MEKTEBLİ DERGİSİ VE
Hasan Âli
/03
Yücel’in
İlk Yazısı
.»
CÜNEYD O KAY
« Harbi’nin sonundaS * - •¥-<*’’
Hasarı Ali Yücel, 1945.
Mektebli dergisinin kapağı.
No: 22, 21 Teşrin-i sanl 1329.
Rumeli’deki Osmanlı toprak larının tamamına yakınının kaybedilmesi toplumda büyük bir hayalkırıklığı ve öfke do ğurmuştu. Yüzyıllarca beraber yaşanılan topluluklar tarafın dan maruz kalman işkencele rin gözle görülür bir hal alma sı, her gün Balkanlardan göç etmek zorunda kalan Türkle- rin anlattıkları mezalim olay ları, günlük gazetelerin bunla rı sayfalarında işlemesi top lumda ihanete uğramış olma duygusunu perçinlemişti. Bu nun sonucu olarak da büyük bir intikam, kin ve öç dalgası toplumun bütün kesimlerini olduğu gibi çocukları da kap lamıştı.
Meşrutiyet’in yeniden ila nından (24 Temmuz 1908) sonra süreli yayınlarda bir ti raj patlaması yaşanırken ço cuk dergileri henüz bundan nasibini almamıştı. Balkan Harbinin çıkışına kadar sade ce iki çocuk dergisi yayınla nırken (,M usavver Küçük
Os-Tt
•jŞ{S+ > 1 $ >
• «»‘t» .> «i* *.*T .ATeH*
•>*>«-52 j TOPLUMSAL TARİH, HAZfttAN 2000
m anii- 1909 ve Mekteblilere Ar-
Aaetoş-1910) Harbin çıkmasın dan sonra bir sene içinde en az on iki çocuk dergisi yayın hayatına atılmıştır.1 Bütün bu çocuk dergilerinde işlenen or tak temalar “intikam, kin ve öç”tür. Çocuklardan daima uyanık bulunmaları, Bulgar, Yunan ve Sırp milletlerinden mutlaka öç almaları gereği şi ir, hikâye ve makalelerle be lirtilmiştir. Bu temaların en sık işlendiği dergilerden biri
de M ektebli'dir.
“Bilumum rüşdi ve idadi müdavimini efendilere ve ha nımlara mahsus haftalık m u savver mecmua” olarak çıkan derginin sahibi ve kurucusu Mağmumi, mesul müdürü Hüseyin Hamid, sermuharriri ise Emin Haki’dir. Fiyatı elli para olan Mektebli'niıı ilk sa yısı 15 Mayıs 1329/28 Mayıs 1913 tarihini taşımaktadır ve toplam 39 sayısı kütüphane lerde bulunmaktadır.2 Haşan Ali Yücel (1897-1961) ilk yazı sını işte bu çocuk dergisinde yayımlamış ve dönemin en popüler konusu olan “inti kam”! işlemiştir. Haşan Âli hatıralarında bu olayı şöyle nakleder:
O zaman onbeş onaltı yaşların da vardım. Mektebli diye bir çocuk dergisi çıkardı. O bir müsabaka açmıştı. Gönderdi ğim bir yazıyı bastılar. Adı “ in tikam 01sun” du. Bu benim ilk basılı yazımdır.3
Aşağıda İnönü döneminde Milli Eğitim Bakanlığı yapmış ve adı kültür yayınları hizmeti yanında birtakım siyasi pole miklere de karışmış olan Ha şan Âli’nin ilk yazısının çev- rimyazısı yer almaktadır. Bu yazı belki de bir dönemin eği tim politikasına yön veren in sanın şahsiyetinin çocukken nasıl şekillendiğini ortaya koy ması bakımından dikkate de ğerdir.
1. Cüneyd Okay, Eski Harfli Çocuk
Dergileri. Kitabevi, İstanbul, 1999,
s. 216-217.
2 . Dergi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. ibid., s. 117-118.
3. Masan Ali Yücel, Geçtiğim Günler
den, iletişim Yayınlan, İstanbul,
İNTİKAM OLSUN...
Mektebliiere
Bir sonbahar gecesi idi. Ka merin simin ve parlak ziyası bü tün sema ve zem ini aydınlatmıştı. Her biri bizce bir alem-i meçhul olan yıldızlar, semanın bu güzel liğini bir kat daha tezyid ediyor lardı. H afif bir rüzgar esiyordu. Ağaçların sararan yaprakları ihti zaz ediyor ve kamerin ziyasıyla parlıyordu. Her taraf sakin ve mahmur idi. Medid ve tab’aver bir say’den sonra yorulan zihnimi biraz dinlendirmek ve bedbaht vatanının derin ve mühlik yarala rını hissederek onun har-ı aşkıyla sızlayan kalbimi bir parça teskin etmek istiyordum.
Hakikaten bu nurani alem fik rimi dinlendirmeye kafi idi. Fakat aç, çıplak, öksüz kardeşlerimi, bi- kes ve bivaye kalan, ocakları düş manın gaddar eliyle söndürülen garip ve biçare vatandaşlarımı hatırlıyordum. O zaman bu par lak cihan bana pek sönük hatta bir zindan kadar karanlık geli yordu.
Ben penceremin önünde böy- lece bir tefekkürata dalmıştım. Pek yüksek ümidlerin, pek büyük em ellerin meknuz bulunduğu bedbaht başım, zayıf ve asabi el lerim in arasında olduğu halde düşünüyordum:
Acaba manevi anam devre-i hayatının son baharını mı yaşı yordu? Samiamı tahriş eden bir ses beni bu tefekkürden mahrum etti. Bu ses ki kulaklarıma pek de yabancı olmayan öküz arabaları nın tekerleklerinden hasıl olan bir seda idi ve git gide takarrüb ediyordu. Nihayet yakınlaştı. Bunlar m em leketlerine avdet eden muhacirlerin arabaları idi...
En önde üstü eski bir hasırla örtülü asırdide bir araba gidiyordu. İçinde bir kadın ile üç çocuktan ibaret fakir ve bikes bir aile oturu yordu. Bu arabayı iki zayıf öküz çe kiyor ye bunları da henüz sal-i ha yatın onbeşini yaşayan bir genç idare ediyordu ki ayakları çıplak ve çamurlu idi. Bu levha-i sefalet birkaç defa tekerrür etti. Şelkat ve merhametle sızlayan bir kalp buna tahammül edebilir mi idi?
Bu biçareler kafilesi düşman ların zalim çizm eleriyle çiğnediği yurtlarına dönüyorlardı.
Çehrelerinde teessür ve me- yusiyet eserleri görülüyordu. Çünkü kiminin canından çok
sevdiği yavrusu, kiminin sebeb-i hayatları olan anası ve babası, ki minin birader ve hem şireleri Bal kan vahşilerinin gaddar ve bi- aman süngülerinde can vermişti. Böyle bir validenin, böyle bir kar deşin vicdanında meserret yer tu tabilir miydi?
Benim bu manzara-i ciğersuz karşısında tüylerim ürperdi. Göz lerim i kan bürüdü. Şimdi bütün intikam hislerim uyanmıştı.
Evvelki şairane alem haya limden silinmiş, seması, ufku, ze mini... her tarafı kandan bir alem v. yaşıyordu. Lisanımdan bila-ihti-
yar şu kelim eler dökülüyordu: Ey istikbalin genci!
Ben vatanıma hakkıyla hizmet edemedim. Felaketlerine devasaz olamadım. Her manasıyla ona ev- ladlık edemedim.Ve bu lakaydim- den dolayı mahcub ve mesulüm.
Benden ziyade sen mesul
ola-Hasan Âli, “İntikam Olsun”, Mektebli, no. 18, (1 7 Teşrin-i Evvel 1329/30 Ekim 1913), s. 2 8 7 -2 8 8 .
Altta: Haşan  li Yücel, Milli Eğitim Bakanı olarak I. Maarif Şûrasının başkanlık kürsüsünde, 1939.
çaksın. Çünkü bu ağır yüklerin cümlesi senin zayıf ve kuvvetsiz omuzlarına tahmil edilmiştir.
Eğer bu ağır yüklerin altında ezilm em ek istersen, çalış!
Bütün kuvvet ve mevcudiye tinle çalış! Fakat:
Yaşayacağın dünya “Kin Dün yası” teneffüs edeceğin hava “ in tikam Havası” olsun ve sen de mücessem intikam ol!
Haşan Âli
HAŞAN ÂLİ YÜCEL | 53
Taha Toros Arşivi