Deniz kentinde yaşayan bireyler olarak bir sığı nak mı arıyorduk, bizim bu davranışımız yaşadığı mız kentten bir kaçış mıydı? Rotamızı güneybatıya çevirdik, Türkiye’nin, ikinci büyüklükteki (117,18 km2), ismini kuzeyinde bulunan mermer yatakla rından aldığı sanılan Marmara Adası’na... Motor, Avşa yolcularını bıraktıktan sonra biraz rahatla mıştı. Ve işte karşımızda sığınağımız Marmara Adası. İskelede inen yolcuların bazılarının karşıla yıcıları vardı; İstanbul’dan haberler soruluyor, eş- dostlardan getirilen selamlar sunuluyordu ada sa kinlerine.
Marmara Adası, çevresindeki diğer adalara göre bitki örtüsü bakımından daha farklı özellikler gös teriyor. Sahile yakın yerlerde zeytinlikler, bağlar, yükseklerde kızılçamlar ve güneyinde makiler,
The sea which weaves through and around Istan bul is an escape route out o f the city. When the noise, crowds and concrete suffocate you, all you have to do is take to the water. That is what we did recently, and headed southwest fo r Turkey ’s second largest island < 117 square km), Marmara Island, which is thought to he named after the marble quarried there. After dropping o ff some o f its passengers at Av§a Island the motorboat con tinued on its way to Marmara Island. Some o f the passengers were met on the quay, and there was a hum o f conversation as they brought news o f Istanbul and greetings from friends and relatives to the islanders.
Marmara Island’s olive groves, vineyards, Scots pine woods, and to the south maquis scrub
distin-Marmaıa’yı diğer adalardan hemen ayırıyor. He men yakınında bulunan Avşa’da turizm sezonu daha canlı, hareketli geçerken, Marmara’da sakin ve mütevazı bir yaşantıyla karşılaşıyorsunuz. Bu nedenle olsa gerek, ada doğal yapısını oldukça iyi korumuş. Bir başka farklı yanı da, kuzeyinde saflık oranı %95 olan zengin mermer yataklarının bulunması. Mermer yataklarının bulunduğu Saray lar Köyü’nde çok canlı bir üretim ve ticaret ilişkisi yaşanırken, güney sahillerinde turizm canlılığı gö ze çarpıyor. Mermer ocaklarının kullanımı iki bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Roma Dönemi nde açıldığı sanılan ocaklar ve çevresindeki buluntu larda ele geçen -yarı işlenmiş- sütunlar, sütun başları ve lahitler adanın açık hava müzesinde
guish it immediately from the other islands in the Marmara Sea which are barer. The way o f life is different too. In summer the nearby Av§a bustles with visitors, while Marmara is quiet and rural. Another distinguishing feature is the rich deposits o f 95% pure white marble to the north at the vil lage o f Saraylar. The preoccupation here with quarrying and the marble trade is in contrast to the focus on holidaym aking on the southern coast.
It is thought that marble quarrying began here in Roman times, and a collection o f ha lf finished columns, column capitals and sarcophagi are exhibited in the openair museum. The earliest set tlement on the island has been traced back to the
sergileniyor. Adada (Prokonnesos) ilk yerleşim Miletoslulara değin uzanıyor. Bir deniz kolonisi kenti olarak kurulan Prokonnesos kenti, zamanla adaya da adını vermiş. Roma döneminde Hristi- yanlann sürgün yeri olmuş; Bizans dö neminde keşişler yerleştirilmiş. 15. yüz yılda Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra da Türkler yerleşmeye başlamış; yüzyıllar boyunca Rumlarla Türkler yan yana yaşamışlar adada.
Marmara Adası’nda merkeze bağlı dört köy bulunuyor. Çınarlı (Kalemi), turizm sezonunu en canlı geçiren köylerden bi ri. Çınarlı, şimdiki adını köyün hemen
Miletians, who founded a mar itime colony known as Prokon nesos. In time this city gave its name to the island. Under the Romans Christians were sent into exile here, and under the B yzantines monasteries were founded. After being conquered by the Ottomans in the 15th century Turks settled on the island, and fo r centimes Greek, and Turkish communities lived peaceably side by side.
O f the villages on the island. Çınarlı or Kalemi is the most
Marmara Adası'nda, turizm sezonunda bile sakin ve mütevazı bir yaşantıyla karşılaşıyorsunuz. Bu nedenle olsa gerek, ada doğal yapısını oldukça iyi korumuş Adanın bir özelliği de, zengin mermer yataklarına sahip olması (en üstte). Roma Oönemi'nde açıldığı sanılan ocaklar ve çevresindeki buluntularda ele geçen sü tunlar, heykeller ve lahitler adanın açık hava müzesinde sergileniyor (altta). / Marmara Island ıs quiet and peaceful even in the holiday season. This unspoilt island with its woods and fields is also the site of large marble quarries (top) thought to date back to Roman times. The unfinished columns, statues and sarcophagi found here are exhibited in the openair museum (below).
girişinde bulunan 800 yıllık çınarlardan almış. Çınarlı, vaktiyle üzüm bağları ve badem ağaçlarıyla ünlüymüş. Ada dışın da aranılan iki ürünü pekmez ve şara bından bugün artık söz edilmiyor. Bu günün geçim kaynağı balıkçılık, adaya Karadenizlilerin yerleşmesinden sonra yaygınlaşmış. Köyde otel ve motellerin yanı sıra çok sayıda pansiyon bulmak olası. Ayrıca köyden Tekirdağ’a ve diğer adalara düzenli motor-feribot seferleri düzenleniyor. Çınarlı’dan güneye ilerle yen bakımlı asfalt yol, sizi önce Marma ra Merkez kasabaya, ordan devam eden stabilize yol ise, Gündoğdu, Topağaç ve
popular with summ er visitors. The village lakes its name from the ancient plane trees on its ou tskirts, some o f them 800 years old. In the past the village was also fa m o u s fo r its vineyards and almond trees, hut these have now been swept away and the grape molasses a n d wine fo r which the island was also well- known are now unobtainable. The fis h in g industry, on the other ha nd , is a new p h e nomenon which grew up after immigrants from the Black. Sea
74
Çınarlı, adanın turizm sezonunu en canlı geçiren köylerinden biri (üstte). Şimdiki adını köyün hemen girişinde bulunan 800 yıllık çınarlardan almış. Geçim kay nağı, adaya Karadenizlilerin yerleşmesinden sonra yaygınlaşan balıkçılık. Gündoğdu köyü ise ada merkezinin 5 km doğusunda (altta). Pansiyonculuğun 15 yıl önce başladığı bu şirin köy adanın en yeşil yerlerinden biri. / Çınarlı is one of the favourite destinations of holidaymakers on the island (above). It takes its name from the 800 year old plane trees at the entrance to the village. Most of the local inhabitants today are from the Black Sea and it was they who introduced fishing as the main livelihood. The village of Gündoğdu (below), 5 km from the main town, opened its first pensions for visitors 15 years ago, and is one of the greenest spots on the island.
Aşmalı köylerine ulaştırıyor.
Marmara merkezinin 5 km doğusunda yer alan Gündoğdu Köyü nde (Prastos) pansiyonculuk 15 yıl önce başlamış. Marmara Adası’nın bir zaman lar en kalabalık (450 hane) köylerden birisi çalan Gündoğdu, şaraphaneleri ve zeytinlikleriyle ün lüymüş. Bugün şaraphaneleri olmasa da, hâlâ o yeşil dokusunu koruyor Gündoğdu. Köyde pansi yonların yanı sıra restoranlar, benzin istasyonu ve postane de bulunuyor.
Adanın güneydoğu sahillerinde kalan iki köyden
arrived on the işland.
There is a wide choice o f hotels and guest houses, and regular motorboat and ferryboat services to Tekirdağ on the north Marmara coast and to the other nearby islands. A good asphalt road leads south from Çınarlı to the town o f Marmara, and from there are stabilised roads lead to three other
villages o f Gündoğdu, Topağaç and Aşmalı. Gündoğdu (formerly Prastos) 5 km east o f Mar mara town opened its first pensions fo r visitors 15 years ago, and the village boasts restaurants, a
Topağa; köyii geniy bir ovaya kurulmu§ ve çok verimli topraklara sahip (üstte). Köylülerin tanımıyla “ bu topraklarda narenciye hariç her türlü meyve ve sebze y e ttiriliy o r, yani kısaca adanın sebze ambarı Topağaç” . Marmara Adası’nın zengin mermer yataklarından çıkarılan mermer, Saraylar köyünün limanından ada dıjına gönderiliyor (altta). / Topağaç village (above) lies on a broad fertile plain where everything grows except citrus fruit. It supplies all the island with fresh fruits and vegetables. Marble from the quarries is shipped from the harbour at Saraylar (below).
birisi olan Topağaç’ın (Klaza- ki) bugünkü yerli halkı Bul garistan, Selanik ve Arnavut luk göçmenleri. Köy geniş bir ovaya kurulmuş ve çok ve rimli topraklara sahip. Köylü lerin tanımıyla “bu topraklar da narenciye hariç her türlü meyve ve sebze yetiştiriliyor, yani kısaca adanın sebze am barı Topağaç...” Uzun ve te miz plajlarıyla da ünlü Topa ğaç sahilleri. Aşmalı Köyü ise adanın son İstanbul çıkış noktası. Merkeze 18 km uzak lıkta. Yeşil bir doku içinde görkemli evleriyle, sakin ya şamıyla biraz kıyıda kalmış Aşmalı. Yerli halkını Sürme neliler ve Bulgaristan’dan ge len göçmenler oluşturuyor. Köyde az sayıda ev, pansiyon olarak kiraya veriliyor. Resto ranında her zaman taze balık bulmak, ayrıca adanın ev ye meklerini tatmak da olası. As- malı'ya gelinir de Cevdet
Kar-78
S K Y L IF E N İS A N A P R IL 1 9 9 9
p etrol sta tio n a n d post office. Once cele
brated fo r its w ine a nd olives, the envi rons o f the village are still a lush green. The village o f Topagaci (K lazaki) on the southeast shore is in h a b ited today by immigrants fro m B u lg a ria, Salonika a n d Alba nia. It is set in a large fe rtile plain, where everything but citrus fr u it flo urish es, so Topagaci supplies the rest o f the island with vegetables. It is also noted fo r its long clean sand beaches. A sm ah is a quiet place o f d ig n ifie d houses surroutided by green trees IB km from the town. This
Merkeze 18 km uzaklıktaki Aşmalı köyü, adanın son İstanbul çıkı; noktası (altta). Yeşil b ir doku içinde görkemli evleriyle, sakin yaşamıyla biraz kıyıda kalmış bir yerleşim. / The village of Aşmalı 18 km from ıhe main town (below). Its dignified houses set amidst greenery and tranquil atmosphere attract visitors to this far corner of the island.
tal’ın evi görmeden gidilir mi? Duvarlarındaki resimler geçmişin izlerini önümüze seriyor. İlginç bir mimari yapıya sahip bu gör kemli yapı, sözde “eskiden pa pazın eviymiş”... Geçmiş yıllarda Asmalı’da yaşam ış Rumların bugünkü akrabaları, yaz ayların da köye sık sık ziyarete geliyor- larmış.
Adanın kuzeyinde yer alan Saray lar Köyü’nün, zengin mermer yataklarından çıkarılıp işlenen mermerlerinin ada dışına taşın dığı büyük bir limanı var. Köyün güney yamaçları (mermer ocak larının bulunduğu mıntıka), uzak tan bakıldığında, köstebek yu valarını andırıyor. Ocaklardan çıkarılan mermerlerin bir kısmı yurt dışına ihraç ediliyor.
Marmara Adası, denizin ortasında küçük bir damla; ister bugünkü adayı keşfedin, isterseniz geçmişin Prokonnesosu’nun izlerini sürün makilerin arasın daki antik yollarda. Ama, mutlaka koruyun ki bugünkü güzelliğiyle sığınağımız olmaya devam etsin iki bin yıl öncesinin Prokonnesos’u... •
* Erdal Yazıcı, yazar ve fotoğraf sanatçısı.
village, too, is in h a b ited hy immigrants, from Silrmene and Bulgaria. Some o f the local peo ple let out rooms in the summer, and in the one restaurant fresh fish is to he found, along with the specialities o f island home cooking. The house where the artist Cevdet Karla/ once lived sh o u ld he visited to see the murals and its interesting archi tecture. According to local lore it once belonged to the orthodox priest. We were told that descen dants o f the Greeks who once lived in Asmali frequently visit the village in summer.
At Saraylar on the north coast is a large h a rb o u r where the blocks o f marble are shipped off to destinations in Turkey and fo r export. From a distance the quarries in the hillside south o f the village look, like a honey comb.
Marmara Island is a green drop in the centre of the sea, where you can enjoy sand, sea a nd scenery, or explore the ruins o f ancient Prokon-
nesos. •
Drop in the centre of the sea
- rf i n
' rn n n
ff1
r rI I
J . J 1 L
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi