• Sonuç bulunamadı

Gelibolulu Mustafa Âlî’nin "Dölek" Redifli Gazeli ve "Dölek" Kelimesi Üzerine Doç. Dr. İsmail Hakkı Aksoyak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gelibolulu Mustafa Âlî’nin "Dölek" Redifli Gazeli ve "Dölek" Kelimesi Üzerine Doç. Dr. İsmail Hakkı Aksoyak"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

46

http://www.millifolklor.com Eski harflerle yaz›lan baz› eserlerde

Türkçe kelimelerin imlâs› konusunda ke-sin kurallar yoktur. Özellikle Eski Anadolu Türkçesi döneminde Türkçe kelimelerde elif vav, ye, he harflerinin yaz›l›fl› ve bunla-r›n temsil etti¤i sesler yönünden düzenli olmayan kullan›fllar görülmektedir (ÜN-VER, tarihsiz: 4). Sonraki dönem metinle-rinde Türkçe sözcüklerin yaz›l›fl›nda imlâ sorunlar› az da olsa devam etmektedir. An-cak bu imlâ sorunlar› ait oldu¤u dönemden de¤il; genellikle müellif veya müstensihten kaynaklanmaktad›r. Böyle bir örnek XVI. yüzy›l flairlerinden Gelibolulu Mustafa Âlî’nin afla¤›ya ald›¤›m›z flu gazelinde gö-rülmektedir:

Gamzenle urma cânuma tîr-i cefâ dölek K›lma dilik dilik tenüm ey bî-vefâ dölek Hep ümmet-i Muhammed esirger fikendeni Sen dah› bana merhamet it Mustafâ dölek Bahr-i gamunda burnuma tuzlu sular koyup Kef kef solutma teflneni deryâ-dilâ dölek Hecrünle zehrler yudar›n ac› vaktidür Kendü elünle sun bana câm-› safâ dölek Çignetme rahfl-› nâz ile Âlî fütâdeni

Ey fleh-süvâr-› âlem olan pür-cefâ dölek (AK-SOYAK, 1999: 738)

Söz konusu gazel Âlî Divan› nüshala-r›ndan ‹stanbul Üniversitesi Kütüphanesi

GEL‹BOLULU MUSTAFA ÂLÎ’N‹N “DÖLEK”

RED‹FL‹ GAZEL‹ VE “DÖLEK” KEL‹MES‹ ÜZER‹NE

On a gazel with the redif “Dölek”

by Mustafa Âlî of Gallipoli and the word “Dölek”

A propos du Gazel rimant en “dölek” de Mustafa Ali de Gelibolu

et du mot “dölek”

Doç. Dr. ‹. Hakk› AKSOYAK*

ÖZET

Eski yaz›l› metinleri günümüz Türkçesine aktar›rken karfl›m›za ç›kan en önemli problem imlâ standar-d›n›n olmamas›d›r. Bu makalede Gelibolulu Mustafa Âlî’nin “dölek” redifli bir gazelinde müstensihler kelime-nin anlam›n› bilmediklerinden, kelimeyi sadece dal-lam ve kef harfleriyle yazm›fllar, böylece okuma yanl›fll›-¤›na meydan vermifllerdir. Bu makalede ise kelimenin do¤ru okunmas›na yönelik çözüm yollar› tart›fl›lm›fl-t›r. Dölek kelimesi Derleme Sözlü¤ü’nde “boyu posu güzel olan (kimse)” anlam›na gelir. Bu makalede Âlî’nin gazelindeki “dölek” kelimesi üzerinde durulmufl ve kelimenin bu anlam›n›n da Tarama Sözlü¤ü’ne girmesi teklif edilmifltir.

Anahtar Kelimeler

Gelibolulu Mustafa Âlî, Osmanl› Türkçesi, Dölek, Derleme Sözlü¤ü, Tarama Sözlü¤ü, imlâ ABSTRACT

The great problem with the translation of old Turkish texts into the modern Turkish language is ort-hography. Mustafa Âlî’s gazel with the redif “dölek” has been copied by copyists unaware of the word’s me-aning by simply using the letters dal, lam, and kef, and has thus led to mistakes in orthograpy. ‹n this artic-le, the correct reading of the word is discussed. Dölek means “a beatiful, tall man”. The article further propo-ses that the word “dölek” be included in the Turkish tarama dictionary.

Key Words

Mustafa Âlî of Gallipoli, Ottoman Turkish, Dölek, Derleme dictionary, Tarama dictionary, orthograpy.

(2)

TY. 695’te (48a) ve Dil ve Tarih-Co¤rafya Fakültesi Kütüphanesi, ‹smail Saib I. 3968 (34b)’de bulunuyor. Harekenin olmad›¤› nüshalarda gazelin redifi eski harflerle (dal+lam+kef) biçiminde yaz›lm›flt›r. Bilin-di¤i gibi eski yaz›n›n imlâ özelli¤i olarak Türkçe kelimelerin ilk hecesinde özellikle “e”; nadir olarak da “i” ünlüsü yaz›lmaz. Bu kuraldan hareketle redifin “delek”, “dilek”, “dilün (nazall›)” ve dülek fleklinde okunma-s› da mümkündür. fiimdi bu ihtimaller üze-rinde dural›m.

Delek: Delek kelimesi Tarama Sözlü-¤ü’nde yer alm›yor. Bu kelime bafl›ndaki t sesinin d’ye de¤iflmesiyle telek kelimesin-den gelmifl olmal›d›r ki bu flekil de Tarama Sözlü¤ü’nde bulunmuyor. Kelimenin Tara-ma sözlü¤ü’ne girmemesinin sebebi bu ke-limenin metinlerde tespit edilememesi ve-ya di¤er okunufl biçimleri ile kar›flt›r›lma-s›d›r. Bunlara ra¤men “delek” flekli az da olsa metinlerde yer al›yor:

Geldügince ey kemân-ebrû dil alma¤a okun Cân u dil karflu ç›kup aydur ki billâhi delek

Ayanî (KÖKSAL, 2001: 1489)

Dem-be-dem âflüfte k›ld› cânum› gül-ruhla-run

Gonça lalün yok yire kan itmesün cânâ delek Cebrî, (KÖKSAL, 2001: 1493)

Dem-be-dem sihr oklar›na cânum› k›ld› hedef Hey di hûnî çeflmüne kan itmesün cânâ delek

Cebrî, (KÖKSAL, 2001: 1494)

Yukar›daki örneklerde “delek” ebrû, kan etmek, kat›, hadeng, tîr, kafl ve keman kelimeleriyle birlikte kullan›ld›¤› için ok-çuluk terimidir. Bu durumda “telek”, okun arkas›ndaki tüy anlam›na gelir. (AKSO-YAK, 1995: 81; KÖKSAL, 2001: 235). Keli-meyi “delek” okuyarak terim anlam›yla Âlî’nin gazeline yerlefltirdi¤imizde sadece birinci beyitte anlam uygun düflüyor. Di¤er beyitlerde anlam ç›km›yor. Dolay›s›yla ga-zelin redifi “delek” okunamaz.

Dilek, veya dilün: Kelimenin “dilek”, “dilen” ve “dilün” okunufllar› da metnin an-lam›na uymamaktad›r.

Dülek: Divanu lügati’t-Türk’te a¤z› k›-r›k saks›, a¤z› k›k›-r›k testi anlam›ndad›r. Ke-lime böyle okunsa da metnin anlam›na uy-muyor (ATALAY, 1985: 389)

Dülek: Gemicilik terimi olan dülek kelimesi (AYDIN, 2001:57)de metnin anlam›na uymuyor.

Dölek: Yukar›da olas›l›klar›n metni aç›klamada yetersiz kalmas›n› göz önünde bulundurarak, kelimeyi baflka türlü oku-mak ve anlamland›roku-mak gerekiyor. Keli-menin okunufl alternatifleri aras›nda “dö-lek” flekli de bulunuyor. Tarama Sözlü-¤ü’nde “dölek” kelimesinin karfl›s›nda flu anlamlar› yaz›l›:

1. Sabit, ber-karar, baki 2. Mutemet, dürüst 3. Sükûn ve asayifl içinde 3. Temkinli

5. Sakin ve itaatli

6. Elveriflli, uygun (Tarama Sözlü¤ü, 1965: 1231)

Tarama Sözlü¤ü’nde “dölek” sözcü¤ü-ne verilen anlamlar metinde beklenilen an-lam› karfl›lamamaktad›r. Derleme Sözlü-¤ü’nde ise ayn› kelimenin farkl› anlamlar›-n› buluyoruz.

