• Sonuç bulunamadı

Medya güvenilirliği:Gençlerin medya güvenilirliği üzerine ampirik bir çalışma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Medya güvenilirliği:Gençlerin medya güvenilirliği üzerine ampirik bir çalışma"

Copied!
150
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

HALKLA İLİŞKİLER ANA BİLİM DALI

ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ BİLİM DALI

MEDYA GÜVENİLİRLİĞİ: GENÇLERİN MEDYA

GÜVENİLİRLİĞİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR ÇALIŞMA

Süleyman Sırrı YILMAZ

DOKTORA TEZİ

DANIŞMAN

Prof.Dr. Abdullah KOÇAK

(2)
(3)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(4)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

DOKTORA TEZİ KABUL FORMU

………. tarafından hazırlanan ……….. başlıklı bu çalışma ……../……../…….. tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından Doktora tezi olarak kabul edilmiştir.

Unvanı, Adı Soyadı Başkan İmza

Unvanı, Adı Soyadı Üye İmza

Unvanı, Adı Soyadı Üye İmza

Unvanı, Adı Soyadı Üye İmza

(5)

ÖNSÖZ

Kuruluşundan bugüne kadar emek verdiğim Selçuk Üniversitesi Televizyonu ÜNTV yüzünden aksattığım akademik hayata dönmenin hazzını bu doktora tezi sayesinde yaşamaktayım. Yaklaşık 15 yıldır hemen hemen her kademesinde görev aldığım profesyonel yayıncılık hayatından akademik hayata bir dönüş yaparken bir nebze olsun bu hayata bir katkım olmuşsa kendimi mutlu addederim.

Bu çalışmanın ortaya çıkmasında bana bugüne kadar desteğini esirgemeyen danışman hocam Prof. Dr. Abdullah Koçak başta olmak üzere akademik hayata başlangıcıma vesile olan Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nurettin Güz’e teşekkürü bir borç bilirim.

Bu tez bugünlere gelmeme vesile olan başta annem ve babam olmak üzere ömrümün geri kalanını beraber geçirmeye söz verdiğim eşim Songül biricik çocuklarımız Ada Dila ve Kuzey Tuna’ya ithaf olunur.

(6)

ÖZET

İletişim, toplumsal yaşamın sonucu olarak ortaya çıkmış olan, çeşitli düzeylerde gerçekleşen ve hedefte beklendik davranış değişikliği oluşturmayı amaçlayan bir gereksinimdir. İletişimin bir gereksinim ve kitle iletişim araçlarının kitleyi etkilemeye yarayan araçlar olarak kabul edilmesi durumu, Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı’nı akla getirmektedir. Yaklaşıma göre, bireylerin kitle iletişim araçlarının iletilerini tükettikleri, bu tüketme işlemi sırasında amaçlı ve seçici oldukları varsayılmaktadır. Medya içeriklerinin tüketilme motivasyonlarını tespit etmeye çalışan bu yaklaşım çerçevesinde yapılan ve izleyenlerin medya izleme davranışlarını ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada haber alma ve güven duyma bir gereksinim olarak kabul edilmiştir.

Güven kavramı pek çok disiplin tarafından incelenmektedir. Güven, en basit anlamıyla, korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu olarak tanımlanabilir. Güven, inanılan şey ya da kişiye karşı sahip olunan tutumdur. Günlük hayatta pek çok kaynaktan iletilere maruz kalan birey, bazı iletilere inanmak yönünde tutum geliştirirken bazı iletileri görmezden gelmektedir. Kitle iletişim araçları vasıtasıyla gönderilen iletilere kişilerin gösterdiği ilgi, güven duygusu ile yakından ilişkilidir. Gençlerin medyaya olan güvenilirlik düzeyleri bağlamında yapılan bu araştırma, Selçuk Üniversitesinde bulunan Sosyal Bilimler, Sağlık Bilimleri ve Fen Bilimleri alanında eğitim veren çeşitli fakültelerde öğrenim gören 643 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Televizyon haber içeriklerinin izlenilme motivasyonlarını da saptamayı amaçlayan bu çalışmada haberlerin üç izleme motivasyonu ile tüketildikleri ortaya konulmuştur. Haberin izlenmesine yönelik bu üç faktör grubu; habere güven, enformasyon ve haberin niteliği olarak adlandırılmıştır. Çalışmada, izleyici gereksiniminin karşılanıp karşılanmadığı, medya kaynağına duyulan güven, medya sahipliğine ilişkin önyargılar, haber kaynağının tarafsızlığına olan inanç, konunun ilgi çekiciliği, güncelliği ve ayrıntılara yer verilmesi, habere güveni etkileyen başlıca unsurlar olarak saptanmıştır.

Anahtar sözcükler: İletişim, Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı, medya güvenilirliği, haber, alan araştırması.

(7)

ABSTRACT

Communication is a necessity which emerged as a result of social life; occurs at various levels and aims at creating expected behavior changes in target. The situation in which communication is accepted as a necessity and mass communication media as means of influencing the masses suggests the Uses and Gratifications Approach. According to the approach, it is assumed that the individuals consume the mass media's messages and during that consuming process they are oriented and selective. In this study which was performed within the framework of this approach that aims to reveal the media viewing behavior of audiences and tries to identify the consuming motivation of media content; getting the news and having confidence has been recognized as a necessity. The concept of confidence is studied by many disciplines. Confidence, in its simplest meaning, can be defined as the feeling of belief and connection without doubt, fear or hesitation. Confidence is the attitude regarding the person or thing believed. Individuals in their daily lives are exposed to messages from many sources and they ignore some of them when believing some others. People's interest in the messages that were sent through mass media is closely associated with the sense of confidence.

This study which conducted in the context of the reliability levels of the media by young people has been executed on 643 students from various colleges of Selcuk University in the fields of Science, Humanities and Health Sciences. In the study which also aimed at identifying the viewing motivations of the TV news contents, it has been shown that the news are consumed by three viewing motivations. Those three factor groups for viewing the news have been designated as confidence to the news, information and the character of the news. In the study, whether the needs of audience are satisfied, the confidence in the source of the media, the stereotypes on the media ownership, the belief in the impartiality of the news source, whether the subject is attractive and timely and the details given; have been found as the primary factors which influence the confidence in the news.

Keywords: Communication, Uses and Gratification Approach, media reliability, news, field research.

(8)

İÇİNDEKİLER

Bilimsel Etik Sayfası ... i

Tez Kabul Formu ... ii

Önsöz ... iii Özet ... iv Abstract ... v Tablolar Listesi ... ix Şekiller Listesi ... xi Giriş ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM – İletişim ve Kitle İletişim Araçları ... 7

1.1. İletişim ve Kitle iletişim Araçları ... 7

1.2. Kitle İletişim Araçlarının Önemi ... 9

1.2.1. Kitle İletişim Araçlarının Siyasal Açıdan Önemi ... 11

1.2.2. Kitle İletişim Araçlarının Ekonomik Açıdan Önemi ... 13

1.2.3. Kitle İletişim Araçlarının Kültürel Açıdan Önemi ... 16

1.2.4. Kitle İletişim Araçlarının Eğitim Açısından Önemi ... 17

1.2.5.Kitle İletişim Araçlarının Sosyal Açıdan Önemi ... 18

1.2.6.Kitle İletişim Araçlarının Bilgi Paylaşımı Açısından Önemi ... 20

1.3.Medyanın İşlevleri ... 21

1.3.1.Etkileme, inandırma ve harekete geçirme ... 22

1.3.2.Eğitme, kültürleştirme ... 24

1.3.3.Eğlendirme, dinlendirme ... 25

1.3.4.Mal ve hizmetlerin tanıtılması ... 26

1.3.5.Haber verme, aydınlatma ... 27

1.4. Medyada Haber ve Objektiflik ... 29

(9)

1.4.2. Televizyon Haberi ve Objektiflik ... 34 1.4.3. Haberde Yanlılık ... 38 İKİNCİ BÖLÜM –Güven Ve Güvenilirlik ... 43 2.1. Güven Kavramı ... 43 2.2. Güvenilirlik ... 50 2.2.1. Güvenilirlik Araştırmaları ... 52 2.2.2. Kaynak Güvenilirliği ... 57 2.2.3. Mesaj Güvenilirliği ... 59

2.2.4.Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı Perspektifinden Güven Gereksinimi ve Güvenilirlik ... 60

2.2.5. Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı ... 60

2.2.6.Aktif İzleyici ... 66

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM- Medya Güvenilirliği Üzerine Alan Araştırması ... 71

3.1.Metodoloji ... 71

3.1.1. Araştırmanın Soru ve Hipotezler ... 71

3.1.2. Örneklem ... 73

3.1.3 Kullanılan Formun Özelliği ... 73

3.1.4 Verilerin Toplanması ... 74

3.1. 5.Araştırmada Kullanılan İstatistik Teknikleri ... 74

3.2.Alan Araştırma Bulguları ... 75

3.2.1. Sosyo- Demografik Değişkenler ... 75

3.2.2. Televizyon Haberleri İzlenme Davranışları ... 78

3.2.3. Kitle İletişim Araçlarına ve Yayınlarına Güven Düzeyi ... 89

3.2.4. Tv Kanalları ve Haberleri İle İlgili Tutumlar ... 100

3.2.5.Televizyon Haberleri İzleme Motivasyonları ... 106

(10)

Sonuç Ve Öneriler ... 116

Kaynakça ... 120

EK-1: Alan Araştırmasında Kullanılan Tablolar ... 131

(11)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: Güvenin Davranışsal Tanımlarının Bileşenleri ... 46

Tablo 2: Davranışsal Varsayımlar Altında ve Çeşitli Disiplinler Açısından Güven İnşa Etme İşlemi ... 47

Tablo 3: Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımının Öğeleri ... 62

Tablo 4: İzleyici gereksinimlerine medyanın sağladığı doyumlar ... 66

Tablo 5 :İzleyici Etkinliği ... 68

Tablo 6. Cinsiyet ve Yaş Dağılımı... 75

Tablo 7. Eğitim Görülen Fakülte ... 76

Tablo 8. Eğitim Görülen Bilim Alanı ... 76

Tablo 9. Aylık Harcama Kategorileri ... 77

Tablo 10. Kaldığı Yer ... 78

Tablo 11. Boş Zamanlarda Yapılan Aktiviteler (Çoklu cevap) ... 78

Tablo 12. Evde/İşyerinde Bulunan Televizyon Sayısı ... 79

Tablo 13. Televizyon İzleme Yöntemi ... 79

Tablo 14. Hafta İçinde Günlük Ortalama Televizyon İzleme Süresi (Dk) ... 80

Tablo 15. Hafta Sonunda Günde Televizyon İzleme Süresi (Dk) ... 81

Tablo 16. Televizyonun En sık İzlendiği Dilimler ... 82

Tablo 17. Haberlerin Takip Edildiği Birincil Kitle İletişim Aracı ... 82

Tablo 18. Televizyon Takip Edilen Haber Bülteni Kuşakları ... 83

Tablo 19. Gün İçerisinde Televizyon Haberlerini İzleme Sıklığı ... 83

Tablo 20. Televizyonda En Çok İzlediğiniz Haber İçeriği ... 84

Tablo 21. Haberlerin Takip Edildiği Televizyon Kanalı Türü ... 85

Tablo 22. Haberleri İzlerken Kanal Değiştirme Durumu ... 85

Tablo 23. Haber İzlerken Kanal Değiştirme Nedenleri? ... 86

(12)

Tablo 25. Düzenli Olarak Takip Edilen Ulusal Haber Kanalı(Çoklu cevap) ... 87

Tablo 26. Düzenli Olarak Takip Edilen Kanalın İzlenme Nedenleri(Çoklu Cevap)..88

Tablo 27. Kitle İletişim Aracı Olarak Televizyona Güven Düzeyi ... 89

Tablo 27.1.Televizyona Güven Düzeyi ve Sosyo-Demografik Özellikler Arasındaki İlişkiler ... 90

Tablo 28. Kitle İletişim Aracı Olarak Gazeteye Güven Düzeyi ... 91

Tablo 28.1.Gazeteye Güven Düzeyi ve Sosyo-Demografik Özellikler Arasındaki İlişkiler ... 92

Tablo 29. Kitle İletişim Aracı Olarak İnternete Güven Düzeyi ... 93

Tablo 29.1.İnternete Güven Düzeyi ve Sosyo-Demografik Özellikler Arasındaki İlişkiler ... 94

Tablo 30. Televizyondaki haber Yayınlarına Güven Düzeyi ... 95

Tablo 30.1.Televizyon Haber Yayınlarına Güven Düzeyi ve Sosyo-Demografik Özellikler Arasındaki İlişkiler ... 95

Tablo 31. Gazete Haber Yayınlarına Güven Düzeyi ... 96

Tablo 31.1.Gazete Haber Yayını Güven Düzeyi ve Sosyo-Demografik Özellikler Arasındaki İlişkiler ... 97

Tablo 32. İnternet Haber Yayınlarına Güven Düzeyi ... 98

Tablo 32.1.İnternet Haber Yayınları Güven Düzeyi ve Sosyo-Demografik Özellikler Arasındaki İlişkiler ... 99

Tablo 33. TV Haberleri Kanalın Sahiplerinin Etkilerinden Özgürdür ... 100

Tablo 34. TV Haberleri Kanalın Sahibinin Kendi Çıkarlarına Hizmet Eder ... 101

Tablo 35. TV Haberleri Kanalın Siyasi Önyargısını İçermez ... 102

Tablo 36. TV Haber Muhabirleri Siyasi Görüşleri Doğrultusunda Sunum Yapmazlar ... 102

(13)

Tablo 37.TV Haberleri Toplum(sal tepkilerin şekillenmesinde)un Gelişmesinde

Önemli Rol oynar ... 103

Tablo 38. TV Haberleri Temel Konularda Bilinç Oluşturur ... 104

Tablo 39. TV Haberleri Siyasal Sorunların Çözümüne Katkıda Bulunur ... 104

Tablo 40. TV Haberleri Sosyal Sorunların Çözümüne Katkıda Bulunur ... 105

Tablo 41. TV Haberleri İzleme Motivasyonları betimleyici İstatistikleri ... 106

Tablo42. TV Haberleri İzleme Motivasyonları İfadelerinin Faktör Analizi Tablosu (PrincipalCompenents, VarimaxRotation) ... 108

Tablo 42.1.Habere Güven Faktörü (Faktör 1) ve Sosyo-Demografik özellikler Arasındaki İlişkiler ... 109

Tablo 42.2.Enformasyon Faktörü (Faktör 2) ve Sosyo-Demografik özerlikler Arasındaki İlişkiler ... 110

Tablo 42.3.Haber Niteliği Faktörü (Faktör 3) ve Sosyo-Demografik özerlikler Arasındaki İlişkiler ... 111

Tablo 43. TV Haberleri Güven Ölçeği İfadeleri ... 112

Tablo 44. TV Haberleri Güven Ölçeği Betimleyici İstatistikleri ... 113

Tablo 44.1.TV Haberleri Güven Ölçeği ve Sosyo-Demografik özerlikler Arasındaki İlişkiler ... 113

Tablo 45. Tv Haberleri ve Güven Ölçeği ve Faktörler Arasındaki Korelasyon…114 ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1: Kullanımlar ve Doyumlar Paradigması ... 64

(14)

GĠRĠġ

Kitle iletiĢim araçlarının aynı anda oldukça büyük kitlelere eriĢimi, son yıllarda onun dördüncü kuvvet olarak nitelenmesini de ortaya çıkarmıĢtır. Medya bugün tüm dünyada büyük bir güçtür. Bu gücü elinde tutmaya istekli çok sayıda kiĢi ve kurum mevcuttur. Ülkeleri yönetenler ve medya dıĢı alanlarda faaliyet gösteren rekabet üstünlüğü peĢinde olan giriĢimciler, sivil toplum kuruluĢları, siyasi partiler ve misyonerler bu anlamda sayılabilecek isteklilerin baĢında gelmektedir. ÇeĢitli gerekçelerle medyayı kullanmak isteyenlerin bu istekleri, sadece kamusal hizmet sunmak ya da salt kâr elde etmek amacı ile izah edilemez. Kitle iletiĢim araçlarının mülkiyetini elinde bulunduranlar veya onun üzerinde çeĢitli yollarla etkin olanlar, ekonomik ve toplumsal anlamda da güçlü olanlardır. Bu araçların, her geçen daha az çaba ile eriĢilebilirliği, etkilenen kitleyi de büyütmektedir. Kitlenin bu denli büyümesi ve kolay eriĢim olanağı, iletiĢim dıĢı iĢlerle uğraĢanların iletiyi manipüle etmek yoluyla hedefe gönderme isteklerini daha da güçlendirmiĢtir. Kitle iletiĢim araçlarından kodlanan her bir ileti hedefte farklı türden tepkileri de ortaya çıkarmaktadır. Medya iletilerinin sunulmasında önemli olan hangi tepkinin hangi etki ile ortaya çıkacağının önceden doğru biçimde planlanabilmesi ve araçların bu plan kapsamında seçilmesidir.

Kitle iletiĢim araçlarının izleyenleri çeĢitli gereksinimlerle içeriklere ilgi göstermekte, seçmekte ve tüketmektedirler. Medya izleme davranıĢı ihtiyaçları tatmin için yapılan amaçlı bir eylemdir. Bireyler değiĢik türden içeriklere; eğlenme, rahatlama, kaçıĢ, enformasyon elde etme, oyalanma ve farkındalık gibi motivasyonlarla ilgi göstermektedirler. Medya içeriklerinin tüketimi davranıĢı için yapılan ilk eylem, seçme faaliyetidir. Bireyler farklı iletiĢim araçlarından geniĢ yelpazedeki program içeriklerini değiĢik saiklerle seçerler ve tüketirler. Konu bireyin medya tüketimi sırasında seçme eylemi olduğunda önemli olan Ģey o içeriğe atfettiği değerdir. Bireyin içeriğe verdiği değer ya da önem onun gereksinimini karĢılama düzeyi ve içinde bulunduğu durumla yakından iliĢkilidir. Bireyin hem eyleme atfettiği değeri belirleyen hem de tüketme davranıĢını devam ettirmesini sağlayan Ģey; izlediği içeriğe yönelik güven algısıdır. Ġçerik gerçekten doğru mudur? KiĢinin içinde bulunduğu koĢullarla ve sahip olduğu değerlerle ne denli örtüĢmektedir?

(15)

Bireyin gereksinim duyduklarını tam olarak karĢılamakta mıdır? Bu soruların tümü kiĢinin içeriğe, kaynağa ya da araca güven düzeyini ilgilendirmektedir.

Topluluk halinde yaĢaması bir gereksinim olan insanların, en temel ihtiyaçları; iletiĢim kurma, çevresiyle etkileĢim içinde olma, dıĢ dünyanın farkında olma ve içinde yaĢadığı çevredeki geliĢmeleri hızlı Ģekilde öğrenme olarak sayılabilir. Bireyin iletiĢimi ya da farkında olması denilince akla gelen ilk Ģey, haber alma ihtiyacıdır. Haber, bireylerin çevresinde ve ya dıĢ dünyada yaĢananların farkında olması ile ilgili bir olgudur. Kitle iletiĢim araçları da bilgi verme ve farkındalık yaratma amacıyla haber bültenlerine yayın yelpazesi içinde yer vermektedirler. Ġnsanlar ayrıntıları öğrenmek isterler. Onlara küçük bir bilgiyi ayrıntılarıyla sunan haber bültenleri, kiĢiler, kurumlar ya da olaylara iliĢkin bilgileri izleyenlere aktaran, zaman zaman onlar için yorumlayan programlardır. Ġzleyenlerin, hükümetlere, toplumlara iliĢkin bilgi sahibi olmasını sağlamasının yanında onların karar vermeleri üzerinde de önemli etkilere sahip olduğu gerçektir. Haber bülteni izleme veya farklı yollarla habere eriĢme tatmini gereken bir izleme ihtiyacıdır. KiĢilerin televizyon baĢına oturduğunda izleme davranıĢının herhangi bir noktasında habere yönelmesi, sabah ofisine giden kiĢinin internetten haberleri kontrol etmesi veya kahvaltıdan önce gazeteye bakması bu güçlü gereksinimin tatmini amaçlıdır. Zaten haber bültenlerinin tüm iletiĢim araçlarında yer alması, online haber takibine yönelik iletiĢim araçları veya her geçen gün var olana bir yenisinin eklendiği haber kanalları bu gereksinimin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Habere eriĢim için kitle iletiĢim araçları en kolay yoldur. Ancak bunların kuĢkusuz en kolayı, sadece sahip olurken bir maliyet gerektiren, sonrasında ise düğmeye basma dıĢında bir çaba gerektirmeyen televizyon haberlerine eriĢimdir. Hatta bazen izleyen istekli olmasa da televizyon haberlerine maruz kalabilmektedir. Bir ofiste randevu için sıra beklerken, bir toplu taĢıma aracında seyahat ederken ya da restaurantta yemek yerken televizyon haberine maruz kalınabilmektedir. Aslında bu yeni bir durumda değildir. Herkes çocukluk döneminde istemediği halde ebeveynlerin tercihi nedeniyle televizyon haber bültenlerine bir biçimde mecbur kalmıĢtır. Ġstemli veya istemsiz olarak televizyon haberine maruz kalan izleyenlerde kısa veya uzun vadede içerik bir etkiye

(16)

yol açmaktadır. Bu denli geniĢ alana eriĢme olanağı bulunan televizyon haberleri kuĢkusuz tatmin ettiği gereksinim veya atfedilen güven açısından da incelenmelidir.

Ġzleyenler açısından izlediği haber bültenine iliĢkin güven, kaynak açısından da güveni ortaya çıkarması olası yansızlık algısı tüketme veya tüketilme tercihini etkilemektedir. Konu yansızlık olunca akla gelen ilk olgu, “güvenilirlik”tir. Güvenilirliğe iliĢkin tanımlar her birey için farklı anlamları ifade edebilmektedir. Güvenilirliğe disiplinlerin yaklaĢımı da farklı farklıdır. Bilimsel açıdan güvenilir olmak, bilimsel olarak iĢin uzmanı kiĢilerce değerlendirilmiĢ, çoğunluk tarafından kabul edilebilecek standartlar veya bilginin objektif kriterlere göre doğrulanma düzeyinin kalitesi ile iliĢkilendirilerek açıklanmaktadır. Medya açısından güvenilirlik inandırıcılık ile anlam ve algı açısından yakın Ģeyleri ifade etmektedir. Kitle iletiĢim araçları açısından güvenilirlik, doğruluk, tarafsızlık ve hatasızlık ile açıklanabilen bir kavramdır. KiĢinin habere güven duyması onun iletiyi doğru bulması ile doğru orantılıdır. Tüm izleyenler güvenilir haber, doğru, objektif, kiĢisel yorumlardan uzak, kesin ifadeleri içeren yapıda ve önyargıdan bağımsız olmalıdır.

Haberleri izleyenlere neyin önemli neyin önemsiz olduğunu söyleyen programlardır. Hatta bu önem diziliĢi haberlerin sıralamasında bile öne çıkmaktadır. Haberde kullanılan bazı yazı veya diğer görsel uyarıcılar izleyenin nereye odaklanması gerektiğini söyleyen ya da editörün neyi hedeflediğini gösteren iĢaretlerdir. Kitle iletiĢim araçlarının en önemli iĢlevlerinden olan haber veya bilgi sağlama iĢlevi farklı türden nedenlerle tarafsızlığını ve etkinliğini yitirmektedir. Bunun doğal sonucu olarak da medyaya duyulan güven sürekli bir düĢüĢ ivmesi göstermektedir. Çok farklı kaynaklardan fazla çeĢitlilikte sunulan aynı konuya iliĢkin haberler, izleyenlerin güvenilirlik, doğruluk, kesinlik ve inandırıcılık algılarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çalıĢmanın amacı da televizyon haberlerini izleyen gençlerin televizyon haberlerinin iliĢkin güvenilirlik algılarını ortaya koymak, güveni oluĢturan unsurları saptamak ve televizyon haberlerinin izlenilme motivasyonlarını ortaya koymaktır.

Kullanımlar ve Doyumlar YaklaĢımı‟nın kuramsal çerçevesinde yapılan bu çalıĢma dört bölümden oluĢmaktadır. Ġlk bölüm, iletiĢim ve kitle iletiĢim araçlarını ele almakta, kitle iletiĢim araçlarındaki habercilik ve özellikle televizyon haberciliği

(17)

irdelenmektedir. Ġkinci bölümde güvenilirlik ve medya kavramlarını ele almıĢtır. Kaynak güvenilirliği ve mesaj güvenilirliğinin incelendiği bu bölümde güven bir gereksinim olarak ele alınmıĢtır. ÇalıĢmanın üçüncü bölümü, alan araĢtırmasının hipotezleri, veri toplama tekniği, örneklemin yapısı, kullanılan istatistiksel yöntemler hakkında bilgiler veren metodoloji ve son olarak alan araĢtırmasından elde edilen bulgular yorumlanmakta çıkan sonuçlara iliĢkin çıkarımlar sunulmaktadır. Üçüncü bölüm, çalıĢmanın sonuçlarını, değerlendirmeyi ve bundan sonra yapılacak araĢtırmalara yol gösterecek bulguları da kapsamaktadır.

ÇalıĢmanın Amacı

Güven, gönüllü olarak ortaya çıkan ve tarafların karĢılıklı etkileĢimi sonucu oluĢan bir duygudur. Soyut bir kavram olan güvenin oluĢması beklenti ve gönüllülük esasına dayanır. Güven, iliĢkinin kurulmasında önemli unsurlardan biriyken, iliĢkinin devamı için zorunludur. Kitle iletiĢim araçlarının varlıklarını sürdürebilmelerinin en önemli ölçütü izleyenlere verdikleri güven duygusudur; Bireylerin medyayı ve onun içeriklerini yorumlamasını etkileyen ve öznel değerlendirmelere dayalı sübjektif bir kavramdır.

Kullanımlar ve Doyumlar YaklaĢımı, izleyeni aktif olarak kabul eden bir bakıĢ açısıyla, kaynaktan gelen iletileri yorumlayan, değerlendiren ve bir gereksinim olarak medya içeriklerini tüketen kiĢiler olarak hedef kitleyi tanımlamaktadır. Bu çalıĢma Kullanımlar ve Doyumlar YaklaĢımı‟nın kuramsal yapısı içinde güveni bir gereksinim olarak kabul ederek, gençlerin haber içeriklerini tüketme motivasyonlarını tespit etmeyi, gençlerin medya tüketim davranıĢları ve algıladıkları güven düzeyine iliĢkin motivasyonları ortaya koymayı amaçlamaktadır.

ÇalıĢmanın Önemi

Kitle iletiĢim araçları üzerinden verilen iletiler, geniĢ kitlelere ulaĢtığından bireyler üzerindeki etkileri daha fazla kiĢiyi ilgilendirmektedir. Bireyler, çevrelerinde olan biteni, içinde yaĢadıkları topluma iliĢkin bilgiyi medya üzerinden takip etmektedir. Medya bazı geliĢmeleri onlar adına izlemekte ve hatta yorumlamaktadır. Bireylerin bir konuya iliĢkin tepkileri onların sahip olduğu bilgi düzeyi ile yakından iliĢkilidir. Kitle iletiĢim araçları toplumsallaĢtırma ve yetiĢtirme iĢlevini de yerine

(18)

getiren kurumlardır. Ġzleyenlerin kitle iletiĢim araçları üzerinden aldıkları yanlıĢ bilgi ya da yanlı haber onların farklı davranıĢları sergilemesine yol açmaktadır. Bu açından kitle iletiĢim araçlarının yayınlarında kamusal faydayı gözetmesi, toplumun geliĢmesi ve değiĢmesinde lokomotif rolünü üstlenmesi doğasının bir sonucudur. Medyanın inandırıcılığı sorunsalı, kendi varlığını sürdürmesi açısından da son derece önemlidir.

Medyanın yaptığı yayınlar, toplumsal farkındalığı artırmaktadır. Toplumsal bilincin Ģekillenmesine medya ilk elden etkilidir. Doğru, tarafsız ve sorumlu yayıncılık, medyanın en temel görevi olarak görülmelidir. Sorumluluk, tarafsızlık ve etik yayıncılık denilince akla gelen güven olgusunun özellikle yaĢamının baĢlarında olan gençler üzerinde önemi daha fazladır. ÇalıĢmanın konusunu oluĢturan medyaya güven kavramı da bu nedenle gençler üzerinde incelenmiĢtir. Günümüzde çeĢitli kaynaklardan gelen iletilere maruz kalan gençlerin televizyonda yayınlanan haber içeriklerini tüketme motivasyonlarının saptanması ve görüntü ile sesi birlikte sunma olanağı bulunan televizyon haberlerine iliĢkin güven algılarını oluĢturan unsurların saptanması, kitle iletiĢim araçlarının etkilerinin bilinmesi, medya çevreleri, eğitimciler ve politika yapıcılar açısından büyük önem arz etmektedir. Kitle iletiĢim araçlarına güven duygusunun, toplumsallaĢmayı ve toplumsal tepkileri Ģekillendirdiği unutulmamalıdır.

ÇalıĢmanın Sınırlılıkları

Kullanımlar ve Doyumlar YaklaĢımı geleneğinde yapılan ve gençlerin haber içeriklerini tüketme motivasyonları ile habere güveni etkileyen unsurları saptamayı amaçlayan bu çalıĢmanın bazı sınırlılıkları mevcuttur. Bu sınırlılıklar:

1. ÇalıĢma örneklemi açısından Selçuk Üniversitesi ile sınırlıdır. AraĢtırma, Selçuk Üniversitesinde bulunan Sosyal Bilimler, Sağlık Bilimleri ve Fen Bilimleri alanında eğitim veren çeĢitli fakültelerde öğrenim gören 643 öğrenci üzerinde yapılmıĢtır. Bu nedenle çalıĢmanın bulgularının genellenebilirliği, benzer Ģekilde ve benzer niteliklere sahip izleyici kitlesi üzerinde ve 18-38 yaĢ yaĢ grubunda baĢka çalıĢmanın yapılması halinde mümkündür.

(19)

2. ÇalıĢma, kitle iletiĢim araçlarının haber içerikleri ile içerik açısından sınırlandırılmıĢtır. Kitle iletiĢim araçlarının diğer programlarında verilen habere iliĢkin iletiler çalıĢmanın kapsamı dıĢındadır.

3. ÇalıĢma, televizyon izleme motivasyonlarından hareket etse de konu, haber bültenlerinin izlenilme motivasyonlarını saptamayı amaçlamaktadır. Genel olarak televizyonun izlenilme motivasyonları ve izleme davranıĢları çalıĢmanın amacı dıĢındadır.

4.ÇalıĢma kıyaslama amaçlı olarak Ġnternet ve gazete ortamlarında yayınlanan haberleri kapsamaktadır. Ancak izlenme oranları ve gazete satıĢ oranları ya da Ġnternet sitelerinin takip edilme sıklıkları veya sayıları çalıĢmanın kapsamı dıĢındadır.

Özet olarak; çalıĢma, bilinçli ve amaçlı olarak hem yöntem hem de amacı kapsamında kendisine bazı sınırlılıkları geliĢtirmiĢtir. Anlatılan sınırlılıklar, doktora çalıĢması niteliğindeki bu çalıĢmanın geçerliliğine gölge düĢürmemekte, bilakis artırmaktadır.

