• Sonuç bulunamadı

Selim Sırrı Tarcan'ın 80 inci doğum yılı kutlandı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Selim Sırrı Tarcan'ın 80 inci doğum yılı kutlandı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

80 ninci doğum yılı kutlanan Selim Sırrı Tarcan dünkü (örende, Zeybekler arasında

Selim Sırrı Tarcaıı’ııı 80 inci

doğum yılı kutlandı

Çapadaki Yüksek Öğretmen Okulunda yapılan törende

Vali Selim Sırrının elini öptü

- t i b O -V İk U

Yunanistan

Sovyet notasına

Memleketimizde modern be­ den eğitimi ve spor öğretiminin kurucusu Selim Sırrı Tarcan'ın 80 inci doğum yıldönümünü kut­ lamak maksadıyla, dün Çapada­ ki Yüksek Öğretmen Okulunda bir merasim yapılmıştır.

Saat 15 de, okulun konferans salonunu dolduran kalabalık bir davetli kitlesinin huzuruyla me­ rasime başlanmış; ilk olarak o- kul müdürü Kemâl Kaya, üstad Selim Sırrı Tarcanın hayatı, fa?

(2)

Selim Sırrı Tarcan'ın doğum yılı kutlandı

(Başı 1 incide) 1 iye ti ve beden terbiyesinin biz- deki tarihçesi hakkında uzun bir konuşma yapmıştır. Kemâl Ka­

ya, konuşmasının Selim Sırrı

Tarcan’ın hayatına ait olan kıs­ mında şunları söylemiştir: «Se­ lim Sırrı Taı-can 1874 yılında, Yenişehirde doğdu. Babası Elâ- zizli Miralay Yusuf Bey, annesi Zeynep hanımdır. Selim Sırrı 2 yaşındayken babası şehit olun­ ca, aile Yenişehirden Üsküdara nakletti ve oldukça sıkıntılı bir hayata başladı. Selim Sırrı, 8 yaşında Galatasaray Sultanisine

yazıldı. Kısa zamanda, beden

terbiyesi hocası Faik beyin en sevgili talebesi oldu. Geçim zor­

lukları arttığından. mektebin

bitmesine 2 sene kala. Selim Sır­ rı. mühendishaneve geçti ve o- radan mezun oldu.»

Kemâl Kaya, bundan sonra

Selini Sırrının İzhıire gittiğini ve oradan da İşvece geçişini hi­ kâye etmiş: İsveçteıı döndükten sonra muhtelif vazifeler alarak senelerce gençlerin beden ve ruh eğitimi üzerinde çalışmış bulu­ nan üstadın. 80 inci yıldönümün­ de. gaye ve ideallerine çok yak­ laşmış bulunduğuna işaret ede­ rek:

«Tanrı hocamızı uzun yıllar

başımızdan eksik etmesin, ve

gönlüııdekileri, kendine, dünya gözüyle görmek nasip etsin» de­ miştir.

Müteakiben, Türkiye beden

terbiyesi öğretmenleri cemiyeti

adına bir konuşma yapan ve

Hoca hakkında tahassüslerini i- fade eden Burhan Sümersan. ez cümle şunları söylemiştir:

«Bu gün hepimiz sevinçliyiz-' Çünkü aramızda üstad Selim Sır­ rı Taı-can var. Ben, hepinizin huzurunda, bu günün en sevinç, li insanlarını temsil etmek gibi zevkli bir vazife ifa ediyor ve arkadaşlarım namına, üstadın e- lini öpmek istiyorum. O el ki, bize seksen yılın fikirleriyle, ça lışmasıyla, ruhu ile süslemis ve Türk gençliğine, Türk halkına bir çok prensipler kazandırmış, ahlâk ve karakteri ile essiz bir numune olmuştur. Bu gün Tıir- kiyenin çok uzak, ücra köşele­ rinde. Türk halkının sağlık ve neşe kaynağı olan beden terbi­ yesi ve snorla uğraşan torunla­ rı var. Onun yolu yolumuz, o- nun seksen villa süslediği çiçek dolu zirveli başı, bizim başımız­ dır. Onu seviyoruz ve bu sevgi sonsuzdur. Torunları ve torunla­

rımıza devrolacak kadar engin- I d ir.»

