• Sonuç bulunamadı

İstanbul kütüphaneleri:Bayezıd umumi kütüphanesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul kütüphaneleri:Bayezıd umumi kütüphanesi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sahife: 5

Istanbul Kütüphaneleri:

Bayezıd umumi kütüphanesi

Neriman MALKOÇ

■ A * r f . * * r

î '

i

• y Q & V x & i

9 ( W ^ W ı i i ö (

í í & x w - Ó

Bayezid Meydanından Sahaflara doğru giderseniz, bu günkü Dişçi Okulunun sağında Bayezid Kütüp. hanesini görürsünüz. Bugünkü Müdürü Sayın Muzaffer Gökman, bu alanda epey gayret sarfetmtş, oldukça anlayışlı bir kütüphaneci­ dir.

Bayezid civarında bir kütüphane kurulmasına karar verildiği za­ man, Bayezid camii topluluğuna dahil İmarethanenin 1882 de ahır kısmı onarılarak, bugünkü kütüp­ hane kurulmuştur. Bu onarım sı­ rasında bilhassa dış kaplamalarda restore şekline riayet edilmediği ilk bakışta görülür. Aynea mer­ mer kaplama üzerine iki tane ki­ tabe de yazılmıştır.

1882 yılında kurulan bu kütüp­ hanenin ilk zamanlar yalnız bir salonu ve duvarları çepeçevre kaplı . kitap dolapları vardı.

Kütüphanenin ilk açıldığı gün burada kitap yokmuş. Daha eski müdürlerden Saib Hocadan işitil- I diğine göre; devrin büyükleri ve i din adamları tarafından dualar edilmiş, müessesenin hayırlı olma­ sı dilenmiş ve toplantıda bulu­ nanlardan hemen o gün için kü- jtüphancye kitap vakfetmeleri ls- j tenmiştlr.

Toplantı sırasında bir takım ¡“Naima Tarihi” hediye edimiş ve i yine dualarla, her biri ayrı ayrı ! dolaplara konulmuş. O trihte kü­ tüphanenin zemini hah i’ e döşeli I imiş. Kapıda çok miktarda terlik 1 bulunur, pabuçlarını çıkarmıyan- • 1ar, bunları giyermiş. Salonun tam ortasında yaldızlı bir masa ile yi­ ne yaldızlı bir koltuk, saray men. jsubuna ayalmiş olup, bilhassa Cuma günleri, saraydan birçok . kimseler gelerek kitap okurlar­ mış.. Merhum Kilisli K :fat, ken­ dinin Mo dahil olduğu

medreselile-ve konuya göre yapılmış beynel­ milel fişler okuyucuya açjk tutul­ muş ve konu fişleri Decimal De- wey’e göre hazırlanmıştır. Genel olarak Bayezid Kütüphanesinde nadir yazma kitaplar bulunur. Bunlar çok defa yazana, yazının güzelliğine, yazılış tarihinin es­ kiliğine, tezhip ve cildine göre kıymetlidir.

Bayezid Kütüphanesinde her cins kitaplar bulunduğu gibi, na­ dir basma eserler de vardır. K i­ taba verilen kıymet daha ziyade arayan şahsa göre değişir. Bu

Bir yılda Kütüphaneye kitap ve mecmua olarak 8 - 9 bin eser ge­ lir. Kitap kadar olmamakla be­ raber, gazete ve dergi koleksiyon­ ları da sık sık aranmaktadır.

Muzaffer Gökmanın anlattığına göre, mahkemeden gık sık talep vâki oluyormuş, tstanbulda bulu­ nan yabancı bir banka, hisse se­ nedi ve tahvilât çıkarmış. O za­ manlar memlekette Düyunu Umu­ miye bulunduğundan, bu gibi tah­ vilâtın pul parası oraya yatarmış. Aradan yıllar geçmiş, her nasılsa bu paranın yatırıldığına dair ka­

yıtlar bulunamamış. Bankaya

n papatya gibi sarıklariyle kü- ıphaneyi doldurduklarını bllhas- t ilk müdür Hoca Tahsin Efendi- in çok otoriter olduğunu, kitap ıteyen okuyucuların bilgisini oklamadan her istenilen kitabı •ermediğini bir gün nakletmiş.

O tarihe kadar tstanbulda bu- ınan kütüphaneler genel olarak akjf, yani şahıs kütüphaneleri lduğu ve dolayısiyle sonraları ivkaf Nezareti tarafından idare dildiği için, tstanbulda ilk kurn­ an Maarif Kütüphanesi, Bayezid

Jmumî Kütüphanesidir. Onun

çin ilk zamanlar buna “Maarif Kütüphanesi’ denilmiştir.

1932 de 400 M2lik bir salonda ıkuyucu, kitap ve idare kısımları- u bulunduran kütüphane, gittikçe ’ oğalan kitap sayısı karşısında !ar gelmiş, binanın bitişiğindeki ’maret’e ait bir kısım da Vakıflar vîüdürlüğünden kiralanarak, asıl kütüphaneye eklenmiştir. Bu du- *um, 1946 ya kadar sürmüş, 1934 •ılından beri gelmeğe başlayan memleket içi yayınlan karşısında acele bir karara varılması gerek­ miş ve Bayezid İmareti bütün teşküfttı ile kütüphaneye katılmış­ tır. Böylece Kütüphane ilk kuru- ışuna göre, 5.5 misli büyümüş­ ün Bayezid Kütünhanesinde bu­ rman kitap sayısı benilz kesin ola- •ak deftere geçirilmiş değildir. Ver darlığı ve ra f yokluğu gibi •' sebeplerle İstifade edtlemiyen ki- aplar, bugünkü İmkânlarla kayıt altına alınmaktadır. Şimdilik 110 bin cilt kitap kaydı yaplımış ve okuyuculara sunulmuştur. Geri kalan kısmın fişleri yapılmakta­ dır. Bu duruma göre, ortalama Kütüphanede İTO.OOO kitap var­ dır.

itibarla kesin bir ayırma yapıl­ ması müşküldür. Meselâ: Pariste basılmış iki cilt (Tavla Oyunu) kitabı vardır ki, meraklılar için bundan daha kıymetli bir kitap yok gibidir.

Kütüphanenin yıllık tahsisatı normaldir. Bunun mühim bir kıs­ mı restore ve tesis masraflarına gitmektedir. Dokuz yılda restore işine 230.000 lira sarfedilmiştir. 1940 yılında çok güç şartlar için­ de mütevazı bir bütçe ile kurulan bir cilt atelyesi, son beş y ıl için­ de yeni makinelerle donanmış, bu­ nun için 20.000 lira harcanmıştır.

1934 te yürürlüğe giren "Bas­ ma Tazı ve Resimleri Derleme Ka­ nunu” gereğince, memleket içi ya­ yınların hepsi Kütüphaneye gel­ mektedir. Resmî yayın (Üniver­ site ve Fakülteler) dan gönderil­ mekte ve yine müellifler tarafın­ dan hediye edilmektedir. Kütüp­ hanede sayıları tam olarak tesbit edilemeyip, bütün kitaplar fişlere geçirilemediği için, kitap satın almaktan ziyada eldeki fişlerin düzenlenmesine çalışılmaktadır.

kocaman bir ödeme ihbarı çekiV miş. Banka telâşta ! Ne yapsın* Kütüphaneler akıllarına gelmig O zamanki gazeteleri aramışlar,. Tahvilât dolayısiyle intişar ede» gazete ilânlarında pul parasım» bankaca Düyunu Umumlyeye yar tırıldığına dair kayıt bulunmug ve mahkemeye gösterilerek, dâva kazanılmış. Bu iş için banka müdürü günlerce gazete koleksi­ yonunu taramış.

Bayezid Kütüphanesinin 14 kişU lik kadrosu vardır. Hafta tatili yoktur. Her gün saat 9 dan akşam 18 e kadar açıktır. Öğle tatili ya* pılmaz. Kitaplar muntazam de­ polarda saklanır. Her deponu» büyüklük veya küçüklüğüne göm birkaç memuru vardır. Depolarda asla ateş yakılmaz. Elektrik te­ sisatı her zaman kontrolden „ge­ çer. Her birinin depo duvarı ka­ lınlığı en az bir metredir. Kitap­ lara ve bilhassa yazmalara bir böceğin dadandığı malûmdur. Her yıl yapüan genel temizliklerde bunlarla savaşılır. Böceklerin faa-lasiyle tesir ettiği kapaklar atel- yede sökülerek, ilâçlanır.

Kütüphanelerimizin 1880 tarih­ lerinde yaplımış, o zamanki kitap sayısına göre sıralanmış matbu bir defteri vardır. Buradaki kitap sayısı 8.000 kadardır. Bu defterde kitapları çeşitli İlmi bölümlere ay rılmış ve o kısma giren kitaplar da alfabeye göre dizilmiştir. An­ cak o günün ihtiyacım karşılayan bu defter ve şekil, günün antayı- şından uzak olduğu için, 1946 yı- lmdanberi “Kitap adı, müellif adı

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bin iki yüz atmış altı sene-i hicriyesinde Şehr-i Ramazanı’nın yirmi üçünde 15 Kanun-ı Evvel 285 (tarihinde) üçyüzelli Kuruş maaşla Akhisar Kazası tahrirat

Bingazi Sancağı Mutasarrıflığı maiyet memuriyetinde müddet-i istihdamıyla miktar maaşı sandığına ait tevzifat mukarrereden beraet zimmeti ve tahvil suretiyle infikakı

Bin iki yüz doksan bir senesi Şa’bân’ında “1 Ağustos 90” ikiyüzellikuruş maaşla Söke Kasabasında Erduhan oğlu Atnaş Ağanın duhan fabrikası kitabetine bi-t tayin

İmlak, Ömer Ferit, Sicill-i Ahval Defterlerine Göre Osmanlı Bürokrasisi’nde Eğinli (Kemaliyeli) Devlet Adamları (1820-18549), Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler

Ancak bu kural dine içeriden yaklaşanlar için de geçerlidir: Ne dışarıdan sosyolojik bakış açısı, ne de içeriden dini bakış açısı din konusunda hakikatin tek

ortaya koyar: “Sosyolojik teoriler, dini grup veya toplum merkezli ve bireysel dindarlığı sosyal kaynaklarla ilişki içinde incelerken, psikolojik teoriler, dini, birey merkezli ve

Kapı, çevresi geniş meraklılarını çok daha fazla seviyordu.. Daha çok koku salıyor, daha umut vadeden

Katlarda kömür iş idare- sinin verdiği programa göre bürolar yapılmış, ökonomik çerçeveden dışarı çıkmamak şartile.. bu büroların münasebetleri temin ediimiş, m o