• Sonuç bulunamadı

Prof. Dr-Ing. F. Schumacher: Die Lagerstaette der Trepca und ihre Umgebung (Trepca maden yatağı ve civarı)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Prof. Dr-Ing. F. Schumacher: Die Lagerstaette der Trepca und ihre Umgebung (Trepca maden yatağı ve civarı)"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Prof. Dr-Ing. F. SCHUMACHER

Die Lagerstaette der Trepca und ihre Umgebung

(Trepca maden yatağı ve civarı)

Belgrad 1950

Trepca maden yatağı güney Sırbistanın dağlık bölgesinde bulunur. Bu bölgenin eski tabanı, muhtemelen alt paleozoike ait, şistli-kalkerli taşlardan mürekkep metamorf ve disloke bir kompleks olan Stari-Trg serisidir. Bur-da, Diabas-Gabro gurubunun metamorf olan <<yeşil taşlar>>la, serpantin-ler de vardır.

Bu eski taban ancak derin kesilmiş vadilerde mostra verir; diğer kısım-larda muhtemelen miosene ait lâv ve tüflerle örtülüdür.

Stari-Trg serisi alt tersiyerde (ve kısmen daha evvel) disloke olmuştur. Bunu takibeden kırılma tektoniğinin altında, maden için en önemli olan Wardar bölgesi esas kırık hatları vardır. Selânikten itibaren Trepca üzerin-den NW istikametinde Bosnaya kadar takib olunabilen ve kuzey dalları Mi-travica doğusunda esas kırık hatlarından ayrılarak Kopaonip dağlarından Belgrada kadar uzanan büyük dislokasiyonlar mevcuttur. Daima genç vol-kanizma faaliyeti ile ilgili mebzul mikdarda kurşun-çinko madenleri bu kırık hattı üzerinde bulunur. Trepca yatağı iki hattın tam birleşme nok-tasındadır.

Madenin bulunduğu kalker Stari-Trg'ta bir seklinal teşkil eder, Satıh-ta 25º-40º lik bir yatımla NW istikametinde dalan bir erüptif breş şistlerle kalkerin arasına girmiş durumdadır. Bu breş bir boru şeklinde olup, tav-anı basınca uğramış şistler teşkil eder. Tabandaki kalkerle hudud düz ve barizdir. Bu erüptif breş içerisinde trahitten bir çekirdek vardır.

Erüptif taşlar propilitize olmuştur. Bunlar daha sonra mineralizasyon ile ilgili olarak kaolen, karbonat ve silis haline geçmiştir.

Fillitler yatağın yakınlarında bir serisit-kuars taşı haline geçmiştir. Hi-drotermal silisin gelmesile geniş çapta bir kuarslaşma yer bulmuştur. Kalk-er de yKalk-er yKalk-er kuarslanmıştır. Bunu müteakip piritleşme maden safhasına geçit teşkil eder.

Maden eriyikleri breşle kalkerin aralanmış taban kontaktı boyunda yükselmiş ve kalkere nufuz etmiştir. Mebzulen çatlakları hâvi kalker maden tarafından metasomatoza uğramıştır. İşte bu suretledir ki 925 m. de bulu-nan mostradan 640 m. ye kadar kapalı olarak devam eden 35-40° lik

(2)

yatım-145

la maden husule gelmiştir. 610 m. seviyesinden sonra durum değişir: yatak parçalara ayrılmağa başlar ve gittikçe daha fazla kalkere girer. Bununla ilgili olarak maden derine doğru breşten uzaklaşır ve kalker-şist kontaktı boyun-ca açılır. Madenleşmiş kesit ortalama 7700 m2 olup bu, yüksek seviyelerde biraz daha az, derinlerde ise daha fazladır. Yatak halen 375 m. seviyesine kadar malûmdur.

Yatağın mineralojik terkibinde hidrotermal ve kontaktpnömatolitik paragenezler yer alır. Lievrit, granat, yeşil piroksen ve anfiboller, bir de epidot skarn mineralleri derine doğru fazlalaşır. Esas hidrotermal maden mineralleri galen, blend, protin, pirit, tâli maden mineralleri markasit, mispikel, kalkopirit, antimonit, burnonit, bulanjerit, plumosit, hidrotermal Gang mineralleri de kuars, kalsit, dolomit, ankerit, siderit, aragonit ve bar-ittir.

Bu izahattan Trepca'nın esas itibarile hidrotermal (Katatermal ilâ mes-otermal) paragenezli kontaktpnömatolitik-hidrotermal bir geçit yatağı old-uğu anlaşılır. Bu yatak, maden teşekkülü ile tektonik ve magmatik olayların yakın münasebetleri bakımından güzel bir misal teşkil eder.

Bütün yatağın ortalama metal tenörü % 8.8 Pb, % 6,0 Zn ve ham mad-enin tonu başına da 106 g. Ag. dir. Derine doğru kurşun tenörü ağır ağır 7 ye, çinko tenörü ise birden 3 e düşer, halbuki gümüş tenörü dikkat nazarını çekecek şekilde sabit kalır, hatta derine doğru fazlalaşır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Almanlarla Osmanlılar arasında olası bir sosyal ya- kınlaşma modu olarak karma evlilikler gösterilebi- lir. 2.Meşrutiyet dönemi Türk yazarlarının birço- ğunda

• HOCl proteinlerdeki primer amin, DNA bazlarını ve özellikle primidinleri ve proteinlerdeki tirozin artıklarını klorlamaktadır... Kükürt radikalleri Til

• Antioksidanlar, serbest radikalle oluşmuş hasarı düzeltmeye ve veya serbest radikal hasarını. önlemeye yardım eden vitaminler, enzimler ve mineraller için genel

Son olarak, yukarıda sunulan nüfus yapısı ve değişimlerinin eğitim üzerindeki (özellikle öğrenci sayıları ve eğitim harcamaları üzerindeki) etkilerinin ötesinde,

A) I ve II B)Yalnız II C) II ve III D) II ve IV 14-)2n = 40 kromozomlu hücre, bir mitoz geçirdiğinde oluşacak hücrelerin sayısı ve bu hücrelerin her birinde

Karmaşığa verilen yaşlar Pa- leozoyik'ten (Gümüş, 1964) Tersiyer'e (Ovalıoğlu(, 1969) kadar değişmekte olup, saptanan radyometrik yaşlar da 69,7±7 milyon yıldan (Üst

Beyin Temelli Öğrenme Kuramı uygulanan ve uygulanmayan grupların karşılaştırıldığı çalışmalar meta-analiz ile birleştirildiğinde çalışma türü ve