Burhan Sümersan, konuşma­ sını müteakip; öğretmenler adı­ na hazırlanmış bir buket ve bir gümüş tabağın, toplantıda hazır bulunan Vali Gökav tarafından Selim Sırrı Tarcan’a verilmesi­ ni rica etmiş ve Gökay, hediye­ leri takdim ederken şunları söy­ lemiştir:

«Gençliğin hcııı irfanı ve hem de ruh ve beden eğitimine bir ömür vakfederek hizmette bulun muş olan üstadın: müsaade edi­ niz de, ben de elini öpeyim »

Gökayın bu jesti uzun uzun alkışlanmıştır.

Öğretmen ve avukat İrfan E- min Kösemihaloğlu da. üstada dair tahassüslerini ifade ettikten sonra. Selim Sıı-rı Tarcan alkış­ lar arasında kürsüye çıkmış ve kısa bir konuşma

yapmıştır-Selim Sırrı Tarcan demiştir ki:

«Asgarî yarım asırdır halka hitap ediyorum. Vaktiyle, fazıl bir zat bana söz söyleme yaşının 25 olduğunu ve azamî 25 sene müddetle konuşulabileceğini söy lemişti. Onun tavsiyesini tutma­ yalı epeyce zaman oluyor. Ben şimdiye kadar, bütün konuşma­ larımı bir yazıyı okumadan yap- mışımdır. Fakat bu defa böyle yapmıyacağım. Yazdığım şeyle­

ri okuyacağım. Çok kısa yazdım. Bakın şimdi onu okuyorum.»

Müteakiben Selim Sırrı Tarcan çok duygulandığını ihsas eden bir sesle, defterinden, yazdıkla­ rını okumağa başlamıştır:

«İltifat ve tahassüslerinizden

çok memnun oldum- Hepinize

sağlıkla dolu, uzun bir ömür d i' lerim Ben bütün ömrümde be­ denle fikir arasında bir muvaze­ ne yaratmak için çalıştım. Mu­ vaffak olduysam bana ne mut­ lu..»

Bundan sonra, merasimin ikin ci kısmına geçilmiş ve okulun beden terbiyesi salonuna inile- rlk muhtelif cimnastik gösterile ri yapılmıştır.

Gerek cimnastik hareketleri ve gerekse Tarcan zeybeği davet 1 iler tarafından çok beğenilmiş ve uzun uzıın

alkışlanmıştır-Ayrıca, okulun giriş salonun­ da, Selim Sırrı Tarcanın kitap ve makalelerini havi güzel bit sergi de açılmıştır- Burada, üs tada ait, 50 den fazla eser v< 5—6 büyük cilt tutan muhteli makaleler teşhir olunmaktadır.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu kitabında, Azra Er­ hat, başta Anadolu efsaneleri olmak üzere, Yu­ nan ve Latin mitolojisini bilimsel bir gözle in­ celer, dünya yazın ve sanatındaki

hamit'in 1890 yılında Fransız yazarı Pierre Lo- ti ye armağan ettiği üzeri pırlantalı elmaslar­ la süslemen altın sigara tabakası satışa çıkarıldı • Misel PERLMAN -

YENt SABAH, ayni zamanda tahrir ailesinin çok kıymetli bir rüknü olan Ahmet Hamdi Akse- kinin Ufulünden dolayı duyduğu teessürü belirtirken kederdîde

Ayrıca zor olan, daha yüksek enerjide- ki parçacıkların yükünü tespit etmek için gereken manyetik alanın ancak süperiletken bir mıknatısla sağlanacağıydı.. Ekip

The chemical stability of 2-alkylcyclobutanones in food is quite good and the moderate losses observed during storage do not reduce the validity of the standard

O nedenle de, iptal edilen plana ve yapı izin belgelerine göre, inşa edilen tüm katlan yine yasadışı ve hukuka aykın bir “fdli durum” göstermektedir.. Kaldı

2017 Türkçe Dersi Öğretim programının Türkçe öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda değerlendirilmesi hem de bu değerlendirmenin eğitim programının dört temel

Çelik Gülersoy’un “ Cumhuriyet” te çıkan “ Kitapçı mı Dedi­ niz?&#34; başlıklı güzel yazısını okurken bunları anımsadım. Gü- lersoy, bir