-rrT&UVf
F o to ğ ra fla r: SAMİ GÜNER Y azan : TA HA TOROS
S
ANAT DÜ NY AM IZ’da iki y ıld ır (İL K KADIN RESSA M LA RIM IZ) Serisi bu y ay ay ın lan an zım ızla sona e rm ek ted ir. 6 sı olgunluk çağında, 2 si genç y aşla rın d a d ünyam ızdan a y rılan bu re- ¿ım öncülerini, rah m e tle ve saygı ile anıyoruz. A rkada b ıra k tık la rı az veya çok - fak a t avunabileceğim iz - eser leriyle onları, resim tarih im izin irili ufaklı, işaret ta ş la n oiarak niteliyoruz.Bu yazı serisini h a z ırla rk e n konum uz aram ızd an ayrı- la n la n kapsıyordu. C u m h u riy et dönem inden önce elle rine a ld ık la rı fırçaları, bugüne k ad ar, aralıksız k u lla n a rak. sayısız eserleriy le ün yapan k ad ın larım ızd an bir kaçını da bu yazı içerisinde tanım lam ayı, zevkli b ir gö
rev saydık. Bu ölçüler açısından 60 yıldan fazla, sihirli b ir dinçlikle, fırç ala rın ı k u lla n a n NA ZLI ECEVİT ile SA BİH A BOZCALI, konum uzu ren k le n d ire n isim ler oiarak ¡eçiim ıştir. Bu em ek tar sa n a tk â rla r arasında, re sim eğitim ini İsta n b u l'd a n sonra B e rlin ’de sü rd ürm üş olan BEDİA G Ü LER Y Ü Z’Ü de ta k d ir d u y g u larıy la an m ak isteriz.
Bu arad a h em en b e lirtm ek g erek ir ki, I. cihan savaşının başlam asınd an sonra, T ürk kızlarına san at kapısını a ra layan (İN A S SANAYİ-İ N EFİSE M EKTEBİ) nin I No. lu talebesi - geçen sayım ızda fotoğrafı y ay ım lanan
-Ü JD AN AREL, h a y a ttak i kadın ressam larım ızın, şüp- jsiz, en kıdem lisidir.
ncak b u n lard a n daha kıdem li, fırçayı P a ris ’te Güzel an atlar A kadem isinde kullan m aya başlayan NAZI ME anım ı unutm am alıyız. F ra n sa ’da resim öğrenim i ve eğı mi yapan ilk T ü rk kızının MİHRİ Hanım olduğunu, u yazı dizim iniz ilkini ona tahsis etm ekle belirtm iştik, u m h u riy et öncesi - h e r dalda - P a ris ’te eğitim ye ogre- im gören T ü rk lerle ilgili olarak, orada bulunduğum yı - ırdaÖ yaptığım a ra ştırm a lar sırasında, NAZIME Hanım dlı bir T ü rk kızının da kayd ına rastlam ıştım . A ralıksız yıl süren akadem ideki tah sili sırasında, hayli başarılı lduğu b ir eski Osm anlı ailesinde rastladığım dekoratif serlerin d en anlaşılıyordu. Okul derecesi de yüksek pu- n larla doluydu. O dönem de P a ris ’te resim satacak ve .ekoratörlük alanında aram labilecek bir düzeye gelebil mek b ir T ü rk kızı için büy ü k başarı sayılırdı. Güzel Sa c l a r A kadem isini 6. yılında çok iyi b ir dereceyle ikm al :den NAZÎM E H anım ın okul kaydındaki adı (NAZIM E OSMAN) dır. Tesbit edebildiğim ize göre, bu T ü rk kızı lın babası, o dönem in tanınm ış kişilerinden DOKTOR
-\. <~ın /r A A T T İ A O A M ı r
Birinci cihan savaşının sonlarında girdiği P aris Güzel S an atlar A kadem isini b aşarıy la ikm al e ttik te n sonra y urda dönen NAZÎM E H anım ın, P a ris ’teki öğrenim i sı rasında aldırdığı bir fotoğrafını bulduğum uzdan, onu sü tu n larım ıza koym akla yetiniyoruz.
Nazlı Ecevit.
NAZLI ECEVİT
S u lta n R eşat dönem inde, İttih a t ve T erak k i yönetim i nin batıy a yönelik b ir eseri o larak tan ım lan an ve kız la r için güzel s a n a tla r okulu anlam ına gelen (İNAS SANAYÎ-İ N E FİSE M EKTEBİ) nin açılm ası, k ü ltü r h a yatım ızda b ü y ük bir aşam adır. Bu okulun ilk öğrencile rin d en ve m e lu n la r ın d a n olan NAZLI ECEVİT, 67 yıl d ır kullandığı fırçay ı elinden düşürm eyen tek sa n atk â r olarak aram ızda b u lunuyor. Hiç şüphe y o k tu r ki, Nazlı E cev it’in m eslek h ay a tın d a saygın b ir zirveye ulaşmas*ı fırçasını aralıksız olarak, 67 yıl gibi, n â d ir kim selere nasip olan e n erjisin d en kay n ak lan m ak tad ır.
Nazlı Ecevlt'ln babası ■ Salih Zeki Paşa'nın oğlu ■ Mlraiey Mehmet Emin Bey. Nazlı Ecevlt'a father. Navâl Çaptaki Mehmet Emin Bey, tho son of Salih Zeki Pasha.
NAZLI ECEVİT’İN AİLESİNDE ASKER KÖKENLİ BABALAR VE DEDELER
17 Ocak [900 de İsta n b u l’da doğan FATMA NAZLI, as k er kökenli bir aileden {{ölmektedir Babası M iralay
(A lbay) M ehm et Em in Bey, onun babası, ilk k u rm a y la r dan F erik Salih Zek’ P aşa'dır. Nazlı H anım ın annesi Adeviye H anım ın babası da H ü n k âr y av erlerin d en Ali P aşa’dır
Nazlı Ecevit’in çocukluğu. Nazlı Ecevit in her childhood.
ÖĞRENİM VE EĞİTİM DÖNEMİ
Nazlı H anım , Beşiktaş (İnas R üşdiyesi) ni b itird ik ten sonra (D arülm uallim at) Kız Ö ğretm en O ku lu’na y atılı olarak kabu l edildi. Bu okuldan diplom a aldığı yıl açı lan (İN AS SANAYİ-Î N E FİSE M EKTEBİ) ne girdi. İlk kadın ressam ım ız M İHRİ H anım la ÖM ER ÂDİL Beyin öğrencisi oldu. İBRAHİM F e y h a m a n ’d an da d ersler al dı. Bu okula devam ederken, Beşiktaş Kız okulunda da resim öğretm enliği yaptı.
Babası E m in Bey, 1918 güzünde, O sm anlı D evletinin ye nilgiye u ğ ra y a ra k M ondros m ü tarek esin i im zalam asın dan b ir gün önce, A rabistan cephesinde İngilizlere esir düştü, 2 y ıllık esaret h a y a tın d an sonra serbest b ırakılan Em in Bey doğruca, K u rtu lu ş Savaşm a k atılm ak üzere, A nadolu’ya geçti. E saretten yeni döndüğü için, kendisi ne, K astam o n u ’da görev verildi. Nazlı H anım da baba sına gitti.
Nazlı H anım , K astam onu’daki b ir okula, resim ö ğ ret m eni o larak atandı. G öreve başlayacağı gün garip bir olayla karşılaştı. K endisinden önceki öğretm en hanım
Nazlı Ecavlt'ln Akademideki Kocalan va arkadaşları : önde oturanlar, o dönemin Kocalan Ömer Adil İla Fey Kaman. Onlann arkaaındakl öğrenciler• beyaz giysili Güzin (Duran), yanındaki Feride (8akarya), üçüncüaü Nazlı (Eeevlt) Y ıl: 1018. Nazlı EcekK’a Mende and taachara a t the Academy ı (seated In the front) the teachers of that period, Ömer Adil and Feyhaman; (behind them) the students, Güzin Duran (In w hits), Feride Sakarya (next to her), and third, Nazlı Ecevit (In the year 1918).
bu meslekten yetişmemişti. Diploması da yoktu. Açıkta kalacaktı. Nazlı hanımdan ricada bulundu. Bu suretle okulda kalmasını sağladı. Akademi diplomalı olduğu halde Nazlı Hanım, okulun jimnastik öğretmenliğini ka bul etti! Bu görevi II ay sürdürdü.
O günlerde -sonradan eşi olan- Dr. FAHRÎ ECEVÎT, Kastamonu Hükümet doktoruydu. Ne varki (kaç-göç) ortamında, tanışıp görüşmeleri mümkün olamamıştı. Kurtuluş Savaşı son* erince Nazlı Hanımın babasını, ön ce Bolu'ya, az sonra İzmit’e naklettiler. Nazlı Hanım, Bolu’da da kısa süre resim öğretmenliği yaptı. Babası nın son tayin edildiği İzmit’e geldiklerinde - tesadüf bu ya - Kastamonu'daki Dr. Fahri Bey de oraya Hükümet doktoru c-larak atanmıştı. Tanışıp, 1924 yılında, evlendi ler. Tek çocukları olan Bülent Ecevit, 1925 yılında doğ du.
ANKARA'DA UZUN SÜRE RESÎM ÖĞRETMENLİĞİ
Dr. Fahri Ecevit’in Ankara'ya atanmasıyla buraya taşı nan Ecevit ailesi, en uzun görev yıllarını burada geçirdi. Nazlı Ecevit, Ankara Kız Lisesinde ve Musiki öğretmen Okulunda, uzun yıllar resim öğretmenliği yaptı. Bu gö revi 19 yıl sürdü. Kocasını kaybettikten sonra, Salacık'ta resim yapmaya devam etti.
Nazlı Eoevlt'ln Akadaml öğrenci*! İken İlk yapıtı.
HER TÜRDEN RESİM
Nazlı Ecevit, karakalem, desen, portre, manzara, natür mort gibi değişik türlerde çalışmalar yaptı. Hepsinde de başarılı oldu. Ona asıl ününü portreleri sağladı. Başarı lı portreleri arasmda yer alan Kerime Salahor’unki, Dev let Resim ve Heykel Müzesindedir. Eşi Fahri Ecevit ile Oğlu Bülent Ecevit'in, ressam Şeref Akdik ile Ressam Güzin Duran’ın Leman Alp ile Fatma Adalan’m port releri, sanatçımızın beğenilen eserleri arasmda yer alır lar.
SANATKÂR HEMŞİRELER
Nazlı Ecevit'ten 2 yaş küçük olan MELAHAT SAVUT (1902 -1973) da, resim ve heykel alanında vücuda getir diği eserlerle tanmmış bir sanatçıydı. Kız öğretmen Okulu ile Amerikan Kız Kolejinden mezun olan Mela- hat Savut, Haydarpaşa Lisesi İngilizce öğretmenliğinden emekliydi. Karma sergilere, çiçek, manzara ve heykel lerle katıldı. 1973 yılında trafik kazasında öldü.
Nazlı Ecevit.
a
MESLEK KURULUŞUNDA, UZUN HİZMET YILLARI
t
Güzel Sanatlar alanında bizde en eski kuruluşlardan biri (GÜZEL SANATLAR BİRLİĞİ) dir. Nazlı Ecevit, uzun yıllar bu cemiyetin yönetiminde görev aldı. Yıl lardır, bu kuruluşun Başkanlığını sürdürmektedir.
Yazımızın baş tarafında da değindiğimiz gibi, Nazlı Ecevit, en uzun süre resim yapan, ve en çok eser veren kadm ressamımızdır. Eserleri, müzelerden gayrı, deği şik sanatsever ailelerde, yurd içinde ve yurd dışında bu lunmaktadır. Eserlerinin özelliği, değişik resim cereyan larına kapılmadan, gerçeklerden ayrılmadan, aşırılıklar dan uzak bir şekilde fırçasını kullanmasıdır. 60’a yakın karma sergiye katılmış, 8 özel sergi açmıştır.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği