• Sonuç bulunamadı

[Birinci Tarihi Türk Evleri Haftası'nın açılış davetiyesi]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "[Birinci Tarihi Türk Evleri Haftası'nın açılış davetiyesi]"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye

Tarihi Evleri

Koruma Derneği

P~i

1976

TÜRKİYE TARİHİ EVLERİ KORUMA DERNEĞİ İLE ALARKO HOLDİNG A Ş.'nin Müşterek Bir Kültür Hizmetidir

(2)
(3)

İ T

-BİRİNCİ TARİHİ TÜRK EVLERİ HAFTASI 27 Mayıs - 2 Haziran 1983 27 M ayıs 1983 Cuma S a a t 1 0.3 0 - T a k s im A ta tü rk A n ıtın a ç e le n k k o y m a ve s a y g ı d u ru ş u . S a a t 1 1.0 0 - A ta tü rk K ü ltü r M e rk e z i'n d e (O d a T iy a tro s u ) açılış. A ç ış k o n u ş m a s ı: K ü ltü r v e T u riz m B a ka n ı S ayın ilh a n E v liy a o ğ lu

K o n u ş m a c ıla r: S ayın O rd . Prof. Dr. S ü h e y l Ü n v e r S a yın Prof. N e z ih E ld e m S ayın Prof. N u rh a n A ta s o y S a a t 1 3.0 0 - A ta tü rk K ü ltü r M e rk e z i O to p a rk ın d a n o to b ü s ­ le rle G a la ta M e v le v ih a n e s in e (D iva n E d e b iy a tı M ü z e s i) g id iş T ü rk M ü z ik A le tle riS e rg is i g e z is i G e le n e k s e l T ü rk y e m e ğ i (te k k e p ila v ı v e a ş u re ) S a a t 1 8.0 0 - K ü ltü r M e rk e z i O to p a rk ın d a n o to b ü s le h a re k e t S a a t 1 8.3 0 - A la rk o S a n a t G a le r is i’n d e (A y a z a ğ a ) T ü rk E v le ri K a rm a S e r g is i’n in a çılışı ve k o k te y l. A ç ılış k o n u ş m a s ı: İs ta n b u l V a lis i Sayın N e v z a t A ya z. 28 M ayıs 1983 Cumartesi S a a t 1 0 .3 0 - K a b a ta ş rıh tım ın d a n m o to rla R u m e li s a h ili b o y u n c a g e z i v e S a d b e rk H a n ım M ü z e s i g e z is i (S a rıye r) S a a t 1 2 .3 0 - B o ğ a z Y e n i M a h a lle M a rtı R e s to ra n ’d a ö ğ le y e m e ğ i S a a t 1 4 . 0 0 - B o ğ a z ’d a g e z i v e Y e n ik ö y M u h a y y e ş Yalısı g e z is i S a a t 1 6.0 0 - B e b e k ’te en e s k i T ü rk e vi (K a v a fy a n ) e v in in g e z d irilm e s i 29 M ayıs 1983 Pazar S a a t 1 0.3 0 - A ta tü rk K ü ltü r M e rk e z i O to p a rk ın d a n o to b ü s le h a re k e t S aat 11.0 0 -Ü s k ü d a r-B a ğ la rb a ş ı Y a pı ve K re d i B a n k a s ı’nın M e c it E fe n d i K ö ş k ü ’ne g e liş ve ut v irtiö z ü C in u ç e n T a n rık o ru r’un ko n se ri, K ö ş k ü n g e z ilm e s i ve b a h ­ ç e s in d e p ik n ik (D o n e r-lç p ıla v -D o n d u rm a ) S a a t 1 7.0 0 - Ç a m lıc a T e p e s in d e İs ta n b u l p a n o ra m a s ın ı s e y ir v e ça y . 30 M ayıs 1983 Pazartesi S a a t 1 3.0 0 - A ta tü rk K ü ltü r M e rk e z i O to p a rk ın d a n h a re k e t, S ü le y m a n iy e K ira z lı M e s c it Sk., K a y s e rili A h m e t P a şa K o n a ğ ı, A k s a ra y , S u lta n a h m e t, A k b ıy ık D e d e E fe n d i e vi, T ü rk İs la m E s e rle ri M ü z e s i ve T ü rk O d a la rı (İb ra h im P a şa S a ra y ı) g e z is i (ça y)

31 M ayıs 1983 Salı

S a a t 14.00 - A la rk o iş M e r k e z i’n d e ç e ş itli k o n u ş m a c ıla r, d ia g ö s te rile ri, T ü rk e v le rin in ve s a h ip le rin in h u k u k i y ö n d e n e le ş tiris i v e ö n e rile r. Y. M im a r H ü s re v T a y la - T ü rk E v le ri v e K o ru n m a s ı Y. M im a r R eha G ü n a y - S a fra n b o lu E v le ri k o n u ş m a ve d ia g ö s te ris i A v u k a t Ç iç e k E g e m e n - T ü rk e v le rin in v e s a h ip le rin in h u k u k i y ö n ü Y. M im a r M u a lla A n h e g g e r - O s m a n lı S a ra y ın d a p a d iş a h e vi (h a re m ) d ia g ö s te ris i ve k o n u ş m a Y. M im a r H ü s e y in B a ş ç e tin Ç e lik Y. M im a r A lp a s la n K o y u n lu D e ğ iş e n ç e v re d e T ü rk e v le ri 1 Haziran 1983 Çarşam ba S a a t 2 0 .0 0 - A ta tü rk K ü ltü r M e rk e z in d e K o n s e r S a lo n u n d a 1) O ta n tik T ü rk M ü z iğ i K o n s e ri 2) H a lk M ü z iğ i K o n s e ri v e F o lk lo r G ö s te ris i 2 Haziran 1983 Perşembe S a a t 1 6 .3 0 - A la r k o S a n a t G a le ris in d e to p la n tı, k a p a n ış k o n u ş m a la rı, d ile k le r Ç a y v e h a fta n ın k a p a n ış ı. K o n u ş m a c ıla r: Ç ay

(4)

Türkiye

Tarihi Evleri

Koruma Derneği

1976

TÜRKİYE TARİHİ EVLERİ KORUMA DERNEĞİ

İLE

ALARKO HOLDİNG A.Ş.'nin

Müşterek Bir Kültür Hizmetidir

(5)

Geleneksel Türk evleri, Türk yaşantısını, gelenek ve görenekle­ rini yansıtması ve sergilemesi bakımından geçmişimizi belgele­ yen en önemli değerlerimizdir. Türk yaşamının sadeliği, say- gınlğı, mahremiyeti, aile birliği ve dayanışması bu evlerin her köşe­ sinde belirgin bir şekilde görülür. Bu yoldan giderek ve bu düşün­ ceden hareket ederek, yozlaşma­ ları ve batı taklitçiliğini önlemek, en güzel şeylerin kendi bünye­ mizde olduğunu göstermek arzu­ su ile bu Türk Evleri haftasının yapılmasının gerekliliğine inandık ve bu haftanın her yıl tekrarlan­ ması amacı ile bu çalışmalara girdik.

Dernek tüzüğümüzde, “Eski Türk Evleri, yalı, köşk, konak, halk tipi şehir evleri ile ilgili çeşitli bahçe, park v.s. gibi yerleri korumak ve eski evlere sahip olanlarla, bun­ larla ilgilenen kuruluş ve kişiler arasında işbirliği kurmak, satın almak, onarımını sağlamak.

- Eski evlerin tarihi, sanatsal ve turistik değerlerinin korunması yönünde çalışmalar yapmak.

- Eski ev sahiplerinin haklarını koruyan yollara baş vurarak, yasal ve mali olanaklann temini için çalışmak.

- Halk arasında ve gelecek kuşaklara bu tarihi ve sanatsal mirası tanitmak ve bu yönde konferanslar, yayınlar, sergiler, seminerler düzenliyerek çeşitli şekilde faaliyetlerde bulunmak.

Bizler de, bu amaca uygun ola­ rak Geleneksel Türk Evlerini tanıtmak, sevdirmek, korumak ve bütün bunların gerçekleşme­ sini sağlamak için kamu oyunu bilinçlendirerek, gelecek nesillere mimari mirasımızı teslim etmek için bu haftayı d ü zenlem iş bulunuyoruz.

