• Sonuç bulunamadı

The Relationship Between PTSD Symptoms and W/SC-R Scores in a Group of Sexually Abused Children and Adolescents: A Preliminary Study

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "The Relationship Between PTSD Symptoms and W/SC-R Scores in a Group of Sexually Abused Children and Adolescents: A Preliminary Study"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cinsel Ýstismar Maðduru Bir Grup Çocuk ve

Ergende TSSB Belirtileri ve WISC-R Puanlarý

Arasýndaki Ýliþki: Bir Ön Çalýþma

The Relationship Between PTSD Symptoms and WISC-R Scores in a

Group of Sexually Abused Children and Adolescents: A Preliminary Study

Þahika Gülen Þiþmanlar1, Iþýk Karakaya2, Sevda Özer3, Nursu Çakýn Memik1, Özlem Yýldýz1,

Belma Aðaoðlu4

1Yrd.Doç.Dr., 2Doç.Dr., 3Psk., 4Prof.Dr., Kocaeli Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý, Ýzmit

SUMMARY

Objectives: There are conflicting results about the

rela-tionship between Posttraumatic Stres Disorder (PTSD) and IQ (intelligence quotient). So, aim of this study is to get a better understanding about this relationship by evaluating the connection between PTSD symptoms and WISC-R (Wechsler Intelligence Scale for Children-Revised) scores. Method: Thirty five children aged

between 7-13 years were recruited for the study. They had been sexually abused and were followed with the diagnosis of PTSD. Besides of DSM-IV-based (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-Fourth Edition) clinical interviews, they were applied Children's PTSD-Reaction Index (CPTS-RI). Moreover, IQ level of the children were evaluated by WISC-R. Results: Verbal IQ

score were found to be significantly lower than both per-formance and full scale IQ scores of WISC-R. When exam-ining the correlation of PTSD symptom categories and WISC-R scores, a negative correlation between "re-expe-riencing" symptoms and verbal IQ score were observed. Additionally, the performance of children in "arithmetic and digit span" subtests were worse than that in the other subtests of WISC-R. Conclusion: Our study states

a negative correlation between PTSD symptomatology and verbal IQ, more re-experiencing symptoms in chil-dren with lower verbal IQ level. The results of this study also give rise to thought that PTSD may negatively effect functions of attention and working memory.

Key Words: Posttraumatic stres disorder, child, IQ.

ÖZET

Amaç: Travma Sonrasý Stres Bozukluðu (TSSB) ile zeka

düzeyi arasýndaki iliþkiye dair yazýnda çeliþkili sonuçlar bulunmaktadýr. Çalýþmamýzda TSSB belirti kümeleriyle Wechsler Çocuklar için Zeka Testi (WISC-R) sonuçlarý arasýndaki baðlantýyý deðerlendirerek bu iliþkiyi daha iyi anlamayý amaçladýk. Yöntem: 7-13 yaþ grubunda TSSB

tanýsýyla takip edilmekte olan, cinsel istismar maðduru 35 çocuk çalýþmamýza alýndý. DSM-IV'e (Mental Bozukluklarýn Tanýsal ve Sayýmsal Elkitabý- Dördüncü Baský) dayalý klinik görüþmelerin yaný sýra travma sonrasý stres belirtilerini taramaya yönelik olarak Çocuklar için Travma Sonrasý Stres Tepki Ölçeði (ÇTSS-TÖ) uygulandý. Çocuklarýn zeka düzeyleri Wechsler Çocuklar Ýçin Zeka Ölçeði (WISC-R) ile deðerlendirildi. Bulgular: WISC-R

tes-tine göre sözel zeka puaný, performans ve toplam zeka puanýndan anlamlý düzeyde düþük bulundu. TSSB belirti kümeleri ile WISC-R puanlarýnýn iliþkisine bakýldýðýnda, "yeniden yaþantýlama" belirti kümesi ile sözel zeka puaný arasýnda zýt bir iliþki saptandý. Çocuklarýn "aritmetik ve sayý dizisi" testlerinde, diðer alt testlerden daha düþük performans sergiledikleri görüldü. Sonuç: Çalýþmamýz

TSSB ile sözel zeka düzeyi arasýnda zýt bir iliþki olduðunu, sözel zeka düzeyi düþük çocuklarda yeniden yaþantýlama belirtilerinin daha fazla görüldüðünü göstermektedir. Çalýþma sonuçlarýmýz TSSB'nin dikkat ve çalýþan bellek üzerine olumsuz etkisinin olabileceðini düþündürmekle birlikte kýsýtlýlýklarý nedeni ile sonuçlar dikkatle yorumlan-malýdýr.

