• Sonuç bulunamadı

Brusellozun Tanı ve Takibinde Serum Aglütinasyon Testi ve “Enzyme-Linked Immunosorbent Assay” Yönteminin Yeri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Brusellozun Tanı ve Takibinde Serum Aglütinasyon Testi ve “Enzyme-Linked Immunosorbent Assay” Yönteminin Yeri"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Girifl

Bruselloz, tüm dünyada yayg›n olarak görülen bir zoonozdur. Hastal›k genellikle bakteriyemi ile seyreden kronik infeksiyo-na neden olur. Gerek insanlarda gerek hayvanlarda oluflan hastal›k, iflgücü kayb› ve ekonomik kayba neden olmaktad›r. Hastal›¤›n insanlara geçifli daha çok infekte hayvanlarla temas ve infekte süt ve süt ürünlerinin do¤rudan al›nmas›yla olmak-tad›r. ‹nfeksiyon akut dönemde atefl, gece terlemesi, eklem a¤r›lar› ile karakterize semptomlar verir. Subakut ve kronik dönemde ise çeflitli organ tutulumlar›na ait semptomlar, kilo kayb›, düzensiz atefl, depresyon gibi bulgularla birçok hastal›¤› taklit edebilir. Brusellozun klinik bulgu ve belirtilerinin çok fazla de¤iflken olmas›, özellikle kronik ve subklinik infeksi-yonlarda semptomlar›n özgül olmamas› nedeniyle tan›da so-runlar yaflanmaktad›r. Tan›, öykü, kültür yöntemleri ve sero-lojik testlerle konulmaktad›r. Brucella bakterisi in vitro yavafl üredi¤i için, primer izolasyonu gecikebilir. Bu nedenle hastal›¤›n erken tan›s› için serolojik testlerin sonuçlar›ndan faydalan›l›r (1,2).

Brusellozun serolojik tan›s›nda yayg›n olarak kullan›lan test serum aglütinasyon testi (SAT)’dir. Ama bu testin, di¤er baz› mikroorganizmalarla çapraz reaksiyon vermesi,

sonuçla-Brusellozun Tan› ve Takibinde Serum Aglütinasyon Testi ve

“Enzyme-Linked Immunosorbent Assay” Yönteminin Yeri

Ayhan›m Tümtürk

1

, M. Arzu Yetkin

1

, Necla Tülek

1

, Dilek K›l›ç

2

(1) Ankara E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Klini¤i, Cebeci-Ankara

(2) K›r›kkale Üniversitesi, T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, K›r›kkale

r›n tek bafl›na akut, subakut veya kronik infeksiyonun ay›rt edilmesine olanak vermemesi gibi birtak›m olumsuzluklar› vard›r. Bu olumsuzluklar nedeniyle antikor alt gruplar›n›n be-lirlenmesine olanak sa¤layan yeni tan› yöntemlerinin gelifltiril-mesine ihtiyaç duyulmaktad›r. Uygulamas› kolay ve duyarl› bir test olan “enzyme-linked immunosorbent assay” (ELISA) üzerinde en çok çal›fl›lan yöntem olmufltur (3-7).

Bu çal›flmada, brusellozun serolojik tan›s›nda ELISA yön-teminin hastal›¤›n tan› ve takibinde kullan›labilirli¤inin araflt›-r›lmas› amaçlanm›flt›r.

Yöntemler

Çal›flmaya, Nisan 1999 ile A¤ustos 2001 tarihleri aras›nda Ankara E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Klini¤i’nde yat›r›larak izlenen ve bru-selloz tan›s› alarak tedavisi bafllanan toplam 86 hasta al›nd›. Hastalara bruselloz tan›s›, klinik özellikleri olanlarda, Brucella aglütininlerinin SAT ile (1/160 titrede saptanmas› ve/veya kan kültüründe Brucella spp. üremesi ile konuldu. fiikayet süresi < 8 hafta olanlar akut, 8-52 hafta aras› subakut ve > 52 hafta olanlar kronik olarak de¤erlendirildi (6). Hastalar›n bafllang›ç-ta ve tedavi sonras› periferik venöz kan örnekleri al›nd›; se-rumlar› ayr›larak çift olarak sakland›. Hastalara tedavi olarak doksisiklin 2x100 mg/gün oral (alt› hafta) ile birlikte strepto-misin 1 gr/gün ‹M (üç hafta) veya rifampisin 600 mg/gün (alt› hafta) verildi. Bu 86 hastadan tedavi sonras› kontrole gelen 60 kiflinin kan örnekleri al›nd› ve serumlar› ayr›ld›. Kontrol se-Özet: Bu çal›flmada brusellozun serolojik tan›s›nda kullan›lan serum aglütinasyon testi (SAT) ile “enzyme-linked immu-nosorbent assay” (ELISA) yöntemiyle Brucella özgül IgG ve IgM antikor testlerinin, hastal›¤›n tan›s› ve takibinde kullan›la-bilirli¤i ve birbirlerine olan üstünlüklerinin araflt›r›lmas› planland›. Çal›flmaya bruselloz tan›s› alarak tedavisi bafllanan top-lam 86 hasta al›nd›. Bu 86 hastan›n tedavi sonras› de¤iflik zamanlarda kontrole gelen 60’›yla birlikte toptop-lam 146 serumda, SAT ve ELISA yöntemiyle Brucella IgG ve IgM antikor tayini yap›ld›. Brusellozun tan› ve izleminde sadece SAT veya ELISA ile IgG ölçümünün baz› vakalarda tek bafl›na yeterli olmayabilece¤i, IgM testleriyle de¤erlendirmek gerekti¤i sonucuna va-r›ld›. Ayr›ca tedavi izleminde her iki yöntemin çok daha genifl çal›flmalarla de¤erlendirilmesi ve maliyet analizlerinin yap›l-mas›na ihtiyaç oldu¤unu düflünmekteyiz.

