• Sonuç bulunamadı

Sadabad Kasrı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sadabad Kasrı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TARİH î I

l

AHİS!L E R|

S â d a b a d

i

T T - S v C S f c ıÇ *

K a s r ı

Kâğıdhane eski bir mesire yeri­ mize! ir. Burası büyük toplantılar« sahne olmuş, at koşulan, güreşler, musiki âlemleri burada yapılmış, nesiller birbiri ardından Kâğıdha- nede gülüp, eğlenmiştir.

Kanunî Sultan Süleyman devrin­ de burada bir hükümdar kasrı bu­ lunuyor ve Padişah ban zamanlar Kâğıdhaneye dinlenip, eğlenmeye gidiyordu. Oğullarının meşhur sün net düğününde de eğlencelerin bir kısmı burada yapılmıştı.

Evliya Çelebi, Kâğıdhanenin 17. asırdaki şöhretinden büyük bir hayranlıkla bahsetmekte ve bura­ sının (Arab, Acem, Hind, Yemen, Habeş seyyahları arasında bile ben zersiz bir mesire) olduğunu ve (ta­ til günleri premeye süvar olmuş nice bin piri vicdan âşikanı sadika- nın bu çayı meserrete gelip eğlen­ diklerini) yazmaktadır. Gene Evli­ ya Çelebi İstanbul kuyumcularının eski bir âdete uyarak her sene bu­ rada toplanıp, yirmi gün kaldıkla­ rını, türlü eğlencelerle vakit geçir­ diklerini, en güzel sanat eserlerini ortaya koyup, bunları Padişaha he diye olarak verdiklerini de hikâye etmektedir. O devirde Kâğıdhane- de iki yüz kadar bağlı evler, Daye Hatunun bir camii, lâtif bir hama­ mı, yirmi kadar da dükkânı bulu­ nuyordu.

Kâğıdhanenin en parlak devri 18. asırda ve IH. Ahmed zamanında idi. Sadrazam Damad Nevşehirli İbrahim Paşa bir büyük orman içinden akan derenin etrafım köşk lerle, kasırlarla süslemiş havuzlar, fıskiyeler, selsebillerle tanzim o- lunmuş lâle bahçelerinde İstanbu­ lini en şiirli, en güzel zamanlan yaşanmıştır.

Kâğıdhane kasırlarınım ve köşk­ lerinin inşasında yirmi sekiz Çelebi Mehmed Efendinin Paristem getir­ diği Versailles ve Fontainbleu sa­ raylarının bahçelerinin plânların­ dan ilham alınmış ve burada başta 1726 da inşa edilen Sâdabad kasrı olmak üzere vezirler için de yüz yirmi tame köşk yaptırılmıştı. (1).

Ayrıca Kâğıdhanede Sâdabad ci­ varında (Hyrıâbad,), (Kasrı Ce­ nan), (K asn Neşat), Alibey köyün­ de (Haremâbad) isimli binalar bu­ lunuyor, Kâğıdhane deresi üzerine yapılan yeni köprüler de (Cesri nev peyda), (Cesri sürür), (Tavanlı köp

I

C A Z İBE ileP IR N A L H. TAHSİN N AY M AN Nikâhlandılar. Bebek 21/8/1956

vmttmmmmmmmm—mmsa

T E Ş E K K Ü R

17.6.1956 pazar günü ebedi istlrahat- gâhma tevdi ettiğimiz sevgili annem

MÜRŞİDE MUZAFFER ARTUN’un

cenazesini kabrine kadar bizzat teşyi eden, evimize gelerek, telgraf, telefon ve mektub göndererek kederimize İşti­ rak lûtfunda bulunan muhterem akraba, dost, arkadaş ve kıymetli komşuları­ mıza derin saygı ve teşekkürlerimi arzederim.

Cevad Artun

Beş senedenberi çekmekte olduğum sinir rahatsızlığımı kısa bir zamanda tedavi ederek beni yeniden sıhhate kavuşturan Üsküdar Ziraat Bankası yanında, sinir ve ruh hastalıkları mütehasuı

rü) gibi isimler alıyordu.

Bu devrin kudretli şairi Nedim, Sâdabadı tavsif için yazdığı kasi­ delerinden birine (Bak Stanbulun şu Sâdabad nev bümyanma - Ade­ min canlar katar ab ve havası ca­ nına - Ey seba gördün mü mislin bunca demdir âlemin Peşti vepa urmaktasm İranına Turanına) diye başlamaktadır.

Patrona ihtilâli İstanbulini bu ince ve zevkli âlemi üstünden bir kasırga gibi geçmiş, vezirlere, dev­ rin ileri gelenlerine aid yüz yirmi kasır yıkılmış, bahçeler, çiçek tarh lan berbad edilmiştir. İhtilâlciler yalnız hükümdar kasn olan Sâda- bada dokunamamışlar, tahta çıkan I. Mahmud da bir müddet bu sem­ te ve Sâdabada uğrayamamıştı.

Yeni bir vesika IH. Ahmed dev­ rinde yapılan Sâdabad kasrının I. Mahmud zamanında ve 1740 yılın­

da tamir edildiğini bildirmekte­ dir (2). Bu tamir defterinin başın­ da şöyle yazılıdır. (Sâdır olan fer­ manı âli üzere Sâdabad ferahı bün- yadda vaki haremi hümayunda ve hâriciyede iktiza eden mahaller ta­ mir ve boyalan tecdid ve kasrı hümayun çağlıvan mermerleri s

-ğırdıhp ve kasn hümayunun boyalan ve altınları tecdid ve dere tathiri ve etraf vesair duvarlan mermat ve parmak - lıkları tecdid ve kariyei Sâdabadda kasrın boyalan tecdid, tamir ve sair kameriyeler tamiri ferman ve bu mahaller sabıkan Tersanei A - mire Emini Elhac Murtaza Efendi kullan marifetile tamir ve tekmil) olunmuştur.

Bu inşaat keşif defterine göre ilk Sâdabad kasrının harem dairesi­ nin iç taksimatı şöyledir: Birinci

katta büyük bir divanhane bulun­ makta ve dere üstüne de bazı oda­ lar rastlamaktadır. Bu katta (baş oda) ismile anılan bir oda ile bir musandıra mevcuddur. Üst katta gene bir divanhane vardır, Üst kat odalan da «İt kattakiler gibi ka­ fesli bulunmakta ve buradaki bir oda da (cunba oda) ismini taşımak­ tadır.

Padişahın ikamet ettiği (hâs oda dairesi) haremin haricindedir. Bu dairenin giriş kapısı üzerinde altın yaldızlı mermer bir kitabe vardır. Bu dairede (fevkani Şevketlû Hün kâr odalan ve divanhane), (dağ ta­ rafında fevkani kasn hümayun) bulunmaktadır. Hünkâr dairesi - nin iç tezyinatı pek müzeyyendir. Sütunların üstleri (şükûfe iş­ lemeli ve boyalıdır). Odalar, tavanlar, pencereler ve kapılar da boyalıdır Binanın içinde mermer çeşmeler vardır. Pencereler ke­ penklidir.

Gene sarayın müştemilâtından o- larak Silâhtarağa odası, yazıcı efen di, baltacılar kethüdası odaları, te- berderan, bostancılar koğuşlan da bu arada tamir edilmiştir,

mistir

Cami köşesinden iskeleye varılın­ ca sütunlu ve tabanlı yeni bir ka­ meriye papılmış ve iki taraflarına (kapan başlı) parmaklıklar konul­ muştur. Binalar arasında en zarifi çağlıyan önündeki mermer sütün- lu kasırdır. Kasrın tavam altın çi­ çeklerle arasındaki sıvalar üstüne nakışlar yapılmıştır. Çağlıyan üze­ rinde bulunan bakır tahtın üstü ve altı deredeki ejder ağzı da altın verakla yaldızlanmıştır.

Sâdabad kasn zamanla harab ol­ muş ve muhtelif devirlerde tamir­

ler görmüştür, m . Selim 1803 te burada yeni bir tamir yaptırmıştır. Bu tamirden bahseden vesikada (Sâdabad sarayında haremi hüma­ yun ve hâs oda taraflarında mü­ ruru eyyam ile köhne ve harab ve zelzeleden şikest ve rahneyab olan çatı ve makaslarının ve duvar ara­ larında olan sütun ve tabanlarının tecdid ve tamiri, derunu birunu- nun sıvası, su üzerindeki kasrın döşeme tahtası tecdidi ve su kena­ rına enkazı mermelerden korku­ luk) yapıldığı yazılı bulunmakta­ dır (3).

II. Mahmud da 1809 da çağlıyan- ları, saraylan ve camii (resmi ee- did üzere tecdid ve tezyin) eyle­ mişti. H. Mahmud zamanında yapı­ lan Sâdabad kasn da harem ve hünkâr dairesi kısımlarile diğer müştemilâttan mürekkebdir. Ha­ rem dairesinin bir kısım odaları dere üstüne bakmakta, diğer oda­ lar da orta yerdeki geniş avluya nazır bulunmaktadır. Haremle, ha- remagalarına mahsus koğuş arasın da (su üzerindeki fevkani oda) bu­ lunmaktadır. Bu odanın yanında bir hamamla bir sıcaklık ve onu ta kiben de dere üstünde bir oda, bir sedli sofa, gene oda, ittisa­

linde oda ve abdest odası yer al­ maktadır. Bu odalar bir koridora açılmakta, koridor da harem avlu­ suna bakmaktadır. Koridorun ni­ hayetindeki bir merdivenle üst kata çıkılmaktadır. Üst katta ve cami tarafında bir koridor üstünde üç oda vardır. Arka cepheye dönül­ dükte de dört oda ile köşede (mey­ dana nazır kebir oda) inşa edil­ miştir. Haremle hünkâr dairesi a- rasmda bir geçid bulunmaktadır. Hünkâr dairesinin arkasında ve ca­ mi tarafında duvarlarla çevrilmiş geniş bir meydan vardır. Bu mey­ dana üç kapıdan girilmektedir. Hün kâr dairesi de iki katlıdır. Daire­ nin önünde (Biniş kasn) inşa edil­ miş ve asıl dairede küçük divan­ hane, abdest odası, sedli sofa, mer­ divenin bulunduğu divanhane, av­ luya bakan oda ve mabeyin odası kısımlarına ayrılmaktadır (4),

Zamanla Çağlıyan kasn ismini alan eski Sâdabad sarayının yerin­ deki son bina Abdülâziz devrine aiddi. Kâğıdhanede ayrıca bir de İmrahor kasn bulunuyordu. H. Ab- dülhamid zamanında bu kasırlar Bahriye Nezareti tarafından tamir ettirilmiş ve albümleri Bahriye Na­ zırı Bozcaadalı Haşan Paşa tara­ fından hükümdara takdim olunmuş tu (5).

İkinci Dünya harbi başlamadan evvel Çağlıyan kasrının tamiri te­ şebbüslerine girişilmiş, fakat harb yıllarında nedense kasır yıktmlmış, hattâ dere üzerindeki nefis mermer çağlıyanlar bile tahrib edilmiş, ni­ şan taşlan yıkılmış ve burada yü­ reklere hüzün veren bir manzara yaratılmıştır.

1 — Bu köşklerin 120 aded oldu­ ğu Hadikatülcevami de yazılıdır.

2 — Topkapı Sarayı Müzesi Ru şen Eşref Ünaydm arşivi No. 105.

3 — Topkapı Sarayı Müzesi ar­ şivi No. 7724.

4 — Topkapı Sarayı Müzesi ar- şivi 9495 sayılı plân.

5 — Bu albümler halen Üniversi­ te kütübhanesinin Yıldız kısnunda- dır.

E Y L Ü L K E Ş İ D E S İ N İ N V A D E T T İ Ğ 1 G Ü Z E L G Ü N L E R İ N A R E F E S İ N D E S İ N İ Z İ

J f

Hesap

açtırmakta acele ediniz ve Bankamızdaki mevcudunuzu eritiriniz

Çiftehovuzior'da

APARTMAN DAİRESİ

Ayrıca

45.000

Liralık

PARA İKRAMİYELERİ

ve

GAYRİMENKUL DEĞERİNE GÖRE 20 KİŞİYE f

400.000

Liraya kadar

MESKEN KREDİSİ

m

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

«Geçen Zaman» adlı şiir kita­ bı «Mes’ut insanlar Fotoğrafhanesi» adı al­ tında topladığı hikâyeleri her zaman ara­ nan , sevilen eserler arasında yer

1969 Yunanistanında, yani Cunta Yunani s tanında bile ya­ yınlanan bu roman, Türkiye’de yayınlandıktan çok kısa bir süre sonra bazı savcı ve bilirkişilerin

療。 伍、居家照護 用氧氣帳的目的有下列三點: 1.增加氧氣吸入減輕心肺負擔 2.稀釋痰,使痰較易咳出 3.保護病人 如何減少感染的機會?

Denizli ili Merkezefendi ilçesinde bulunan liselerde görev yapan öğretmenlerin örgütsel değişmeye ilişkin tutumlarının branş değişkenine göre anlamlı

Tablo 4.11‟de görüldüğü gibi Mann-Whitney U analizi sonucunda okul yöneticileri ve öğretmenlerin mesleğe adanmıĢlık düzeylerinin verilen disiplin cezası

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2013 (Tez Danışmanı: Prof Dr.

Öğretim üyesiyle FB’de arkadaş olan bir öğretmen adayının arkadaş olmayan öğretmen adayına göre, eğitimde FB kullanımı, FB’nin eğitimdeki öneminin

Sonra da 1922 de bir Türk sinema eleştirmecisinin -bu eleştirmeci de tuhaf bir raslantıyla, kitabın yazarının babası ve edebiyat tarihçisi Mustafa Nihat