• Sonuç bulunamadı

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNİN AMELİYATHANE VE YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNDE RUHSAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNİN AMELİYATHANE VE YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNDE RUHSAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNİN AMELİYATHANE VE YOĞUN BAKIM

HEMŞİRELERİNDE RUHSAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ*

Gönül ÖZGÜR**, Serap YILDIRIM***, Neslihan AKTAŞ****

ÖZ

Amaç: Bu araştırma, ameliyathane ve yoğun bakımda

çalışan hemşirelerin ruhsal durumlarını değerlendirmek amacıyla tanımlayıcı olarak planlanmıştır.

Yöntem: Bu araştırma, 15.01- 15.02.2007 tarihleri

arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ nde gerekli izinler alındıktan sonra, ameliyathane ve yoğun bakım hemşiresi olarak çalışan toplam 170 hemşire ile yapılmıştır. Araştırmada örneklem seçimine gidilmemiş, araştırmaya katılmayı kabul eden ve araştırmanın yapıldığı tarihlerde kurumda bulunan 111 hemşire araştırma kapsamına alınmıştır. Katılım oranı %65’ tir. Araştırma verileri, “Tanıtıcı Bilgi Formu” ve “SCL-90-R” ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesi sayı, yüzde dağılımı ve analizinde “t” testi ve varyans analizi kullanılmıştır.

Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin yaş

ortalaması 31.57±7.05 olup, %47.7’ sinin evli, %74.8’ inin yüksekokul mezunu olduğu, %64.0’ ının ameliyathanede çalıştığı, %80.2’ sinin haftada 40 saat ve altı çalıştığı, %56.8’ inin mesleğini isteyerek seçtiği ve %73.9’ unun hemşire olarak çalışmaktan memnun olduğu saptanmıştır. SCL-90-R alt ölçek puan ortalamaları incelendiğinde; en yüksek alt ölçek puan ortalamalarının sırasıyla somatizasyon (0.82±0.57), obsesif kompulsif belirtiler (0.74±0.60) ve depresyon (0.70±0.59) olduğu, genel semptom indeksi (GSI) puan ortalamasının ise 0.59±0.46 olduğu bulunmuştur.

Sonuç: Ameliyathane ve yoğun bakım hemşirelerin

GSI ve ruhsal belirti düzeylerinin, ruhsal hastalık düzeyinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak, hemşirelerin kaliteli hizmet verebilmeleri için ruhsal durumlarının sürekli ve belli aralıklarla değerlendirilmesi gerektiği önerilmiştir.

Anahtar Sözcükler: Hemşire, ruhsal belirti, ameliyathane ve yoğun bakım

ABSTRACT

Determination of Operating Room and Intensive Care Nurses’s Mental Health in the University Hospital

Purpose: This is a descriptive research designed to

determine mental health of the nurses working in operating rooms and intensive care units.

Method: This research was carried out with 170

operating room and intensive care nurses in Ege University Medical Faculty Hospital after the required approvals had been obtained between 15.01.- 15.02.2007. No sampling was made in the research and 111 nurses, who were at the institution between the dates of the research and who volunteered to participate in the research, were included. Participation rate was 65%. The data for the research was collected by “Introductory Information Form” and by “SCL-90-R”. Numbers and percentages were used in evaluation of the data and “t-test” and variant analysis were used in analysis.

Results: It was found out that average age of the

nurses who participated in the research was 31.57±7.05, 47.7% were married,74.8% were graduates of college, 64.0% were working in operating rooms, 80.2% were working 40 hours or less per week, 56.8% had volunteered to go into their career and 73.9% were satisfied with working as a nurse. Following the analysis of SCL-90-R sub-scale average scores, it was found out that the highest sub-scale average scores were at somatization (0.82±0.57), obsessive compulsive symptoms (0.74±0.60) and depression (0.70±0.59), and general symptom index (GSI) average score was 0.59±0.46, respectively.

Conclusion: It was concluded that GSI and mental

symptoms level of the operating room and intensive care nurses were not mental disease level. It was suggested that mental health of the nurses should be assessed continuously and periodically to ensure that they provide high-quality services.

Key Words: Nurse, mental health, operating room

and intensive care

* Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireliği Kongresi’nde (Uluslar arası Katılımlı) poster bildiri olarak sunulmuştur (4-8 Eylül 2007, Gaziantep)

** Yrd. Doç. Dr., Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu, Psikiyatri Hemşireliği AD, İzmir *** Araş.Gör., Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu, Psikiyatri Hemşireliği AD, İzmir **** Yüksek Hemşire, İzmir

(2)

GİRİŞ

Çalışmak ve bir işe sahip olmak, insan yaşamında önemli bir yere sahiptir. Aynı zamanda çalışma yaşamının bireyi, bireyin de çalışma yaşamını etkilediği bir gerçektir. Ancak sahip olunan işin kişi için ne anlam ifade ettiği, birey-iş ilişkisinin temelinde ortaya çıkan olumlu ya da olumsuz tutumlar ya da duygular, çalışan kişinin işinden alacağı doyumu da etkilemektedir. Bunun yanı sıra, bireyin yaptığı işin niteliği, işin sevilerek yapılması, işe duyulan ilgi ve çalışma koşulları da kişilerin işine olumlu ya da olumsuz duygular yüklemesine neden olmaktadır (Aytaç, 2005; Kuşdil ve ark., 2003).

Stres, insanı yakın duygusal ilişkilerden uzaklaştırmakta, verimliliğini düşürmekte ve en önemlisi hayattan aldığı zevki azaltmaktadır. Hangi nedenle olursa olsun uzun süreli yaşanan yoğun stresin kronik hastalıkların gelişmesine zemin hazırladığı belirtilmektedir. Bu hastalıklar, fizyolojik hastalıklar olabildiği gibi ruhsal hastalıklar da olabilir (Baltaş ve Baltaş, 2004; Çelikkol, 2001; Sabuncu ve ark., 1999).

Çalışan kişilerin beden ve ruh sağlığını sürdürebilmesi, kişinin çalışma yaşamının fizyolojik ve toplumsal kaynaklı zararlı etkilerden korunması, çağdaş bilimin temel amaçlarından biri olarak önemini sürdürmektedir (Arcak ve Kasımoğlu, 2006).

Sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde önemli bir yere sahip olan hemşirelik mesleği üyeleri; çalışma koşullarındaki farklılıklar, iş üzerindeki kontrolün yetersiz oluşu, iş taleplerinin yüksek oluşu, destekleyici iş ilişkilerinin azlığı, hemşirelik bakımının kalitesi ile ilgili kaygılar, hemşire ve diğer sağlık ekibi üyeleri ile olan iş ilişkileri, yer değişikliği, çalışma sistemleri gibi nedenler ile daha yoğun baskılar altında kalmakta ve iş ortamında büyük ölçüde stres yaşamaktadırlar. Bunun yanı sıra hemşirelik mesleğinin bir kadın mesleği olması, stresin boyutunu geliştirmekte ve iş yaşamından gelen zorluklara, ev yaşamından kadın ve anne rolünün getirdiği sorunlar ile toplumsal baskılar eklenmektedir (Arcak ve Kasımoğlu, 2006; Aydın ve Kutlu, 2001; Decker, 1997; Healy ve McKay, 1999; Lambert ve ark., 2004).