Anahtar Sözcükler: Bruselloz, serum aglütinasyon testi, ELISA.

Summary: The value of serum agglutinaton test and enzyme-linked immunosorbent assay IgM and IgG antibodies to Brucella in diagnosis and follow-up of brucellosis. In this study the results of serum agglutinaton test (SAT) were compared with those of enzyme-linked immunosorbent assay (ELISA) IgM and IgG antibodies to Brucella in 146 serum samples (86 initi-al and 60 follow-up serums) of 86 patients with brucellosis and tried to detect their viniti-alues in follow-up period. No single test used separetely was found to be sufficiently enough for diagnosis and follow-up period of brucellosis. Further studies are needed to clarify the role of the both tests and their costs for the follow-up period of brucellosis.

(2)

rumlar› 33/60 (%55) hastada tedaviden alt› hafta sonra, 14/60 (%23) hastada üç-alt›nc› ay›nda, 13/60 (%21) hastada tedaviden bir y›l veya daha sonra al›nabildi. Serum örnekleri çal›fl›lana kadar -70°C’de dondurularak sakland›. Çal›flma bitiminde saklanan (tedavi öncesi ve sonras›) serum örneklerine, Pendik Veterinerlik Enstitüsü’nce Brucella abortus S99 suflundan ha-z›rlanan antijen ile tekrar tüpte SAT yap›ld›. Ayr›ca 2-merkap-toetanol (2-ME) aglütinasyon testleri çal›fl›ld›. Brucella IgG ve IgM antikorlar› ticari olarak temin edilen ELISA kiti (IBL GmbH, Hamburg) kullan›larak, prospektüsüne uygun olarak çal›fl›ld›. Brucella IgG ve IgM antikor titreleri kontrol serum-larla standard e¤ri çizilerek hesapland›.

‹statistiksel analizlerde SPSS bilgisayar program› kullan›-larak optik dansite de¤erlerinin ortalama ve standard sapmala-r› tespit edildi. Her bir parametrenin birbirleriyle önemlilik testleri yap›ld›. Bulgular›n istatistiksel önemi Wilcoxon ve Kruskal-Wallis testleri ile de¤erlendirildi. ‹statistiksel de¤er-lendirmede p < 0.05 anlaml› olarak al›nd›.

Sonuçlar

Çal›flmaya 48’i (% 55.8) erkek, 38’i (%44.2) kad›n olmak üzere 86 hasta al›nd›. Hastalar›n demografik ve epidemiyolo-jik özellikleri Tablo 1’de gösterilmifltir.

Tablo 1. Brusellozlu Hastalar›n Demografik ve Epidemiyolojik Özellikleri

Demografik Özellikler

Hasta say›s› (kad›n/erkek) 86 (38/48) Yafl da¤›l›m› (yafl ortalamas›) 15-78 (42.7) y›l Olas› Bulaflma Öyküsü n (%) Taze peynir yeme+hayvanc›l›k 36 (41.9)

Taze peynir yeme 26 (30.2) Hayvanc›l›k 14 (16.3) Belli olmayan 10 (11.6)

fiekil 1. Brusellozlu hastalarda flikayet sürelerine göre tedavi öncesi ve sonras› ortalama SAT de¤erleri. TÖ: Tedavi öncesi, TS: Tedavi sonras›, SAT: Serum aglütinasyon testi titresi (titreler 1/200-1/1600 aras›ndad›r).

Hastalar flikayet sürelerine göre de¤erlendirildi¤inde, 40 hasta (%46.5) akut, 30’u (%34.9) subakut ve 16’s› (% 18.6) kronik bruselloz ile uyumlu idi. Kontrole gelen hastalardan 22’si akut, 24’ü subakut, 14’ü kronik bruselloz grubundand›.

Tedavi öncesi akut, subakut ve kronik hastalar›n SAT aglütinin titrelerinin ortalamalar› s›ras›yla 1/1508, 1/1157, 1/1110 olup, gruplar aras›nda istatistiksel olarak anlaml› fark bulunmam›flt›r (Kruskal-Wallis testi, p > 0.05). Tedavi sonra-s› gruplar›n SAT titreleri arasonra-s›nda da anlaml› bir fark bulunma-m›flt›r. Tedavi sonras› al›nan serumlar›n hiçbirinde SAT titre-lerinde negatifleflme tespit edilmemifltir. fiikayet süresine göre akut, subakut, kronik olarak grupland›r›lan hastalar›n tedavi öncesi ve sonras› SAT titreleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda tüm grup-larda anlaml› düflüfl oldu¤u görülmüfltür (Wilcoxon testi, p de-¤erleri s›ras›yla, p < 0.001, p < 0.001, p < 0.01). fiekil 1’de brusellozlu hastalar›n flikayet sürelerine göre tedavi öncesi ve sonras› ortalama SAT titreleri gösterilmektedir.

Hastalar›n tedavi öncesi 2-ME ile yap›lan SAT titreleri aras›nda önemli bir fark saptanmam›flt›r. Tedavi sonras› da 2-ME testlerinde gruplar aras›nda fark bulunmam›flt›r (p > 0.05). fiikayet süresine göre tedavi öncesi ve sonras› 2-ME test titre-leri de¤erlendirildi¤inde; akut ve subakut grupta yer alan has-talar›n tedavi öncesi ve sonras› 2-ME titreleri aras›nda düflüfl saptanm›fl ve bu düflüflün de istatistiksel olarak anlaml› oldu¤u görülmüfltür (Wilcoxon testi, p < 0.01). Kronik grupta yer alan hastalar›n ise tedavi öncesi ve sonras› 2-ME testi titreleri ara-s›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml› bulunmam›flt›r. Bulgu-lar fiekil 2’de gösterilmifltir.

Tedavi öncesi Brucella IgM de¤eri 56/86 (%65) hastada, tedavi sonras› ise 10/60 (%17) hastada “cut-off” de¤erinin üzerinde tespit edilmifltir. Akut grupta yer alan hastalar›n Bru-cella IgM titre ortalamas› 1183 IU/ml iken, subakut grupta 465 IU/ml; kronik grupta 625 IU/ml olarak bulunmufltur. Akut grupta yer alan hastalar›n Brucella IgM de¤erleri di¤er grupla-ra göre daha yüksek seviyede tespit edilmifltir (p < 0.05). Te-davi sonras› gruplar›n Brucella IgM de¤erleri aras›nda ise farkl›l›k bulunmam›flt›r. Her üç grupta tedavi öncesi ve

sonra-fiekil 2. Brusellozlu hastalar›n tedavi öncesi ve sonras› 2 ME test titreleri ortalamalar›. TÖ2ME: tedavi öncesi 2-merkaptoetanol testi; TS2ME: tedavi sonras›

(3)

s› IgM titreleri aras›ndaki azalma istatistiksel olarak anlaml› saptanm›flt›r (Wilcoxon testi, p de¤erleri akut, subakut ve kro-nik grupta s›ras›yla; p < 0.001, p < 0.01, p < 0.05). Hastalar›n, hastal›k sürelerine göre tedavi öncesi ve sonras› Brucella IgM de¤erleri fiekil 3’te gösterilmifltir.

Tedavi öncesi Brucella IgG titresi 80/86 (%93) hastada “cut-off” de¤erinin üzerinde iken, tedavi sonras› 53/60 (%88) hastada “cut-off” de¤erinin üzerinde bulunmufltur. Tedavi ön-cesi IgG titresi negatif olan 6 hastan›n üç tanesi akut, üç tane-si subakut bruselloz ile uyumlu bulundu. Tedavi öncetane-si Bru-cella IgG de¤erlerine göre gruplar aras›nda farkl›l›k bulunma-m›flt›r. Benzer flekilde tedavi sonras› gruplar aras›nda da fark saptanmam›flt›r. Çal›flmam›zda, akut ve subakut grupta yer alan hastalar›n tedavi öncesi ve sonras› IgG titreleri aras›ndaki düflüfl anlaml› bulunurken (p < 0.05 ve p < 0.01), kronik grup-ta yer alan hasgrup-talardaki düflüfl anlaml› bulunmam›flt›r (fiekil 4). Çal›flmam›zda alt› hastan›n IgG düzeyi tedavi sonras›nda art›fl gösterdi. Bu hastalar›n tedavi sonras› IgM düzeyleri ise nega-tif bulundu. Bu alt› hastan›n bir tanesi akut, iki tanesi subakut, üç tanesi kronik bruselloz idi. Bu hastalardan üç tanesinde fokal infeksiyon veya komplikasyon vard›. Bu üç hastan›n bir tanesi akut, iki tanesi subakut bruselloz ile uyumlu idi. 11 hastada ise IgG de¤erinin tedavi öncesi ve sonras›nda ayn› kald›¤› görül-dü. Yine bu hastalar›n hepsinde tedavi sonras› IgM de¤erinin düfltü¤ü görüldü. Bu hastalar›n hiçbirinde de relaps geliflmedi.

Çal›flmam›zda SAT ile ELISA sonuçlar›n›n birbirleri ile korelasyonuna bak›ld›¤›nda, tedavi öncesi SAT ile Brucella IgM de¤erleri aras›nda korelasyon oldu¤u ve bunun istatistik-sel olarak anlaml› oldu¤u (p < 0.001), IgG aras›nda ise kore-lasyon bulunmad›¤› saptanm›flt›r. Tedavi sonras› SAT ile Bru-cella IgM ve IgG titreleri aras›nda korelasyon bulundu¤u ve bu sonuçlar›n istatistiksel olarak anlaml› oldu¤u saptanm›flt›r (p < 0.001). 2-ME test sonuçlar› ile Brucella IgG de¤erleri ara-s›nda korelasyon saptanmam›flt›r.

Çal›flmaya al›n›p tedavisi verilen 86 hastadan 60 tanesinin tedavi sonras› kontrol serumlar› al›nabildi. Bu hastalar tedavi sonras› serumlar›n›n al›nma zaman›na göre üç gruba ayr›ld›. Serumlar› tedavi sonras› ilk alt› haftada ayr›lan 33 hasta birin-fiekil 3. Brusellozlu hastalar›n tedavi öncesi ve sonras› Brucella IgM antikor düzeyleri ortalamas›. TÖ: Tedavi öncesi, TS: Tedavi sonras›, Br: Brucella.

ci grup, tedavi sonras› üç-alt› ay sonra ayr›lan 14 hasta ikinci grup, bir y›l ve üzerinde al›nabilen 13 hasta üçüncü grupta yer ald›. Her üç grupta da tedavi öncesi ve sonras› SAT titreleri aras›ndaki düflüfl istatistiksel olarak anlaml› bulunmufltur (Wil-coxon testi, p de¤erleri s›ras›yla, p < 0.001, p < 0.05, p < 0.01). Bir y›l sonra al›nan örneklerde, di¤erlerine göre daha düflük de¤erler elde edilmekle birlikte SAT ve IgG de¤erleri di¤erle-rine göre anlaml› farkl›l›k göstermemifltir. fiekil 5’te hastalar›n tedavi sonras› kontrol serumlar›n›n al›nma zaman›na göre te-davi öncesi ve sonras› SAT titreleri ortalamalar› gösterilmifltir.

‹rdeleme

Bruselloz, tan›s›, öykü, klinik bulgular, bakteriyolojik ve serolojik testlere dayan›larak konulan bir hastal›kt›r. Bununla beraber lokalize, akut veya kronik infeksiyon fleklinde kendini göstermesi, tipik bulgular›n›n olmay›fl›, her sistemi tutabilmesi

fiekil 5. Brusellozlu hastalar›n tedavi sonras› kontrol serumlar›n›n al›nma zaman›na göre tedavi öncesi ve sonras› SAT titreleri ortalamalar›. TÖ: Tedavi öncesi, TS: Tedavi sonras›.

fiekil 4. Brusellozlu hastalarda tedavi öncesi ve sonras› Brucella IgG de¤erleri (IU/ml). TÖ: tedavi öncesi, TS: tedavi sonras›.

(4)

ve her türlü bulguyla karfl›m›za ç›kabilmesi nedeniyle zaman zaman tan›da sorunlar yaflanabilmektedir. Ayr›ca s›kl›kla bul-gular›n silik seyretmesi, kontrolsüz ve uygun olmayan antibi-yotik kullan›m›na ba¤l› semptomlar›n bask›lanmas› da tan›y› zorlaflt›rmaktad›r. Brusellozun kesin tan›s› bakteriyolojik ol-makla birlikte in vitro olarak yavafl üremesi sebebiyle primer izolasyonu gecikebilir veya her zaman kültür pozitifli¤i olma-yabilir. Bu nedenle tan›da serolojik testler önem kazanm›flt›r. Bruselloz tan›s›nda serolojik testler tüm dünyada en çok kulla-n›lan yöntem olmas›na ra¤men kronik infeksiyonda, geçirilmifl infeksiyonda ve/veya mesleki maruz kalmaya ba¤l› bruselloz-daki antikor konsantrasyonlar›nbruselloz-daki de¤ifliklikler hakk›nda bil-giler yetersizdir (8). Bu çal›flmada, SAT ve ELISA ile Brucella IgG ve IgM antikorlar›n›n saptanmas›n›n, brusellozun serolojik tan›s› ve tedavi takibindeki yerleri araflt›r›lm›flt›r.

Brusellozun kronik bir hastal›k olmas›ndan dolay› olgular› akut, subakut, kronik olarak s›n›fland›rmak asl›nda çok da do¤ru bir yaklafl›m olmamakla beraber, halen birçok çal›flmada yak-lafl›m kolayl›¤› aç›s›ndan kullan›lmaktad›r. Tohme ve arkadafl-lar› (9), 63 hastada yapt›karkadafl-lar› bir çal›flmada, vakaarkadafl-lar›n %65’ini akut, %33’ünü subakut ve %2’sini kronik bruselloz ile uyumlu bulmufllard›r. Özer ve arkadafllar› (10) da vakalar›n % 63.6’s›n› akut, %21.2’sini subakut, %15.2’sini kronik bruselloz ile uyumlu bulmufltur. Bizim çal›flmam›zda ise hastalardan 40 (%46.5) tanesi akut, 30’u (%34.9) subakut ve 16’s› (%18.6) kronik bruselloz ile uyumlu bulundu. Akut vaka oran›m›z di¤er çal›flmalara oranla daha az bulunmufltur.

Brucella türlerine karfl› özgül antikorlar›n tespitinde kulla-n›lan serolojik testlerin duyarl›l›¤› %65-95 aras›ndad›r. Ancak özgüllü¤ü, brusellozun endemik oldu¤u bölgelerde sa¤l›kl› popülasyonda da antikor prevalans›n›n yüksek olarak saptana-bilmesinden dolay› düflüktür (5). SAT bu testlerden en çok kul-lan›lan›d›r. Ucuz olmas›, özel aletlere ihtiyaç göstermemesi gibi avantajlar›n›n yan›nda, iki gün sürede sonuç vermesi, tek bafl›-na akut, subakut ve kronik infeksiyonu ay›rt edememesi, blo-kan antikorlara ba¤l› yanl›fl negatif sonuç al›nmas› ve baz› mikroorganizmalara (Yersinia enterocolitica, Salmonella typhi, Salmonella paratyphi A, Legionella pneumophila ve Franci-sella tularensis gibi) karfl› çapraz reaksiyon göstermesi gibi olumsuzluklar› da vard›r (3-7).

Brusellozda humoral cevap olarak IgM, IgG ve IgA tipi antikorlar oluflur; infeksiyonun ilk haftas›nda IgM antikoru sentezlenmeye bafllar, bunu ikinci haftadan sonra IgG sentezi takip eder. Zamanla IgM titresi düfler ve tedavi ile IgG antiko-runda da iyileflme ile uyumlu olarak düflme meydana gelir. Bu düflme süresi tam belli de¤ildir. IgG titresinde düflme olmama-s› veya tekrar yükselmesi nüks veya kronik infeksiyonun gös-tergesi olarak kabul edilmektedir (1,2,12). Baz› vakalarda ise infeksiyon bulgusu olmadan düflük IgM seviyesi aylar veya y›llar boyunca serumda tespit edilmektedir (2). IgA antikorlar› ise hastal›¤›n erken safhalar›nda yükselir. Hastal›¤›n ilerleyen aylar›nda önemli ölçüde azal›r. Ama IgG antikor düzeyinden daha az miktarda olarak devaml› olarak kal›r (11).

Bruselloz tan›s›nda endemik bölgelerde SAT ile 1/320 ve üzeri, endemik olmayan bölgelerde 1/160 ve üzeri titre pozitif kabul edilmesine ra¤men, hiçbir titre tek bafl›na tan› koydurucu de¤ildir. 2-4 hafta sonra serolojik titrelerin tekrarlanmas› öne-rilmektedir. Bununla beraber klinik olarak aktif infeksiyonu

olan birçok olguda serum aglütinasyon testi 1/160’›n üzerinde-dir (1-3).

Çal›flmaya dahil edilen hastalar›n tedavi öncesi serum SAT de¤erleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda akut olgularda daha yüksek olma-s›na ra¤men, gruplar aras›nda bir fark saptanmam›flt›r. Brusel-lozda tek bafl›na SAT titreleri hastal›¤›n evresi hakk›nda yeterli bilgi vermemektedir. Tüm hastalar›n tedavi öncesi ve sonras› SAT titreleri aras›ndaki düflme istatistiksel olarak anlaml› sap-tanm›fl, ama tedavi sonras› al›nan serumlar›n hiçbirinde SAT titrelerinde negatifleflme tespit edilmemifltir. Gazapo ve arka-dafllar› (13), yapt›¤› çal›flmada bruselloz tedavisi alan hastalar›n, tedavi bitiminden bir y›l sonras›na kadar SAT titrelerinde po-zitifli¤in devam edebilece¤ini belirtmifller ve relaps olan vaka-lar›n %25’inde tüp aglütinasyon titresinde yükselme saptam›fl-lard›r. Bizim çal›flmam›zda da tedavi sonras› kontrol serumu bir y›l sonra al›nan örneklerde bile pozitifli¤in devam etti¤i görülmüfltür. Ancak serum titrelerinde yükselme olmad›¤› ve klinik bulgular› da olmad›¤› için olgular›m›zda relaps düflü-nülmemifltir.

2-merkaptoetanol (2-ME) aglütinasyon testi immünoglo-bülin s›n›flar›n› ay›rmak için SAT ile birlikte kullan›lan basit bir yöntemdir. Bu yöntem IgM pentamerinin disülfid ba¤lar›-n›n indirgenmesine dayan›r (2,14,15). Böylece 2-ME ile tespit edilen IgG antikorlar›d›r. Çal›flmam›zda tedavi ile akut, suba-kut, kronik tüm gruplarda 2-ME titresinin düfltü¤ünü gördük. Akut ve subakut gruptaki azalma istatistiksel olarak anlaml› bulunurken (p > 0.01), kronik grupta ise tedavi sonras› düflme anlaml› bulunmad› (p > 0.05). 2-ME testinin, IgG titreleri ile korele gitmedi¤i görülmüfltür. SAT ve Brucella ELISA testin-de ölçülen antikorlar›n farkl› olmas›yla aç›klanabilir. 2-ME testinin tan›da çok daha önemli oldu¤u, özellikle kronik olgu-larda tedavi takibinde özel bir yarar sa¤lamad›¤› söylenebilir. Bruselloz tan›s›nda ve izleminde SAT’›n tek bafl›na yeterli olamamas› nedeniyle antikor alt gruplar›n›n belirlenmesine olanak sa¤layan ve hastal›¤›n izleminde kullan›labilecek yeni tan› yöntemleri araflt›r›lm›flt›r. ELISA ile antikor subgruplar›-n›n çal›fl›lmas› bu yöntemlerden biridir. ELISA yönteminin, fazla say›da örne¤in çok k›sa sürede de¤erlendirilebilmesi ve antijen modifikasyonlar› ile çapraz reaksiyon riskinin en aza indirilmesi gibi avantajlar› da vard›r. Bruselloz tan›s›nda ELISA testinin h›zl›, duyarl› ve özgül oldu¤u gösterilmifltir. Akut ve kronik brusellozda immünoglobilin profilini göstermede yar-d›mc›d›r. Kitle taramalar›nda ve brusellozun serolojik tan›s›nda seçilebilecek bir yöntem olarak pek çok çal›flmada önerilmek-tedir (16,17-20).

Sippel ve arkadafllar› (12), kan kültürü, SAT ve ELISA testlerini karfl›laflt›rm›flt›r. Kan kültürü sonuçlar›n›n haftalar sonra al›nabildi¤i ve negatif sonuç da olabilece¤i, SAT’›n za-man al›c› ve zahmetli oldu¤u ve blokan antikorlara ba¤l› yanl›fl sonuçlar verebilece¤i, buna karfl›n ELISA testlerinin SAT’tan daha duyarl› oldu¤u, blokan antikorlardan etkilenmedi¤i, genifl kitlelerin taranmas›nda ve hastal›¤›n tan›mlanmas›nda kusur-suz bir yöntem oldu¤unu belirtmifllerdir. Araj ve Kaufmann (17) ise kronik bruselloz tan›s›nda ELISA’n›n seçilecek en iyi yöntem oldu¤u ileri sürmüfllerdir. Ariza ve arkadafllar› (11) da hastal›¤›n seyri s›ras›ndaki IgG, IgM ve IgA antikor titresindeki de¤iflikliklerin, ELISA yöntemi ile 2-ME ve SAT’tan daha iyi ve daha özgül olarak tespit edilebilece¤ini vurgulam›fllard›r.

(5)

ELISA testinde antijen olarak Brucella’lar›n tüm hücrele-ri, lipopolisakaridleri (LPS), tuzla ekstrakte edilen proteinlehücrele-ri, nativ hapten polisakaridi ve d›fl membran proteinleri kullan›la-bilir (17). Çal›flmam›zda tüm hücre antijenleri ile kapl› ELISA kiti kullan›lm›flt›r. Bugüne kadar tüm hücre kullan›larak çeflit-li ELISA testleri yap›lm›flt›r (12,19,21,22). Granfors ve arka-dafllar› (23) da tüm hücre kullan›larak yap›lan ELISA testinde çapraz reaksiyon riskinin, LPS kullan›larak yap›lan ELISA’ya göre daha az oldu¤unu belirtmifllerdir.

Çal›flmam›zda akut, subakut, kronik tüm gruplardaki has-talar›n tedavi öncesi IgM ve tedavi sonras› IgM titreleri aras›n-daki azalma istatistiksel olarak anlaml› saptand›. Tedavi önce-si IgM de¤eri 56/86 (%65) hastada “cut-off”un üzerinde iken, tedavi sonras› IgM ise 10/60 (%17) hastada “cut-off”un üze-rinde bulundu. fiikayet süresine göre akut grupta yer alan has-talar›n IgM titreleri di¤er gruplara göre daha yüksek seviyede bulundu ve bu sonuç istatistiksel olarak anlaml› idi. Bu sonuç da bize hastal›¤›n akut evresinin tan›s›nda IgM titresinin bak›l-mas›n›n önemli bir belirleyici olaca¤›n› göstermektedir. Yüksek IgM seviyesi akut bruselloz lehine bir bulgu olarak de¤erlen-dirilmelidir. Hastal›¤›n yüksek endemik oldu¤u bölgelerde popülasyonun büyük bir k›sm›nda persistan spesifik IgG anti-korlar› vard›r. Böyle durumlar›n göstergesinde hastal›¤›n erken faz›nda spesifik IgM antikorlar›n›n tespiti laboratuvar tan›s›nda daha önemlidir. Spesifik IgM antikorlar› SAT ve 2-ME ile birlikte dolayl› veya ELISA yöntemi ile do¤rudan tes-pit edilebilir (24). De Klerk ve Anderson (21), ELISA testi ile Brucella antikorlar›n›n farkl› tiplerinin gösterilebilmesiyle akut ve kronik infeksiyon ay›r›m›n›n mümkün olabilece¤ini vurgulam›fllard›r. B. abortus IgM’in ELISA ile saptanmas›n›n, erken evre infeksiyonun saptanmas› ve mesleki maruz kalmaya ba¤l› aktif ve subklinik vakalar› ay›rmada yard›mc› olaca¤› be-lirtilmifltir.

