• Sonuç bulunamadı

Sözlü Şiir Ruth Finnegan-Sema Demir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sözlü Şiir Ruth Finnegan-Sema Demir"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Millî Folklor

171

Baz› fliirler yaz›l› olmad›¤› halde sözlü

olarak yani, ezbere bilinirler. Buna sebep ait olduklar› kültürün bir k›sm›n›n veya tümünün okur yazar olmamas› ya da okur-yazar oran› yüksek olsa dahi a¤›zdan a¤›za dolflan fliirlerin unutulmamas›, k›ymet ve kabul görmesidir.Bu konu tart›fl›labilecek bir konu olsa da eski destanlar örne¤inde gördü¤ümüz gibi yaz›l› olarak günümüze ulaflm›fl fliirler vard›r. Baz› bilim adamlar› radyoda veye televizyonda yay›nlanan ve günümüze tafl›nm›fl olan fliirleri de bu ko-nuya dahil etmifllerdir.

Sözlü fliir sanat›n› birçok flekilde göre-biliriz. Özellikle Avrasya’da tarihî Babilon, Yunan ve Hint destanlar›ndan Finlilerin Kalevela veya ça¤dafl Asya lehçesi olan K›rg›z ve Mo¤ol destanlar›, öyküleri ile Hintlilerin Pabuji destanlar›na kadar bir-çok yerde önümüze ç›kmaktad›rlar. Balad-lar daha daha k›sa ve lirik öyküler oBalad-larak özellikle Avrupa-Amerika gelenekleriyle il-gili bir flekilde karfl›m›za ç›kmaktad›rlar. Buna ra¤men baladlara karfl›laflt›r›labilir-li¤i tart›flmal› bir flekilde de olsa dünyan›n çeflitli yerlerinde karfl›m›za ç›kmaktad›r. Afrika ve Okyanusya’da ise, övgü fliirleri çok geliflmifl durumdad›r. Bölgelere has özellik tafl›yan fliirlerin varl›¤›n›n yan›nda, dünyan›n her yerinde müzik eflli¤inde söy-lenen lirik fliirler mevcuttur. Bu

bestelen-mifl fliirlerin baz›lar›n›n konusu, aflk, baz›-lar›n›nki dans, baz›baz›-lar›n›nki ise, savafl, a¤›t ya da çocuk olabilmektedir. Ancak bu fliirlerden baz›lar› kabul edilen Bat› kal›p-lar›na uymamaktad›r. Bat› formuna uyma-yan fliirlerden baz›lar› flunlard›r: Büyük avustralya’n›n özgün flark› dizeleri, Pole-neya’n›n mitolojik, dinî konulu ezgileri, fli-irsel öykülerin düzyaz› olarak söylenenleri, konuflma fleklindeki fliirler, büyü ve sihir için söylenen k›sa fliirler, sokakta okunan ezber fliirlerveya dikkate al›nmayan kafi-yeli fliirler gibi.

Uzun bir süre Bat›n›n yaz›ya verdi¤i önem, k›smen ezbercili¤in gelifliminin ilkel bir safhas› olarak gösterilmesi, hatta bu-nun tam tersi, do¤a ve insan›n romantik birlefliminin büyüledi¤i iddias› ile sözlü fli-ir küçümsenmiflti. Bu konudaki araflt›rma-lar, kendi aralar›ndaki ifllevleri ve ilgileri nedeniyle birkaç çeflide ayr›lmas› noktas›n-da elefltirildiler. 1970 ve 1980’lerde ise, ez-bercili¤in hem tarihi analiz, hem de ça¤dafl alan çal›flmalar›n› güvenilir bir flekilde or-taya ç›karmas› sav› ile k›smen de olsa söz-lü fliir tekrar kabul gördü.

Sözlü fliir sanat›, yaz›l› ifadenin gele-neksel bir flekli olarak tüm dünyada görül-mektedir. Ve bu gün, insan iletifliminde önemli bir rolü oldu¤u kabul edilmektedir.

SÖZLÜ fi‹‹R*

Oral Poetry

Poésie orale

Ruth F‹NNEGAN

Çev: Sema DEM‹R**

* Bu çeviri, Richard Dorson’un editörlü¤ünü yapt›¤› Handbook of American Folklore, ‹ndiana Universty

Press, 1986, sf. 119-127’de yer almaktad›r.

** Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlar› Fakültesi Müzik Haz›rl›k Lisesi Türk Dili ve Edebiyat›

(2)

Oluflumu ve Yay›l›fl›

Sözlü fliirin oluflumu ve da¤›l›m›, da-ima hayretle karfl›lanm›flt›r; çünki Bat›n›n yaz› hakk›ndaki önyarg›s› edebî eserlerin normal yoldan formüle edilmesi ve yay›l-mas› fleklindeydi. Halbuki bugün fliirlerin sözlü olarak yay›l›m›ndaki yöntemler hak-k›nda birçok bilgiye sahibiz.

“Bir yöntem oluflumu izleyen ezber yay›l›md›r.” Bir zamanlar tüm sözlü fliirler için kabul edilen bilgi buydu ve bunu ka-n›tlayan ninniler, ‹ngiliz Baladlar›, ki bun-lar›n Apaçi da¤bun-lar›ndan, Hint edebiyat›n-dan as›rlar boyu süre gelmifl olduklar› bi-linmektedir. Bu sözü edilen metinler ara-s›ndaki farkl›l›klar›n, metinlerin yanl›fl ez-berlenmesinden kaynakland›¤› ileri sürül-mekteydi. Ço¤unluk taraf›ndan benimse-nen bu görüflte, sözlü fliirde de¤iflmeden kalan bölümler halk›n kabulünü gören bö-lümlerdir. Bu genelleme modeli, birkaç se-bepten dolay› son zamanlarda yine ele al›n-m›flt›r. Bu gün ele al›nan konular k›saca flöyledir: Eski evrimcilik ve romantizim tahminlerine tepki, sözlü yay›l›m›n eskisi kadar iyi olmamas› ve hepsinden önemlisi, sözlü formül içeri diye bir yöntemin bulun-mas›.

Bu sözlü formül, gösteri esnas›nda gösteri yapan›n bulufluna dayanmaktad›r. 1930’larda Yugoslav geleneksel öykü-fliir sanat› üzerine yap›lan araflt›rmalar bize flairleri de¤ifltikçe ayn› metin, öykü de de-¤iflmektedir. Buna sebep ise, flairlerin gös-terileri kendi ilgi alanlar› ve yetenekleri öl-çüsünde do¤açlama yapmalar›d›r. ‹flte bu sebepten dolay›d›r ki öyküler, ezberlenmifl öyküler de¤il, her düzeyde formüle olan (de¤ifliklik bazen sat›rlarda, bazen de olay-larda, temada ve öykü kal›plar›nda olmak-tad›r) ve flairlerin kendi yarat›c›l›klar›na göre, de¤ifliklik yapt›klar› metinlerdir. Bu, sadece sözlü fliirler ya da metinler için ge-çerli olan bir

özelliktir, yaz›l› metinlerde bu tür de-¤iflikliklerin olmas›n›n imkans›zl›¤› orta-dad›r. Sözlü kültürde, hiçbir zaman do¤ru yaz›m diye bir fleyin mümkün olmad›¤›,

her metnin kendi yolunda tek ve otantik ol-du¤u böylece ortaya konuldu. Sözlü fliir ifl-levindeki ayd›nlat›c› bu bilgi, tüm dünya-daki sözlü fliir çal›flmalar›n› etkilemifltir. Örnek olarak, Çin lirik fliirlerini, ‹ngiliz baladlar›n›, Sumatra öykü flark›lar›n›, Gü-ney Afrika blues ve dinî flark›lar›n› göste-rebiliriz. Eski yunan ve Hint masallar›n-dan, Hitit destanlar ve Ortaça¤ avrupa fli-irlerine kadar birçok tarihî metinlerde söz-lü formül bileflimine rastlamaktay›z. 1960-1970 y›llar›nda art›k bu ifllem, geleneksel öykü ve fliirlerin tipik bir modeli olarak ka-bul edilmifltir.

Son zamanlarda ise, bu alanda yap›-lan araflt›rmalar ayap›-lan›nda flöyle bir anlafl-mazl›k görülmektedir. Bu sözlü formül flek-li özelflek-likle çok uzun öykülerde çok yayg›n oldu¤u halde, onun tek ifllem flekli oldu¤u kabul edilmemektedir. Dünyan›n baz› yer-lerinde, uzun say›labilecek fliir gösterileri-ne rastlamaktay›z. Afrika, Okyanusya ve Amerika’n›n ilkel kabilelerinde bu tür gös-terilere rastlanmaktad›r. Böylesine eski ez-ber eserler, onlar› söyleyen bir veya iki hat-ta bazen üç kifli hat-taraf›ndan kendi yorumla-r›yla söylenmifl ve sözlü formül tarz›ndaki gerçek gerçek performanstan ayr›l›k gös-termifltir. Di¤er baz› durumlarda ise, sözlü fliirin oluflmas›, yay›lmas› ve gösterisi de¤i-flik kimseler, gruplar taraf›ndan (koro flar-k›lar›) yap›lmaktad›r. Bunun gibi örnekler olmas›, sözlü formül tarz›n›n yerini ald›¤›-n› göstermese de de¤iflik kültür ve toplu-luklar›n sözlü fliir geleneklerini, fliirlerin oluflumunu, yay›l›m›n› ve gösterisini nas›l etkiledi¤i konusunu gündeme getirmekte-dir.

Biçimsel Özellikler

Sözlü fliirler düz yaz›da matbu olma-d›¤› için ayr›lmaolma-d›¤› gibi yerel lisandaki farkl›l›klar da bunu göstermez. Sözlü fliiri sanatsal nitelikli yapan biçimsel özellikleri çoktur. Bunlardan ilki, fliirlerdeki ölçü tek-ni¤idir. Kesin bir ölçü olmamakla birlikte baz› fliirler, Avrupa gelene¤inde oldu¤u gi-bi, vurgu ve nicelik bak›m›ndan ölçülü ka-l›plara oturtulmufl gibidir. Baz› Asya

kö-Y›l: 15 Say›: 58

(3)

kenli fliirlerde ise, hece say›lar› kal›plar›na sad›k kalm›flt›r. fiiirdeki ölçü özellikleri ay-nen vezin gibi ifllem görmektedir, bunlar hece yinelemesi, kafiye gibi özelliklerdir. Sözlü fliirlerde kafiyeli ton daha az kulla-n›lm›flt›r; fakat yine de Çin ve Burma ör-neklerinde görülen ton kal›plar› sözlü fliir performanslar›nda etkili olmufltur.

Bu fliirlerdeki bir baflka önemli unsur, paralelliktir. Bununla de¤iflik anlamda olan sözcükler tekrarlanmaktad›r. Toda ve Navajo’nun fliirleri bu özellikleri tafl›mak-tad›r. Paralellik de kendi içinde çeflitlilik göstermektedir. Kelime s›ralamas›ndaki de¤ifliklikler, ba¤lant› yahut zincirleme bu de¤iflikliklere örnek gösterilebilir. Paralel-lik daha çok soru cevap dibi dizelerde kul-lan›lmaktad›r.

Sözlü fliirde günlük konuflma lisan›n-dan farkl› bir dil kullan›lmaktad›r ki, baz› flairlerin bu dili ö¤renmek için özel e¤itim ald›klar› bilinmektedir. Form ve etki alan› her ne kadar kültürden kültüre farkl›l›k gösterse de mecazî bir ifade kullan›m› dabu fliirlerin özelliklerindendir. Sözlü fliirde, destan ve kasideler, genelde bir tip lisan ile yaz›lm›fllard›r. Örne¤in Bantu fliirlerinde kahraman ya bir aslan ya f›rt›na ya da ka-s›rgad›r. Bu fliirlerin tüm yap›s›n›n alt›nda benzetmeli anlat›m metodu yer almakta-d›r. Bunlara örnek olarak, Polenezya gele-ne¤ine uygun yaz›lan “do¤a” fliirleri veya Somoli ve Malezya minyatür fliirleri göste-rilebilir. Bunlarda çok a¤›r ve a¤dal› bir bi-çimde tasvirler kullan›lm›flt›r, bu özellik el-bette ki sözlü fliirin basit olams› gerekti¤i-ni düflünenleri çok flafl›rtmaktad›r. Baz› Amerikan yerlilerinin öyküleri fliir mi yok-sa nesir mi tart›flmalar› da yap›lmaktad›r. Sözlü fliirlerin kendilerine özgü bir sözlü fliir üslûbu olup olmad›¤› da ayr› bir anlaflmazl›k konusudur. Baz› araflt›rmac›-lar paralellik üzerinde durarak baz›araflt›rmac›-lar› ise, formüller ve hatta tekrarlama ile sözlü fliir biçimini izah etmektedirler. Bu arada “il-kel zihniyet” veya “sözlü kültür”de de¤iflik-lik yapma düflünceleri de ortaya at›ld›. Ko-nuyla ilgili bir baflka görüfl, sözlü fliirin

bel-li bir usulünün olmad›¤› bebel-lirterek, sözlü fliirin kültürlere ve dinleyicilerin reaksi-yonlar›ndaki çeflitlilikle birlikte sözlü ve yaz›l› çeflitlerin aras›ndaki etkileflime ve örtüflmeye dikkat çektiler.

Gösterimde Tarz ve fiekiller Asl›nda gerçeklefltikleri olaylara da-yanan sözlü fliirler, sadece birer metin de-¤ildir. Söyleyifl tarz›nda esas olan fley flar-k›, makam ve söyleyenin ses tonu hatta ba-zen bir çalg› eflli¤idir. Baz› ülkelerde özel olarak gelifltirilmifl çeflitleri vard›r; Afrika davul fliirleri buna örnek olarak gösterile-bilir. Bunlarda kelimeler vurmal› ve üfle-meli çalg›larla dile getirilmektedir. Burada sunu ifade etmek gerekmektedir ki, göste-rim, bir özü meydana getirmektedir. Göste-rim, sözlü fliirin ols› bir parças› de¤ildir. Kuflkusuz ki sözlü fliirin oluflmas› için, din-leyiciler de gerekmektedir. Bu fliirlerin ara-lar›nda dinleyicisiz okunan çok az say›da fliir vard›r, bunun d›fl›ndaki pek çok sözlü fliir, dinleyicilere okunmaktad›r. Hatta ba-zen, dinleyiciler de bu gösteride rol almak-tad›r.

Bazen iki grup birbiri arkas›ndan s›ra ile fliirleri okunmaktad›r. Burada bir grup gösterici iken di¤er grup seyircidir. Daha sonra gösterici grup, seyirci; seyirci grup ise, gösterici olur. Baz› örneklerde ise, oku-yucu ve dinleyici rolleri tamamen ayr› ol-maktad›r. Bunlara örnek, 1930’lardaki Yu-goslav kahramanl›k flark›lar› veya 19. yüz-y›l K›rg›z destanlar›d›r. Bu iki uç noktada-ki örnekler aras›nda seyirci ile gösterici rolleri birçok de¤ifliklik göstermektedir. Af-rika fliirlerinde koro ile flef yer de¤ifltirir; Eskimo fliirlerinde veya Polonezya flark› yar›flmalar›nda gösterici iki kifli s›ra ile fli-ir okur, flifli-iri duymad›klar› için seyfli-irci grup-lar› yer de¤ifltirir ve bir de bunlar kadar önemli olan sözlü fliirin en genifl anlam› ile kiflisel ilgi olmas›na ra¤men radyo ve tele-vizyon ile dinleyici aras›ndaki kadar mesa-feye sahip olmas›d›r.

Ayn› de¤iflkenlik, gösteri için de geçer-lidir. Bu güne kadar elde edilen inançlar›n aksine, sözlü fliir bir toplumun bütün

üye-Y›l: 15 Say›: 58

(4)

lerine ulaflmayabilir veya her zaman halk içinde okunmayabilir. Kültürel âdetler, fliir türlerinin kimin taraf›ndan ve kimlere okunaca¤›n› tayin eder. Bu fliirlerin baz›la-r› saraya ait olup genelde seçkin kimselere okunmaktad›r. Asker flark›lar› veya Bat› afrika flark›lar› gibi baz› fliirler özel grup-lar içindir. Baz› fliirler ise, sadece erkekle-re ya da kad›nlara özeldir, baz›lar› ise be-lirli bir yafl grubu için söylenmektedir. Ay-r›ca sözlü fliirin uygun bir ortamda okun-mas› için de âdetler mevcuttur. Bu da ye-rel, kültürel âdetlere göre çeflitlenmekte-dir.Fakat genelde halk›n rahat olup, ifl yap-mad›klar› zamanlar bu fliirlerin söylenme-si için uygun ortamlard›r. fiiirin müzik efl-li¤inde okunabilece¤i ifl kollar› ve törenler, çapalama, kürekle ifl görme, ö¤ütme, bebek sallama ve bir de harman, temel atma, di-nî törenler, evlenme ve cenaze merasimle-ridir.

‹fllevler

Sözlü fliirler için gerekli çeflitli bilgi-lerden sonra ifllevlerinde bir genelleme yapmak yan›lt›c› olabilir. ‹nan›l›r ki, sözlü edimlerin ifllevleri mevcut durumu destek-lemek, çocuklar› atalar›ndan kalma moral ve bilgi yönünden desteklemek ve genelde de¤iflikli¤i önlemektir. Bu bazen dua fliirle-rinde geçerlidir; ancak, öyle fliirler vard›r ki, isyan anlat›r, yetkiye bask› uygular ve-ya de¤iflikli¤e özendirir. Sive-yasî konulu ve protesto flark›lar› çok yayg›nd›r. Sözlü fliir, bireyler ve daha genifl gruplar için dinî, resmî, Sanatsal ve dinlendirici roller üstle-nebilir. Tabii kullanaca¤›amaç çeflitlili¤i, iletiflim gibi sonsuzdur. Düflmanl›k ya da sevgi ifadesinde, anlaflmazl›klar› artt›rma-da veya çözmede, sevinçte, iftiraartt›rma-da, ayr›l›k-ta, ibadette, iyilefltirmede, yenilik yapma-ya teflvikte, korumada, halka kutsal birlik için ça¤r› yapmada yahut hayal gücünü gü-zel kelimelerle süslemede sözlü fliiri kulla-n›r›z. Ço¤unlukla gerçek nedeni, seyirci ve göstericinin maksad›na ba¤l›d›r. Bir fliirin herhangi bir ba¤lamda iletti¤i ileti, di¤er bir ba¤lamda çok de¤iflik bir anlama gele-bilmektedir.

Gelecekteki Çal›flmalar

Sözlü fliirin geliflmesi konusunda sü-regelen ihtilaflar mevcuttur. Baz› araflt›r-mac›lar,sözlü usul yaklafl›m›na s›cak baka-rak konuya daha çok dil ve yap› analizleri-ni derinlefltirmek, fliirleri ayr› ayr› tan›m-layarak irdelemek taraftar› olduklar›n› ifa-de etmektedirler. Di¤erleri ise, metne kar-fl› olan gösteriye verilecek dikkate karkar-fl› ç›-karak geleneksel be halktan gelen fliir flek-lini di¤er fliirlerden ayr› tutulmas›n› red-detmekte ve her iki çeflit fliirin birçok flart-larda örtüflmesi nedeniyle sözlü fliirin tan›-m›n›n geniflletilmesi, modernle sözlü fliirin elektronik medya taraf›ndan yay›nlanmas› tezini savunmaktad›rlar. Bu ve buna ben-zer tart›flmalar›n sürüp gidece¤i ortad›r; fakat flunu diyebiliriz ki, sözlü fliir için ile-ri sürülen “sanat yok”, “halka ait” veya “il-kel” tan›mlar› art›k reddedilmekte, sözlü fliir de uzun bir geçmifli olan edebî anlat›m ve iletiflimle ilgili fliirler gibi ciddiye al›n-maktad›r.

KAYNAKLAR

Steven C. Caton, “Peaks of Yemen I Summon”: Poetry as Cultural Practice in a North Yemeni Tribe, Berkeley and Los Angeles, 1990

Steven Feld, Sound and Sentimet: Birds, We-eping, Poetics, and Song in Kaluli Experssion, 2d ed., Philadelphia, 1990

Ruth Finnegan, Oral Poetry: Its Nature, Sig-nificance and Social Context, Cambridge, 1977.

Ruth Finnegan, ed., A World Treasury of oral Poetry, Bloomington, Ind., 1978.

John Miles Foley, ed., Oral-Formulaic Theory: A Folklore Casebook, New York, 1990.

A. T. Hatto, ed., Traditions of Heroic and Epic Poetry, London, 1980.

Dell Hymes, “In Vain I Tried to Tell you”: Es-says in Native American Ethnopoetic, Philadelphia, 1981.

Albert Lord, The Singer of Tales, 1960, reprint Cambridge, Mass., 1981.

Felix J. oinas, ed., Heroic epic and Saga,: An Introduction to the World’sGreat Folk Epic, blo-omington, Ind., 1978

Isidore Okpewho, The Epic in Africa: Towards a Poetics of the Oral Performance, New York, 1979.

Willard R. Trask, ed., The Unwritten Song: Poetry of the Primitive and Traditional Peoples of the World, 2 vols., New York, 1966.

Y›l: 15 Say›: 58

Referanslar

Benzer Belgeler

This experiment of evaluation of deep learning models for face mask detection is implemented on Google Colaboratory (Colab Notebook) that runs on the cloud. The

Cloud service providers use de-duplication technologies to store only a single copy of their content, reduce storage space ,and increase efficiency, but we must consider the

By providing the fact of distribution, they can be mutually verified.As described above, in the case of the existing mail notification service, the contents of the mail

7 ça lış ma la rın da ben zer bir so nu - ca ulaş mış ve TME ke mik ya pı sın da ki ile ri de je ne ra tif de ği şik lik le rin re dük te ol ma yan disk dep las ma nıy la

In conc lu si on, le ech in fes ta ti on must be kept in mind in the dif fe ren ti al di ag no sis of unu su al res pi ra tory dis tress, no se ble e ding, and blo od spit ting es pe

grup (22 kişi), üstündekiler ise 2.grup (28 kişi) olmak üzere ayrılmış, her frekansta sağ ve sol kulakları, bağımsız t-test kullanılarak karşılaş- tırılması

+ Ermeni SABIHA GÖKÇEN TAR TIŞ M AS I Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen' in yeğeni olduğunu söyleyen Hripsime Sebilciyan Gazelyan'ın, "O Ermeni'ydi" iddiası

Ezerine Ankara Devlet Konser, vatuvarı piyano talebeleri, pro - fesörleri Ludvig von Çaçkes ile birlikte yarınki cıanartesi ve pazar geceleri iki konser ver­ mek