• Sonuç bulunamadı

Makale: Desenli Çelik Sacların Şekil Alma Kabiliyetlerinin Araştırılması / An Investigation on Formability of Surface-Textured Steel Sheets

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Makale: Desenli Çelik Sacların Şekil Alma Kabiliyetlerinin Araştırılması / An Investigation on Formability of Surface-Textured Steel Sheets"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AN INVESTIGATION ON FORMABILITY OF SURFACE-TEXTURED

STEEL SHEETS

Cengiz Görkem Dengiz

Arş. Gör.,

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Makina Mühendisliği Bölümü, Kurupelit, Samsun

gorkem.dengiz@omu.edu.tr

Kemal Yıldızlı** Yrd. Doç. Dr.,

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Makina Mühendisliği Bölümü, Kurupelit, Samsun

kyildizli@omu.edu.tr

Beytullah Altınordu

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Makina Mühendisliği Bölümü, Kurupelit, Samsun

altinordu_beyt@hotmail.com

DESENLİ ÇELİK SACLARIN ŞEKİL ALMA KABİLİYETLERİNİN

ARAŞTIRILMASI

*

ÖZET

Sac metaller, ev gereçlerinden otomotiv sanayiye kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Metal plaka, levha veya şerit gibi yassı mamuller nihai ölçülerine genel olarak plastik şekil verme işlemleri ile geti-rilir. Bazı metalik yassı mamullerin yüzeylerine baklava dilimi, gözyaşı damlası gibi standart tiplerde geometrik desenler basılarak soğuk deformasyona uğratılır ve bu sebeple yüzey pekleşir. Pekleşen yüzeyin, mukavemeti ve sertliği kısmen artar. Mevcut yüzey deseninden dolayı sacın yüzey teması azalacağından, mekanik aşınma ve çizilmeye karşı direnci bağıl olarak artarken, şekil alma kabiliyeti azalır. Bu tipteki saclara, desenli veya yüzey tekstürlü saclar adı verilir. Desenli çelik saclar bu üstün-lükleri sebebiyle asansör, yürüyen merdiven, römork, karoser, damper imalatında taban döşeme ve basamak yapı malzemesi olarak sıkça tercih edilmektedir. Bu tür saclar çok yaygın kullanılmalarına karşın, geometrik yüzey desenlerinin sacın şekil alma kabiliyetine ne derecede etkidiği yeterince tar-tışılmamıştır. Bu çalışmada, düz ve desenli çelik sacların farklı yüklemelerde şekil alma kabiliyeti Erichsen testi yapılarak karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda gerçek gerilme-gerçek şekil değiştirme grafikleri çizilmiştir. Ayrıca desenli çelik sacların, aynı kalınlıktaki (2 mm) düz çelik saclara göre daha zor şekil aldığı deneysel olarak doğrulanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Desenli sac, Erichsen deneyi, derin çekme, şekil alma kabiliyeti

ABSTRACT

Sheet metals have been used in many areas from cookwares to automotive industries. Flat metal pro-ducts, e.g., sheets, plates and strips, are generally gained their final dimensions via sheet metal wor-king processes. Some metallic surfaces are cold deformed by stamping with standard surface textures such as diamond and teardrop print. In these cases, strain hardening occurs on the sheet metal surface. The strain hardened surface leads to increase in strength of the metallic material and its surface hard-ness. Because of textured surface, sheet metal formability decreases while wear and scratch resistan-ces relatively increase. These types of sheet metals are called as figured or textured sheet metals. The surface-textured sheet steels are preferred as steel construction materials in elevator, escalator, trailer, vehicle body and dump manufacturing. Although the sheet metals have been commonly used, remar-kable effects of the surface textures on sheet metal formability were investigated insufficiently. In this study, the formability of textured and flat steel sheets was evaluated at different loads by Erichsen ex-perimental setup. Consequently, true stress-true strain diagrams were plotted for the flat and textured steel sheet samples. It was also confirmed that plastic deformations of the textured steel sheets were harder than those of the flat-surfaced steel sheets at the same thickness (2 mm).

Keywords: Textured sheet metal, Erichsen test, deep drawing, plastic deforming ** İletişim yazarı

Geliş tarihi : 05.03.2014 Kabul tarihi : 14.03.2014

* 6-7 Aralık 2013 tarihlerinde Makina Mühendisleri Odası tarafından Bursa’da düzenlenen 7. Makina İmalat Teknolojileri Kongresi’nde sunulan bildiri, dergimiz için yazarlarınca makale olarak yeniden düzenlenmiştir.

(2)

sonucunda iki metodun da yaklaşık aynı sonuçları verdiği görülmüştür. Ayrıca ASTM E2218-2 standart testinde sacla-rın küreselleşen kısımlasacla-rında hasar görülürken, tutucu ile mo-difiye edilen Marciniak testinde ise bu noktadaki hasarların engellendiği görülmüştür.

H. B. Campos ve arkadaşları, AISI 304 paslanmaz çeliğinin şekillendirme sınır eğrilerini oluşturmaya çalışmışlardır [9]. Çalışmada eğrilerin tahmininde Marciniak-Kuczynski (M-K) metodunu, malzemelerin yüzey akma gerilmelerinin hesap-lanmasında ise Hill’in akma kriteri ve Swift denklemini kul-lanmışlardır. Ayrıca deneysel olarak oluklu ve oluksuz olmak üzere çekme numunesi (tek eksenli gerilme hali) ve Bulge tes-ti için dairesel numune (iki eksenli gerilme hali) kullanmışlar-dır. Testler sonucunda elde edilen deneysel şekillendirme sınır diyagramları, M-K metoduna göre hesaplananlarla neredeyse birebir örtüştüğü görülmüştür. Ayrıca Hill ve Swift’in pekleş-me kanunları, şekillendirpekleş-me sınır diyagramlarının doğru bir şekilde tahmin edilmesini sağlamıştır.

Y. Hwang ve arkadaşları, yuvarlak profilli AA6011 alümin-yum alaşımını Bulge testine tabi tutarak şekillendirme sınır diyagramını hazırlamışlardır [10]. Eksenel yükleme altında Bulge deneyi yapılmış ve şekillendirme sınır diyagramı çizil-miştir. Analitik şekillendirme sınır eğrileri Swift’in yayılarak boyun verme kriteri ve Hill’in bölgesel boyun verme kriterleri ile Hill’in akma fonksiyonu ilişkilendirilerek çizilmiştir. K. Zaba ve arkadaşları, araçların egzoz sistemlerinde kullanılan kaynakla birleştirilmiş tüp parçalarda kullanılan alaşımlı ve az alaşımlı delikli çelik sacların üretim metotlarını incelemiş-lerdir [11]. İnceleme sonuçları delikli sacların, deformasyon oranı göz önüne alındığında, sacın herhangi bir hasara uğra-madan şekil alabildiğini göstermiştir.

J. J. Moverare ve arkadaşları, ön deforme edilmiş çift fazlı paslanmaz çeliklerin artık gerilme ve dislokasyon yapısından etkilenen anizotropik akma davranışındaki değişimi incele-mişlerdir [12]. İnceleme sonucunda, ön gerilmeden dolayı hadde yönünde mikro gerilme artışı gözlemlenmiştir. Ayrıca %5.2 ön şekillendirme oranına kadar malzemede herhangi bir hasar gözlenmemiştir. H. Ike, yüzeyinde elektron bombardı-manı ve özel haddeleme yöntemleriyle mikro düzeyde küresel oyuklar (yaklaşık 100 µm çapında ve 10 µm ile 20 µm derinli-ğinde) oluşturduğu saclara şerit çekme testi uygulamıştır [13]. Çalışmaları sonucunda, düşük viskoziteli yağlayıcı kullanma-sına rağmen yüzeydeki mikro oyukların sürtünmeyi azalttı-ğını gözlemlemiştir. Bunu mikro oyuklarda hapis olan yağla-yıcının sürekli yağlama yapmasına bağlamıştır. Ayrıca derin çekme işlemi esnasında mikro oyukların hacmi ve kesit alanı azalmış buna rağmen herhangi bir çatlak gözlenmemiştir. Bu çalışmada düşük karbonlu çelik sacların şekil alma kabili-yetini belirlemek amacıyla düz ve desenli çelik saclara Erich-sen testi uygulanmış ve bu saclar için gerçek gerilme-gerçek şekil değiştirme grafikleri çizilmiştir. Burada yapılan çalışma, standart düz ve desenli çelik sacların şekil alma kabiliyetlerini değerlendirme ve karşılaştırma amaçlı bir ön çalışma mahi-yetindedir.

2. YÖNTEM VE METOT

2. 1 Yöntem

Erichsen deney düzeneği patlatılmış montaj resmi ve yükleme durumu, sırasıyla Şekil 1.a ve 1.b’de gösterilmiştir. Bu çalış-mada, matrisle pot çemberi arasında 1000 kgf’lık bir kuvvetle sıkıştırılan deney sacı, 20 mm çapında küresel çelik bir zımba

1. GİRİŞ

1

700’lerde geliştirilen derin çekme işlemi önemli bir sac

metal şekillendirme yöntemidir. İçecek kutuları, tence-re ve tavalar, çeşitli şekil ve boyutlardaki metal kutular, metal mutfak evyeleri, otomobil panelleri gibi birçok ürün derin çekme yöntemi ile üretilir [1]. Bu işlemde, düz bir sac plakaya bir zımba ile kuvvet uygulanarak kalıp boşluğunun şeklini alması sağlanır.

Günümüzde derin çekme işlemi mekanik ve hidro-mekanik olarak yapılmaktadır. Hidro-mekanik derin çekme işlemi, ka-lıp maliyetlerini azalttığı için bir tercih sebebi olabilir. Ancak hidro-mekanik bir sistem kurmanın maliyetleri de ayrı bir tar-tışma konusudur.

Derin çekme işlemi, beyaz eşyadan kot pantolon düğmesine kadar büyük küçük birçok eşyanın üretim sürecinde kullanıl-maktadır. Bu süreçte derin çekme işleminin bir defada başarılı olması çok önemlidir. Çünkü sac maliyetleri ve kalıp maliyet-leri oldukça yüksektir. Bu yüzden derin çekme işlemi yapıl-madan önce birçok değişkenin kontrolü gerekmektedir. Bun-lar kalıp boşluğu, kalıp köşe geometrisi, sıkıştırma kuvveti, derin çekme kuvveti, derin çekme hızı, kullanılan sacın şekil alma kabiliyeti, sac kalınlığı gibi değişkenlerdir. Değişkenle-ri belirlerken yapılan deneme-yanılmalar zaman ve malzeme kaybına yol açmaktadır. Bu üretim maliyetlerini arttırmakta-dır. Üretim maliyetlerini düşürmek için firmalar tecrübe fak-törünün yanı sıra bilgisayar ortamında derin çekme işlemini simüle etmeyi tercih edebilirler. Derin çekme işleminin bire-bir simülasyonunu gerçekleştirmek için sacın mekanik öze-liklerinin iyi bilinmesi gerekmektedir.

Düz yüzeyli metal saclar literatürde geniş ölçüde araştırılma-sına rağmen desenli metal saclar hakkında benzer türde ça-lışma sayısı azdır. Ancak literatürde Erichsen testi hakkında deneysel ve teorik olarak birçok uygulama ve araştırma so-nuçları yayınlanmıştır.

E. Gao ve arkadaşları, ince cidarlı sacların yarım küre şek-linde derin çekilmesinde mekanik malzeme özelliklerinin (pekleşme üsteli, akma gerilmesi vs.) etkilerini bilgisayar ortamında ABAQUS mühendislik programı yardımıyla simü-le ederek araştırmışlardır [2]. Araştırma sonucunda eşdeğer plastik şekil değiştirmenin kalıp köşelerinin dışında olduğu ve pekleşme üsteli, akma gerilmesi ve malzemenin elastiklik modülü değiştikçe eşdeğer plastik şekil değiştirmenin değişti-ğini gözlemlemişlerdir. Ayrıca pekleşme üstelinin çok artma-sının çekilen numunelerde kıvrışmaya sebep olduğunu tespit etmişlerdir. Dolayısıyla yüksek akma gerilmesine ve büyük pekleşme üsteline sahip metalik malzemelerde daha yüksek tutucu plaka kuvveti uygulamak gerektiğini ortaya koymuş-lardır.

J. Sobotka ve arkadaşları, derin çekmede kullanılan metalik

malzemelerde derin çekme esnasında oluşan gerilme halinin gerçek gerilme-gerçek şekil değiştirme eğrilerine etkisini in-celemişlerdir [3]. Çalışmaları esnasında parçaları Bulge (sac şişirme) testine ve standart çekme testine tabi tutmuşlar, olu-şan gerilmeleri ARAMIS isimli bir optik sistemle inceleye-rek bilgisayar ortamına aktarmışlardır. Çalışmaları sonucun-da elde ettikleri pekleşme üstellerini karşılaştırarak gerilme halinin gerilme-şekil değiştirme verileri üzerinde önemli bir etkisi olduğunu ortaya koymuşlardır. Dolayısıyla bu gerilme halinin yapılacak numerik simülasyonlarda dikkate alınması gerektiğini belirtmişlerdir.

V. Olensik ve arkadaşları, Erichsen testini simüle ederek test esnasında karşılaşılacak problemleri önceden belirlemeye ça-lışmışlardır [4]. Çalışmalarında kullandıkları malzemelerin özelliklerini belirlemek için malzemeleri çekme testine ve Erichsen testine tabi tutarak karakteristik özelliklerini optik bir sistem yardımı ile belirlemişlerdir. Buldukları bu verileri bilgisayar ortamında kullanarak Erichsen testini birebir simu-le etmişsimu-lerdir. Böysimu-lece genel bir literatür oluşturarak sac me-tal endüstrisine katkıda bulunmayı amaçlamışlardır.

H. Takuda ve arkadaşları, magnezyum alaşımı olan AZ31 me-tal sacların derin çekme gibi operasyonlardaki şekil alabilir-liğini numerik olarak analiz etmişler ve bu numerik analizleri deneysel çalışmalarıyla karşılaştırmışlardır [5]. Çalışma so-nucunda deney öncesi yapılan hasar başlangıcı ve kritik zım-ba stroğu tahminleri deneylerle birebir örtüşmüştür.

Z. Zimniak, şekillendirme sınır gerilme diyagramlarının son-lu elemanlar metodunda kullanılabilirliğini araştırmıştır [6]. Çalışmada, bilgisayar ortamında modellediği parçalarda olu-şan gerilme dağılımını teorik şekillendirme sınır ve deneysel şekillendirme sınır gerilme diyagramları ile karşılaştırmıştır. Bu sayede kalıp ve deneme-yanılma yöntemini kullanmadan, zaman kaybı yaşamadan, düşük maliyetlerle işlemin ne şekil-de sonuçlanacağını öngörebilmiştir.

S. Panich ve arkadaşları, ileri yüksek mukavemetli çelik sacların şekil alabilirliğini teorik ve deneysel olarak incele-mişlerdir [7]. Teorik olarak şekillendirme sınır diyagramını belirlemek için Marciniak-Kuczinsky modelini (M-K kriteri) kullanmışlardır. Ayrıca çelik saclar deneysel olarak tek eksen-li çekme testi, Bulge testi ve Erichsen testine maruz bırakıl-mıştır. Deneyler sonucunda malzemelerin şekillendirme sınır diyagramı (ŞSD) ve şekillendirme sınır gerilme diyagramları (ŞSGD) çizilmiştir. Şekillendirme sınır gerilme diyagramları-nın akma kriteri ve pekleşme üstelinden önemli ölçüde etki-lendiği gözlenmiştir.

H. J. Bong ve arkadaşları, ferritik paslanmaz çelik sacların şekillendirme sınır diyagramlarını iki farklı metot kullanarak çizmeye çalışmışlardır[8]. Bu metotlardan biri Marciniak tes-ti, diğeri ise şekillendirme sınır diyagramlarının belirlenme-sinde kullanılan standart ASTM E2218-2 testidir. Çalışmaları

Matris Deney sacı Pot çemberi 1000 kgf 1000 kgf Zımba kuvveti t (saç kalınlığı)

Şekil 1. Erichsen Deney Düzeneği (1. Ayna, 2. Gözetleme silindiri, 3. Matris tutucu, 4. Matris, 5. Pot çemberi, 6.

Rondela 12 TS79/1, 7. Altı köşe başlı cıvata M12x1.75x40, 8. Zımba, 9. Sac numune)

(3)

F : Uygulanan yük (N) D : Zımba çapı (mm)

d : Erichsen deformasyon derinliği (mm)

YA : Küresel zımbanın temas yüzey alanı (mm2)

Do : Zımbanın ilk temasında oluşan referans iz (ezilme) çapı

(mm)

Dp : Uygulanan yükle anlık olarak değişen ezilme çapı (mm)

olarak tanımlanırsa;

YA = π∙D∙d (1)

Gerçek gerilme (σ):

(2)

şeklinde hesaplanmıştır. Gerçek şekil değiştirme (ε):

(3) denkleminden hesaplanmıştır [1].

3. ARAŞTIRMA BULGULARI VE

İRDELEME

Şekil 6’da görülen, 2 mm DIN 17100 düz saca 5 kN yük sı-nırına kadar yük uygulandığında, maksimum Erichsen defor-masyon derinliği 1.978 mm olarak belirlenmiş ve gerçek ge-rilme 40.110 MPa olarak hesaplanmıştır. Bu yükleme sınırına kadar sac numunelerde herhangi bir çatlak ya da kulaklanma gözlenmemiştir (Şekil 7).

Şekil 8’de görülen, 2 mm DIN 59220 (ASTM A-786) baklava desenli sacın arka düz yüzeyinden 5 kN’a kadar yük uygu-landığında, Erichsen deformasyon derinliği 2.124 mm olarak belirlenmiş ve gerçek gerilme değeri 38.147 MPa olarak

he-saplanmıştır. Bu sonuçlar karşılaştırılırsa, düz sac numunenin deformasyon davranışına göre, çekme derinliği artmış, gerçek gerilme değeri ise azalmıştır (Şekil 9).

Şekil 10’da görülen, 2 mm kalınlıkta DIN 17100 düz saca 10 kN’a kadar yükleme yapıldığında, maksimum Erichsen deformasyon

de-rinliği 3.882 mm olarak belirlenmiş ve gerçek gerilme

değeri, 41.506

MPa olarak he-saplanmıştır. Bu yükte yırtılma ve çatlama hasarı gözlenmemiştir (Şekil 11). Şekil 12’de gö-rülen, 2 mm DIN 59220 (ASTM A-786) baklava desenli saca 10 kN yüklemeye

kadar yük uygu-landığında, mak-simum Erichsen deformasyon de-rinliği 3.931 mm olarak belirlenmiş ve gerçek geril-me değeri 40.875 MPa olarak he-saplanmıştır. Düz sacın deformas-yon davranışı-na kıyasla derin çekme derinliği artmış, karşılık ile itilerek gerdirilmiştir (Şekil 2). Zımbanın sacla ilk temas

ettiği andan yüklemeler tamamlanıncaya kadar olan mm cin-sinden ilerlemesi Erichsen deformasyon derinliği (d mesafe-si) olarak kayıt edilmiştir.

2.2 Deney Numunelerinin Hazırlanması

Deney numuneleri, 2 mm kalınlıkta tek tarafı baklava dilimi desenli DIN 59220 (ASTM A-786) standardında (Şekil 3) ve diğeri düz yüzeyli, DIN 17100 standardında St-37 (S235JR) çelik sac levhalardır (Şekil 4). Numuneler, Erichsen deneyi için standart boyutlar olan

60x60 mm2

ebatların-da kesilmiştir. Daha sonra sac yüzeyleri, yüzeydeki oksit taba-kasını kısmen kaldır-mak ve üretim esna-sında oluşmuş ufak pürüzlülükleri gider-mek amacıyla ince zımpara kağıdı ile

te-mizlenmiştir. Böylece ilk duruma göre daha pürüzsüz ve temiz bir yüzey elde edilerek numunenin kalıplara ve zımbaya zarar ver-me riski azaltılmıştır. Ayrıca sac yüzeyle-rinde, deney sırasında oluşan deformasyonu gözlemleyebilmek için düz sac yüzey-lerine 5 mm çapında dairesel çizgiler;

de-senli saclara ise 10 mm aralıklı olacak şekilde düz çizgiler çizilerek bir ağ (grid) oluşturulmuştur.

2.3 Deneyin Yapılışı

Deney öncesi, standartlara uygun olarak kare kesilmiş çelik sac numuneler, GUNT marka WP 300.11 model Erichsen test düzeneğine yerleştirilmiştir. Numune, matris ile pot çembe-ri arasına konularak, M12 cıvatalar ile 1000 kgf’lik baskı kuvveti oluşturması için pot çemberi üzerinden 40 Nm tork ile kontrollü sıkılmıştır. Ayrıca numunenin derin çekme işle-minde kalıplar arasında deformasyonunu kolaylaştırmak için piyasa ismi “Arap Sabunu” olarak bilinen bir potasyum çö-zeltisi sac yüzeylerine ince bir film tabakası şeklinde sürül-müştür. Daha sonra zımba numuneye ilk değdiği anda, kuvvet kadranı ve düzenekle akuple bilgisayar yazılımındaki değer-ler sıfırlanmıştır. 4 adet desenli ve 4 adet düz yüzeyli çelik sac numune yüzeyine sırasıyla 5, 10, 15 ve 20 kN’a kadar farklı yüklemeler yapılarak derin çekilmiştir. Desenli çelik saclarda yükler desenli tarafa değil, sacın arka (desensiz) yüzeyinden uygulanmıştır. Deney düzeneğinde uygulanabilir yükün üst sınırı 20 kN olduğu için derin çekme işlemi bu üst sınıra ka-dar devam etmiştir.

Bir çubukta gerçek gerilme değeri, tek eksenli yük altında iken kesit alanı değişimi bilinerek hesaplanır. Bu çalışmada yükü taşıyan kesit, sac kalınlığı (t) küçük olduğundan (2 mm) kalınlık değişimi ihmal edilmiş ve gerçek gerilme, yüzey basıncı ile ilişkilendirilmiştir. Zımba geometrisinin küresel olması ve gerçek gerilme değerini hesaplamak için gereken anlık zımba temas alanı değişimi, Brinell sertlik ölçme yön-temi ile benzeştirilerek (basitçe) bulunmuştur. Bilindiği üzere Brinell sertlik ölçme yönteminde sertliği ölçülecek yüzeye bir bilya yardımıyla bilinen bir yük uygulandığında yüzeyde olu-şan iz çapı ölçülür ve derinliği teorik olarak hesaplanabilir. Bu çalışmada, derin çekilen sacda oluşmuş kalıcı iz (ezilme) de-rinlikleri (Erichsen deformasyon derinliği) ölçülüp, iz çapları (Dp) hesaplanmıştır (Şekil 5). Buna göre:

Şekil 2. Erichsen Deneyinde Hasara Uğratılmış Numune

(Ön deneme: 1 mm kalınlığında 60x60 mm2 DKP sac)

Şekil 3. Desenli Sac Numune

Şekil 4. Düz Sac Numune

t (saç kalınlığı)

a) Deformasyon öncesi b) Deformasyon sonrası Şekil 5. Deformasyon Öncesi ve Sonrası Zımba ve Sacın Durumları

F

F

YA

D d

σ

π

=

=

⋅ ⋅

ln

o p

D

D

π

ε

π

= 

Şekil 6. Derin Çekme Öncesi 2 mm DIN

17100 Düz Sac

Şekil 7. Derin Çekme Sonrası 2 mm DIN

17100 Düz Sac

Şekil 8. Derin Çekme Öncesi 2 mm DIN 59220

(ASTM A-786) Baklava Desenli Sac (arka yüzeyi)

Şekil 9. Derin Çekme Sonrası 2 mm DIN

59220 (ASTM A-786) Baklava Desenli Sac (arka yüzeyi)

(4)

simum Erichsen deformasyon derinliği 5.029 mm ve gerçek gerilme değeri 47.455 MPa olarak hesaplanmıştır. Düz saca kıyasla çekme derinliği azalmış, gerçek gerilme ise artmıştır. Sacların yüzeylerindeki oksit (tufal) tabakaları plastik defor-masyon sırasında şekil değiştirmediği (rijit davrandığı) için dökülmüş ancak sacda herhangi bir çatlak, yırtılma veya ku-laklanma gözlenmemiştir (Şekil 17).

Şekil 18’de görülen, 2 mm kalınlıkta DIN 17100 düz saca 20 kN’a kadar yükleme yapıldığında maksimum Erichsen deformasyon derinliği 6.25 mm olarak tespit edilmiş, gerçek

gerilme değeri 50.904 MPa olarak hesaplanmıştır. Saclarda yırtılma, çatlak ve kulaklanma gözlenmemiştir (Şekil 19). Şekil 20’de görülen, 2 mm kalınlıkta DIN 59220 (ASTM A-786) baklava desenli saca 20 kN’a kadar yükleme yapıl-dığında maksimum Erichsen deformasyon derinliği 6.47 mm olarak tespit edilmiş, gerçek gerilme ise 49.338 MPa olarak hesaplanmıştır. Düz saca kıyasla Erichsen deformasyon de-rinliği artmış, gerçek gerilme ise azalmıştır. Şekil 21’de gö-rüldüğü gibi, bu yük değerine (20kN) kadar, sac yüzeylerinde yine demiroksit tabakasının (tufal), gevrek, yani plastik de-forme olamadığı için döküldüğü gözlenmiş; çatlak oluşumu, ilerlemesi, kulaklanma veya yırtılma hasarı belirtisi gözlen-memiştir (Şekil 21).

4. GERÇEK

GERİLME-GERÇEK ŞEKİL DEĞİŞTİRME

İLİŞKİSİ

Şekil 22, bu deneysel çalışmadaki düz ve desenli sac numunelere ait gerçek gerilme-gerçek şekil değiştirme ilişkisini göster-mektedir. Burada, şekil değiştirme (gerinim) değeri sıfıra yaklaşırken gerilme değeri son-suza gider. Çünkü zımbanın sac yüzeyine ilk temasında sacı elastik deforme edeceği veya ilk temas alanı noktasal olduğu için alan sıfır kabul edilmiştir. Alan (A) sıfır olduğu za-man; σ=F/A gerçek gerilme değeri sonsuza gider. Bu nedenle, gerçek gerilme-gerçek şe-kil değiştirme grafiğinin yatay eksenini referans bir değerden (0.1 gibi) başlatmak idealdir. Bu deneysel çalışmada, derin çekme işlemindeki bütün yüklemeler için hesaplanan gerçek gerilme değerlerinin sabit kalmadığı görülmektedir. Bunun sebebi, derin çekilen sacda soğuk deformasyon neticesi olu-şan pekleşmedir (dislokasyon sayısındaki artış sonucu şekil değiştirmeye karşı mukavemetin yükselmesi). Şekilde görül-düğü gibi, gerçek şekil değiştirme değeri 1.5’e kadar olan ger-çek gerilme değerleri daha geniş bir dağılım aralığına sahiptir. Gerçek şekil değiştirme değeri, 1.5’ten 2.5’e karşılık gelen gerilme değerleri birbirine daha yakındır. Desenli çelik sacda ise 1.7 şekil değiştirme değerine kadar gerçek gerilme değeri azalır. 1.7 ile 2.7 arasındaki gerçek şekil değiştirme değerle-rinde 1.7-1.9’a kadar önce azalma, ardından artış görülür. Şe-kil 22’de, deneyin başlangıcındaki gerilme değerlerine göre,

gelen gerçek gerilme değeri ise azalmıştır (Şekil 13).

Şekil 14’te görülen, 2 mm kalınlıkta, DIN 17100 düz saca 15 kN’a kadar yük uygulandığında maksimum Erichsen defor-masyon derinliği 5.151 mm olarak belirlenmiş, gerçek geril-me değeri 46.417 MPa olarak hesaplanmıştır. Şekilde görül-düğü gibi, sacda herhangi bir yırtılma hasarı gözlenmemiştir (Şekil 15).

Şekil 16’da görülen, 2 mm DIN 59220 (ASTM A-786) bak-lava desenli saca 15 kN’a kadar yük uygulandığında,

mak-Şekil 11. Derin Çekme Sonrası 2 mm

DIN 17100 Düz Sac

Şekil 12. Derin Çekme Öncesi 2 mm DIN

59220 (ASTM A-786) Baklava Desenli Sac (arka yüzeyi)

Şekil 13. Derin Çekme Sonrası 2 mm DIN

59220 (ASTM A-786) Baklava Desenli Sac (arka yüzeyi)

Şekil 14. Derin Çekme Öncesi 2 mm DIN

17100 Düz Sac Şekil 15. Derin Çekme Sonrası 2 mm DIN 17100 Düz Sac Şekil 16. Derin Çekme Öncesi 2 mm DIN 59220 (ASTM A-786) Baklava Desenli Sac (arka yüzeyi)

Şekil 17. Derin Çekme Sonrası 2 mm DIN

59220 (ASTM A-786) Baklava Desenli Sac (arka yüzeyi)

Şekil 18. Derin Çekme Öncesi 2 mm DIN

17100 Düz Sac Şekil 19. Derin Çekme Sonrası 2 mm DIN 17100 Düz Sac

Şekil 20. Derin Çekme Öncesi 2 mm DIN 59220

(ASTM A-786) Baklava Desenli Sac (arka yüzeyi)

Şekil 21. Derin çekme sonrası 2 mm DIN

59220 (ASTM A-786) baklava desenli sac (arka yüzeyi)

(5)

düz sacın bağıl olarak daha yüksek gerilmelere maruz kaldığı söylenebilir. Bunun sebebi pot çemberi ile matris arasına ko-nulan çelik saclardan düz olanın desenli olana göre ara yüzeye (kalıp temas yüzeyleri) daha sıkı tutunarak tutucu kuvvetini daha üniform iletmesidir. Başka deyişle, düz sac desenli saca göre kalıp ile pot çemberi arasında daha sıkı tutunur.

Şekil 23’te desenli çelik sac için 5 kN, 10 kN, 15 kN, ve 20 kN’a kadar kademeli yüklemelerde, deformasyon derinliği yaklaşık lineer olarak artar. Düz sac için, kuvvet-deformas-yon derinliği eğrileri çakışık iken; desenli saclar için, eğriler arasında bir miktar açıklık (ayrılma) mevcuttur.

Şekil 23’teki grafiklerin eğimleri hemen hemen aynı (≈2,99 civarı) olduğundan, kuvvet ve deformasyon artışları yakın (benzer) seyretmiştir. Bu nedenle, düz ve desenli sacın derin çekme davranışlarının yakın ancak desen sebebi ile gerilme dağılımının farklı olduğu kanaatine varılmıştır.

5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Bu deneysel çalışmadan elde edilen görsel ve sayısal bulgular değerlendirilerek aşağıdaki sonuçlara varılmıştır:

• Düz çelik sac ve desenli çelik sac için gerçek gerilme-gerçek şekil değiştirme ilişkisi bu çalışmada gösterilmiş-tir. Desenli ve desensiz (düz) çelik sac levhaların gerilme değerlerinin düşük deformasyon miktarlarında daha yük-sek olduğu, ancak deformasyon artıkça gerilme değerle-rinin temas yüzey alanı genişlemesinden dolayı yaklaşık 50 MPa’a kadar düştüğü belirlenmiştir.

• Düz çelik sacda düşük deformasyon miktarlarında (ger-çek şekil değiştirme 0.5’e kadar) ger(ger-çek gerilme değerle-rinin bağıl olarak daha yüksek olduğu belirlenmiştir. • Desenli çelik sacların derin çekme işlemlerinde, gerçek

gerilme değer aralığı 50 MPa – 250 MPa iken, aynı ka-lınlıktaki düz saclar için gerçek gerilme değer aralıkları (50 MPa – 350 MPa) daha geniştir.

• Düz ve desenli çelik sacların derin çekilerek şekillendir-me işlemi sırasında oluşan gerilşekillendir-meler farklı düzeydedir. Düz çelik saclar beklendiği gibi desenli çelik saca göre kısmen daha iyi şekil alır.

• Yapılan yükleme koşullarında, deformasyon sırasında sacda yırtılma hasarı gözlenmediğinden, şekillendirme sınır diyagramı (V-diyagramı) çizimleri yapılamamıştır. Hasar analizi için daha yüksek yüklemelerde çalışmak ya da daha ince sacları (t ≤ 1 mm) test etmek gerekir. • Metalik malzemelerden üretilen sac levhalar derin

çeki-lerek şekillendirilecek ise hasarsız olarak şekil alma ka-biliyetleri, sacın mekanik özelliklerinin yanı sıra yüzey-lerindeki desene bağlı değişiklik gösterebilir.

SEMBOLLER

A : Uygulanan yüke maruz yüzey alanı (mm2)

d : Erichsen deformasyon derinliği (mm) D : Zımba çapı (mm)

Do : Zımbanın ilk temasında oluşan referans iz (ezilme) çapı

(mm)

Şekil 23. Kuvvet – Deformasyon Derinliği Arasındaki İlişkiler

Dp : Uygulanan yükle anlık olarak değişen ezilme çapı (mm)

F : Uygulanan yük (N)

t : Sac kalınlığı (mm)

YA : Küresel zımbanın temas yüzey alanı (mm2)

ε : Gerçek şekil değiştirme (gerinim) (mm/mm) σ : Gerçek gerilme (MPa)

TEŞEKKÜR

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü Laboratuvarlarını Bölümümüz bünyesine kazandıran başta Sayın Prof. Dr. Erdem KOÇ’a olmak üzere, bu çalışmaya desteklerinden ötürü SARIGÖL KONVEYÖR SİSTEMLERİ (Giresun), TİMAY TEMPO ve SILVERLINE A.Ş. (Merzi-fon) firmalarına teşekkür ederiz.