Saygılarımızla,

Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği Başkanı Perihan Balcı

TARİHİ TÜRK

EVLERİ

HAFTASINI NİÇİN

YAPIYORUZ

(6)
(7)

— Kavafyan Evi - Bebek Bahariye - Kadıköy Altunızade - Üsküdar Sarıyer Kuzguncuk Bakırköy

— Arappaşa Yalısı - Göksu

Sadullahpaşa Yalısı - Çengelköy

(8)
(9)

Geleneksel Türk Mimarisi, kendine ozgu yaşam koşui- larınş uygun biçimde dış ve iş görünümler arzeder Haremlik, selâmlık, divanhane gibi büyük bölümler dışında, sofa, hayat, kiler ve oda içlerinde ocak, yüklük, gusülhane gibi gereksinmelerle bütünleştirilmiş eski Türk evlen Sürme pencere, tepe pencere, kafes, cumba, çıkma, saçak geleneksel Türk mimarisini tamamlayan aksesuar­ lardır Ayrıca her evde küçük de olsa, içinde hanımeli asma ağacı bulunan bir bahçe vardı.

Falıh Rıfkı Atay Taymış Kıyıları adlı gezi yazısında, bir Fransız şehircilik uzmanının OsmanlIlar bina kurdukları yere ağaç dikerlerdi, biz ise. bina kurmak için ağaç söküyoruz diye yakındığını yazıyor Şimdi bunun tam tersi oldu Maalesef bir apartman kurmak için inşaat sahasında yüzlerce ağaç kesiliyor Erenköy ve havalisinde hışımla yıkılan tarihi evle­ rin asırlık ağaçlan nasıl acımasızca katlediliyor

Yukarda biçimlemesini yaptığımız geleneksel konutlar, sahibinin parasal durumu, sosyal yaşantısı ve özel zevki ve yüzyıl çeşitlemesine göre, daha süslü veya daha sade olarak yapılmışlardır Ve hepsi de geleneksel Türk yaşa­ mını, zevkini, medeniyetini yansıtan konutlardır

özellikle eski İstanbul Evleri ve Yalıları bütün yabancı­ ların dikkatini yüzyıllar boyu üzerlerine çekmişlerdir

Eski İstanbul adeta bir anıt idi. Evlerin, köşklerin, konakların, yalıların her biri bir değerdi Estetik güzelliği yanında, iklimin rutubetli oluşu nedeniyle binaların tahta­ dan yapılması, içinde yaşayanların sıhhatini korurdu. Evle­ rin ıç düzeni ise. her şeyile tam bir rahatlık sağlardı insanlara Çevre sükûneti, komşuların birbirine saygısı, yardımlaşması örnek bir tutumdu Günümüzde bütün bun­ lar bir hayal oldu. Artık insanlar bencil, o saygın sokaklar birbirini tanımayan yabancılaşmış bir yaşam içine girmiş. Bütün bunlar neden oldu? Evler yıkıldı. Eski İstanbul insanile, konutile. saygısı ve terbıyesıle, herşeyile neden bitti7

Bu broşürde gördüğünüz konutlar ya yıkıldı, yakıldı veya yok edilmek üzere acı kaderine terkedildi

Mutlak korunması gereken değerler, acımasız ellerle nasıl yok ediliyor? Mimarı Miras Savurganlığına ne zaman son verilecek?

işte. Türkıyenin en büyük, en görkemli şehri (kenti) 2000 yıllık tarihsel mimari mirasa sahip eski İstanbul nasıl harcanıyor7 Herkesin düşündüğü bir sorun ve bu sorunu belgeleyen fotoğraflar

MİMARİ MİRAS

SAVURGANLIĞI

(10)

İşte tarihsel yörelerde mutlak bir mimari hakimiyet var­ dır ve bu mimari miras nesilden nesile aktarılır Tarihsel zenginliği olan bir kentte, mimari değerler yabancıların ilk araştırdığı, görmek istediği kent karakteridir Bu karakteri bulamayan yabancı sukutu hayale uğrar Istanbulumuzda olduğu gibi.. Üsküdar, boğaziçi. Haliç semtlerini görme özlemile gelen turist, aradığnı bulamayınca, bizden (azla üzülüyor Yugoslavyanın Ohri kentinde eski bir Türk soka­ ğını UNESCO'dan yardım alarak onarıp turiste açan Yugoslavya, bizim yapamadığımızı bize yapmıştır

Hürriyet gazetesinde "Istanbulu korumadığımız için Avrupa bizi suçluyor" başlıklı çıkan yazıda; Oünyanm en ûnlii mimari dergisi olan Architectural Reviev» Nisan 1978 sayısında binlerce yıllık tarihi olan İstanbul'un bugün çöplük, gecekondu, harap ev ve yalıların korkunç terkedilmişliği karşısında hay­ retle feryat ediyor.

Memleketimizdeki sosya-ekonomik nedenler, sanayileşmenin kentlerde oluşması. (İstanbul gibi), ve kırsal bölgelerden kent­ lere akın, kişisel parasal sorun, bilinçsizlik ve sorumluların ilgisizliği kent düzeyinde büyük bir mimari patlama yaratıyor. Konutlar, aynı arsada bir aile yerine 20 aileyi içine alacak biçimde gelişiyor. Kentlerin görünümü tümüyle değişiyor. Ve aslından tarihsel bölgeler çevresile birlikte değişime uğruyor. İstanbul maalesef artık sanayi bölgesi olmuştur. Bütün fabiraka- lar kentin çevresine yapılmış, bu nedenle kentin havası kirlen­ miş. şehir kirlenmiştir. Kentin eski mimari görünümü bozulmuş, plânsız bir yerleşme merkezi haline gelmiştir.

Binlerce yıllık tarihsel geçmişi olan bir kentte bu korkunçtur.

Çok köklü eski bir tarihe sahip olan Türkiyemlz. yüzyıllar boyu mimari değerler vermiştir. Bu değerleri korumak her Türkün görevidir. Yerine yapamadığımıza göre, kalanı koru­ maktan başka hiçibir çare kalmamıştır. Geeorges Ouhamel: Korumak da yaratmaktır diyor.

Eğer koruyabilirsek yeni bir İstanbul yaratmış olacağız Türkiye Tarihi Evleri Koruma

Derneği Başkanı Perihan Balcı

(11)
(12)

TT-

^ ° l n L & L

ASSOCIATION FOR THE PROTECTION OF HISTORICAL

TURKISH HOUSES 1 ST’S

THIS IS A JOINT EDUCATIONAL SERVICE OF THE

ASSOCIATION FOR THE PROTECTION OF HISTORICAL

TURKISH HOUSES AND ALARKO HOLDING A.$.

WHY ARE WE ORGANIZING HISTORICAL TURKISH

HOUSES WEEK

Traditional Turkish houses are the most important values documenting our past since they reflect and expose the Turkish way of living, traditions and customs. The simplicity, respectability, privacy, family unity and solidarity of the Turkish living can very visibly be seen in every corner of these houses. By following this course and proceeding from this viewpoint, we wanted to conserve our acquired qualities, avoid western imitations, show that the best things are within our structure and we therefore believe in the necessity of inaugurating the Turkish Houses Week so that the purpose of our activities is to have this Week repeated every year.

Our work is described as follows in the regulations of our Association:

-Protecting old Turkish houses, waterside residences, villas, mansions, standard city residences and various corresponding private and public gardens and cooperating with persons owning old houses, institutions and persons interested in the matter, effecting purchases and securing restorations: - Deploying activités with a view of protecting he historical, artistic and touristic values of old houses: - Do what we can for the obtention of legal and material possibilities by applying to proceedings likely to

protect the rights of old house owners;

- To make the nation and future generations acquainted with this historical and artistic heritage,organize lectures, publications and exhibitions in this sense;

We have organized this Week to introduce, protect and make everybody love these houses with the aim of entrusting the future generations with our architectural heritage by means of securing the consciousness of the public opinion.

PERIHAN BALCI, President Association for he

Protection of Historical Turkish Houses

(13)

A WASTE OF ARCHITECTURAL HERITAGE

The traditional Turkish architecture presents inner and outer appearances which are conform to its particular conditions of existence.

Independently of large sections such as harem, males house, hall of audience, Turkish houses have been completed with necessities such as sofas, courtyards, storerooms, fireplaces within rooms, bedding cup boards and bathrooms. Sliding windows, skylights, latticeworks, bay windows and eaves are accessories which integrate the Turkish architecture. Furthermore, all houses, even the small ones contain a garden having honeysuckles and vine trees.

In his itinerary work called "The Banks of Thames” , FALIH RIFKI ATAY writes that a French urbanist expresses his complaints in saying that: “Whereas the Ottomans used to plant trees where they built houses, we are pulling down trees to build houses". Nowadays it is just the -contrary that happens. Unfortunately hundreds of trees are being cut in the building area to erect an appartment house. The trees of the furiously demolished historic houses in Erenköy and its neighbourhood are being murdered without pity .The traditional dwellings pictured above have been built in an ornamental or simple style according to their owners’wealth, their social way of living, particular taste and the assortment of the century. All reflect however the Turkish way of living, taste and civilization.

The old houses and waterside residences of Istanbul have specially attracted the attention of foreigners for centuries. Old Istanbul was almost a monument. Each house, villa, mansion and waterside residence represented a value. Houses made of wood to protect their inhabitants from the wet climate contributed to increase their beauty.

The interior order of the houses provided a perfect comfort to people who lived in. The calm all around, the neighbours respect for each other and the spirit of assitance was a pattern. All these have become nothing but an image now. People are selfish, those respectable streets have been assimilated into the lives of people indifferent to and not knowing each other.

Why have all these occured? Why after the collapse of these houses old Istanbul has, with its people, houses, respect and education, reached an end? The houses you see In this brochure have been either demolished, burned or left to be destroyed. How pityless hands are destroying values that must absolutely be protected? When will this waste of architectural heritage be stopped? This is how old Istanbul, Turkey’s largest, most spectacular city possessing an architectural heritage of 2000 years is being wasted. A problem which occupies everyone... and photographs documenting this problem.

Each historical region has absolutely an architectural sovereignty and this architectural heritage is turned over from generation to generation. In a city having historical riches, architectural values are the city's character that foreigners first investigate and want to see. The foreigner who cannot find this character gets disappointed, exactly as it is the case with our Istanbul,. Scutary and the Bosphorus. The tourist who comes with the ardent desire to see the Golden Horn quarters regrets It more than we do. By restoring an old Turkish street in Ohri with funds obtained from UNESCO and making it available to the tourists, Yugoslavia has done to us what we could not do to our ownselves.

The following can be read in an article appeared in the newspaper “ HÜRRİYET” under the headline “ EUROPE IS ACCUSING US FOR NOT PROTECTING ISTANBUL": "In its April 1978 issue, the world's most renowned architectural magazine ARCHITECTURAL REVIEW laments about the rubbish heaps, squatter's houses, ruined buildings and frightening desolation of waterside residences of a multi thousand year old city like Istanbul.

The social and economical conditions prevailing in our country, the fact that industrialization concentrates in cities (like Istanbul), the rush from countryside to cities, individual pecuniar problems, the unconsciousness and indifference of authorized persons creates an architectural explosion at a city level. Dwellings are growing up to contain 20 families instead of one in the same building land. The appearance of cities changes completely as a result of which historical regions and their surroundings are transformed, Istanbul has unfortunately become an industrial zone. All factories are erected In the periphery of the city thus poluting the atmosphere and the city itself. Istanbul has lost its old architectural aspect and become an ill designed settling center. For an agglomeration having an historical past of thousands of years this is frighteningOur country which has a deep rooted ancient history, has provided architectural values for centuries. It is the duty of every Turk to protect them. Since we cannot substitute, there is nothing we cah do but protecting what is left. As George Duhamel said: “ Protecting is also creating”.

If we can protect, we shall have created a new Istanbul.

PERIHAN BALCI, president Association for the

Protection of Historical Turkish Houses

(14)

Referanslar

Benzer Belgeler

Conclusion: Although risk of recurrence in lumbar disc hernia depends on many factors, possibility to develop recurrent disc hernia of the patients who have larger annular

The present paper attempts to extend the research carried out for a master degree through the application of a 5 point rating scale. The study investigates how variation in

Bu çalışmada İyi Bir Eğitim Ortamı İçin Yedi İlkenin İşbirlikli Öğrenme Modelinin Grup Araştırması (GA) ve Öğrenci Takımları Başarı Bölümleri (ÖTBB) yöntemleriyle

Eski adı Sirkeci Gar Lokantası olan .bir süredir ise Orient Express olarak hizmet veren lokantanın dış görünüşü.. • Fotoğraf: Kutup

Balıkçı Sokağı, Balık Pazarı’nın kenar sokaklarından biri, ilhan Berk, Cumhuriyet Meyhanesi'nin penceresinden baktığında bu sokağın gidip gelen insanları­ nı

Fatih Medrese- si’ nde öğrenim görmüş, bir ara yedi yıl kadar kaldığı Mısır'da kendini okum aya verm işti, öm ür boyunca tüm hırçınlıkla­ rına ruğmen

Geçti¤imiz y›l bilimciler çeflitli türlerin DNA’s› için- de protein kodlamayan bölgelerin, gen bölgelerin- den daha yavafl de¤iflime u¤rad›¤›n›, dolay›s›yla

Ülkeler için en kritik yeteneklerden birinin bil- mek ve bildi¤ini kullanabilmek oldu¤unu söyleyen Yetifl, bu amaçla bir “Ulusal Bilim ve Teknoloji