• Sonuç bulunamadı

XIII-XVII. Yüzyıllarda Deşt-i Kıpçak Türkleri Hac Yolunda

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "XIII-XVII. Yüzyıllarda Deşt-i Kıpçak Türkleri Hac Yolunda"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

XIII-XVII. YÜZYILLARDA

DE~T-I KIPÇAK TÜRKLERI HAC YOLUNDA

Yazan: V. V. TREPAVLOV Çeviren: ~LYAS KAMALOV

XIII-XVI. yüzy~llarda Avrasya göçebeleri aras~nda ~slam dini h~zl~~ bir ~ekilde yay~lmaya ba~lam~~ t~r. Bilindi~i gibi, ~slamiyet'in be~~ ~art~ndan biri de Hac'd~r'. Ancak Ortaça~'da ve özellikle de uzak bölgelerden Hacc'a gi-denler büyük sorunlarla kar~~la~~yorlard~. Uzun mesafe ve yolculuk s~ras~n-daki zorluklar, De~t-i K~pçak Müslümanlar~~ için de bir sorun te~kil ediyor-du. XIII-XV. yüzy~llarda Hac~lar~n Mekke'ye geli~leri ve ayn~~ zamanda da M~s~r ve Suriye'ye u~rad~klar~na dair bilgiler mevcuttur. Dönemin ~artlar~~ ve bölgedeki düzen, Hac~lar~n Hac yapabilmeleri için söz konusu Arap top-raklar~na hakim olan yüksek hükümdardan izin almalar~n~~ gerektiriyordu. O dönemde bu izin Memlük sultanlar~ndan al~n~yordu. Memlük sultanlar~~ Kahire'deki saraylar~ndan sadece M~s~r'~~ de~il, Suriye, Filistin, Nubiye ve Hicaz'~~ da yönetiyorlard~. Ayr~ca Mo~ollar~n yak~p y~kt~~~~ Ba~dad'dan ka-çan Abbasi halifeleri de Kahire'de ya~~yorlard~.

XIII-XIV. yüzy~llarda De~t-i K~pçak bölgesi, Cuci Ulusu (Alt~n Orda)'nun, XV. yüzy~l~n ortalar~ndan itibaren de Alt~n Orda'dan ayr~lan hanl~klar~n s~n~rlar~~ içerisinde yer alm~~t~r. Bilindi~i gibi Alt~n Orda hanlar~, M~s~r Memlükleriyle s~k~~ diplomatik ili~kiler içerisindeydiler. Söz konusu iki devlet, ortak dü~man olan ~lhanl~~ Devleti'ne kar~~~ adeta ittifak içindeydiler. Arap kaynaklar~, Memlüklerin topraklar~na kuzeyden elçilerin geldi~i-ne ve onlar~n diplomatik vazifelerinin yan~nda Mekke'yi de ziyaret ettikle-rine dair bilgi içermektedirler. Memlük sultanlar~, bu misafirleri çok iyi bir ~ekilde a~~rlam~~lard~ r ki, Alt~n Orda hanlar~~ bizzat bunu talep etmi~lerdir. De~t-i K~pçak'tan gelen Müslümanlar genellikle K~r~m liman~~ Su~dak'tan

I H. Yagmur, Hac, Moskova 2006, s. 75; ~slam. Entsiklopedigskiy Slova~y, Yay. Haz. G. V. Miloslavskiy-Y.

(2)

M~s~r veya D~ma~k'a ula~~p Hac için gereken izni al~yor ve daha sonra yolda-ki kervanlara kat~larak Mekke'ye vanyorlard12.

Memlük sultanlar~~ hiç ~üphesiz bütün Müslümanlar~n kutsal yeri say~-lan Mekke ve Medine'nin "bekçisi" olduklar~n~n fark~ndayd~lar. Müslüman devletleri aras~ndaki sorun ve sava~lar, M~s~r'a dü~man olan ülkelerin halk-lar~n~n Hacc'a gitmeleri için bir engel olu~turmuyordu. 722/1322-23 y~l~nda Sultan Nas~r Muhammed'in Alt~n Orda Hani özbek'e yazd~~~~ mektupta dini nedenlerden dolay~~ ~lhanl~lar ile sava~maktan vazgeçti~i belirtilmekte-dir: "Ben, ~lhanl~~ Hükümdar~~ Ebu Said ile ancak onun Müslüman oldu~u ve adamlar~n~n da do~ru dine geçti~inden dolay~~ bar~~t~m. Ona Mekke'ye Hacc'a gelmesini yasaklayamay~z, çünkü Hac, Islam'~n direklerinden biridir. O da dinin galip ç~kmas~na yard~m edecektir"3. Bununla birlikte Sultan'~n ~lhanl~larla bar~~mas~nda siyasi nedenler de mevcuttu. Sultan, ~lhanl~larla yeni bir sava~~ ba~latmak istemedi~i gibi, Alt~n Orda hanlar~n~~ da bu ad~m~y-la k~zd~rmak istememi~~ ve bundan doad~m~y-lay~~ böyle bir gerekçe göstermi~tir4.

Hac ve din faktörlerinin iki dü~man ülke aras~ndaki ili~kileri olumlu etkiledi~ine dair bir ba~ka olaya XVI. yüzy~l~n ba~lar~nda rastl~yoruz. Alt~n Orda (Büyük Orda), K~r~ml~lar taraf~ndan bozguna u~rat~ld~ktan ve böyle-ce tarih sahnesinden silindikten (1502) iki y~l sonra Büyük Orda'n~n önde gelen devlet adamlar~ndan Mang~t Beyi Hacike K~r~m'a s~~~nmaya çal~~m~~, ancak K~r~m Hani Mengli Giray'~n olumsuz cevab~yla kar~~la~m~~t~r. Mengli Giray Hacike'ye ~u ~ekilde hitapta bulunmu~tur: "Sen bizim dü~man~m~z-s~n, sana ihtiyac~m~z yoktur. Geldi~in gibi geri git..." Mang~t Beyi bunun üze-rine a~a~~daki cevab~~ vermi~tir: "Ben buraya hüküm sürmek için gelmedim. Mekke'ye gitmek istiyorum ve oraya ula~mam için bana para vermeni rica ediyorum..." Han, Hacike'nin haz~rlanmas~~ için kendisine iki ay müddet ta-n~m~~~ ve büyük ihtimalle ona para da vermi~tir. Böylece istekte bulunanlar, dü~man saf~nda olsalar dahi hay~rl~~ i~ler için kendilerine yard~m edilmi~tir. Daha sonra Mengli Giray, kendi o~ullar~ndan Ahmed Giray'~n Hacike'ye s~~~nma hakk~~ verdi~ini ö~renmi~s ve nihayetinde bu i~in pe~ini b~rakarak Hacike'nin K~r~m'da kalmas~na raz~~ olmu~tur.

2 W. Tiesenhausen, Sbornik Materialov, Otnosya~ilbya k ~storiyi Zolot~~y Ord~, I, S. Petersburg 1884, s. 68,

105, 175.

3 W. Tiesenhausen, a.g.e., s. 329.

4

S. Zakirov, Diplomatiçeskiye Otno~eniya Zolotoy Orm $ Egiptom (XIII-XIV vv.), Moskova 1966, s. 83-84.

5 Sbornik R~~sskogo istoriçeskogo Ob~estva, X.XXXI, Yay. Haz. G. F. Karpov, S. Petersburg 1884, s. 515,

(3)

DE~T-~~ KIPÇAK TÜRKLERI HAC YOLUNDA 777

819/1416-17 y~l~nda Alt~n Orda emin i Edigey'in e~i 300 süvari ile birlik-te D~ma~k'a gelmi~tir. Hac izni alan bu heyet, Suriyeli kervan ile birlikbirlik-te Hac ibadetlerini yerine getirmi~lerdir6. Bu ziyaret diplomatik bir amaç ta~~ma-m~~t~r, yani hac~lar ayn~~ zamanda elçi olarak görev almam~~lard~r. Edigey'in e~ine refakat eden kalabal~k heyet de büyük ihtimalle sadece koruma olma-y~p, Edigey'in e~inin akrabalar~~ idi. Nitekim kad~nlar~n uzun yola ç~kmalar~-na ancak kocalar~~ veya yak~n akrabalar~n~n refakatinde müsaade ediliyordu. ~afiilere göre ise kad~nlar, güvenlikleri sa~land~~~~ ve yanlar~nda ba~ka ka-d~nlar da oldu~u takdirde erkekler olmadan da Hacc'a gidebiliyorlar7.

Edigey'in kendisinin Hac kafilesinde olmamas~, ~a~~rt~c~~ de~ildir. Bu me~hur Mang~t Beyi, Alt~n Orda'da önemli bir konumda olup, kendisine yak~n piyon hanlar~~ tahta ç~kartarak devletin y~k~lmas~n~~ engellemeye ça-l~~m~~t~r. 1417 y~l~na gelindi~inde Edigey'in konumu tamamen zarflasa da o, Toktam~~~ Han'~n o~ullar~~ ile taht mücadelesi vermeye devam etmi~tir. Onun Hacc'a gitmesi, söz konusu mücadeleden çekilmesi ve böylece ma~-lubiyeti kabul etmesi anlam~na geliyordu. Ayr~ca daha IX. yüzy~ldan sonra ~slam dünyas~nda hükümdarlar~n Hacc'a gitmesi, tahttan feragat anlam~na geliyordus.

Her ne kadar Edigey, resmi olarak devletin ba~~~ olmasa da onun sahip oldu~u beylerbeyi unvam ve gayri-resmi liderli~i, onun bu hay~rl~~ yolculu~a ç~kmas~na müsaade etmiyordu. Daha sonra Edigey'in torunu olan Büyük Orda beylerbeyi Timur da ayn~~ duruma dü~mü~tür. Timur, Hacc'a gitmeye niyetlendi~inde saray ~airlerinden ~alkiyiz Tilen~io~lu konuyla ilgili "Gemi-yi Yük ~le Doldurdun" adl~~ bir ~iir yazarak onu bu niyetinden vazgeçirir. Bu ~iirde ~air ülkede kar~~~kl~~a yol açmamak için beyinden bu niyetinden vaz-geçmesini istemi~, fakir ve hakk~~ yenenlerin hayat~n~~ kolayla~t~rarak kendi memleketinde de günahlar~ndan armabilece~ini belirtmi~tir9. ~airin bu söz-leri beyin karar~n~~ de~i~tirmesini sa~lam~~~ ve Hac niyetinden vazgeçmi~tir. Bu örnekte de görüldü~ü gibi, devletin ileri gelenlerinin Hacc'a gitmemesi için rasyonel sebepler s~ralanm~~t~r.

6 W. Tiesenhausen, a.g.e., s. 442, 454. 7 H. Yagmur, a.g.e., s. 76.

8 V. V. Barthold, "Halif i Sultan", Soçineniya, VI, Moskova 1966, s. 26. Hicaz'~~ hakimiyetleri alt~nda

tutan hükümdarlar için bu husus geçerli olmam~st~r.

(4)

XVI. yüzy~l~n ba~lar~nda Astrahan Hanl~~~'nda Baba-Ali isimli yüksek rütbeli bir bey vard~. Hükümdar~~ Canibek Han öldükten sonra (yakla~~k 1514) Baba-Ali, yüksek görevinden istifa etmi~~ ve dünyevi i~leri b~rakt~~~-n~~ göstermek için de Kâbe'yi ziyarete gitmi~tir. Baba-Ali bu dini vazifesini yerine getirdikten sonra memleketine dönmemi~~ ve Harezm sultan~~ Sultan-Gazi'nin hizmetine girmi~tirm.

Alt~n Orda sonras~~ De~t-i K~pçak tarihinde hükümdar çevresine men-sup olanlar~n Hacc'a gittiklerine dair birkaç örnek mevcuttur. Ancak söz konusu Hac~lar, Hacc'a gittiklerinde devletin en yüksek makam~nda de-~illerdi. Astrahan'~n son ham Dervi~-Ali ve Hac~-Tarhan (Astrahan) halk~, Ruslar~n Eylül 1556 tarihindeki sald~r~lar~~ öncesinde ~ehri terk etmi~lerdir. Zira kendilerinden kat kat üstün Moskova'n~n askeri gücüne kar~~~ koyama-yacaklar~n~~ biliyorlard~. Kroniklerde yaz~ld~~~~ gibi Dervi~-Ali ba~ta Azak'a, oradan da Mekke'ye gitmi~tir".

K~r~m taht~na dört kez ç~kan I. Selim-Giray, XVII. yüzy~l~n sonlar~nda Mekke'ye gitmi~, ancak bunu da han olmad~~~~ bir dönemde yapm~~t~r12. 1524 y~l~nda ise Sahip-Giray, Hacc'a gidece~ini ileri sürerek Kazan'daki taht~n~~ b~rakm~~~ ve hamisi Osmanl~~ Sultan~'n~n yan~na Istanbul'a gitmi~tir'3. Daha sonra Sahip-Giray'~n Hac niyetinin, Osmanl~~ sultan~ndan kendisi için K~r~m taht~n~~ elde etmek için ileri sürülen bir bahane oldu~u anla~~lm~~t~r. Bununla birlikte Sahip-Giray'~n K~r~m taht~n~~ ele geçirmeyi ba~ard~~~n~~ da belirtmekte fayda vard~r.

1557 y~l~nda Nogay Ordas~'n~n hükümdar~~ ~smail Bey ile ~smail Bey'in öldürdü~ü rakibi Yusuf'un o~ullar~~ aras~nda bir mücadele söz konusuydu. Yusuf'un o~ullar~, ~smail'i IV. ~van'a ~ikayet ederek Nogay Ordas~'ndaki mü-cadelelerin, hanedanlar aras~ndaki mücadele oldu~unu, bunlar~n Moskova Rusyas~'mn ç~karlar~na kar~~~ olmad~~~n~~ ve Ismail'in Yusuf'u öldürdü~ü için cezaland~r~lmas~~ gerekti~ini belirtmi~lerdir. Ayr~ca IV. ~van'~n yan~na gönderilen Yusufo~ullar~n~n elçileri de Ismail'in taht~~ Yusuf'un o~lu Yunus

to Otenns-Hac~, Çingiz-Nâme, Yay. Haz. V. P. Yudin, Alma-Ata 1992, s. 114. .

,`Kniga, Glagolemaya Letopisets Fedora Nikitiça Normantskogo", Vremennik Moskovskogo Obsestva ~stonyi i Drevnostey Rossiyskih, V, Moskova 1850, s. 106.

12 V. D. Smirnov, Knmskoye Hanstvo Pod Verhovenstvom Ottomanskoy Port: Do Naçala XVIII Veka, Moskova

2005, s. 453.

13

V. D. Smirnov, Krunskoye Hanstvo Pod Verhovenstvom Ottomanskoy Port: Do Naçala XVIII Veka, s. 304; Oçerki Mercani o Türkskih Narodah, Yay. Haz. A. N. Yüzeyev, Kazan 2003, s. 128; M. G. Hudyakov, Oçerki Po ~stonyi Kazanskogo Hanstva, Joskoval991, s. 89.

(5)

DE~T-~~ KIPÇAK TÜRKLERI HAC YOLUNDA 779

Mirza'ya b~rakt~~~na ve kendisinin de Mekke'ye gitti~ine dair yalan haberler vermi~lerdir. ~smail Bey ise IV. ~van'dan yalanc~lar~n idam edilmesini talep etmi~tir'''. Her ne kadar elçiler yalan beyanda bulunsalar da i~in ilginç taraf~~ bu yalan beyanda dahi hakimiyetini kaybeden han~n Hac ile ili~kilendiril-mesidir.

Sonraki tarihlerde De~t-i K~pçak'~n kuzey k~s~mlar~ndaki (Mang~t ve Sibirya yurtlar~) ve Özbek Hanl~~~'ndaki Müslümanlar, Hacc'a Nogay boz-k~rlar~~ üzerinden gitmi~lerdir. Ba~kurt efsanesine göre, me~hur Sufi Hoca Ahmed Yesevi taraf~ndan Türkistan'dan Ba~kurtlar~n yan~na Sufili~i yay-mak üzere gönderilen Hüseyin Bek isimli bir ~ah~s, Azkirat Gölü yak~nla-r~ndaki evinden yola ç~karak Hacc'a gitmi~tir15. Yine kaynaklarda 1576 y~-l~nda Harezm'den Kâbe'ye giden ~eyh Kemaleddin Harezmi'nin "Mang~t Özbeklerinin" (Uzbakan-~~ Mangiti) ülkesinden geçti~i yaz~lmaktad~r''. Dört y~l sonra Sibir Han~~ Kuçum'un annesi S~l~-Han~m'~n Nogay Mirzas~~ Uraz-Muhammed'in karargah~~ üzerinden geçerek Hacc'a gitti~i bilinmektedir'.

Hac~lar~n yollar~~ Astrahan'da kesi~iyordu'8. Astrahan yak~nlar~ndaki Volga'dan en büyük ve en rahat geçi~~ yolunun bulundu~u yer, Hanskiy Brod (Han Geçidi) olarak adland~r~lm~~t~r'9. Buras~~ bugünkü Seyitovka ile Ak-Mescid köyleri aras~nda kalmaktad~r. Rus belgelerinden birinde belirtildi~i gibi, ~slam dünyas~n~n dört bir taraf~ndan gelen Hac~lar, buradan geçiyorlar-d~. Kaynaklarda Astrahan, Buhara, Semerkand, Ta~kent, ~ran, Kuzey-Bat~~ Kafkasya ve Türmen'deki 20 Hac~lar~n buradan geçti~i belirtilmektedir21. Ay-

14 Posolyskiye Knigi Po Svyazyam Rossiyi s Nogayskoy Ordoy 1551-1561, Yay. Haz. M. A. Usmanov-D. A.

Mustafina-V. V. Trepvalov, Kazan 2006, s. 253.

15 R.

G. ~gnatyev-N. A. Gurviç, "Hronika Dostopamyatn~h Sob~tiy Ufimskoy Guberniyi i Orenburg-sko~o Kraya s Sam~h Otdelenn~h Vremen Do Nastoya~ego", Spravoçnaya Knijka Ufimskoy Guberniyi, Ufa 1883, s. 334.

16 D. De Weese, Islamization and Native Religion in the Golden Horde. Baba Tükles and Conversion to Islam

in Historical and Epic Tradition, University Park, Pennsylvania1994, s. 201.

17

Rossiyskiy Gosudarstvenn~y Arhiv Drevnih Aktov, Fon 127, Dosya 9, s. 168.

18 • Islam ülkeleri üzerinden geçen Hac ve ticari yollar (XVI. yüzy~l) ile ilgili geni~~ bilgi için bkz. Carrere

d'Encausse, "Les routes commerciales de l'Asie Centrale et les tretments de reconquete d'Astrakhan", Cahiers du monde russe et sovietique, XI, s. 397, 401-406.

19 • I. V. Zaytsev, Astrahanskoye Hanstvo, Moskova 2006, s. 170; A. Bennigsen-G. Veinstein, "La Grande

Horde Nogay et le commerce des steppes pontiques (fm n XVe siecle — 1560)", Türkiye'nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi 1071-1920, Ankara 1980, s. 234.

20 Türmen, ya Türkmen Ülkesi ya da Kuzey-Bat~~ Hazar Yan~~ bölgesindeki Tümen Beyli~i'dir. 21

Rossiyskiy Gosudarstvenn~y Arhiv Drevnih Aktov, Fon 123, Dosya 10, s. 322 b; Dosya 13, s. 175, 180 b, 184.

(6)

rica daha kuzeyde kalan bölgelerdeki (Bulgar vilayeti ve Kazan Hanl~~~~ da dahil olmak üzere) Hac~lar da bu yolu tercih ediyorlard~.

Ancak 1556 y~l~nda Astrahan Hanl~~~, Moskova Devleti'ne ilhak edil-mi~tir. Yabanc~~ göçebe dünyayla çevirili olan Astrahan'~n Rus valileri, Rus Devleti'nin güney s~n~rlar~n~n güvenli~ini sa~lamakla yükümlüydüler. Ön-lemler aras~nda Hac~lar~n yollar~n~n kapat~lmas~~ da yer alm~~t~r. Daha 1557 y~l~n~n ba~lar~nda Mekke'den dönen Müslümanlar yolda kar~~la~t~klar~~ Türk seyyahlara Astrahan'~n Ruslar taraf~ndan ele geçirildi~inin ve bozk~rlardan geçen bütün yollar~n kapat~ld~~~m bildirmi~lerdir". K~r~m'daki Rus elçisi Afanasiy Nagoy'un 1567 y~l~nda efendisine yazd~~~~ mektupta "Müslümanlar Astrahan'dan Muhammed'in kabrine gidecekler ve senin valilerin onlara geçmeleri için izin vermiyorlar". 1577 y~l~n~n yaz~nda ise Nogay Mirzas~~ Said-Ahmed, IV. ~van'a ba~vurarak valilere Hac~lar~~ Volga'dan geçirmelerini emretmesini istemi~tir". Demek ki, o tarihlerde bile bu yol hâlâ kapahyd~.

Ruslar~n geçit yollar~n~~ bu kadar s~k~~ kontrol alt~nda tutmalar~n~n çok say~da nedeni vard~. Olaya Ruslar aç~s~ndan bak~ld~~~nda bu önlemler onlar için büyük önem arz ediyordu. Çar'~n valileri Nogaylar~n nehrin sol kolun-dan sa~~ tarafa geçmelerini engellemeye çal~~~yorlard~. Zira sa~~ tarafa geçen Nogaylar, K~r~ml~larla birle~erek Rus s~n~rlar~na sald~r~yorlard~. Ayr~ca bu valilerin en önemli görevlerinden biri de geçit vergisini toplamakt~. Nitekim daha 1558 y~l~nda ~smail Bey, bu vergilerin azalt~lmas~n~, hatta aç ve ihtiyac~~ olan insanlardan bu verginin al~nmamas~n~~ istemi~tir25 ki o tarihlerde No-gay Orda's~~ gerçekten de zor bir dönem geçiriyordu.

Ruslar~n s~k~~ önlemlerinin bir ba~ka nedeni ise Osmanl~~ ajanlar~n Rus topraklar~ndaki faaliyetlerini engellemek istemeleridir. XVII. yüzy~l-da Moskova'yüzy~l-da yeni tayin olunan Astrahan valilerine verilen talimatlaryüzy~l-da ~ehre Türk ~ehirlerinden gelen tüccarlar~n dahi sokulmamas~~ ve Çar'~n izni olmad~~~~ için geri gönderilmeleri emredilmi~tir26. Geçitlerden geçme izni verilmemesini ise görevliler, yolcular~n Çar'~n mührünün yer ald~~~~ yaz~l~~

22

1. V. Zaytsev, a.g.e., s. 173; A. Bennigsen-G. Veinstein, a.g.e., s. 234.

23 Rossiyskiy Gosudarstvenny Arhiv Drevnih Aktov, Fon 123, Dosya 10, s. 322 b. Hz. Muhammed'in kab-rinin zikredilmesi burada hiç ~üphesiz yersizdir.

24

Rosnyskiy Gosudarstvennty Arhiv Drevnih Aktov, Fon 127, Delo 8, s. 65 b.

25 Posolyskiye Knigi po Svyazyam Rossiyi s Nogayskoy Ordoy, s. 274.

26 Akl~~ ~storiçeskiye, Sobrann~ye i ~zdannye Arheografkeskoyu Komissiyeyu,III, S. Petersburg 1841, s. 212-213, 260.

(7)

DE~T-I KIPÇAK TÜRKLERI HAC YOLUNDA 781

geçit belgelerine sahip olmamalar~~ ile aç~kl~yorlard~". Bu izin belgesi valinin kançilaryas~nda veriliyordu.

~slam dünyas~nda ani bir ~ekilde ortaya ç~kan bu engele kar~~~ duyu-lan rahats~zl~k her geçen gün büyüyordu. Bu bölgeye en yak~n Müslüman ülkelerden biri olan K~r~m Hanl~~~'n~n devlet adamlar~~ bu rahats~zl~klar~m Moskova Çarfna bildirmekle kalmam~~~ ayn~~ zamanda bu engeli ortadan kald~rmak için A~a~~~ ~dil bölgesini ele geçirmeye yönelik planlar da yap-m~~lard~r. Bu ba~lamda özellikle I. Devlet-Giray'm 1560-1570'1i y~llardaki faaliyetleri dikkat çekmektedir. Devlet Giray, IV. ivan'a yazd~~~~ mektubun-da eskiden Müslümanlar~n Mekke'ye Astrahan üzerinden gittiklerini, ancak art~k bu yolun kapat~ld~~~n~~ yazm~~t~r. Han, bu olay~~ Müslümanlara kar~~~ yap~lan bask~~ ve kötülük olarak sunmu~tur. K~r~m beylerinden Murad da 1576 y~l~nda Rus elçisiyle görü~tü~ü zaman "eskiden insanlar~n Mekke'ye giderken Astrahan yolunu kulland~klar~n~, ~imdilerde ise Mekke yolunun uzad~~~m" dile getirmi~tir28.

Bundan önceki cümlede geçen "uzun yol" ile ilgili bilgilere maalesef hiçbir kaynakta rastlamad~k29. Ancak baz~~ bilgiler, Han Geçidi yolunun ta-mamen ve herkes için kapat~lmad~~~na i~aret etmektedir. IV. ~van, Hac~lar~n ~ikayetlerini "as~ls~z hitap" olarak kabul etmi~, yerli görevliler taraf~ndan yap~lan haks~z muamelelerin ise bizzat kendisine bildirilmesini talep etmi~-tir30. Rus görevlilerin görevlerini suistimallerinden do~al olarak rahats~z olan Müslümanlar ayr~ca Astrahan Hanl~~~'mn kâfirlerin eline geçmesinden de rahats~z olmu~~ olmahlar ki, geçitlerle ilgili olu~an yeni durum, oldu~un-dan daha karamsar bir ~ekilde anlat~lm~~t~r. Örne~in 1567 y~l~nda ergenç ve Buhara elçileri Istanbul'da sultam ziyaret etmi~~ ve ziyaretleri s~ras~nda da Ruslar~n do~uda Müslümanlara yapt~klar~~ kötülüklerden bahsetmi~ler-dir. Bununla birlikte kaynaklarda onlar~n ayn~~ zamanda Hacc'a da gittikle-rini ve Mekke'ye Astrahan üzerinden geçtikleri belirtilmektedir. Ayr~ca söz konusu elçi heyetini olu~turan Ürgençli ~eyhlerin memleketlerine dönmek

27

a.g.e., s. 203; Dopolneniya k Aktam ~storiçeskim, Sobranmye i ~zdanmye Arheografiçeskoyu Komissiyeyu, II, S. Petersburg 1846, s. 87.

28 Rossyskty Gosudarstvennty Arhiv Drevnih Aktov, Fon 123, Dosya 13, s. 175-175 b, 180 b, 184; Dosya • •

14, s. 3.

29 Daha önce kullan~lan ~ran üzerinden Mekke'ye giden yol da o tarihlerde Orta Asya Müslümanlar~~

için kapat~lm~~t~. Zira Safevi ~eyhleri, Osmanl~~ ~mparatorlugu ve Buhara Hanl~g~~ ile sava~~ içindeydi.

(8)

üzere Astrahan yolunu tuttuklar~~ da yaz~lmaktad~r31. Söz konusu geçit kapa-l~~ olsayd~, elçi heyeti bu yolu tercih etmezdi. Ancak Müslümanlar aras~nda Hac~-Tarhan Tatar Hanl~~~'n~n y~k~l~~~~ hiç ~üphesiz olumsuz psikolojik ve ideolojik bir iz b~rakm~~t~r. Nitekim dönemin Müslüman devlet adamlar~, bu bölgeyi geri almak için farkl~~ planlar yapm~~lard~r.

1588 y~l~nda Ivan Mi~urin, Moskova'dan Bahçesaray'a elçi olarak gön-derilmi~tir. Memleketine döndükten sonra o, kaleme ald~~~~ elçilik raporunda bölgedeki durumu ve K~r~m'da duydu~u bütün haberleri özetlemi~tir. Mi~u-rin, Istanbul'a Buhara'dan gelen elçi heyeti ve Buhara Ham II. Abdullah'~n Sultan III. Murad ile Astrahan'~~ ele geçirmek için yapt~~~~ ba~ar~s~z ittifaktan da bahsetmi~tir: "Buhara Han~~ 1588/89 y~l~nda elçisini Türk Sultan~'mn ya-n~na göndermi~~ ve ondan kendi askerlerini ve K~r~m Han~'n~~ birlikleri ile birlikte Astrahan'a göndermesini istemi~tir. Buhara Han~~ da kendi askerle-rini Astrahan'a yollayacakt~. Buharal~~ elçi hâlâ Istanbul'da Sultan'~n saray~n-da beklemektedir. Türk Sultan~~ saray~n-da Istanbul'saray~n-da Astrahan'a göndermek üzere asker aramakta ve ulufe da~~tmaktad~r. Ancak kimse ne ulufe almay~, ne de Astrahan'a gitmeyi kabul etmektedir"32.

Venedik'teki ar~iv belgelerine göre, Buhara'dan gelen elçi heyeti, sul-tan~n huzuruna 1587 y~l~n~n A~ustos ay~nda ç~km~~t~r. Ancak görü~melerin ana gündemini Astrahan de~il, Safevilere kar~~~ verilen mücadele te~kil et-mi~tir. Bununla birlikte görü~ülen konular aras~nda Hac~lar~n yolunu açmak için A~a~~~ Volga'n~n Moskova'dan kurtar~lmas~~ konusu da yer alm~~t~r'''. Abdullah'~n sava~~ planlar~~ yapmas~n~~ büyük ihtimalle XVI. yüzy~l~n ortala-r~nda Maveraünnehir'e göç eden Astrahan Hanedanl~~~'mn Tatar emirleri de istemi~lerdir. Tarihi kaynaklarda buna dair baz~~ i~aretler mevcuttur.

1584 y~l~nda Nogay emirlerinden biri, Çar Fedor ivanoviç'in yan~na giderek kendisine Buhara Han~'n~n plan~ndan bahseder. Bu plana göre, Sa-rayç~k ele geçirilecek ve ~ehre tekrar ~slam bayra~~~ dikilecektir. Volga ve Yay~k ele geçirildikten sonra ise Moskova'ya yürünecek ve orada da ~slam dini yarlacakt~34. Böylece Abdullah Han 1581 y~l~nda Kazaklar taraf~ndan

33

A. Bennigsen-M. Berindei, "Astrakhan et la politique des steppes nord pontiques (1587-1588)", Harvard Ukrainian Studies, (1980), s. 74, 78.

34

Rossty skty Gosudarstvenny Arhiv Drevnih Aktov, Fon 127 (1585), s. 13-15.

31 Rossiyskiy Gosudarstvennly Arhiv Drevnih Aktov, Fon 123, Dosya 13, s. 163 b, 164 b. 32 •

(9)

DE~T-~~ KIPÇAK TÜRKLERI HAC YOLUNDA 783

harap edilen Nogaylar~n ba~~ehri Sarayç~k'~~ yeniden canland~rmak ve askeri hareketini Volga boyunca devam ettirmek istemi~tir.

11 y~l sonra bu konu tekrar gündeme gelmi~tir. Bu sefer Buharahlar Astrahan'a sald~rmar dü~ünmü~lerdir. Ocak 1595'te Moskova'ya gelen Ka-zaklann elçisi Moskova'daki bir soyda~~na Moskova'ya gelmesinin sebebinin Rus hükümetinin dikkatlerini do~u i~lerine çekmek oldu~unu bildirmi~tir. Zira "Buhara Hani, Ürgenç'in hkimini tahtan uzakla~t~rm~~~ ve tTrgenç'i kendisine ba~lam~~t~r. ~imdi ise Nogaylarla birle~erek Sarayç~k'~~ canland~r-mak istemektedir. Sarayç~k'~~ ele geçirdikten sonra ise Astrahan'a yürümeyi dü~ünmektedir."35 O tarihlerde Abdullah, Harezm'i ele geçirmi~~ ve devleti-nin sm~rlanm bozk~rlara kadar geni~letmi~tir.

istonya Nogayskoy Ord~~ (Nogay Ordas~~ Tarihi) adl~~ eserimde Abdullah'~n

agresif bir siyaset izledi~i konusunda baz~~ çekincelerimin oldu~unu belirt-mi~tim: "O, Rus topraklar~n~~ ele geçirme fikrinden uzakt~r. Maveraünne-hir ve Harezm hükümdar~mn amac~n~n Rusya'ya kar~~~ dü~manl~k oldu~u-nu söylemek mümkün de~ildir. Ooldu~u-nun De~t-i K~pçak'taki ilerlemesinin bir sonraki ad~m~, Orta ve Kuzey Kazak bozk~rlanm kontrolü alt~nda tutma-s~~ ve Nogaylarla ittifak içerisinde olarak bölgeyi yan çember alt~na alma-s~~ olacakt~. Bütün bunlar hiç ~üphesiz onun sonraki yay~lma hareketini de kolayla~t~racakt~"36. Özbek Han~'n~n Rusya'ya kar~~~ sava~~ ba~latma niyetin-de oldu~u haberleri ise bölgeniyetin-de her geçen gün güçlenen Buhara Hanl~~~'na denge olu~turmak isteyen Nogay ve Kazak beyleri taraf~ndan yay~l~yordu. Astrahan'm "kafirlerin" elinden kurtulmas~m Maveraünnehir hükümdarla-nndan ziyade K~r~m hanlar~~ istiyorlard~. Nitekim Giraylar devaml~~ bu ko-nuyu gündeme getirmi~," 1569 y~l~nda ise Türklerle birlikte ~ehri ele geçir-meye çal~~m~~lard~r38. Ancak Abdullah Han'~n yak~nlar~nda Astrahan'dan göç eden insanlar~n oldu~u göz önünde bulundurulursa en az~ndan onlar~n aras~nda böyle bir havan~n esti~ini söylemek mümkündür. Abdullah Han'~n

35 Rosstys' In> Goss~darstvennty Art~k Drevnih Aktov, Fon 122 (1594), Dosya 1, s. 8-9. 36 V. V. Trepavlov, istoriya Nog~~ysk~~y Ord~, s. 379-380.

37 Bu konu ile ilgili daha geni~~ bilgi için bkz. A. V. Vinogradov, Russko-Kn~nskiye Otnogniya, 50~~

Vto-raya Polovina 70-h Godov M V~ka, 1-Il, Moskova 2007.

38 Leh Kral~~ Sigismund'a yazd~~~~ mektupta (1569 y~l~n~n ilkbahar!) Sultan II. Selim, bu seferin sebe-binin, Ruslar~n Astrahan'dan Mekke'ye giden hac~lara yapt~klar~~ eziyet oldu~unu belirtmi~tir. Bkz. ~. V. Zaytsev, s. 183.

(10)

dostlu~un peki~tirilmesi için Moskova'ya gönderdi~i elçi heyetlerinin39 de

özbeklerin Rus Devleti'nin ba~kentine yürüme niyetlerinin olmad~~~n~~

gös-termektedir. Ancak yine de kesin bilgiler olmad~~~ndan dolay~~ küçük bir

ihtimal de olsa han~n d~~~ politika planlar~~ aras~nda tarih sahnesinden silinen

Astrahan Hanl~~~'mn ba~kenti Astrahan'a belli bir yer atfedilmi~tir4°.

~unu da belirtmekte fayda vard~r ki aynen di~er Müslüman

hükümdar-lar gibi Buhara Han~~ da d~~~ politikada dini slogan ve etkenlere yer

vermi~-tir. 1584 y~l~nda Abdullah Han, Timur Hanedanl~~~'mn son temsilcilerinin

hüküm sürdü~ü Badah~an'~~ ele geçirmi~tir. Bunu hac~lar~n Mekke'ye daha

rahat bir ~ekilde bu topraklardan geçmeleri için yapt~~~n~~ ileri sürmü~tür41.

Yine yukar~da ad~~ geçen Harezm hakimi Hac~-Muhammed Han

975/1567-68 y~l~nda Astrahan'daki Rus valilerin Müslüman tüccar ve

Hac~-lar için ç~kartt~ldar~~ engellere K~r~m ve Osmanl~~ hükümdarHac~-larm~n dikkatini

çekmi~tir. Ona göre bu engelin kald~r~lmas~n~n tek yolu, Astrahan'~~ Ruslar~n

elinden kurtarmakt~42. Osmanl~~ sultanlar~~ her ne kadar Orta Asya'daki

kar-de~lerinin bu kayg~lar~n~~ anlay~~la kar~~lasa da,43 1580'lerde Osmanl~lar bu

i~e bir türlü el atamad~lar. Kafkasya Ötesi'nde Safevilerle mücadele etmek,

onlar için o tarihlerde daha mühim bir meseleydi.

Hac~lar~n Astrahan'dan sonraki bat~~ güzergâhlar~m ise Astrahan

valile-ri olan Y. P. Buynosov-Rostovskiy ve S. V. Vol~nskiy'in 1630'da Moskova'ya

gönderdikleri raporlardan ö~reniyoruz: "29 Nisan'da bize, yani senin

hizmet-çilerinin yan~na yurttaki Tatarlar~n ba~~~ Yannamet Romazanov,

Kuda~man-Aziy isimli bir Tatar ile gelmi~tir. Yannamet, Kuda~man-Kuda~man-Aziy'in Küçük

No-gay Ordas~'ndan44 Moçag'a45 geldi~ini bildirmi~tir. Bize, senin hizmetçileri-

39 Material~~ Po ~stonyi Uzbekskoy, Tadjikskoy i Tunkmenskoy SSR, III/1, Leningrad 1932, s. 98-101,

404-406; H. Ziyayev, Osiye ve Volga Buylart (XVI Asrining ~kinçi Yarmi-XIX Asrlar), Ta~kent 1965, s. 91-92.

Astrahan Hanl~~~'m ele geçirdikten birkaç y~l sonra Ruslar, Astrahan'm bulundu~u k~y~= kar~~~

taraf~na yeni bir kale in~a etmi~lerdir. Bu hiç ~üphesiz K~r~m Hanfrun istedi~i bir durum de~ildi. 1567-68 y~llar~nda K~n~nhlar Osmanl~~ ile ortak planlar yaparken, "~ehrin eski yerinde aym adla bir ~ehir in~a etmeyi", "K~nm taraflar~nda bir ~ehir in~a etmeyi" dü~ünmü~lerdir. Bkz. Rossyskiy Gosudarstoenny Arhiv

Dreonih Aktov, Fon 123, Dosya 13, s. 160 b, 164-164 b; Dosya 15, s. 381.

41 ~erefeddin Bitlisi, ~eref:Mm, II, Moskova 1976, s. 279.

42 Carrre d'Encausse, a.g.e., s. 410; Osmanl~~ Belgelerinde Kazan. Yay. Haz. K. Gurulkan-R. Gündo~du-M.

Küçük-Y. t. Genç, Ankara, 2005, s. 5. Büyük ihtimalle bu konu, yukar~da bahsetti~imiz Özbek elçi heye-tinin Osmanl~~ sultamm ziyareti (1567) s~ras~nda gündeme gelmi~tir.

43 Suba~= konuyla ilgili mektuplar~~ yay~mlanm~~t~r. Bkz. Carr&-e d'Encausse, a.g.e., s. 410-413.

44 Küçük Nogay Ordas~, Kuzey Kafkasya'da XVI. yüzy~l~n ikinci yar~s~nda Büyük Orda'dan gelen Nogaylar taraf~ndan kurulan bir siyasi olu~umdur.

(11)

DE~T-I KIPÇAK TÜRKLERI HAC YOLUNDA 785

ne Kuda~man-Aziy ~unlar~~ anlatt~: "Ben 134 y~l~nda" Petr Petroviç Golovin

ba~kanl~~~ndaki Rus boyar ve valilerin verdi~i izin ile Kulak isimli bir Tatar

ile birlikte Mekke'ye gitmek üzere Astrahan'dan geçtik. Astrahan'dan Küçük

Orda Ulusu'na, oradan da K~r~m'a ula~t~k. K~r~m'da iki ay kald~ktan sonra

arkada~larla yola ç~kt~k ve Cankerman, Akkerman, Kiliya ve izmayil'i

geç-tikten sonra Istanbul'a vard~k ve orada üç gün kald~k. Yolda kafilenin say~s~~

100'e kadar ç~kt~. Istanbul'dan kara yolu ile ~am~erip'e47 alt~~ haftada vard~k.

Burada bir ay kald~ktan sonra develerle süratle Mekke'ye vard~k. H~zl~~

git-memizin nedeni ise bu yerlerde suyun olmamas~d~r. ~am~erip'ten Mekke'ye

yolumuz 6 hafta üç gün sürdü."" Mekke'de onlar 30 gün kalm~~lar ve daha

sonra tekrar Istanbul'a dönmü~lerdir. 13649 senesinin lu~~nda Istanbul'a

ula-~~p burada üç gün kalm~~lard~r. Ancak Istanbul'da kimin hüküm sürdü~ünü

bilmiyorlar."5° Kuda~man-Aziy'in sultan ve ayn~~ zamanda halife olan ki~inin

kim oldu~unu merak etmemesi de onun siyasete ilgi duymad~~~n~~

göster-mektedir. Yine Hac~lar~n Hacc'a gitmek için sultandan formalite icab~~ da

olsa izin almaya devam ettikleri görülmektedirs'.

Ad~~ geçen Tatar'dan yakla~~k yar~m as~r

önce

Kubrevi ~eyhi Kemaleddin

Hüseyin Harezmi de Mekke'ye gitmi~tir. ~eyhin o~lunun 1573 y~l~nda

kale-me ald~~~~ Ceddatül-A~ihin adl~~ eserde babas~n~n Hacc'a gitti~i güzergftl~tan

bahsedilmektedir. Harezm'den yola ç~kan Kemaleddin Hüseyin,

Mang~~-lak, Nogay Ordas~'mn topraklar~, Sarayç~k, Hac~-Tarhan, Azak, K~r~m ve

Istanbul'dan geçmi~tir52. Bu bilgilerden de anla~~laca~~~ üzere, güzergâtun

bat~~ yönü biraz daha farkl~d~r. Ancak Harezmrnin Hacc'a Astrahan'm

Rus-lar taraf~ndan ele geçirilmesinden (1556) ve Kazaldar'~n Sarayç~k'~~

plunala-nndan (1581) önce gitti~i de unutulmamal~d~r.

Arabistan'a yolculu~un masraflar~~ çok büyüktü. Bundan dolay~~

genel-likle ancak zenginler Hacc'a gidebiliyordu. Bazen Müslümanlar, Hacc'a

46 1625/26. 42 DIMa~k.

49 Kervanlar çöllerden geçerken, yolcular vakit geçirmek için develerin h~z~n~~ hesaphyorlarch. Tatar

tarihçisi S. Mercan!, 1880 y~l~nda Hacc'a giderken Yamb~~-Medine yolunda devenin saatte 1360 ad~m att~~~n~~ hesaplam~~t~r. Mercan!, daha Önce yapt~~~~ Suriyeli bir kervan ile yapt~~~~ yolculu~unda develerin daha yava~~ gitti~ini (saatte 1300 ad~m) belirtmi~tir. Bkz. Oço*i Mercan! o Tarkskih Narodah, s. 63.

49 1627/28.

50 Rossiydiy Gosuda~stvenny Arhiv Drevnih Aktov, Fon 127 (1628), Dosya 1, s. 299-300.

51 Formalite de olsa iznin al~nmas~~ zorunlu idi. Bkz. V. D. Smimov, a.g.e., s. 186, 454, 455. 52 De Weese, a.g.e., s. 201.

(12)

gitmek için kendi hükümdarlar~ndan maddi yard~m almay~~ ba~ar~yorlar& Hatta Rus çarlar~ndan dahi yard~m talep edenler olmu~tur. Bu yard~m~~ an-cak Moskova'ya büyük hizmetlerde bulunanlar talep etmeyi cesaret edebi-lirdi. Örne~in IV. ~van 1571 y~l~nda K~r~m beyi Süleyman-~ah (Sule~)'a53 300 ruble göndermi~tir. Ancak Süleyman-~ah Mekke'ye gitmek üzere Çar'dan 500 ruble istemi~ti: "Tanr~~ izin verirse Mekke'ye gitmek istiyorum, ancak bunun için param yoktur. Han'~n bana verdi~i para ise büyük de~ildir ve bu yeterli de~ildir".". Büyük ihtimalle bu Sule~'in ilk Hacc~~ de~ildi. Zira bun-dan alt~~ y~l önce onun akrabalar~nbun-dan Ahmed, ~van Vasilyeviç'e ~u ~ikayette bulunmu~tur: "Benim dünürüm olan Sule~'e Mekke'ye gitmesi için fazla para veriyorsun..."55

1580'lerde Moskova ile K~r~m ve Nogay hanl~klar~~ aras~ndaki diplo-matik ili~kilerde aktif rol oynayan Murad Giray'~n annesi ve dul e~i, 1593 y~l~nda Çar Fedor ~vanoviç'in iktidar~~ payla~t~~~~ Boris Godunov'a ba~vura-rak kendisinden Hac vazifelerini yerine getirmek için maddi yard~m (üç yüz alt~n) istemi~lerdir56.

1620 y~l~n~n May~s ay~nda Nogay Ordas~'ndaki din görevlilerden Seyid Seyfeddin çocuklar~yla birlikte Hacc'a gitmek için Çar Mihail Fedoroviç'ten yard~m talep etmi~tir. Seyid Seyfeddin talebinin kabul edilmesi için kendisi-nin Çar'~n hizmetçisi oldu~unu ve Çar'~n sa~l~~~~ ve uzun hükümdarl~~~~ için dua etti~ini bildirmi~tir'". Hatta Seyid Seyfeddin, bu paran~n kendisine ba~-kent Moskova'da verilmesini istemi~tir ki, Mekke'ye buradan yola ç~kmay~~ dü~ünüyordu.

XVI-XIX. yüzy~llarda bütün De~t-i K~pçak topraklar~, Rus Devleti'nin s~n~rlar~~ içerisinde yer alm~~t~r. Tatar hanl~klar~mn ele geçirilmesi ve devlet içerisinde Müslüman nüfusun artmas~, Rusya'n~n medeni geli~mesinin en önemli etkenlerden idi. Ba~lat~lan H~ristiyanla~t~rma politikas~~ da Ruslar aç~s~ndan istenilen sonucu vermemi~tir. Bundan dolay~~ zamanla Müslüman-lara kar~~~ izlenen politika yumu~am~~t~r. Bilindi~i gibi resmi oMüslüman-larak Müs-lümanlara kar~~~ tutum Rus Devleti'nde XVIII. yüzy~l~n ikinci yar~s~nda II.

53 Sule~~ hakk~nda bkz. A. V. Vinogradov, "Rod Sule~a Vo Vne~ney Politike Kr~mskogo Hanstva

Vtoroy Polovin~~ XVI Veka", Turkologkeskiy Sbornik 2005, Moskova 2006, s. 26-73.

54 Rossiyskiy Gosudarstvennty Arhiv Drevnih Aktov, Fon 123, Dosya 14, s. 50 b., 112 b.

55 Rossiyskiy Gosudarstvennty Arhiv Drevnih Aktov, Fon 123, Dosya 11, s. 335.

56 Rossiyskiy Gosudarstvennty Arhiv Drevnih Aktov, Fon 123, Dosya 18, s. 248 b, 249, 308. 57 Rosstyskiy Gosudarstvenny Arhiv Drevnih Aktov, Fon 127 (1619), Dosya 2, s. 288-290.

(13)

DE~T-~~ KIPÇAK TÜRKLERI HAC YOLUNDA 787

Katerina döneminde de~i~mi~tir. Ayr~ca Moskova, Rusya'n~n ~slam Dünyas~~ ile iyi ili~kiler içerisinde ve Do~u ile akrabal~k ba~lar~na sahip oldu~una dair imaj~n~~ da dü~ünmek zorundayd~'s.

Bir sonraki as~rda Rus yöneticileri ve Müslüman din adamlar~n~n or-tak çabalar~~ ile Müslümanlar~n Hac ziyaretleri düzene sokulmu~tur. 1803 y~l~nda Müslümanlar~n Hacc'a gitmelerini onaylayan ilk resmi kararnâme yay~mlanm~~t~r". XIX. yüzy~l~n sonlar~nda Rusya Müslümanlar~~ Hicaz'a üç ayr~~ yoldan gidiyorlard~: 1) Kafkasya Ötesi-~ran'~n Kuzeyi-Kirman~ah-Hanekin-Ba~dad-Kerbela-Necef-Mekke; 2) Semerkand-Buhara-Afganistan-Mezar-~~ Serif-Kabil-Pe~avar-Bombay-Cidde-Yamba; 3) Odessa-Sivastopol-Batum-~stanbul-Cidde-Yambaw.

Bununla birlikte Rus idareciler her zaman Müslüman vatanda~lar~-n~n Mekke'ye seyahatlerine kayg~yla yakla~~yorlard~. Ruslar, Rusya Müslü-manlar~~ aras~nda istenmeyen siyasi fikirlerin yay~laca~~ndan ve Hac~lar~n Do~u'dan salg~n hastal~klar~~ getirece~inden korkuyorlard~sl. Ancak bizim makalemizde inceledi~imiz dönemde (XVIII. yüzy~la kadar) Rusya'da ya~a-yan Müslümanlar, Hacc'a gitme imkân~na sahip de~illerdi. Bunun nedeni, Rus hükümetinin ~slam kar~~t~~ siyaseti ve her geçen gün artan Rus-Osmanl~~ gerginli~iydi.

58 S. Faizov, ~slam z~~ Povoljye VIII—XX Veka. kerk ~storiyi, Joskova 1999, s. 56.

59 D. Y. Arapov, "Perv~y Rossiyskiy Ukaz o Palomniçestve v Mekku", Rossiya v Sredniye Veka I

No-voye Vremya, Moskova 1999; ~slam v Rossiyskoy ~mperzyi (Zakonadatelymye Akl~, Opisaniya, Statistika), Moskova 2001, s. 61, 62.

60 E. A. Rezvan, "Hac iz Rossiyi", ~slam na Territoriyi Bir~ey Rossiyskoy ~mperiyi. Entsiklopediçeskiy Slovazy,

I, Moskova 1998, s. 97.

61 E.A. Rezvan, a.g.e., s. 97; A. V. S~zranov, ~slam v Astrahanskom Kraye: ~storiya i Sovremennosty, Astrahan

(14)

Referanslar

Benzer Belgeler

11 BAŞAK EYLÜL ALTER İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Yetersiz ÖSYM Puanı. 12 SELİN GÜNEŞ İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Yetersiz

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 2000 yılında milli park ilan edilen Küre Dağları Milli Parkı için Türkiye’nin ilk PAN Parks adayı milli

Yetenek sınavı le öğrenc alan okullara kes n kaydı yapılan adaylar LGS terc h dönem terc h yapamayacaktır. Ancak yetenek sınavı sonucuna göre kayıt yaptırdığı okuldak

6. Derneğin, gerek kamu kuruluşları, gerekse ulusal ve uluslararası kuruluşlara yaptığı işbirliği ve anlaşmalarda, Yönetim Kurulu kararları

Yine oyun, çocukların sosyal uyum, zeka ve becerisini geliştiren, belirli bir yer ve zaman içerisinde, kendine özgü kurallarla yapılan, sadece1. eğlenme yolu ile

Öğ rencilerimizin, kariyer günleri sayesinde derslerde kazand ı rmaya çal ıştığımı z teorik bilgileri ve yetenekleri hangi sektörde, hangi kurumlarda, hangi meslekte

Yusuf’un kursu vardı ve Nil eve yalnız gitti eve vardığında çok şaşırdı çünkü pati onu görür görmez yanına geldi ama şaşırdığı şey bu değildi,

1580'lerde Moskova ile K ırım ve Nogay hanlıkları arasındaki diplo- matik ili şkilerde aktif rol oynayan Murad Giray'ın annesi ve dul eşi, 1593 y ılında Çar Fedor