\
S a y f a
S A N A T , E Ğ L E N C E I * *i t '
19
b%
TÜRK
MUZIGI
KAYBETTİĞİMİZ KIYMETLER
Ağyazar "Akyaz„ Coşar
Hazırlayan:
HİLMİ RİT
sa-yaz» N kıymetli fasıl natkârımız hiç şüp hesiz Ağyazar «A k -Coşar’dır. 80 yaşını
TÜRKİYE’NİN
EN MEŞHER FİLİM
YILDIZLARI
•
Hülya Koçyiğit
•
Ediz Hun
•
Ajda Pekkan
•
Tamer Yiğit
•
Selda Alkor
•
Süleyman Tt M r a n
•
Devlet Devrim
@
Yusuf Sezgin
(/gs
daha 17 meşhur artist
Hepsi |
{mecmuası
müsabakalarını kazanarak
YILDIZ oldu
t f c r _ ,d t\SS
* ' 1968 SİNEMA ARTİSTİ
YARIŞMASI» na katılarak yılda
110.000 lira kazanan bir yıldız
olabilirsiniz
bu haftaki
T a fs ilâ t
Hayattaki son ve kıymetli fasıl sanatkârımız «Ağyazar» Akyaz Coşar’ı da dün toprağa verdik. Türk müziğine se nelerce hizmet eden bu kıymetli sanatkâra «Akyaz» adı Atatürk tarafından verilmiştir.
geçmiş olmasına rağmen enerjisinden bir şey kay betmeyen değerli sanatkâr, son derece neşeli ve ehlidil bir insandı. Canlı tarihti. Kimlerle çalışmamış, kim lerle tanışmamıştır. Bir is mi de «Baba» dır.
Herkes ona böyle hitap eder. Türk musikisine 70 sene hizmet etmiş, A ta’mı- zm takdir ve teveccühleri ne mazhar olmuş ve bizzat Ata tarafından «Akyaz» ismi verilmiş sanatkârın kendi ağzından hayat hikâ yesi:
/ * » 1884 senesinde
Kema-m k H liye kazasmda doğmu- '*a r W şum. 10 yaşımda İs
tanbul’a geldim. Beni dinleyenler, sesimin güzel olduğunu söylüyor lardı. Kumkapı’da Bezciyan Or taokuluna girdim. Bu arada sesi min güzel olduğunu işiten Kum- kapı’daki Ermeni Patrikhanesi Kilisesinin baş müezzini Kirkor Mehteryan Efendi’den İlâhiler ve kilise âyinleri geçmeye başla dım. Bu arada Türk musikisine karşı içimde yenilmez bir heves uyandı. Bir müddet sonra elime kırık dökük bir kanun geçti. O vakit henüz yaşım 13’tü. Kendi kendime çalışıyordum. Hevesim o kadar artmıştı ki, gizlice mey hanelere gidiyor fasılları hayran hayran dinliyordum. Nihayet, ak şamları Kumkapı’ daki Mezeci Onnik’in meyhanesinde kemençe ve biraz da kanun çalan Baba H o roz namındaki âmâ bir zattan pratik olarak kanun meşk etme ye başladım. Bir akşam Kirkor Mehteryan Efendi karşıma çıktı ve bana. «Bu koltuğundaki ne dir. çalgıcı mı olacaksın?» dedi.
Ben de, «Ne yapayım, param yok meyhanede Baba Horoz’dan meşk ediyorum» dedim. O da ce vaben «Yarından itibaren haftada iki gün bana geleceksin» dedi. Ona devam etmeye başladım. Ka nunu ve Hamparsum notasını kendisinden öğrendim, ilk h o cam odur. Kanunu biraz iler lettikten sonra udi Büyük Serkis Efendi ile birleşerek piyasaya çıktık, tik çalıştığım yer Aksa ray Yeşiltulumba’da, Giritli Ne cati Bey’in kıraathanesidir. Hem kanun çalıyor, hem de okuyor dum. Bilâhare kanunî âmâ Ali Bey’Ie birleşince evvelâ iki kanun olarak çalıştık, sonraları da ben kanunu bıraktım ve hanendeliğe başladım Bu arada Şehzade Zi- yaaddin Efendi’ye kanım meşk ettiğimi belirtmek isterim. Hu susî toplantılarda büyük virtüöz m e c m u a s ın d a
Müteveffa sanatkâr Ağyazar «Akyaz» Coşar tanburl Cemil merhumla pek çok
bulunduk. Ayrıca kemani Tatyos Efendi, kemani Bülbiill Salih Bey, keman! Memduh Bey, udi Mısırlı İbrahim Efendi, lâvtacı Ovrik Efendi, klâmet İbrahim Efendi, kanuni âmâ Ali Bey ve
bu arada ismini hatırhyamadığım çok kıymetli arkadaşlarla çalış mak fırsatım buldum. Yakın za mana kadar piyasada çalışıyor dum, birkaç sene önce _ _ sahne hayalından çekil- V | V B dim.
MÜNİR NURETTİN SELÇUK
İLK DEFA İÇKİLİ BİR GAZİNODA
Üstad Münir Nurettin Selçuk, geçen Perşembe gecesinden itibaren içkili bir lokalde programlarına başladı.
Şimdiye kadar bir kaç defa içkili lokalde program yapma yı deneyen ve uzun yıllardan beri içkili yerde okumayan Münir Nurettin’in Perşembe gecesi programı tahminlerin üze rinde bir ilgi ile karşılandı.
Yılların eskitemediği ve Türk sanat musikisinin değerli kişisi Münir Nurettin Selçuk 15 günde bir bu lokalde prog ramma devam ederek Türk musikî severlerine, olgun musiki ziyafeti vermeğe devam edecektir.
Münir Nurettin’in yeni baştan dekore edilerek iyi bir şe kilde tanzim edilen Taşbk Gazinosurfdaki programı 1,5 saat sürdü. Seçkin bir saz ekibinin eşliğinde Münir Nurettin o gece dinleyicilere tam 18 tane şarkı söyledi. Hem de hiç yorul madım.
Münir Nurettin’in programı devamı boyunca lokalde tek bir bıçak, çatal tabak tıkırtısı duyulmadı. Bütün masaları dolduranlar, onu saygı ve haz içinde dinlediler. Münir Nuret tin programına eski Türk musikisinin «Pirleri» olan Dede Efen dilerden, îtri’lerden başladı ve günün şarkılarına kadar hep sini ayni olgunluk içinde sundu.
ÖĞÜTME ve ELEME
İşleriniz yapılır. Rami - Yenimahalle Nu- man Efendi Sokak No. 3 B.
Milliyet: 14657
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi