• Sonuç bulunamadı

500 yaşında bir Galatasaray

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "500 yaşında bir Galatasaray"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

500 YAŞINDA BİR LİSE

GALATASARAY

Galatasaray Lisesi'nin bahçesinden içeriye girenlerin

dikkatlerini,

ana

binanın

üstündeki

tabeladaki

tarihler çeker. Sağ köşedeki “1481" tarihi okulun asıl

temelinin atıldığı yılı, 1868 ise "Mektebi Sultani'

haline getirildiği yılı belirtir.

Galatasaray Llsesi'nin bahçesindeki “Hamidiye Çeş­

mesi" de bugün bir tarih olarak ayakta durmaktadır.

Çeşmenin üzerindeki ilk tarih, olan 1258 Sultan II.

Abdülhamid'in doğduğu 1832 yılını, 1293 tarihi tahta

çıktığı 1877'yi ve tahta çıkışının 25. yılı olan 1902’yi

ortaya koymaktadır. Tarihî çeşme 25. yılda, yani

1902'de yapılmıştır.

Tarihi boyunca seçkin

devlet ve bilim adamı,

hariciyeci, sair, yazar

gazeteci ve sanatçı

yetiştiren

"Galatasaray Lisesi”

yaşam

boyunca

türlü

toplumsal etkinlikler

de sergileyen bir

öğretim kurumu.

P

A D İŞ A H İkinci Beyazıd, 1481 yılında çık tığı bir av guzisi dönüşünde "Gülba- ba” adlı bir ihtiyara rastlamasaydı, belki bugün 500 yıllık tarihi olan Galatasaray Lisesi olm ayacaktı...

ikinci Beyazıd, eğitim alanında büyük eserler vermişti. lm arcı, barışsever yapısı, onu eğitim hiz-' metlerine daha çok yöneltiyordu. İstanbul’da köklü bir eğitim kuru­ luşunun temellerini atmak istiyor­ du. Güzel bir rastlantı ona bu fır­ satı verdi. Padişah olduğu y ıl için­ de bir gün Tophane’ nin üst tarafın­ daki korularda y ap tığı bir a v gezi­ sinden dönüşünde “ Gülbaba” adlı bir ihtiyarla karşılaşıp konuşma­ sıyla yeni bir Saray Okulu’nun da­ ha kurulması düşüncesi gerçekleş­ me aşamasına gelmiş oldu.

“GALATA SARAYI”

Bu yıl, 500. kuruluş yıldönümü­ nü kutlayan Galatasaray Lisesi, bu güne değin çeşitli değişiklikler geçirdi. İstanbul’ un fethinden sonra gerek ikinci Mehmet devrin­ de ve gerekse oğlu İkinci Be­ yazıd'ın padişahlığı zamanında Bi­ zanslIların ve Latinlerin Pera de­ dikleri Beyoğlu ve G alata kesimi- ninin tümüne o dönemde "G alata” deniliyordu. İşte bu nedenle ikinci Beyazıd'ın şim di okulun bulunduğu yere kurmuş olduğu binaya Galata semtinde bulunduğu için "G alata Sarayı” adı veridi. Bu ad giderek

"Galatasaray” a dönüştü. Okul bu tarihi ilnvanı 1888 yılına kadar taşı­ dı. Okulun tarihi adı 1868’den sonra bazı değişikliklere uğradı.

G a la ta S a r a y ı'a m k u ru ld u ğu günden 1868 yılm a değin geçirdiği aşamalar dikkati çekici. Kanuni Sultan Süleyman devrinden sonra ihmal edilen okul, ancak 1715’de Damat Ferit A li Paşa tarafından ta ­ mir ettirildi. Daha sonra yanma bir kasır eklenilen kurulmuş, bir saray okulu olarak görev yap tı. Okul, İkinci Mahmut devrinde büyük Tophane yangınında bütünüyle tahrip old u . Yeniden inşaası için Defterdar Hacı Yusuf Efendi g ö rev­ lendirildi v e bina 1819 yılında ahşap olarak yeniden yapıldı. 1838 yılında “Tıbhane M ekteb i" olarak görev

yapan okul bu haldeyken ikinci kez yandı, 1862'de kâgir olarak tekrar inşaa edildi.

"MEKTEBİ SULTANİ”

B atı u y g a r lığ ın d a n do ğru d a n doğruya yararlanmak maksadıyla 18001ü yılların ortalarında A v ru ­

pa'ya öğrenci gönderilm eye başlan­ dı. Ancak, giden öğrencilerin iyi seçilememesi v e hazırlanmamış ol­ maları gibi nedenlerle bunların bir kısırımdan yararlanılamadı. İçinde 40 öğrencinin öğrenim yap tığı “ P a ­ ris Mektebi Osmanisi” de “ hiçbir yarar sağlamadığı için” kapatıldı.

Bu sıralarda Abdü laziz'in Fran­ sa’ya gezisini büyük bir fırsat sa­ yan o zamanın üst düzeydeki devlet ileri gelenleri artık ba tı uygarlığın­ dan yararlanılmasının kaçınılmaz olduğunu ortaya koydular. O ne­ denle, A vrupa liselerine eşit v e Fransız okullarının programına u y­ gun olarak, diploması da A vrupa üniversitelerinde geçerli tutulmak şartiyle, Türkçe ile Fransızca aynı derecede öğretilm ek üzere G alata­ saray Lisesi’ nin, “ Mektebi Sulta- ni"nin kurulmasına karar verildi. Bu amaçla Babı&li (Başbakanlık) saraya 21 Zilhicce 1868 tarihli bir yazı gönderdi. Saray da bunun üze­ rine okulun “ tesis fermam ” nı BabI­

âli'ye gönderdi v e 1968 yılının eylül ayıtım birinci günü de açılış töreni yapıldı. "M ektebi Sultani” nin ku­ rucuları arasında o zamanın M illî Eğitim Bakanı (M a a rif Nazmı) olan Saffet Paşa ile Başbakan (Sadra­ zam) A li Keçecizade Fuat Paşa da vardı. Okulun 1870’de 20 öğret­ meni, 10 öğretm en yardımcısı ve

502 öğrencisi bulunuyordu.

İLK METEOROLOJİ

RAPORU

Mektebi Sultani’nin ilk müdürü M. de Salve’dir. Kendinden sonra gelen müdürler kısa kısa sürelerle görev yaptılar. Bu arada okul bina­ sı, A li P a şa n ın vefatından 2 y ıl sonra, 1873’de "M ektebi T ıb b iye” ye v e r ild i. M e k te b i S u lta n i de Tıbbiye’nin bulunduğu Gülhane - deki bir binaya taşındı, 3 y ıl kadar burada kaldıktan sonra tekrar eski binasına döndü. Burada, 1847 yılın­ da bir "Hukuk M ektebi” bir de “Turuku M eabir” M ülkiye Mühen­ disi (ponts et Chaussee)

(2)

77 ffc v W I

cek bölümler a çıldı. 1871 yılında ö ğ ­ retimde bazı reformlar yapıldı

1876 yılında da Hacı Sava Faşa’ - rım müdürlüğü sırasında doğu fiillerine önem verilm eye başlandı. Ayrıca, Osmanlı Tarihi, genel tarih dersleri içinde daha geniş şekilde okutulmak üzere Fransızca’ya ter­ cüme edildi, kozm ografya da ders programlan içine alındı. 1880 yılın ­ da Osmanlı tarih derslerinin oku­ tulmasına karar verilerek A b ­ durrahman Şeref Efendi bu dersle­ rin öğretm enliğine atandı. A y n ı yıl okulda kurulan bir rasathane ile ilk meteoroloji raporu "K araden iz ile Adalar D eııizinğde ve Venedik Körfezi nde rüzgârın şimalden es­ mekte olduğu" bildirildi.

ÜCÜNCÜ YANGIN

G a la ta s a ra y ‘ ‘ M e k t e b i Sul- tani” si, ilk orta ve yüksek öğretim i kapsayan bir okuldu. 1912 ile 1923 yıllan arasında okul bir hazırlık, üç ilkokul v e d ö rt orta-lise kısmı ol­ mak üzere 8 sınıftan oluşuyordu. Abdurrahman Şeref Efendi müdür­ ken 22 şubat 1907 gacesi okulun ikinci müdürü, saray mütercimle­ rinden M . Feuillet'in dairesinden çıkan yangında, 111. N ap olyon ta ­ rafından okula hediye edilen kü­ tüphane, ile müze binanın bütün ahşah kısmı ile birlikte tamamen yandı. Yangından sonra okul bah­ çesindeki sundurmalar kapatılarak ve civardaki apartmanlarda yerler bulunarak öğrenim e devam edildi. Daha sonra, Beylerbeyi Sarayı'nın Paşa ve Mızıka dairelerinden ve saray bahçesine kurulan baraka­ lardan yararlanarak derslere devam edildi. Okul, binanın sağlam d u ­ varlarından faydalanılarak I I . A b- dülhamit'in ilgisi ile kısa bir z a ­ manda tamamen kârgir olarak inşa edildi. Bu sırada okula müdür tayin edilen T e v fik Fikret, binada bazı değişiklikler yaparak müze, konfe­ rans salonu, spor salonu ve kü­ tüphane gib i bölümleri okula k a ­ zandırdı. Böylece 1906-1908 ders yılı Beylerbeyi'nde geçirilerek 1908-1909 ders yılında öğrenime yeni binada devam edildi. Ancak Fikret'in muhalifleri konferans sa­ lonu’nun caminin üstüne tesadüf etmesini vesile ederek yaptıkları tenkit v e etkiyle bu bölümün açıl­ ması 5 yıl gecikti. Salonun 1913 y ı­ lında açılışında Georges Cour- telipe’nin " L e gendarme sans- p itie " adlı komedisi tem sil edildi. M ekteb i Sultani’de 1924 yılına kadar günde 3 saat Fransızca v e 2 saat Türkçe olarak devam eden ö ğ ­ retim , bu yıldan sonra Fransızca dersler de dahil olmak üzere, diğer lise ders programlarına uyduruldu. 1924-1925 yıllarında Türkçe ve Fransızca sınıflan birleştirilerek son sınıfta edebiyat v e fen ayırım ı yapıldı. 1925-1926 ders yılında dör­ düncü sınıfta başlayan bir ticaret ve bankacılık bölümü kuruldu. Bu bölüm. 1940-1941 ders yılında ilk kez kaldırıldı. 1954-1955 yılında tekrar kuruldu. 1965-1966 yılında ise, son kez kaldırıldı.

İLK SPOR BAYRAMI

Galata S a rayı’nda ilk spor ku­ ruluşu 1481 yılında başladı. O

za-manlarm “ zorunlu spor” unu ci­ rit, ok atm ak, top v e cop oynamak, yay çekmek, kıl torbaya kepez (s iv ­ ri taş) saplamak gibi uğraşılar oluş­ turuyordu. Beden E ğitim i dersinin ilk kez yerleşm e ve gelişme­ si 1868— 1872 y ılla r ın d a o l ­ du . îlk kez 1870 yılında Kâğıthane çayırında bir 3por bayramı düzen­ lendi . Bu bayram daha sonraları bir gelenek halinde devam e tti. B e­ den E ğitim i öğretmenlerinden Mr. Moiroux öğrencilere yüzme v e kü ­ rek sporlarım öğretti. 1879 yılında okula ilk Türk Beden E ğitim i ö ğ ­ retmeni olarak Faik B e y (Üstünid- man) geldi. A letli Alm an jim nas­ tiği ve güreş çabaları onunla başla­ dı. Bir GalatasaraylI olan Selim Sırrı Tercan’ la okulda İsveç jim ­ nastiği ilgi gördü.

GALATASARAY

KULÜBÜ

Tü rkiye'de futbol ilk zamanlar­ da yalnız K adıköy v e M oda'da otu­

ran tngılizler arasında oynanırdı. Bu semtlerde oturan G alatasaray­ lIlardan bazıları 1899 y ılı ekim ayında kendi aralarında futbol o y ­ namaya başlamışlardı. Ancak, “jurnalciler" tarafından saraya, "B a z ı gençlerin karşılıklı kale ku­ rup, birbirlerine top a ttıkla rı” ih ­ bar edilince heveslerinden v a zge ç­ mişlerdi. 1 T eşrin ievvel 1905 günü okulun beşinci sınıfında edebiyat öğretmeni M ehm et A ta Beyin dersi sırasında A li Sami Yen, A sım T e v ­ fik. Emin Bülent, C evdet Kalpakçı, Ahm et Kara başbaşa vererek bir futbol kulübü kurmaya karar v e r­ diler. 1. numaralı üye A li Salim B e­ yin anlattığına göre, kulübün renkleri önce kırm ızı-beyazdı. Son­ ra jurnalcilerden çekinerek "B iri vişneye çalan kırm ızı, diğeri turun­ cudan iz taşıyan güzel bir sa n ” dan ilk Sarı-Kırm ızılı formalar yapıldı ve ilk kez 6.12.1908 tarihinde "B er- ham" İngiliz savaş gem isi ile y a p ı­ lan maçta giy ild i. 1905’de kulübün adı "G alatasaray Terbiyei Bedeni­

ye Kulübü” , 1908'de “ Galatasaray G en çlik K u lü b ü ” v e n ih a y e t 1948’de “ Galatasaray Spor Kulü­ bü” oldu.

Folklor ilk kez yine Galatasa­ ra y ’da ortaya çık tı v e Galatasa­ raylIlar zeybek kıyafetleriyle " fo lk ­ lor ekipleri "ni oluşturarak gösteri­ ler düzenlediler.

“ LA COMPARSİTA”

Müzik, G alatasaray’da okulun ilk kuruluşundan beri önemli bir yer işgal e t t i. M ektebi Sultani d ö­ neminde gerek B atı, gerekse Doğu müziğinde harcanan büyük çaba­ larla "Galatasaray îz c a z ’ı " haklı bir şöhret sahibi oldu. Bu sıralarda Galatasaray’ın bütün konserleri " L a C om parsita" adlı parçayla başlardı. *

GalatasaraylIların kurduğu sos­ yal mtiesseselerden başta gelenle rinden birisi de 27 temmuz 1910 ta ­ rihinde Abdurrahman Şeref Efen- doi başkanlığında kurulan " M e k ­ tebi Sultani Talebei Kadimesi Ce- m iy eti’ ’dir. Bu cem iyet 1932 yılın ­ da “ GalatasaraylIlar Cem iyeti” , sonra "G alatasaraylIlar D ern eği" ve nihayet “ GalatasaraylIlar Cem i­ y e t i” adını alarak günümüze değin devam etti.

Günümüzde Ankara, İzm ir ve Bursa’daki Galatasaray dernekle­ rinden başka okul ile ilgili diğer ku ­ ruluşlar, Okul A ile B irliği, Okul ve öğrencileri Koruma Derneği, Gala­ tasaray'da Okuyanlar Yardım laş­ ma Derneği, Galatasaray Kültür D em eği gibi çeşitli dem eklerin yan ı sıra 7 nisan 1964 tarihinde, A . Ahıska, Suphi Batur, Selalıattin B eyazıt, O. M ü eyyet Binzet, H alil Burnaz, Necdet Çobanlı, M . Orhan Dikmen, S eyfi Doral, Ihsan ipekçi. Şahap Koca topçu, Feridun Kunt, Haluk Renda, Rİefik Selim oğhı, A li Teom an, M ustafa V . Yalm an tara­ fından “ Galatasaray Lisesi'ni G e­ liştirme Tesisi (V a k fı)" kuruldu. Galatasaray'ın T ü rk iye’de ön ­ cülüğünü y ap tığı sosyal olaylardan biri d e , okula bağlüık ve dayanışma örn eği, ocağın eski v e yem nesille­ rim bir araya getirip kaynaştıran " P ila v " geleneği. H er y ıl haziran ayırım ilk pazarı GalatasaraylIlar okullarında ve bulundukları yerler­ de düzenlenen ünlü " P la v G ü n 'te- rinde yaşlı, genç bir araya gelerek eski günleri yadediyor.

1922 yılına kadar mezunlara d ip ­ lomalar “ Devlet-i A liyye-i Osmani­ y e ” v e "E m p ire O ttom an” adına verilirken. Kurtuluş Savaşı sıra­ sına rastlayan 1922-1923 y ılı m e­ zunlarına "T ü rk iy e Büyük M illet Meclisi H üküm eti” adına, bu ta ­ rihten sonra ise, "T ü rk iy e Cumhu­ riy e ti” adına verildi.

M evcut bina, ihtiyacı karşılaya­ maz hale geldiğinden 1930 yılında ilk v e “ ih za ri" kısımlar Orta- k ö y ’deki Şehzade Süleyman Efen­ di'nin Periye Sarayı'na naklolundu. 1965 yıhndan itibaren okula kız ö ğ ­ renciler de alınmaya başlandı.

Galatasaray Lisesi’nin bugünkü genel görünüşü...

General De Gaulle 25-30 ekim 1968 tarihleri arasında

Fransa Devlet Başkanı olarak Türkiye’yi ziyaret etti.

Ankara’dan İstanbul'a gelen konuk devlet başkanı,

“Mekteb-i Sultani" haline getirildikten sonra 100.

yılını kutlayan Galatasaray Lisesi’ni de ziyaret etti.

Ünlü General yaşlı-genç tüm GalatasaraylIların

coşkun tezahüratları arasında o dönemin Dışişleri

Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'le birlikte üstü açık

bir otomobille okula geldi.

13

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

depolanması sırasında onların gıda değerini azaltan veya hasara uğratan zararlıları (böcek, kemirici, yabani ot, mantar, toprak kurdu ve benzeri) öldürmek için

Çünkü Türk eğitim sistemi- nin uygulamalı eğitime ciddi anlamda ihtiyacı vardı ve biz İstanbul Aydın Üniversitesi olarak bu alanda çok önemli başarılara imza

Ortasını esas holün boşluğu teşkil eden birinci katta meydan şefi, muhasebe ve vezne büroları, daire müdürü, uçuş şefi, telsiz telgraf ve telsiz te- lefon

Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı, şimdilik İstanbul ve Ankara Emniyet Müdürlükleri'ne 20'şer adet da ğıtılan elektroşok silahının maksimum 15

According to Heath (1995) “when pre-service teachers have more highly structured opportunities working in a setting geared to support their preparation as teachers, they will

Masum kanı akıtmak için sizler, için için kay­ narken, biz o engin, o ge­ niş, o uysal hoşgörümüz­ le aldırmıyorduk bile si­ ze.... Daha yazımızın

Kuzey yar›küreden gözlem yapt›¤›m›z için, ku- zey gökkutbuna yak›n olan tak›my›ld›zlar y›l›n daha uzun bir dönemi boyunca, da- ha düflük enlemlerde ve güney gökküre- de

Google’ın Area120 adlı kuluçka merkezinden bir ekip YouTube’un sosyal etkisini daha da artırmak için Uptime adında yeni bir uygulama yayımladı.. Şimdilik sadece iOS