(20)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

ĠLETĠġĠM VE KĠTLE ĠLETĠġĠM ARAÇLARI

ÇalıĢmanın bu bölümünde; iletiĢim, kitle iletiĢim araçlarının önemi, medyanın iĢlevi, medyada yer alan haberler ve haberin objektifliği konularına değinilmiĢtir.

1.1. ĠletiĢim ve Kitle ĠletiĢim Araçları

Ġlk söz hangi dildeydi? Kim üretmiĢ, ilk olarak kiminle paylaĢmıĢ bilinmemektedir. Ancak iletiĢim, insanların topluluklar halinde yaĢamaya baĢladıkları ilk dönemlere kadar uzanan, bir baĢka deyiĢle insanla özdeĢ bir olgudur (Ünlüer, 2005:6). ĠletiĢim sözcüğü ile ilgili olarak birçok tanımlama yapılabilir. ĠletiĢim, “belirli araçlar kullanılarak, bilgi, düĢünce ve tutumların karĢılıklı aktarılması” olarak tanımlanabilir(Aziz, 2006:5).Uluç, iletiĢimi anlaĢmayı gerçekleĢtirecek ortak bir dil aracılığıyla, enformasyon, düĢünce, tutum ya da kısaca mesajların kiĢiler, gruplar ve toplumlar arasında aktarılma süreci olarak tanımlamaktadır (Uluç, 2003:17). Kaynak tarafından bilinçli ve amaçlı olarak oluĢturulan içerik ile birey üzerinde hedeflenen etkinin yaratılması, bireyin beklenen yönde etkileĢiminin sağlanması, bireyin iletiler aracılığıyla yönlendirilmesi iletiĢimin en temel iĢlevi olarak değerlendirilmektedir (Gökçe, 2005: 15).

Ġnsanın iletiĢim olanakları günden güne geliĢip geniĢlemektedir. Bu durumda iletiĢim sorunlarının giderek azalması ve hatta mükemmelleĢmesi beklenir. Oysa iletiĢim yapı ve içeriğine iliĢkin tartıĢmalar azalmamakta, beklentilerin aksine artmaktadır (Ünlüer, 2005:7). ĠletiĢim faaliyeti bir anlam yaratma faaliyetidir ve bu süreç, belli bir tarihsel ve toplumsal bağlam içerisinde gerçekleĢtirilir. Bu yüzden insanı, toplumu ve iletiĢimi doğru bir Ģekilde ele alıp incelemek için tarihsel bir bakıĢ açısına sahip olmak gerekir. ĠletiĢim iliĢkisinde üretilen her türlü anlam, toplumsal olarak üretilir ve ancak diğer insanlarla kurulan üretim iliĢkileri bağlamında gerçekleĢtirilir. ĠletiĢimin araçları olan, dil, söz, anlam ve bu anlamların aktarılmasını sağlayan çeĢitli teknolojik araçlar, toplumun materyal iliĢkilerini sürdürmek ve desteklemek için kullanılır (Yaylagül, 2010:12).

Tarih boyunca insanlık, anında kitlelerle iletiĢim sağlama yollarını aramıĢtır. Eski Atina‟da bir konuĢmacının, bir platformda durarak aynı yerdeki tüm insanlara

(21)

seslenmesi, Kızılderililerin duman yolu ile iletiĢimde bulunma yöntemleri, geniĢ insan kitleleri arasında anında iletiĢim kurma çabaları olarak çok önemli yer tutar (Aziz, 2006:10).Kitleler arasında iletiĢim kurma çabası kitle iletiĢim kavramını ortaya çıkarmıĢtır ve bu araçların, bireyler üzerinde etkilerini incelemeye yönelik ilk araĢtırmalar 1920‟li yıllarda gerçek anlamda baĢlamıĢtır (McQuail ve Windahl, 1994:9). Bu gün iletiĢim denilince pek çok insanın aklına kitle iletiĢim araçları veya medya gelmektedir. Gazete, dergi, kitap, radyo, televizyon ve internet gibi mesajın kitlelere ulaĢmasını sağlayan kitle haberleĢme araçlarının, bir baĢka deyiĢle yazılı, sözlü ve görsel kitle iletiĢim araçlarının tamamı medya kavramı içinde bir araya getirilmektedir (Yüksel ve Gürcan, 2005:5). 19. yüzyıldan 20. Yüzyıla gelindiğinde, teknolojinin hızlı geliĢimiyle paralel olarak medyada da önemli değiĢiklikler yaĢanmıĢtır. Televizyonun ortaya çıkıĢı paralelinde, kitle iletiĢim araçlarında niteliksel bir değiĢme de ortaya çıkmıĢtır. Araçların geliĢimi iletiĢim sürecinin kendisinde de köklü değiĢikliklere neden olmuĢtur (Yengin, 1994:20).

Kitle iletiĢimi kavramı ilk kez 1940‟ların baĢında D. Lasswell tarafından kullanılmıĢtır. Bu terimin amacı toplumun örgütlenmesini yöneten modern koĢulları belirtmek ve siyasal karar alma süreçlerinde bürokrasilerle onların iletiĢim teknolojilerinin rolünü vurgulamaktır (Mutlu, 2004:177). ĠletiĢimin kitlesel boyutu her Ģeyden önce iletiĢimin topluma özgü, toplumsal bir olgu olarak ele alınması açısından önem taĢımaktadır. ĠletiĢim kavramının anlamsal içeriğini oluĢturan topluma özgülük, ortaklaĢa paylaĢılan biçimindeki anlamına tam olarak karĢılık gelen boyut olması açısından önemlidir. Buna göre kitle iletiĢim, kitlesel düzeyde, bütün bir topluma iliĢkin olarak gerçekleĢen iletiĢimdir (Güngör, 2011:199). Kitle iletiĢimi, teknik araçlar kullanılarak zaman ve uzay içinde büyük sayıda tekrarlanabilen mesajların büyük izleyici topluluklarına iletilmesidir. Yüz yüze iletiĢimin tersine kitlenin çoğunluğu birbirlerini görmez, bilmez. Lazarsfeld ve Schramm kitle iletiĢimi, belirli bir mesajın benzer özellik göstermeyen farklı mekanlarda bulunan ve iletiyi gönderen tarafından tanınmayan çok sayıda izleyiciye aynı anda aktarılması olarak tanımlarlar(Geray,2003:17). Ġletilerin kitlelere ulaĢtırılmasını sağlayan teknolojilerin bulunuĢu ile kitlesel kullanım alanlarına kavuĢan kitle iletiĢimine, kaynağın kitleler halindeki hedefine ulaĢma amacı

(22)

nedeniyle bu ad verilmiĢ ve iletiĢimin gerçekleĢmesini sağlayan teknolojik araçlara da kitle iletiĢim araçları denilmiĢtir. Yazılı, sesli ya da görsel yapıtların dağıtımını ya da yayımını sağlayan her türlü teknik iletiĢim aracı, kitle iletiĢim aracı olarak ifade edilmektedir (Yüksel ve Gürcan, 2005:3).

Kitle iletiĢim araçlarının toplumları etkilemesi ile ilgili bilimsel çalıĢmalar özellikle radyo ve televizyonun toplum yaĢamına girmesinden sonra yoğunluk kazanmıĢtır. Tarih olarak söylemek gerekirse, radyonun yaygın olarak kullanılması ve televizyonun bulunuĢu ile birlikte araçların toplumları etkileme gücü; özellikle, televizyonun altın çağını yaĢadığı 1960'lı yıllardan sonra televizyonun toplumlara olan etkisi çeĢitli yönleri ile araĢtırılmaya baĢlanmıĢtır. 1980'li yıllardan sonra ise iletiĢim teknolojisindeki geliĢmelere bağlı olarak uydu ile mesaj aktarmanın gerçekleĢmesi, kitle iletiĢim araçlarının toplumları etkilemesi ile ilgili araĢtırmalara yeni boyutlar getirmiĢtir (Aziz, 1994:25; McQuail ve Windahl, 1994: 9). Batılı toplumbilimcilerce (Schramm, 1965, Millkan, 1967, Oshima 1967, Lerner, 1963) ortaya atılan görüĢe göre, kitle iletiĢim araçları ile toplumda etkili bir değiĢim, toplumsal değiĢim sağlanabilir. Özellikle, az geliĢmiĢ ülkeler için kurtuluĢ reçeteleri olarak sunulan bu görüĢe göre kitle iletiĢim araçları, toplumda yapılması istenen değiĢikliklerde, uygun araçlar seçildiğinde ve diğer koĢullar yerine getirildiğinde etkili olabilirler (Aziz, 1982:52). Kitle iletiĢim araçlarının kuĢkusuz en büyük etkisi kamuoyu yaratmaktır. Bu yüzden de iletiĢim ve simgelerin manipüle edilmesi yoluyla kamuoyu oluĢturmaya yönelik bu araĢtırmaların içeriğini, kitle iletiĢimi yoluyla kamuoyu oluĢturma, iletiĢim araçlarının siyasal propaganda için kullanımı ve onların etkilerine yönelik çalıĢmalar oluĢturmaktadır. Tarihsel sürece bakıldığında kitle iletiĢim araçlarına yönelik araĢtırmalara konu enstrümanların ve konularının içeriği toplumsal geliĢmiĢlik ve teknolojik değiĢiklikle paralellik göstermektedir.

1.2. Kitle ĠletiĢim Araçlarının Önemi

Kitle iletiĢim araçları, her çeĢit mesajı, farklı demografik özelliklere sahip kitleye, kendi yayın politikasına göre dolayımlayarak ve aracın özelliklerine göre formatlayarak, tek yönlü yayan, kitle iletiĢim aracıdır. Medyanın giderek etki alanını geniĢletmesi ve insan yaĢamının hemen her alanına ve anına nüfuz etmesi ile birey/toplum üzerindeki etkisi de artmaktadır (Mora, 2011:191-192). Günümüzün

(23)

büyük ölçekli toplumlarında -ki bu ölçek artık ulus olma sınırını da aĢmıĢtır- hele kitlelerin onayına/rızasına gereksinim duyulması durumunda kitle iletiĢiminin aracılığına baĢvurmaktan daha etkili bir yol -en azından Ģimdilik- bulunmamaktadır (Ünlüer, 2005:13). Toplumsal yaĢama iliĢkin yaĢayıĢ ve örgütlenme biçimleri içinde kitle iletiĢim araçları büyük önem taĢır. Devletlerin örgütsel niteliğinden, sosyal iliĢki ve iktidar alanlarının oluĢumuna kadar tüm belirlemelerde, kitle iletiĢimine iliĢkin ortamların ve araçların tamamının iĢlevsel bir yeri vardır (Bilgili, 2009:153).

Uluslararası kuruluĢların paketledikleri ve teknolojinin yaydığı iletiler, kitleleri yönlendirmektedir. Kitleler, reklamlarla kandırılmakta, propagandalarla ikna edilmekte, gösterilerle eğlendirilmektedir. Ürün satmak için uygulanan tüm bilimsel yöntemler, düĢünce satmak için de kullanılmakta, süslenerek paketlenen düĢünceler alıcı bulmaktadır (Girgin, 2002:40). Kitle iletiĢim araçları, 20. yüzyılın en önemli dinamikleri olarak evrensel bir nitelik kazanmıĢ ve inandırmaya dönük her türlü iletiĢim etkinliklerinden, uluslararası sıcak ve soğuk savaĢ çatıĢmalarına kadar uzanan çok geniĢ bir alanda kullanım gücü elde etmiĢtir. YaĢanan küreselleĢme toplumun her alanında etkili olmuĢtur. KüreselleĢme, mevcudiyetini ve devamlılığını sağlayabilmek için en yaygın aracı yani kitle iletiĢim araçları sayesinde ortak davranıĢlar ve alıĢkanlıklar oluĢturulmaya baĢlanmıĢtır. Böylece küresel düzenin hakim Ģirketleri karĢılarında mümkün olduğu kadar homojen bir piyasa bulabileceklerdir. Böyle bir dünyada özellikle Türkiye gibi kendi geliĢim yollarını arayan toplumlarda, kitle iletiĢim araçlarının önemi giderek artmıĢtır (Kadıoğlu, 2001: 39).

GeçmiĢte olduğu gibi günümüzde de kitle iletiĢim aracı denilince ilk akla gelen araç televizyondur. Televizyon ilk dönemlerinde henüz bir kitle iletiĢim aracı kimliğine bürünmemiĢtir ve alıcı sayısının azlığı sebebiyle halka çok kısıtlı oranda ulaĢmıĢtır. O yıllarda, bugün televizyonun üstlendiği iĢlevi radyo yürütmüĢtür. Ġkinci Dünya savaĢı süresince radyo en önemli kitle iletiĢim aracı olma özelliğini sürdürmüĢtür. Televizyonla ilgili çalıĢmalar ve deneysel yayınlar, savasın ardından tekrar baĢlamıĢtır (ġeker, 2002:39). Televizyonun kitlelere hitap gücü, diğer kitle iletiĢim araçlarına oranla kıyas kabul etmeyecek derecede büyüktür. Gazete ve dergilerin hitap ettiği topluluk yüz binler ile ifade edilirken televizyonun hitap ettiği

(24)

kitle milyonlarla ifade edilmektedir. Bu da fakirinden zenginine yaklaĢık olarak her evde televizyon alıcısının bulunmasından ileri gelmektedir (Akın, 2002:17). Bilal Çetin verdiği örnekle televizyon yayıncılığının ne derece önemli bir kitle iletiĢim aracı olduğunu öne sürmektedir. Ġtalya„da yapılan seçimde Silvio Berlusconi, hakkında 12 yolsuzluk dosyası olmasına karĢın, Canale5 TV, Italia 1 TV, Rete 4 TV isimlerin taĢıyan 3 büyük özel televizyon kanalını elinde bulundurmanın gücünü kullanarak baĢbakan olmuĢtur (Çetin, 2002:32).

Radyo ve televizyon yayıncılığı, kamusal yayıncılık ve özel yayıncılık olarak tüm dünyada iki ayrı yaklaĢıma göre ve kimi zaman iç içe yapılır. Kimi ülkelerde ülkemizde de olduğu gibi kamusal yayıncılığı yapmak için kamusal kuruluĢlar görevlendirilmiĢtir. Yayıncılık alanında devlet hiyerarĢisi içinde görevlendirilen ve kamu kaynaklarını kullanan bu kuruluĢlar yayıncılığı bir kamu hizmeti olarak yerine getirirken daha çok halkı bilgilendirmek ve çoğu zamanda resmi ideoloji çerçevesinde bilinçlendirmek ve onların eğitimine katkıda bulunmak amacını üstlenirler. Bu amaca kültürü korumak ve zamanın etkisiyle yozlaĢmayı önlemek de dâhil edilir (AvĢar, 2005:98). Diğer bir önemli bir konu da medya sektöründe görev yapan medya profesyonellerinin durumudur. Medyada görev yapan gazetecilerin, yazarların iyi yetiĢmiĢ, bilinçli, meslek etik ilkelerine duyarlı, çevresine sorgulayıcı ve eleĢtirel bakabilen, güdüm kabul etmeyen insanlardan oluĢması medyanın iĢleyiĢi açısından büyük önem taĢır(Güngör, 2011:238).

1.2.1. Kitle ĠletiĢim Araçlarının Siyasal Açıdan Önemi

ĠletiĢim araĢtırmalarının temeline bakıldığında; genel olarak siyasi propaganda, telekomünikasyon, reklamcılık ve halkla iliĢkilerde etkinliğin ve yeterliliğin test edilmesi ve artırılması çabalarına dayandığı görülmektedir (McQuail ve Windahl, 1994:9). Sonraki yılarda özellikle 1950'li yıllara gelindiğinde Paul Lazarsfeld ve arkadaĢlarının görüĢleri çerçevesinde geliĢen görüĢe göre, kitle iletiĢim araçları toplumun siyasal bilgilenmesine katkısı olmakta, ancak siyasal tutum ve davranıĢ değiĢikliği de kararsız oyları etkileyebilmektedir (Aziz, 1994:26). Medyanın siyaset üzerindeki etkisi ve siyasetin medya üzerindeki kontrol gücü genellikle ters orantılı olmuĢ, siyasi idare güçlü iken medya neredeyse tamamen siyasetin kontrolü altına girerken tersi durumda, yani siyasi idarenin zafiyeti ve zayıflığı durumunda

(25)

medya siyasetin üzerinde etkili olmaya baĢlamıĢ ve sadece etkilemekle kalmayıp yönlendirme çabaları içerisine girdiği de olmuĢtur (Uludağ, 2011:206).

Chomsky, medyanın önemli bir bölümünün ve diğer ideolojik kurumların genel olarak mevcut iktidarın algılamaları ve çıkarlarını yansıtması, tartıĢmaya gerek görülmeyen varsayımlar temelinde, doğal bir beklenti olduğunu söylemiĢtir. Ayrıca; medya, haberlerin ve çözümlemelerin çatısını yerleĢik ayrıcalıkları destekleyen bir çerçevede kurarak ve bu doğrultuda her türlü tartıĢmayı sınırlayarak, birbiriyle sıkı sıkıya kaynaĢmıĢ olan devletin ve Ģirketlerin çıkarlarına hizmet ettiğini öne sürmüĢtür (Chomsky, 1993:23). ĠletiĢim araçları ile siyasal kurumlar arasındaki iliĢkilerin temelinde, iletiĢim kurumlarının ne kadar özerk olduğu ve bu özerkliğin ne tür yöntemlerle ve ne ölçüde kısıtlandığı soruları yatmaktadır. ĠĢte bu nedenle toplumun siyasal ve kültürel yapısı, iletiĢim araçlarının bağımlılık ile özerklik arasındaki çizginin neresinde yer alacaklarını belirlemektedir (Çaplı, 1995:11).

20. yüzyılın en önemli kitle iletiĢim aracı olan televizyon, toplumsal birçok etkisinin yanında, siyasal kültürü de derinden etkilemiĢtir. Televizyonun görüntüye bağımlılığı, derinlemesine düĢüncelere yer vermeyiĢi, siyasal tanıtımında retoriksel ve gösterisel bir tarzı benimsemesine yol açmıĢtır. Bugün baĢta Batılı toplumlar olmak üzere televizyonun geniĢ kitlelere ulaĢtığı bütün ülkelerde, siyasal kampanyaların sonucunu önemli oranda televizyon belirlemektedir (ġeker, 1999:206). Günümüzde medya, özellikle televizyon, yeniden üreten, Ģekillendiren, yöneten, kontrol eden ve hatta yargılayıp, infaz eden bir iktidar aracına dönüĢmüĢtür (Mora, 2011:192).

Toplumu yönetmeye talip olan siyasal parti ya da adaylar, özellikle seçim dönemlerinde kitle iletiĢim araçlarını kullanarak, hedef kitlelerine mesajlarını aktarmaktadırlar. Siyasal iletiĢim süreci olarak tanımlanan bu etkinliklerdeki temel amaç, partilerin seçmenlerine ideolojilerini, vaatlerini, adaylarını tanıtması, aynı zamanda rakip partilere neden oy vermemeleri gerektiğini seçmenlerine aktarmaktır (Tiryakioğlu ve Seçim, 2011:72). Halkın birer vatandaĢ olarak haklarını kullanabilmeleri için gerekli olan enformasyonu sağlamasından dolayı yurttaĢlar, medya aracılığıyla olayların yorumlanmasına ve tartıĢmalara katılabilmekte,

(26)

toplumun geliĢimini ve siyasal tercihleri etkileyen tutumlar edinebilmekte ve eylemlerde bulunabilmektedirler (Knut ve Helge, 2002:22).

Siyasal iletiĢim sağlamanın yollarını ister hükümet olsun ister iktidar her yönetim kararlarının yönetilenler tarafından direniĢle karĢılaĢılmaksızın kabul edilmesini ister ve otoritesine itaat bekler. Yönetilenlerde gereksinimlerini dile getirerek sorunlarının çözülmesini bekler(Alemdar,1999:45). Zaman içinde toplumsal yapının karmaĢık bir görünüm almasına paralel olarak siyasi sistem de karmaĢıklaĢmıĢtır. Bu karmaĢık siyasi sistemde, kitle iletiĢim araçlarının görevleri veya fonksiyonları, siyasi sistemi algılanabilir bir Ģekle indirgemek ve böylece siyasi bilinçlenmeyi sağlamaktır (Gökçe, 1993:89).

Cuilenburg (2010), medyanın siyasal iĢlevi, partilerle vatandaĢlar arasında aracı olan medya üç farklı iĢlevi yerine getirir. Medya vatandaĢları siyasiler, siyasi önerileri siyasaları yürürlüğe koyma ile bunlara eĢlik eden diğer konular hakkında bilgilendirerek enformasyon iĢlevini görür. Hükümetleri, siyasi partileri halkın sorunları hakkında bilgilendirmek yoluyla ifade görevini görür. Bu görevi yerine getirirken halktan hükümete enformasyonun aktarımını sağlar ve son olarak medyanın eleĢtirel iĢlevi, hükümet politikaları ve bu politikaların hayata geçiĢ esnasında takındığı tavrı ve uygulamaları eleĢtirir(Cuilenburg, 2010:104).

Kitle iletiĢim araĢtırmalarının geçmiĢine bakıldığında baĢlangıç olarak siyasi bir iĢlevi yerine getirmek için bu araçların kullanılmaya baĢlandığı görülmektedir. Radyonun ve televizyonun tarihi incelendiğinde amacın otoriteyi meĢrulaĢtırmak, siyasi ideolojiyi benimsetmek ya da yaygınlaĢtırmak ve nihayetinde seçim kazanmak amacıyla kullanılmaya baĢlandığı görülmektedir.

1.2.2. Kitle ĠletiĢim Araçlarının Ekonomik Açıdan Önemi

Kitle iletiĢim araçlarının ekonomik olarak kullanımı aslında nispeten yeni bir kavramdır. Bu araçların yaygınlaĢması beraberinde sermaye sahiplerinin bu mecrayı kullanma isteğini yaygınlaĢmıĢtır. Özellikle araĢtırmaların ikinci dönemi Ģirketlerin reklam arzusunu ortaya çıkarmıĢ ve bu amaçla kitle iletiĢim araçlarının kullanımını yaygınlaĢtırmıĢtır.

(27)

Bilgili (2009:157),kitle iletiĢim araçlarının 19.yüzyıl ile hız kazanan bütün üretim alanlarındaki geliĢmeler gibi büyük üretimler gerçekleĢtirmek için yapılandırılmıĢ fabrika araçlarından biri olarak görüldüğünü ileri sürmektedir. Yeni dönemin piyasası ve bu piyasanın egemen toplum örgütlerinin üretilmesi için gerekli insan bilincini besleyen ürünleri ve kitleleri üreten bu araçlar,iktisadi ürünlerin piyasaya ulaĢmalarını destekleyen aracılıkta bulunan bu ürünlerin miktarca daha fazla üretilmesini desteklerken bunun için gerekli tüketim bilincini ve isteğini üreten araçlardır.

ĠletiĢim ve bilgi teknolojisindeki geliĢmeler, küreselleĢme kavramının ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamıĢtır. KüreselleĢme süreciyle birlikte ülkeler arasındaki sınırlar giderek ortadan kalkmakta, dünyanın birçok farklı noktasına kolayca ulaĢabilmektedir. Teknoloji ve iletiĢim alanında meydana gelen hızlı geliĢmelere bağlı olarak birçok firma dünya pazarlarına girmekte, baĢka ülkelerdeki firmalarla ortaklıklar oluĢturabilmektedir (Atik, 2007:13). Küresel sermayenin daha büyük çaplı pazarlara ulaĢma emeli de beraberinde kitle iletiĢim araçlarının kullanılması zorunluluğunu giderek artan oranda ortaya koymaktadır.

Kitle iletiĢim araçlarının ekonomik yönde kullanılması arzusu 1980 sonrasında medya sektöründe yaĢanan yapısal bir dönüĢüm ve değiĢimle ortaya çıkmaktadır. O yıllarda medyanın ideolojik iĢlevi yanında ekonomik gücünün de etkin hale geldiği bir sürece girilmiĢtir. Bunu mümkün kılan geliĢmelerin baĢında;neo-liberal politikalarla ekonomik ve siyasal alanda görülen dönüĢüm sonrası farklı sektörlerdeki sermayenin medyaya yöneltilmesi gösterilebilir (Bulut, 2009:75). Böylelikle medya, „aracı olma‟ özelliğiyle üretimin, ticaretin, finansal iĢlemlerin ve bilgi akıĢının uluslararası bir nitelik kazanmasına önayak olmaktadır. Uydu iletiĢimi sayesinde veri tabanlarına ve enformasyon hizmetlerine onun aracılığıyla ulaĢılmıĢtır; mesafenin ve yerin önemi kalmamıĢtır. ĠletiĢim devrimi, dünya çapında bir kompüterize finansal iĢlemler sisteminin oluĢumunu sağlamıĢ, çokuluslu Ģirketlerin faaliyetlerini küreselleĢmesine hız vermiĢtir. Bu geliĢmeler bir taraftan da yeni telekomünikasyon ağlarına ve hizmetlerine yönelik büyük bir kurumsal talep doğurmuĢtur Telekomünikasyon artık hem geleceğin kilit sanayisi, hem de 21. yüzyıl dünya ekonomisinin sinir sistemi olarak görülmüĢtür (Pekman, 1996: 60-61).Medya

(28)

ve enformasyon Ģebekeleri bu geliĢmeler ıĢığında bütün dünyayı sarmıĢtır. Yeni dönemde geleneksel iletiĢim araçları olan telgraf ve faks gibi araçlar artık eskisi kadar kullanılmamaktadır. Bilgisayar sistemleri eski iletiĢim araçlarının pek çoğunun gerçekleĢtirdiği iĢlemleri yerine getirebilmektedir. Yeni iletiĢim teknolojileri ve kapitalist sistem sermayenin mantığına göre belli bir uyum içinde iĢlemektedir (Yaylagül, 2010:204). Medya devlerinin çoğunun medya dıĢındaki sektörlerden elde ettikleri kazanç büyük değildir. General Electric ve Westinghouse gruplarının dıĢındaki medya Ģirketleri için bu kazançlar toplam gelirlerinin sadece küçük bir dilimini kapsamaktadır. Buna karĢılık medya Ģirketlerinin uluslararası alanda ulaĢtıkları pazarlar çok daha önemli hale gelmiĢtir. Televizyon Ģebekelerinin televizyon için program hazırlayan Ģirketlerin, belli baĢlı haber dergilerinin ve sinema stüdyolarının hepsi yurt dıĢında geniĢ çapta iĢler yapmaktadır ve gelirlerinin önemli bir kısmını yabancı ülkelere yaptıkları satıĢlardan ve bu ülkelerdeki yan kuruluĢlarından elde etmektedir. Reader‟s Digest on yedi dilde basılmakta ve 160 ülkede satılmaktadır (Herman ve Chomsky, 1999:45).

Aslında medya bu dönemde artık küreselleĢmiĢtir ve moda deyimle global medya (uluslararası bağlantılı yazılı görsel ve iĢitsel kitle iletiĢim araçları), Yeni Dünya Düzeninin serbest piyasadaki finans gücünün yanı sıra en önemli aracıdır. KüreselleĢmenin en ateĢli avukatı olan global medyanın asıl amacı, her türlü, yerel bölgesel ve ulusal değer yargılarına karĢı çıkarak, serbest piyasa ve sermayenin egemenliğini öngören yeni dünya düzeni ideolojisinin bir propaganda aracı olmaktır (Girgin, 2002:36). Uluslararası iletiĢim iliĢkilerinde birçok ülke güçlü birkaç kapitalist ülke ile rekabet edebilecek durumda değildir. Dolayısıyla iliĢkilerinde bu ülkeler bağımlı durumdadır. Bu bağımlılığın beraberinde getirdiği kültürel emperyalizm ülkeler arasındaki var olan ekonomik ve siyasal iliĢkiler düzenini destekleme yönünde hizmet gören bir süreçtir. Bu bakımdan medya ideolojik bir görev yapar (Erdoğan, 1995:257). Amerika BirleĢik Devletleri baĢta olmak üzere egemen ülkeler, pazar paylarını korumak ve yeni pazarlar elde etmek için kitle iletiĢim araçlarını kullandığı ve enformasyonun tek yönlü akıĢından mümkün olduğunca yararlanmaya çalıĢtığı görülmektedir (IĢık, 2004:2).

(29)

1.2.3. Kitle ĠletiĢim Araçlarının Kültürel Açıdan Önemi

Medyaya iĢlevsel olarak bakıldığında kültürel bir aracı iĢlevinin de olduğu görülecektir. Medya ile kültürü birbirinden ayırmak olanaklı değildir. Kültürel unsurların nesiller arası aktarımında da kitle iletiĢim araçlarından yararlanılmaktadır. GüneĢ (2001:121), medya ve kültürün neyi nasıl algılayacağımızı, anlayacağımızı, anlatacağımızı Ģekillendirdiğini; bu araçların kültürü aktarmada kullandığı yol ve yöntemlerinin birbiriyle bağıntılı olduğunu, ikisinin birbirinden bağımsız düĢünülemeyeceğini ileri sürmektedir. Ona göre bu iki olgudan biri diğerini etkiler ve belirler. Biri diğerinin içinde yer alır. Ve nihayet biri diğerini tanımlar.

Yeni medya yeni kültürel biçimlerin yaratılmasına katkıda bulunur. Ama aynı zamanda hâlihazırda var olan kültürlerden etkilenir ve onlara tepki gösterir. YerleĢik bir kültürel çerçeve içinde yeni bir kültürel çerçeve oluĢturarak iĢlev görür. Medyanın, ayrılmaz bir parçası olduğu kültürle iliĢkisinin bu ikili boyutu, iletiĢim gibi bir kavramın belirsiz içeriğiyle bağlantılıdır (Knut ve Helge, 2002:22).

Kültürel bir araç olarak kitle iletiĢim araçlarının tüketilebilir nesneler haline geliĢi ve çevre ile sınırları belirsiz bir dünyayla iletiĢim kurmanın aracı oluĢu, modern kültürün de evrenselleĢmesini sağlamıĢtır. ModernleĢmenin göstergelerinden biri olarak kitle iletiĢim araçlarının kullanım yoğunluğundaki artıĢ, kendisiyle birlikte kültürel dönüĢümün hızlanmasına da neden olmuĢtur (Çelik, 2004:72). Medya ve geleneksel kültür etkileĢimi özellikle televizyonun toplumsal etkileri bağlamında çok tartıĢılan bir konu haline gelmiĢtir. Medya tarafından oluĢturulan kültürün, yeni iletiĢim teknolojilerinin de yardımıyla geleneksel kültürleri yok ettiği, kentte ve kırsaldaki dar alanlarda yaĢamaya zorladığı ileri sürülmektedir (ġeker, 1999:126).

