• Sonuç bulunamadı

Eski devrin son hatıraları:Divanyolu konakları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eski devrin son hatıraları:Divanyolu konakları"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ş U B A T 1958

T T - ê'U 'Ui , 3

Eski devrin son hatıraları:

Divanyolu

Divanyolu, yeni adiyle Yeniçeriler caddesi, lstanbulun en eski ve işlek yoludur. Bu yolun es­ kiden bazı yerleri 3, hattâ 2,5 m etreye kadar daralırdı.

1858 Hocapaşa yangını binden fazla ahşap yapıyı kül ettikten sonra buraya dayanmış, ve bu tehlike de atlatıldıktan sonra bu cadde de geniş­ letilmiş, demir kapılı kâğir evlerin yapılması ka­ rarlaştırılmıştır. Daha doğrusu bizde imar fa a li­ yeti denince ilkin akla gelen caddelerin genişle­ tilmesidir ki, bu cadde de böyle olmuştur. Birçok binalar kesilmiş, yola gitmiş, bu arada bir çok konaklar da resmî daire, hususî müessese, mek­ tep haline çevrilmişlerdir. Istanbulda eski taş mektepler, medreselerden maada çocukların oku­ maları için hususî binalar yapılmadığı ve bu yo l­ da fazla bir gayret gösterilmediği için bu ihtiya­ cı çeşitli konaklar temin ederler, bu yüzden de vaktinden önce harab olurlardı. B ir vakitler en kibar ailelerin toplandığı bu caddede de aristok­ rat bir hayat hüküm sürer ve bu aileler birbir­ lerini tanırlar, birbirlerini sık sık ziyaret eder­ lerdi. lstanbulun büyük geçit resimleri, fener alayları, askerî törenler hep burada olurdu. H ar­ biye N ezareti meydanında toplanan alay Baye- zid meydamndan ve Divanyolu boyunca yürür, Sultanahmet, yahut Bâbıâli yoliyle Sirkeciye, hattâ Beyoğluna geçerdi.

Sultanahmetten başlıyan bu caddenin hemen hemen en güzel yapısı, çatısına kadar geniş mer­ merle kaplı 1858 de açılmış Cevrikalfa mektebi­ dir. Bu mektep lstanbulun ilk kız mektebidir. Bundan çok sonraları da Çâpada K ız Muallim mektebi açıldı. Buradan kız öğretmenler yetiş­ tirildi.

Beyazide doğru derlendiği zaman Firuzağa c -miinden sonra gelen büyük bir konak da Bür-

h ..n ı Terakki mektebi idi ki zamanının en asri mektebi sayılırdı. Cülûs şenliklerinde bütün bina fenerlerle donanır, çocuklar mektep elbiseleriyle, kırmızı atlas bayraklarla ve omuzlarından bel­ erine uzanan «padişahım çok y a şa !» ibareli kor-

•. ¡elerle görünürlerdi

Mektebin yanıbaşında A rifin kıraathanesi bulunurdu ki, devrin en yüksek şahsiyetleri, eski tabirle balâ ve ûlâ ricali buraya gelirler, arada bir K âtip Salibin hayal oyununu seyrederler, Bulbülî Kemanî Memdühu da dinlerlerdi. Buraya

konakları

.'.at.-Eski bir Türk konağı

Vieux konak Turc

çok sonraları Kırımdan kaçan Vrangel ordusu döküntüleri tombala oyununu sokmuşlardı. Bu­ nun biraz ilerisinde, sağ tarafta şimdiki Sıhhiye Müzesi olan ve türlü değişikliklere uğrayan gri renkte büyük kâgir konak da Senedat Müdürü Said Beyin konağı idi. Buradan yine sol tarafa geçilecek olursa Adalet Sarayına giden yol köşe­ sinde Sultan Hamid’in İkinci Kâtibi (A rap İzzet) in dört kapılı yüksek ve bol pencereli bir kona­ ğına rastlanır. Bunun birkaç ev ve dükkân ileri- sinde mermer kapılı iki katlı genişçe bir bina ge­ lir ki bu da Esvapçıbaşı llyas Beyin konağı idi. Mütarekeden sonra Salâhaddin Sırmalının teşeb­ büsü ile Şark Mahfeli diye bir kulüp olmuş, Ra- fe t Paşa dahi lstanbulun kurtuluşunu buranın basık bir penceresinden halka nutuklar vererek tes’id etmiş, müjdelemiştir. Buradan Bâbıâli ci­ hetine dönünce Dikiş Biçki Yurdu görünürdü ki, Cemil Paşamn kira ile tuttuğu İstanbul Kadısı Tevfik Efendiye aitti. Yine Divanyoluna geçil­ diği zaman Köprülü Kütüphanesinin hizasına düşen köşede bir boşluk görünür. Senelerdir, akasya ağaçlariyle çevrilmiş bu arsada M aarif N â zın Haşim Paşamn kırmızı boyalı bir konağı bulunurdu. Sonralan E vk af Kadılığı olmuştu. Bunun alt köşesinde lstanbulun en eski eczane­ lerinden Haşan Rauf Eczanesi vardı. Umumî Harbin sonuna doğru Türk-Alman dostluk yur­ du binası için istimlâk edildi. Yıkıldıktan sonra harb bitti. Bu teşebbüs de yüzüstü kaldı. Bu yo ­ lun yine en büyük binalanndan P iyer Loti cad­ desinde Belediye binası, yani eski Şehremaneti

(2)

4

TÜ RKİYE TURÎNG ve OTOMOBİL KURUMU

olan Trablusugarp Valisi A r ifi Paşanın muhte­ şem konağıdır. Burası Mütarekede Fransızların işgaline uğramış, hayli harap bir hale düşmüş, bir kaç defa da tamir edilmişti. Divanyolunun E vk af sokağına sapan yol üzerinde Merkez Ku­ mandanı Müşir Sadeddin Paşanm büyük bahçe­ ler içinde bir konağı göze çarpardı ki uzun za­ man E vk af Nezareti olmuştu. Bugün ise konak Çemberütaş Ortaokuludur. Vaktiyle şehrin en asri konaklarından biri de bu idi. Devrin meşhur sazendeleri burada icrai ahenk ederler, kadınlı erkekli eğlenceler tertib edilirdi diye meşhurdu.

Atikali Paşa camii karşısına düşen kısma da Ferik A vn i Paşanın konağı gelirdi. Bu konak mütareke zamanında yanmıştır. Bunun biraz ile­ risinde Çemberlitaşh Zeki Beyin meşhur mermer konağı yerinde Osmanlı Bankası şubesi bulun­ maktadır. Bunun sekiz on adım ilerisinde Diyar­ bakır kıraathanesi de aynı kimseye aitti. Bu kahvenin hemen yanındaki camiye ilk defa kan­ dil yerine havagazı konmuştu. Yine aynı hizada Çiftesaraylar denilen M aliye N â zın Sadık Paşa­ nm konağı görünürdü. Büyük duvarlar gerisin­ de ve büyük bir bahçe içinde bulunan bu konak saray denilmeye lâyıktı. Bu sebepten çifte daireli olduğu için Çiftesaraylar adı verilmiş, bir zaman sonra Sultan Azizin kızı Emine Sultana geçmiş­ ti ki bu sultan Dahiliye, M aarif Nezaretinde, İs­ tanbul Valiliğinde, Şûrayı devlet riyasetinde bu­ lunan Damat Şerif Paşanın haremi idi. Yakın bir tarihte Feyzi âti hususî lisesi olduktan sonra yanmış, şimdi de bu arsa üzerinde birçok apart­ manlar kurulmuştur.

Çarşıkapıda Kaliçacı Hasanağa camiinden sonra Şair Şefik Beyin konağı görünürdü. Eser­ leri A li Emiri Kütüphanesinde bulunan ve vak­ tiyle Mısır Kethüdahğı ve E vk af Muhasebeciliği yapan bu zatın hayatı Tezkere-i Fatin’de yer al­ mıştır. Şefik Beyin konağı diye anılan oğlu iffe t Beye ait olan bu konakta bir ara Fecriâti men­ suplan toplanırlar, edebî meclisler kurarlar, ba- zan da aralannda tiyatrolar oynarlardı. Nitekim bir defasmda (Ç ifte Sağırlar) komedisi Safi Ne- cib, ilk Jönlerden Salih Fuat, H ıfzı Tevfik, Enis Behiç tarafından oynanmıştı. Bazan ihsan geür, saz âlemleri yapılır, sofralar kurulur, çeşitli e ğ ­ lenceler tertib edilirdi. Bu konağın karşısındaki Keresteciler de buraya aitti. Zamanında kupa arabalarının koşumlarının gümüşten olanları da vardı. Bunlar o zamanki adlariyle Kâtip odası diye anılırlardı. B ir gün önceden haber verilme- % d > kolay kolay hazırlanan . r .

Bugün Dr. İzzetin bulunduğu Sinekli Medrese yanında pintiliği dolayısiyle Varyem ez Ahm et Efendi denilen bir zatın konağı görünürdü. Bu, aşağı yukarı üç katlı genişçe bir konaktı. Bunun üst köşesinde Aynalı Necibe demlen bir kadının da konağı vardı. Vaktiyle. Abdülhamit zamanın­ da pek güzel olan bu kadın için türküler düzül­ müş; Meşrutiyet yıllarında bile lâtem alarla söy­ lenirdi: «Necibemin çiftedir kürkü — Biri sa­ mur, biri tilki — Acap Necibem evde mi ki — Necibem Necibem, Aynalı Necibem». Bunun bir. kaç adım ilerisinde A k if Paşanın konağım geçin­ ce, Dinibütün Mustafa Paşanın konağı gelirdi ki sonraları epeyce değişikliğe uğramış, bir ara Talebe Yurdu olmuştu. Daha önceleri de Ticaret Mektebi olan bu bina Mütareke devresinde Fran­ sızların işgali altında kalmıştı. Bugün konak ta- mamiyle yıkılmış, yerine Singer M ağazası yapıl­ mıştır. Arkadaki sokağı atlayınca bugün Beyaz Sarayın bulunduğu yerde H ariciye Mektupçusu Münir Beyin büyük ve ahşap bir konağı yer alır­ dı. Bu semtin en güzel ve büyük konağı sayılırdı ve kafes yasağına rağmen son zamanlara kadar pencerelerinden kafesler kalkmamıştı. B ir ara bu konak bir başkasına devredildikten sonra set set olan bahçesine Açıkhava Tiyatrosu kurul­ muş, sinema da oynatılmıştı. Bu konağın bitişi­ ğinde Hassa Tabibi Namık paşanın konağı ise son zamanda kâgir bir hale getirilmiş, buraya bir de büyük bir muhallebici salonu açılmıştı. Bu­ nun da karşısında Dr. Hayreddin Paşanın ahşap konağı yer alırdı. Altında çeşmesiyle birlikte bundan epeyce evvel yola gitmiş, bu saha Beya- zıda doğru açılmıştı ki îstanbulun Divanyolu da burada sona ererdi.

îstanbulda Cumhuriyetten sonra konak ha­ yatı son sahifesini kapamış, bu arada Divanyolu da adı gibi değişmek üzere Yeniçeriler caddesi olmuş, eski konakların yerlerini çeşitli ticaretha­ neler almıştır. A rtık bu yola son imar kalkın- masiyle yeniden çekidüzen verileceği, belki de yepyeni bir yüzle karşımıza çıkacağı günler de gelmiş sayılabilir.

Malik AKSEL

■ ^ A V V W ^ ^ . V ^ V ^ A V V V « V V % , J V W ,. ,V V A 1V V V

Türkiye Turing ve Otomobil Kıırunıu’nun 35. senelik Umunu Heyeti, 12 Nisan 1958 Cumartesi günü saat 15’de, Taksim Belediye Gazinosu Pav­ yonunda toplanacaktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Şinasi, nesrimizi Divan üslûbundan kurtaran bir kalem sahibi, ilk sahne eserini yazmış bir edib, çığır açmış bir gazeteci, şair, atasözleriyle uğraş­

Abdülhamit saltanatına ait en mühim hâtıraları şüphe yok ki Sadrâzam Sait paşayla, Kâ­ mil paşanın eserleri teşkil et­ mektedir.. Her iki Sadrâzam da

(Sâdır olan fer­ manı âli üzere Sâdabad ferahı bün- yadda vaki haremi hümayunda ve hâriciyede iktiza eden mahaller ta­ mir ve boyalan tecdid ve kasrı

Buraya Sabancı'nın adamı geldi, Koç'un adamı geldi, Milli Kütüphane'nin adamı geldi, İstanbul Belediyesi'nin, Maltepe Belediyesi'nin adamları geldi.. Bir Kanadalı da,

To overcome this problem, this study proposes a new software detection method based on weighting the data in feature vectors to be used in classification.. To this end,

Bu yasaya göre, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına bağlı Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Yenilenebilir Enerji

Sinir ağı eğitimi yaparken kullanılan çoğu hiperparametre; optimizasyon algoritmaları ve öğrenme oranı ile yüksek oranda alakalıdır.. Optimizasyon algoritmalarından

Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması