını yapabilir­ ler ve şairin lehine bir not kayıt edebilirler ve derler ki: O bir zümre için değil, Vatan ve hürriyet

Yerden kendi motorlar› yard›m›yla havalan›p uzaya gidebilen ve görevi bitti¤inde ayn› flekilde dönüfl yapabilen uzay araçlar› ya- p›m› için X-33 projesi ortaya

“Ayasofya Hamamı, büyük şehri tezyin eden İstanbul’umuzun üzerinde milli imar damga­ larımızdan biri olan eşsiz kıymette bir yapı­ dır ki yalnız hamam olarak

Fikret Mualla, sabahın köründen gece yarılarına kadar şarap içmeden duramayan muhteşem bir alkolik O anda verin ona bir şişe şarap, size anında bir resim

Namıq Kemal, Subhi paşanın ölümü dolayısiyle kardeşi Abdul-Halim beye yazdığı mektubda, Ayşe hanımın ifadesini teyid etmekte ve "Subhi paşa merhum,

bir müddet sonra Puşuctıoğ luna yine para lâzım olmuş, bi­ rinci yalanın ikinci fasiint hazır lıvafak Mestan efendiye gitmiş., efendi külhani kahvecinin

Bruselloz olgular›nda akut kolesistit, pankreatit, perito- nit ve mezenterik lenfadenite ba¤l› geliflen akut bat›n tablo- lar› nadir de olsa bildirilmifltir (3-6,12)..