• Sonuç bulunamadı

TSE-GYB sertifika sisteminin incelenmesi ve Gama Holding binası üzerinden analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TSE-GYB sertifika sisteminin incelenmesi ve Gama Holding binası üzerinden analizi"

Copied!
119
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TSE-GYB SERTİFİKA SİSTEMİNİN İNCELENMESİ VE GAMA HOLDİNG BİNASI

ÜZERİNDEN ANALİZİ Seher ÖZ

YÜKSEK LİSANS TEZİ Mimarlık Anabilim Dalı

Ekim-2019 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)
(4)

iv ÖZET

YÜKSEK LİSANS TEZİ

TSE-GYB SERTİFİKA SİSTEMİNİN İNCELENMESİ VE GAMA HOLDİNG BİNASI ÜZERİNDEN ANALİZİ

Seher ÖZ

Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı

Danışman: Doç. Dr. Fatih SEMERCİ

2019, 110 Sayfa Jüri

Doç. Dr. Fatih SEMERCİ Doç. Dr. Esra YALDIZ

Doç. Dr. Murat ORAL

Birincil enerji kaynaklarının tükenmeye başlamasına ve doğanın hızla tahrip edilmesine karşı olarak sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği kavramları ortaya çıkmıştır. Enerji tüketiminde büyük paya sahip binalar göz önünde bulundurulduğunda çevreye duyarlı yeşil binalar sürdürülebilirlik konusunda önemli görevler üstlenmektedir. Yeşil bina uygulamalarının yaygınlaşması ile denetimini sağlamak için yeşil bina değerlendirme sistemleri oluşturulmuştur.

Uluslararası yeşil bina değerlendirme sistemlerinin farklı ülkelerde aynı şekilde uygulanması adaptasyon sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle Türkiye’de ulusal ölçekte yeşil bina sertifika sistemi çalışmaları yapılmaktadır. Türk Standartları Enstitüsü tarafından 2014 yılında TSE Güvenli Yeşil Bina( TSE-GYB) sertifika sistemi oluşturulmuştur.

Çalışmada ulusal yeşil bina değerlendirme sistemlerinin gereklilikleri, oluşum amaçları, ülkemiz ile coğrafik-sosyolojik-toplumsal uyumu, uluslararası sertifikalardan farklılıkları, geliştirilmesi gereken yönleri ele alınmış ve bu konunun çok yönlü olarak irdelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda ulusal TSE-GYB sertifika sistemi araştırma konusu olarak seçilmiş ve Ankara GAMA Holding Binası üzerinde analiz edilmiştir. Analiz aşamasında gözlem yapma, harita inceleme, fizibilite çalışması, proje ve yönetmeliklerin incelenmesi yöntemleri kullanılmıştır.

Çalışma 6 bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde çalışma ile ilgili genel bilgiler verilerek tezin kapsamı ve amacı belirtilmiştir. Materyal ve yöntem bölümünde tez çalışması süresince izlenen yol ortaya konmuştur. Kavramsal çerçeve başlığı altında çalışma ile ilgili kavramlar araştırılmıştır. Ulusal yeşil bina sertifika sistemleri incelenmiş ve TSE-GYB sertifika sistemi ayrıntılı olarak aktarılmıştır. Ulusal TSE-GYB ve uluslararası LEED sertifika sistemleri karşılaştırılarak farklılıkları ortaya konmuştur. Tezin alan çalışması kısmında TSE-GYB sertifika sistemi örneklem olarak seçilen Ankara GAMA Holding Binası üzerinde analiz edilmiştir. Genel değerlendirme bölümünde analiz verileri aktarılmıştır. Sonuç bölümünde ise ulusal ve TSE-GYB sertifika sisteminin yeterliliği, farkları, kullanılabilirliği ve geliştirilmesi gereken özellikleri tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: bina enerji performansı, çevre dostu bina, enerji kimlik belgesi, enerji verimliliği, sürdürülebilirlik, TSE-GYB Sertifika sistemi, yeşil bina sertifika sistemleri

(5)

v ABSTRACT MS THESIS

EXAMINATION OF TSE-GYB CERTIFICATE SYSTEM AND ANALYSIS THROUGH GAMA HOLDING BUILDING

Seher ÖZ

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF NECMETTİN ERBAKAN UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN ARCHITECTURE

Advisor: Assoc. Prof. Dr. Fatih SEMERCİ 2019, 110 Pages

Jury

Assoc. Prof. Dr. Fatih SEMERCİ Assoc. Prof. Dr. Esra YALDIZ

Assoc. Prof. Dr. Murat ORAL

The concepts of sustainability and energy efficiency have emerged in response to the depletion of primary energy sources and the rapid destruction of nature. Considering the buildings having a large share in energy consumption, green buildings that are sensitive to the environment play important roles in sustainability. Green building appraisal systems have been established in order to ensure the widespread and supervision of green building applications.

The application of international green building evaluation systems in different countries in the same way brings with it adaptation problems. Therefore, it is made of local green building certification system work in Turkey. TSE Secure Green Building (TSE-GYB) certification system was established in 2014 by Turkish Standards Institute.

In this study, the requirements of national green building evaluation systems, formation objectives, geographical, sociological, social harmony with our country, differences from international certificates, the aspects that need to be developed are discussed and it is aimed to examine this issue in a multidimensional way. For this purpose, the national TSE-GYB certification system has been selected as a research topic and analyzed on Ankara GAMA Holding Building. Observation, map analysis, feasibility study, analysis of projects and regulations were used in the analysis phase.

The study consists of 6 chapters. In the introduction part, general information about the study is given and the scope and purpose of the thesis are stated. In the material and method section, the path followed during the thesis study is revealed. The concepts related to the study were investigated under the conceptual framework. National green building certification systems were examined and TSE-GYB certification system was explained in detail. National TSE-GYB and international LEED certification systems were compared and their differences were revealed. In the field study of the thesis, TSE-GYB certificate system was analyzed on Ankara GAMA Holding Building which was selected as a sample. In the general evaluation section, the analysis data are given. In the conclusion part, the adequacy, differences, usability and features of the national and TSE-GYB certification system have been determined.

Keywords: Building Energy Performance, Environment Friendly Building, Energy Identification Certificate, Energy Efficiency, Sustainability, Tse-Gyb Certificate, green building certification systems

(6)

vi ÖNSÖZ

Bilgi ve deneyimleriyle tez çalışmama katkı sağlayan hocam Doç. Dr. Fatih SEMERCİ’ ye desteklerinden dolayı sonsuz teşekkür ederim.

Tez çalışması boyunca katkı sağlayan başta GAMA Holding yönetimine ve Teknik Müdürü A.Yüce ALPAN’ a teşekkür ederim.

TSE Başkanlığına, İlhami AKTÜRK’ e, Niyazi SEÇKİN’e ve bu süreçte teknik bilgileri ile yardımcı olan Mimar Caner SARICA’ ya teşekkürü borç bilirim.

Manevi destekleri ile bana güç sağlayan aileme ve Mihrican UÇAR’ a teşekkür ederim.

Son olarak bu süreçte her türlü maddi-manevi desteği veren ve her zaman yanımda olduğunu hissettiğim sevgili eşime teşekkür ederim.

Seher ÖZ KONYA-2019

(7)

vii İÇİNDEKİLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... vi İÇİNDEKİLER ... vii SİMGELER VE KISALTMALAR ... ix 1. GİRİŞ ... 1 1.1. Tezin Amacı ... 3 1.2. Tezin Kapsamı ... 3 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI ... 5 3. MATERYAL VE YÖNTEM... 8 4. KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 9 4.1. Genel Kavramlar ... 9 4.1.1. Enerji Verimliliği ... 9 4.1.2. Sürdürülebilirlik ... 12 4.1.3. Yeşil Binalar ... 14

4.2.Yeşil Bina Değerlendirme Sistemleri ... 16

4.2.1.Uluslararası Yeşil Bina Değerlendirme Sistemleri ... 17

4.4.2. Ulusal Yeşil Bina Değerlendirme Sistemleri ... 23

4.3. TSE Güvenli Yeşil Bina Sertifika Sistemi ... 26

4.3.1. TSE-GYB Belgelendirme Süreci ... 27

4.3.2.TSE-GYB Belgelendirme Kriterleri ... 28

4.3.3. TSE-GYB Puan Dağılımı ... 49

4.4.Ulusal TSE Güvenli Yeşil Bina ve Uluslararası LEED Sertifika Sistemlerinin Karşılaştırması ... 50

5.ALAN ÇALIŞMASI ... 55

5.1.Ankara GAMA Holding Binası ... 55

5.2.Ankara GAMA Holding Binası TSE-GYB ile Analizi ... 62

5.2.1. GAMA Holding Binasının TSE-GYB Ön Kriterlerinin Analizi ... 63

5.2.2.GAMA Holding Binasının TSE-GYB Tasarım-Uygulama-Kullanım Kriterleri ile Analizi ... 73

5.3. Genel Değerlendirme ... 93

6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ... 98

6.1. Sonuçlar ... 98

6.2. Öneriler ... 100

(8)

viii

EKLER ... 106 ÖZGEÇMİŞ ... 110

(9)

ix

SİMGELER VE KISALTMALAR

Kısaltmalar

EPBD : Binalarda Enerji Performansı Direktifi ETKB : Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı BEP : Binaların Enerji Performansı

BEP-TR : Binaların Enerji Performansı Programı TSE-GYB : TSE Güvenli Yeşil Bina Sertifika Sistemi

YES-TR: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yeşil Bina Sertifikası İDEP : İklim Değişikliği Eylem Planı

ICLEI : Uluslararası Yerel Çevre Girişimleri Konseyi WGBC : Dünya Yeşil Bina Konseyi

ÇEDBİK : Türkiye Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği

BREEAM : Building Research Establisment Environmental Assessment Method LEED : Leadership in Energy and Environmental Design

CASBEE : Comprehensive Assesment System for Building Environment Efficiency SBTOOL : Sustainable Building Tool-Canada

EKB: Enerji Kimlik Belgesi

DÖF: Düzeltici Önleyici Faaliyetler

(10)

1. GİRİŞ

İnsan çevresi ile bütün bir varlıktır. Bu doğrultuda mekânlar da insan, doğa, toplum ile ilişki halinde sürdürülebilirliği sağlayacak şekilde değerlendirilmelidir. Sürdürülebilir tasarımlar, doğayı ve sosyalliği içerisinde barındıran mekânları oluşturma görevini üstlenmektedir (Tönük,2001).