KAYNAKÇA

1. Kalpakjian, S., Schmid, S. R. 2007. Manufacturing Process for Engineering Materials (5 th Ed.), Pearson Higher

Educati-on, USA

2. Gao, E., Li, H., Kou, H., Chang, H., Li, J., Zhou, L. 2009.

"Influences of Material Parameters on Deep Drawing of Thin-walled Hemispheric Surface Part," Transaction of Non-ferrous Metals Society of China, vol. 19, p. 433-437. 3. Sobotka, J., Solfronk, P., Doubek, P., Zuzanek, L. 2012.

"The Stress State Influence on the True Stress-strain Curves of Deep-drawing Material DC05," Metal 2012, Czech Re-public.

4. Olensik, V., Gavrus, A., Paunoiu, V., Bologa, O. 2009. "Experimental and Finite Element Analysis of Erichsen Test. Application to Identification of Sheet Metallic Material Be-haviour," The Annals of "Dunarea De Jos" University of Ga-lati Fascicle V, ISSN 1221-4566, p. 81-86.

5. Takuda, H., Yoshii, T., Hatta, N. 1999. "Finite-element

Analysis of the Formability of a Magnesium-based Alloy AZ31 Sheet," Journal of Materials Processing Technology, vol. 89-90, p. 135-140.

6. Zimniak, Z. 2000, "Implementation of the Forming Limit

Stress Diagram in FEM Simulations," Journal of Materials Processing Technology, vol. 106, p. 261-266.

7. Panich, S., Barlat, F., Uthaisangsuk, V., Suranuntchai, S., Jirathearanat, S. 2013. "Experimental and Theoretical

For-mability Analysis Using Strain and Stress Based Forming Li-mit Diagram for Advanced High Strength Steels," Materials and Design, vol. 51, p. 756-766.

8. Bong, H. J., Barlat, F., Lee, M., Ahn, D. C. 2012. "The For-ming Limit Diagram of Ferritic Stainless Steel Sheets: Expe-riments and Modeling," International Journal of Mechanical Sciences, vol. 64, p.1-10.

9. Campos, H. B., Butuc, M. C., Gracio, J. J., Rocha, J. E., Duarte, J. M. F. 2006. "Theorical and Experimental

Determination of the Forming Limit Diagram for the AISI 304 Stainless Steel," Journal of Materials Processing Technology, vol. 179, p. 56-60.

10. Hwang, Y., Lin, Y., Chuang, H. 2009. "Forming Limit Diag-ram of Tubular Materials by Bulge Tests," Journal of Materi-als Processing Technology, vol. 209, p. 5024-5034.

11. Zaba, K., Muzykiewicz, W., Nowak, S. 2008. "Analysis of the Perforation Process of Steel Strips Used in Automotive Industry," Archives of Civil and Mechanical Engineering, vol. VII, no. 3, p.145-154.

12. Moverare, J. J., Oden, M. 2002. "Deformation Behaviour of

a Prestrained Duplex Stainless Steel," Materials Science and Engineering, A337, p. 25-38.

13. Ike, H. 1996. "Properties of Metals Sheets with 3-D De-signed Surface Microgeometry Prepared by Special Rolls," Journal of Materials Processing Technology, vol. 60, p. 363-368.

Referanslar

Benzer Belgeler

İçten dışa doğru betimleyecek olursak; tek sıra sarı renkli çizgiyle sarılı, kenarları kıvrımlı, açık yeşil bir dairenin merkezinde, tek sıra siyah renkli çizgiyle

11.3.1. Taahhüdün, sözleĢme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve Yüklenicinin bu iĢten dolayı Ġdareye herhangi bir borcunun

Şekildeki levha, farklı metallerden yapılmış dikdörtgen bi- çimli, ince, düzgün ve türdeş K, L, M, N parçalarından oluşmuştur. Bu levhanın kütle merkezi O

Kömür geçmiş zamanlarda bitki kalıntılarının biyolojik ve fiziksel olarak değişimleri sonucunda önce linyit kömür sonra taş kömürü ve son olarak Antrasit kömür

Teknolojisi sayesinde MM2 ile Windows yazıcı uyumu, e-mail (Örneğin rapor pencereleri üzerinden direkt olarak alınan raporun e-mail olarak ilgili kişilere

İş aşaması sona erdiğinde hareket halindeki elmaslı kesme diskini kesme oluğundan çıkarın ve aleti kapatın. Serbest dönüşteki kesme disklerini yandan

Bu gerilmeye ulaşılıncaya kadar deney numunesinin kesit alanı homojen olarak azalır, ancak bu gerilme değerinden sonra numune bir bölgede yerel olarak büzülmeye başlar ve

 If you don’t want to appear wooden tissue of the body of your model body; first, apply filler undercoat then sand with a thin sandpaper to make it ready to apply putty..