• Sonuç bulunamadı

Ramazan geceleri, İstanbul'un semai kahveleri meşhurdu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ramazan geceleri, İstanbul'un semai kahveleri meşhurdu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ramazan geceleri, îstanbulun

semai kahveleri meşhurdu

Semaî kahveleri ramazanların eğlence ve zevk yerleri cı­

rnakla beraber, çok defa kanlı vakalara sahne de oluyor u

Ramazan gecelerinde isleti­ len çalgılı kahvehanelere «se­ mai kahvesi» derlerdi- Bunun tek sebebi de» buralarda saz­ la okunan koşma, destan, ma­ ni gibi nevilerin en mühimi semaî olması idi-

Bu kahvelerin yerleri ma­ lûmdu: Şehzadebaşı. Çukur- çeşmede olanlar en meşhurla­ rıydı- Beşiktaşta ve Çeşıae- meydanında birer semaî kah­ vesi daha vardı- Firuzağa. E- yüp. Üsküdar. Kasımpaşa se­ maî kahveleri silikti-

Birer mahalle veya semt kahvehanelerinden başka bir şey olmıyan bu yerler. Rama­ zanla beraber canlanır, süs­ lenir. temizlenir: sazı ve sö- ziyle bu adı

alırlardı-Bir köşedeki yüksek ve ge­ niş kerevette çalgıcılar otu­ rurlardı- İçlerinde darbuka, çifte nâra- zurna veya klar­ net de bulunurdu-

Her akşam açılış töreni İz­ mir marşı. Osman Paşa mar­ şı vesaire gibi, suya ve sabu­ na dokunmıyan bir hava ile

yapılırdı- Bunu müteassıp

müşterilerden biri çalgıcılara bip semaî çalmalarını teklif

eder, onlar da «Efendimiz

hû!» diye başlarlardı-

Üçer satırlık iki haneden •

ibaret olan semainin üçüncü ve altıncı mısralarının sonun­ da bir saz payı çalınır, böyle-

ce maniye geçilirdi Bitiriş

mutlaka mani ile olurdu-

Semaî kahvesinde semaî

söylemek demek, bir rakip is­ temek. ona meydan okumak, demekti- Aynı zamanda bura­ da, sesin güzelliği, okuma tar zının mahareti gösterilirdi- Daima ezberlenmiş parçalar okunurdu- irticalen okumak yalnız manilerde mümkündü- İçlerinde o kadar ince, dü­

rüst ve mahirleri vardı ki.

yaptıkları cinaslar insanı de- rin bjr haz içinde hayrete dü~

şürür <dü- Meselâ; Lângalı ba lıkçı Önnık'in hiç düşünme­ den söylediği manilerden şu, sözlerimize bir delil teşkil e-

der:

Adam aman ya nazdır, ya

nazdır--Gülün bülbüle etti£ ya cilvedir, ya nazdır- .

Yana, j ana kül oldum,

Yine der ki ya nazdır-Semaî ve divan daima kısa olurdu- Koşma hayli uzatılır, destansa öıf masal kadar sü­ rerdi- Maniler de kısa, fakat bir müsabaka vasıtasıydı E k­ seriya eski hınçların tazelen­ mesine sebebiyet verirdi

Ma'nicilerin yanlarında çok defa saldırmak, usturalı, muş- talı otuz otuz beş yârânı bu­ lunurdu- Mani okumak yüzün den maniciler arasında çıkan münakaşalar çoğu kere bü­

yür. acı kavgalara meydan

verirdi- Ölenler, yaralanan­

lar da eksilmezdi-

Dağılış, misafirlerin selâ-, metle gidişlerini imâ eden bir marş çalınmakla olurdu- E k­ seriya bir Cezayir marşı bu işi görürdü- Halk bu ahenk

arasında dağılırken, semtin

delikanlıları çalgıcılardan bir çifte telli isterler, en iyi oy­ nayanlarını

kaldırırlardı-Malıirane bir çalış, mahira- ne bir oynayış semaî kahvesi­ nin her tarafını çınlatırken; davulcu babanın «güm, güm!» vuruşiyle mani okuyan dik ses duyulurdu:

Ne uyursun, ne uyursun Uykularda ne bultırsun- Kalk aptest al. naıııaz k>l Cenneti

bulursun-S- VURAI,

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta ha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İkinci Mahmud 1826 da Yeniçerileri kaldırdıktan sonra bu eski saraydaki ölm üş hünkâr cariÿelerini, hadem e­ lerini, Topkapıya naklile burasım da Serasker

İstanbulini .geçirdiği sel felâk eti­ ni yerinde incelem ek için dün şeh­ rimize gelen B ayındırlık B akanı K em al Zeytinoğlu öğleden sonra K adıköy

Falih Rıfkı, 40’lı yıllarda köy enstitülerinden ki­ milerini, bu arada “Aksu&#34; Köy Enstitüsünü, kurulduğu Antalya yöresini dolaşır.. Falih Rıfkı,

Sonuncu ve en önemlisi, sıkıyönetim ve ulusal baber alma kuruluşlarının M S Ü 'd e öğretim elemanlarını siyasal akımlar hakkında bilgi sahibi yapmak için

Hastaların yaşı, yoğun bakımda kalış süreleri, APACHE II skorları ve ventilasyon desteği gereken gün sayısı açısından gruplar arasında anlamlı bir

*) Dr., Okt., Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagati Ana Bilim Dalı (e-posta: ahmad.adyab@gmail.com) Ahmed ALDYAB (*) 1 ءاجهلا رعش ًف

Yurdumuzda bu büyük ozanın adını bilmeyen, şiirlerinden birkaç dize duymayan yoktur sanırım.. Diğer uluslar ise onu biz­ den daha iyi

Dünyaca ünlü Türk şairi Nazım Hikm et1 in MHP’li bakanların sert tepkisini gören Nazım vatandaşlık hakkının iade edilmesiyle ilgili Hikmet Kararnamesi için,