• Sonuç bulunamadı

Birinci Basamak Hekiminin Yeme Bozukluğu Yakınmasına Yaklaşımı: Bir Olgu*

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Birinci Basamak Hekiminin Yeme Bozukluğu Yakınmasına Yaklaşımı: Bir Olgu*"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)Derleme. Türk Aile Hek Derg 2004; 8(2): 80-84. Birinci Basamak Hekiminin Yeme Bozuklu¤u Yak›nmas›na Yaklafl›m›: Bir Olgu H. APPROACH OF A PRIMARY CARE PHYSICIAN TO EATING DISORDERS: A CASE PRESENTATION. Pemra C. Ünalan1, Serap Çifçili2 Özet. Summary. 22 yafl›nda üniversite ö¤rencisi bayan hasta kendi iste¤i ile poliklini¤imize baflvurdu. T›kan›rcas›na yemek yeme dönemleri ard›ndan kendi kendini kusturuyordu. ‹lk görüflmede yeme bozuklu¤u ve depresyon tan›lar›n›n yan› s›ra disosiyatif belirtiler saptand›. Özgeçmiflinde ve psikososyal öyküsünde erken baba kayb›, parçalanm›fl aile, ekonomik k›s›tl›l›klar ve özgüven düflüklü¤ü ifade etmesine ra¤men okul baflar›s› azalmam›flt›. Hasta, 1 ay önce baflvurdu¤u psikiyatri hastanesinde verilen, antidepresan ve düflük doz antipsikotikten oluflan tedaviyi düzensiz kullanmaktayd›. Fluoksetin, dozu iki kat art›r›larak (40 mg tablet/gün), olanzapin’in ise (5 mg tablet/gün) önerildi¤i gibi kullan›lmas› planland›. ‹kinci görüflmede, yeme bozuklu¤undaki risk faktörleri sorgulanarak t›bbi öykü tamamland›. Majör depresif bozukluk ve bulimiya tan›s›, histerik kiflilik, disosiyatif bozukluk, cinsel istismar flüphesi ve intihar e¤ilimi nedeniyle ayn› gün psikiyatri konsültasyonu sa¤land›. ‹zlenen hastam›z, 2 ay sonra, ilaç ve kombine psikoterapiye devam etmekteydi, okulunda y›l sonu s›navlar›n› baflar› ile tamamlam›fl, kendisine buldu¤umuz yar›-zamanl› bir iflte çal›flmakta, üvey babas›ndan boflanmak üzere dava açan annesiyle ayr› bir evde yaflamaktayd›. Bu olgu arac›l›¤› ile yeme bozuklu¤u flikayeti ile birinci basama¤a baflvuran bir hastada öykü alma sürecinin özellikleri, birinci basamak hekimine düflen görevler ve mültidisipliner yaklafl›m ilkeleri gözden geçirilecektir.. A 22 year-old female patient complaining of binge eating and self-induced vomiting visited our out-patient clinic by her own interest. At the first interview, besides eating disorders and depression, dissociative symptoms were also diagnosed. Although her medical and psychosocial history included early loss of his father, family dissociation, lack of social and economic support and decrease in self-esteem, there was no problem with her school success. The patient was told to duplicate the SSRI class antidepresant drug dosage (fluoxetine tb. 40 mg/day) combined with a low dose antipsychotic drug (olanzapine tb. 5 mg/day) which had been prescribed a month ago in a psychiatric hospital, but used irregularly. At the second interview, history taking was completed assessing risk factors for eating disorders. At the same day a psychiatric consultation was organised in order to confirm the diagnose of major depressive disorder and bulimia nervosa and to evaluate the patient concerning hysteric personality, dissociative disorder, sexual abuse, and suicidal intention probabilities. After two months of drug and psychotherapy, the patient had passed her final exams at school, was working at a part-time job which we had arranged for her, and had moved to a new apartment with her mother who was divorcing with her stepfather. By discussing this case, history taking, steps to be taken by a primary care physician and multi-disciplinary approach to eating disorders in primary care will be revised.. Anahtar sözcükler: Bulimiya, yeme bozukluklar›nda primer ko-. Key words: Bulimia, primary prevention in eating disorders,. runma, etiyoloji. etiology. *. II. Ulusal Aile Hekimli¤i Günleri Sivas, 2003’te poster olarak sunulmufltur.. 1). Marmara Üniversitesi T›p Fakültesi Aile Hekimli¤i Anabilim Dal›, Aile Hekimli¤i Uzman›, Yard. Doç. Dr. Marmara Üniversitesi T›p Fakültesi Aile Hekimli¤i Anabilim Dal›, Aile Hekimli¤i Uzman›, Ö¤retim Görevlisi.. 2). 2004 © Yay›n haklar› Türkiye Aile Hekimli¤i Uzmanl›k Derne¤i (TAHUD)'a aittir. Her hakk› sakl›d›r. Deomed Medikal Medya taraf›ndan yay›mlanmaktad›r. Copyright © 2004 Turkish Society of Family Practice. All rights reserved. Published by Deomed Medical Publishing, a division of Deomed Medical Media, Istanbul..

(2) eme bozuklu¤u flikayetiyle birinci basama¤a baflvuran bir olgu arac›l›¤›yla, alma süreci ve dikkat edilmesi gereken noktalar hat›rlat›larak, mülti-disipliner yaklafl›m›n gere¤i tart›fl›lacakt›r.. Y. Olgu Sunumu Randevuyu al›rken "Ama hemen görüflelim. Çok s›k›nt›m var." demiflti. Randevu gününde, 22 yafl›nda, bekar, üniversite ö¤rencisi, güncel modaya uygun giyinmifl genç bir bayan hasta ile karfl›laflt›m. fiikayetini; "Çok ifltahl›y›m, olur olmad›k zamanlarda can›m yemek istiyor. Kalk›p buzdolab›n›n bafl›na gidiyor, kendimi kontrol edemiyorum, yemekleri ›s›tmaya bile gerek duymadan at›flt›r›rcas›na yiyorum. Sonra öyle flifliyorum, öyle doluyorum, öyle piflman oluyorum ki gidip kusuyorum, kusmak için u¤rafl›yorum. Üstelik bu kusturma ifli gittikçe daha da zorlaflt›." diye bir ç›rp›da anlatt›. DSM IV s›n›flamas›na göre bulimiya nervoza tan› ölçütleri;1 A. Yineleyen t›kan›rcas›na yemek yeme dönemleri. Bu dönemlerin iki ana özelli¤i vard›r. 1. Ayn› zaman dilimi içinde ve ayn› koflullarda ço¤u insan›n yiyebilece¤inden çok daha fazla yiyece¤i k›sa sürede yiyebilme, 2. Bu dönemde yemek yeme denetiminin tamamen ortadan kalkt›¤› duygusu, B. Kilo al›m›n› önlemek amac›yla kendi gelifltirdi¤i yöntemlerle kusma, laksatif ve diüretik kullan›m›, lavman yapma ya da di¤er ilaçlar, afl›r› egzersiz gibi davran›fllar›n yinelenmesi. C. T›kan›rcas›na yeme ve kusman›n üç ay süreyle haftada en az iki kez yinelenmesi. D. Kendini de¤erlendirmede vücut flekli ve kilonun afl›r› ve anlams›zca önemsenmesi. E. Bu de¤iflikliklerin anoreksiya nervoza dönemlerinde ortaya ç›km›yor olmas›. T›kan›rcas›na yemek yeme epizodlar› psikiyatrik ve psikolojik zorluklar› olan kifliler taraf›ndan baz› duygulan›mlarla bafla ç›kma yöntemi olarak kullan›labilir. Olumsuz duygulan›mlardan kaçmak, kusman›n ard›ndan gelen "rahatlama-gevfleme" hissini kullanmak avantaj gibi görünse de bu hisler yerini h›zla depresyon ve sa¤l›kla ilgili kayg›lara b›rak›r. Ortaya ç›kan olumsuz hislerin yeniden "t›k›nma" davran›fl›na yol açmas› halinde bir k›s›r döngü oluflur.2. Not almay› b›rak›p parmaklar›na do¤ru bakt›m, "Yaz› yazarken sa¤ elinizi mi kullan›yorsunuz?" "Evet" sa¤ el iflaret ve orta parmaklar›nda dermatit ve lateral yüzlerinde nas›rlaflmalar oldu¤unu gözledim. Sab›rs›z, zaman, zaman gözleri yaflaran ama ses tonunda hiç bir de¤ifliklik olmadan duygulan›m› de¤iflen, konuflkan bir hastayd›. Hastan›n anlat›m›ndaki h›z göze bat›yordu. Yeme bozuklu¤u olan hastalardaki savunma mekanizmalar›ndan biri de hareketliliktir. Bunu bitkinlik ve yorgunlu¤u bast›rmak için kulland›klar› düflünülebilir.3 Anlatmaya devam etti. "1.5 yafl›nda babam öldü. Annem ben 4 yafl›ndayken yeniden evlendi. Ben anneannem ve dedemle kalmaya devam ettim. Çünkü üvey babam beni istememifl. Ne zaman onlara gitsem, mesela yaz tatiline falan, hep bafl›ma kakard›. "seni yedirip, içiriyorum, ben sana bakmak zorunda m›y›m?" derdi. Galiba benim kafamda bu var. Yemek yerken hep suçluluk hissediyorum, ama bir taraftan da h›rs›m›, öcümü al›r gibi t›k›n›yorum." Sorunlara rasyonel bir yaklafl›m bulmaya çal›fl›rlar.3 Hikayesi; Bu yak›nma 4-5 ayd›r sürmekteydi, lise sonda, üniversite s›navlar›na haz›rl›k yaparken de benzer bir dönem yaflam›flt›: O s›radaki yak›nmas›n›n sadece kontrolsüz yeme ve kendi kendini kusturma ataklar› oldu¤unu ama flu an kendini daha tedirgin hissetti¤ini söyledi. "Ama bu sefer biraz daha farkl›. Akflamlar› akl›ma korku düflüyor, ne için bilmiyorum, içim s›k›l›yor, ne yapaca¤›m› bilemiyorum. Evdeki di¤er k›zlarla konuflmak istemiyorum. Zaten herkesin günlük programlar› birbirinden çok farkl›. Baz› akflamlar beraber yemek yiyelim diye sofra haz›rl›yorlar. Ama ben önceden yemifl oluyorum. Bir de onlarla oturup yemek yiyemem ki, ya sonra yeniden ac›k›rsam diye de düflünüyorum. Bir de sofraya oturup yersem..." Bir ay önce annesinin zoruyla ve beraberce bir psikiyatri hastanesine baflvurmufl. Yat›fl önerilmifl. "2 gece ancak dayanabildim. Oradaki hastalar benden çok a¤›rlar, orada kalamad›m. Annemi ça¤›rd›m. Gelip beni ç›kartt›. Ama ilaçlar›ma devam ediyorum." Önerilen ilaçlar›; (fluoksetin 20 mg. tb. 1x1 sabah ve olanzapin 5 mg. tb. 1x1 akflam) düzensiz kullanmaktayd›. Özgeçmifli; Bilinen bir sa¤l›k sorunu yok. "Ama ilkokuldayken alerjik öksürü¤üm vard› galiba... Üvey babam geceleri odama gelip, a¤z›m› kapat›rd›. "Sus uyuyam›yorum." derdi." Al›flkanl›klar›; Sigara içmiyor, bazen sosyal ortamlarda alkollü içki içiyor, aral›kl› olarak spor yap›yor, spor yapmay› çok seviyor ama okul dönemlerinde pek f›rsat bulam›yormufl. Ay›rd›¤› besin yok, her türlü g›day› tüketebiliyor.. Türkiye Aile Hekimli¤i Dergisi | Turkish Journal of Family Practice | Cilt 8 | Say› 2 | 2004 |. 81.

(3) Adetleri düzenli. Herhangi bir hormon ilac› kullanm›yor.. "Kendi fiziksel görünüflün hakk›nda ne düflünüyorsun?". Soy geçmifli: Babas›nda koroner arter hastal›¤›, 32 yafl›nda aniden vefat etmifl. Anne bir kaç kez depresyon nedeniyle tedavi görmüfl; halen ilaç kullanmaktaym›fl.. "fiifllik içindeyim, bir ayda iki beden büyüdüm, çirkinim, aynaya bak›nca sanki yafll› bir kad›n görüyorum.". Psikososyal öykü: Do¤um öyküsü, normal. 1.5 yafl›nda iken babas›n›n kalp hastal›¤› nedeniyle ani ölümü sonras›nda anne-k›z, anneanne ve dede ile beraber yaflamaya bafllam›fllar. 4 yafl›na geldi¤inde annesi ikinci evlili¤ini yapm›fl. Ayn› flehirde yaflamas›na ra¤men hastam›z anneanne-dede ile yaflamaya devam etmifl. Okul tatillerinde annesinin yan›nda kal›yormufl. " Ben annemin yerinde olsayd›m k›z›m› geride b›rak›r m›yd›m? Bilmiyorum..." 11 yafl›nda anneannenin vefat› sonras›nda anneüvey baba ile yaflamaya bafllam›fl. Hiç okul problemi ya da arkadafllar›yla iletiflim sorunu olmam›fl. Annesinin ikinci evlili¤inden olan k›z kardefli ile çok iyi anlafl›yor, çok seviyormufl. Ama üvey babas› onun k›z›yla arkadafll›k etmesini istemedi¤ini, hatta derslerine bile yard›m etmemesini söylüyormufl. Ortaokulu bitirdikten sonra üvey babas›n›n "Yeter art›k bunu daha ne kadar besleyece¤im?" sözlerine tan›k olmufl, "Evden ayr›lmam› istiyordu diye hissettim." "Ben annemin yerinde olsayd›m o yafltaki k›z›m›n yurtta yaflamas›na izin vermezdim". O zamandan bu yana Ça¤dafl Yaflam› Destekleme Derne¤i’nin ö¤renci evinde kal›yormufl. Aral›kl› olarak yar›zamanl› ifllerde çal›flm›fl. "Çal›flmak iyi oluyor. Çünkü annem bana her zaman harçl›k veremiyor. Üvey babamdan gizli biriktirdi¤i için... ‹flim olunca benim de akl›m iflle meflgul oluyor. Baflka fleyler düflünmüyorum." En son çal›flt›¤› yar›-zamanl› iflten bu k›fl, s›nav dönemi nedeniyle ayr›lm›fl. Zaman zaman erkek arkadafl› olmufl. fiu an kimseyle flört etmiyor. Cinsel deneyimi olmad›¤›n› vurguluyor. Fakülte baflar›s› ortan›n üstünde. Dönem kayb› yok. Mental durum muayenesi: Hastan›n özbak›m› yerinde, giyimi yafl›na ve ortama uygun, koopere, konuflmas› rahat, spontan ve hatta h›zl› denebilecek kadar ak›c›, mimikleri oldukça az ve donuk, duygulan›m› k›s›tl›, anlatt›klar›na efllik edecek duygusal bir reaksiyon oluflturmakta zorlan›yor, anhedonik, "kontrolümü kaybedece¤im", "akl›m› kaç›raca¤›m" gibi kayg›lar› oldu¤unu tekrarl›yor, düflüncelerin aktar›m› s›ras›nda ba¤lant› kurabiliyor, dil uygun, düflünce içeri¤inde üvey babas›n›n kendisine yönelik yorumlar› ile meflgul, odada onu izleyen birinin varl›¤› fleklinde tarif etti¤i halüsinasyonlar› ve depersonalizasyon bulgusu mevcut. Yönelim ve bellek kusuru yok. Yeme bozuklu¤u tan›s› alm›fl ergenlerde impuls kontrolü zay›ft›r, depresyon, anksiyete, perfeksiyonizm, duygularda karmafl›kl›k hissi ve kiflilik sorunlar› izlenebilir.2. 82. Bulimiya ve anoreksiya nervozada hastalar›n, beden imgelerini ve bedenleriyle ilgili ölçüleri yanl›fl alg›lamalar› söz konusudur. Bu durum ayn› zamanda bedenin kendilikle bütünleflmesini de güçlefltirir. Bu güçlük, bedene sayg›s›zl›k, onun bir yük olarak ya da de¤ersiz alg›lanma ya da kendi bedenini alg›layamama gibi durumlara neden olabilir.3 Fizik muayene: Sol el bile¤i iç ve d›fl yüzünde kesik izleri saptand›. Hastam›z lise y›llar›nda kendi kendine zarar vermek iste¤i ile bu kesikleri yapt›¤›n› anlatt› ve trikotillomani tarif etti. Baflka bir özellik saptanmad›, boy 1.62 cm, a¤›rl›k 56 kg idi. Ödem yoktu. Tiroid fonksiyon testleri istendi. Bulimiya ve depresyon tan›lar› ve disosiyatif belirtilerin varl›¤› nedeniyle SSRI dozu iki kat›na ç›kar›ld› (fluoksetin 40 mg. tb. 1x2 sabah) ve tarif edildi¤i gibi, olanzapin 5 mg. tb. 1x1 akflam kullanmaya devam etmesi önerilerek 2 hafta sonras›na randevu verildi. Bulimiya, etiyolojisi biyo-psiko-sosyal modeller ile aç›klanabilen bir yeme bozuklu¤udur. Risk faktörü olarak; erken yafllarda diyet yapma al›flkanl›¤›, zay›f görünümün onayland›¤› toplumsal yaklafl›m gibi sosyal etkenler, genetik yatk›nl›k gibi biyolojik etkenler, kiflilik özellikleri, aile içi iletiflim problemleri, anababa deste¤inin eksikli¤i, suçluluk duygusu, stres yaratan erken çocukluk ça¤› deneyimleri, düflük kendine güven hissi gibi psikolojik etkenler say›labilir.4 2. Görüflmede öyküde istismar varl›¤›n›n sorgulanmas› amaçland›. "Hayat›nda iyi hat›rlayamad›¤›n bir dönem, bir olay ya da hat›rlamaktan rahats›z oldu¤un bir an var m›?", "‹lkokul y›llar›m› pek hat›rlayam›yorum. Birde, anneanneme üvey babam›n bana cinsel organ›n› gösterdi¤ini anlatm›fl›m ama bu olay› hat›rlam›yorum." "Kendi vücudunu hissetmedi¤in, ya da bir de¤ifliklik oluyormufl gibi gördü¤ün oluyor mu?" "Evet, bazen odada yaln›zken sanki beni izliyorlarm›fl gibi geliyor, odada birisi daha var gibi, otobüs gibi kalabal›k yerlerde de ayn› hisse kap›ld›¤›m oluyor. Ders çal›fl›rken de sanki hipnozla uyutulmuflum, uçuyorum gibi hissediyorum. Bazen yaflad›¤›m ortama d›flardan, uzaktan bakan biriymifl gibi oluyorum. Ama beni en çok rahats›z eden fley kendimi aynada yafll› ve flifl olarak görmem. Oysa 36-38 beden giyiyorum." Bulimiyada, anoreksiya nervozaya k›yasla, çocuklu¤un ifllevsel olmayan bir aile yap›s› içinde yaflanm›fl olufluna, fiziksel ve cinsel istismara daha s›k rastlan›r.5. | Ünalan PC, Çifçili S | Birinci Basamak Hekiminin Yeme Bozuklu¤u Yak›nmas›na Yaklafl›m›.

(4) "Bu sayd›klar›n aras›nda ilk önce düzelmesini istedi¤in hangisi?". ram›n› de¤ifltirebilmek için ise çok daha etkili giriflimler gerekecektir.12. "‹ç s›k›nt›lar›m ve korkular›m. Bazen o kadar içim s›k›l›yor ki, ölsem daha iyi kurtulurum diyorum. Bu yüzden insanlarla görüflmek de istemiyorum. Dayanam›yorum". Gençlerde ortaya ç›kan, birbirinin içinde izlenebilen sa¤l›k sorunlar› ile kendini gösteren, kolayca kronikleflebilen ve sosyal deste¤in iyileflmeye büyük katk›s› oldu¤unu bildi¤imiz bu durumdaki hastalara yaklafl›m konusunda birinci basamak hekimi oldukça önemli bir role sahiptir. Hastal›¤›n do¤as›nda bulunan yads›ma ve problemini gizleme e¤ilimi hastay› sürekli gören ve tan›yan bir hekim taraf›ndan daha kolay anlafl›labilir, yine uzun süreli iflbirli¤ine dayanan terapisi s›ras›nda birinci basamak hekiminin takibi psikiyatrist, diyetisyen ve psikoterapist aras›ndaki eflgüdümü ve terapinin etkinli¤ini sa¤lar. Özellikle yak›n takibin bu hastalar›n psikoterapiye devam›n› anlaml› derecede olumlu etkiledi¤i bilinmektedir.10 Yaklafl›mda esas konu, birincil korunmad›r. Korunma amaçl› yaklafl›mda, obezitenin, bulimiya ve anoreksiya nervoza gibi yeme bozukluklar› ile beraber ele al›nmas› önerilmektedir.11 Bu durumda, özellikle ergenlerde s›k karfl›laflan ve yeme bozukluklar›ndan daha çok sa¤l›kl› yeme al›flkanl›klar›n›n yerlefltirilmesi ile u¤raflan birinci basamak hekimleri, yeme bozuklu¤u flüphesi uyand›ran bir olgu ile karfl›laflt›klar›nda; kilo, vücut alg›s›, yeme al›flkanl›klar›, yeme güdüsünün kontrolü, beslenme, bu konudaki korku ve kayg›lar ile ilgili sorular sormal›d›r. Ergenin kendine olan güvenini artt›ran, kendi yafl gruplar› aras›nda iletiflim ve sosyal deste¤i cesaretlendiren giriflimler bu gençlerin baz›lar›nda birincil korunma sa¤layabilir.13 Birincil korunma amac›yla gelifltirilmifl pek çok e¤itim program› vard›r (Tablo 1). Bunlar ergenlere benzer mesajlar› aktarmay› hedeflerler. Bu e¤itim programlar›ndaki ilkelerin ergen e¤itim yöntemleri kullan›larak gençler, e¤iticiler ve ailelerle paylafl›lmas› birinci basamak hekimi taraf›ndan gerçeklefltirilebilir.14. Hastaya, bulimiya ve majör depresif bozukluk tan›lar› konuldu. Depresyon, bulimiya ile birlikte en s›k rastlanan bozukluklardand›r. Ayr›ca alkol ve ilaç kötüye kullan›m› ile kendi kendine zarar verme davran›fllar› da efllik edebilir.6 Histerik ya da flizoid kiflilik: Bulimiya olgular›n›n 1/3’ünde kiflilik bozukluklar›na rastlan›r.7 Disosiyatif bozukluk, cinsel istismar ay›r›c› tan›lar› ve intihar e¤ilimi nedeniyle acil psikiyatri konsültasyonu öngörüldü. Ayn› gün uzman bir psikiyatristle görüflmesi sa¤land›. Bulimiya ya da t›k›n›rcas›na yeme bozuklu¤u olan kad›nlarda olmayanlara oranla belirgin olarak daha fazla sa¤l›k problemi, fonksiyon kayb›, uykusuzluk, psikososyal stres ve intihar düflünceleri oldu¤u belirtilmifltir.8 ‹laç tedavisi yan›nda bir psikolog ve diyetisyen ile iflbirli¤i yap›larak sa¤l›kl› beslenme konusunda bilgilendirilen ve kognitif davran›flç› yöntemin kullan›ld›¤› düzenli bir terapi sürecine giren hastam›z, 2 ay sonra, buldu¤umuz yar›-günlü iflte çal›flmaya bafllad›. Okulunu 75 ve üstündeki y›l sonu notlar› ile tamamlad›. Üvey babas› ile boflanmak üzere dava açan annesiyle beraber ayr› bir evde yafl›yor. Psikiyatri klini¤inden ald›¤›m›z geri bildirimlere göre terapi görüflmelerine ve ilaç tedavisine devam ediliyor. Hastalarla, hastal›ktan daha çok sa¤l›k üzerine odaklanm›fl olan aç›k ve uygun bir iletiflimin kurulmas› ve içinde aile hekimi, diyetisyen, psikiyatrist psikolog gibi her birine ayr› birer rol düflecek olan bir ekip yaklafl›m›n kabullenilmesi sa¤lanmal›d›r.9. Tart›flma Bulimiya olgular›n›n %50’si tedaviye çabuk yan›t verir. Relaps ve remisyonlara rastlanmas› da olas›d›r.10 Bulimik hastalara yaklafl›m iyi araflt›r›lm›fl, kan›ta dayal› tedavi flemalar› oluflturulmufltur. Tedavi dört ana unsur tafl›r. Bunlar, hastal›¤› erken döneminde fark etmek, fizyolojik dengeler bozulmadan sa¤alt›m›n› yapmak, ergenle güvene dayanan terapötik bir iliflki kurmak, aileyi tedaviye dahil etmek ve disiplinler aras› bir tak›m yaklafl›m› oluflturmakt›r.11 Tedavi, ço¤unlukla poliklinik hizmeti içinde yürütülür. Davran›fl terapileri ve antidepresan ilaçlar semptomlar›n giderilmesinde etkilidir. Medya arac›l›¤›yla toplum içinde oluflturulan "güzel kad›n" kav-. Tablo 1 Stanford yeme bozukluklar› semptom önleme program›14 1. K›zlarda, kilo al›m› pübertenin normal ve gerekli bir parças›d›r. 2. A¤›r kalori k›s›tlamas›, ideal kilonun uzun süreli kontrolü için etkili bir yol de¤ildir. 3. Kalori k›s›tlamas› kilo al›m›n› aktive edebilir. 4. Gençler, ince vücut yap›s›n› ve diyet yap›lmas›n› özendiren kültürel bask›lara karfl› durabilmeyi ö¤renebilirler. 5. Gençler, sa¤l›kl› beslenme ve düzenli fizik aktivite konular›nda uygun. Birincil korunmada ilk yap›lmas› gerekenlerden biri, ergenin sa¤l›kl› beslenme konusunda uygun davran›fl gelifltirebilmesidir. Bunun için beslenme öyküsünün al›nmas› ve de¤erlendirilmesi gerekir. Beslenme öyküsünü almak için pek çok yöntem vard›r. Kiflinin son 24 saatlik besin tüketiminin sorgulanmas›, daha sonra da besin. Türkiye Aile Hekimli¤i Dergisi | Turkish Journal of Family Practice | Cilt 8 | Say› 2 | 2004 |. 83.

(5) tüketiminin s›kl›¤› ve beslenme al›flkanl›klar›n› ö¤renebilmek için belli bir süre boyunca yediklerinin kayd›n› tutmas› birinci basamakta uygulanabilecek bir yöntemdir. Bu yöntemle elde edebilece¤imiz bir di¤er kazan›m da hastan›n kendi beslenme davran›fllar›n›n, tüketti¤i besinlerin ve miktarlar›n›n fark›na varmas›d›r. Daha sonra tüm veriler de¤erlendirilerek uygun olmayan beslenme davran›fllar› belirlenir, s›ralan›r ve birer birer bu davran›fllar›n b›rak›lmas› de¤il, yerine do¤ru davran›fl›n konmas› ya da hiç olmayan davran›fl›n kazan›lmas› için çal›fl›l›r.15 Kaynaklar. 6.. Rastam M. Anorexia nervosa in 51 Sweedish adolescents: premorbid problems and comorbidity. Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry 1992; 31: 819-29.. 7.. Wonderlich SS, Swift WJ, Slotnick HB, Goodman S. DSM-3-R personality disorders in eating-disorders subtypes. International Journal of Eating Disorders 1990; 9: 607-16.. 8.. Fassino S, Abbate-Daga G, Pierro A, Leombruni P, Rovera GG. Dropout from brief psychotherapy within a combination treatment in blumia nervosa: role of personality and anger. Psychother Psychosom 2003; 72(4): 203 (abstr).. 9.. Johnson JG, Spitzer RL, Williams JB. Health problems, impairment and illnesses associated with bulimia nervosa and binge eating disorder among primary care and obstetric gynaecology patients. Psychological Medicine 2001;31(8): 1455-66.. 10. Kreipe RE, Birndorf SA. Eating disorders in adolescents and young adults. Med Clin North Am 2000; 84(4): 1027-49. 11. Neumark-Sztainer D. Obesity and eating disorders prevention: integrated approach. Adolescence Medicine 2003; 14(1): 159-73.. 1.. American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. 4. bask›. Washington DC, APA, 2000; 549-50.. 2.. Abraham SF. Dieting, body weight, body image and self-esteem in young women: doctors’ dilemmas. Med J Aust, Young Women’s Health 2003; 178: 607-11. 3.. Oda¤ C. Anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza. Nevrozlar-2’de. Ed. Oda¤ H. ‹zmir, Psikanaliz ve Psikoterapi Vakf› Yay›nlar› 2001; 103-11.. 13. Kreipe RE, Yussman SM. The role of the primary care practitioner in the treatment of eating disorders. Adolescent Medicine State of the Art 2003; 14(1): 133-47.. 4.. Steiner H, Lock J. Anorexia nervosa and bulimia nervosa in children and adolescents: a review of the past 10 years. Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry 1998; 37: 352-9.. 14. Karwautz A, Treasure J. Eating disorders. Young People and Mental Health’de. Ed. Aggleton P, Hurry J, Warwick I. Chichester, Wiley, 2000; 73-90.. 5.. Fairburn CG, Welch SL, Doll HA, Davies BA, O’Connor ME. Risk factors for bulimia nervosa: a community-based case-control study. Archive of General Psychiatry 1997; 54: 509-17.. 15. The effectiveness of nutrition education and implications for nutrition education policy, programs and research: a review of research. (Özel say›) Special Issue of Journal of Nutrition Education 1995; 27: 6.. 12. Johnson WG, Schlundt DG. Eating disorders: assessment and treatment. Clin Obst & Gyn 1985; 28(3): 598-614.. Gelifl tarihi: 01.09.2004 Kabul tarihi: 03.04.2004 ‹letiflim adresi: Yard. Doç. Dr. Pemra Ünalan Çiçekli Bostan Sok. MESA Koru Evleri C4 D: 2 Altunizade-‹STANBUL Tel: (0216) 327 56 12 Faks: (0216) 325 03 23 e-posta: punalan@marmara.edu.tr. 84. | Ünalan PC, Çifçili S | Birinci Basamak Hekiminin Yeme Bozuklu¤u Yak›nmas›na Yaklafl›m›.

(6)

Referanslar

Benzer Belgeler

Arap ya rı ma da sı nın coğ rafî içe ka pa nık lı lı ğı nın öte- sin de, Müs lü man top lu mun Mûte ve Te bük sa vaş la rı na ka dar ger çek leş tir di ği si yasî ve

Dicle Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal›, Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar›

Dediği gibi bu (bir yazlık gezinin bir yıllık yazısı) nı (Tunadan Batıya) adı altında topladı ve çok isabet etti.. Bu iki yüz sayfalık kitabı, hemen her

Uyku ile ilişkili yemek yeme bozukluğu (SRED), genellikle non- REM uyku evresinde görülen bir parasomni olarak tanımlanır ve uykudaki uyanıklıklar sırasında istemsiz bir

Bu olgu sunumunda, erkeklerde yeme bozukluk- larının farklı özellikleri dikkate almarak; Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği'nde izlenen bir erkek ergen

leceği düşünülm ektedir; hasta fiziksel görünüm olarak babadan daha 'erkeksi' olmayarak iğdiş edilm ekten kurtulm aktadır. Yemek

Ortoreksiya nervoza yeme bozukluğu olanlar di- ğer yeme bozukluklarına (anoreksiya ve bulimiya) sahip kişiler gibi hastalıklarını saklamak bir yana, besinler ve beslenmeyle

Tablo 10 incelendiğinde, araştırma kapsamına alınan öğrencilerin ailesinde dışarı yalnız başına çıkamayan bireyler olması durumuna göre Liebowitz Sosyal