Benzer şekilde, ameliyathane ve yoğun bakım hemşireleri de iş yaşamına bağlı stres olgusundan etkilenmektedirler. Bu alanlarda çalışan hemşireler, hızlı hasta sirkülasyonu nedeniyle dikkat ve yakın gözlem gerektiren, çok yönlü, dinamik hemşirelik bakımı

vermektedirler. Hasta bakım sürecinde problem çözme becerisi yanı sıra çok sayıda yaşam kurtarıcı teknolojik araç gereç kullanmak zorundadırlar. Aynı zamanda bu çalışma alanları diğer kliniklere göre daha izole ortamlardır. Bu çalışma koşulları ameliyathane ve yoğun bakım hemşirelerini etkilemekte ve çok yönlü sorun yaşamalarına neden olmaktadır (AbuAlRub, 2004; Özbayır ve ark., 1999a; Sabuncu ve ark.,1999; Yıldız ve Kanan, 2005). Kurum açısından bakıldığında ise yaşanan sorunlar iş veriminin düşmesine, kurumun ekonomik kaybına, iş kazalarının artmasına ve hemşirelerin bakım verdiği kişilerin doğrudan risk altında kalmasına (Yılmaz ve ark. 2006) ve tüm bu faktörler hasta bakımına yansıyarak bakımın kalitesinin düşmesine neden olabilmektedir (Dunn ve ark., 2005).

Özbayır (1996), “ameliyathane hemşirelerinde görülen meslek hastalıkları” konulu derlemesinde, stresin, iş yerinde verimi düşürdüğünü ve madde bağımlılığı, obsesif davranışlar, anksiyete ve depresyon gibi durumlara neden olduğunu belirtmiştir. Vural ve Oflaz (1996) ameliyathane hemşirelerinin anksiyete düzeyini araştırdıkları bir çalışmada, hemşirelerin orta düzeyde anksiyete yaşadığını ve ekip içindeki işbirliğini yeterli bulmayanların anksiyete düzeyinin, yeterli bulanlara göre daha yüksek olduğunu saptamışlardır. Sabuncu ve ark. (1999) yoğun bakımda çalışan hemşirelerin stres kaynaklarını belirlemeye yönelik yaptıkları araştırmada, “fizik çevre”, “kendini yorumlama”, “iş stresi” ve “sosyal stres” vericilerden aldıkları puanları değerlendirdiklerinde, hemşirelerin hastalık geliştirme eğiliminde olduklarını belirtmişlerdir. Engin ve Özgür’ün (2004) dahili ve cerrahi birimlerindeki yoğun bakım hemşirelerinin uyku düzen özellikleri ve iş doyum düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yaptığı çalışmasında, hemşirelerin uyku düzen özellikleri ile genel iş doyumu arasında ilişki bulunmamasına rağmen, hemşirelerin uyku düzen özelliklerinin çalışma şekillerinden, çalıştıkları bölümlerden ve mesai saatlerinden etkilendiğini, en yüksek doyum alanının işin kendisi olduğunu, en düşük doyum alanının ise ücret olduğunu belirtmiştir. Gürsoy ve ark. (2003) ameliyathane hemşireleriyle yaptıkları bir çalışmada, ameliyathane hemşirelerinin anksiyete düzeyinin ve iş doyumlarının orta düzeyde olduğunu ve tükenmişlik alt ölçeklerinden duygusal tükenme ve duyarsızlaşma puan ortalamalarının daha düşük olduğunu belirtmişlerdir. Yıldız ve Kanan (2005) ise, iş yerinde yaşanan stresin yoğunluğunun bireylerin tükenmişlik duygusu yaşamasına neden olacağını belirttikleri çalışmalarında,

(3)

yoğun bakım hemşirelerinin genel iş doyumu puan ortalamaları ile iş, çalışma ortamı ve koşulları, yöneticilerle ve arkadaşlarla ilişkiler boyutlarına ait doyum puanları arasında pozitif yönde güçlü bir ilişki olduğunu saptamışlardır. Dede (2007), dahili yoğun bakımda çalışan hemşirelerin iş doyumları ve karşılaştıkları güçlükleri saptamak amacıyla yaptığı araştırmasında, hemşirelerin iş doyumlarının, iş güvencesi, mesleği seçme nedeni, iş yerindeki konumu ve sağlık sorununa sahibi olma durumlarından etkilendiğini saptamıştır.

Yılmaz ve ark. (2006) hemşirelerin genel ruhsal durumlarını araştırdıkları bir çalışmada, ruhsal belirti düzeyi puan ortalamasının 0.69±0.41 olduğunu, alt ölçeklerden somatizasyon, hostilite ve kişilerarası duyarlılık puan ortalamalarının diğer alt boyutlara göre nispeten daha yüksek olduğunu belirtmişlerdir.

Ülkemizdeki kaynaklar incelendiğinde, ameliyathane ve yoğun bakım hemşireleriyle yapılan iş stresi ve yansımalarıyla ilgili çalışmaların genellikle durum saptama (Sabuncu ve ark., 1999), iş doyumu (Dede, 2007; Engin, 1999; Gürsoy ve ark., 2003; Kanan ve ark., 1993; Özbayır ve ark., 1999a; Vara, 1999; Yıldız ve Kanan, 2005), tükenmişlik (Özbayır ve ark., 1999b; Özbayır ve ark., 2006) konularına odaklandığı görülmektedir. Bunun yanı sıra hemşirelerde iş stresi ile yakından ilişkili olan ruhsal durumla ilgili araştırmalar da (Gürdağ, 2007; Tezcan ve Aslan, 2000; Yılmaz ve ark., 2003) mevcuttur. Ancak ülkemizde, ameliyathane ve yoğun bakım hemşirelerinin ruhsal durumunun incelendiği araştırmalara rastlanmamıştır.

Ameliyathane ve yoğun bakımlar, hastaların yaşamsal önem taşıyan sağlık sorunları nedeniyle yaşam fonksiyonlarının desteklendiği ve özel tedavi yöntemlerinin uygulandığı bölümlerdir. Bu özellikleri nedeniyle ameliyathane ve yoğun bakım ünitelerindeki çağdaş yaklaşımın toplam kalite yönetimi kapsamında hasta ve çalışan güvenliği açısından ele alınması gerekmektedir. Başka bir anlatımla sağlıklı ve çağdaş bir hemşirelik bakımında en önemli koşullardan biri sağlıklı hemşirelerin bakım vermesidir. Bu bağlamda hasta güvenliğinin arttırılması, hemşirelerin mesleki yanlış davranışlarının en aza indirilmesi içinde hemşirelerin sağlıklarının korunması ve yükseltilmesi önem taşımaktadır.

Ameliyathane ve yoğun bakım hemşirelerinin ruhsal durumlarının değerlendirilmesi ve etkileyen etmenlerin saptanması, bu doğrultuda alınacak erken

önlemler ve çözüm yolları geliştirilmesi açısından da önemlidir.

Bu gerekçelerden yola çıkarak bu araştırmanın amacı;

 Ameliyathane ve yoğun bakımda çalışan hemşirelerin ruhsal durumlarını değerlendirmek,  Ameliyathane ve yoğun bakımda çalışan

hemşirelerin ruhsal durumlarını etkileyen etmenleri incelemektir.

YÖNTEM

Tanımlayıcı araştırma, 15 Ocak- 15 Şubat 2007 tarihleri arasında, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ nde, gerekli izinler alındıktan sonra, ameliyathane ve yoğun bakım hemşiresi olarak çalışan toplam 170 hemşire ile yapılmıştır. Araştırmada örneklem seçimine gidilmemiş, araştırmaya katılmayı kabul eden ve araştırmanın yapıldığı tarihlerde kurumda bulunan 111 hemşire araştırma kapsamına alınmıştır. Katılım oranı %65’ tir.

Veri Toplama Araçları

Araştırma verileri, Tanıtıcı Bilgi Formu ve SCL-90-R ile toplanmıştır.

Tanıtıcı Bilgi Formu; hemşirelerin sosyo-demografik ve meslek yaşamına ilişkin özelliklerini belirlemeyi amaçlayan toplam 9 sorudan oluşmaktadır.

SCL-90-R; Deragotis ve arkadaşları (1977) tarafından geliştirilmiş, geçerliği ve güvenirliği değişik hasta gruplarında uygulanarak kanıtlanmış bir ölçektir. Ölçeğin Dağ (1991) tarafından yapılan güvenirlik çalışmasında Cronbach alfa değeri .97’ dir ve ülkemizde psikopatoloji taramalarında güvenilir ve geçerli bir ölçek olarak kullanılmaktadır. Ölçek, psikiyatrik belirti ve yakınmaları içeren 90 madde ile 9 ayrı alt testle değerlendirme yapmak üzere yapılandırılmıştır. Bu alt testler şunlardır: Somatizasyon (SOM), Obsesif-Kompulsif Belirtiler (OBKO), Kişilerarası Duyarlılık (KADU), Depresyon (DEP), Anksiyete (ANX), Hostilite (HOST), Fobik Anksiyete (FOB), Paranoid Düşünme (PAR), Psikotizm (PSİK) ve Ek Ölçek (EK).

SCL-90-R, alt testlere ayrılmaksızın bir bütün halinde uygulanır. Ölçeği uygulamaya başlamadan önce, bireylere, her maddenin uygulandığı gün dahil olmak üzere son bir ay içinde kendilerini ne ölçüde huzursuz ve tedirgin ettiğini düşünerek işaretlemesi istenir. Birey, listede yer alan her bir madde için sırasıyla “hiç yok

(4)

(0)”, “çok az var (1)”, “orta derecede var (2)”, “fazla var (3), “aşırı derecede var (4)” seçeneklerinden birini işaretler. Yukarıda belirtildiği gibi puanlama her madde için 0 ile 4 arasında değişmektedir. Alt ölçek puanları, her alt ölçeği oluşturan maddelere verilen puanların toplamının, madde sayısına bölünmesiyle elde edilir. Bu değerlendirmenin yanı sıra, SCL-90-R’ nin asıl işlevselliğini gösteren değerlendirmeler GSI (Global Symptom Index), PST (Positive Symptom Total) ve PSDI (Positive Symptom Distress Index)’dir (Aydemir ve Köroğlu, 2000).

GSI, her bir soruya verilen puanların toplamının ölçekteki soru sayısı olan 90’ a bölünmesiyle elde edilir. Elde edilen GSI puanı, ruhsal durumdaki değişikliğin derinliğini ya da şiddet düzeyini en iyi belirten indeks olup, 0.00 ile 4.00 arasında değişen en önemli göstergedir. GSI’nin 1.00’ ın altında olması, belirtilerin psikopatolojik düzeyde olmadığını, 1.00’ ın üzerinde olması, psikopatolojik bir durumun varlığını gösterir (Aydemir ve Köroğlu, 2000).

Verilerin Analizi

Verilerin değerlendirilmesi, bilgisayar ortamında yapılmış olup, bireylerin tanıtıcı özellikleri sayı ve yüzde olarak gösterilmiş ve bu özellikler ile SCL-90-R arasındaki ilişkinin incelenmesinde varyans analizi ve t- testi kullanılmıştır.

BULGULAR ve TARTIŞMA

Bir toplumun, hayata verdiği değerin en açık ve belirgin ifadesi, sağlığa gösterilen özendir ki, bunun önemli bir parçasını ruh sağlığı oluşturmaktadır. Ruhsal yönden sağlıklı olmak; bireyin kendi kendisiyle, çevresindeki kişilerle ve toplumla barış içinde olması, sürekli bir denge, düzen ve uyum sağlayabilmek için gerekli çabayı sürdürebilmesidir. Öztürk’ ün (2004) belirttiğine göre, Freud ruhsal yönden sağlıklı olmayı “sevebilmek ve çalışabilmek” olarak tanımlamış olup, insan ile gerçek arasındaki en güçlü bağın ise iş olduğundan söz eder. İnsanlar kendilerini toplumsal olarak bir bütün olarak görüp ve kimliklerini ancak işlerinde kazanabilirler. Çalışma yaşamı bireye sağladığı olanakların yanı sıra çeşitli fizyolojik ve psikolojik olumsuzlukları da beraberinde getirebilmektedir. Ameliyathane ve yoğun bakım hemşireleri, yüksek stres kaynakları ve çalışma koşullarından kaynaklanan risk faktörlerini taşımaları nedeni ile potansiyel olarak ruhsal bozukluklara yatkınlık gösterebilirler (Çavuş, 2006; Ulupınar, 1991).

Günümüzde gerek dünyada gerek ülkemizde ruhsal hastalıklar ciddi bir toplum sağlığı sorunu olmakla kalmayıp bireyin iş ve sosyal yaşantısında ciddi sorunlar yaşanmasına yol açabilmektedir. Bundan dolayı, çalışan bireyin ruh sağlığının korunması, çağdaş bilimin temel amacı olmuştur (Çavuş, 2006).

Araştırmaya katılan hemşirelerin tanıtıcı özellikleri incelendiğinde;

Hemşirelerin yaş ortalamasının 31.57±7.05 olduğu, %55.0’ ının 21-30 yaş grubunda, %47.7’ sinin evli, %57.7’ sinin çocuğunun olmadığı belirlenmiştir.

Hemşirelerin %74.8’ inin yüksekokul mezunu olduğu, %64.0’ ının ameliyathanede çalıştığı, %56.8’ inin mesleğini isteyerek seçtiği, %33.3’ ünün hemşire olarak 2-6 yıldır çalıştığı, %80.2’ sinin haftada 40 saat ve altı çalıştığı ve %73.9’ unun hemşire olarak çalışmaktan “memnun” olduğu bulunmuştur.

Araştırmaya katılan hemşirelerin SCL-90-R

GSI ve alt ölçek puan ortalamaları

incelendiğinde;

Tablo 1: Hemşirelerin SCL-90-R Alt Ölçek Puan

Ortalamalarının Dağılımı (n=111) SCL-90-R X SD Min. Max. GSI 0.59 0.46 0.00 2.36 Somatizasyon (SOM) 0.82 0.57 0.00 2.67 Obsesif-Kompulsif Belirtiler (OBKO) 0.74 0.60 0.00 2.50 Kişilerarası Duyarlılık (KADU) 0.64 0.58 0.00 2.44 Depresyon (DEP) 0.70 0.59 0.00 2.62 Anksiyete (ANX) 0.47 0.47 0.00 2.70 Hostilite (HOST) 0.59 0.57 0.00 2.00

Fobik Anksiyete (FOB) 0.31 0.44 0.00 2.43

Paranoid Düşünme (PAR) 0.63 0.58 0.00 2.50

Psikotizm (PSİK) 0.27 0.39 0.00 2.10

Ek Ölçek (EK) 0.61 0.50 0.00 2.57

Hemşirelerin GSI puan ortalamasının 0.59±0.46 olduğu saptanmıştır (Tablo 1). Ruhsal durumu belirlemeye yönelik yapılan araştırmalarda GSI puanı; Terakye’ nin (1989) Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu öğrencileri ile yaptığı araştırmada O.92, Ulupınar’ ın (1991) hemşirelerle yaptığı araştırmada 0.66, Gürkan ve Karaaslan’ nın (1993) Ege Üniversitesi

(5)

Hemşirelik Yüksekokulu öğrencileri ile yaptıkları araştırmada 1.02, Özgür ve ark.’ nın (1998) Bornova bölgesinde yaptıkları alan çalışmasında, kadınların 0.56 ve Yılmaz ve ark.’ nın (2006) hemşirelerle yaptığı araştırmada 0.69, Gürdağ’ ın (2007) Kıbrıs’ ta çalışan hemşirelerle yaptığı araştırmada da 1.10 olarak saptanmıştır. Araştırma sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, araştırmanın GSI puanı alan araştırması puanı ile benzerlik gösterirken, öğrenci hemşirelerden ve hemşirelerle yapılan araştırmalardan düşük olduğu görülmektedir. Ameliyathane hemşireleri ile yapılan anksiyete konulu araştırmalarda da (Gürsoy ve ark., 2003; Vural ve Oflaz, 1996) ameliyathane hemşirelerinin orta düzeyde anksiyete yaşadığı saptanmıştır. Bu bulgular, araştırmanın GSI puan ortalamasının düzeyini desteklemektedir.

Hemşirelerin alt ölçek puan ortalamaları incelendiğinde, ilk sırayı SOM (0.82±0.57) alt ölçek puan ortalamasının aldığı görülmektedir. Özgür ve ark.’ nın (1998) yaptıkları alan çalışmasında da kadınlarda ilk sırayı SOM (0.69) alt ölçek puan ortalaması almıştır. Bu alan çalışması ile karşılaştırıldığında, SOM alt ölçeğinin ilk sırada bulunması araştırma bulgusu ile benzerlik gösterirken, ameliyathane ve yoğun bakım hemşirelerinin puan ortalamasının yüksek olduğu görülmektedir. Yılmaz ve ark.’ nın (2006) hemşirelerle yaptığı araştırmada da SOM (1.01) alt ölçek puan ortalamasının ilk sırayı alması araştırma bulgusunu desteklemektedir. Somatizasyon bedensel işleyişte algılanan bozukluklara bağlı sıkıntıları içermektedir. Daha çok kardiyovasküler, gastrointestinal, solunum ve diğer bazı sistemler ve anksiyetenin somatik görünümüyle ilişkili yakınmaları kapsar. Kadınlarda daha sık görüldüğü ve temelinde toplumun kadına bakış açısı yanı sıra toplumun kadına yüklediği rol ve sorumlukların önemli rol oynadığı belirtilmektedir (Öztürk, 2004). Şimdiye kadar Türkiye’ de hemşireliğin kadın mesleği olması, araştırmanın ruh sağlığı ile ilgili bulgularında ilk sırada somatizasyon belirtilerinin bulunmasını açıklayabilir. Ameliyathane ve yoğun bakım hemşirelerinin diğer en yüksek alt ölçek puan ortalamasının ise sırasıyla; OBKO (0.74±0.60), DEP (0.70±0.59), KADU (0.64±0.58) olduğu saptanmıştır (Tablo 1). Araştırmanın ilk sıradan sonraki alt ölçek

puan ortalamaları diğer araştırmalarla

karşılaştırıldığında; Özgür ve ark.’ nın (1998) yaptıkları alan çalışmasında kadınların alt ölçek puan ortalamalarının sırasıyla OBKO (0.69), KADU (0.68), DEP (0.66) ile uygunluk gösterirken, SOM alt ölçeğinde olduğu gibi ameliyathane ve yoğun bakım hemşirelerinde bu alt ölçek puan ortalaması daha yüksek bulunmuştur. Ancak hemşirelerle yapılan diğer araştırmalardaki alt ölçek puan ortalamalarının sıralanışı ve puan ortalamaları, araştırma bulgusuyla benzerlik göstermemektedir (Gürsoy ve ark., 2003; Ulupınar, 1991; Yılmaz ve ark., 2006). Diğer taraftan, Sabuncu ve ark.’ nın (1999) yoğun bakımda çalışan hemşirelerle yaptıkları araştırmada, hemşirelerin ruh sağlığının bozulması yönünde ruhsal belirti geliştirme eğiliminde olduklarını bulmuşlardır. Bu nedenle ameliyathane ve yoğun bakım hemşirelerinin de yüksek alt ölçek puan ortalamaları açısından risk taşıdıkları söylenebilir.

Araştırmaya katılan hemşirelerin SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamalarının

sosyo-demografik özelliklere göre dağılımı

incelendiğinde;

Hemşirelerin SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamaları yaş gruplarına göre incelendiğinde; puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fark saptanmamıştır (p>0.05) (Tablo 2). Bu bulgu, Yılmaz ve ark.’ ın (2006), hemşirelerin genel ruhsal durumlarını inceledikleri çalışmada, Çavuş’ un (2006) yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşirelerin GSA-28 ile ruhsal durumlarını değerlendirdiği çalışmadaki bulguyla da paralellik gösterirken Gürdağ’ ın (2007) Kıbrıs Devlet Hastanesinde çalışan hemşirelerle yaptığı araştırmasıyla paralellik göstermemektedir. Gürdağ (2007) araştırmasında hemşirelerin yaş grupları ile SCL-90-R alt ölçek puan ortalamaları arasında anlamlı bir ilişki olduğunu saptamıştır.

Hemşirelerin SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamaları medeni durumlarına göre incelendiğinde; puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fark saptanmamıştır (p>0.05) (Tablo 2). Çavuş (2006) hemşirelerin medeni durumları ile GSA-28 arasında anlamlı bir ilişki saptamazken, Gürdağ (2007) hemşirelerin medeni durumları ile SOM, HOST ve Ek Skala (p<0.01) alt ölçek puan ortalamaları arasında anlamlı bir ilişki saptamıştır.

(6)

Tablo 2: Hemşirelerin SCL-90-R Alt Ölçek Puan Ortalamalarının Sosyo-demografik Özelliklere Göre Dağılımı

GSI SOM OBKO KADU DEP ANX HOST FOB PAR PSİK Ek Skala

Yaş grubu 21-30 (n= 61) 31-40 (n= 40) 41 ve üstü (n= 10) F/ p X SD 0.57 0.47 0.59 0.47 0.72 0.40 0.44/ 0.68 X SD 0.74 0.54 0.90 0.62 1.04 0.46 1.71/ 0.19 X SD 0.74 0.59 0.72 0.60 0.84 0.68 0.14/ 0.86 X SD 0.68 0.65 0.57 0.51 0.74 0.43 0.55/ 0.58 X SD 0.65 0.58 0.71 0.61 0.93 0.68 0.89/ 0.41 X SD 0.45 0.52 0.48 0.46 0.60 0.27 0.40/ 0.67 X SD 0.54 0.54 0.62 0.59 0.75 0.69 0.70/ 0.49 X SD 0.30 0.41 0.34 0.51 0.28 0.30 0.17/ 0.84 X SD 0.65 0.63 0.56 0.52 0.76 0.48 0.59/ 0.56 X SD 0.28 0.42 0.25 0.39 0.34 0.30 0.20/ 0.82 X SD 0.60 0.60 0.59 0.44 0.70 0.44 0.14/ 0.87 Medeni durum Evli Bekar Dul F/ p X SD 0.60 0.50 0.55 0.43 0.81 0.46 0.93/ 0.40 X SD 0.91 0.61 0.69 0.49 1.11 0.79 2.91/ 0.59 X SD 0.72 0.59 0.71 0.59 1.14 0.68 1.63/ 0.20 X SD 0.57 0.51 0.67 0.65 1.04 0.50 2.17/ 0.12 X SD 0.71 0.64 0.66 0.55 0.90 0.69 0.55/ 0.58 X SD 0.49 0.51 0.44 0.46 0.64 0.38 0.57/ 0.57 X SD 0.63 0.61 0.52 0.52 0.83 0.59 1.15/ 0.32 X SD 0.33 0.51 0.28 0.36 0.39 0.41 0.28/ 0.76 X SD 0.62 0.55 0.61 0.62 0.76 0.58 0.19/ 0.82 X SD 0.27 0.44 0.28 0.37 0.26 0.26 0.17/ 0.98 X SD 0.58 0.60 0.60 0.48 0.92 0.62 1.17/ 0.31

Çocuk sahibi olma durumu Var Yok t/ p X SD 0.68 0.52 0.52 0.40 1.84/ 0.07 X SD 1.03 0.66 0.67 0.46 3.14/ 0.00* X SD 0.83 0.65 0.68 0.56 1.34/ 0.18 X SD 0.64 0.54 0.65 0.62 -0.06/ 0.94 X SD 0.84 0.67 0.60 0.52 2.13/ 0.03* X SD 0.56 0.53 0.41 0.42 1.68/ 0.09 X SD 0.71 0.65 0.50 0.48 1.91/ 0.04* X SD 0.37 0.53 0.27 0.35 1.09/ 0.27 X SD 0.67 0.57 0.60 0.58 0.66/ 0.50 X SD 0.31 0.46 0.24 0.34 0.89/ 0.37 X SD 0.70 0.63 0.54 0.47 1.42/ 0.15

(7)

Hemşirelerin SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamaları çocuk sahibi olma durumlarına göre incelendiğinde; çocuk sahibi olan hemşirelerin SOM, DEP ve HOST alt ölçek puan ortalaması çocuk sahibi olmayanlara göre daha yüksek olduğu ve gruplar arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı bulunduğu saptanmıştır (p<0.05) (Tablo 2). Ameliyathane ve yoğun bakımda çalışan hemşirelerin çocuk sahibi olma durumları ile SOM, DEP ve HOST alt ölçekleri arasında anlamlı ilişkinin olmasının nedeni, çocuk sahibi olmanın çalışan kadına eklediği ek sorumluluklarla ilişkili olabilir. Bu bulgu, Gürdağ’ ın (2007) araştırma bulgusuyla paralellik göstermektedir. Gürdağ (2007) araştırmasında, hemşirelerin çocuk sahibi olma durumları ile SOM (p<0.01) alt ölçek puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark saptamıştır. Buna karşın Çavuş (2006) hemşirelerin çocuk sahibi olma durumları ile GSA-28 arasında anlamlı bir ilişki saptamamıştır (p>0.05).

Araştırmaya katılan hemşirelerin SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamalarının meslek yaşamlarına ilişkin özelliklerine göre dağılımı incelendiğinde;

Hemşirelerin SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamaları mezun oldukları okula göre incelendiğinde; puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fark saptanmamıştır (p>0.05) (Tablo 3). Benzer bulguya Yılmaz ve ark.’ ın (2006), Çavuş’ un (2006) hemşirelerle yaptığı araştırmasında da rastlanmaktadır.

Ruhsal durumu etkileyen faktörlerden birinin de çalışma ortamı ve koşulları olduğu kaynaklarda vurgulanmaktadır (Baltaş ve Baltaş, 2004; Çavuş, 2006; Çelikkol, 2001; Sever, 1997). Ancak hemşirelerin SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamaları çalıştıkları yere göre incelendiğinde; puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fark saptanmamıştır (p>0.05) (Tablo 3). Dahiliye kliniklerinde yoğun bakımların genellikle servisin içinde olması ve servis hemşirelerinin belli sürelerle yoğun bakımlarda çalışmalarının, cerrahi kliniklerinde de ameliyathane ve yoğun bakımların genellikle iç içe olması ve hemşirelerin benzer çalışma atmosferini paylaşmalarının bu bulguda etkili olabileceği düşünülmektedir. Çavuş (2006) bir üniversitenin iki eğitim ve araştırma hastanesi yoğun bakım ünitelerinde hemşirelerin ruhsal durumlarını değerlendirmek amacıyla yaptığı araştırmasında hemşirelerin çalıştıkları yer ile GSA-28 arasında ilişki

saptamıştır. Benzer şekilde, Gürdağ’ da (2007) SOM, KADU OBKO ve HOST (p<0.01) alt ölçek puanları ile çalışılan yer arasında anlamlı ilişki bulmuştur. Ancak Yılmaz ve ark.’ nın (2006) çalışmalarında hemşirelerin çalıştıkları yer ile SCL-90-R alt ölçek puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark saptamamıştır.

Hemşirelerin SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamaları mesleklerini isteyerek seçme durumlarına göre incelendiğinde; puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fark saptanmamıştır (p>0.05) (Tablo 3). Hemşirelerin mesleklerini isteyerek yapıp yapmaması ruh sağlıklarında etkili bir faktör oluşturmamaktadır.

Hemşirelerin SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamaları meslekte çalışma yıllarına göre incelendiğinde; 12 yıl ve üzeri çalışan hemşirelerin OBKO alt ölçek puan ortalaması, diğerlerinden yüksek olduğu bulunmuş ve aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (p<0.05).Hemşire olarak 2-6 yıl çalışanların ise PAR alt ölçek puan ortalaması diğerlerinden yüksek olduğu bulunmuş ve aradaki farkın anlamlı olduğu belirlenmiştir (p<0.05) (Tablo 3). Meslekte çalışma yıllarına göre SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamalarına genel olarak baktığımızda, 12 yıl ve üzeri çalışan hemşirelerin, KADU, PAR ve PSİK alt ölçek puan ortalamaları dışındaki alt ölçek puan ortalamalarının, diğer gruplara göre daha yüksek puan aldığı görülmektedir. Meslekte çalışma yılı arttıkça, sürekli aynı işleri yapmanın meslekte tükenmeye neden olduğu ve dolayısıyla da bu durumun hemşirelerin ruhsal durumlarını etkilediği şeklinde açıklanabilir. Yılmaz ve ark. (2006), hemşirelerin SCL-90-R puan ortalamalarının çalışma yılı ile birlikte paralel bir artış gösterdiğini ancak aralarındaki puan farkının anlamsız olduğunu saptamışlardır. Bu bulgu, araştırma bulgusuyla paralellik göstermektedir.

Hemşirelerin SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamaları haftalık çalışma saatlerine göre incelendiğinde; puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fark saptanmamıştır (p>0.05) (Tablo 3). Haftada 41 saatten fazla çalışan hemşirelerin sayısındaki azlığın bu sonuçta etkili olduğu düşünülmektedir.

Hemşirelerin SCL-90-R GSI ve alt ölçek puan ortalamaları meslekte çalışmaktan memnuniyetlerine göre incelendiğinde; hemşire olarak çalışmaktan “kısmen memnun” olanların DEP alt ölçek puan ortalaması, “memnun” olan hemşirelerden yüksek olup, aradaki puan farkı istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05) (Tablo 3).

(8)

Tablo 3: Hemşirelerin SCL-90-R Alt Ölçek Puan Ortalamalarının Mesleki Özelliklere Göre Dağılımı

GSI SOM OBKO KADU DEP ANX HOST FOB PAR PSİK Ek Ölçek

Mezun olunan okul Saplık meslek lisesi (n= 7) Ön lisans (n= 21) HYO (n= 83) F/ p X SD 0.67 0.26 0.70 0.56 0.55 0.45 0.98/ 0.37 X SD 1.01 0.51 0.97 0.70 0.77 0.54 1.40/ 0.25 X SD 0.80 0.29 0.84 0.59 0.72 0.63 0.35/ 0.70 X SD 0.90 0.76 0.74 0.61 0.60 0.56 1.16/ 0.31 X SD 0.58 0.31 0.81 0.68 0.68 0.59 0.53/ 0.58 X SD 0.53 0.19 0.62 0.60 0.44 0.46 1.29/ 0.27 X SD 0.74 0.58 0.77 0.71 0.53 0.52 1.70/ 0.18 X SD 0.51 0.33 0.40 0.51 0.27 0.42 1.43/ 0.24 X SD 0.76 0.59 0.62 0.56 0.62 0.59 0.18/ 0.82 X SD 0.22 0.25 0.37 0.51 0.25 0.37 0.90/ 0.40 X SD 0.75 0.42 0.74 0.71 0.56 0.51 1.09/ 0.33 Çalışılan yer Ameliyathane (n= 71) Yoğun bakım (n= 40) t/ p X SD 0.60 0.46 0.58 0.48 0.21/ 0.83 X SD 0.84 0.61 0.80 0.53 0.31/ 0.75 X SD 0.75 0.57 0.74 -0.66 0.02/ 0.98 X SD 0.69 0.57 0.57 0.61 1.04/ 0.29 X SD 0.69 0.56 0.72 -0.67 0.30/ 0.76 X SD 0.48 0.46 0.48 0.51 0.02/ 0.97 X SD 0.61 0.56 0.55 0.59 0.57/ 0.56 X SD 0.34 0.48 0.26 0.36 0.89/ 0.37 X SD 0.62 0.52 0.64 0.67 0.09/ 0.92 X SD 0.27 0.37 0.28 -0.43 -0.08/ 0.93 X SD 0.60 0.56 0.62 -0.54 -0.14/ 0.88 Mesleği seçme durumu

İsteyerek seçen (n= 63) İsteyerek seçmeyen (n= 48) t/ p X SD 0.60 0.44 0.57 0.49 0.36/ 0.71 X SD 0.85 0.60 0.79 0.54 0.55/.0.57 X SD 0.72 0.57 0.77 0.65 -0.39/ 0.69 X SD 0.64 0.43 0.65 0.74 -0.12/ 0.90 X SD 0.72 0.59 0.67 0.60 0.44/ 0.65 X SD 0.47 0.42 0.48 0.55 -0.11/0.90 X SD 0.62 0.59 0.55 0.54 0.63/ 0.52 X SD 0.32 0.45 0.30 0.43 0.15/ 0.87 X SD 0.66 0.62 0.59 0.52 0.63/ 0.52 X SD 0.30 0.39 0.24 0.39 0.79/ 0.43 X SD 0.65 0.54 0.55 0.56 0.96/ 0.33

Meslekte çalışma yılı 1 yıl ve altı (n= 28) 2-6 yıl (n= 37) 7-11 yıl (n= 21) 12 yıl ve üstü (n= 25) F/ p X SD 0.46 0.46 0.68 0.44 0.42 0.39 0.74 0.49 3.06/ 0.53 X SD 0.67 0.54 0.90 0.60 0.63 0.44 1.04 0.61 2.94/ 0.61 X SD 0.63 0.59 0.87 0.59 0.50 0.45 0.89 0.68 2.63/0.05* X SD 0.59 0.73 0.77 0.54 0.40 0.42 0.74 0.54 2.06/ 0.10 X SD 0.51 0.60 0.80 0.52 0.55 0.55 0.88 0.67 2.60/ 0.56 X SD 0.30 0.49 0.60 0.49 0.32 0.39 0.61 0.43 3.72/ 0.53 X SD 0.37 0.48 0.67 0.51 0.50 0.53 0.78 0.69 2.91/ 0.07 X SD 0.27 0.40 0.32 0.40 0.19 0.32 0.45 0.58 1.45/ 0.23 X SD 0.46 0.62 0.79 0.60 0.46 0.47 0.72 0.52 2.60/ 0.05* X SD 0.21 0.38 0.32 0.42 0.22 0.41 0.32 0.35 0.61/ 0.60 X SD 0.52 0.54 0.68 0.56 0.38 0.44 0.80 0.57 2.78/ 0.55 Haftalık çalışma saati

40 ve altı (n= 89) 41 ve üstü (n= 22) t/ p X SD 0.59 0.46 0.58 0.48 0.16/ 0.87 X SD 0.83 0.59 0.78 0.52 0.40/ 0.68 X SD 0.74 0.60 0.76 0.63 -0.14/ 0.88 X SD 0.67 0.61 0.54 0.45 -0.93/ 0.25 X SD 0.68 0.57 0.77 0.69 -0.64/ 0.51 X SD 0.48 0.47 0.47 0.52 0.71/ 0.94 X SD 0.61 0.56 0.50 0.59 0.77/ 0.44 X SD 0.32 0.46 0.26 0.34 0.64/ 0.52 X SD 0.62 0.56 0.67 0.67 -0.39/ 0.66 X SD 0.25 0.36 0.35 0.51 -0.98/ 0.32 X SD 0.63 0.55 0.51 0.53 0.93/ 0.35 Meslekte çalışmaktan memnuniyet Memnun (n= 82) Kısmen memnun (n= 29) t/ p X SD 0.55 0.45 0.69 0.48 -1.37/ 0.17 X SD 0.77 0.59 0.96 0.51 -1.46/ 0.14 X SD 0.69 0.57 0.88 0.66 -1.45/ 0.14 X SD 0.59 0.51 0.79 0.74 -1.33/0.18 X SD 0.63 0.55 0.88 0.68 -1.97/ 0.05* X SD 0.44 0.46 0.57 0.51 -1.17/ 0.24 X SD 0.58 0.56 0.61 0.60 -0.26/ 0.79 X SD 0.31 0.47 0.30 0.35 0.19/ 0.84 X SD 0.59 0.57 0.73 0.60 -1.13/ 0.26 X SD 0.25 0.39 0.34 0.40 -1.10/ 0.27 X SD 0.60 0.55 0.63 0.55 -2.70/ 0.78

(9)

Hemşirelerin ameliyathane ve yoğun bakımlarda ekibin aktif bir üyesi olarak hasta bakımında ve girişimlerinde sorumluluk almalarının meslekten “memnun” olma durumunda etkili olacağı ve dolayısıyla ruh sağlığı açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Yılmaz ve ark. (2006) memnuniyet durumları ile SCl-90-R puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark

saptamazken, Tayca ve ark. (2006) hemşirelerin depresyon ve tükenmişlik düzeylerini inceledikleri bir araştırmada, iş yaşamından memnun olma durumları ile depresyon ve tükenmişlik arasında Çavuş (2006) hemşirelerin çalıştıkları bölümden memnun olma durumları ile genel sağlık anketi puan ortalamaları arasında anlamlı fark olduğunu saptamışlardır.

SONUÇ ve ÖNERİLER

Ameliyathane ve yoğun bakımda çalışan hemşirelerin ruhsal durumlarının değerlendirildiği bu çalışmada, hemşirelerin ruhsal belirti düzeylerinin serviste çalışan hemşirelerle yapılan araştırmalardan daha düşük düzeyde olduğu bulunmuştur. Aynı zamanda hemşirelerin ruhsal belirti düzeyi öngörülen faktörlerden etkilenmemiştir. Ancak hemşirelerin ruhsal belirtilerden, somatizasyon, obsesif-kompülsif özellik, kişilerarası duyarlılık ve depresyon açısından risk altında olduğu söylenebilir. Bunun yanı sıra hemşirelerin çocuk sahibi olma durumunun somatizasyon, depresyon ve hostilite belirtileri, meslekte çalışma yılının obsesif-kopülsif ve paranoid belirtileri, hemşire olarak çalışmaktan “memnuniyet” durumunun ise depresyon belirtisi geliştirmede etkili olduğu bulunmuştur. Diğer taraftan hemşirelerin yaşının, medeni durumunun, mezun oldukları okulun, ameliyathane ya da yoğun bakımda çalışıp çalışmamalarının, mesleklerini isteyerek seçip seçmeme durumlarının ve haftalık çalışma saatlerinin ruhsal belirtiler açısından etkili olmadığı saptanmıştır. Sonuç olarak, küçük bir örneklemle yapılan bu çalışma sonuçları ameliyathane ve yoğun bakım hemşirelerinin ruh sağlığı ile ilgili bazı uyarıcı bilgiler vermiştir.

Araştırmadan elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda;

 Ameliyathane ve yoğun bakım ünitelerinin çalışma koşullarının, stres açısından farklılıklar göstereceği göz önünde tutularak, hemşirelerin güvenli ve kaliteli hizmet verebilmeleri için ruhsal belirtilerinin sürekli ve belli aralıklarla değerlendirilmesi ve izlenmesi,

 Hemşirelerin fizik sağlık sorunları nedeniyle işe gelememelerini en aza indirmek için somatizasyon gibi ruhsal belirtiler açısından değerlendirilmesi,

 Araştırmadan elde edilen ruhsal durumda etkili faktörlerin risk faktörü olarak değerlendirilmesi,

 Araştırmanın servis hemşirelerini de kapsayacak şekilde ve daha geniş örneklemlerle yapılması,

 Hastanelerde KLP hemşireliğinin

yaygınlaştırılması önerilebilir.

KAYNAKLAR

AbuAlRub RF (2004) Job stres, job performance, and social

support among hospital nurses. Journal of Nursing Scholarship, 36(1): 73- 78.

Arcak R, Kasımoğlu E (2006) Diyarbakır merkezdeki hastane

ve sağlık ocaklarında çalışan hemşirelerin sağlık hizmetlerindeki rolü ve iş memnuniyetleri. Dicle Tıp Dergisi, 33(1): 23- 30.

Aydemir Ö., Köroğlu E (2000) Psikiyatride Kullanılan Klinik

Ölçekler, Hekimler Yayın Birliği, 33- 41.

Aydın R, Kutlu Y (2001) Hemşirelerde iş doyumu ve

kişilerarası çatışma eğilimi ile ilgili değişkenler ve iş doyumunun çatışma eğilimi ile olan ilişkisini belirleme. Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 5(2): 37- 45.

Aytaç S (2005) Çalışanların işlerine ilişkin duygularının stres

tepkileri üzerindeki etkisi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, 55(1): 834- 851.

Baltaş A, Baltaş Z (2004) Stres ve Başaçıkma Yolları. Remzi

Kitabevi, 22. Basım, İstanbul.

Çavuş E (2006) Yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşirelerin

ruhsal durumlarının değerlendirilmesi. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Çelikkol A (2001) Çağdaş İş Yaşamında Ruh Sağlığı. Melisa

Matbaacılık, İstanbul.

Decker FH (1997) Occupational and nonoccupational factors

in job satisfaction and psychological distress among nurses. Research in Nursing & Health, 20: 453-464.

Dede M (2007) Dahili yoğun bakım hemşirelerinin iş doyumları

ve karşılaştıkları güçlükler, Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.

Dunn S, Wilson B, Esterman A (2005) Perceptions of

working as a nurse in an acute care setting. Journal of Nursing Management, 13: 22- 31.

(10)

Engin E, Özgür G (2004) Yoğun bakım hemşirelerinin uyku

düzen özelliklerinin iş doyumu ile ilişkisi. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 20(2): 45- 55.

Gürdağ Ş (2007) KKTC Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet

Hastanesi’ inde çalışan hemşirelerin Ruhsal Durumlarının Değerlendirilmesi. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu, Yayınlanmamış Mezuniyet Tezi, İzmir.

Gürkan A, Karaaslan A (1997) Ege Üniversitesi Hemşirelik

Yüksekokulu öğrencilerinin ruhsal durumları ve bunu etkileyen bazı etmenlerin incelenmesi, III. Hemşirelik Eğitimi Sempozyumu Kitabı, 8-10 Eylül, İstanbul, 233- 240.

Gürsoy AA, Çolak A, Çakar Y (2003) Ameliyathanede çalışan

hemşirelerde iş doyumu, tükenmişlik ve anksiyete. 4. Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireliği Kongresi, 22-26 Ekim, İzmir, 281- 288.

Healy C, McKay M (1999) Identifying sources of stress and

job satisfaction in the nursing environment. Australian Journal of Advanced Nursing, 17: 35- 39.

Kanan N, Aksoy G, Akyolcu N (1993) Ameliyathane

hemşirelerinde iş doyumunu etkileyen faktörler. Hemşirelik Bülteni, 30: 1- 9.

Kuşdil E, Bayram N, Aytaç S ve ark. (2003) Çalışma

yaşamında bireylerin yaptıkları işe ilişkin duygularının iş stres tepkileri üzerine etkisi, http://isguc.org/arc_view.php?ex=184# (erişim tarihi 30.01.2008).

Lambert VA, Lambert CE, Itano J ve ark. (2004)

Cross-cultural comparison of workplace stressors, ways of coping and demographic characteristics as predictors of physical and mental health among hospital nurses in Japan, Thailand, South Korea and the USA (Hawaii). International Journal of Nursing Studies, 41: 671- 684.

Özbayır T (1996) Ameliyahane hemşirelerinde görülen meslek

hastalıkları. I. Ulusal Ameliyathane Hemşireliği Sempozyumu Bildiri Kitabı, 26- 27 Eylül, İzmir, 145- 148.

Özbayır T, Demir F, Candan Y ve ark. (1999a)

Ameliyathane hemşirelerinde iş doyumu ve stres. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 15(1): 83- 92.

Özbayır T, Demir F, Candan Y ve ark. (1999b) İzmir ili

ameliyathanelerinde çalışan hemşirelerinde iş ile ilgili tutumları: “tükenmişlik”. II. Ulusal Ameliyathane Hemşireliği Sempozyumu Kitabı, 16- 17 Eylül, İzmir, 211- 228.

Özbayır T, Demir F, Candan Y ve ark. (2006) Ameliyathane

hemşirelerinde tükenmişliğin incelenmesi. Hemşirelik Forumu Dergisi; Mayıs- Haziran/ Temmuz-Ağustos Birleştirilmiş İki Sayı, 18- 25.

Özgür G, Karaaslan A, Çam O (1998) Bornova Sağlık Grup

Başkanlığına bağlı toplumda ruhsal belirtilerin değerlendirilmesi. Ege Üniversitesi Araştırma Fonu Proje Raporu (Yayınlanmamış).

Öztürk O (2004) Ruh Sağlığı ve Bozuklukları, 10. Baskı, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 91- 93, 189- 216.

Sabuncu N, Gülseven B, Karabacak Ü (1999) Yoğun bakım

ünitelerinde çalışan hemşirelerin stres kaynaklarının belirlenmesi. Yoğun Bakım Hemşireleri Dergisi, 3(1): 10- 14.

Sever A (1997) Hemşirelerin İş Stresi ile Başa Çıkma Yolları ve

Bunun Sonuçlarının Araştırılması. İ.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul.

Tayca O, Kutlu L, Çimen S ve ark. (2006) Bir üniversite

hastanesinde çalışan hemşirelerde depresyon ve tükenmişlik düzeyinin sosyo-demografik özelliklerle ilişkisi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 7: 100- 108.

Terakye G (1989) Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik

Yüksekokulu öğrencilerinde benlik saygısı ve ruhsal durum etkileşiminin değerlendirilmesi, XXV. Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi Kitabi, 15- 21 Ekim, Mersin, 144-146.

Tezcan S, Aslan D (2000) Ankara' da çeşitli meslek

gruplarında genel ruhsal sağlık durumunun değerlendirilmesi. Kriz Dergisi, 9(1): 1- 8.

Ulupınar S (1991) Çeşitli kurumlarda çalışan hemşirelerin

benlik saygısı ve ruhsal durumlarını etkileyen faktörlerin araştırılması. İ.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Vara Ş (1999) Yoğun bakım hemşirelerinde iş doyumu ve

genel yaşam arasındaki ilişkinin incelenmesi. Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Vural H, Oflaz F (1996) Ameliyathane hemşirelerinin

anksiyete düzeylerinin incelenmesi. I. Ulusal Ameliyathane Hemşireliği Sempozyumu Bildiri Kitabı, 26- 27 Eylül, İzmir, 129- 134.

Yıldız N, Kanan N (2005) Yoğun bakım ünitelerinde çalışan

hemşirelerde iş doyumunu etkileyen faktörler. Yoğun Bakım Hemşireliği Dergisi; 9(1-2): 8- 13.

Yılmaz S, Hacıhasanoğlu R, Çiçek Z (2006) Hemşirelerin

Referanslar

Benzer Belgeler

Çocuğunuz için evinize yakın olan ana okulu mu yoksa uzak fakat özel bir müessese mi daha uygun olup olmadığını tartmada, size kliniğinizin psiko-sosyal elemanları veya

Hemşirelerin çalıştığı alanlara göre çocuk yetiştirme tutumu puan ortalamaları incelendiğinde erişkin servislerde çalışan hemşirelerin çocuk yetiştirme tutumu

Çünkü baþkalarýnýn duygu ve düþüncelerini bilmeyi, onlara daha faydalý olmak kaydýyla veya bazý musibetlere meydan vermemek için kullanabilmek, her þeyden önce iyi ve

Araştırmada, hemşirelik eğitimi sırasında Çİİ konusunda eğitim ve bilgi alan, çalışma hayatında Çİİ şüphesi ile kar- şılaşan ve 6-10 Çİİ olgusunu

11) Hastane enfeksiyonu sürveyansı, enfeksiyon sıklığını belirlemek, enfeksiyonların tedavisinde ve önlenmesinde gerekli olan temel bilgileri sağlaması açısından

Araştırmaya katılan hemşirelerin çocuk sahibi olma durumu ile öz etkililik-yeterlilik düzeyi arasındaki ilişki incelendiğinde çocuk sahibi olmayan hemşirelerin (%53.4) çocuk

Hastanın Kabulü: Acil servis, yataklı servisler, diğer yoğun bakım ünitelerinden, ameliyathaneden hasta kabülünü ‘Hastanın Güvenli Transferi Prosedürü’ ne

Yoğun bakım ünitesine kabulü planlanan hasta için, hastanın yatışını yapan doktor ile görüşülerek hastanın genel durumuna uygun olarak yatağı hazırlanır..