• Sonuç bulunamadı

RICHARD J. EVANS, Tarihin Savunusu, trc. Uygur Kocabaşoğlu, İmge Yayınları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "RICHARD J. EVANS, Tarihin Savunusu, trc. Uygur Kocabaşoğlu, İmge Yayınları"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yay~nlar~, Ankara 1999, (1-315), ISBN 9 789755 332598 (In Defence of

History, London 1997, ISBN 975-533-259-6)

1963 y~hnda telif etti~i bir makalesinde Türk tarihçili~ini bir yerlere oturtmaya çal~~an ~b-rahim Kafeso~lu söz konusu makalesinde ~uurlu bir tarih felsefesinin kurulmas~n~n l'fizumuna dikkat çekmi~,' yine bu makalenin tamamlapcis~~ bir ba~ka makalesinde tarihin ça~da~~ usfiller do~rultusunda incelenmesinin ve ö~retilmesinin önemini vurgulam~~t~2. Bahaeddin Yediy~ld~z, E. Leon Halk~n ~n tarih usfilfine dair kitab~n~n tercümesinin Sunu~'unda, Türkiye'de tarih me-todolojisiyle ilgili ara~t~rmalar~n s~n~rl~l~~~ndan yalunm~~, Cumhuriyet döneminde konuyla ilgili üçyüz civar~nda makale, yirmiye yak~n kitap telif edildi~ini; kitaplardan yedisinin 1932-1954 ara-s~nda, birinin 1975'te, ondördünfin ise 1980'den sonra; bunlardan da sadece alus~mn telif ge-riye '<alanlar~n ise tercüme oldu~unu belirtmi~ti3.

Yukar~da eksikli~ine i~aret edilen metedolojik çal~~malar aç~s~ndan biz genç ara~t~rmac~lar daha ~ansl~~ oldu~umuz kanaafindeyim. Çünkü, son y~llarda yap~lan telif çal~~malanmn yan~nda Bat~'da yap~lan çal~~malar~n da birkaç sene gibi k~sa bir süre sonra dilimize kazand~r~lmas~n~n, ülkemizde tarih alan~nda ça~da~~ usullere göre yap~lacak çal~~malar için önemli kadularm~n ola-ca~~~ k~ilard~r.

Bu yaz~nuzda Cambridge Üniversitesi Yalunça~~ profesörlerinden Rj. Evans'in, tarih mese-lelerine dair, önceki y~llarda Avrupa ve Amerika'da yazil~p-çizilen çal~~malara da bol bol at~fta bulundu~u, yukar~da künyesini verdi~imiz çal~~mas~n~~ tan~tmak istiyoruz.

Kitap Giri~, Tarihin Tarihi, Tarih-Bilim ve Ahlak, Tarihçiler ve Olgular~, Kaynaklar ve Sdy-lemler, Tarihte Nedensellik, Toplum ve Birey, Bilgi ve iktidar, Nesnellik ve S~n~rlar~ , ~leri Okuma, Kaynaklar ve Dipnotlar, ve Dizinden olu~makta; her bölüm ise III. IV veya V lus~mdan te~ekkfil etmektedir.

I-III k~s~m halinde kaleme ald~~~~ Giri~~ bölümünün (s. 9-22) ilk ciimlesinde Evans, "Bu ki-tap tarihi nas~l ö~rendi~imiz, nas~l ara~urd~g~m~z ve nas~l yaz~p-okudutumuz halclundad~r" söz-leriyle kitab~n~n gayesini dile getirerek, tarihle ilgili bu sorunlar~n postmodern ça~da her ku~ak tarihçi taraf~ndan yeniden ele al~nmas~~ gerekti~ini vurgular. Bu zamana kadar Bau'daki akade-mik çevrelerde bu alanda E. Hallett Carr ile Sir Geoffrey Elton'un çal~~malar~n~n 4 hakl~~ gerekçe-lerle iyi bir i~lev gördü~ünü, ancak tarihin onlardan bu yana tümüyle ayr~~ bir bilim dal~~ haline gelerek kendi kavram ve jargonlar~m yabanc~lar~n bu alana nfiffizunu gfiçIe~tirecek ~ekilde ge-li~tirmesinin yan~nda, bunlar~n fikirlerinin postmodern kuramc~lar taraf~ndan temelden sars~l-d~~~n~~ tan~nm~~~ baz~~ Bat~l~~ tarihçilerin sözleriyle teyid eder. Ancak postmodern tehdidin evren-sel bir bunal~ma sebep olamayaca~~n~~ belirten m~lellif, di~er tarihçilerin bu tenkitlere kay~ts~z 1 ~brahim Kafeso~lu, "Tarih ~lmi ve Bizde Tarihçilik", ~stanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi 17-18 (1962-1963), 15

2 a. mlf, "Üniversite Tarih ö~retiminde Yeni Bir Plan", ~I~. Ed.Fak.TD 19 (1964), 1 3 Hallun, Tarih Tenkidinin Unsurlar~, trc Bahaeddin Yeclirld~z, Ankara 1989, Sunu~~ IX 4 E. Hallett Carr, What is History?, London 1966 [Kitap Tarih Nedir?, (trc. Misket Gizem Gfirtfirk, ~stanbul 1987) ad~yla Tfirkçemize kazand~r~lm~~ur]; G.R. Elton, The Practice of History, London 1967

(2)

kald~~~n~~ veya görmezden geldi~ini; ancak tarih alan~nda von Ranke ile ba~layan kaynak tenki-dinde co~rafya, antropoloji ve sosyoloji gibi ilimlerden nas~l faydalamlm~~sa, postmodernistlerin öne ç~ kard~~~~ edebiyat ele~ tirisi ve lingüistik çözümlemelerden de faydalanman~ n ge-rekli/kaç~n~lmaz oldu~unu belirtir. Yine bu bölümde tarih-felsefe ili~kisi üzerinde de duran müellif bu ilimler aras~nda "bir sa~~rlar diyalo~u" oldu~unu, tarihçilerin, Collingwood gibi istis-nalar hariç 5, tarih kuramlar~ m bir felsefeci düzeyinde taru~abilecek bir bilgi birikirnine sahip olmad~klar~n~~ belirterek, bunlar~n tarihsel bilginin do~as~~ ve izah~~ üzerine tarihçi olmayanlar~ n yazma hakk~na sahip olmad~~~~ ~eklindeki kar~~~ ç~lu~lar~m da anlams~z bulur.

I-1V k~s~m halinde kaleme ald~~~~ Tarihin Tarihi (s. 23-50) ba~l~~~ nda Eyans, tarihin günü-müze kadarki yolculu~unun derli toplu bir anlat~m~n' sunar. özetle, Ortaça~'daki kaderci tarih anlay~~~ n~n Ayd~nlanma'n~ n ak~lc~~ tarihçileriyle sars~ld~~~n~~ ancak bunlar~ n da yapt~klar~~ i~in hala ahlaki oldu~unu dü~ündillderini; tarihçilikte köklü yön de~i~ikli~inin Alman von Ranke ile ba~lad~~~n~~ belirtir. Von Ranke'nin devrim say~labilecek kanular~ n~n; a- Tarihi felsefe ve edebi-yanan ayr~~ müstakil bir disiplin haline getirdi~i b- Tarihin o dönemde ya~ayan insanlar gibi an-la~~lmas~~ gerekti~i ve c- Metin tenkidini tarih ilmine sokup, filologlarca geli~tirilen yöntemlerin tarihe uygulanmas~~ olarak özeder. ilerleyen y~llardan itibaren ekonomik, toplumsal ve kültürel alanlara da uzanmaya ba~layan tarihin 19. as~rda milliyetçi tarih, I. Dünya Sava~~~ s~ras~nda da sa-va~a taraf olan milletlerin tarihçilerinin yanl~~ çal~~malar~~ sebebiyle ciddi bir itibar kayb~na u~ra-d~~~n~~ söyler. Yine bu dönemde tabiat bilimlerindeki geli~melerin (mesela Einstein'~ n ~zafiyet Teorisi) tarihe uygulanmas~~ da tarihi olumsuz etkilemi~tir. ~ ki dünya sava~~~ aras~nda (1918-1944) ekonomik yetersizlikler ve dikta yönetimler sebebiyle tarih için bir durak-anl~k dönemi oldu~unu belirten yazar, Il. Dünya Sava~~ 'ndan sonra ekonominin düzelmesi ve ordular~n terhisiyle yeni ku~ak tarihçilerin mesle~e girdi~ini; bunlar~ n, seleflerinin ku~kuculuk ve uyumsuzluklar~ n~~ gidermeye ve geleneksel de~erleri teyid etmeye çal~~t~ klar~n~~ söyler. Bu tarihçilerin 1950 ve 1960'larda nesnel tarih anlay~~~na önem verdiklerini, ~ ngiltere'de Carr'~n tarihle toplumsal bi-limleri birbirine yalunla~urmaya; Fransa'da Anneles okulunun sosyoloji, co~rafya ve istatistik yöntemlerini geçmi~in ara~t~rmas~ na uygulad~ klar~n~, Anneles'in bu görü~ünün daha çok ABD. 'de 1960-1970'lerde makes buldu~unu belirtir. Bu dönemde toplumsal bir bilim olarak ortaya konmaya ba~layan tarihin "geleneksel" ve "bilimsel" olarak kategorilendirildi~ini söyleyen müellif bu tasnifle ilgili birtak~ m de~erlendirmelerde bulunur.

I-V k~s~m halinde yazd~~~~ Tarih, Bilim ve Al~lâk (s. 50-80) bölümünde ise müellif, bu ilim-ler aras~ndaki ili~kiye k~saca de~indikten sonra, tarihin bir bilim olup-olmad~~~~ hususu üzerinde durur. Bu hususun daha çok Anglo-Amerikan çevrelerde tart~~~ld~~~n~, bu çevrelerin tarihin bir miktar ahlaki de~er ta~~mas~~ ve tarihçilerin vard~~~~ sonuçlar~n deneysel olarak aynen tekrarla-namamas~~ sebebiyle bilim olamayaca~~ n~~ iddia ettiklerini söyler. Bu tenkidere A. Toynbee, Buckle ve P. Kennedy gibi tarihçilerin, tarihin genel uygulanabilir yasalar~~ oldu~unu ispat sade-dinde eserler kaleme ald~ klar~n~, ancak bunlar~n tezlerinin kolayl~ kla çürütüldil~ünti belirtir. ~spata çal~~anlardan en tutarlilarm~ n E. Carr oldu~unu söyler. Genel yasalar~ n tenkidinin tarihin kendinden kaynakland~~~n~~ belirten yazar, tarihin geçmi~teki düzen, e~ilim ve yap~lar hakk~nda verdi~i bilgiler sebebiyle bilim olabilece~ini, ancak genel de~il de tahmin gücü olan yasalar ko-yabilece~ini, zira tarihin gelece~i kesinlikle kestiremeyece~i kanaatindedir. Bilimsel tarih husu-sunda di~er tenkitçiler kadar tarihçilerin de sorumlu olduklar~n~, ~öyle ki, her yeni tarihçi dal-gam= kendi yöntemlerinin bilimsel, önceki görü~lerin demode oldu~unu iddia ederek kenara 5 Evans, R. G. Collingwood'un haz~rlad~~~~ biri tarih di~eri felsefesine dair iki kitab~n sanki iki ayr~~ kimseler taraf~ndan yaz~lm~~~ gibi çok ba~ar~l~~ oldu~unu belirtir. Kitaplar Or~ ford History

of Roman Britain ile The Idea of History. Oxford 1946. Sonuncu kitap Tarih Tasar~m~~ (trc.

(3)

ittiklerini, bunun da haliyle herkesi tarih hakk~nda ~üpheye sevkettigini söyler. Tarihçi ile sa-natç~~ ili~kisine de de~inen yazar tarihin sadece zay~f anlam~yla bir bilim de~il, yetenekli ellerde edeb1 bir dil ve biçimde ortaya kondugunda, M. Bloch'un da belirtti~i gibi, bir sanat oldu~unun kabul edilebilece~ini, ancak de~i~ken ve çok kal~ba giren bir disiplin oldu~unun da unutulma-mas~~ gerekti~ini vurgular. Tarihçilerin yeti~mesi ile ilgili olarak doktora çal~~mas~n~n önemine de~inen yazar, tarih ara~t~rmalar~nda nas~l bir dil kullan~laca~~~ hususunu da dile getirir.

I-1V k~s~m halinde yazd~~~~ Tarihçiler ve Olgular~~ (s. 81-107) bölümüne olgunun tarifiyle ba~layan yazar Carr'~n "tarihsel olgu" anlay~~~m tenkit ederek olgu-kan~t ili~kisi üzerinde durur. Olgunun anla~~labilmesi için önyarg~~ ve yanl~l~~~n b~rak~lmas~~ ve tarihçinin bunu bugünkü ku-ramlara göre de~il de tarihsel kaynaklara göre biçimlendirmesi gerekti~ini belirtir, ancak tarih-sel kuramlar~n tarihi anlamada tamamlapc~~ bir ~art oldu~u ve bunun ara~t~rmalar~~ zenginle~tir-di~i kanaatindedir. Bu bölümde olgular~n yer ald~~~~ belgelerin kullan~m~~ üzerinde de duran ya-zar, D. La Capra, C. Kelly ve L. Stone gibi ça~da~~ tarihçilerin görü~lerini nakleder. Ayn~~ belge-nin farkl~~ ~ekilde ve de~i~ik amaçla kullan~lmas~n~n tabii oldu~unu söyleyen Evans, buna kar~~~ ç~kan G. Elton'u "belge feti~isti" olarak adland~r~r. Elton'un bu görü~iine daha çok belgeleri d~~-sal gerçekli~in ipuçlar~~ olarak de~il de, dü~üncelerin yorumd~~-sal araçlar~~ olarak gören zihniyet ta-rihçilerinin tepkilerini misallerle izah eder ve onlarla parelel dü~ündü~ünü üstü kapal~~ olarak ifade eder. Tarih için, düzensiz olsa da iyi bir malzeme deposu olan ar~ivlerden de bahseden ya-zar, buradaki da~~n~k parçalar~n (belge) biraraya gelmesiyle önemli bilgilerin ortaya ç~kt~~~n~~ bizzat kendi çal~~mas~nda tecrübe etti~ini söyler. De~ersiz diye yap~lan tasfiye i~leminin "tarihin

yaln~zca seçkinlerin tarihi" oldu~u anlay~~~n~ n bir yans~ mas~~ oldu~unu belirtir. Tarihsel

olgula-r~n "özgün" ve "türetilmi~" ad~n~~ verdi~i kaynak ve ara~t~rmalardan elde edildi~ini, ancak bu tasnif~n lingilistik kuramc~lar~ , felsefeciler ve postmodernisler taraf~ndan pekçok ele~tiriye ma-ruz kald~~~n~~ misallerle izah eder.

I-1V lus~mdan olu~an Kaynaklar ve Söylemler (s. 109-134) bölümüne postmodernistlerin yorum gücüyle ilgili olarak ortaya koyduklar~ , bir metne yazar~ n~n yükledi~i anlam~n degi~tirile-bilirli~i ~eklindeki telakkiyle ba~layan yazar, bu tutumu a~~r~l~~a kaçmak olarak de~erlendirerek tenkit eder ve bir metnin sonsuz anlam ta~~d~~~~ iddias~n~~ kabul etmez. Yine Evans, postrnoder-nistlerin, tarihçilerin bilim dilini kullanarak okuyucuya aktard~klar~~ bilginin tarafs~z, nesnel ve üstün bir kaynaktan al~nd~~~~ ~eklinde telkinde bulundu~u iddialar~na ise, bu iddiamn okuyu-cuyu saf, her okudu~una inanan konumuna sokmas~~ bir yana, zaten tarihçilerin de söyledikleri her~eyin mutlaka dogru gibi yazmad~klar~n~ , "belki", "muhtemelen" gibi ifadelerle eserlerinin okuyuculara, isterlerse kendi niyetlerinin d~~~nda da okuma imkân~~ sa~lad~klar~~ ~eklinde cevap verir. Bu bölümde dil üzerinde de durarak, dil ve gramerin keyfi yol göstericiler olmad~~~n~~ söy-ler ve postrnodernistsöy-lerin bütün metinsöy-lerin özünde bir (kaynak-ara~t~rma farklil~~~n~n olma-d~~~) iddialar~n~~ ele~tirerek, birinin yazd~~~~ ~eyle, bir ba~kas~n~n onun hakk~nda yazd~~~~ ~ey ara-s~nda çok ciddi farklar~n oldu~unu belirtir. Yine bu bölümde 1980'lerde Bat~ 'da "Abraham Olay~" diye me~hur olmu~, David Abraham'~n haz~rlad~~~~ doktora çah~mas~nda ( The Collopse of

the Weimer Republic, 1981) ar~iv malzemesini yanl~~~ olarak kulland~~~~ veya uydurdugu için meslekten ç~kar~lmas~yla, Bat~ 'da olguyorum ve kanitlarla ilgili çok hararetli tart~~malar yap~ld~

-~~ n-~~ uzun uzun anlatan Evans, Abraham'~ n metodunu ele~tirir ve yorumlar~ n kan~ tlara boyun

etmesini, kan~ tlara uymayan dü~üncelerin aulmas~ n~~ belirtir. Son k~s~mda ise H. White ve K. Jenkins'in tarihsel yöntemin gerçe~e ula~urmad~~~~ ~eklindeki iddialar~na cevap vererek bölümü

noktalar.

I-V lus~mdan olu~an Tarihte Nedensellik (s. 135-165) bölümünde Carr'~n "Tarihin

ince-lenmesi, nedenlerinin incelenmesidir" sözünü nakille nedenselligin önemine dikkat çeken ya-zar, Hayden White'~n, geçmi~te gerçek cluzenlilikler bulma iddias~n~n insanlar~~ içinden ç~k~lmaz

(4)

bir nedensellik a~~na hapsetti~i ve hareket özgürlü~ünden mahrum b~rakt~~~, ~eklindeki neden-sellik ele~tirisini aktar~r ve tarihçilerin herhangi bir olay hakk~ nda anlaulanlan yanyana getire-rek gizli anlamlar~~ ortaya ç~karmalar~n~ n ve yanl~~/çeli~kileri gözönüne sermelerinin gegetire-reklili~i üzerinde durur. Pekçok tarihsel anlat~m~n günümüzdeki siyasal ve toplumsal hareketler için bir hakl~l~k ya da ilham kayna~~~ oldu~u görü~ünde olan Evans'a göre bugün geçmi~ten etkilenir, gelece~i de etkiler veya belirleyebilir. Bizim üretti~irniz metinler veya nesneler gelece~in bizi an-lama giri~iminin temelini olu~turmaktad~r. Bu bölümde ayr~ca tarihi anlaumlarda zamanlan-d~rma/dönemlendirmenin özellikle ö~retim aç~s~ndan önemli oldu~unun ve bu hususta post-modernistlerin çe~itli dönem tekliflerinden faydalan~labilece~inin alt~n~~ çizer.

I-V k~s~mdan olu~an Toplum ve Birey (s. 167-194) bölümünde Evans, tarihçilerin uzun süre daha çok "siyasi tarih" veya "krallar-sava~lar tarihryle ilgilendi~ini ve tarihin bir avuç seçki-nin tarihi olarak kabul edildi~i anlay~~~n' ele~tirir. A~a~~~ tabakalara yukandan ve tenezzülen ba-kan bu tutumun, tarihin istikbalde ihmal edilecek olmas~n~n ba~l~ca nedeni aras~nda sayarak, modern ça~~n güçsüz kitlelerin tarihi için bilgi deposu oldu~unu söyler. Anneles okulu benzeri gayretke~~ tarihçiler sayesinde tarihin yöntemsel aç~dan da alan~n~~ bir hayli geni~letti~ini ve

her-~eyin (korku, delilik, çocuk, cad~~ vs.) tarihinin yaz~ld~~~ n~ n alt~n~~ övg-iiyle çizer. Bu alan

geni~le-mesinde 'Toplumsal Tarih"in çok önemli katk~lar~= oldu~unu belirten Evans, toplumsal tarih çal~~malar~n~n tarihçesine de~inerek bu alanda yap~lm~~~ önemli çal~~malardan bahseder. i~çi hareketleriyle ortaya ç~k~p, üniversitelerde iktisat tarihinin bir alt kolu olan "Toplumsal Tarih"e 1970-1980'lerde Fransa ve Almanya'da daha geni~~ bir anlam yüklenerek "Toplumun Tarihi"ne dönü~tü~ilnü belirtir ve bu alanda ne~redilen mü~terek çal~~malardan ve önemli periyodikler-den bahseder. Tarihin konusunun geni~lemesinin, tarihçilerin co~rafi ufuklar~n~ n geni~leme-sine de sebep oldu~unu söyleyen yazar, Yeni Asya ekonomilerindeki ~aha kalkm~~~ geli~menin dünya güç dengesini Bau'dan uzakla~urmaya ba~lad~~~~ bir ça~da hâlâ Bat~~ merkezli tarihçili~i savunanlar~n tavr~n~~ pek ak~ll~ca bulmaz. Bat~'da çe~itli alanlardaki tarihçilerin kendi tarihlerini merkeze alma tutumlar~n~~ da ele~tiren Evans, toplumsal tarihin tarihsel anlay~~~n tümüne anah-tar olma ~eklindeki evrenselle~tirici iddias~n~n kabul edilmesi gerekti~ini belirtir. Son k~s~ mda

ise toplumsal tarihin art~k öldü~ünü iddia eden postmodernistlerin tenkitlerine yer verir.

I-1V lus~mdan olu~an Bilgi ve iktidar (s. 195-226) bölümünde Carr ve Elton'un, tarihin amac~na yönelik sözlerine yer verir. Ancak, ne onlar~n geçmi~teki insanlar~n eylem, dü~ünce ve harekete geçirici nedenlerini mevcut inançlara ba~vurmadan bili~sel anlamda kavranmal~~ görü~-lerine kat~l~r ne de Marksist ve Annelesçiler gibi tarihe yakla~~mda güncel siyasete önem vermesini veya tarihe siyasal gündem ve ön kabullerin sokulmas~ n~~ tasvip eder. Tarihin bugünle il-gili ahlâki, siyasi ya da ideolojik ilham~~ olabilece~ini ancak Frans~z felsefeci Michel Foucalt'~n ortaya att~~~, gerçe~i ve bilgiyi bili~sel yetene~in de~il de iktidar~n ürünü dü~üncesinin kabul edilemez ~eklindeki görü~ü!' emekçilerin s~n~f bilincini ve siyasal kaul~ndann~~ güçlendirmeye hizmet etti~inin alt~n~~ çizer. Postmodernist K. Jenkins'in akadernisyen tarihçileri "kültürel gar-diyan" veya "ideolojik kontrolör" benzetmesine Evans, bunun Jenkins'in okutman olma kom-pleksinden kaynakland~~~n~, bu tür kurumlar~~ sadece egemen de~erlerin aktar~c~s~~ olarak gör-mekten ziyade toplum içindeki çeli~kilerin ortaya ç~kar~l~p tart~~~ld~~~~ kurumlar olarak görmek gerekti~ini vurgular. Bu bölümde ayr~ca toplumdaki gruplar~n kendi kimli~ini olu~turmak için tarihlerini ortaya ç~kard~klar~~ iddias~na da yer veren yazar, bunun pratikte mümkün olmad~~~n~; askerlerin askeri tarih, tabiplerin t~p tarihi yazmalann~n mümkün ancak bu tür çal~~malar~n sos-yal, kültürel vb. aç~dan habersiz veya s~~~ oldu~unu söyler. Benzer zaafiyetin milliyetçi tarihçiler için de geçerli oldu~unu belirtir.

I-V lus~mdan te~ekkül eden Nesnellik ve S~n~rlar~~ (s. 227-256) bölümünde ise yazar, nesnel-lik konusunda Carr'~n güzel bir özetini sunar. Kendisini teyiden Elton vb. tarihçilerden nakil-

(5)

lerde bulunmak suretiyle ad~~ geçen müellifin nesnellik konusundaki kusurlar~n~~ s~ralayarak nesnel bilginin ortaya ç~k~~~n~~ tart~~~n Bu bölümde ayr~ca a~~r~~ rölativizmin ele~tirisine de giren Evans, delillerin yanl~~ ve yanl~~~ okunu~u, can al~c~~ olgular~n gizleni~i ve tahrif edilmi~~ bir genel onay yaratman~n kap~s~n~~ ard~na kadar aralad~~~n~~ belirtir ve Yahudi soyk~r~m~~ ile ilgili yap~lan revizyon çal~~malar~nda iki uç noktada yer al~nd~~~~ misalini verir. Daha önce yer yer de~indi~i postmodernist tarihçilik hakk~nda en derli-toplu bilgiyi bu bölümde sunar. Postmodernistlerin yeni veya alternatif kuramlar yerine hep ele~tiri silah~n~~ kulland~~~n~ , modernist tarih yaz~m~nda merkezi bir yer tutan ak~l ve ilerlemeye olan inanc~~ reddederek dikkatini suç, günah ve sihir gibi alanlara yönelterek sembol u~runa gerçekten vazgeçip önemsiz ya da saçma bulduklar~~ konu-lara yöneldiklerini, ancak bu alanda çok güzel çal~~malar~n da yap~ld~~~n~~ belirterek bu çal~~ma-lardan baz~lar~na k~saca de~inir. Bununla beraber postmodern çal~~malar~n baz~~ faydalar~= da oldu~unu söyleyen yazar, bu ba~lamda geleneksel metodlar~n tekrar gözden geçirilmesi, eskimi~~ gibi duran pekçok konunun tekrar gündeme girmesi gibi baz~~ olumlu kad~lar~n! s~ralar. Tarihin kendi dü~üncelerine katk~~ yapt~~~~ sürece anlam ifade.etti~ini kabul eden rölativistçileri de ele~-tiren Evans, bu tür tarih anlar~lann~n temsilcilerinin tersine, geçmi~~ olaylar hakk~nda dikkatli ve özele~tirel olunur, nas~l ve ne anlama geldi~i hakk~nda kimi kabul edilebilir, ancak kesin ol-maktan her zaman uzak sonuçlara ula~~labilece~ini söyleyerek, nesnel tarih bilgisinin elde edi-lebilece~i kanaatindedir.

Son, ~leri Okuma (s. 257-279) bölümünde ise Evans, tarih ara~t~rmac~ lar~~ için bir kitap

lis-tesi vermektedir. Muhtevalanna da k~saca de~indi~i bu bölüm kanaatimce kitab~n en önemli bölümlerinden biri olma özelli~ini haizdir. Birkaç sene öncesine (1997) kadar tarihin çe~itli yönlerine dair Bat~'da yap~lan çal~~malar~n derli-toplu bir tablosu olan bu bölümde nedensellik, nesnellik ve tarihte bireyin rolü (s. 257), tarihin tarihi (s. 258), toplumsal tarih (s. 259), Annales (s. 259), Amerikan tarihçili~i (s. 262), tarihin do~as~ na dair felsefecilerin yazd~ klar~~ (s. 263), postmodern tarih kuramlan (s. 264-65), postrnodernist ve lingilistik çözümlemelere reddiyeler (s. 266-67) ve tarih üzerine solcu postmodernistlerden gelen ele~tiriler (s. 268-77) hakk~nda ya-z~lan/yap~lan çal~~malar hakk~nda okuyucuya güzel bir bibliyografya sunulmaktad~r.

Kitap Dipnodar ve indeks 'le sona erer.

(6)

Referanslar

Benzer Belgeler

Okul birincileri, genel kontenjan (öncelikle) ve okul birincisi kontenjanı göz önünde tutularak merkezî yerleştirme ile yerleştirme puanlarının yeterli olduğu en üst

Temel Yeterlilikler Testi’ne giren ve Temel Yeterlilik Puanı en az 150 olan adaylar Özel Yetenekle Öğrenci Alan Lisans programlarını

ve Perakende Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştırmasına İlişkin Usul ve Esaslar”ına göre dağıtım şirketinden ayrılarak 1 Ocak 2013 tarihinde kurulan Sepaş

Devlet üniversitesi olarak kurulan Bursa Teknik Üniversitesi bünyesinde Doğa Bilimleri, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi altında, ülkemizin ilk ve tek Lif ve

Temel Yeterlilikler Testi’ne giren ve Temel Yeterlilik Puanı en az 150 olan adaylar Özel Yetenekle Öğrenci Alan Lisans programlarını

183 programlarında yer alan temel öğeler bağlamında analiz ederken, Yılmaz ve Sayhan tarafından gerçekleştirilen çalışmada ise lisans öğretim programları düzeyinde

TEST.. Alternatively other connection groups are available upon request. Dimensions and weights are subject to change without notice.. Alternatively other connection groups

Ja- cobi polinomlar¬n¬n bu s¬f¬rlar¬ potansiyel enerji teorisinde uygulamaya sahiptir.. lar¬n¬n s¬f¬rlar¬na kar¸ s¬l¬k