Dölek (I) 1. Düz, engebesiz arazi, tepe-nin ete¤i.

Dölek (II) 1. Uslu, terbiyeli, a¤›rbafll› (kimse).

2. Uyan›k, dikkatli. 3. Uysal.

4. Eli ifle yatk›n. 5. ‹çinden pazarl›kl›. 6. Dürüst, ciddi, mert. 7. Yafl› k›rk› geçen kimse. Dölek (III) 1. Güzel, iyi. 2. Do¤ru, düzgün.

Dölek (IV) 1. Boyu posu güzel olan (kimse).

2 Orta yafll› (kimse). (Derleme Sözlü-¤ü, 1993: 1577).

Derleme Sözlü¤ü’nde “dölek” kelimesi için verilen anlamlardan “boyu posu güzel (kimse)” aç›klamas› Âlî’nin gazelinin bütün beyitlerinde anlam bak›m›ndan uygun dü-flüyor. Gazelin tamam›nda bir kiflinin nite-Millî Folklor, 2005, Y›l 17, Say› 65

(3)

likleri anlat›l›yor. Divan Edebiyat›’nda kifli tavsifini içeren pek çok fliire rastlayabiliyo-ruz. Hatta Ali Bâlî, Fethî, Kaya, ‹brahim ve Mâlik vb. redifli gazellerde gazele konu olana kiflinin nitelikleri anlat›l›yor (TU-RAN, 2000: 111). Âlî de “zer-kûbî“ redifli gazelinde alt›n yaprak yapan bir güzeli an-lat›r:

Siriflküm nakdiyile germ olup bâzâr-› zer-kû-bî

Yüzüm zerd eyledi zer gibi bir dildâr-› zer-kû-bî (AKSOYAK, 1999: 1399)

fiair, “dölek” redifli gazelinde de ben-zer bir uygulama ile “boyu posu güzel” olan bir kifliden söz ediyor. Tarayabildi¤imiz 50 kadar divan›n hiçbirinde “dölek” redifli bir gazel göremedik. Bu bak›mdan flimdilik “dölek” redifli fliir yazman›n Âlî’nin bir bu-luflu oldu¤unu söyleyebiliriz. Dolay›s›yla böyle bir redifi ilk kez Gelibolulu Mustafa Âlî kullanm›fl; ancak daha sonra gelen Di-van Edebiyat› flairleri bu redifle fliir kale-me almam›fllard›r.

Âlî divan›n› istinsah edenler, redifin gazele katt›¤› anlam› dolay›s›yla gazeli an-layamad›klar› veya yanl›fl anlad›klar› için vav ile olmas› gereken “dölek” kelimesini ünlü kullanmadan “delek” biçiminde yaz-m›fl olsalar gerek. Kelimenin hem Divan Edebiyat›’nda kifli tavsiflerine ait gazeller; hem de söz konusu gazelin bütünü içinde kazand›¤› anlam› göz önünde tutarak “dö-lek” fleklinde okunmas› gerekir. Derleme Sözlü¤ü’ndeki “boyu posu güzel olan (kim-se)” anlam›, Tarama Sözlü¤ü’nde dölek ke-limesi için verilen alt› anlam›n alt›na ye-dinci anlam olarak eklenmelidir. Gazelin redifinin do¤ru okunmas›nda Derleme Söz-lü¤ü’ndeki anlam yol gösterici olmufltur. Semih Tezcan’›n Süheyl ü Nev-bahâr Üze-rine Notlar kitab›n›n sonundaki flu düflün-celer bu yaz› için de geçerlidir: Cem Dilçin, Süheyl ü Nev-bahâr’da ilk kez geçen söz-cüklerin anlam›n› belirlemek üzere me Sözlü¤ü’nü kullanm›flt›r. Ben de Derle-me Sözlü¤ü’ne dayanarak Süheyl ü Nev-ba-hâr’daki baz› az rastlan›r sözcüklerin

bu-gün Denizli ve Isparta yörelerinde kullan›l-makta oldu¤una dikkati çekmeye çal›flt›m. (TEZCAN, 1994: 76) Âlî’nin gazelinde kul-land›¤› redifin anlam› Derleme Sözlü-¤ü’nün yard›m›yla çözüldü¤ü için Divan Edebiyat› metinleri ile çal›flmalarda di¤er sözlüklerin yan›nda Derleme Sözlü¤ü’nü kullan›lmas› gere¤ini bir kez daha ortaya ç›k›yor. Derleme Sözlü¤ü’nün bir özelli¤i de kelimenin derlendi¤i bölgeyi göstermesidir. “Dölek” kelimesinin derlendi¤i yer Kon-ya’d›r (Tarama Sözlü¤ü, 1965: 1231). Âlî de birkaç y›l (1560-1563) o ilde bulundu¤una göre (AKÜN, 1989: 418) “dölek” kelimesi-nin bu anlam›n› büyük olas›l›kla Konya’da halk ile iletiflimde bulunarak ö¤renmifl ve yaz›ya geçirmifltir.

KAYNAKLAR

AKSOYAK, ‹. Hakk›, (1995) “Divan fiiirinde Okçuluk Terimleri”, Türklük Bilimi Araflt›rmalar›, Sivas S. 1.

AKSOYAK, ‹. Hakk›, (1999), Gelibolulu Mus-tafa Âlî ve Divanlar›n›n Tenkitli Metni, Gazi Üniver-sitesi, Doktora Tezi, Ankara

AKÜN, Ömer Faruk, (1989), “Âlî Mustafa Efendi (Edebî Yönü)”, Türkiye Diyanet Vakf› ‹slâm Ansiklopedisi, ‹stanbul, C.II.

ATALAY, Besim (Çeviren), (tarihsiz, 1985 ?), Divanu lügati’t-Türk Tercümesi, C. I, 389.

AYDIN, Mehmet, (2001), “Düvlek Kelimesi Üzerine Bir Not,” ‹lmî Araflt›rmalar, ‹stanbul.

KOM‹SYON, (1993) Derleme Sözlü¤ü, Ankara C. 4.

KOM‹SYON, (1965), Tarama Sözlü¤ü, Anka-ra, C. 2.

KÖKSAL, M. Fatih, (2001) “Divan fiiirinde Okçuluk Terimleri”’ne Ekler, Türklük Bilimi Arafl-t›rmalar›, Sivas.

KÖKSAL, M. Fatih, (2001) Edirneli Naz-mî’nin Mecmau’n-nezâir, Hacettepe Üniversitesi, Doktora Tezi, Ankara.

TEZCAN, Semih, (1994), Süheyl ü Nev-bahâr Üzerine Notlar, Ankara.

TURAN, Selami, (2000), Erken Dönem Türk fiiirinde Gazel, Gazi Üniversitesi, Doktora Tezi, An-kara.

ÜNVER, ‹smail, (tarihsiz) Osmanl› Türkçesi, Ders Notlar› (Teksir).

Millî Folklor, 2005, Y›l 17, Say› 65

Referanslar

Benzer Belgeler

Bizim çalışmamızda ölçtüğümüz endojen NOS inhibitörü olan ADMA düzeyleri migren hastalarında kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek olarak bulundu

İlk olarak hangi tür (ulusal, yerel, bölgesel) yayın yapan kanalların ölçümleneceği belirtilmemiştir. İkinci olarak ise izlenme oranı ölçümlerinin yıllık bazda

Çalışmada, finansal derinleşme ile büyüme ilişkisinin varlığını ve yönünü tespit etmek amacıyla, literatürde yaygın olarak kullanılan Hata düzeltme modeli

Hüsn ü Aşk metni, somuttan soyuta uzanan birçok anlam katmanını içinde barındırır. Bu katmanlar muhtelif yorum ve okumalara açık; aynı zamanda da gerçek dünya ile

Aşağıdaki cümlelerde yer alan eş anlam, zıt anlamlı kelimeleri bularak altını çizip eşini ve zıddını yazınız. Yaşanan hadiselere bir anlam veremedim.

Toplumsal ve bireysel yönleriyle ilişkili olarak dilin sözcükleri zihnimizde çeşitli biçimlerde anlam taşır: Bir sözcüğün akla ilk gelen, en yaygın ve en eski

8 Ödev kapağının ve içindekiler bölümünün bulunması 10 9 Kaynakçanın yazım kılavuzuna* uygun olarak verilmesi 10 Toplam Puan 100 ÖDEV DEĞERLENDİRME FORMU. Öğrencinin

Tığlık çok şey anlatır' Değişik deneysel çalışmalar yapmak istiyorum.. Anlamsız sözler,