Sürdürülebilir mimarlık ilkeleri göz önünde bulundurulduğunda yerel ve doğal malzemeler kullanılarak çevresi ile uyum içerisinde tasarlanan geleneksel yapı kültürünün sürdürülebilir mimarlığın temellerini oluşturduğu fark edilmektedir. Geleneksel yapım tekniği bölgesel değişiklikleri kapsayarak yüzyıllar boyunca devam etmiştir. Türkiye’de farklı bölgelerdeki geleneksel yapılar, yerel malzemelerden uygun tekniklerle üretilmiş olup kendi coğrafyalarına ve iklimlerine uygun, ısıl konforu sağlayan özgün tasarımlardır. Suyu ve enerjiyi ihtiyacı kadar tüketen bu yapılar, doğal kaynakları koruyucu bir tutum sergilemektedir. Toplumların yaşantısına göre şekillenen geleneksel tasarımlar kullanıcı ihtiyaçlarından ve sosyal yaşantıdan etkilenmektedir. Bu bağlamda yerel yapıların yeşil bina ve sürdürülebilir yapı kavramlarını karşıladığı görülmektedir.

Fakat nüfus artışı, teknolojinin gelişimi ve sanayi odaklı üretimin yaygınlaşması ile enerjiye ihtiyacı ve hızlı yapılanma artmış, dolayısıyla enerji kaynaklarına ihtiyaç ve kontrolsüz yapılaşma artmıştır. Enerji kaynaklarının doğadan tüketilmesi, kaynakların azalmasına ve ekolojinin zarar görmesine neden olmuştur. Nüfus artısı ile inşaat sektöründe hızlı üretilen ve birbirine benzeyen yapıların olduğu kentler oluşturulmuştur. Bu da yüzyıllardır yaşayan geleneksel yapı kültürünün terk edilmesine neden olmakta ve günümüz formal yapılarının çoğalması problemini ortaya çıkarmaktadır. Böylece günümüz yapılaşma kültürü; enerji-su verimliliğini, doğayı ve insanı önemsemeyen; iklim, coğrafya ve rüzgar gibi yerel verilere dikkat etmeyen bir teknik haline gelmiştir.

İnşaat yapım sürecinde malzemelerin üretim safhasından yapım, kullanım ve yıkım safhalarına kadar enerji tüketilmektedir. Doğal enerji kaynaklarının tükenme aşamasına girmesinin ve çevrenin zarar gördüğünün farkına varılmasıyla yapılaşma sektörü de bu konuda önlemler almaya başlamıştır. Böylece çevrenin ve enerji kaynaklarının gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak yeterli derecede kullanımını amaçlayan sürdürülebilirlik; yerel, bölgesel ve küresel ölçekte önem kazanmaktadır (Dikmen, 2011).

Günümüz yapım tekniklerinin başta enerji tüketimi olmak üzere ortaya çıkardığı problemleri çözmek için oluşturulan sürdürülebilir mimarlık ve yeşil bina kavramları

(11)

enerjinin yenilenebilir veya geri dönüştürülmüş enerjiden sağlanmasına odaklanmaktadır. Yeşil binalar; çevresi ile bütüncül, doğa ile uyumlu, yerel verilere göre tasarlanmış, güvenilir binalardır. Yapıların enerji ve su verimli olmasını, malzemelerin doğal veya dönüştürülmüş sağlıklı malzemelerden üretilmesini, insanlara konforlu mekânlar ve sosyal ortamlar sunmayı amaçlamaktadır.

Yeşil binaların dünyada yaygınlaşması ile uygulamaya yol göstermek, tasarım ve inşaat aşamalarında verimliliğini kontrol etmek için yeşil bina sertifika sistemleri oluşturulmuştur. Bu sertifika sistemleri ile binaların sürdürülebilirliği belgesel bir hal almaktadır.

Yeşil binaya yönelimin artması ve bu doğrultuda yeşil sertifika sistemlerinin yaygınlaşması ile uluslararası ve ulusal sertifika sistemleri oluşturulmuştur. Dünya’da en çok kullanılan yeşil bina sertifika sistemleri BREAM ve LEED’ dir.

Ülkemizde de son yıllarda yeşil bina tasarımları artmakta, buna bağlı olarak da yeşil bina değerlendirme sistemleri önem kazanmaktadır. Ülkemizde yeşil binaların değerlendirilmesi için çoğunlukla yabancı sertifika sistemlerinin kullanılması bazı adaptasyon sorunlarını ortaya çıkarırken toplumsal, coğrafik ve iklimsel uyumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Yabancı sertifika sistemleri iş verenler için masraflı olup maddi yatırımın yabancı kaynaklı bir sisteme aktarılmasına neden olmaktadır. Bu nedenle ülkeler kendi ulusal yeşil bina sertifika sistemlerini oluştururken bunu mevzuat ve yönetmelikleri ile de desteklemektedirler. Ülkemizde de yeşil bina ulusal sertifika sistemi çalışmaları sürdürülmektedir. Böylece yabancı sertifikaların kullanımından doğan adaptasyon sıkıntılarının giderilmesi amaçlanmaktadır. Bu nedenle ilk olarak 2013 yılında ÇEDBİK Derneği tarafından sadece konutlara yönelik olan ÇEDBİK Konut yeşil bina sertifika sistemi oluşturulmuştur. 2014 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından TSE Güvenli Yeşil Bina sertifika sistemi uygulamaya geçirilmiştir. 2015 yılında Mimar Sinan Üniversitesi tarafından SEEB-TR yeşil bina sertifika sistemi yayımlanmış fakat binalarda resmi olarak değerlendirilmemiştir. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı YES-TR ( Ulusal Yeşil Bina Sertifika Sistemi) çalışmalarını sürdürmekte ve yakın zamanda hayata geçirmeyi düşünmektedir.

(12)

1.1. Tezin Amacı

Ülkemizde, TSE-GYB gibi ulusal sertifika sistemleri oluşturulmuşken birçok yeşil binada yabancı yeşil bina sertifika sistemleri kullanılmaktadır. Tez kapsamında, bu problemin önüne geçebilmek amacı ile yerel ve çeşitli bina türlerinde uygulanabilirliği olan TSE-GYB sertifika sistemi analiz edilmiştir.

Bu çalışmada, ulusal TSE-GYB sertifika sistemi incelenmiş ve seçilen örneklem üzerinden analizi yapılmıştır. TSE-GYB sertifikasının çalışma konusu olarak seçilme nedeni, diğer ulusal sertifika sistemlerinden farklı olarak mevcutta kullanılan bir sistem olması ve tüm yapı çeşitlerinde uygulanabilir olmasıdır. Belirlenen örneklem üzerinden ulusal TSE-GYB sistemine ait tasarım, alan seçimi, yaşamsal alan tasarımı, malzeme ve kaynak kullanımı, sağlık-güvenlik-konfor, suyun etkin kullanımı, enerji verimliliği, işletme yönetimi verileri analiz edilerek sistemin işleyişini göstermek hedeflenmiştir. Bu doğrultuda ülkemize ait TSE-GYB’ nin önemini vurgulamak, yaygınlaştırmak ve avantajlarını-dezavantajlarını belirlemek, sistemin gelişimini sağlamak amaçlanmaktadır.

1.2. Tezin Kapsamı

Bu çalışma, TSE-GYB sertifika sistemi ile kriterlerinin değerlendirilmesi ve analiz edilmesi açısından bir ön çalışma niteliği taşımaktadır.

Çalışmada, ulusal TSE-GYB sisteminin analizinde örneklem olarak LEED EB Gold yeşil bina sertifikalı Ankara GAMA Holding Binası seçilmiştir. Seçilme nedenlerinden biri, yapının çok yönlü kullanıcı kitlesine hitap etmekte ve merkezi bir konumda yer almasıdır. Ayrıca GYB’ nin analizi için uygun verilere sahip olan yapı ulusal TSE-GYB’ nin bütün kriterlerinin değerlendirilmesi için uygundur. Bunun yanında uluslararası bir sertifika olan LEED ile ulusal TSE-GYB sertifikası karşılaştırılarak ortak yönleri ve farklılıklarının ortaya konmasına olanak sağlamıştır.

Bu kapsamda çalışmanın içeriği; giriş, literatür araştırması, kavramsal çerçeve, alan çalışması, sonuç ve öneriler olmak üzere beş bölümden oluşmaktadır. Araştırmanın birinci bölümünde; araştırma hakkında genel bilgiler verilmiş, tezin amacı, kapsamı belirtilmiştir. İkinci bölümde, kaynak araştırması yapılan çalışmalar sıralanmıştır. 3. Bölümde tez çalışmasının materyal ve yöntemi açıklanarak çalışmanın önemi ortaya konmuştur.

Dördüncü bölümde; tez çalışması için kavramsal araştırmalar yapılarak aktarılmıştır. Gerekli literatür araştırması kapsamında kavramsal bilgiler

(13)

değerlendirilmiştir. Enerji verimliliği, sürdürülebilirlik, yeşil bina, su verimliliği ifadeleri incelenmiştir. Uluslararası yeşil bina sertifika sistemlerinden söz edilerek örneklemin sahip olduğu LEED sertifika sistemi hakkında bilgi verilmiştir. Ulusal sertifika sistemleri ve TSE-GYB sertifika sistemi incelenmiştir. TSE-GYB’ ye ait sertifika süreci, kriterleri, puanlama sistemi ve değerlendirme sistemi aşamaları ayrıntılı olarak aktarılmıştır. Enerji verimliliği kriterinin doğru bir şekilde incelenmesi için çalışmada BEP-TR Enerji Performansı Hesaplama Programı sonucu hazırlanan enerji kimlik belgesinden(EKB) yararlanılmıştır. Bu nedenle bu bölümde BEP-TR programı analiz edilmiştir. LEED ve TSE-GYB sertifika sistemlerinin karşılaştırmaları yapılarak aralarındaki farklılıklar ve benzerlikler tablolar halinde sunulmuştur.

Beşinci bölümde, yabancı LEED sertifikası almış Ankara GAMA Holding Binası hakkında yapısal incelemelerde bulunulmuştur. Ulusal sertifika sistemi olan TSE-GYB sertifika sistemi bina üzerinde analiz edilerek analiz sonucunda elde edilen genel değerlendirmeler aktarılmıştır.

Altıncı bölümde, örnekleme ait analiz sonuçları dikkate alınarak ulusal TSE-GYB sertifika sistemi ile ilgili çıkarımlarda ve önerilerde bulunulmuştur.

(14)

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI

Bu konu başlığı altında tez çalışması ile ilgili yararlanılan kaynaklar kullanıldıkları konulara ve alfabetik sıraya göre incelenmiştir.

Tezin giriş kısmında,

Günümüz formal yapıların verdiği zararların fark edilmesi sonucu oluşan sürdürülebilirliğe yönelimden bahsederken, Dikmen (2011), “Enerji Etkin Yapı Tasarım

Ölçütlerinin Örneklenmesi” adlı çalışmasından yararlanılmıştır. Bu çalışma kapsamında

yapı sektöründe enerji sorunlarına çözümler sunan yenilenebilir enerji kaynakları araştırılmıştır. Sürdürülebilir yapı tasarımı kavramı incelenmiş, dünyada ve Türkiye’deki sürdürülebilir yapı tasarımları örnekler ile değerlendirilmiştir.

İnsan ve sürdürülebilir mekânlar arasındaki ilişki, Tönük (2001), “Bina

Tasarımında Ekoloji” kitabında incelenmiştir. Kitapta mimarlığı sürdürülebilirlik

açısından ele almıştır. Sürdürülebilirliği geçmiş ve günümüz yapıları ile beraber değerlendirerek aktarmıştır. Mimarlık, insan ve doğa ilişkisini irdeleyerek bunun yapılara yansımasını anlatan önemli bir eserdir.

Tezin kavramsal çerçeve konu başlığı altında,

Enerji verimliliği kavramının incelemesinde Ayas (2011), “Enerji Verimliliği ve

İklim Değişikliği” kitabından yararlanılmıştır. Kitapta enerji verimliliğinden, enerji

verimliliğinin iklim değişikliğindeki olumlu yönlerinden ve Türkiye ‘ nin enerji durumundan bahsetmektedir. Evlerde, işyerlerinde enerji tasarrufu için alınması gereken önlemleri açıklamıştır.

LEED Sertifika Sisteminin kriterleri ve sertifika aşamalarının araştırılmasında Bulut (2014), “Yeşil Bina Sertifika Sistemleri: Türkiye için Bir Sistem Önerisi” adlı yüksek lisans tezinden faydalanılmıştır. Çalışma, dünyadaki ve ülkemizdeki sertifika sistemleri ile ilgili çalışmaları inceleyerek ulusal sertifika sistemi önerisi getirmiştir.

Yeşil bina ve sertifika sistemlerinin öneminin vurgulanmasında Cole (2003), “Building Environmental Assessment Methods: A Measure of Success” çalışmasından yararlanılmıştır. Çalışmada yeşil bina ve yeşil bina değerlendirme sertifika sistemlerinin gereklilikleri konusu incelenmiştir.

Yeşil bina sertifika sistemlerinin hedefleri araştırılırken Ding (2008), “Sustainable construction The role of environmental assessment tools” çalışması incelenmiştir. Çalışma, sürdürülebilir mimarlıkta yeşil bina değerlendirme sertifika sistemlerinin önemini anlatmıştır.

(15)

Sürdürülebilirlik kavramının ortaya çıkışı, tanımının oluşumu ile ilgili sürecin araştırılmasında Emrealp (2005), “Yerel Gündem 21 Uygulamalarına Yönelik

Kolaylaştırıcı Bilgiler El Kitabı” incelenmiştir. Kitapta Yerel Gündem 21 (YG-21)

kararlarının dünyada ve Türkiye’ deki uygulamalarını anlatmaktadır. Sürdürülebilirlik ile ilgili yapılan toplantılar ve alınan kararlar hakkında bilgi sağlayan bir kaynaktır.

Erdede&Bektaş (2014), “Ekolojik Açıdan Sürdürülebilir Taşınmaz Geliştirme ve

Yeşil Bina Sertifika Sistemleri” çalışmalarında yapılar sürdürülebilirlik, yeşil bina

kavramları ile incelenerek birbirleri ile ilişkileri analiz edilmiştir.

Sürdürülebilirlik ve şehir arasındaki ilişkinin araştırılmasında Keiner (2005), “Sustainability oriented urban development: A General Introduction with Case Studies

from Gaborone” adlı çalışmasından yararlanılmıştır. Çalışmada Keiner,

sürdürülebilirliği kavramsal olarak incelemiş ve kentsel ölçekte analiz ederek değerlendirmelerde bulunmuştur.

Günümüz formal yapılarının doğaya ve insana zararlarının saptanması için Kıncay (2009), “Sürdürülebilir Yeşil Binalar” yazısı incelenmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde sürdürülebilirlik, yeşil bina, yeşil bina gereklilikleri yeşil bina kontrol sistemlerinden bahsederek yeşil binalar ve günümüz yapıları karşılaştırmasını yapılmıştır. Yeşil binaların avantajlarını aktarması açısından önemlidir.

Yeşil bina kavramının felsefik olarak ortaya konmasında Kim&Ridgon (1998), “Sustainable Architecture Module. In Qualities, Use and Examples of Sustainable

Building Materials” adlı yüksek lisans tezinden faydalanılmıştır. Çalışmada

sürdürülebilir mimarlığı malzeme açısından ele alarak çok fonksiyonlu, geri dönüştürülmüş ve ekolojik malzemelerin yeşil binalarda kullanımını araştırılmış ve kullanım önerilerinde bulunulmuştur.

Öztürk (2015), “Yeşil Bina Sertifikasyon Sistemlerinin Analizi” adlı yüksek lisans tezinde LEED ve BREAM yeşil bina sertifika sistemleri karşılaştırılmıştır. Sistemlerin ülkemiz açısından olumlu ve olumsuz yönleri ortaya konularak Türkiye’ye özgü ulusal sertifika sisteminin olması gerektiği ortaya konmuştur.

Günümüz formal yapılarının çevresine verdiği zararların araştırılmasında Roodman&Lenssen (1995). “A Building Revolution: How Ecology and Health

Concerns are Transforming Construction” adlı çalışma incelenmiştir. Çalışmada

günümüz ekolojik sorunlarından ve bu sorunların insanlara olan etkilerinden bahsedilmektedir.

(16)

LEED Sertifika sisteminin tanımlanması ve işleyiş şeklinin incelenmesinde Sert (2010), “Bina Yaşam Döngüsünde Enerji Analizi ve Yeşil Binalar” adlı yüksek lisans tezinden yararlanılmıştır. Tez çalışmasında, sürdürülebilirlik ve yeşil binalar enerji verimliliği açısından irdelenmiştir.

Yeşil binaların tanımı yapılırken Sur (2012), “Çevre Dostu Yeşil Binalar” adlı yazı incelenmiştir. Çalışmada yeşil binalar ile ilgili kavramsal açıklamalar yapılırken yeşil binaların avantajlarından bahsedilmiştir.

(17)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

Çalışmada, ulusal ve uluslararası sertifika sistemleri ile ilgili kavramların literatür araştırması yapılmıştır. Yeşil binalara yönelik sertifikalandırma standartları araştırılarak ulusal ve uluslararası sertifika sistemleri incelenmiştir. Analizi yapılan örneklemin sahip olduğu uluslararası LEED sertifika sisteminin özellikleri değerlendirilmiştir. Ulusal TSE-GYB sertifika sisteminin kriterleri ayrıntılı olarak aktarılmıştır. Bu veriler sonucunda uluslararası LEED ve ulusal TSE-GYB sertifika sistemlerinin karşılaştırılması yapılmıştır.

TSE-GYB sertifika sisteminin analizi için alan çalışması uygulanmış ve Ankara GAMA Holding Binası örneklem olarak seçilmiştir. TSE-GYB kriterlerinin yapı üzerinde analizi için gözlem çalışması ile beraber yapıya ait mimari, elektrik, mekanik projeleri incelenmiş ve fizibilite çalışması yapılmıştır. Yapının teknik kadrosu ve LEED sertifikası veren kuruluş ile iletişime geçilerek bilgi alınmıştır. TSE-GYB’ nin deprem güvenliği ve yangın güvenliği maddelerinin değerlendirilmesi için gerekli yönetmelikler incelenmiştir. Yapı kullanıcıları ile iletişime geçilerek iç ortam kalitesi, insan konforu ve sağlığına yönelik kriterler değerlendirilmiştir. Yapıda gözlemsel analiz ve harita analizi yapılarak yapı ulaşılabilirliği test edilmiştir. Belirlenen yöntem doğrultusunda analiz çalışması sonuca ulaşılmıştır. Tez çalışmasında izlenen yöntem Şekil 3.1’ de aktarılmıştır.

Ankara GAMA Holding Binası TSE-GYB ile analizindeki puanlama sistemi yapılırken TSE-GYB’ nin belirlediği ve tezin 4.3.2. TSE-GYB belgelendirme kriterleri bölümünde tablolarda gösterilen puanlamalar kullanılarak öznel değerlendirme yapılmıştır.

(18)

4. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Çalışmanın bu bölümünde konu ile ilgili enerji verimliliği, sürdürülebilirlik, yeşil bina kavramları incelenmiştir. Ulusal ve uluslararası sertifika sistemleri araştırılarak uluslararası LEED ve ulusal TSE-GYB yeşil bina sertifikaları analiz edilmiş ve karşılaştırmaları yapılmıştır. TSE-GYB’ nin enerji verimliliğinin analizinde BEP-TR Enerji Performansı Hesaplama Programı kullanılmış ve bu program hakkında detaylı bilgiler ortaya konmuştur.

4.1. Genel Kavramlar

Enerji verimliliği, sürdürülebilirlik, yeşil bina kavramları genel kavramlar kapsamında incelenecektir.

4.1.1. Enerji Verimliliği

2. Dünya Savaşı’nın ardından ekosistem göz ardı edilerek hızlı ve kontrolsüz bir şekilde yapılaşma, endüstriyelleşme ve nüfus artışı sürecine girilmiştir. Bu süreç; doğal dengenin bozulmasına, doğal kaynakların yok olmasına ve hava kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Ayrıca doğada oluşan kimyasal atık birikimi yaşamsal problemleri artırmaktadır.

Dünyada birincil enerjinin büyük bölümü %32 oranında petrolden karşılanmaktadır. Petrolü sırasıyla %27 kömür, %22 doğalgaz, %7 yenilenebilir enerji, %5 odun, %5 nükleer enerji, %2 hidroelektrik enerjisi takip etmektedir (URL-1). Sadece %7 oranında yenilenebilir enerjinin kullanıldığı dikkate alındığında doğal enerji kaynaklarının hızla yok olduğu öngörülmektedir ( Şekil 4.1).

(19)

Ülkemizde enerji üretiminde birincil enerji kaynakları yoğun olarak kullanılmaktadır. Enerjinin %88,1’ i fosil kaynaklı yakıtlar tarafından karşılanırken bu enerjinin %75,7’ si ithal edilen enerjiden karşılanmaktadır (TMMOB,2019). Bunun sonucunda Türkiye’ nin enerjide dışa bağımlı bir ülke olduğu görülmektedir (Şekil 4.2).

Şekil 4.2. Türkiye’ nin Enerji Tüketimi (TMMOB, 2019)

Ülkemizde 2023 yılı öngörülerinde yenilenebilir kaynaklar ile üretilen enerji oranında 2015 yılına göre %69 oranında artış gözükse de bu oran birincil enerji kaynaklarının tüketiminde %264 seviyelerine ulaşmaktadır ( Şekil 4.3).

(20)

Başta güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi açısından uygun bir konumda olan ülkemizde birincil enerjinin önemli oranı dışarıdan satın alınarak kullanıldığında ekonomik ve çevresel sorunları beraberinde getirmektedir. Fosil yakıtlar; iklim değişikliklerine neden olarak kuraklık, orman yangını, aşırı yağış, su baskınları gibi felaketlerle insan yaşamını ve doğayı olumsuz yönde etkilemektedir (TMMO Enerji Çalışma Grubu,2019).

Bu problemlerle beraber insan, ekosistem ve teknoloji arasındaki dengenin sağlanmasına önem vermeye başlamıştır. Bu girişimin sonucu olarak kaynakların yeterli seviyede kullanılmasını hedefleyen enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konuları dikkat çekmeye başlamıştır.

Birincil enerji kaynaklarının verimli kullanılmasının yanında teknolojiden ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasıyla enerji verimliliğine katkıda bulunulmaktadır. Ayrıca enerji verimliliği süreci, bu konudaki kamuoyu farkındalığının oluşturulmasını, kamusal ve yasal düzenlemelerin yapılmasını da kapsamaktadır (Ayas,2011).

Ülkeler, enerji verimliliği ile ilgili hazırladıkları yasal düzenlemelerle enerji kaynaklı çevresel ve toplumsal sorunları durdurmaya çalışmalıdırlar. Enerji arz ve tüketim oranlarının göz önünde bulundurulması suretiyle yenilenebilir enerji kaynakları değerlendirilerek düşük karbon salınımlı ve iklimi dikkate alan verimli enerji planlamalarının yapılması gerekmektedir. Enerji ihtiyaçları ile iklimlerine uygun mevzuat ve yönetmelikler yayınlanarak enerji verimliliğine ait planlamalar yapılmalıdır. Binaların enerji verimliliğini ölçümlemek için ülkeler enerji performansı hesaplama programları geliştirmiştir. Enerji performansı hesaplama yöntemleri ile binaların enerji tabloları ortaya konulmaktadır. Yeni ve mevcut binalar için minimum enerji performans şartları gerektiren enerji sertifika uygulamaları ile iklimlendirme ve enerji sistemlerinin denetimi sağlanmaktadır (MO.,2006).

Türkiye’de enerji verimliliğinin sağlanması amacı ile aralık 2008’de Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği yayınlanmıştır. Bina Enerji Performansı Hesaplama Yöntemi “BEP-TR” ise 7 Aralık 2010 tarihinde “Binalarda Enerji Performansı Ulusal Hesaplama Yöntemine Dair Tebliği” ile uygulanmaya başlamıştır. Tebliğ ile birlikte binaların enerji performansları ölçülmeye ve binalar enerji verimliliği açısından değerlendirilmeye başlanmıştır. 2011’de 2023 yılı enerji verimliliği hedeflerinin

(21)

belirlendiği İklim Değişikliği Eylem Planı (İDEP), 2017’de Binalar İle Yerleşmeler İçin Yeşil Sertifika Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir.

4.1.2. Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik kavramsal olarak ilk defa 1972 yılında Stockholm Konferansında açıklanmıştır. Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nca Brundtland raporunda, “Günümüz ihtiyaçlarını karşılarken, gelecek kuşakların ihtiyaçlarının da

göz önünde bulundurulmasıdır.” şeklinde sürdürülebilirliğin tanımı yapılmıştır.

Dünyadaki en önemli çevre kuruluşu olan ICLEI (Uluslararası Yerel Çevre Girişimleri Konseyi) sürdürülebilirliği; ileriki nesillerin yaşam kalitelerini düşürmeden ve günümüz sorunlarını çözerken gelecek yaşantısını koruyan, toplumların sağlık ve rahatlığını korurken ihtiyaçlarını karşılaması olarak açıklamıştır (Emrealp, 2005).

“Sürdürülebilir Kalkınma”, 1992 yılında yapılan Rio Zirvesinde önemli hale gelmiş ve 2000 yılında yapılan Sürdürülebilir Kent Konferansı’ nda da;

“Sürdürülebilirlik kavramı kent ile birlikte, topluma yüksek kalite seviyesinde yaşamlarını devam ettirirken şimdiki ve gelecek nesillere kentsel çerçevede olumsuz etki bırakılmamasıdır.” sözü ile şehir ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişki vurgulanmıştır

(Keiner,2005).

Sürdürülebilirlik; ekonomik, sosyal ve çevresel faydaların ortak noktasıdır (Şekil 4.4). Sürdürülebilir yapılaşma; insanlara kaliteli yaşam alanları sunarken doğayı koruyan, bunu yaparken ekonomik ve teknolojik yöntemler kullanan bir sistemdir.

(22)

2015 yılında yapılan “Gündem 2030: BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri

Zirvesi” nde Sürdürülebilir Kalkınma için 17 hedef belirlenmiştir (Şekil 4.5).

Şekil 4.5. Gündem 2030: BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (URL-3)

Bu hedefler içerisinde 6., 7., 8., 9., 11., 12., 13., 14., 15., 17. hedefler yapıların sürdürülebilirliğini kapsamaktadır (Tablo 4.1).

Tablo 4.1. Gündem 2030: BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri(URL-3)

Bu hedeflerle 2030 yılında sürdürülebilir ve yaşanılabilir kentler, çevre ve dünya fikrine odaklanılmıştır.

(23)

Sonuç olarak yapılarda sürdürülebilirlik; insanların yaşam kalitesinin arttırırken, gelecek nesillerin kaynak ihtiyacını da düşünerek yeterli kaynak aktarımını sağlamaktadır. Günümüzde kent ölçeğinde sürdürülebilirliğin önemi artarken yapılarda verimli enerji sağlayan ve doğaya duyarlı yeşil binalar önem kazanmaktadır.

Sürdürülebilir yapıların oluşumu, iklim değişikliğine sebep olan etkenlere karşı duyarlı insanların oluşturduğu farkındalık hareketinin bir parçasıdır (Yudelson,2008).

4.1.3. Yeşil Binalar

Yapı sektörü; yüksek seviyede doğal kaynak tüketimi, CO2 salınımı, su ve enerji

tüketiminin kontrolsüzlüğü, uygulama aşamasında oluşan fazla atık ve çevreye olumsuz etkileri ile doğaya en çok zarar veren sektör haline gelmiştir. Bu nedenle yapılaşmanın ortaya çıkardığı olumsuz etkileri ortadan kaldırmak için binalar sürdürülebilirliğin odak noktası haline gelmiş ve çevresel, sosyal ve ekonomik sorumlulukların dikkate alındığı yeşil binalar önem kazanmıştır.

Yeşil binalar, yapının tasarım evresi ve arazi seçiminden itibaren ömrü boyunca bir bütün olarak değerlendirilmektedir. İklimsel ve yöresel değerlere uygun, yeterli miktarda tüketim yapan, yenilenebilir enerjiyi kullanmaya özen gösteren, doğal ve dönüştürülmüş malzemelerin kullanıldığı, doğaya duyarlı, atık kontrolü olan, katılıma yönlendiren sürdürülebilir yapılardır (Sur, 2012).

Yeşil bina felsefesi; yapım öncesi, yapım ve kullanım aşamalarında kaynakların yararlı olduğu bir halden, yararlı olmaya devam ettiği hatta yararlılığının arttırıldığı başka bir hale dönüştürülmesidir. Bu halin yapı ömrü boyunca sürdürülmesi gerekmektedir (Kim&Ridgon,1998).

Günümüz yapıları inşaat malzemelerinin üretilmeye başlandığı andan itibaren bina var olduğu sürece çevreye zarar verirken, yeşil binalar çevre ve insan odaklı binalardır.

Günümüz Formal Binaları ,

- Yapının uygulama ve kullanım sürecinde tatlı su kaynaklarının %16’sı, ağaç kaynaklarının %25’i, malzeme kaynaklarının %30’u, enerji kaynaklarının %40’ı, elektriğin %71’ i binalar tarafından tüketilmektedir.

- Toprak israfının %40’ ı inşaat sürecinde açığa çıkan atıkların toprakta depolanması sonucu oluşmaktadır. Atıkların %65’ inden binalar sorumludur.

- CO2 salınımının 35%’i, ozon tabakasına zarar veren kimyasalların %50’ si

(24)

- Yeni yapılan ve tadilat geçiren binaların %30‘u hasta bina sendromu geçirdiği için bu mekânlarda yaşayan insanlar küf veya kimyasal etkilerin olduğu sağlıksız ortamlarla karşılaşmaktadır (Roodman&Lenssen,1995).

Tablo 4.2. Günümüz Formal Binalarının Sebep Olduğu Sorunlar (Bulut, 2014)

Yeşil binaların yaşam sistemleri formal yapıların tam tersi olarak çalışmakta ve ekosistem ile bir bütün olarak hareket etmektedir.

Yeşil binaların yararlarını ekonomik, ekolojik, sosyal ve kültürel olarak gruplandırabiliriz.

 Ekonomik yararları;

- Harcanan enerji ve su miktarının azalmasıyla bu alana ayrılan maliyeti azaltmaktadır.

- Bakım-onarım, işletme masrafları formal binalara göre daha azdır.

- Bina proje-yapım süresince harcanan parayı yaptığı tasarruflarla karşılamaktadır.

- Yeşil binaların değeri ve itibarı yüksek olmaktadır.  Ekolojik yararları;

- Birincil enerjiyi kullanmaktansa güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, bioenerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını tercih ederek doğaya zarar vermemektedir. - Yapı ömrü boyunca enerji ve su tasarrufu sağlamaktadır.

- Yapım süresince çevreye zarar vermez. Oluşan inşaat atıklarını doğaya atmak yerine geri kullanıma kazandırmakta ve minimum seviyede atık çıkarmayı amaçlamaktadır.

- CO2 salınımı düşüktür.

- Yağmur suları ve gri suların geri dönüşümünü sağlayarak su israfının önüne geçmektedir.

(25)

- Doğal ışık ve doğal havalandırmadan maksimum düzeyde yararlanarak bu alanlara harcanan enerji miktarını düşürür. Mekânı kullanan insanların doğal ışık ve havalandırmadan optimum seviyede yararlanmasını sağlamaktadır. - Yapım ve kullanım sürecinde çevreye duyarlı malzemeler kullanmaktadır. - Yapı ısı yalıtımına önem verir ve ısıtma-soğutma maliyetlerini

düşürmektedir.

- İklim değişikliğine karşı rol üstlenmektedir.  Sosyal ve Kültürel yararları;

- Ulaşım ve erişilebilirlik imkanları yüksektir.

- Şehirler ve yapılarda insanlara kaliteli-sağlıklı yaşam alanları sunmaktadır. - İnsanlara sosyal mekânlar oluşturmaktadır.

- Güvenlidir.

Günümüzde önemli bir yer edinen yeşil binaların, 2050 yılında büyüyerek enerji tüketiminde 1/3 oranında kar sağlaması beklenmektedir.

Yeşil binaların yararları toplum bilinciyle bütüncül olarak gelişmektedir. Bu nedenle ülkeler yönetmelik, yeşil bina değerlendirme sistemleri, kamuya yönelik bilgilendirme çalışmaları ile yeşil bina ve çevre bilincinin önemini yaymaya çalışmaktadır.

4.2.Yeşil Bina Değerlendirme Sistemleri

Sürdürebilirliğin ortaya çıkmasıyla en çok enerji ve güç harcayan sektörlerden biri olan yapı sektöründe yeşil bina kavramı gelişmiş, bununla beraber çevreye duyarlı yapılar yapılmaya başlamıştır. Yeşil bina kavramını geliştirmek, yapım ve kullanım aşamalarında sürdürülebilirlik açısından yol göstermek için yeşil bina sertifikasyon sistemleri geliştirilmiştir. Sertifika sistemleri; arazi kullanımı, enerji verimliliği, su tasarrufu, hava kalitesi, CO2 salınımı, ulaşım, insan sağlığı ve konfor, yeşil

malzemelerin kullanımı, atık konularında binaları mevcut yönetmelikleri de kapsayarak yapıyı her aşamada kontrol eder ve yeşil bina derecesini belirler. Sertifika sistemleri ile yeşil binalar gerçeklik kazanmıştır.

Sertifika sistemlerinin hedefleri; oluşturdukları kriterler ile yeşil binaları belirlemek, yapının tüm tasarım kriterleri ile bütün bir tasarım anlayışı sağlamak, çevresel liderlik oluşturmak, yeşil bina yapımına teşvik etmek, kullanıcıları bilinçlendirerek yeşil bina sektörünü geliştirmektir (Ding, 2008).

(26)

Yeşil bina değerlendirme sistemleri, tasarım aşamasında çevresel konularla ilgili problemleri çözümlemede tasarım ekibine yön göstermektedir. Bina sahipleri ve tasarım ekiplerine sürdürülebilir tasarım ve yapım sürecinde referans oluşturmaktadır. Puanlama sistemleri ile sonuçlarının görülebileceği gerçekçi kriter ile hedefleri iş veren ve tasarım ekibi ile paylaşmaktadır (Cole, 2003).

Farklı özellikler taşıyan bölgelerde bulunan yapıların tek bir yeşil bina sertifika sistemi kullanılarak değerlendirilmesi bir takım sorunları da beraberinde getirmektedir. İklim koşulları, ekonomik yapı, estetik bakış açısı, inşaat tekniği, malzeme kullanımı, kültürel çeşitlilik yerel mimariye etki etmekte ve değerlendirme kriterlerinde bu hususların dikkate alınmaması uyumsuzlukları oluşturmaktadır. Bu nedenle ülkelerin hazır sertifika sistemlerini kullanmak yerine ülke şartlarına, yönetmeliklerine uygun kendi sertifika sistemlerini geliştirerek kullanmaları özgün ve doğru yeşil binaların yapımını sağlayacaktır.

4.2.1.Uluslararası Yeşil Bina Değerlendirme Sistemleri

İngiltere’ de devlet desteği ile binaların olumsuz ve zarar verici yönlerini gidermek için Bina Araştırma Enstitüsü (Building Research Establishment) (BRE) 1926 yılında kurulmuştur. BRE tarafından ilk yeşil bina sertifika sistemi olan BREEAM (Building Research Establishment Environmental Method) sertifika sistemi 1990 yılında çıkarılmıştır. Avrupadaki BRE’ nin ardından Amerikada binaların sürdürülebilirliğinin sağlaması için gönüllülük esasına dayanarak kurulan Amerikan Yeşil Bina Konseyi (United States Green Building Council) (USGBC) 1993 yılında çalışmalarına başlamıştır. USGBC kuruluşu, sürdürülebilir bina kavramını açıklamak ve bunun binalara yansımasını ölçümleyebilmek için yeşil bina değerlendirme programlarını inceleyip geliştirerek 1998 yılında Leadership in Energy and Environmental Design( Enerji ve Çevre Tasarımında Liderlik) (LEED) sertifika sistemini yapı sektörüne sunmuştur (URL 4-5).

LEED ve BREAM sertifika sistemlerinin öncülüğünde yeşil bina konusunda bilinçli birçok ülke yerel şartlarına uygun ulusal sertifika sistemlerini oluşturmuşlardır. İlk yeşil bina sertifika sisteminin 1990 yılında çıkarılması, ardından gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hızla kendi ulusal sertifika sistemlerini oluşturmaya başlaması göz önünde bulundurulduğunda ilk yeşil bina sertifika sistemini 2013 yılında çıkaran Türkiye’ nin bu konuda diğer ülkelere göre geç kaldığı görülmektedir (Tablo 4.3).

(27)

(28)

-LEED Yeşil Bina Sertifika Sistemi

1998 yılında Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından oluşturulan LEED yeşil bina sertifika sistemi, kontrolsüz yapılaşmanın çevreye verdiği zararları azaltmak ve konu üzerinde kamuoyu oluşturmak için çalışmaktadır. Sertifikalandırma sürecinde şeffaf bir değerlendirme yapılmaktadır (Sert, 2010).

LEED; gönüllülük esası olan, pazara göre şekillenen, binalar için çevresel hedef standartları koyan bir sistemdir. İlk oluşumunda başvuru takiplerini uzmanların yaptığı sadece yeni yapılan binalarda kullanılan bir sistemken geliştirilerek günümüzde farklı alanlarda hizmet vermektedir . Bunlar,

-LEED-BD+C (Building Design and Construction): Yeni inşaat ve renovasyon alanına yönelik olarak geliştirilen projelerde kullanılmaktadır.

-LEED-ID+C ( Interior Design and Construction): İç mekân tasarımının değiştirildiği projelerde uygulanmaktadır.

-LEED-EB:O+M ( Existings Buildings Operations&Maintenance): Mevcut binalarda onarım, sağlamlaştırma ve geliştirme çalışmalarında kullanılacak kontrol kriterlerini kapsamaktadır.

-LEED-ND( Neighbourhood Development): Mahalle gelişimine yönelik LEED-ND şehircilik, akıllı büyüme, yeşil binalara yönelik kriterleri içermektedir.

-LEED Homes: Müstakil ve daha küçük evlere yönelik sertifika sistemidir (URL-5).

Tablo 4.4. LEED Sertifika Çeşitlerinin Kapsamları (URL-5)

LEED sertifikası almak için Amerikan Yeşil Binalar Konseyi’ ne (USGBC) sanal ortamda proje kaydı yapılarak başvuruda bulunulmaktadır. Yapının kontrol aşamasında ilk olarak LEED ön kriterlerini sağlaması gerekmektedir (Tablo 4.34). Ön kriterler sağladığında kontrol edilmesi için gerekli belgeler sanal ortamda sisteme

(29)

aktarılır. Böylece proje ve belgeler LEED online sisteminden ulaşılabilir hale gelmektedir. Yüklenen belgeler LEED kriterlerine göre (Tablo 4.5) incelenip puanlaması yapılmakta ve puanlama sonucuna göre yapı derecesi belirlenerek sertifikası verilmektedir ( Bulut,2014).

Tablo 4.5. LEED Sertifika Kriterleri ve Kredi Puanları (LEED v4 Building Design and Construction, 2016)

LEED kriter başlıklarından,

Bütünleştirici süreç, sistemler arasında entegrasyon ile yüksek performanslı ekonomik çözümler bulmayı amaçlamaktadır.

Sürdürülebilir arazi; projenin planlama aşamasından itibaren arazi seçimi, tasarım ve inşaat süreçlerinde çevreye olumsuz etkiyi en aza indirmeyi, doğal döngüyü bozmayan sürdürülebilir araziler oluşturmayı hedeflemektedir.

Tablo 4.6. Sürdürülebilir Arazi Başlığı Alt Kriterleri ve Kredi Puanları (LEED v4 Building Design and Construction, 2016)

(30)

Konum ve ulaşım; yapı, çevre, kullanıcı ve kent için uygun arazi seçimini sağlamayı amaçlamaktadır.

Tablo 4.7. Konum ve Ulaşım Başlığı Alt Kriterleri ve Kredi Puanları (LEED v4 Building Design and Construction, 2016)

Su verimliliği; iç ve dış mekânda su kullanımını azaltmayı, suyu geri dönüştürmeyi ve yeterli kullanmayı hedeflemektedir.

Tablo 4.8. Su Verimliliği Başlığı Alt Kriterleri ve Kredi Puanları (LEED v4 Building Design and Construction, 2016)

Enerji ve atmosfer, enerjinin verimli kullanımını ölçümlemektedir.

Tablo 4.9. Enerji Verimliliği Başlığı Alt Kriterleri ve Kredi Puanları (LEED v4 Building Design and Construction, 2016)

(31)

Malzemeler ve kaynaklar; sürdürülebilir malzeme seçimini, atıkların azaltılmasını, tekrar kullanımı, geri dönüşümü ve kaynak kullanımının azaltılmasını sağlamaktadır.

Tablo 4.10. Malzemeler ve Kaynaklar Başlığı Alt Kriterleri ve Kredi Puanları (LEED v4 Building Design and Construction, 2016)

İç ortam kalitesi; kapalı mekânlarda hava, ses, ışık, ısı etkilerini uygun seviyelerde tutarak insanlar için konforlu ortamlar sunmayı amaçlamaktadır.

Tablo 4.11. İç Ortam Kalitesi Başlığı Alt Kriterleri ve Kredi Puanları (LEED v4 Building Design and Construction, 2016)

İnovasyon, sürdürülebilirlik alanında modern teknolojinin kullanılmasını hedeflemektedir.

Tablo 4.12. İnovasyon Alt Kriterleri ve Kredi Puanlar (LEED v4 Building Design and Construction, 2016)

Bölgesel Öncelik Kriteri, tek bir kriterden oluşmaktadır. Yerel ve çevresel özelliklere, sosyal eşitliğe, kamu sağlığına hitap eden kredilere teşvik etmeyi amaçlamaktadır (URL-6).

(32)

Yukarıdaki kriter ve alt başlıklardan alınan puanların toplamı ile LEED sertifika puanı ve çeşidi belirlenmektedir (Tablo 4.13).

Tablo 4.13. LEED Sertifika Dereceleri (LEED v4 Building Design and Construction, 2016)

LEED, kullanıldığı birçok ülkede yönetimlerce destelenmektedir. Özellikle Amerika‘da yasal organlar, binaların LEED sertifikası ile yapımına yönlendirmekte ve teşviklerde bulunmaktadır. Buna örnek olarak, Kaliforniya eyaletinde oluşturulan Yeşil Bina Hareket Planı’ na (Green Building Action Plan) göre 10.000 feet‘ten büyük hükümet binalarının “LEED New Construction veya Existing Buildings” ile değerlendirilmesi gerekmektedir. Değerlendirmede belirlenen minimum puanın altındaki projeler kabul edilmemektedir (URL-7).

4.4.2. Ulusal Yeşil Bina Değerlendirme Sistemleri

Dünyadaki yeşil bina sayısı hızla artması ile ülkelere özgü yeşil bina sertifika sistemleri de artış göstermektedir. Ülkeleri birbirinden ayıran bölgesel coğrafik özellikleri, iklim yapısı, sosyal ve ekonomik nitelikleri, enerji kaynakları, ihracat ve ithalat durumları ulusal yeşil bina kriterlerini ve puanlama sistemini etkilemektedir. Örnek olarak, enerji ihtiyacını ithalat yaparak karşılayan bir ülke için enerji verimliliğinin ön planda olması gerekirken, su kaynakları tehlikede olan bir ülke için su verimliliği önem kazanmaktadır (Erdede&Bektaş, 2014).

Türkiye’de yeşil bina sertifikalandırılmasında en çok yabancı sertifika sistemleri olan BREAM ve LEED sertifika sistemleri kullanılmaktadır. Fakat bu durum bölgesel adaptasyon sorunlarını ortaya çıkarmaktadır. Örneğin, LEED sertifika sisteminde malzemeler 800 km içerisinde nakliye edilirse yerel malzeme olarak kabul edilmektedir. Bu uzaklık Türkiye’ nin bütün bölgelerini kapsamakta ve geniş bir çember oluşturmaktadır. Bu nedenle Türkiye şartlarına uygun bir kriter değildir. Ayrıca yabancı sertifikaların kullanılması sermayenin dışa aktarılmasına neden olmakta ve işletme sahipleri için maliyeti arttırmaktadır.

(33)

Ülkemiz enerji ihtiyacının büyük miktarını birincil enerji kaynaklarından karşılarken bu kaynakların çoğunu ithal etmektedir. 2014 verilerine göre Türkiye enerjinin %34 ünü binalarda, %32 sini sanayide,%28 ini ulaşımda harcamaktadır. Enerji verimli sistemlerle binalarda %30, sanayide %20, ulaşımda %15 oranında enerjiden kar etme imkanımız bulunmaktadır. Enerji ihtiyacını dışarıdan karşılayan, su kaynakları zarar gören ve iklim değişikliklerinden etkilenerek artan çevre sorunlarına sahip ülkemiz için bu oran önemli bir hal almaktadır. Bu nedenle enerji verimliliği ile ilgili yönetmelik düzenlemelerinin yapılması, enerji tasarrufu sağlayan yeşil bina yapımına ağırlık verilmesi ve yerel bir yeşil bina sertifika sistemlerinin oluşturulması önem kazanmaktadır.

Ülkemize özgü yeşil bina sertifika sisteminin oluşturulmasının önemli katkılarından biri de bu alandaki gelirin yurt içerisinde kalması ve yabancı kaynaklara yapılan yatırımın ulusal sermayeye çevrilmesidir (Şenol, 2009).

Ülkemizde kömür gibi birincil enerji kaynaklarının işletim ve kullanım aşamalarında doğa tahrip edilmekte, insan sağlığına zarar verilmektedir. Fakat sertifika sistemleri ile denetlenen yeşil binalar, doğa ve insan dostu yenilenebilir enerjinin kullanımına teşvik ederek ülkemizin doğal yapısının korunmasına katkı sağlamaktadır.

Türkiye, CO2 salınımı fazla olan ülkeler arasında olup, Dünya’ da CO2 emisyonu

açısından 18. sırada yer almaktadır (URL-15). Bu nedenle yeşil binalar, ülkemizde ve dünyada oluşacak yapısal kaynaklı CO2 salınımını azalttığı için iklim değişikliğinin, asit

yağmurlarının, sıcaklık bozukluklarının yaşanmasının engellenmesi konusunda görev üstlenmektedir.

Günümüzde çarpık ve kontrol edilmeyen kentleşme artmakta, yeşil alanlar yok olmakta ve ulaşım sorunları yaşanmaktadır. Bu durumların önüne geçmek için yeşil bina sertifika sistemlerimde bulunan yapı ve peyzaj tasarımı, alan seçimi, yeşil dokuya yer verme ve ulaşılabilirlik kriterleri önem kazanmaktadır.

Son yıllarda ülkemizde çevre dostu bina kavramının yaygınlaşması ile beraber, Bakanlık destekli kurumlar ve bağımsız kuruluşlar bu alandaki çalışmalarını hızlandırmışlardır. Amerika ve İngiltere başta olmak üzere; oluşturulan yeşil bina değerlendirme sistemleri incelenerek Türkiye için öncelikli ve özgün kriterlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bunun sonucunda TSE’nin hazırladığı “Güvenli Yeşil Bina” sertifikası, Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği tarafında oluşturulan ÇEDBİK Konut Sertifikası, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi desteğiyle yapılmış “SEEB–TR” sertifikası oluşturulmuştur (Tablo 4.14). Ayrıca Çevre ve Şehircilik

(34)

Bakanlığı tarafından YES-TR sertifika sistemi üzerinde çalışılmakta ve yakın zamanda hayata geçirilmesi hedeflenmektedir.

Tablo 4.14. Ulusal Yeşil Bina Sertifika Sistemleri ( Diker, 2016)

Bu tez kapsamında öncelikle örneklem üzerinde analizi yapılacak ulusal TSE Güvenli Yeşil Bina Sertifikası ve örneklemin sahip olduğu uluslararası LEED sertifikası karşılaştırılarak farklılıkları ortaya konmuştur. TSE-GYB sertifika sistemi ayrıntılı olarak incelenmiştir.

(35)

4.3. TSE Güvenli Yeşil Bina Sertifika Sistemi

TSE Güvenli Yeşil Bina Sertifika Sistemi, Türk Standartları Enstitüsünün ulusal alanda Güvenli – Yeşil Bina belgelendirme faaliyetlerinin yürütülmesi ve ülkemizdeki yeşil bina bilincinin kontrollü olarak yaygınlaşması için oluşturulmuştur.

Sertifika sistemi oluşturulurken ilk olarak ülkemiz için önlem alınması gereken deprem güvenliği, yangın güvenliği, iç ortam kalitesi/sağlıklı hava, radyasyon, elektromanyetik kirlilik kriterleri zorunlu ön kriterler olarak düzenlenmiştir. Ardından yeşil binalarda gerek görülen kontrol kriter alanları kararlaştırılmıştır. Bu alanlar; güvenli yeşil bina başlangıç tasarımı, alan seçimi, yaşamsal alan tasarımı, malzeme ve kaynak kullanımı, sağlık ve konfor, suyun etkin kullanımı, enerji verimliliği, işletme yönetimi, ödül puanı olarak belirlenmiştir. Kriter alanları kararlaştırıldıktan sonra ülke

koşulları göz önünde bulundurularak kriterler detaylandırılmıştır. TSE-GYB sertifika sisteminin oluşum sürecinde yabancı ülkelerin yeşil bina sertifika sistemleri incelenmiştir. Dünyada yaygın olarak kullanılan LEED (Leadership in Energy & Environmental Design – Amerika Birleşik Devletleri Yeşil Bina Belgelendirme Sistemi) ve BREEAM (Building Research Establishment Environmental Assessment Methodology – İngiltere Yeşil Bina Belgelendirme Sistemi) sertifika sistemleri üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Kontrol kriterleri oluşturulurken Türk Standartları referans alınmıştır.

Sistemin hedefleri,

- Ülkemizin iklimsel-coğrafik yerel şartlarına, mevcut yönetmelik ve mevzuatlarına, deprem riski gibi sahip olduğu riskler dikkate alınarak kriterleri oluşturmak,

- Yabancı sertifikalarda yaşanan adaptasyon sorununu ortadan kaldırarak daha sağlıklı ve ülkemize uygun şartlarla yapılmış yeşil binaların yapımını sağlamak ,

- İş adamlarının sertifika için harcayacağı maliyeti düşürmek ve böylece yeşil binaya olan yönelimi arttırmak,

- Yatırımcıların yeşil bina sertifika sistemi almak için yaptığı yatırımı ülke içerisinde tutmak,

- Çevresel duyarlılığı sağlamak ve kamuoyu oluşturmak,

- Harcanan enerjinin önemini vurgulayarak yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine yönlendirmek,

(36)

Güvenli – Yeşil Bina Belgelendirme kriterleri oluşturulurken 8 adet komite kurulmuştur. Bu komiteler; enerji verimliliği, radyasyon, deprem güvenliği, yangın güvenliği, VOC (uçucu organik bileşikler), elektromanyetik kirlilik, akustik ve günışığından yararlanma, iklimlendirme ve havalandırma komiteleridir. Bu sekiz komite toplamda 12 adet Rehber Doküman hazırlamış ve rehberdeki kriterlere göre belgelendirme faaliyeti Ekim 2014 tarihinde başlamıştır. TSE-GYB Sertifika Sistemi üzerinde çalışmalar devam etmekte ve ihtiyaç duyulan güncellemeler yapılmaktadır.

4.3.1. TSE-GYB Belgelendirme Süreci

TSE-GYB belgelendirme süreci, bina sahibinin yeşil bina belgelendirme başvuru formunu doldurması ile başlamaktadır (Ek.1). Başvuru belgesi TSE uzmanlarınca kontrol edilmekte ve bina sahibi ile bilgilendirme toplantısı yapılarak kontrol aşamaları hakkında bilgi verilmektedir. Sertifikalandırılacak yapının kriterleri değerlendirme aşamasına geçmesi için deprem güvenliği, yangın güvenliği, iç ortam kalitesi / sağlıklı hava, radyasyon ön şartlarını sağlaması gerekmektedir. Bina ön kriterleri geçtikten sonra TSE uzmanı tarafından TSE-GYB kriterleri yapı tasarım ve uygulama aşamalarında değerlendirilerek raporlandırılmaktadır. Rapor TSE komitesine sunulmakta ve komite kararı doğrultusunda sertifika düzenlenmektedir (Şekil 4.6).

(37)

4.3.2.TSE-GYB Belgelendirme Kriterleri

TSE-GYB belgelendirme aşamaları ön kriterler ve tasarım-uygulama-kullanım kriterleri olmak üzere iki ana bölümde analiz edilmiştir.

4.3.2.1.Ön Kriterler

TSE-GYB sertifika sisteminde; deprem güvenliği, yangın güvenliği, iç ortam kalitesi/sağlıklı hava, radyasyon, elektromanyetik kirlilik kriterleri ön şartlar olarak düzenlenmiştir.

Bu ön koşul olarak seçilen maddeler çevre ve insan sağlığı, yaşanan ortamın konforunun sağlanması için zorunlu olan maddelerdir. Binanın bu ön koşulları mutlak surette sağlaması gerekmektedir. Sertifika sistemine başvuran binanın ön şartları sağlamaması durumunda Düzeltici Önleyici Faaliyet (DÖF) sistemi açılmaktadır. DÖF ile ön şartları sağlayacak şekilde düzeltilen tasarım ve yapılar değerlendirilmeye devam ederken DÖF kapsamında da uygunluğu sağlamayan binalar elenmektedir. Ön kriterler başlıklar halinde incelenmiştir.

- Deprem Güvenliği

Ülkemiz fay hatlarının bulunduğu deprem riski yüksek bir bölgede yer almaktadır (Şekil 4.7).

Şekil 4.7. Türkiye Deprem Riski Haritası (URL-8)

Deprem sırasında yaşanan can kayıplarının büyük çoğunluğu binaların yıkılmasından ya da binalarda oluşan hasarlardan meydana gelmektedir. Türkiye’de TS 500 ve Deprem Yönetmeliği taşıyıcı sistem elemanlarının depreme güvenliği için yeterli olmakta fakat taşıyıcı olmayan sistem elemanları için yürürlükte bulunan herhangi bir

(38)

mevzuat bulunmamaktadır. 1999 Kocaeli depremindeki yaralanmaların %50’si, can kaybının %3’ü taşıyıcı olmayan elemanlardan kaynaklanmıştır. Bu nedenle TSE Güvenli Yeşil Bina Sertifika Sisteminin en önemli ayrıcalıklarından biri depremde zarar verebilecek taşıyıcı olmayan yapı elemanları ile ilgili kriterleri de kapsıyor olmasıdır.

Yeşil Bina Belgelendirme Sistemleri arasında dünyada sadece CASBEE (Comprehensive Assessment System for Built Environment Efficiency – Japonya Yeşil Bina Belgelendirme Sistemi)’ nde depreme ilişkin kıstasların olduğu tespit edilmiştir. Deprem ülkemiz için önlem alınması gereken bir konudur. Bu nedenle CASBEE’ de olduğu gibi TSE-GYB’ de deprem güvenliği kriteri oluşturulmuştur.

Deprem güvenliği kontrol kriterine göre yapının güncel deprem yönetmeliğine uygun olması gerekmektedir. Tasarımda depreme karşı yenilikçi yöntemlerin kullanılması yapıya avantaj sağlamaktadır. Yapıda asma tavan, tesisat, duvar, baca, giydirme cephe ve pencere-kapı sistemlerinde deprem sırasında kopma, yıkılma ve parçalanma risklerine karşı önlemler alınmalıdır. Sirkülasyon elemanları güvenlik tahliyesini sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Yapı içerisinde bulunan tefriş elemanlarının ve raflardaki eşyaların sarsıntı ya da çarpma esnasında yer değiştirmesini engellemek için gerekli önlemler alınmalıdır. Acil durumlarda kaçış yönlendirmesini sağlayacak kaçış planları her katta bulunmalı ve elektrik kesintisinde aydınlatılmalıdır.

DEPREM GÜVENLİĞİ KONTROL KRİTERLERİ (TOPLAM PUAN :80) Depremle İlgili Mevzuata Uygunluk

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Güncel Deprem Yönetmeliğine Uygunluk

Belgelendirme başvuru tarihi itibari ile yürürlükte olan, deprem yönetmeliğine uygunluğu proje müellifi tarafından

hazırlanacak bir uzman tarafından hazırlanacak bir rapor

20

Deprem Tasarımında Yenilikçi Yöntemlerin Kullanılmış Olması

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Bina tasarımında sismik yalıtım, enerji sönümleyici elemanlar vb. gibi gelişmiş yöntemlerin kullanılmış

olmasıdır.

(39)

Tesisat katı riskleri

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Bina türüne göre, asılı veya yükseltilmiş tesisatın tamamında deprem sırasında bütünlüğünü koruyacak uygun detayların bulunması gereklidir.

Gözle Kontrol 5

Asma tavan riskleri

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Asma tavanlarda, bağlantıların sarsıntı

sırasında tavana tutabilmesi. Gözle Kontrol-Proje-Detay 5 Duvar Riskleri

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Beton blok, tuğla, gazbeton vb. bölme duvarların parçasal ve düzlen dışı

göçmesini önleyecek tedbirlerin alınması gereklidir.

Gözle kontrol-Proje 5

Pencere ve Kapı Riskleri

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Duvarlarda montaj için açılacak boşluğun olumsuz etkisini giderebilecek nitelikte, rijit ve dayanıklı kör kasa kullanılması gerekir. Bu elemanlarda cam tipi

seçiminde, kırılma sonrasında dağılmayan temperli, laminasyonlu,

güvenlik filmli vb. türden malzemelerin tercih edilmesi gerekir.

Gözle Kontrol- Proje- Detay- Malzemelere

ait TSE Belgeleri 5

Baca Riskleri

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Bacalarda deprem etkisinden dolayı kısmen veya tamamıyla göçmesinin engellenmesi için tedbir alınmalı veya

bütünlüğü sağlayabilecek malzeme kullanılmalıdır.

Proje-Detaylar-Gözle Kontrol 2

Sirkülasyon Elemanları (Merdiven, Yürüyen Merdiven, Asansör vb.) Riskleri

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Sirkülasyon elemanlarında bulunan korkuluk ve küpeştelerin, deprem

sırasında oluşacak, yatay kuvveti karşılayacak şekilde tasarlanmış

olmalıdır. Asansör ve yürüyen merdivenlerin kullanıcıların güvenli

tahliyesini sağlayacak otomasyona sahip olması gerekir.

(40)

Giydirme Cephe ve Cephe Kaplamasından Meydana Gelen Riskler

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Depremden kaynaklanan katlar arası ötelemeye maruz kalan cephe kaplama

elemanlarının, uygun bağlantı detaylarına sahip olması gereklidir.

Gözle Kontrol-Proje-Detay 5

Elektrik- Su- Enerji Tesisatından Kaynaklanan Riskler

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Tesisat bağlantıları depremde yeterli davranışa sahip olmalı, gerekli yerlerde

eklemli ve eğilebilir elemanlar kullanılmalıdır. Sismik sarsıntıda elektrik enerjisini otomatik olarak kesecek sigorta sistemi bulunmalıdır.

Uygulama kontrolü-Gözle kontrol-Proje 5

Havalandırma ve İklimlendirme Tesisatından(HVAC) kaynaklanan Riskler

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

HVAC tesisatının montajında titreşim önleyici yalıtıcılar kullanılmalıdır. Tesisat atalet kuvvetini taşıyıcı sisteme

iletecek uygun detaylar sağlanmalıdır.

Gözle Kontrol 5

Sıvı Tankları

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Tanklar, taşıyıcı sisteme uygun detaylarla mesnetlenmeli ve gerekirse

koruyucu bir kafes içerisine alınmalıdır. Hareketli hafif tanklar ise

bulundukları ortamdaki en yakın taşıyıcı elemana dokuma kayış veya plastik kılıf ile kaplı metal kelepçelerle

sabitlenmelidir.

Hesap-Gözle Kontrol 2

Tefriş( dolap, mobilya, raf vb.)

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Tefriş elemanlarının devrilmesini ve yer değiştirmesini , çekmece ve kapakların kendiliğinden açılmasını,

açık raflardaki eşyaların düşmesini engelleyici önlemler alınmalıdır.

Gözle Kontrol 5

Acil Durum Kaçış Planı

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Binanın her katında, ortak kullanım alanlarında kaçış planlarının, kaçış

yollarının uygunluğu ve yönlendirmenin olması gerekir. Elektrik kesintisi olması durumunda bu

yollar aydınlatılmalıdır.

(41)

Diğer Öngörülmeyen Riskler

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Öngörülmeyen fakat uzman denetçi

tarafından fark edilen hususlardır. Gözle kontrol 1

Değerlendirme:

Başvuru sahibi toplam puanı:….

Tablo 4.15. Deprem Güvenliği Kontrol Kriterleri (TSE, 2015)

Deprem güvenliği ön kriterinin toplam bölüm puanı 80 puandır. Yapının deprem güvenli olarak adlandırılması için 80 tam puan üzerinden en az 60 puan alması gerekmektedir.

-Yangın Güvenliği

Yangın güvenliği kriterine göre yapının mevcut yangın yönetmeliklerine uygun olması, proje ve uygulama aşamasında yangına dayanıklı malzemelerin kullanılması gerekmektedir. Mimari proje ve malzemelerin özelliklerinin yazdığı TSE Belgelerinin incelenmesiyle yangın güvenliği kriterleri kontrol edilir.

-İç Ortam Kalitesi / Sağlıklı Hava

İnsanlara sağlıklı ve konforlu mekânlar sunmak için binalarda iç hava kalitesi sağlanmalıdır. Bu nedenle TSE-GYB Sertifikası iç ortam kalitesi ve sağlıklı havanın mekânlarda sağlanmasını ön şart olarak belirlemiş ve bunun tespiti için formaldehit, benzen ve uçucu organik bileşik muayene ve deney raporu istenilmektedir.

İç Ortam Kalitesi/Sağlıklı Hava

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Formaldehit, benzen ve uçucu organik bileşiklerin ölçüm parametrenin kriterlere uygun olması

Formaldehit, benzen ve uçucu organik

bileşik muayene ve deney raporu Ön şart

Tablo 4.16. İç Ortam Kalitesi/Sağlıklı Hava Kriterleri (TSE, 2015)

-Radyasyon

Binalarda kullanılan beton ve seramik, granit, mermer gibi yapı malzemeleri radyasyon yayarak iç ortam kalitesini etkilemekte bu da yine insan sağlığına zarar vermektedir. Bu durumun önüne geçmek için yapılarda yeşil etiketli malzemeler kullanılmalıdır.

(42)

Bu şartın kontrol edilebilmesi için yapıda kullanılan malzemelerin radyasyon değerleri, muayene ve deney raporları incelenmektedir.

Radyasyon

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

Radyolojik açıdan değerlendirilmeye yönelik kriterler(Binalarda kullanılan beton ve seramik, granit, mermerin

radyoaktivite değerlerinin ilgili kriterlere uygun olması)

Radyasyon muayene ve deney

raporları Ön şart

Tablo 4.17. Radyasyon Kriterleri (TSE, 2015)

- Elektromanyetik Kirlilik

Elektromanyetik kirlilik; yaşadığımız alanlarda bulunan elektrikli aletler, elektrik kablolar, batarya, frekans dalgaları yayan vericiler, baz istasyonları, trafolar, yüksek gerilim hatlarının canlılara zarar verecek manyetik etkiyi oluşturması olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle kontrol altına alınması gereken zarar verici bir etki oluşturmaktadır. TSE-GYB sertifika sistemi elektromanyetik kirlilik ile ilgili muayene ve deney raporları istemektedir. Elektromanyetik kirliliğin etkilerinin insan sağlığını etkilemeyecek seviyede olması zorunlu koşul olarak belirlenmiştir.

Elektromanyetik Kirlilik

Aranan Kriterler İncelenecek Dokümanlar Bölüm Puanı

TSE GYB Elektromanyetik Kirlilik

Dokümanlarına uygun olması Elektromanyetik kirlilik muayene ve deney raporları Ön şart

Tablo 4.18. Elektromanyetik Kirlilik Kriterleri (TSE, 2015)

Bina ön kriterleri sağladıktan sonra diğer kriterlerin incelenmesi aşamasına geçilmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

İklim düzenleyen yalıtım ve inşaat malzemelerinin geri dönüşümü, doğal kaynak kullanımı, %70 oranında doğal ışık kullanımı, verimli su armatürleri

BEP Yönetmeliği’nin amacı, “dış iklim şartlarını, iç mekan gereksinimlerini, mahalli şartları ve maliyet etkinliğini de dikkate alarak bir binanın bütün enerji

Pasif solar akıllı binalar, istenen iç hava sıcaklıklarının sağlanabilmesi ve dış enerji kaynaklarına bağımlılığın azaltılabilmesi için, mikro ve makro iklim

Tablo 1 ve 2’deki değerlendirme ölçütleri birlikte incelendiğinde, LEED sertifika sisteminin sürdürülebilir alanlar (21 puan), enerji ve atmosfer (38 puan) ve iç ortam

KAZA NASIL M KARADENİZ Petrol yüklü Rumelıfenerı Rumelıkavağı Karadeniz BOĞAZ KOMUTANLIĞI PETROL DOLUM TESİSLERİ İSTANBUL BOĞAZI ManRsadc ■âzı 34 yılda 40 facia. •

çıkan Yeni Lisan başlıklı yazısını dikkatle gözden geçirenler (Ömer Seyfeddin, hayatı-eserleri: Yazan Ali Canib Yöntem, sayfa 125-133) onun fikir hayatımızdaki

Bu deyimin Türkiye Türkçesindeki anlamı “sıkılmak, bunalmak”tır (Türkçe Sözlük 1988:.. 1653), Kazak Türkçesindeki bir manası “içi bayılmak, acıkmak”, ikinci bir

And because the Bahraini legislator did not specify a form for attendance, some provisions of the Code of Criminal Procedure were amended to suit the current circumstances,