4 ŞUBAT 1990
IOP H T
-s o z
ç izg in in
■Turhan Selçuk i
AKSOY.
KARASOY...
S İY A S E T G ÜNLÜĞÜ
MECLİS EL KOYMALI...
BM M ’de... Alkışlar, Muammer Aksoy için. Ho ca, bu kez kürsüde değil.
1977-60 döneminde, rejimin askeri darbe ile sonlandırılması üzerine “veda” ettiği parlamentoya, şimdi son yolculuğunda eller üzerinde getiriliyor.
Dışardaki, binlerce kişi, T B M M ’deki törenin “ resmi” olduğu gerekçesiyle içeri alınmıyor. Onlar, seslerini uzaktan duyuruyor
"Aksoy’lar ölmez... Bilime kalkan eller kırılsın... Katiller bulunsun.”
Acaba?.. Parlamento üyeleri bir eski parlamen tere, düşün ve hukuk adamına karşı girişilen karan lık suikastı çözmek için üzerlerine düşen “ görev” i yerine getirebilecekler mi?.. Yoksa, rafa kaldırılan çoğu dosya gibi Aksoy cinayeti de nasıl olsa “ adli soruşturma” sürüyor, diye unutulmaya mı terk edi- lecek?
T B M M ’deki cenaze töreni 11.00'de.
Beklerken... A N A P Grup Başkanvekili Yasin Boz- kurt’un odasında söyleşiyoruz.
Turizm Bakanı Ilhan Akiizüm ve Raşit Daldal, ce naze törenine katılmak üzere oradalar. Cumhurbaş kanı gelmeyecekmiş... Nedense, Başbakan Akbulut da katılmıyor.
Demirel, İstanbul'a gitmiş, “ Genel idare Kurulu üyelerinin hepsi Meclis’te olsun” buyurmuş.
İnönü ise tütün mitingi için İzmir’e gitmiş. Ece- vit... Samsun’a gidecek ama, sabah Adalet Sarayın daki törende bulunup sonra hareket ediyor.
Baykal geliyor. Aydın Güven Gürkan orada... Eski yeni tüm partilerden milletvekilleri, DYP’lisi, S H P ’li- si, ANAP'lısı, Prof. Aksoy’un ardından bir “dayanış ma” ruhu sergiliyorlar.
Parlamentoda bu kez, “ bir şeyler yapabilmenin” duyarlılığı var.
Ilhan Aküzüm, “ Bu cinayet mutlaka aydınlatıl malı” diyor.
Peki, ama nasıl?
Dosya, DGM Savcılığı’na gönderilmiş. Kartal Demirağ olayını anımsatıyoruz.
DGM savcıları, dönemin başbakanına karşı A N A P kongresinde girişilen suikast ertesi... Meşru yollar dışında kazanç arayan çevrelerin “ ekonomik dttzen”den hoşnut olmayıp, iktidardaki partinin baş- kanını ortadan kaldırmak için çaba harcamış olabi leceklerini iddianamede belirten savcılar, “ örgüt” araştırması yaparken, Kartal Demirağ’ı mahkûm et tirip dosyayı kapatmadılar mı?
Şimdi de, İstanbul Barosu'nun Ankara DGM Baş savcısı Nusret Demlral ve ekibi hakkında Adalet Ba kanlığına sundukları “ güvensizlik” dilekçesi var.
Soruşturmanın genişletilmesi ve gerekirse özel bir yasa çıkarılıp, çok yönlü araştırılması isteniyor.
Muammer Aksoy’un öldürülmesi sıradan bir ci nayet değil.
Nasıl ki, TB M M , Horzum davası devam ederken, “araştırma komisyonu” kurup, olayın siyasi boyu tunu ve karanlıktaki ilişkiler ağını çözme çabasına girdiyse, şimdi de aynı yol izlenebilir.
ANAP 'iı Yasin Bozkurt, “ Parlamento bu konuda çok hassas. Zaten, İçişleri Bakanı aynı gün Meclis’e bilgi vermek suretiyle, parlamentonun bu işe bütün gücüyle girmesi arzusu belirmiştir. Biz Horzum ko misyonunu kurarken, yasal olanaklan sonuna kadar zorladık. Belki bu konuda da aynı şey yapılabilir” di yor.
Gerçekten, Aksoy dosyası adli soruşturma ya pılıyor, gerekçesiyle sıradan bir cinayet işlemi gör memelidir.
T B M M olaya el koyup, Meclis araştırması baş latılmalıdır.
Bu konuda bazı adımlar da atılmaktadır. Örne ğin Cüneyt Canver ve arkadaşlarında hazırlanmış bir önerge vardır. Bugün TB M M Başkanlığı’na sunula cak önergede, tırmandırılmak istenen terör sonucu, rejimin bir müdahale ortamına sürüklenebileceği kuşkusu ifade edilerek, 12 Eylül sürecindeki hata lara düşülmemesi isteniyor. Bu amaçla, bir Meclis araştırma komisyonu kurulması önerilerek şöyle de niyor:
“ ...Olaylann aydınlatılması ve önlenmesi daha çok İdari ve adil makamlara bırakılmakta ve bunun la ancak görünür örgütler ve hedefler üzerine gidil mekte ve çoğu zaman buntann arkasında bulunan iç ve dış siyasal odaklar ve hedefler ise ihmal edil mektedir.
Bu örgütlenmelere ve hedeflere karşı mücade le İdari ve adil yollardan çok siyasi yollardan olanak lıdır. Bu da bir bütün olarak T B M M ’nin olaya el koy ması İle sağlanabilir.”
Evet, Muammer Aksoy’un öldürülmesi olavı. re jimin geleceğiyle irtibatlıysa ve “aysberg” in görü nen yüzüyse ve toplumda saygın kişileri hedef alan cinayetler dizisi planlanıyorsa... TB M M “ rozet” far kı gözetmeksizin, olaya el koymalı ve siyasal amaçlı suikastlar hakkında bir “ araştırma komisyonu” kur malıdır.
Muammer Hoca’nın kırmızı karanfillerle süslü “demokrasi” vasiyetini yerine getirmek parlamen toya düşmektedir.
4 ŞUBAT 1990
Gözyaşı
O
D A L E T Sarayı’nın geniş avlusu M u a m m e r A k s o y ’ u son yolculuğuna uğurla maya gelenlerle dolu... Alanda derin bir sessizlik var. M uam m er Hoca’nın cenazesi, sarayın merdi venlerine kurulan kata falkta... Katafalkın başın da dostları, meslektaşla rı, öğrencileri sırayla son saygı duruşunu yapıyorlar hocalarına... Katafalkın başındaki değişm eyen tek kişi oğlu A nn Aksoy... Yedeksubay üniformasıy la bir direnç anıtıymışça sına, kıpırdamadan, gözü nü bile kırpmadan ve de gözyaşlarını içine akıtarak babasını bekliyor. Alabil diğince duygu yüklü bir hava var avluda... Muam mer H oca’yı uğurlama ya gelenler, gözyaşlarını zaptetmekte güçlük çeki yorlar...Tam bu sırada, Kayaş- Slncan seferini yapmakta olan banliyö treni, Sıhhi ye Istasyonu’ndan hare ket ediyor. Hafif hafif hız lanıyor... Sonra birden ya vaşlıyor... Makinist Aksoy Hoca’nın cenazesini ve cenazeye katılan kalabalı ğı farkediyor. Tren, daha da yavaşlıyor. Sonra uzun uzun çalan siren sesi ala nı dolduruyor. Demiryolu emekçisi makinist, yaşa mını ülkesinin aydınlık geleceğine adamış M u ammer Aksoy’a son göre vini yerine getiriyor.
Tren, siren sesiyle bir likte yavaş yavaş uzakla şıyor, gözden kayboluyor. Avludaki binler artık tutamadıkları gözyaşlarıy- la alkışlarla, Muammer H o c a ’yı ve dem iryolu emekçisi makinisti se lamlıyorlar.
★ ★ ★
Arkadaşımız Fahrettin Fidan, törende Aksoy’un dostlarıyla konuşuyor. C i nayetin aydınlatılacağına ilişkin fazla umut yok. Eğer cinayeti işleyen şe riatçı bir örgütse o kesi me karşı devlet zayıf. Ve hoşgörülü. Eğer devlet içine yuvalanmış karanlık güçler söz konusu ise. Yi ne umut yok. ihbar ve ipuçları için emniyet bir telefon numarası açıklasa kamuoyuna bari, diye dü şünülüyor. Cenaze ilerli yor. Olaylar çıkıyor. Polis fırsattan istifade suçsuz gazetecileri dövüyor. Suç lular muhakkak ki bu tab loya kahkaha ile gülüyor.
Taha Toros Arşivi