Anahtar Sözcükler: Travma sonrasý stres bozukluðu,

çocuk, zeka.

(2)

GÝRÝÞ

Çocuklar da yetiþkinler gibi pek çok travmatik deneyim yaþamaktadýrlar. Çocukluk çaðýnda yaþanan travmalar bedensel ve ruhsal geliþim-lerinde aksamalara yol açabilmektedir. Travma sonrasý stres bozukluðu da (TSSB) travma sonrasý en sýk ortaya çýkan ruhsal hastalýklardandýr. Travma ve TSSB'nin çocuðun ruhsal geliþimini bozabileceði, uyumunu, biliþsel iþlevlerini, sosyal becerilerini ve kiþilik geliþimini etkileyebileceði belirtilmektedir (Donnely 2006).

Son zamanlarda travma, TSSB ve biliþsel iþlevler arasýndaki iliþkiyi inceleyen çalýþmalarda bir artýþ olmuþtur. TSSB sergileyen kiþilerin biliþsel iþlev-lerinde yetersizlik olduðu ve bu yetersizliklerin dikkat, yürütücü iþlevler, sözel öðrenme ve bellek gibi farklý alanlarda kendini gösterdiði bilinmekte-dir. Ancak biliþsel iþlevlerdeki yetersizliðin türü ve yetersizliðin travma ya da TSSB'nin bir sonucu mu yoksa bir risk etkeni mi olduðu ile ilgili çeliþkiler bulunmaktadýr (Stein ve ark. 2002, Twamley ve ark. 2004).

Yazýnda travma yaþantýsý ile zeka düzeyi arasýndaki iliþkiye dair bilgiler daha çok eriþkinlerle yapýlan çalýþmalara dayanmaktadýr. Kimi çalýþmacýlar TSSB ile zeka düzeyi arasýnda bir iliþki göstere-memiþtir: Twamley ve ark. (2004) farklý travmalara uðramýþ kolej öðrencileri ile yaptýklarý çalýþmalarýn-da TSSB tanýsý olan, TSSB tanýsý olmayan ve trav-ma öyküsü buluntrav-mayan 3 grubu karþýlaþtýrmýþlar; dikkat, çalýþan bellek, yürütücü iþlevler ve travma öncesi sözel zeka düzeyinin deðerlendirildiði nöropsikiyatrik iþlevler açýsýndan gruplar arasýnda fark bulamamýþlardýr. Bazý çalýþmacýlar ise TSSB belirti þiddeti ile IQ skorlarý arasýnda iliþki olduðunu bildirmiþlerdir. TSSB'de görülen biliþsel yetersizliðin travma öncesi düþük biliþsel iþlevsellik-le baðlantýlý olduðu, öne sürüiþlevsellik-len açýklamalardandýr (Buckley ve ark. 2000). Savaþ gazileri ile yapýlan çalýþmalarda travma öncesi zeka düzeyi temel alýndýðýnda, düþük zeka düzeyinin TSSB geliþimi açýsýndan risk oluþturduðu bildirilmiþtir (Macklin ve ark. 1998). TSSB ile zeka düzeyi arasýndaki iliþkiye bakýldýðýnda, kimi çalýþmalarda toplam zeka düzeyi (Brandes ve ark. 2002, Gurvits ve ark. 2000, Macklin ve ark. 1998, McNally ve Shin 1995), kimi-lerinde ise sözel zeka düzeyiyle (Saltzman ve ark.

2006) TSSB belirtileri arasýnda zýt bir iliþki olduðu saptanmýþtýr.

Ancak, çocuklarla yapýlan çalýþmalar sýnýrlý sayý-dadýr ve eriþkinlerde olduðu gibi çeliþkili sonuçlar bildirmektedir. Yazýnda ihmal ve istismara uðramýþ çocuklarýn daha kötü biliþsel performans sergilediklerine dair veriler bulunmaktadýr. Travmaya uðramýþ çocuklarýn travma yaþantýsý olmayanlara göre genel zeka düzeyinin daha düþük olduðu belirtilmektedir (Breslau ve ark. 2006, Carrey ve ark. 1995, Delaney-Black ve ark. 2002, Koenen ve ark. 2007, Perez ve Widom 1994). Sözel ve performans zeka düzeylerinin ayrý ayrý deðer-lendirildiði çalýþmalarýn kiminde sözel zeka düzeyi (Carrey ve ark. 1995) kiminde ise performans zeka düzeyi (Sadeh ve ark. 1994) açýsýndan travma mað-duru çocuklarýn kontrol grubuna göre daha kötü performans sergiledikleri saptanmýþtýr. Beers ve De Bellis (2002) ise ihmal veya istismara uðramýþ çocuklarýn WISC-R (Wechsler Çocuklar Ýçin Zeka Ölçeði) testinin yalnýzca "benzerlikler" alt testinde kontrol grubundakilere göre daha baþarýsýz olduk-larýný bildirmiþlerdir. TSSB ile zeka düzeyinin iliþ-kisini irdeleyen çalýþmalarda da benzer özellikler gözlenmektedir. Samet (1998) travma maðduru ergenlerle yaptýðý çalýþmasýnda, TSSB tanýsý alan ergenlerle almayanlar arasýnda zeka düzeyi açýsýn-dan fark bulamamýþ; düþük zeka düzeyinin TSSB ile deðil travmaya maruz kalma ile iliþkili olabile-ceðini öne sürmüþtür. Bir baþka çalýþmada ise TSSB tanýsý almayanlar kontrol grubu ile karþýlaþ-týrýldýðýnda, TSSB tanýsý alan ergenlerin akademik becerilerinin daha geride olduðu bulunmuþtur (Saigh ve ark. 1997). Saigh ve ark. (2006) yine 3 grubu karþýlaþtýrdýklarý bir çalýþmada travmanýn deðil, TSSB tanýsýnýn sözel zeka düzeyi ile zýt iliþki sergilediðini vurgulamýþlardýr.

Saltzman ve ark. (2006) çocuklarda zeka düzeyi ve travma arasýndaki iliþkinin bilinenden daha kar-maþýk olduðunu ve TSSB belirti kümeleriyle zeka testlerinin alt puanlarý arasýndaki baðlantýnýn bu iliþkinin anlaþýlmasýna katký saðlayabileceðini ileri sürmüþlerdir. Çalýþmalarýnda sözel zeka düzeyi ile travmanýn sayýsý, yeniden yaþantýlama belirtileri ve iþlevsellikte bozulmanýn zýt iliþkili olduðunu bildirmiþlerdir.

Çalýþmamýzda cinsel istismara maruz kalmýþ ve TSSB tanýsý almýþ çocuklarda, TSSB belirtileriyle

(3)

WISC-R alt testleri arasýndaki iliþkiyi deðer-lendirerek, biliþsel becerilerin TSSB belirtilerinin görülmesindeki etkilerini incelemeyi amaçladýk. GEREÇ VE YÖNTEM

Örneklem ve Desen

Araþtýrmamýzda Kocaeli Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý polikliniðinde TSSB tanýsýyla takip edilmekte olan 7-13 yaþ grubundaki çocuklar deðerlendirilmiþtir. Çalýþma geriye dönük olarak planlanmýþtýr. Travmanýn çeþitliliðinin yol açabileceði farklýlýklarý en aza indirmek amacýyla, yalnýzca cinsel istismara uðrayan çocuklar çalýþmaya alýnmýþtýr. 1) DSM-IV taný ölçütlerinde de belirtildiði gibi en az 1 travma öyküsünün olmasý, 2) travma yaþantýsýnýn, deðer-lendirmeden en az 6 ay önce gerçekleþmiþ olmasý, 3) alkol veya madde baðýmlýlýðý öyküsünün bulun-mamasý, 4) çalýþma sýrasýnda çocuðun güvenli ve tutarlý bir çevrede yaþýyor olmasý, çalýþmaya dahil edilme ölçütleri olarak belirlenmiþtir.

Çalýþmamýzda toplam 35 çocuk deðerlendirmeye alýnmýþtýr. Öncelikle çocuk ve ebeveynleriyle DSM-IV'e dayalý klinik görüþmeler yapýlmýþ, ardýndan TSSB belirti daðýlýmýný belirlemek üzere çocuklar-dan Çocuklar için Travma Sonrasý Stres Tepki Ölçeði'ni (ÇTSS-TÖ) doldurmalarý istenmiþtir. Zeka düzeyi, Wechsler Çocuklar Ýçin Zeka Ölçeði (WISC-R) aracýlýðý ile deðerlendirilmiþtir.

