• Sonuç bulunamadı

Patrik Athenagoras kapıyı açmak zamanı geldiğini anlamalıdır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Patrik Athenagoras kapıyı açmak zamanı geldiğini anlamalıdır"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

» a ııım ve BAŞYAZARI MEHMET FARU K GÜRTUNCA

V « a İslerini fiilen idare eden rtıraıl Müdür

Akbaş PARMAKSIZOfiLU FİYATI

I

Kuruş Gazctepıİ*« goderiien j » n l « r iade edilmez.

İdare: Cemal Nadir So. No: » - İSTANBUL Bajyazar: Tel: 22895 ____ Van İsleri: 25124 YIL :5 Cumartesi

27

EYLÜL *444 S A Y I : 1761

HA L K VE HAL

zamanı geldi

Cevap verilmediği takdirde Patrik­

ten Patriğe intikal eden, ölüm döşe­

ğinde söylenen son öğüdleri, 3 üncü

Yuvakimin itiraflarını açıklıyacağız

Mehmet t-aruk G Ü R T U N C A

Fener Patrikhanesinin

1821

denberi kapalı bulunan medhaliııin, yani « O f ta Kapı»smm açılması hakkmdaki neşriyatımızın geniş bir yankı ha­ linde memlekete yayılmış olduğunu Trakya gezisinden dönünce öğrenmiş olduk.

Patrikhane, hu meselede mermer kadar soğuk bir sükût heykeli haline gelmiştir. Sorulan suallere:

— Ne evet, ne hayır! ... ... "

cevabı verilmektedir.Eğer, dinî ananelerini, siyasî a- nane şekline getirmiş bir papazhane karşısında bu­ lunmuyorsak, sayın patrik Atlıenogoras, bir eski gele­ neği yıkarak:

— Ortakayı açılacaktır! müjdesini verebilirdi.

Neden korkuluyor? Tür­ kiye, ilk Osmonlı impara­ torluğunun teşekkülünden- beri «Lâiklik makam» ol­ muştur. Vicdan hürriyeti­ ne 13 üncü asırdanberi biç bir millet, Türkler ka­ dar saygı göstennemişCr.

Osmanlı imparatorluğun­

da Ortadan kaldırılmış bir din var mıdır?. Bir mez­ hep var mıdır?. Hıristi­ yanlık, Musevilik bütün ananeleriyle imparatorlı- ğnmuzda yaşamamış mı­ dır?. İspanya Yahudileri, KanynîTıin şefkatli kanat­ ları altında sığınak bul­ madılar mı?. Camilerimi zîn yanında bir kaç asır­ lık kiliselerin mevcudiyeti bunun en açık delili değil inidir? Halbuki nazlı Bu- din’i Nemçe, eline geçirdi­ ği zaman ezan yerlerinde canlar çaldırttı. Tiirküıı sürüldüğü yerlerde cami­ ler yıktırıldı.

Uzağa gitmeğe ne ha­ cet! Eğer Yunan matbuat

nazırı vâdettiğini yaptı

ise ne âlâ, yapmadı ise, Akropol tapınaklarının bi­ rinin çatısını, başı üstünde taşıyan «Karyanid» denen kadın heykellerinin arka­ sında bulunan mukaddes

zeytin ağacının dibinde

eski harflerimizle yazılı (Atina Voyvodası Mustafa Ağa) mn bu muhkem is­ tihkâmına ait bîr kitabe vardır ki tam bir buçuk asırdır bir yana kaldırıl- mayıp ayaklar altında ezil­ mekle taassubun kör ge­ leneği güdülmüştür ve hâ­ lâ da güdülmektedir.

Fatih Sultan Mehmede kadar, hayır, Bizansta kral Konstantin’e kadar dinî rüesanm ne önemi vardı?. Hepsi birer ruhanî reis, birer rahip, birer papaz idiler. O kadar! Krallar yanında siyasî İliç bir nü­ fuzları yoktu. Belki İncil çıkarır, öptürürler, duali defne dallariyle günahlıla­ rı günahsız eden bîr sıfat­ la cemiyet içinde yaşarlar­ dı..

Fakat, Fatih Sultan

Mehmet tstanbıılu alınca,

kendisinin patrikhaneye

verdiği imtiyazlarla bu ru­ hani müessese, birdenbire

başka bir mahiyet aldı.

Yalnız patrikhane ıııi?. Lâikliğimizden bütün Kü­ melide, hattâ Macarisfan- daki kiliseler, en geniş di­ nî serbesti,ve malik oldu­ lar. Fakat böyle bir imii- yazı onlara veriş, ruhanî-

(2)

Z1 £ , * L , U L . l ' J o 3

Patrik

Athenagoras

kapıyı açmak zamanı

geldiğini anlamalıdır

(Başmakaleden devanı

leıi başka bir saygıya, baş­ ka bir itibara kavuşturdu. O günden bu yana ezan o- kuttuğunıuz tek nâkfıs ye­

rinin yerine, 10 kilise ku­

ruldu, yüzlerce ayazma

meydana getirildi. Ve bu imtiyaz yetkileri çinde Fe­ ner patrikhanesi az za­ mandan devlet içinde dev­ let oldu. Fransız muharri­ ri Gaston Delhan’ın ifade ettiği gibi: «Rum papazla­ rı asırlarca millî geleneğin muhafızı oldular.»

Ortakapı neden açtlmt- yor?. Çiinkii, 1821 den son­ ra gelen patrikler:

«Bu kam Tanrının ta­ yin ettiği sründe. bu medhalde bir patrik a- sılaralc islenen cinaye­ tin cezası verildiği za­ man açılacaktır.»

Öğüdü ile hareket et­ mişlerdir. Nitekim .1922 de kaçan patrik Mcletyos’daıı sonra bu patrikten patriğe intikal eden intikam duy­ gusunun gönüllerden ve

j'üreklerden çıkarılması lâzım gelirdi. Refikimiz

Apoyevmatini gazetesi,

Doğu Hıristiyan impara­

torluğuna işaret teşkil e- den Bizaıısın kanatları a- çık altın kanatlı mücevhe­ rinin de bu hain papaz ta­ rafından kaçırıldığını söy­ lemektedir. O halde pat­ rikhanenin o asırlarca sü­ ren siyasî hüviyeti de Tür­ kiye Cumhuriyetinin imti­ yazlar tanımıyan, sınıflar tayin etmiyen hükümran­ lığı içinde kaybolup git­ miştir. Hiç bir iktidar, hiç bir ruhanî miicsscseye ye­ ni imtiyazlar balışedemez.

* **

Şunu da istitraden şev­ liydim ki, bu yayınları­ mız acaba bazı hükümet erkânını müşkül vaziyet­ lere düşürecek mahiyette midir?. Hükümetler gelip geçicidir. Onlar, miişkiil ve malıçup duruma düşe­ bilirler. Fakat baki kalan milletlerdir. Yeter ki mil­ let müşkül duruma düş­ mesin.

İtalyanlar, Habeşistan imparatorluğu tahtına o- turduktaıı sonra, Anadolu- yu da almak sevdasına düşmüşlerdi. Atatürk öl­ dükten sonra bu idealleri­ ni gerçekleştirmek istedi­ ler. Bambiııolara «Ege’ye varacağız, Anadoluyu ala­ cağız» şarkılaırnı öğretti­ ler. Biz o zaman «Bu aı-s- laııa dokunmayın»

desta-D U N V A N I N E N H E V E C A N U İ k

SİZLİ POL

j OTELDE P H İU N \ OD A S İ SIE? B İR İ GLLÎVOR. İ A N I E VAKTİM OL­ DUĞUNU 5 O V ~ LEM İSTİ. <v:

mm yazarak İtalyan şair­ lere lâzım gelen cevabı verdik. Bu şiiri, ilk defa «Bakanlar Heyeti» nin ne bulunduğu bir gece yeme­ ğinin sofrası başında An- karada Karpiç’de okuduk. Bir hafta sonra kitabı oku­ yan bütün millet bir darbı mesel haline gelen o kita - b< okuyan bütün millet bir darbi mesel haline ge­ len o kitabın mısralarında yüreğinin hıncını hafiflet­ mesini bildi. Çıkaracağı­ mız bir gündelik gazetenin 5000 liralık teminat mek­ tubu için müracaat ettiği­ miz 1939 yılının Dahiliye Vekili:

— Sen beni o ziyafette malıçup ve hükümetimi o zaman bir devlete karşı müşkül bir durumda bı­ rakmıştın. Sana teminat mektubu değil, gazete im­ tiyazı bile veremeyiz! teh­ didini savurdu.

Hükümet müşkül mev­ kie düşmüştü, fakat millet derin bir oooh.. çekmişti.

Geçen yıl İzmir Fuarın­ da Çekoslovak pavyonun­ daki komünist propagan­ dasını ilk defa gazetemiz müşalıade etmiş, mücade­ lesini yapmış, ne katlar

haklı olduğumuz ehlivu­

kuf raporları ve mahkeme kararlariyle sabit ölmüştü. Belki, Ticaret Bakanı malı cup, hükümet miişkiil bir duruma düşmüştü. Fakat, koskoca bir Ege bölgesi, Fuarı ziyarete koşan bü­ yük bir vatandaş kütlesi, hülâsa Türk milleti, komü­ nizm ile zehirlenmekten kurturmuşlardı.

Patrik Atlıcnogoras, se­ leflerinin izinden yürüme­ diğini bu ortakapıyı aç­ makla isbat edecektir. Bıı kapı açılmalıdır. Bu açık kapı, Türk - Elen dostluk cennetine açılan bir med- Ir.l olacaktır. Oradan saa- •det doğacaktır. Aralığın­ dan kardeşlik ufuklarının

mesut bahçeleri, mesut

çağlıyanları görünecektir.

Aksi takdirde, patrik­ ten ptariğe . intikal eden öliim dakikası nasihatlerini.

Grigoryuslanıı, 3 üncü Yu- vakitlilerin son halefi olan Sayın* Ethenogoras’ın da tuttuğuna kani olacağız. Hattâ şu efsaneyi de açık- lıyacağız:

«Müfettihiil Evvab Sul­ tan Mehmet Sani Han, o 21 yaşındaki genç Hakan. İstanbııla girip de Ayasof- ynya doğru yürüdüğü za­ man, bu meşhur kilisede bir rahip âyin yapıyormuş. Türk askerleri içeri girin­ ce, nasılsa oradan kurtul­ muş. Fakat, öyle bir gün gelecekmiş ki, ayni Ayn- sofyaıım çatısı altında o rahip yeniden görünecek ve yarım kalan duasını sona erdirecekmiş.»

Acaba, Ayasofyanm ınii-

zc halinden çıkarılarak,

tekrar kilise haline kon­

mak müsaadesini kopar­

mak talepleri, ruhaniyet vazifesini siyaset cereyan­ larına kaptırmak üzere o- lan sayın başrahip Atlıe- ııogoras’dan mı geliyor?. Ve acaba kendilerini, 1453 yılının 29 Mayıs Salı sa­

bahı gayb âlemine karı­

şan ve bugün Ba’sübûdcl- ıııevt —ölümden sonra di* rilme— sırrına ererek A- yasofya mihrabında yarım kalan duayı bitireceği sa­ nılan o rahip mevkiinde mi görüyorlar?..

Süziin kısası bııdur: Patrikhanenin Ortakapısı açılmalıdır. Tâ ki onıın a- ralığuıdaıı engin bir Tiirk- Yunaıı dostluğunun uçsuz, bucaksız ufukları görüne­ bilsin.

M. Faruk GÜRTÜNCA

NOT:

Bir ay Eyüp sabrı gös­ tereceğiz. Müsbet, menfi bir cevap bekliyeccğiz. Gö­ remedik mî, patrikten pat­ riğe intikal eden ve ölüm döşeğinde söylenilen son öğütleri ve patrik 3 üncü Yuvakim’in itiraflarım, bu

sütunlarda açıklamayı;

Türk milletine bir borç bileceğiz.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

VVERTHEİM asansörlerinin her üni- tesi; uzun yılların tecrübesi ile ve yapılan araştırmalar sonucunda, ka- lite ve fonksiyonda üstün, kullan- mada kolay olacak şekilde

Batıda temel başvuru kitapları arasında olan disertasyon sözlüklerinin Türkçe’de aynı ilkelerle yazılmış olanlarına rastlanılmamaktadır, ancak bazı

 Dişi organda meydana gelen döllenme sonucu, ovaryumun karpelleri perikarp haline.. (meyve kabuğu), ovaryum içindeki ovüller ise tohum

devam eden (klimakterik) ve toplandıktan sonra olgunlaşmaya devam etmeyen (klimakterik olmayan) meyveler olarak iki gruba ayrılır. Fizyolojik olarak olgunlaşan meyvelerde

Mandal, SiAlON esasl› seramiklerin kris- tal kimyas›, yap›-özellik iliflkileri, elde edilme sü- reçleri, faz iliflkileri, teknik ve termal özellikleri, karekterizasyonlar›

The present prospective study was designed to assess atopy and possible other risk factors for smoker and non-smoker women with chronic obstructive lung disease.. MATERIALS

Bu çalışmada özellikle ilk 96 haftada ART tedavisi alanlarda kemik mineral yoğunluğunda azalmanın ART tedavisi alanlarda daha fazla olduğu ve uzun vadede vücut kitle

İlk &#34;dem var­ diyalardan bunlar, öğlenciler sökün edip sonra evde sızmaya gidecek, ardından &#34;ön akşamcılar&#34; uğrayacak, kavun peynir çok çok bir