Kitle iletiĢim araçları bir yönüyle ulusal sınırlar ve kültür içerisinde gündelik hayatı dönüĢtürmekte, diğer yandan küresel boyutta uluslararası tüketim ve kültür endüstrisi ağının can damarı olarak iĢlev görmektedir (Çelik, 2004:78). SanayileĢme, kentleĢme, modernleĢme süreçlerine bağlı olarak geliĢen ve kitle toplumlarına özgü olan kitle kültürü, büyük sermayenin endüstriyel ortamlarda ürettiği tek tip, kolay üretilen, sürekli yeni ve farklı olma özelliği taĢıması beklenen, tüketicisine geçici tatminler sunan ve kitle iletiĢim araçları tarafından biçimlenen enformasyona dayalı

(30)

bir kültürdür (Mora, 2011:195). EleĢtirel ekolün iddialarını büyük ölçüde doğrulayan bir kültür endüstrisinin bugün en etkin araçları medyadır. Modern toplumun kültürel paradigması ĢaĢırtıcı bir Ģekilde ekonomik sistem -kültürel üretim- bilinç sistem endüstrisi ve enformasyon kompleksinde bütünleĢmektedir. Böylece ekonomik sistem kendi ihtiyacı olan kültürü kendi koĢullarında üreterek ve yine kendi iĢleyiĢine uygun bir mantıkla pazarlamaktadır. Aynı Ģey kitle iletiĢimi için tekrar edilebilir. GeniĢ kitlelere yönelme arzusu içindeki medya geniĢ kitlelere hitap eden kültürel formlar üreterek, bu formlara uygun davranıĢlar sergilemektedir. Bu döngüyü gündelik yaĢamın çeĢitli kesitleri içinde önümüze konan çalıĢ-oyna nakaratlarında gözlemek mümkündür (GüneĢ, 2001:127-128).

1.2.4. Kitle ĠletiĢim Araçlarının Eğitim Açısından Önemi

1960'lı yıllarda Amerikalı sosyolog Wilbur Shcramm; kitle iletiĢim araçlarının özellikle radyo ve televizyonun eğitime yardımcı olabileceğini, hatta ilk ve orta öğrenim ve üniversite düzeyinde klasik eğitimin yerini alabileceği görüĢünü savunmuĢtur (Aziz 1994:26). ĠletiĢimin hızla geliĢmesi, çeĢitli kitle iletiĢim biçimlerinin ve özellikle de enformatiğin genelleĢmesine birleĢik görsel-iĢitsel iletiĢimin yaygınlaĢması yeni perspektifler açmakta, eğitim ile iletiĢimin arasındaki iliĢkileri arttırmaktadır. Giderek artan bir eğitici potansiyele sahip olan iletiĢim, eğitici bir ortam yaratmakta ve eğitim sistemi eğitim konusundaki tekelci konumunu yitirirken, iletiĢim kendisi bir eğitim konusu haline gelmektedir (MacBride, 1993:28). Özellikle televizyon eğitim iĢlevi açısından benzersiz olanaklar sunan bir kitle iletiĢim aracıdır. Televizyon eğitim ve teknik çalıĢmalar, bilgilendirici kampanyalar ve sağlık problemleri için kullanılabilir (Richards& French, 1996: 51).

ĠletiĢim ve eğitim arasındaki bir denge arayıĢı çok değiĢik biçimlerde ortaya çıkar: bazılarına göre, iletiĢim araçları çağdaĢ bilgileri vermeli, eğitim ise gelenekler tarafından biriktirilmiĢ olan varlığı iletme görevini yüklenmelidir. BaĢkaları için eğitim daha etkili bir toplumsal bilgi, bireylerin yüksek oranlara, ulusların ekonomik güce ulaĢmasını sağlamakla ilgilenirken, iletiĢim serbest zamanın değerlendirilmesi, eğlence, uluslararası değiĢim ve anlayıĢın hizmetinde bulunması gerekir. Bir baĢka gruba göre ise, eğitimin görevi iletiĢimin gürültü patırtısının karĢısında, sessizlik, kendini dinleme, zihinsel çalıĢma ve bütünlüğü koruyucu bir sığınak sağlamak

(31)

olmalıdır. Ve son olarak bazılarına göre, eğitim sistemi bir değerler sistemine, asıl olan Ģeyi seçmeyi öğreten yöntemlere dayandığı, tek sözcükle öğrenmeyi öğrettiği için, bu sistemlerin asıl iĢlevleri, iletiĢim Ģebekelerinin baĢıbozuk bir biçimde yaydığı bilgileri düzene sokmak olmalıdır (Mac Bride, 1993:30).

Kitle iletiĢim araçları, doğduğu andan itibaren bireyin toplumsallaĢma sürecinde etkin biçimde yer alır, onun yaĢama içerisinde toplumsallaĢmakta olduğu ortama uyumlu hale gelmesine katkı yapar. Kitle iletiĢim araçlarının eğitim iĢlevi, insanlara yalnızca o günkü yaĢamlarıyla ilgili bilgi vermek değil, insanları geçmiĢleriyle ilgili olarak da bilgilendirmeyi kapsar (Güngör, 2001:199). Kitle iletiĢim araçlarının eğitim iĢlevini iki açıdan değerlendirmek gerekir. Birincisi bu araçları haber ve bilgi vermek suretiyle bireylerin bilgi düzeyleri, yetenekleri ve becerileri geliĢtirmeye yardımcı olur. Doğrudan haber vermenin eğitime katkısı burada görülür. Ġkincisi ise, geliĢen teknoloji ve eğitimin yaygınlaĢması ile birlikte kitle iletiĢim araçlarının doğrudan bireylerin ve toplumun eğitilmesi iĢlevini üstlenmesidir. Bir anlamda okulun iĢlevlerinin bu araçlar yoluyla yapılmasıdır (Güz, 2005:14).

Radyo ve televizyon yayıncılığı, kamusal yayıncılık ve özel yayıncılık olarak tüm Dünya‟da iki ayrı yaklaĢıma göre ve kimi zaman iç içe yapılır. Kimi ülkelerde ülkemizde de olduğu gibi kamusal yayıncılığı yapmak için kamusal kuruluĢlar görevlendirilmiĢtir. Yayıncılık alanında Devlet hiyerarĢisi içinde görevlendirilen ve kamu kaynaklarını kullanan bu kuruluĢlar yayıncılığı bir kamu hizmeti olarak yerine getirirken daha çok halkı bilgilendirmek ve çoğu zamanda resmi ideoloji çerçevesinde bilinçlendirmek ve onların eğitimine katkıda bulunmak amacını üstlenirler. Bu amaca kültürü korumak ve zamanın etkisiyle yozlaĢmayı önlemek de dâhil edilir (AvĢar, 2005:98).

1.2.5.Kitle ĠletiĢim Araçlarının Sosyal Açıdan Önemi

Kitle iletiĢim araçları, bireyin toplumsallaĢma sürecine var gücüyle müdahale etmektedir. ToplumsallaĢma, bireylerin mensup oldukları toplumun kurallarını, kavramlarını ve değerlerini içselleĢtirdikleri bir toplumsal süreci içermektedir. Bu süreçte oldukça uzun bir süre aile, en etkin toplumsal süreci içermektedir. Az veya

(32)

çok bir coĢkuyla bu rolü ebeveynler sürdürse bile, davranıĢ tarzlarını öğretmek için medyanın git gide daha büyük bir rol üstlendiği tartıĢılmaz (Lazar, 2001:69-70). Medya, standartlaĢmıĢ davranıĢları ve toplumun benimsediği rolleri insanların çoğunluğu arasında yaymak suretiyle bireylerin sosyalleĢmesini sağlayan bir araçtır (Gerbner ve Gross, 1976,175).

Kitle iletiĢiminde ilk farklılık kaynağın, tek bir kiĢi değil, bir kuruluĢ oluĢudur. Buna kurumsallaĢmıĢ kiĢilik dememiz daha aydınlatıcı olacaktır. Bu kurumsallaĢmıĢ kiĢilik, muhabirleri, redaktörleri, sermaye terkibi, bu sermaye terkibinin sağladığı toplumun belirli kesimleri ile olan bağlar ve yakınlıklar, kullanılan teknolojinin düzeyi, kurumun kendi içindeki meslek etiğinin ve tecimselleĢmenin derecesi ile oluĢur (Oskay, 1997:46-47).

Medya için yasal kurallar kadar mesleğin etik ilkeleri de önemlidir. Çünkü bu ilkeler medyanın içeriğinin ne Ģekilde oluĢturulması gerektiği, sorumlulukların neler olduğu, sınırlarının nereye kadar uzandığı noktasında belirleyici olmaktadır. Medya etiği ise, medyanın etik ilkelerini ve standartlarını kapsamaktadır (Devran, 2010:109). Medya etiği; liberal toplumlardaki özgürlüğünü, piyasanın ekonomik denetiminden ve devletin siyasal baskısından uzak olma temeline dayandıran medyanın, ticari bir iĢletme olma niteliğini açıkça savunmaya baĢlamasıyla birlikte bu özgürlük zeminini kaybetme tehlikesine bir yanıt geliĢtirme çabasıdır (Çaplı ve Tuncel, 2010:3). Maddi yaptırım gücü olmamakla birlikte kamu vicdanı ve meslek çalıĢanları arasında basın ahlakının vazgeçilmez bir yeri vardır. Pek çok basın örgütü tarafından belirlenmiĢ yazılı ahlak ilkeleri bulunmaktadır. Bunlar; Gazetecilik Yasası, Basın Ahlak Yasası, Basın Meslek Ġlkeleri, Gazetecinin Hak ve Sorumlulukları Bildirgesi temel kaynaklardır (Yüksel ve Gürcan, 2005:263).

Televizyonlardaki cinsel teĢhirciliğin geliĢim çağındaki çocukların ruhsal dünyasında olumsuz etkilere yol açtığı konunun uzmanı herkes tarafından kabul edilen bir husustur. Bu kabulden hareketle, bilhassa geliĢmiĢ Batı ülkelerinde televizyon yayıncılığının tabi olduğu kurallar, bu hususlar dikkate alınarak düzenlenmiĢtir. Bu husus dikkate alınarak, cinsellik ihtiva eden programların, çocukların televizyon karĢısında olmadığı gecenin geç saatlerinde yayınlanması mecburiyeti getirilmiĢtir. Türkiye‟de de son dönemde bu istikamette kararlar alınmıĢ

(33)

olmakla birlikte, uygulamada farklılıklar yaĢandığı da bir vakıadır (Öztürk, 1999:160).

1.2.6.Kitle ĠletiĢim Araçlarının Bilgi PaylaĢımı Açısından Önemi

Kitle iletiĢim araçlarının bilgi verme veya bilgi paylaĢımı iĢlevi, izleyicinin sübjektif bilgisini arttıran ve bilgisizliğini, bilgi eksikliğini gideren bir ifadedir. Kitle iletiĢim araçları insanların nesnelerle direkt olarak karĢılaĢmaları ve tecrübe etmeleri sonucu elde ettikleri bilgilerden ziyade; nesnelerle doğrudan doğruya temasa geçmeden baĢka bir aracı vasıtasıyla elde edilen bilgiler kazandırmaktadır. Enformasyon, sosyal, siyasi ve ekonomik iĢlevlerin de özünde yer almaktadır. Kitle iletiĢim araçları, hem sosyal hem siyasal hem de ekonomik sistemler için enformasyon iĢlevini yerine getirmektedir (Gökçe, 1998:182). KüreselleĢme, her alanda mesafenin önemini kaybettiği siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda dünyanın daha çok bütünleĢmesidir. Diyalektik bir özellik gösteren, zıt eğilimleri de içeren bir geliĢmedir (Mora, 2011:86). 1970'lerde iletiĢim ve enformasyon teknolojilerinde önemli bir sıçrama gerçekleĢmiĢtir. ĠletiĢim devrimi olarak anılan bu önemli değiĢimdeki anahtar sözcük, birleĢmedir. BiliĢim, telekomünikasyon ve kitle iletiĢim araçlarındaki teknolojik geliĢmeler, artık bu teknolojilerin birbirleriyle bağlantılandırılmalarına olanak sağlamıĢtır. Enformasyon depolama ve iĢlemedeki geliĢmeler ile geliĢkin kablo ve uydu gibi dağıtım teknolojileri sayesinde, büyük miktarda enformasyonun anında aktarılması mümkün hale gelmiĢtir (Kejanlıoğlu, 2004:80-81).

Kitle iletiĢimi, günümüz enformasyon devrimi için büyük önem taĢımaktadır. Ġnsanların bilgiye ve bilgilenmeye ihtiyaç duyduğu son dönemlerde kitle iletiĢiminde de yeni teknolojiler ortaya çıkmakta ve bu teknolojiler sayesinde insanlar bilgiye anında ve doğru bir Ģekilde ulaĢabilmektedirler (Uğurlu ve Öztürk, 2006:17). Özellikle bilgisayar teknolojisi, gazete, kitap, radyo gibi klasik iletiĢim araçlarının okuyucularının ya da dinleyicilerinin tahmin edemeyecekleri ölçüde iletiĢim dünyasını sarsmıĢ olup, günümüzde kiĢiler artık, telematik ve videomatik araçlarla kuĢatılmakta, görüntülü kitapları, on-line gazeteleri okumakta kağıdın yer almadığı ofislerde çalıĢmakta, dünyanın bir ucundaki ülkelerde olup biteni canlı olarak uydu yayınlarıyla izleyebilmektedir (Uluç, 2003:14).

(34)

Medyanın amacı, bilgiyi aktarmaktır. Ayrılma, bu yayılım gündeme gelince ortaya çıkmaktadır. Belirli durumlarda örneğin baĢkanlık seçimlerinden önceki bir zaman aralığında, bireyler kılavuz olarak kullanabilecekleri bilgileri bulmak için medyaya doğru yönelmektedirler. ĠletiĢimciler de hedef kitlede var olan bu bilgi arayıĢını bilmekte ve onların ihtiyacı olan bilgiyi üretmeyi denemektedirler (Lazar, 2001:67-68). Kitle iletiĢim araçları ve özellikle televizyon yapısal farklılığının avantajıyla izleyicisine görsel, iĢitsel ve anında sayısız konuda enformasyon iletmektedir. Enformasyon iĢlevi kitle iletiĢim araçlarının temel iĢlevi olarak değerlendirilebilir. Öğrenemeyeceği pek çok olayı insanlar kitle iletiĢim araçları sayesinde öğrenir, hatta kitle iletiĢim araçları bazı olayları insanlara aktarmasa bu olayların varlığından bile haberdar olmayacaktır. Genellikle bilgi dendiğinde akla sadece haberler gelmektedir. Bilgiye, eğlence içeriği ile birlikte ulaĢıldığı unutulmaktadır. Dahası her yere iliĢkin olma özelliğinden dolayı medyanın eksiksiz bilgi sunması da güçtür. Zira birey yaĢamına medya global bir biçimde girmektedir. ÇeĢitli medya kullanımı ve bilgi arasındaki iliĢkiyle ilgili olarak en fazla tüketilen medya televizyon ise de, bilgi ihtiyacını basınla karĢılayan bireylerin daha fazla bilgilendikleri görülmektedir (Lazar,2001:68-69). Bilginin hedef kitleye ulaĢtırılması sadece haberlerin konusu değildir. Reklam ile de hedef kitleye bilgi aktarımı yapılmaktadır. Reklam ile kitle iletiĢim araçları, hangi malların hangi ihtiyaçları karĢıladığı yönünde bilgi vermektedirler. Dolayısıyla kitle iletiĢim araçları burada bilgi aktarma fonksiyonunu yerine getirmektedirler (Gökçe, 1993:90).

1.3. Medyanın ĠĢlevleri

Kendisine atfedilen pek çok olumsuzluğa rağmen medya toplumsal yaĢamın ayrılmaz bir parçasıdır. Sadece dünyada olan biteni aktarmakla kalmayıp, internetin de yaygınlaĢmasıyla aynı zamanda insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar çok sayıda kiĢiye ulaĢması onun öneminin artırmaktadır. Mora (2011), medyanın insan yaĢamının sürdürülmesinde en az ekmek, su, hava kadar önem arz ettiğini belirtmektedir. Toplumsal, kültürel, ticari, ekonomik ve siyasal değiĢim ve dönüĢümler medya aracılığı ile yayılmakta ve tüm dünyayı etkilemektedir (Mora, 2011:193). Kitle iletiĢim araçlarının iĢlevleri ile ilgili yaklaĢımların ıĢığında genelde kitle iletiĢim araçlarının özellikle radyo ve televizyonun toplumdaki hizmet

(35)

iĢlevlerinin neler olacağı, olması gerektiği hususları önem kazanmaktadır. Konu ile ilgilenen farklı toplumbilimciler, birbirinden çok az farklarla ayrılan, ancak sonunda aynı hususlarda birleĢilen Ģu hizmet iĢlevlerini öngörmektedirler (Aziz, 2006:69):

- Etkileme, inandırma ve harekete geçirme - Eğitme, kültürleĢtirme

- Eğlendirme, dinlendirme - Mal ve hizmetlerin tanıtılması - Haber verme, aydınlatma

Laswell, kitle iletiĢim araçları toplum için dört Ģey yaptığını belirtmektedir; çevreyi gözetler (haber ve bilgi verme iĢlevi),bu bilgiyi toplumla bağlantılı hale getirirler(editörlük iĢlevi),eğlendirirler(saptırma iĢlevi) ve kuĢaklar arası kültür aktarma iĢlevi (Akt. Lull, 2001:132).

Mac Bride‟ın UNESCO için hazırladığı “Birçok Ses Tek Bir Dünya” adlı raporunda ise kitle iletiĢiminin iĢlevleri sekiz ana baĢlık altında toplanmıĢtır. Bunlar; haber verme, toplumsallaĢtırma, motivasyon, tartıĢma platformu oluĢturma, eğitim, kültürel geliĢtirme, eğlence ve bireyleri bütünleĢtirme iĢlevleridir (GöktaĢ, 2006:12). Daniel Katz, Graeme Burton ve Denis McQuail'e göre, medyanın beĢ temel iĢlevi vardır. Bunlar; bilgilendirme, kültürel devamlılık, toplumsallaĢtırma, kamuoyu yaratma, eğlendirmedir. EleĢtirel görüĢlere göre medyanın iĢlevi, yukarıda verilen egemen tanımlardan tamamen farklıdır. Buna göre, medya, ekonomik sistemin ve bilinç yönetiminin satıĢını yapmaktadır (Mora, 2011:192).

1.3.1. Etkileme, Ġnandırma Ve Harekete Geçirme

Lasswell'e göre kitle iletiĢim araçlarının önemli bir iĢlevi de propagandadır. Kitle iletiĢim araçlarını kullanarak toplumun bazı kesimleri diğer kesimler üzerinde etki yaratmaya, onları belli tavır alıĢ, tutum oluĢturma ve davranıĢ geliĢtirme biçimlerine yönlendirirler (Güngör, 2011:235). Esasen iletiĢim araĢtırmalarına ilgi de ilk kitle iletiĢim araĢtırmalarının ortaya çıktığı ve iletiĢim araĢtırmalarının lokomotifi konumundaki Amerika‟da, Birinci Dünya SavaĢı sırasında hazırlanan psikolojik savaĢ projeleri, iletiĢim araĢtırmalarının geliĢmesi bağlamında akademik

Şekil

Tablo 2:DavranıĢsal Varsayımlar Altında ve ÇeĢitli Disiplinler Açısından Güven ĠnĢa  Etme ĠĢlemi
Tablo 3: Kullanımlar ve Doyumlar YaklaĢımının Ögeleri
ġekil 1:Kullanımlar ve Doyumlar Paradigması
Tablo 4: Ġzleyici gereksinimlerine medyanın sağladığı doyumlar  Ġzleyici Gereksinimlerin
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

kullanımının amacının işlenecek / öğretilecek konu veya konular hakkında bilgi, materyal ve birtakım görsel veya işitsel medyayı toplama olduğunu söyleyebiliriz..

• Ölçeğin geçerli olması için hem sistematik hem de tesadüfi hata olmamalı?. • Geçerli ise güvenilir olması gerekir ama tersi doğru değildir

Araştırmaya göre her bölgenin kendine özgü kültür etkinlikleri olduğu, öğretmenler bulundukları yerlerdeki kültür faaliyetlerinin içinde bulunmaya çalıştıklarını,

Kreatin yüklemenin badminton performansına olan etkisini ölçmek için ön çalışmalar doğrultusunda standartlaştırılan gölge badminton egzersiz testinin güvenirliği üç

2-Peynirde Gıda Güvenilirliği Temel Eğitimi Eğitimin amacı ve içeriği. Eğitimin planlanmasında dikkat edilecek

(2019), Mersin Serbest Bölgesi ve Bölgede Faaliyet Gösteren Suriyeli Şirketlerin Bölge Ekonomisindeki Yeri, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul:

Topikal ve orogastik gavaj yoluyla sistemik olarak omega-3 uygulanan gruplarda tedavisiz grup ve SF verilen grup arasında timpanik membran kalınlık ölçümlerinde

Araştırmada kullanılan bilgi teknolojileri konusunda öz-yeterlik algısı (toplam) (α = 954), bilgisayar yazılımına ilişkin öz-yeterlik algısı (α = 902), bilgisayar