• Sonuç bulunamadı

Başlık: SIĞIR BESİCİLİĞİNDE KARLILIĞI ETKİLEYEN BAŞLICA FAKTÖRLERYazar(lar):ARPACIK, RafetCilt: 25 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001192 Yayın Tarihi: 1978 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: SIĞIR BESİCİLİĞİNDE KARLILIĞI ETKİLEYEN BAŞLICA FAKTÖRLERYazar(lar):ARPACIK, RafetCilt: 25 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001192 Yayın Tarihi: 1978 PDF"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. Ü. Veteriner Fakültesi, Zootekni Kürsüsü Prof Dr. Emin Arıtiirk

SIGIR BESİctLtGİNDE KARLILIGI ETKİLEYEN

BAŞLıCA FAKTÖRLER

Rafet Arpacık*

A review of sonıe factors affecting feed-lot perfornıance of cattle

Sunınıary: In be~f production, pr~fitableness and quality ~ beef dependç on some facton. The main factors are breed, age, sex, conformation and origin of animals. Addiotinally, the care and management of animals both from health and nutritional aspects will be a contributing lactor in both pr~it

margins and beef quality. It is the p1l1-poseof this paper to review of some important facton affecting feed-lot peıformance of caule.

Özet: Sığır besiciliğinde kfırlıhğı ve kaliteli et üretimini etkileyen bazı ö'nemli faktörler vardır. Bu faktrirler besiye alınan hayvanların ırkı, yaşı, cinsiyeti, kondisyonu, .yapısı ve orUinidir. Ayrıca, beside kullanılan yem, sevk ve idare de sı<~lTbesicililIinde kôrlılığı etkile...venfaktörlerdendir.

Gerek ülkemizde ve gerekse diğer ülkelerde )lapılmış olan bazı araştırma sonuçlarına dayanan bu yazımızda, ekonomik bir sığır besiciliği ve kaliteli sığn eti üretimi için gö'z önünde tutulması gerekli olan faktörler incelenecektir.

Giriş

Sığırlarda kalıtsalolan ve ekonomik değer taşıyan en önemli iki karekter: ı) Canlı ağırlık kazancı, 2) Yemden yararlanma kabili-yetidir. Besiye alınan materyal ne kadar hızlı canlı ağırlık kazanırsa ve ne kadar başarılı bir şekilde yemde yararlanırsa, diğer bir deyişle ne kadar az yem ilc bir kg canlı ağırlık kazanırsa sığır besiciliği eko-nomik yönden kfırlı olur. Kalıtsalolan ve ekonomik değer taşıyan bu iki karaktere tesir eden ana faktörler ise şunlardır: A) Besiye alınan

(2)

192 Rafc!: Arpacık

hayvan materyali, B) Beside kullanılan yem materyali ve C) Sevk ve idaredir. Bu ana faktörlerİ şimdi sırası ile inceleyelinı.

A) Besiye Alınan Hayvan ~1ateryali

a. Irk: ülkemizde sığır besiciliğinde genellikle yerli ırk hayvanlar kullanılmaktadır. Araştırma Enstitü ve kurumlarında araştırma amacı dışında, kültür sığır ırkıarı, gerek sayılarının azlığı ve gerekse damızlık materyalolarak kullanıldıklarından, ülkemizde kasaplık olarak beslenmemektedirler. Yalnız kültür sığır ırkıarı ile yerli sığır ırklarımızın melezlenmesinden elde (~dilen ve damızlıkta kullanılmayan 1'1, Gı ve Gı gibi melez erkek danalar sığır besicili-ğinde kullanılmaktadır.

ülkemiz<je Araştırma Enstitülerinde yapılan besi araştırma sonuç-ları Tablo

ı

de gösterilmiştir.

TABLO ı.Yerli, Külı:ür Irk ve Melez Sığırların Besi Performansları

Araştırıcı Irk Canlı: Ağırlık Ka- Yemdeıi zancı Kg !güll Yararlanma Kendir, et al (9) " "(10) )) " " Alpan (I) " " Boz Yerli Kara Doğu Anadolu Kırmızı (D.A.K.) Esmer Holştayn Simcntal 0.81 0.75 ı.ol ı.18 ı.01 0.90 (j.53 18. i 18.ı 5.7(j i 7.24 : ı B.72 : i Kendir, cl al (9) Esmer X Boz (G,)

" " (10) Esmer X D.A.K.(C,J

1.13 ı.20

7.49 i 7.GB : i

Tabloda görüldüğü gibi sığır besiciliği için en uygun hiıy,'an materyali melez sığırlar olup bunları da kültür sığır ırkıarı takip et-mektedir. Et üretimini artırmak ve sığır besiciliğini karlı hale getirmek için Kültür sığır ırkıarı ile yerli ırkıarın melezlcnmesindcn elde edi-len melez erkek danaların kullaııılmasını önerebiliriz. Çünkü F1 kuşağında ortaya çıkabiler.ek Heterosis sonucu hayvanlar daha hızlı canlı ağırlık kazanır ve daha az yem tüketirler.

Yeri gelmişken sığır besiciliğinde melez hayvanların kullanıl-masının daha yararlı olduğunu belirtmek için kısaca Heterosis olay-ından bahsedelim. Melezleme sonucu elde edilen F1 gcnerasyonunun günlük ortalama ağırlık kazancı ebeveyn generasyonun ortalamasın-dan daha fazla olursa mclezlcmede pozitif bir hetcrosis vardır denir ve Heterosis oranı

%

olarak hesap edilir. Bunu bir örnelde açıklaya-lım:

(3)

Sıj!;ır Bcsİcilii\in,le Kiirlıı.ğı Etkileycn ııa~lıca Faklllrlcr

Örneğin, Hol~tayn sığırlarında günlük ortalama kazancı 1.24 kg, Güney Anadolu Kırmızısı (G.A.K.) ise 0.84 kg olsun. Bu iki sığır ırkı melczlendiğinde:

Holştayn

ô

X G.A.K. <j!

(1.24) (0.84)

193

canlı ağırlık sığırların da

Fı generasyonunda ortalama günlük canlı ağırlık kazancı i .24

+

0.84 = 1.05 kg beklenir.

2

Bu melezkmede Fı lerin ortalama canlı ağırlık kazançları 1.09 kg

i

gün olarak tesbit edilmiş olsun. Burada pozitif bir heterosis vardır denir. Eğer burada Fı \Cr için elde edilen ortalama günlük canlı ağırlık kazancı i.05 kg dan düşük olsaydı Heterasis negatiftir denirdi. Belerosis ~U formül yardımı ilc hesap edilir.

x '-

p

p . 100 =

%

Heterosi,

p

Burada X Yavru gencrasyonunun ortalamasını,

Ana-baba generasyonunun ortalamasını gös-termektedir.

Örneğimizdeki değerleri formülde yerıne koyduğumuzda: i .09 ,- 1.05

1.05 . 100 =

0.04

ı

.05 . 100

= %

3.8

Örneğimizdeki melezlemede Fı generasyonunda canlı ağırlık

kazancında ortaya çıkan Heterosis

%

3.8 dir.

Bütün canlılarda olduğu gibi sığırlarda gençlik dönemlerinde daha hızlı büyürler ve gelişirler. Buna bağlı olarak da daha hızlı canlı ağırlık kazanırlar. Hayvanlar fiziksel olgunluk dönemine yaklaştı k-larında büyüme hızları yavaşlar, kemik ve kaslarda büyüme durur. Et adını verdiğimiz kaslar, kemikler üzerinde Ilzandıklarından, fizik-sel olgunluğa ulaşmadan önce besiye alınan sığırlarda kas gcli~imi daha hızlı olur. Bu nedenle genç sığırların besiye alınmaları çok eko-nomiktir, çünkü daha hızlı büyüyüp daha hızlı canlı ağırlık kazanır-lar ve yemden yararlanma kabiliyetleri yiiksek olur. Diğer bir deyi~le daha az yem tüketimi ile daha çok canlı ağırlık kazanırlar.

Yerli sığır ırkıarımız 2.5 - 3.0 yaşında, kültür sığır ırkıarı ise ı.5 yaşında fiziksel olgunluğa ulaşırlar. Bu nedenle Yerli ırk sığırları 2.5-3.0 yaşından, Kültür sığır ırkıarı da i. 5 ya~ından önce I)esiye alınm:ı.lırlırlar.

(4)

191 Hnfd Arl':ı"lk

Burada üzerinde önemle durulması gereken hir sonm ortay;) çıkmaktamr. Sığırlar fiziksel olgunluğa ula~tıktan sonra hesiye alı-nırlarsa canlı ağırlık kazanmazlar mı? TalJii ki kazanırlar. Fakat, canlı ağırlık artı~ hızı çok yavaş olur ve hayvanın yemden yararlanma kabiliyeti azalır, dir kg canlı ağırlık kazancı için daha fazla yem tü-ketilir ve bunun sonucu olaraK ta etin maliyeti yükselir,

Fiziksel olgunluğa ııla~tıktaıı sonra besiye "lınan sığırların canlı ağırlık kazanmaları gerçek Dir büyüme oeğildir. Buna kimyasal ol-gunluk adını veriyoruz ki burada kemik ve kas dokusunda nil' IJüyüme olmadan canlı ağırlık artışı görülür ki, bu artış yağ depo edilmesin-den naşka bir şey değildir, Böylece fiziksel olgunıuğumı tamamıa-dıktan sonra besi)'e alınan sığırlardan a~ırı derecede yağlı et elde edilir. Avrupa ülkelerinde de olduğu gilJi, ülkemizde de e!teki aşırı yağlılık arzu edilmeyen bir faktör durumuna gelmiştir.

C) Cinsf>ıet: Yapılan araştırmalara göre erkek sığırların dişi sığır/ara oranla daha hızlı canlı ağırlık kazandıkları ve yem(Jen yar-arlanma kabiliyetlerinin daha yüKsek olduğu saptanmıştır, Bu du-rumda, besi için ön pUinda erkek sığırlar önerilir. Dünyanın çoğu ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de erkek sığır/ar IJesiye alınmadan önce kastre edilirdi. Et ve Balık Kurumu kombinalarına ve mezba-hane!ere getirilen sığırlar arasında halen kastre edilmiş sığırlara rast-lanılmaktadır. Atalarımızdan kalan bu alışkanlığın selJebi nedir? Bilindiği gibi eskiden ve bugün Anadolunun çoğu hölgelerinde halk yağlı et yeme alışkanlığına sahiptir ve daima yağlı el arar. Bu clunıma göre erkek sığırları besiye almadan önce kaslrc etmcnin avarıtaj-larını şu şekilde sıralayabiliriz.

Daha kolay yağ depo ederler ve etleri yağlı olur.

Kastre ~dilmemiş erkek sığırların etlerinde mevcut olan koku bunlarınkincle yoktur.

Kastrasyon seksüel aktiviteyi, aşırı clerececle olan cesareti ve saldırganlığı önlediğindcn sevk ve idareleri kolaydır, kastre edilmiş sığırlar dişilerle aynı alııl' veya merada bera-berce beslenebilirler.

Yukarıdaki bu görüşler ekstansir sistemde "c yemlemenin düşük enerji seviycsinde yaptldığıncla geçerli idi. Fakat son yıllarda dünya nüfusunun süratle artması,' dünyada et açığının başgöstermesi,

200-teknistleri Entansif sistem (birim başına maksimum verim) ilc ct üretimine yöneltmiştir. Ayrıca, cinsiyet hormonlarının (Androgen'-ler) büyümeye olan pozitif etkileri ortaya konulduktan sonra, besiye alınacak sığırları kastre etmenin sakıncaları ortaya çıkmıştır.

(5)

And-Sığır BeöieiliğiHdc Karhhğı Etkileyen Başlıca Faktörler 195

rogenler grubuna dahilolan Oestradiol, Testosteron ve pregestron, "erkeklik" karakterlerini tayin eden hormonlardır. Bu grubun en önemli olan hormonu Testesteron'dur. Başlıca fonksiyonu büyürneyi kamçılamak ve merkezi sinir sistemi vasıtası ile seksüel arzuyu devam ettirmektir. Testesteron anabalik bir etkiye sahiptir, protein sente-zini ve müsküler büyürneyi kolaylaştırır. Testesteron 19 karbon atom-ludur. Molekül ağırlığı 288.41 dir. Suda erimez. Alkol, eter ve diğer organik solventkrde erir. Testesteron hormonunun kaynağı olan tes-tisler kastrasyonla alınacak olursa, kastre edilmiş sığırların kasları iyi geIişemez ve böyle sığırlar et yerine yağ depo ederek, aşırı derecede yağlı karkas verirler.

Yuk.lrıda belirttiğimiz bilgilerin ışığı altında, besiye alınacak erkek sığırları kastre etmemenin avantajlarını şöyle sıralayabiliriz. Kastre edilmemiş erkek sığırların:

Canlı ağırlık artış hızları fazladır.

Yemden yararlanma kabiliyetleri yüksektir.

Karkasları

%

olarak daha çok yenebilir ete sahiptir. Karkaslarında

%

yağ oranı daha azdır.

Etleri daha koyu kırmızı olduğundan tüketiciye daha cazıp gelir.

Erkek sığırları kastre etmemenin avantajları yanında dezavan-t'1.jları da vardır. Bunlar;

Sc\'k ve idareleri zordur.

Etleri biraz sertçedir, (pişme derecesi biraz yüksek).

Etleri bazı tüketicilerin hoşuna gitmeyen bir kokuya sahiptir. Görüldüğü gibi yukarıda helirtilen dezavantajlar ekonomik önem taşımayan faktörlerdir. İçinde yaşadığımız asıl'da ek'Jllomi ön planda geldiğinden besiye alınacak erkek sığırlar kastre edilme-melidir.

Besiye alınacak dişi sığırlara gelince, dişi sığırlar gerek erkek ve g(~rekse kastre edilmiş erkek slğıı'lara oranda daha fakir bir besi per-formansına sahiptirler. Diğer bir deyişle, di1i sığırların günli.ik ortalama canlı ağırlık kazançları ve yemden yararlanma kabiliyetleri erkek ve ka<;trc cdilmi~ erkeklere oranla çok düşüktür. Ayrıca karkasları da daha yağlıdır ve daha az yenehilir ct ihtiva eder.

Şimdi dişi sığırların erkek ve kastre edilmiş erkek sığırlara oranla daha fakir bir performansa sahip olmalarının nedenlerini açıklaya-lım. Bunttrı izahı da yine hormrmlara dayanılarak yapılır.

(6)

196 Rafel Arpacık

dan salgılanan Ostrogenin büyüme hızına baskı yaptığı araştırıcılar tarafından keşfedilmiştir. Genelolarak herkes tarafından kabul edil-diği gibi, östrus halinde bulunan hayvanlar gereği gibi yem ycme-dikleri gibi, bazende yem yemeden kesilirler. Bu durum, özellikle grup halinde beslenen hayvanlarda daha açık olarak görülür. Öst-rus halinin di~i sığırların besi performanslarını olumsuz yönde etki-leyen bir durum olarak kabul edilir. Besiye alınacak dişi sığırlarda östrus halini ortadan kaldırmak için bazı araştırıcılar tarafından ovareetomi yapılmıştır. Bunla beraber sonuç beklenildiği kadar tat-min edici olmamıştır. Çünkü, ovarectomiden sonra hayvanların kan dolaşımlarında bir miktar ostrogen hormonu kalmakta, kalan bu miktarda ovarectomiden sonra birkaç kızgınlık siklusunun ortaya çıkmasını temin etmekte ve özellikle kısa süreli besilerde dişi sığır-larınbesi performanslarını olumsuz yönde etkilemektedir.

Ovarectomiden beklenen sonuç elde edilerneyince, bazı araş-tırıcılar sentetik hormonlar kullanarak ostrogen bormonun etkisini nötralize edip, dişi sığırların canlı ağırlık kazançlarını ve yemden yararlanma kabiliyetlerini artırmağa çalışmışlardır. Bu sahada ol-dukça çok sayıda araştırma yapılmış, fakat sentetik hormonların yan tesirleri, örneğin; vaginal prolaps, vulva etrafında ödem, memelel'in gebe bir hayvan memesi kadar büyümesi v.b. nedenler ile sentetik hormon kullanımından vazgeçilmiştir. Ayrıca, dişi materyalin alış fiatı erkek materyalden daha pahalı olduğundan, et üretiminde dişi materyal kullanılması ekonomik değildir.

Cinsiyeti n sığırlarda ortalama günlük canlı ağırlık kazancına ve yemden yararlanma kabiliyetlerine etkisi karşılaçtırmalı olarak Tablo 2 de verilmiştir.

B) Kondijyon: Sığır besiciliğinde kesiye alınacak hayvanların kondisyonunuda göz önünde tutmak gerekir. Besiye alınacak hayvan-lar: zayıf, orta ve iyi bir durumda olabilirler. Bilindiği gibi zayıf hay-vanların alış fiatları daha dü~ükti.ir. Eğer aşağıda sıralayacağımız şartlar yerine getirilecek bir durumda ise, sığır besiciliğinde zayıf hayvan alıp beslemenin bazı yönlerde faydaları vardır.

Bu ~artlar şunlardır:

- Hayvanlar genç yani fiziKsel olgunluklarını tamamlamamış olmalı.

-- Uzun süreli bir besi tatbik etmeli.

- Besi sonu, pazar şartlarının elverişli olduğu bir mevsıme rastlamalı.

(7)

'1'.\111.0 2. Cinsiyetiıı Caıılı :\ğırlık Kazancı ve Yemden Yararlaııına Kabiliyetine Etkisi

Kesim Ağ. (kg) Canlı ağırlık kazaııcı kg/gün Yenı; Canlı ağırlığa çevinne oraııı

Araştırıcı Erkek /Kastre Dişi Erkek Kastre Dişi Erkek Kastre Dişi

Arpacık (2) :179 379 379 1.42 0.9') 0.90 -. - -Bailey, cl al (3) 453 41(; - 1.24 1.0G -- H. 33: i 9.13:1 -Hracllcy, ct al (1) - 17') 131 - 1.01 O.HG -- - -Cobic (5) 47.1 .Hi8 - C.86 0.81 -- '1.22: i 4.55:1 --Foı'bes, et al (6) .105 400 .. i .OB 0.95 - 3.Gl: i 3.83:1 -Hane ve CUlTan (7) 461 430 - 0.92 0.84 - 3.52: i 3.90:1 -Hawkins ct al (8) - - -. 1.12 0.97 - 7.38: ı 7 .8ll: i i'\ichols et al (II) 370 370 .- 1.07 0.9:; - 3.Bl :1 4. ı1:1 -Preston et al (12) 432 400 - ı.OG 0.97 -- 3.34:1 3.63:1 -Zercmski ve Koljejik (14; -- - - ı.il - 0.H2 6.53:1 - 7.74: 1

(8)

198 Rafet Arpacık

Orta ve iyi bir besi durumuna sahip olan sığırlar ise daha zi-yade kısa süreli besiler içi,n elveri~lidirlcr. Bunlar kısa zamanda beside kullanılan yeme adapte olurlar, aynı zamanda da genç iseler beside karlı olur.

E) Yapı: Yapılan sığır besisinin karlı olabilmesinde, besiye alınan hayvanların yapıları da etkin bir roloynamaktadır. Sığırla-rın yapıları küçük, orta ve büyük olur. Bu konuda A.B.D. yapılmı~ olan bir denemeden (13) alınan rakamlar aşağıda verilmiştir.

Küçük Orta Büyük Ortalama Başlangıç Ağırlığı (kg) 182 190 200 Toplam canlı ağırlık kazancı (kg) 229 237 246

(349 günde)

Kesim ağırlığı (kg) 411 427 446 Yukarıda görüldüğü gibi, büyük yapıya sahip olan sığ'Irlar dalıa fazla canlı ağırlık kazanmı~lardır. Kas adını verdiğimiz et, kemik-ler üzerinde olu~ur. Bu nedenle, besiye alınan sığırların yapılarının büyük veya küçük oluşu, besi sonunda elde edilecek et verimini etkiler. Sonuç olarak, sığır besisi için büyük yapılı ve dolayısiyle de iri kemikli hayvanlar önerilmelidir.

F) Orijin: Sığır ırkıarı bazı bölgelerin öz malıdır, ve o bölge-lere adapte olmu~ hayvanlardır. Örneğin, Doğu Anadolu Kırmızısı sığırı dağlık bölgelerin hayvanı olduğundan, içinde bulunduğu şart-lara kendisini adapte etmiş, göğüs yapısı geniş, iskelet yapısı yüksek bir hayvandır. Bu veya bu şartlara yakın özellik gösteren bölgelerde besi için uygun bir sığır ırkıdır. Fakat D.A.K. sığırı, sıcak bir bölgede, örneğin Antalya'da besiye alınacak olursa, besi sonucu tatminkar olmaz ve karlılıktan uzaklaşılır. Hayvan değişik iklim şart-larına adapte olma çabası içerisinde beside canlı ağırlık kazanamaz. Bu nedenle bu ırk, kendi çevre şartlarına yakın yerlerde besiye alın-malıdır. Aynı ~ekilde ovada yeti~miş bir sığır, ova ~artlarına alışkın olduğundan, dağlık bölgede besiye alınacak olursa besi karlı olmaz. Bu nedenlerle, besiye alınacak sığırların dağlık, yayla ve ovalık bir bölgeden mi olup olmadığına da dikkat etmek gerekir.

B) Beside Kullanılan Yem Mateıyali:

Sığır besiciliğinde karlılığı etkileyen ikinci önemli ana faktör yemdir. Sığır besisinde kullanılan yem grupları ile yemlerdeki besin maddeleri aşağıda verilmiştir.

(9)

Sığır Be!'idliğ;inıle Kiırlılığı Etkileyen Ba~lıca Faktörler 199

1- Yem Grupları: a) Kaba Yemlcr: çayır, Kuru Ot, pancar posası, Saman.

b) Kesif yernler: Tane yemler, yağ sanayii artıkları, değir-değirmen artıkları.

2- Yemlerdeki Besin Maddeleri: a) Nipsta

b) Protein c) Yağ

d) VitaminIcr (A,B,E,K)

c) Mineraller (kireç taşı, fosfor vc tuz)

Sığır besisinde B ve C vitaminIerini kullanmaya gerek yoktur. Çünkü, bu vitaminler sığırlarda ruminansyon başladıktan sonra rumen mikrofloraları va~ıtasiyle rumendc sentezlenerck oluşturulur-lar ve kendi ihtiyaçları"nı temin ederler. Bu nedenle besiye alınan sığır-ların rasyon ları na B ve C vitaminIeri ilave etmek, girdi maliyetini yükseltmekten başka bir ışe yaramaz.

c) Sevk ve Idare:

Sığır besiciliğinde önemli olan üçüncü ana faktördc Sevk ve İdaredir. Bu ana faktöründe dört alt faktör içinde incelenmesi gere-kir. Bunlar:

i. Besi ıçın hayvanların satın alınma Zamanı: Sığır besiciliğinde kar/ı1lğl temin için besiye alınacak hayvanların satın alıııma zamanı-nın tayin edilmesinde de yarar varclır. Türkiye şartlarında en iyi mevsim sonbahardır. Çünkü, kışın hayvanlar kapalı ahırlarda tutul-duklarından, hayvan )ietiştiriciIcri genellikle ellerindeki damızlık olmayan hayvanları kış girmeden pazara çıkarıp satarlar. Bu nedenle de sonbahar mevsiminde hayvan alım fiatları nisbeten ucuz olur. Ayrıca ülkemizde şeker fabrikaları cla sonbaharda kampanyaları na başladıklarından, bu mevsimden itibaren de sığır be~iciliğinde önemli yeri olan ve nisbeten ucuz olan pancar posaslI1l temin etmek mümkün olur. Sonbaharda besi için hayvanlar satın alınıp, besiye başlanacak olursa, besi sonu tam kış mevsiminin ortalarına rastlayacaktır. Kış mevsimi et için pazar şartlarının en iyi old1tğu mevsimdir. Çünkü ete karşı olan talep kış aylarında daha fazladır. Besi sonucu yaz ayla-rına rastlarsa, yaz aylarında pazar şartları kışa oranla daha sınırlıdır.

2. Besi Süresinin Tayini: Besiye alınacak hayvanların yaşları, ırkıarı, besi durumları (zayıf, orta ve iyi), yem stoku ve ı)c~i sonun-daki pazar şartlarına göre bes! süresi:

(10)

2uO Hafcı Arpacık

a) Kısa süreli (3-4 ay). b) Orta sürdi (4-7 ayı.

c) Uzun süreli (7 aydan fazla) olmak üzere üçe ayırılır.

a) Kısa süreli besi (3-4 ay): ıvIelez sığırlar gibi hızlı canlı ağırlık kazanabilecek ve besi durumları nisbeten iyi olan materyal temin edildiğinde bu tip besi uygulanmalıdır. Ayrıca bu tip besiye en geç Eylül ayının ba~larında ba~lanılmalı \'(~ besi sonu pazar ~art-larının en iyi olduğu kış ortasıııa rastlatılmalıdır. Bu tip I)esi tamamen ahır si~temine dayalı olmalıdır.

b) Orta süreli besi (4-7 ay): Bu tip besilcr de genellikle hem mera ve hem dç alıır besisi uygulanır. Yedi aya yakın bir süre hay-vanları ahırda beslemek ekonomik değildir. Bu nedenle, hayvan pa-zarlarından toplanan hayvanlar hasat sonu anız tarlalarda birkaç ay otlatıldıktan sonra yine Eylül ayı ba~larında. ahır besisine alınarak, besi sonu pazar ~artlarının en iyi olduğu kış aylarına rastlatılır. Bu tip besi, materyalolarak kullanılacak hayvanlar zayıf fakat hızlı canlı ağırlık kazanabilecek kapasiteye sahip iseler \'c ayrıca ahıra almadan önce hayvanların olayabilecekleri uygun mera ve otlaklar mevcut ise ekonomik olur.

c) Uz:,lılZ süreli besi (7 aydan fazla): Bu tip besilerde materyal

olarak genellikle buzağılık döneminden yeni çıkmış olan erkek hay-vanlar kullanılır. Bunlar mevsime göre hem merada ve hem de ahil'da besiye tabi tutıılarak kesim olgunluğuna ulaştırılırlar. Böyle hayvan-lardan iyi besi yapıldığı takdirde yüksek kaliteli karkas elde ceğinden mevsime bağlı olmaksızın herzaman uygwı pazar temin edile-bilir. Bu tip besilerde mera, otlak ve yem stoku iyi olmalıdır.