Veri Toplama Araçlarý:

Çocuklar için Travma Sonrasý Stres Tepki Ölçeði (ÇTSS-TÖ): ÇTSS-TÖ, çeþitli travmatik yaþantýlar sonrasýnda çocuk ve ergenlerde ortaya çýkan stres tepkilerini deðerlendirmek amacýyla geliþtirilmiþ 20 maddelik, beþli likert tipi, yarý yapýlandýrýlmýþ bir ölçektir. Toplam puanýn 12-24 arasýnda olmasý hafif TSSB tepkisi, 25-39 arasý orta düzeyde, 40-59 arasý aðýr ve 60'ýn üstü çok aðýr TSSB tepkisine iþaret etmektedir. DSM-IV'e göre TSSB taný kriter-lerinden A grubunu (travmatik yaþantý varlýðý) 1 ve 2. maddeler araþtýrýrken; 3, 4, 5, 6, 17 ve 19. mad-deler B grubunu (yeniden yaþantýlama); 7, 8, 9, 10, 14 ve 16. maddeler C (kaçýnma); 11, 12, 15 ve 20. maddeler ise D grubu (artmýþ uyarýlmýþlýk) belirti-lerini deðerlendirmektedir. Kalan 2 madde ise yas

ve regresyon ile iliþkilidir. Çalýþmamýzda her bir belirti kümesi (yeniden yaþantýlama, kaçýnma, art-mýþ uyarýlart-mýþlýk) için puanlar, o belirti kümesini deðerlendiren maddelerden alýnan puanlarýn toplanmasýyla hesaplanmýþtýr.

Ölçek, TSSB belirtilerinin þiddetini araþtýrmak amacýyla Pynoos ve ark. (1987) tarafýndan geliþti-rilmiþtir. Ölçeðin Türkçe'ye çevirisi ile geçerlik ve güvenirlik çalýþmasý yapýlmýþ; Türkçe'de test-tekrar test güvenirliði 0.86, görüþmeci arasý güvenirliði 0.98 olarak bulunmuþtur (Erden ve ark. 1999). Wechsler Çocuklar Ýçin Zeka Ölçeði (WISC-R): WISC-R sözel ve performans zeka düzeyini ölçmek üzere oluþturulan iki bölümden ve 6'þar alt testten oluþmaktadýr. Genel kullanýmda olduðu gibi çalýþ-mamýzda da sözel alt testlerden genel bilgi, yargýla-ma, aritmetik, benzerlikler, sayý dizisi; performans alt testlerinden ise resim tamamlama, resim düzen-leme, küplerle desen, parça birleþtirme, þifre alt testlerinden elde edilen puanlar ve toplam puanlar göz önüne alýnmýþtýr (Korkmazlar 1993).

Sözel Alt Testleri

Genel Bilgi: Bireyin doðal zihinsel gücüyle orantýlý olarak yakýn çevresinden, okulundan, kültürel ortamýndan ne kadar çok þey kapabildiðini; bireyin bilgi düzeyini gösterir.

Yargýlama: Usavurma, akýl yürütme yeteneðini, gerçeðe uygun davranmayý, bireyin eriþtiði duygusal ve mantýksal olgunluðu ölçer.

Aritmetik: Temel aritmetik bilgisi, soyut sayý kavramlarý üzerinde akýl yürütebilme becerisi, dikkati yoðunlaþtýrabilme yeteneðini ölçen sorular-dan oluþmaktadýr.

Benzerlikler: Somuttan soyut kavramlara giden iki kavram arasýnda benzerlik iliþkisi kurarken, bireyin gereksiz detaylara saplanmadan soyutlama ve genelleme yapabilmesi, bunu iyi ifade edebilmesi gerekmektedir.

Sayý Dizisi: Sözlü-iþitsel uyarýlarý anýmsama gücünü (kýsa süreli bellek) ve dikkati ölçen iki aþamalý bir testtir.

Performans Alt Testleri

(4)

ayrým-laþtýrma yeteneðini deðerlendirirken dikkati görsel uyarýcýlara yoðunlaþtýrabilmeyi gerektirir.

Resim düzenleme: Bireyin olaylar dizisini algýlaya-bilmesini, neden-sonuç iliþkisi kuraalgýlaya-bilmesini, sen-tez yapma ve planlama gücünü ve dikkati ölçer. Küplerle desen: Bu testte görsel ayrýmlaþma (anal-iz), görsel organizasyon (sentez), görsel-motor koordinasyon yeteneði ve performans hýzýnýn ölçüldüðü 11 madde bulunmaktadýr.

Parça birleþtirme: Test görsel-motor algý yeteneðinin yaný sýra parça-bütün iliþkisini kavrama ve görsel organizasyon becerisine de baðlýdýr. Þifre: Bu test görsel-motor koordinasyon, yeni görevi öðrenebilme, uyarýcýlarý sýraya koyabilme ve dikkati toplayabilme yeteneðini ölçmektedir (Korkmazlar 1993).

1949 yýlýnda Wechsler tarafýndan geliþtirilen bu test (Grove 1950), 1974 yýlýnda gözden geçirilmiþ ve 1986 yýlýnda Savaþýr (1995) tarafýndan ülkemize uyarlanmýþtýr.

Verilerin Analizi:

Çalýþmanýn verileri hazýrlanan bir veri tabaný aracýlýðý ile Windows için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 13.0 paket programý kul-lanýlarak analiz edilmiþtir. Normal daðýlýma uygun-luk için Kolmogorof Smirnof testi yapýlmýþtýr. Puan ortalamalarý arasýndaki farký deðerlendirmek için sample t testi, TSSB puan ortalamalarý ile WISC-R puan ortalamalarý arasýndaki iliþkiyi deðer-lendirmek için Pearson Korelasyon Testi kul-lanýlmýþtýr. Tüm istatistiksel deðerlendirmelerde p<0.05 anlamlýlýk düzeyi aranmýþtýr.

BULGULAR

Çalýþmaya alýnan çocuklarýn 18'i (%51.43) kýz, 17'si (%48.57) erkektir ve yaþ ortalamalarý 10.8±2.3 olarak hesaplanmýþtýr. Çocuklarla ilgili sosyode-mografik deðiþkenler ve istismara ait özellikler Tablo 1'de verilmiþtir. Çocuklarýn sosyodemografik deðiþkenleri ve istismar özellikleri ile WISC-R ölçek puanlarý arasýnda bir iliþki saptanmamýþtýr Tablo 1. Sosyodemografik ve istismarla ilgili özellikler

n= 35

Yaþ Ortalamasý (ortalama±SS) 10.8±2.3

Cinsiyet (%)

Kýz 18 (%51.4)

Erkek 17 (%48.6)

Anne yaþý (ortalama±SS) 29.2±1.3 (24-41)

Baba yaþý (ortalama±SS) 33.4±7.1 (27-50)

Ýstismar yaþý (%) 9 yaþ ve altý 24 (%68.57) 10-11 yaþ 7 (%20) 12 yaþ ve üstü 4 (%11.43) Ýstismar sýklýðý (%) Bir kez 29 (%82.86)

Birden fazla 6 aydan kýsa süren 4 (%11.43)

6 aydan uzun süren 2 (%5.71)

Ýstismar þekli (%)

Genital organlar dýþýnda cinsel dokunma 9 (%25.71)

Genital organlara dokunma 11 (%31.43)

Oral seks 3 (%8.57)

(5)

(p>0.05). WISC-R testine göre toplam zeka düzeyi ortalamasý 92.3±1.8, sözel ve performans zeka puan ortalamalarý sýrasýyla 85.1±2.1 ve 99.4±3.0'dýr. Olgularýn sözel zeka puan ortala-malarý, performans zeka puan ortalamalarýna göre istatistiksel olarak anlamlý derecede düþük bulun-muþtur (p<0.05). WISC-R alt test puan ortala-malarý karþýlaþtýrýldýðýnda ise sözel testlerden "arit-metik ve sayý dizisi" alt testlerinin puan ortala-malarýnýn en düþük olduðu görülmüþtür (Tablo 2). ÇTSS-TÖ ölçeðine göre toplam puan üzerinden olgular deðerlendirildiðinde; 14 olgu orta, 19 olgu aðýr, 2 olgu çok aðýr düzeyde belirti tarif etmiþtir. Toplam puan üzerinden belirti þiddetinin cinsiyete göre daðýlýmý Tablo 3'de sunulmuþtur.

ÇTSS-TÖ ölçeðine göre belirti daðýlýmý ve þiddetine bakýlmýþ; "yeniden yaþantýlama" en sýk görülen belirti kümesi olarak saptanmýþtýr (Puan ort. 18.2). Sözel zeka puaný ile yeniden yaþantýlama belirti þid-deti arasýnda da zýt bir korelasyon olduðu görülmüþtür (r=-0.72, p<0.05). TSSB belirti kümeleri ile ortalama performans ve toplam zeka

puanlarý arasýnda bir iliþki saptanmamýþtýr (Tablo 3). Belirti þiddeti aðýrlýðý ile sözel IQ, performans IQ ve toplam IQ arasýndaki iliþkiye bakýldýðýnda ise aðýr ve çok aðýr belirti tarif eden gruplarda sözel IQ ile zýt yönde bir korelasyon saptanýrken, diðerleri ile anlamlý bir iliþki bulunmamýþtýr (sýrasýyla p>0.05, r=-0.73; p>0.05, r=-0.86 ).

TARTIÞMA

Çalýþmamýzda TSSB ile zeka arasýndaki iliþkiyi daha iyi anlayabilmek için TSSB belirti kümeleriyle WISC-R alt testleri arasýndaki baðlantýyý deðer-lendirmeyi amaçladýk. Deðerlendirme sonucunda, TSSB tanýlý çocuklarda, WISC-R zeka testinin sözel zeka puaný ile "aritmetik ve sayý dizisi" alt test puanlarýnýn diðerlerine göre daha düþük olduðu, "yeniden yaþantýlama" belirti þiddeti ile sözel zeka puaný arasýnda zýt bir iliþki olduðunu ve ÇTSS-TÖ'ye göre aðýr ve çok aðýr þiddette belirti tarif eden olgularýn sözel IQ puanlarýnýn daha düþük olduðunu gördük.

Genel zeka düzeyi ile TSSB arasýnda zýt bir iliþki olduðu pek çok eriþkin (Brandes ve ark. 2002, Gurvits ve ark. 2000, Macklin ve ark. 1998, McNally ve Shin 1995) ve çocuk (Breslau ve ark. 2006, Carrey ve ark. 1995, Delaney-Black ve ark. 2002, Koenen ve ark. 2007, Perez ve Widom 1994) çalýþ-masýnda dile getirilmiþtir. Buckley ve ark. (2000) gözden geçirme yazýlarýnda zeka düzeyinin TSSB geliþimi açýsýndan yordayýcý olabileceðini ve bu iliþkinin farklý mekanizmalarla ortaya çýkabileceði-ni belirtmiþlerdir: 1) Zeka düzeyi, travma esnasýnda tehdidin nasýl deðerlendirileceðini etkileyebilir. Düþük zeka düzeyine sahip olanlar travmatik olay-daki tehdit düzeyini olduðundan daha yüksek olarak deðerlendirebilirler. 2) Yüksek zeka düzeyine sahip kiþiler travmanýn duygusal etki-Tablo 2. WISC-R ve ÇTSS-TÖ puan ortalamalarý

Puan Ortalamalarý WISC-R Genel Bilgi 5.1± 0.3 Yargýlama 7.3±0.7 Aritmetik 3.4±0.4 Benzerlikler 8.1±1.1 Sayý Dizisi 3.9±0.5 Sözel IQ 85.1±1.7 Resim Tamamlama 10.1±2.1 Resim Düzenleme 9.3±2.6 Küplerle Desen 11.2±1.9 Parça Birleþtirme 10.0±1.6 Þifre 10.6±2.7 Performans IQ 99.4±8.9 Toplam IQ 92.3±6.7 ÇTSS-TÖ Yeniden Yaþantýlama 18.2±4.3 Kaçýnma 15.8±2.8 Artmýþ Uyarýlmýþlýk 13.1±6.3

Toplam Belirti Düzeyi 45.3±2.3

Tablo 3. ÇTSS-TÖ belirti þiddetinin cinsiyete göre

daðýlýmý

ÇTSS-TÖ Belirti Þiddeti Kýz (n=18 ) Erkek (n=17 )

Hafif 0 0

Orta 6 8

Aðýr 10 9

(6)

leriyle baþa çýkmak için daha iyi biliþsel donanýma sahiptir. Travma sonrasý olumlu gidiþle baðlantýlý olan problem odaklý baþ etme stratejileri, zeka ile iliþkili olmasý beklenen sözel kaynaklý (verbal-mediation) stratejileri gerektirmektedir. 3) Zeka düzeyi düþük olan kiþilerin ruh saðlýðý hizmetlerine ulaþýmlarý da daha az olmaktadýr. Erken müdahale þansýna sahip olunmadýðýnda da TSSB kronikleþe-bilmektedir. Yine, biliþsel açýdan daha iyi durumda olan kiþilerin yaþadýklarý tramatik olayý daha iyi ifade edebildikleri ve daha iyi anlamlandýrdýklarý; düþük zeka düzeyinin baþka psikopatolojilerin geliþimi ve travmayla karþýlaþma açýsýndan da risk faktörü olduðu söylenmektedir (Koenen ve ark. 2007). Savaþ gazileri (Macklin ve ark. 1998) ile yapýlan ileriye dönük çalýþmalarýn yaný sýra bebek-lik (Koenen ve ark. 2007) ve erken çocukluk döne-minden (Carrey ve ark. 1995) itibaren yapýlan takip çalýþmalarýnda da düþük zeka düzeyinin TSSB için bir risk etkeni olduðu bildirilmiþtir. Çalýþmamýzda kontrol grubunun olmayýþý nedeniyle WISC-R toplam zeka düzeyinin travma ya da TSSB ile baðlantýsý konusunda bir yorum yapýlamamýþtýr. Ancak, WISC-R zeka testinin iki ana alt bölümü karþýlaþtýrýldýðýnda, TSSB sergileyen istismar mað-duru çocuklarda sözel IQ düzeyinin performans IQ düzeyine göre anlamlý derecede düþük olduðu bulunmuþtur.

Yazýnda sözel IQ ile TSSB arasýndaki iliþki pek çok çalýþmada bildirilmiþtir. Gerek eriþkinlerle (Saltzman ve ark. 2006), gerekse çocuklarla (Carrey ve ark. 1995) yapýlan çalýþmalarda bu iliþkiye vurgu yapýlarak, yüksek sözel zeka düzeyinin TSSB geliþimi açýsýndan koruyucu

olduðu ileri sürülmüþtür. Sözel zeka düzeyindeki yetersizliðin TSSB geliþimi açýsýndan bir risk fak-törü olduðu düþünülecek olursa, travmatik olayý ifade etme, anlamlandýrma ve olayýn duygusal etki-leriyle baþa çýkmada sözel kaynaklý stratejilerin kul-lanýmý sözel zeka ve TSSB iliþkisini açýklayýcý ola-bilir.

Ancak, biliþsel yetersizliklerin TSSB'nin sonucu olduðu da ileri sürülmüþtür (De Bellis ve ark. 1999). Maðdur çocuklarda dil becerilerinin etkilenime açýk olduðu; duygularýný ifade etmede saðlýklý akranlarýna göre daha fazla zorlandýklarý ve istismarcý bir çevrenin kaygý düzeyini yükselterek çocuðun sözel becerilerini ve dolayýsý ile de dikkat, kýsa süreli bellek ve dile baðlý (language-mediated) kavram oluþumunu etkileyebileceði belirtilmiþtir (Carrey ve ark. 1995). Yine, sözel zeka düzeyinde-ki düþüklük TSSB'nin bir sonucu olarak ele alýndýðýnda, yeniden yaþantýlama belirtilerinin giri-ci özellikleri nedeniyle dikkatle ilgili iþlevleri etki-leyebileceði, sözel zeka ve genel test performansýn-da azalmaya yol açabileceði Saltzman ve ark. (2006) tarafýndan öne sürülmüþtür. Ayný çalýþmacýlar, kiþilerarasý travmaya uðramýþ çocuklarda toplam ve sözel zeka düzeyinin travmanýn sayýsý, yeniden yaþantýlama belirtileri ve iþlevsellikte bozulma ile iliþkili olduðunu bildirmiþtir. Diamond ve ark.’nýn da yeniden yaþantýlama belirtileri ile sözel ve toplam zeka puanlarý arasýnda iliþki bulduðu bilin-mektedir (Saltzman ve ark. 2006).

Yazýnda TSSB sergileyen kiþilerle yürütülen pek çok çalýþmada dikkat ve çalýþan bellekle ilgili iþlevlerde bozukluk bildirilmektedir (Beers ve De Bellis 2002, Brandes ve ark. 2002, Gilbertson ve Tablo 4. Zeka puanlarý ile TSSB belirti kümeleri arasýndaki korelasyon

1 2 3 4 5 6 7 1-Sözel IQ -2-Performans IQ .50 -3-Toplam IQ .63 .59 -4-Yeniden yaþantýlama -.72* .69 .54 -5-Kaçýnma .23 .16 .01 .15 -6-Artmýþ uyarýlmýþlýk .21 .29 .11 .26 .32

