• Sonuç bulunamadı

Türkkaya Ataöv ve Yıldız Sertel'den mektuplar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkkaya Ataöv ve Yıldız Sertel'den mektuplar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMARTESİ

YAZILARI

ATAOLBEHRAMOĞLU

Türkkaya Ataöv ve Yıldız

Sertel'den Mektuplar

Nâzım Hikmet konusunda O ral Ç a lışla r’la

dostane tartışmamıza ilişkin olarak Türkkaya

Ataöv ve Yıldız S e rte l’den birer m ektup aldım.

Konunun önemi bakımından bu mektupları ya­ yınlıyorum.

Sevgili Ataöv mektubunda şöyle yazıyor:

“Nâzım’la ilgili son yazını okudum.

Benim Nâzım Hikm et’in Hasreti başlıklı kita­ bımdan haberin var mıydı? Fotokopi makinesin­ de ufaltılmış b ir kopyasını sana yolluyorum.... Bu kitapta senin yazında söylediğini destekle­ yen en az iki bölüm var. Lütfen şu sayfalara ba- kıver: s. 20-22 ve 37-41. ”

Ataöv’ün birinci elden tanıklıklarla yazılmış ki­ tabından elbette haberim var. “ Vatan” gazete­ sinde yayınlandığında da, daha sonra “May” Ya­ yınları arasında kitap olarak çıktığında da oku­ muştum.

Kitabın 20-22. sayfalarını özet olarak aktarıyo­ rum:

“Başkentteki ikinci gün, Nâzım ’a yeni Mosko­ va’yı göstermekle görevlendirilen, Sovyetler’in o zamanki en ünlü mimarı Filipov’/a yıllar önce­ den bildiği kenti gezdi Ama Moskova değiş­ mişti. Son otuz yılın en az yirm i yılı yeni baştan yapımla geçmişti. Geri kalan yıllar da savunma ve yabancı saldırının neden olduğu yıkıntıyı onarmakla.... Mimar Filipov bunları ve bütün mimari gelişmeleri anlatır durur Nâzı m ’a, Mos­ kova ’daki ikinci gününde. Ünlü mimarın Nâzım ’a göstermek istediği b ir başka yenilik de, halkın

‘düğün pastası’ adını verdiği kat kat yükselen

gökdelenlerdir... 1940’ların sonuna doğru ya­ pımına başlanan bu gökdelenlerden birinin in­ şaat planını Nâzım’a göstererek, m im ar Filipov,

‘Stalin yoldaş bu yapının planlarını onayladı’

der.

Nâzım sorar: ‘Hangi Stalin yoldaş?’

Filipov şaşırmıştır: ‘Canım, Stalin yoldaş işte.’ Nâzım’m cevabı onu daha da şaşırtacaktır:

‘Ben bu isimde bir büyük mimar tanım ıyorum .’ Türkkaya Ataöv’ün söz ettiği öteki sayfalarda ise, Nâzım Hikm et’in Sovyetler’deki uygulama­ yı eleştirdiği “Ivan İvanoviç Var mıydı, Yok

muydu?” adlı oyunuyla ilgili bilgiler ve açıklama­

lar yer alıyor. Türkkaya Ataöv’ün bu önemli ya­ pıtının yeni bir basımı m utlaka yapılmalı.

Söz konusu tartışm a sırasında düşüncelerini bana telefon ederek de açıklayan, Oral Çalışlarla ortak dostum uz Sayın Yıldız Sertel’in m ektubu­ nu aynen yayımlıyorum:

“Ataol Bey,

Nâzım Hikmet’in Stalin 'e ait şiirleriyle ilgili İkin­ ci yazınızı okudum.

İlk önce, Nâzım hakkında yazılmış olan kitap­ larla ilgili yanlışlarınızı düzelteyim. Sabiha Ser-

tel, Nâzim Hikmet hakkında hiç kitap yazmadı.

Zekeriya Sertel iki kitap yazdı:

‘Mavi Gözlü Dev.’

‘Nâzım Hikm et’in Son Yılları’ Milliyet Yayınla­

rı (çok önemlidir).

Bir de benim b ir derlemem var:

‘Sertellerin Anılarında Nâzım Hikm et ve BabI­ âli’ Adam Yayın.

Bu sonuncuda benim de anılarım var. Ben bu anılanmda, Stalin’in cinayetlerinin ortaya çık­ masıyla, Nâzım’ın nasıl b ir bunalıma girdiğini İyice anlattım. Eğer vaktinde bunu bilmiş olsay­ dı, kesinlikle SSCB'ye kaçmazdı. Onun Stalin ’in lehinde şiirler yazdığını, sizin Oral’la (canımı sı­ kan) tartışmanızdan öğrendim. Yazdıysa da an­ laşıldığına göre bunlar ufak, anlamsız şiirler. Ger­ çek o ki, S.B. Komünist Partisi’nin 2 0 ’nci Kong- resi’ne kadar (1956 yanılmıyorsam) kimse ger­ çekleri bilmiyordu. Moskova’da korkunç bir bas­ kı havası esiyor, ancak bazı rivayetler dolaşıyor, insan kendi gölgesinden korkuyordu. O hava içinde bile Nâzım bazı eleştiriler yaptı ve o yüz­ den başı belaya da girdi. Stalin üzerine asıl ve en güzel şiiri onun aleyhine olan şiiridir ve ora­ da duyduğu derin acıyı da ifade etmektedir.

Nâzım’ı iyi anlayıp anlatma hepimizin görevi. Sevgi ve saygılarla.

Yıldız Sertel. ”

İlkesel önemi bence çok büyük bir tartışmaya katkılanndan ötürü Türkkaya Ataöv ve Yıldız Ser- te l’e teşekkür ederim.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sa¤da tümörün bulundu¤u k›rm›z› bölge ›fl›nlama dozunun %90’n›n› kapsarken, solda fotonlarla ›fl›nlamada ayn› doz.. çok daha büyük bir bölgeye

Tayin edildiği yeni görevi, Alman kökenli (General) Liman Von Sanders Paşa’dan devir aldı. Mustafa Kemal, Çanakkale Sa­ vaşları sırasında, su Alman Mareşali­

Bu meyanda Abdül Bey de tevkif edilerek İstanbul'a gönderildi ve muhakemesi yapılarak müebbet kalebentliğe mahkûm oldu, evvelâ üç sene Prizrin kalesinde, sonra

Cumhuriyet ö zel O- kulu 11e b ir stlre Belediye Kon- ■ervatuvarmda öğrenim gören Cahlde Sonku, sanat hayatına Halkevleri Tem sil Kolunda gö rev alarak

Ve Yaşar Kemal’in sıcak A k­ denizliliğine bu denetimli Kuzey yaklaşımı, yine de yer yer kimi sinemasal “ patlamalar” içeri­ yor: Neriman’ın (sözünü etti­

Bu çalışmada belirlenen değerler (dikey sapmanın en yüksek mutlak değeri 4°, ortanca değeri kadınlarda 2° ve erkeklerde 2,5°) sağlıklı Türk genç erişkinler için

Onlarda asıl olan, bütün hara­ rete memba olan, bütün şahıslara mihrak ve cazibe olan o kadındır.. O kadınların nabzındaki hararet da­ ima 40 dereceden fazladır; onlar

Nâzım Hikmetin Semiha Berksoy* bütün mektupları yeni harflerledir.. Nâzını^ tek bir satır eski harf