^
uen! İstanbul
Y A Y I N I
3 mart 1920 Çarşamba No: 246
Dam at'ı koruyorlar
Hükümete, M ille t Meclisinin kararına rağmen
Damat ile arkadaşlarının Yüksek Mahkemeye
şevkine müsaade edilmeyeceği ve müdahale
edileceği bildirildi
İngilizlerin adamı olan Damat Ferit, geçen y ıl gitiği Paris’te barış konferansından çıkar ken (en öndeki). Gerisindekiler Tevfik Paşa ile Rıza Tevfik'tir.
leri ile, resmî hükümet de f i l fakat hükümetin kont rolü altında bulunma yan milliyetçi hareket âdeta alay etmektedir. Milne’nin emirleri tatbik edilmemektedir. İstanbul’ un işgâli de dahil fiili bir harekete girişilmesi için önceden hazırlıklı oL mamız lâzımdır.
T E V K İF EDELİM !
İçişleri Bakarana göre
«Devletçe umumi
vaziyetimiz iyi!»
HAZIM BEY, VAZİYETİN GÜNDEN GÜNE İYİLEŞTİĞİNİ, İZ MİR’İN DE BİZE BIRAKILACAĞINDAN ÜMİTVAR OLDUĞU
NU SÖYLÜ YOR ! içişleri Bakanı Hazım Bey,
Akşam gazetesinin bir muha birine, devletin son durumu ile alâkalı olarak şu beyanat ta bulunmuştur:
Hazım Bey, Anzavur isyanı için de: <— Biga hadisesi şim di sona ermiş ve neticeleri de yi suretle halledilmek üzere dir» demiştir.
İstanbul’u
işgal
edecekler
Londra Konferansında tekifi Loyd Corc yaptı, Çörçil bu teşebbüsün Anadolu'da tesiri olma yacağını belirtti. ¡P LO N D RA .—
Sulh Konferansının dün kü toplantısında îngilte. re Başbakanı Loyd Corc, İstanbul’un kati’ bir su rette işgal altına alın ması zamanının geldiği ni bildirmiş ve Fransa ile İtalya’yı bu işgal hareke tine katılmaya dâvet et miştir. Ingiliz Harbiye Bakanı Çörçil’in, bu tek. lif karşısında Türkiye’nin kentinin esasen mütte fik kuvvetlerinin kont rolü altında bulunduğunu hatırlatması üzerine de Loyd Corc, hakikî bir kuvvet müdahalesinden bahsetmiş, resmi binala rın ve hattâ Saray’ın da işgâl altına alınmasını dü şündüğünü eklemiştir.
L o y i Corc, Istanbul.da- kİ Ingiliz Yüksek Komise ri Am-ral Dö Robek’teh oimış olduğunu söylediği S bir rapor üzerine bu teki :) ilk defa bu ka dar açık hır şekilde or. taya atm>i1ıı. , i ,
AnurU 06 Robek, la. tanb u’da tiill bir hareke» te geçıüıu si lüzumundan batısed uek görüşlerini so. ran Suıh Konferansı’mn 28 şuoat tf-rihli yazışım ahnadaa göndermiş ol duğu 29 şubat tarihli ra_ poruniı özetle şunları bil dirmek teftir!
« — Sıln Konferansı, ka rarlanndan haberimiz yok. Fraasız a.ealekdaşım ’ ile şu kanaaıttyiz ki, tz. mir, Edirn6 dahil Trakya Yunan1 a verilmektedir. Bu tahm'nımiz doğru ise, barış şartlarını silâh gü cü ile tatbik ettirmekten başka çare kalmayacak, tır. Bunun için de, ga yet gizli olarak konfe. rans kararlarından önce, den bateıdar edilmekliği miz lâzımdır ki, gerekli tedbirleri alabilelim.
— Hükümete notalar yollamanın faydalan ola cağım sanmıyoruz. Yük sek komiserlerin teşebbüs
Loyd Corc tarafından okunan bu rapor üzeri ne konuşan Fransız Bü. yükelçisi Kambon, ilk te şebbüs olarak milliyetçi liderin tevkif edilmelerini istemiş, bunun Padişah’ - tan talep edilmesini ve kabul olunmaması halin de de tevkifleri bizzat müttefiklerin yapmalarım istemiştir.
Fakat Loyd Corc da. ha şiddetli tedbir isteye, rek, başkentin işgalini ta. lep etmiş, Ingiltere’nin bu işgâli tek başına ya. pabilecek güce sahip ol duğunu söylemiş fakat müttefiklerinin de bu ha rekete katılmalarının iyi olacağını eklemiştir. Ital yan Başbakanı Nitti, tek. life katılmakla beraber, Padişah’ın prestijinin ze. delenmemesini, milliyetçi lerin kucağına atılmama sını İstemiştir.
Tartışmalar sonunda, İstanbul’daki yüksek ko. miserlere gönderilmiş son yazıya gelecek cevabın beklenmesi ve bundan son ra kat’i karara varılması hususunda görüş birliğine varılmıştır.
« — Devletçe umumi siyasî vaziyetimiz iyidir. Ve günden güne iyileşmektedir. Avrupa matbuatı haklarımızı müdafa aya başlamıştır. Bu da memnu niyet vericidir. Her halde itti, haz edilecek sulh şartlarının, teslim edilmiş bulunan hakla, rım ızı bozacak bir mahiyette olmayacağını kuvvetle ümid e- derim. İzm ir’in de bize bırakı lacağından kuvvetle ümitva- rım .»
İçişleri Bakanı, hükümetle Kuvayı M illiye arasındaki mü nasebetlere dair bir soruyu da şu şekilde cevaplandırmış tır:
*— Yayılan bütün şayiaların aksine olarak hükümetle Ku- vayı M illiye arasındaki müna sebetler pek iyidir. Zaten ara da ihtilâfa hiç bir sebep yok tur.»
Rauf bey
ve manda!
Sivas milletvekili ve Heyeti Temsiilye üyesi Hüseyin Rauf bey, (AP Amerikan aj'ansının mu habirine manda konu sunda verdiği beyanatta şunları söylemiştir :
« Biz, avrupa hükü metlerinin Türkiyeye, ecnebi tesirlerinden azade olarak yaşama fırsatını vermelerini is tiyoruz. »
■H llllt B IIIIIIIH IIIIH IIIllll
ehlimizdeki İtilâf Devleti leri Yüksek Komiserleri» '■ nin tercümanları dün Ba ,bıâli’ye giderek Başba, kan A li Rıza Paşa’yı görmüş» ler ve kendisine Yüksek Ko miserlerin, Damat Ferit Paşa ile kabinesindeki üyelerin yük- i sek mahkemeye seykedilmele» rine kat’îyen muvafakat ede. öıiyeceklerini ve sevkedilmek istenirlerse de fiilen müdahale de bulunacakların şifahen bil» dirmişlerdir.
Hatırlarda olduğu gibi Mil let Meclisi son topantılannda, Anayasa’ya aykın hareketlerin den dolayı Damat Ferit ile kabine arkadaşlarım Yüksek Mahkemeye sevketmek kararını almıştı. Ve şu günlerde Damat Ferit’in, Millet Meclisi Encüme ni önüne çağırılarak sorguya çekilmesi beklenilmekteydi.
Bu hareketleri ile Yüksek Komiserler, Millet Meclisi de tanımadıklarım açığa vurmuş olmaktadırlar.
Diğer taraftan Yunan cep» hesi ile ilgili olarak dün A li Rıza Paşa Hükümeti’ne çok şid detli bir nota daha verildiği da öğrenilmiştir. Bundan önce» Yüksek Komiserler batı cephe» sinde millî kuvvetlerin Yunan kuvvetlerinin işgâl etmekte ol duklan Milne hattından 3 ki lometre geriye alınmalarım ta. lep etmiş ve talepleri nazarı iti bara alınmamıştı. Dünkü no tada bu talep daha şiddetli bir şekilde talep edilmiştir.
Bu notanın, Boazdağ bölge» sinde başlamış olan yeni Yu» nan taarruzu ile alâkalı oldu ğu da sanılmaktadır. Alaşehir" den gelen son haberlere göre» çok üstün kuvvetlerle saldıran Yunanlılar karşısında Mestan E fe Müfrezesi geri çekilmek z® runda kalmıştır. Alaşehir’den bu cepheye takviye gönderildL ği duyulmuştur.
SANSÜR
Diğer taraftan hükümete ya kın çevreler, yüksek komiserle» ‘ rin gazetelerden ayrı olarak hükümetin muhaberatına da şiddetli bir sansür koyduklarını açıklamaktadırlar. A li Rıza Pa» şa kabinesinin, aleyhimizde or taya atılan, «Ermeni katliamı» iftiralarım yalanlamak maksa. diyle hazırlamış olduğu cevap lann ne basında çıkmasına ve ne de dış dünya gazetelerine duyurulmasına müsaade etme mişlerdir.
LOYD CORC’UN
SÖZLERİNİ DE
SANSÜR
ETTİLER
İngiliz Sansür Heyeti, İn giltere Başbakanı Loyd Corc’ un Avam Kamarasında son günlerde söylemiş olduğu nut kun İstanbul gazetlerinde ya yınlanmasını yasaklamıştır.
2 İSTİKLÂL HARBİ GAZETESİ, ÇA RŞAM BA 3 MART 1920
Kuvayı Milliyeye karşı
Ahmetliye Teşkilâtı!..
Ingihzlerin,
para vererek kurdurdukları
bu teşkilata, milli kuvvetlere karşı
cihad ilân ettirecek
^n u rcu ların ele geçirmeye çalıştıkları Bursada çarşı sokağı.“Boros - Şerif”
~ O --- -vanlaşması şiddetle
reddediliyor
SAİDİ EL KÜRDİ İLE BABANZADE AHMET NAİM BEY ŞERİF PAŞANIN HAREKET TARZINI PROTESTO ETTİLER
Belediye Başkanlığından istifa eden Cemil Paşa.
Belediye
Başkanı
İstifa etti
İSTANBUL
VALİLİĞİ
NE ESKİ TİCARET BA
KANI ABDULLAH BEY
TAYİN
EDİLDİ
Belediye Başkam Ce mil Paşa tarafından ve kâleten idare edilmekte olan İstanbul valiliğine dün hükümet kararı ile eski Ticaret ve Ziraat Bakanlarından Abdullah Bey tâyin edilmiştir.
Bunun üzerine Belediye Başkanı’nm istifa ettiği öğrenilmiştir. Cemil P a şa. Belediye ile vilâyetin tek elde ve kendi idare, si altında bulundurulması, nı istemekteydi.
Kuvayı Millîye’yi des teklemekte olan gazeteler Cemil Paşa’mn istifasını memnuniyetle karşılamış lardır. (A K Ş A M ) bu is tifa etrafında şunları yaz maktadır:
«Cem il P a şa ilk Beledi, ye Reisliği sırasında mu. vaffak oldu fak at İkinci sinde şöhretini kaybetti. Siyasî zaaf da gösterdi. Muhakkaktır ki, Alm an işgali altında bulunan bir Fransa veya Belçika Belediye Başkanı bile bu yolda hareket etme miş, milli vakarını bu kadar ç.iğnetmemiştir. Ce mil Paşa, gerek rouhtelif beyanatı, gerek hareket, leri, gerek siyasi fikirle, ri ile en büyük gayesinin bir Mısır idaresi olduğu nu daima anlatmak is temiştir.»
S E R B E S T İ gazetesi ile Cemil Paşa’yı şiddetle övmekte ve onu tenkit eden, «K uvayı Millîye»ci lere» sert bir şekilde çat maktadır.
A N K A R A — Mustafa Kemal Paşa, Teş kilâtı Millîyedeki kumandan lara gönderdiği gizli bir ra porda, millî kuvvetlere karşı İngilizlerin bir (Teşkilâtı Ah- mediye) kurdurmakta oldukla rını bildirmiş ve şunları açık lamıştır:
«İngilizler, Boğazlardaki ha kimiyetlerini temin ve Kuva- yı M illiye’ye tabi Anadolu toprakları ile İstanbul arasın da tampon teşkil eylemek ü- zere Hürriyet ve İtila f ve Ni- gehbancılarla yaptıkları an laşma neticesinde bir Cemiye ti Ahmediye teşkiline teşeb büs etmişlerdir. (Tealii İslâm Cemiyeti) de bu cemiyetin propagandasın: yapmaktadır. Bu cemiyet Biga’da yarattığı hadise ile harekete geçmiştir. Cemiyeti Ahmediye’nin kabul ettiği esaslar dinî bir perde altında ahalinin taassubun dan faydalanaıak Kuvayı M il liye’ye karşı cihat ilân etmek tir. Biga'da teşkilâtın tamam lanmasından sonra hedefleri Gönen’i ve sonra Bursa’yı el de etmek ve Adapazarı ile bir leşmektir. Bu hareket muvaf fak olduktan sonra bir kong re akdederek durum arzedile rek ve kabinenin devrilmesi ve yerine Ferit Paşa ve Kiraz Hamdi Paşadan birisinin riya seti altında yeni bir kabine ku rulması talep olunacaktır.»
Mustafa Kemal Paşa, Gavur İmamın bütün Biga sancağına hakim olduğunu, Anzavurla birlikte 1500 taraftar topla dıklarını, i 70 köyün bunların emri altında bulunduğunu bil dirmiş ve «Teşkilâtı Ahmedi- ye»nin genişletilerek, Yunan ordusu karşısındaki m illi cep henin geriden çökertilmesi i- çin gereken bütün parayı İn. gilizleritı vermekte oldukları nı da ek'.eyerek şu tafsilâtı da açıklamıştır:
— İsyan hareketinin başına geçmek üzere İstanbul’dan ve Tekfurdagı’ndan Bursa ve ha valisine subay gönderilmekte dir. Bilhassa Tekfurdağı’nda- ki alay kumandanı binbaşı Mustafa Nuri, yollamakta ol duğu subaylara, 14’üncü Kolor du bölgesi dahilindeki silâh depoları hakkında da bilgi ver mektedir. Ayaklanma esnasın da Kuvayı M illiye aleyhtarı bu subaylar silâh depolarına el atacaklardır.
— Bursa'da ayaklanmanın başlaması ile tümen kuman dam Bekir Sami Beyi katlet mek isteyeceklerdir. Bu şe hirde, Teşkilâtı Ahmediye’yi takviyeye çalışanlar Hürriyet İtilâf Partisinden Azi Nuri eski Müftü Ömer Fevzi ve u- lemadan daha bir kaç kişidir.
Ayrıca 57’inci tümenden İs tanbul’da Nigehban Cemiyeti merkezine bir mazbata geldiği ve bunu yetmiş subayın, is yan anında Nigehbancılarla birlikte harekete geçecekleri ni bildirdikleri öğrenilmiştir. Fakat mazbatayı imzalayan su baylardan yalnız iki kişi tespit edilebilmiş, diğerleri an’.aşıla
mamıştır.
Mustafa Kemal Paşanın rapo runda. İngilizlerden para ala rak milli teşkilât aleyhinde çalışanların isimleri de şu şe kilde bildirilmiştir: Kürt Mus tafa Paşa. Kiraz Hamdi Paşa, Tayyar Paşa, Hürriyet İtilâf tan Zeynelabidin, (A LE M D A R ) gazetesi sahipleri Refi Cevad ile Pehlivan Kadri, es ki İçişleri Bakanı A li Kemal, Nigehbaneıiardan topçu oinba şısı İsmail Hakkı, Çopur Be kir.
Bursa içinde ve civarında bir kaç yüz kişilik silâhlı asi bir kuvvet teşkil edilmiş oldu ğunu da bildiren Mustafa K e mal, Konya’da, Sivas’ta da bu gaye ile harekete geçilmiş ol duğunu açıklamaktadır.
Belirttiğine göre, Kuvayı Milliyenin kuzey cephesi çö kertildiğinde Yunanlılarla Teş kilâtı Ahmediye tarafından iş birliği teklif edilecektir.
(Füyuzotı Muradiye)
çalındı !
Geçenlerde suret alınmak için, meşhur sofiyundan Üçün cü Sultan Murad’ın sofiyane şiirlerini havi ve pek pahalı olan (Füyuzatı Muradiye na mındaki eser Edirne’de Sul tan Selim Kütüphanesinden Saraçhanebaşmdaki Şeyhül islâm Feyzullah Efendi Kü tüphanesi içindeki M illet Kü tüphanesi için getirtilmişti. Son derece kıymetli olan bu eser Evkaf nezaretine daha sonra teslim edilmişti. Fakat eserin içinde bulunduğu san dık dün açıldığında içinde yal nız kıymetsiz bir lügat çık mıştır.
Bogos . Şerif andlaşmasına karşı tepkiler yayılmaktadır. Tasviriefkâr gazetesine beya natta bulunan, Darülhikmetül İslâmiye üyelerinden Saidi el Kürdi bu andlaşmayı protesto etmekte ve:
« — Ermeniler, Ş erif ile Kürtleri tuzağa düşürmüşler dir» demektedir.
Diğer taraftan Türkiye’de Ayan Meclisinin bir üyesi bu lunmasına rağmen Seyid Ab- dülkadir Beyin de, Bogos Nu- bar - Şerif andlaşmasmı tas vip ederek, imparatorluğu par çalamaya kalkışması Ayan’da sert tepki yaratmıştır.
Dün Ayan toplantısında Ba- banzade Ahmet Naim Bey bu hareketi ve Bogos.Şerif and- laşmasını protesto etmiş ve de miştir ki:
*— Şerif Paşanın Bogos Nu- bar ile işbirliği ederek malûm hareket ve teşebbüslernde bu lunmasını ben kabul etmedi ğim gibi bunu hiç bir Kürt de kabul edemez. Şerif Paşa, Kürdistan’la katiyen alâkadar değildir. Burada mevcut Kürt kulübünden selâhiyet aldığı iddia olunuvor Böyle bir şey
vaki ise bile o selâhiyeti ve renler yine kendi namlarına hareket etmiş olurlar. Bu, ka tiyen Kürt milleti namına o- lamaz.»
Seyid Abdülkadir Beyin ise, Bogos ile elele yürümekte ol duğu tespit olunan Şerif Paşa için sarfettiği sözler şunlar dır.
<— Avrupa’da bir maksat i- çin çalışıyoruz. Hamdolsun me saimizde muvaffak olmak üze. reyiz. Şerif Paşanın çalışmaları yalnız K ürtler için değil aynt zamanda devletimiz (!) için de çok faydalıdır!»
HER ŞEY O LU R! (A K Ş A M )m bir yazarı, Se- yid Abdülkadir Beyin Ayan Meclisine sokulmaması gerekti ğini yazmakta ve şöyle demek tedir:
«H iç hayret etmeyiniz! Bu memlekette her şey olur. Ko- ca başkentin Belediye Başka nı çıkar: (Biz bu memleketi idare etmiyoruz. Mısır idaresi daha iyid ir) diye beyanatta bulunur. Eski bir Başbakanı çıkar: (Bu millet harpten me suldür. Çünkü Almanya’ya yar dım ettik) diyerek verdiği no talarda söylediği şeyleri çürü tür. Sonra bir Ayan üyesi çı kar, Kürdistan muhtariyeti i- çin yani altı vilâyeti OsmanlI camiasından ayırmaya uğraşır. Herkeş yanlış sandığı bu habe rin yalanlanmasına muntazır iken o zat çıkar ve: (Hayır. Yanlış değil doğrudur) diye rek hiç sıkılmadan OsmanlI Ayanlığından istifaya bile ni yet etmeden sözlerini doğrular
re Osmanlı memleketinde ha kiki Kürtlerin nezdinde lânet le yadedilen Şerif ile işbirliği yaptığını övünerek ilân eder.»
Zatürreeden
ölenler arttı
İstanbul vilâyeti dahilinde geçen Ocak ayında hasta dü. şen 5.207 kişiden yarısına ya kınının, 2.207 kişinin öldüğü öğrenilmiştir. Ölüme en faz la sebep olan hastalık zatür- yedir.
9
şairin İ
2nci kitabı!
■■
Birleşe ndokuz şâirimizin (İkinci K itaplı da yayın- ! lanmıştır. Ömer Seyfettin Beyin uzun bir hikâyesini de ■ ihtiva eden bu ikinci kitapta yirmi şiir bulunmaktadır.
S
Ayrıca içinde İbnülrefik Ahmed Nuri Beyin (Kısmet De- ■ ğilmiş) Unvanlı nefis bir komedisi de vardır.
Şairlerimiz bu defa daha çok (îstanbul)u ele almış S lardır.
Yusuf Ziya Beyin şiirinden: «Diyorlar: Burada Türkün nesi var! Eski saltanatının viranesi var.» «N e minarelerden, ne kubbelerden Ne veliler yatan şu türbelerden Yükselen İlâhi manâları siz Göremez, duyamaz, sevemezsiniz.» Celâl Sahir Beyin şiirinden: «İkinci Mehmet sürünce atım Devirdi çürümüş Rum saltanatını.» «Elbette lâyıktır her yerde her zaman Bir anlı periye bir şanlı kahraman.»
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi