E
R E C A İ Z A D E
E K R E M
Y
E
N
İ
L
İ
K
ECAİZADE Ekrem, bir ko lunu Tanzimat, bir kolu nu Servetifünun Edebi yatına uzatmış bir dönüm nokta cıdır. Yarım asrı aşan edebî faa liyet devreai zarfında dikkate de ğer bir çalışma örneği vermiştir. Onun edebiyat tarihindeki mev kiini teapit için sadece bu yarım asır içinde neşretmiş olduğu üç beş zayıf esere bakmamak lâzım dır. Onun hakikî değeri, devrin de oynamış olduğu rolde ve mu hitten gelen menfi aksülâmellerle mücadelesindedir.
1 — Avrupai bir edebiyata inanan Ekrem, Şark edebiyatına ait ruh ve kalıp müstehaselerim tasfiyesini kendine vazife bilmiş tir. 2 — Her soy zinde hareketin yeniden ve gençten doğabileceği ni düşünen Ekrem, daima yeniyi tutmuş, genç istidatları teşvike
M
Ü
C
A
D
çalışmıştır. 3 — Yeni sanat yeni bir estetiğe dayanmalıdır ki yaşı- yabilsin. Bunun için sanat fikri- yatıyle uğraşmak lüzumunu duy muştur. 4 — Bütün mücedditler gibi, bilhassa Şark zevkinin ve müesseselerinin devamını istiyen muhafazakâr ve mürteci zümreler ile çetin mücadelelere girişmiştir.
Tâlimi Edebiyat neşredilince, Cevdet Paşa kendi Belâgati Os maniye’ sine ciddî bir rakip çıktı ğını görmüş ve Hacı İbrahim gibi bir takım kuklalara makaleler yaz dırarak Ekrem’ e hücuma başla mıştı. Ekrem, Muallim Naci ile yaptığı münakaşalarda,bugüne ka dar intikal eden bir şiir estetiği müdafaa etmiş ve sonunda , es ki zevke bağlı olan Muallim Na ci’ nin haksız şahsî tecavüzlerine maruz kalmıştı.
Ferdiyetçi,melânkolik, pesimist
L
E
Ş
İ
N
D
E
hislerle dolu olan ve santimanta- Üzme kaçan şiirleri karşısında onu “ bir damla hodbin gözyaşı „ diye tavsif edenler pek haksız görün müyorlar. A n cık onun şahsiyetini eksik bırakmamak için unutulma ması lâzım gelen bir nokta var : bütün hayatınca yeni’ nin ve genç lerin samimî bir taraftarı olmuş el ması . Ekrem her yeni sanat tec rübesiyle alâkadar olmuş, daima gençleri teşvik etmiştir. Onu “ Üs- tad„ kelimesiyle tavsif ediş, için de bulunduğu muhitten gelen hak lı bir aksülâmeldir. Muallim Naci’ lerin ve onun yanında yer alan ağızları salyalı softalar güruhunun bütün yırtıcı saldırışlarına rağmen yeni’yi, Avrupai’ yi kurmıya ve ko- rumıya çalışan Ekrem, kendi dev ri için hakikî bir müceddit veÜs- tad olmuştur.
Hüsamettin BOZOK.