• Sonuç bulunamadı

Örnek bir sanatçıydı:Hikmet Şimşek çağdaş müziğimizi tanıtmak için çabaladı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Örnek bir sanatçıydı:Hikmet Şimşek çağdaş müziğimizi tanıtmak için çabaladı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hikmet Şimşek çağdaş müziğimizi tanıtmak ıçm çabaladı

• # _ — — -— /

Um ek bir sanatçıydı

ÖNDER KÜTAHYALI

Değerli hocamız, sanat büyüğü­ müz Hikmet Şimşek’i, Cuma sa­ bahı saat 09.00’da yitirdik. Bu ha­ beri her an bekliyorduk; çünkü ho­ camız, amansız bir urun pençesin- deydi; aylardır Gülhane Askeri Tıp Akadem isinde yatıyordu ve bilin­ ci kapalıydı. Nedir ki ecelin yüzü çirkindir; mantıklı dü­ şünmeyi anlamsız kılar.

Bir yazımda, Hikmet Şim­ şek’in hizmetlerini içeren bir ansiklopedi yazılabileceğini söylemiştim. O tümceyle ül­ kemiz adına gurur duyuyo­ rum. Orkestra şefi olarak yurt içinde ve dışında yönet­ tiği dinletiler, kurulması için geceli gündüzlü çalıştığı senfoni orkestraları ve koro­ lar, bestecilerimizi tanıtma uğrunda verdiği yorulmaz çaba, yetiştirdiği öğrenciler ve TRT’ye yaptığı hizmetleri anlatmak için bir ansiklope­ di bilmem yeterli olur mu?

Hikmet Hoca’yı 1952’de Ankara Devlet Konservatu- v an ’na girdiğim zaman ta­ nımıştım. Kompozisyon Bö- lümü’nde Ahmet Adnan Saygun’un öğrencisiydi; a- ma onu okulun öğretmenle­ rinden ayırmak olanaksızdı, ikinci yılımda Şimşek artık konservatuvarı bitirmiş, bi­ zim de hocamız olmuştu. Aramızdaki sevgi ve dostluk işte o yıllarda başladı ve özellikle 1990’lardaağabey- kardeş ilişkisine yaklaşacak kertede gelişti. Yazışma ve söyleşilerimizde, ondaki ça­ lışma gücünü, Atatürk ve yurt sevgisini yakından gör­ düm ve hayranlık duydum.

1994’e gelindiğinde kendisinin benden bir isteği olmuştu. 1995’te kutlanacak 40. Sanat Yılı nedeniy­ le o güne dek doldurduğu plakların eleştirilerini yazmamı istiyordu. Böylece ortaya çıkan “Kırk Yılın Sesi” başlıklı kitap, 1995’te T.C. Kültür Bakanlığı’nca yayımlandı. Şimşek’in 45. Sanat Y ılı’nda aynı kitabın ikinci biçimini “Kırk (+5) Yılın Ardından” başlığı ile oluş­

turdum. Hoca dosyayı görmüş ve çok mutlu olmuştu. Ankara’daki buluşmamız sırasında eşimle bana “Çocuklar” demişti, “bu kitabın basıldığını görmeden ölmeyece­ ğim”.

Geçen perşembe günü Kültür Bakanlığından aldığım telefonda­ ki kişi, kitabın basımının tamam­ landığım söylüyordu. Cuma saba­

hı ise önce ölüm haberini aldık, ar­ dından kargo görevlisi bakanlığın bana gönderdiği kitapları getirdi. Bu olay, hocamızın çeşitli sorunla­ rı çözüme kavuşturmak için göster­ diği istenç gücünün garip bir doruk noktasıydı.

Klavye üzerindeki parmaklarım titriyor; aklım karışıyor. Türkiye’yi beklemekte olan kültür ve sanat adamlarından birini daha yitirmiş olmanın üzüntüsü benliğimi kaplı­

yor. Evet, acımız büyük. Kültür ve sanat dünyamıza başsağlığı dile­ rim.

SELMİ ANPAK

Atatürk’ün çağdaş, laik ve de­ mokratik Türkiye Cumhuriye- ti ’nde kültürel, sanatsal ve eğitsel devrimler doğrultusunda yetişmiş örnek bir sanat adamıydı Hikmet Şimşek. O, evrensel, çok sesli müzik alanında bes­ teci, orkestra şefi, eğitmen ve sanat adamı olarak olgunlu­ ğunu kanıtlamış, yoğun emek ve hizmet vermişti. Çok ya­ kın dostum olan Şimşek’in yaşammı yitirmesinden derin üzüntü duyuyor, onun ölüm­ süzlüğüne inanıyorum.

EVİN İLYASOCLU

Müzik adamımız Hikmet Şimşek, neredeyse elli yıllık çabalan içinde çağdaş Türk müziğinin bir öncüsü olarak bu konuda nice yazı, televiz­ yon ve plak kaydı bıraktı.

Ülkemizde çoksesli müzi­ ğin tanınması uğruna büyük çabalar vermişti. Nice beste­ cimizin nice yapıtının ilk ses- lendirişini gerçekleştirmiş, yerli orkestralar kadar dün­ yanın çeşitli köşelerindeki orkestralara da Türk yapıtla­ rını çaldırtmayı başarmıştı. Kuşkusuz bugün ardında bı­ raktığı en değerli hazine, bes­ tecilerimizin yapıtlanndan oluşan kompakt disklerdir.

Türk bestecilerinin sesini, özellikle Yunus Emre Oro- toryosu’nu dünyaya tanıta­ bilmek için parasal desteği bulana kadar can siperane savaşlar vermişti. Papa’nın karşısında Say­ gun’un Yunus Emre Orotoryosu’nu icra etmiş, Budapeşte’de CD’sini kaydetmiş, M ü n ih ’teki ‘Viva la Musica Şenliği’ için İlhan Us- manbaş’a ‘Viva viva la Musica’ başlıklı yapıtı ısmarlatarak, orada çaldırtmıştı. CD kayıtlan arasında ‘Türk Beşliler’ ile başlayarak Cumhuriyet’in tüm kuşaklanndan bestecilerin müziği bulunur. EN DEĞERLİ HÂZİNESİ- Bestecilerimi­

zin yapıtlarını kompakt disklerde topladı.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

üç sahnesi, bir şehirde üç evi ve üç şehirde bir Mercedes ara­ bası ve yine üç şehirde bir ge­ cede üç bin lira kazancı vardı. ÇATILMIŞ

Sonra,,anların»,özellikle mekânlarla somutla- yarak çok değişik tümce yapılarıyla yeni bir Sa­ lâh Birsel kimliği sunduğunu anımsayalım. Bu ki- taplannda

Since previous studies show that the United States is the major generator of R&D spillovers all over the world, and other countries uses the knowledge generated

Küt muhasara olalıdan- berü taburumuzun telef ve mec­ ruh (ölü ve yaralı) evlâdan-ı zâ- bitânı (genç subayları) Dokuzuncu Bölük Kumandanı Kemal Bey, elinden

Anlı Türkiye'de ilk üc­ retle girilen sergisini (1 TL.) Tel sokağındaki Filar­ moni Derneğinde açan

Çalışmamız sonucunda; eritrosit transfüzyonu alan talasemi major ve talasemi intermedia hastalarında, demir birikimine bağlı kardiyak etkilenme bulgusu olarak Tp-Te ve

4 Ağustos — Süreyya paşanm tav­ siyesine uyarak, zatı şahaneye tak - dim etmek üzere Avrupa devletleri­ nin Osmanlı memleketleri hakkında takip ettikleri

Bugün var olan, bir yokluktan çıkmadı, dün var oianı değiştirerek, yeni hareketlere uydurarak, daha i- leri bir seyre bazan düz bir yürüyüş, bazan bir