3. Besi Tesisleri: Ülkemizde sığır besiciliği genellikle Şeker Fabrikaları çevresinde ve kapalı ahırlarda yapılmaktadır. Bu ahırlar, kerpiç veya biriketten yapılmış, genellikle zemini toprak ve karanlık-tır. Besiciliğin karlı olabilmesi için ahır için yapılan yatırımların minimum bir düzeyde olması gerekir. Bu nedenle ahırların kerpiç veya biriketten yapılmış olması önemli bir sakınca değil, aksine girdi maliyetini düşüren etkin bir faktördür. Fakat, ahırlar havadar ve hijiyenik olmalıdır. Ahırlar güneş ve temiz hava alabilecek bir şekil-de yapılmalıdır. Özellikle havalandırma sistemi olmayan ahırlarda, meydana gelen amonyak, hayvanlarda kronik zehirlenmeler yapa-rak, hayvanların arzu edilen bir düzeyde canlı ağırlık kazanmala-rım engelleyen önemli bir faktör durumuna geçer. Ayrıca, sığır besi-ciliğinde bir de açık ahır sistemi vardır. Bu sistem kapalı ahırlara oranla daha avant(~jııdır. Hayvanlara ihtiyacı olan yem verildiği

(11)

Sığır lle5ieiliğimle Kiırlılığı Etkileyen Başlıca Faktörler 2U1

sürece, hayvanlara soğuktan hiçbirşeyolmaz. Açık ahır sisteminin en önemli avantajları şunlardır:

Ahır yapımı için fazla yatırım gerektirmez.

Arazi miktan artınlmadan besiye alınabilecek hayvan sayısı artırılabilir.

Hastalık ve yaralanmalar çabuk ve kolay tqhis edilip, mü-dahale zamanında yapılarak, hayvan zayiatı mınımum seviyeye düşürülür.

Açık ahır sisteminin avantajları yamnda dezavantajları da var-dır. Dezavantajları şunlardır:

- Hayvanları soğuktan korumak için, rasyonların güvenilir bir bilgiye sahip kişiler tarafından yapılması gereklidir. - Açık ahır besisinde hayvanların yem tüketimleri daha fazladır. 4. Yem maddelerinin zamanında temini: Sığır besiciliğinde ma-liyeti etkileyen en önemli girdilerden biri de yemdir. Bu nedenle, yem stokunun zamanında yapılması ve bu yem stokunun besleyebileceği sayıda hayvanın besiye alınması gereklidir. Gerek kaba ve gerekse kesif yemler hasat mevciminin başında bol ve ucuz olur. Hasat mev-siminde yapılacak yem stoku sığır besiciliğini daha karlı bir duruma sokar. Ayrıca, besi tesisi fazla yem stoku yapmaya uygun ise, hayvan-ların ihtiyacından fazla yemin stok ediıme~i daha ihtiyatlı bir tcdbir olur. Özellikle, ülkemizde pazar şartlarında görülen bazı dengesiz-likler nedeni il:,:, hayvanlar tam zamanında satılmayabilir. Eğer yem rezervi olursa, kış ortasında pahalı yem almadan bir süre daha hayvanlar elde tutulabilir ve besi maliyetinin artması minimıım bir düzeye indirilmiş olur.

Literatür

1- Alpan, O. (1973): Esmer, Holşla)'Jl ve Simental Erkek danalanllin besi kabiliyetleri ve karkas özellikleri. ;\.Ü .Vet. Fak. Derg., 19: 388-400.

2- Arpacık, R. (1973): Holşta)'n sığır/arında Cins£yet ve Beslemenin canlı ağırlık kazancına Etkisi. A.Ü. Vet. Fak. Derg., 20:502-513.

3. Bai1ey, C.M., Probert, L.L., and Bowman, V.R. (1966):

Growth rale, Feed Utilization and Bori)' Composition of Young Bulls and steers.

J.

Anim. Sci., 25: 132.137.

4. Brad1ey, N.W., Cundiff, L.V.Kemp, J.D. and Greathouse, T.

(ı 966): riffects Qf sex and size on peıformance mul carcass trailes of Heriford and Heriforrl-Red Pol! calues.

J.

Anim. Sci., 25: 783-788.

(12)

2U2 n"fcl Arpacık

5- Cobic, To (1968): CaJtration exjmiments with Yugoslav Siınmental cattle, i: The effeets of casimtion on growtlz and Lil:e- Weight gains. Anim. Prodo,' 10:103-107.

6- Forbes, ToJ., Ravev, A.Mo, Robinson, KoL., and Irwing, j.HoDo (1966): Bee! Pro(Juetion from bullJ and sieers. J: The utili-zation oL experimental higlz coneenlrate didso Rec. Agric. Res., 15 (2):

i15- 1230

7- Harte, F..Jo,and Curran, S. (1967): The jnoriuCflO1I

0/

beef from 'young bulls, ll. Ir.

Jo

Agric. Res. 6: 101-113.

8- Hawkins, DoR., Handerson, H.E., and Geasler, MoR. (1967): 4ffeeı of sex and eonecntraıe lcuel on feedlo! performanee.

J

o

Animo Sci., 26: 1481 Abs.

9- Kendir, H.S., Şenel, S. ve Uludağ, No(ı972): Jsviçre £Smeri, Boz ırk ve bunların ileri melezlerinin besi /iabili)'etleri ı'e Kal'kas özel-likleri. Lalahan Zoot. Araşt. Ens. Dergo,

ı

2: (:-1-4):39-56. 10- Kendir, H.S. et al (1973): Esmer, Yerli Kara ve Doğu Kırmızısı

erkek danaların kapalı ve açık beJi)lerlerindeki besi kabil~J'etleri ve Kal'kas özellikleri. (Yayınlanmamış).

11- Nichols, j.R., Zeigler, j.Ho, White, joM., Kesler, EoM., and Watkins, ToL. (1964): Prodııetion and careass Clzaraeteristies oj' Holstein-FrieJian bl/lls and sieers slaughteml at 800 ol' 1000 lb.

J.

Dairy Scio, 47: 179.1850

12- Preston, T.Ro, Macdearmicl. Ao, Aitken, j.N., Macleod, N.Ao, and Philip, E.B. (1968): Tlze efleet of castration on growtlz, Jeetl eOI1l:enionand careass qııaliı): Cl!Friesian male eattle given

all-eon-eenirate diets. Rev. Cu bana Cicnc. Agric. (Eng. ed) 2: 183-197. 13o Snapp, R.T., and Neumann, A.L. (1962): Bef;f Cattle. John

Wiley and sons, Ine. New York. page: 2860

14---Zeremski, Do, and Koljajic, V. (1966): El/eet of Iziglz eoneimt-raie rations 011fatteniııg in some breedI' oj eattle. Zborn. Rad. PoI-Jopriv, Fak. 14 (417): 9--18.

Yazı 2.3.1978 günü almıştır. Rcccived oll March 2, 1978.

Şekil

TABLO ı. Yerli, Külı:ür Irk ve Melez Sığırların Besi Performansları

Referanslar

Benzer Belgeler

isviçre Medenî Kanunun 72 nci maddesinin II nci fıkrasının bu sarih hükmünden anlaşılacağı üzere, nizamnamede kabul edil­ miş olan sebeblere meselâ :

Kollektif şirketle ortaklarının iflâsının aynı zamana tesadüf et­ mesi muhtelif sebeplerle olabilir. Bir defa gerek şirket gerekse ortaklan yekdiğerinden tamamen :

Şu halde biz, müteşebbisin gelirini (2), bunun devre içinde sattığı mamul mallar değerinin, ilk değerden olan fazlası şeklinde tarif edebiliriz. Bu demektir ki, böylece

Kelimelerin tanıkları verilerek yayımlanmış olan Ta- nıklarıyla Tarama Sözlüğü ve Tarama Sözlüğü daha yararlı olmakla beraber; onlarm hütün kelimelerini ihtiva eden tek

Bu çalışmada Türk siyasi hayatına yön veren en önemli siyasi liderlerden biri olan Turgut Özal’ın dış politika anlayışında kişisel özelliklerinin rolü,

Tarihi kayıtların kullanıldığı çalışmada, canlı hayvanlardan alınan verginin 1920-1961 yıllarında bütçe gelirleri içerisindeki oranı, irat ve servet vergileri

Konfluent hücrelere çözelti vasat içerisinde verildikten 1 hafta sonra faz kontrast mikroskopla görüntüleri alınmış ve Şekil 2’de de görüldüğü gibi hücrelere tutunmuş

&amp; Bal., Bupleurum turcicum Snogerup, and Bupleurum lycaonicum Snogerup flowers, fruits and roots were obtained using hydrodistillation and microdistillation techniques and