Çal›flmam›zda, akut ve subakut grupta yer alan hastalar›n tedavi öncesi ve sonras› IgG titreleri aras›ndaki düflüfl istatis-tiksel olarak anlaml› bulunurken, kronik grupta yer alan hasta-lardaki düflüfl anlaml› bulunmad›. Bu da bize özellikle kronik brusellozlu hastalar›n tedavi sonras› takiplerinin sadece IgG ile yap›lmas›n›n yan›lt›c› olabilece¤ini göstermektedir. Tedavi öncesi IgG de¤eri 80/86 (%93) hastada “cut-off”un üzerinde idi. Tedavi öncesi IgG titresi negatif olan 6 hastan›n üç tanesi akut, üç tanesi subakut bruselloz ile uyumlu bulundu. Tedavi sonras› IgG ise hastalar›n büyük ço¤unlu¤unda (%88) “cut-off” de¤erinin üzerinde saptand›. Bu hastalar›n hiçbirinde kli-nik olarak relaps yoktu.

Bu sonuçlar bize, brusellozun tan› ve tedavi sonras› izle-minde, IgG ile birlikte IgM’in de kullan›lmas›n›n daha do¤ru sonuç verece¤ini düflündürmektedir. Gazapo ve arkadafllar› (13) da brusellozun herhangi bir döneminde ELISA ile IgG ve IgM’nin birlikte çal›fl›lmas›n›n daha do¤ru sonuç verece¤ini bildirmifltir.

Çal›flmam›zda alt› hastan›n IgG düzeyi tedavi sonras›nda art›fl gösterirken, 11 hastan›n ise IgG düzeyi tedavi öncesi ve sonras›nda de¤iflmedi. Bu hastalar›n hiçbirinde relaps geliflme-di. Ama bununla birlikte literatürde, Ariza ve arkadafllar› (11), IgG’nin ilk baflvuruda ve daha sonra da devaml› olarak yük-sek seyretmesinin fokal infeksiyon lehine bir bulgu oldu¤unu bildirmifllerdir. Alt› hastan›n üçünde fokal komplikasyon ol-mas› bu bilgi ile uyumlu de¤erlendirilmifltir.

Brusellozda SAT hem IgG hem de IgM antikorlar›n› ölçen bir testtir. Bu nedenle bruselloz tan›s›nda ilk baflta kullan›lacak test olarak görünmektedir. Tedavi sonras› uzun süre yüksek tit-relerde kalabilmesi nedeniyle, tek bafl›na akut veya kronikli¤i-nin anlafl›lmas›nda, tedavikronikli¤i-nin de¤erlendirilmesi ve relapslar›n ve fokal infeksiyonlar›n tespit edilmesinde yetersiz kalabil-mektedir. SAT ile 2-ME testinin birlikte kullan›m›, akut ol-gular›n ay›rt edilmesinde ve tedavi takibinde önem kazanmak-tad›r. Bununla birlikte kronik olgular›n takibinde özel bir yarar sa¤lamad›¤› düflünülmektedir.

Brusellozun tan› ve takibinde sadece ELISA IgG tit-relerinin ölçümü de tek bafl›na yeterli görünmemektedir. Ül-kemiz gibi brusellozun endemik olarak görüldü¤ü bölgelerde popülasyonun serumlar›nda zaten varolabilecek persistan spesifik IgG antikorlar›n›n varl›¤› serolojik tan›da kar›fl›kl›k-lara yol açabilir. Hastal›¤›n tan› ve takibinde IgM de¤erlerinin ölçümünü sa¤layacak yöntemlerin kullan›lmas›na gereksinim duyulmaktad›r. Titre verebilecek ELISA yöntemlerinin rutin kullan›mdaki yeri için maliyet analizlerinin yap›lmas› gerek-mektedir.

Kaynaklar

1. Young EJ. Brucella species. In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice of Infectious Diseases. 5th ed. New York: Churchill Livingstone, 2000: 2386-93

2. Young EJ. Serologic diagnosis of human brucellosis: analysis of 214 cases by agglutination tests and review of the literature. Rev In-fect Dis 1991; 13: 359-72

3. Corbel MJ. Brucellosis: an overview. Emerg Infect Dis 1997; 3(2): 213-21

4. Reisner BS, Woods GL. Brucella. In: Henry JB, ed. Clinical Diag-nosis and Management by Laboratory Methods. 20th ed. Philadelp-hia: Saunders, 2001: 1114

5. Lago LF, Vallejo FJ, Treujillano I, Vizcaino N. Fluorescent whole-cell hybridization with 16S rRNA-targeted oligonucleotide probes to identify Brucella spp. by flow cytometry. J Clin Microbiol 2000; 38: 2768-71

6. Gotuzzo E, Carrillo C. Brucella. In: Gorbach SL, Bartlett JG, Blacklow NR, eds. Infectious Diseases. 2nd ed. Philadelphia: Saun-ders, 1998: 1837-45

7. Bundle DR, Gidney MAJ, Perry MB, Duncan JR, Cherwonog-rodzky JW. Serological confirmation of Brucella abortus and Yer-sinia enterocolitica O:9 O-antigens by monoclonal antibodies. In-fect Immun 1984; 46: 389-93

8. Lucero NE, Foglia L, Ayala SM, Gall D, Nielsen K. Competitive enzyme immunoassay for diagnosis of human brucellosis. J Clin Microbiol 1999; 37: 3245-8

9. Tohme A, Hammoud A, el Rassi B, Haddad-Germanos M, Ghayad E. Human brucellosis. Retrospective studies of 63 cases in Lebanon. Presse Med 2001; 30(27): 1339-43

10. Özer S, Oltan N, Gençer S. Bruselloz: 33 olgunun de¤erlendiril-mesi. Klimik Derg 1998; 11(3): 82-4

11. Ariza J, Pellicer T, Pallares R, Foz A, Gudiol F. Specific antibody profile in human brucellosis. Clin Infect Dis 1992; 14: 131-40 12. Sippel JE, El-Marsy NA, Farid Z. Diagnosis of human brucellosis

with ELISA. Lancet 1982; 2: 19-21

13. Gazapo E, Lahoz JG, Subiza JL. Changes in IgM and IgG antibody concentration in brucellosis over time: importance for diagnosis and follow-up. J Infect Dis 1989; 159: 219-25

14. Koneman EW, Allen DS, Janda WM, Schreckenberger PC, Winn CW. Color Atlas and Textbook of Diagnostic Microbiology. 5th ed. Philadelphia: Lippincott, 1997: 431-6

15. Bilgehan H. Klinik Mikrobiyolojik Tan›. ‹kinci bask›. ‹zmir: Bar›fl Yay›nlar›, 1995: 224-9

16. Al-Eissa Y, Al-Zamil F, Al-Mugeiren M, Al-Rasheed S, Al-Sanie A, Al-Mazyad A. Childhood brucellosis: a deceptive infectious

(6)

disease. Scand J Infect Dis 1991; 23: 129-33

17. Araj GF, Kaufmann AF. Determination by enzyme-linked im-munosorbent assay of immunoglobulin G (Ig G), Ig M and Ig A to Brucella melitensis major outer membrane proteins and whole-cell heat-killed antigens in sera of patients with brucellosis. J Clin Mic-robiol 1989; 27: 1909-12

18. Araj GF, Lulu AR, Mustafa MY, Khateeb MI. Evaluation of ELISA in the diagnosis of acut and chronic brusellosis in human beings. J Hyg 1986; 97(3): 457-69

19. Devi SJN, Polt SS, Boctor FN, Peter JB. Serological evaluation of brusellosis: importance of species in antigen preparation. J Infect Dis 1987; 156: 658-61

20. Mongini C, Fernandez T, Turovetzky A, Hajos SE. Comparative study of cell-immunoenzymatic methods for the estimation of Ig G and Ig M anti-brucella antibodies in the diagnosis of human

brucel-losis. J Appl Bacteriol 1990; 69(1): 86-91

21. De Klerk E, Anderson R. Comparative evaluation of the enzyme-linked immunosorbent assay in the laboratory diagnosis of brucel-losis. J Clin Microbiol 1985; 21(3): 381-6

22. Saz JV, Beltran M, Diaz A, Agulla A, Merino FJ, Villasante PA, Velasco AC. Enzyme-linked immunosorbent assay for diagnosis of brucellosis. Eur Clin Microbiol 1987; 6:71-4

23. Granfors K, Viljanen MK, Toivanen A. Measurement of immunog-lobulin M, immunogimmunog-lobulin G and immunogimmunog-lobulin A antibodies against Yersinia enterocolitica by enzyme-linked immunosorbent assay: comparison of lipopolysaccharide and whole bacterium as antigen. J Clin Microbiol 1981; 14: 6-14

24. Smits HL, Basahi MA, Diaz R, et al. Development and evaluation of a rapid dipstick assay for serodiagnosis of acute human brucel-losis. J Clin Microbiol 1999; 37: 4179-82

Referanslar

Benzer Belgeler

Tanım: Enzim ile işaretli antikorlar (konjugat) ve substrat kullanılarak , şüpheli materyalde bulunan etken (ya da Ag) ya da bunlara karşı oluşmuş antikor

Bazal hücreli karsinom grubunda yüzeyel ve nodüler lezyonlar aras›ndaki klinik ve histopatolojik iyileflme oranlar› iki yüzde aras›ndaki fark›n önemlilik testi

Kardiyoloji kateter laboratuvar›nda 1985 ile 2002 tarihleri aras›nda tan› ve tedavi amac›yla yap›lan 64911 kateter giriflimi sonras›, periferik vasküler komplikasyon

Bu yaz›da, tan›s› ilk kez endarterit komplikasyo- nu ile konmufl genifl bir DAA için medikal tedavi sonras› uygulanan baflar›l› perkütan coil ile kapatma ifllemi

Tüm dışkı örneklerinde nativ-lugol yöntemi ve (enzyme-linked immunosorbent assay) ELISA kiti (Wampole ® E.. histolytica spesifik antijen

Çalışmamızda, genel cerrahi kliniğimizde tedavi edilen sol kolon (inen kolon, siğmoid ve rektum) yerleşimli akut divertikülit olgularının tanı ve

Wright ve arkadafllar›na göre çok erken cerrahi (6 aydan önce) infantil ezotropyal› baz› olgularda çok iyi bir düzeltme ve ince stereopsis sa¤layabilmektedir (33).. Birch ve

Tedavi sonrası dönemde kan glukoz düzeyindeki düşüşüne parelel olarak HbA1C, MDA ve trigliserit düzeylerinde anlamlı bir azalma gözlenirken; CAT, SOD, vitamin A ve