• Sonuç bulunamadı

Şehrimize gelen Ankara Devlet Konservatuvarı piyano profesörü:Ludvig Von Çaçkes ile bir konuşma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şehrimize gelen Ankara Devlet Konservatuvarı piyano profesörü:Ludvig Von Çaçkes ile bir konuşma"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

m Way» 1944

Şehrimize gelen Ankara Devlet konservJuvan

piyano

profesörü:

Ludvig Von Çaçkes

ile bir konuşma

Yarın gece Eminönü Kalkerinde verilecek konserde kimler çalacak?

Konuşan: İzzet Aldemir

Eminönü Halkevînin daveti

Ezerine Ankara Devlet Konser, vatuvarı piyano talebeleri, pro - fesörleri Ludvig von Çaçkes ile birlikte yarınki cıanartesi ve pazar geceleri iki konser ver­ mek üzere dün şehrimize gelmiş­ lerdir. Bu münasebetle kendileri ile bir konuşma yaptım.

Ludvig von Çaçkes otldört saat lîk bir yolculuktan sonra hiç de yorgun görünmüyordu. Hepsi de neşeli ve güler yüzlü idiler.

Profesör Çaçkes beni büyük bîr nezaketle karşıladı. Gazeteci Olduğumu işiten talebeler de et. rafımızı aldılar. Profesörden ha­ yatı ve çalışmaları hakkında iza­ hat rica ettim. Büyük bir neza­

Prof, Ludvig Fon Çaçkes ketle kabul etti.

— Viyanada doğdum. Beş ya şmda musikiye karşı büyük bir heves duydum. O zamandan mu. siki ile meşgul olmağa başladım. B ir yandan tahsilimi yapıyor, bîr yandan da musiki dersi a lı­ yordum. Dokuz yaşında ilk kom. pozetnî yaptım ve musiki hocala­ rım tarafından çok beğenildim, ö n iki yaşında senfoni ve koro sesleri vücude getirdim. Bundan sonra çalışmalarıma devam et • 'tim. A:lem beni üniversiteye verdi. Oraya musiki ilmi öğren, inek için girdim. İçimde taşkm bir arzu vardı- Küçük eserlerden başlayarak büyük eserler vermek arzusu beni tahrik ediyordu .

— Viyanadan başka yerlerde konser verdiniz mî?.

— Evet. Avrupamn birçok yer. terinde, A-vusturyada Çekoslo - vakyada, Polonyada ve Rusyada turneye çıktım. Radyolarda kon­ serler verdim.

— Profesörlük ünvanrm kaç yaşında aldınız?

f Bu konserlerimi verdiğim sırada 29 yaşında idim. İşte o zaman Avusturya hükümeti tara­

fından bana bu ünvan verildi. Bu sırada Viyanada bir kompo­ zisyon müsabakası açıldı, buna

ben de iştirak ettim ve birinci mükâfatı ben kazandım. Bundan sonra fconservatuvara kompozis­ yon hocası oldum.

— Türkiyeye gelişiniz nasıl oldu?

■— Ben Viyanada iken musiki dersi almak için Türkiyeden tale.

beler gelmişti.

— Bunların kim olduğunu, isimlerini hatırlıyor musunuz?

>— Evet, bunlar şimdi Konser

vatuvar hoca ve profesörlerin - den Ferit Alnar, Seyfettin Asal ve Sezai Asal idiler. Benden teo. ri dersi aldılar. Bunlar çok isti, dath idiler. Bunlardan Türkiye hakkında malûmat aldan, Ara • dan zaman geçti. 1937 senesinde bir gün Türkiye Maarif Vekâle­ tinden bir mektup aldım, Beni Ankara Konservatuvarına profe. sör olarak tayin etmişlerdi. Mem nuniyetle kabul ettim ve Türki - yeye geldim,

— Ankara Konservatuvar ta . lebelerini nasıl buldunuz?

— Ben geldiğim zaman henüz konservatuvar kurulmamıştı. Der hal işe başladım. Talebe kaydı ile meşgul oldum, ilk taîebele. rimden biri bu konserlerde dinle, yeceğiniz Renan Türkarman ile Bayan Selçuk Uraz’dır. Bunlar küçük yaştan musiki ile meşgul oldukları için çok iyi yetiştiler.

Şunu da ilâve deyim ki, kon - servatuvarm bu çalışmalarında Türk hoca ve profesörlerinin de büyük bir emek re çalışmaları vardır. Ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ve iyi talebe yetiştir, mek için gayret sarfediyorlar. Bu profesörlerin birkaçı benim talebem olmakla beraber şimdi de mesai arkadaşlarımda.

İşte bu konserlerimizi, çok iyi yetişen talebelerimizi birer nü - mune olarak göstermek için v e . riyoruz. Ve iftiharla söyliyebili- rim ki bu talebeler şimdi Bet. hoven’in List’in, Shopen’ih par­ çalarını gayet kolaylıkla çalabi­ liyorlar, Bilhassa Renan ve Sel- çukla iftihar ederim.

Bundan sonra profesörden cu- martesi ve pazar geçeri verecek - leri konserde çalınacak parçala.

rm neler olduğunu sordum, — Çalmacak parçalardan bîr kaçı çalınmıştır. Fakat içlerinde biç çalınmayanîar ve sadece bu konserde çalınacak . olanlar da vardır.

—- Bu verilecek konserde sîzi de dinleyecek miyiz?

— Biz buraya altı kişi geliyor duk. Fakat arkadaşlardan birisi hastalanınca onun yerine fcen ça­ lacağım.

Profesörü daha fazla meşgul etmek istemedim. Son olarak ta­ lebelerinden birisine b ir parça çaldırmayı rica ettim- Kabul et­

tiler ve Selçuk Uraz ile Şükrüye Hrzefin birlikte ve iki piyano ile çaldıkları bir parça ile Renan Türkarman’m çaldığı iki parça, yi dinledim s

Hepsinde de büyük bir istidat görülen talebelerden. Bayan Sel - çuk 1943 de mezun olmuştur ve halen Konservatuvarda asistan, lık yapmaktadır,

Profesörü ve talebelerini mu­ vaffakiyetlerinden dolayı tebrik ederiz, ı

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırmanın bulgularına dayalı olarak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. 1) Öğretmenlerin, dramanın hafif ve orta ağır düzeydeki zihin engelli öğrencilerin;

4 yıl sonra ülkeye geri döndüğünde gençlere müzik eğitimi konu­ sunda neleryapılabileceğini çok daha iyi bi­ liyordu ardık.. Ama geçim sorunu

Ünlü sanat tarihçisi ve bilim adamı Celâl Esat Arseven’e dün, evinde yapılan bir törenle İstanbul Üniversitesi Senatosunun «Fahri Doktor» akademik payesi

Güldürü dalında en çok oy alan sanatçılardan Müjdat Gezen ve Perran Kutman, 1983’ün süper Güldürü dalında Müjdat Gezen, Metin Akpınar Zeki Güldürü

Sonra Halid Ziya kimi kimsesi olmayan bir zat da de­ ğildi, Dşaklıgiller oidukça kalabalık bir aile idi, arada ondan bahsettirmeye bir vesile bulamazlar mı

Bedri SEVER ve Yönetim Kurulu Üyeleri olmak üzere ve Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı’na teşekkür ederiz.. Fırat Tıp Dergisi’ne verdiği destekten dolayı SEZA

Kadın, erkek için fıtraten daha çekici olduğu, estetik olarak daha güzel ve cazip ya- ratıldığı için şeytan erkeğin kadına karşı zaafını bilip bunu

1 İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 2 Vehbi Koç Vakfı, Amerikan Hastanesi, İnfeksiyon Kontrol