-7-Toplam belirti düzeyi .37 .35 .29 .31 .28 .16

(7)

ark. 2001, Koso ve Hansen 2006, Vasterling ve ark. 2002). Ancak, kimi çalýþmalarda da TSSB sergileyenlerle sergilemeyenler arasýnda fark görülmemiþtir (Buckley ve ark. 2000). Çalýþmamýz-da TSSB sergileyen çocuklarýn WISC-R alt test-lerinden dikkat ve çalýþan bellek iþlevlerinin deðer-lendirildiði "Aritmetik ve Sayý Dizisi" alt testlerinde daha düþük puan aldýklarý görülmüþtür. Dikkat iþlevlerinin, yakýn zamandaki stresörlerden etki-lenebilen bir iþlev olduðu düþünüldüðünde, bir risk etkeni olmaktan çok TSSB ya da travmanýn bir sonucu olduðu düþünülebilir. Saltzman ve ark.'nýn (2006) yeniden yaþantýlama belirtilerinin dikkat ve sözel zeka üzerindeki etkisine yönelik yorumu çalýþmamýzýn bulgularý ile desteklenmektedir. Ancak çalýþmamýzda TSSB tanýsý alan çocuklarýn yaný sýra TSSB tanýsý taþýmayan travma maðduru çocuklarýn ve saðlýklý kontrol grubunun bulun-mayýþý bu nedensellik iliþkisini net olarak ortaya koymamýzý engellemektedir.

SONUÇ

Çalýþmamýz pek çok kýsýtlýlýk barýndýrmaktadýr. Karþýlaþtýrma gruplarýnýn (TSSB tanýsý olan ve olmayan travma maðduru çocuklarla, travmayla karþýlaþmamýþ saðlýklý kontrol grubu) bulunmayýþý ve kesitsel nitelikte oluþu çalýþmamýzýn en önemli

kýsýtlýlýklarýndandýr ve biliþsel alandaki yetersizlik-lerle travma veya TSSB arasýnda nedensellik baðýný kurmamýzý engellemektedir. Yine örneklem sayýmýzýn düþük oluþu, biliþsel becerileri etkileye-bilecek sosyoekonomik düzey, ebeveyn eðitim düzeyi gibi deðiþkenlerin ve eþtanýlarýn deðer-lendirilmeye alýnmamýþ olmasý çalýþma sonuçlarý-mýzýn dikkatle yorumlanmasý gerektiðini düþün-dürmektedir. Bu nedenlerle çalýþmamýzýn bir ön çalýþma olarak ele alýnmasý uygun olacaktýr. Pek çok nörobiliþsel iþlevin bir arada deðerlendirildiði ve bu iþlevleri etkileme olasýlýðý olan yaþ, cinsiyet, sosyoekonomik düzey gibi unsurlarýn, travmanýn þekli, sayýsý, þiddeti ve eþtanýlar gibi deðiþkenlerin göz önüne alýndýðý; TSSB belirti kümeleriyle nöro-biliþsel iþlevlerin iliþkisinin irdelendiði; TSSB tanýsý olan ve olmayan travma maðduru çocuklarýn yaný sýra kontrol grubunun da çalýþma deseninde yer aldýðý uzunlamasýna takip çalýþmalarý nörobiliþsel iþlevlerle travma ya da TSSB arasýndaki nedensellik iliþkisini daha net görmemizi saðlayabilecektir. Yazýþma adresi: Þahika Gülen Þiþmanlar, Kocaeli Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý, Umuttepe, Kocaeli, sismanlar71@yahoo.com

KAYNAKLAR Beers SR, De Bellis MD (2002) Neuropsychological function in

children with maltreatment-related posttraumatic stress disor-der. Am J Psychiatry, 159:483-486.

Brandes D, Ben-Schachar G, Gilboa A ve ark. (2002) PTSD symptoms and cognitive performance in recent trauma sur-vivors. Psychiatry Res, 110:231-238.

Breslau N, Lucia VC, Alvarado GF (2006) Intelligence and other predisposing factors in exposure to trauma and posttrau-matic stres disorder. Arch Gen Psychiatry, 63:1238-1245. Buckley TC, Blanchard EB, Neill WM (2000) Information pro-cessing and PTSD: A review of empirical literature. Clin Psychol Rev, 20:1041-1065.

Carrey NJ, Butter HJ, Persinger MA ve ark. (1995) Physiological and cognitive correlates of child abuse. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 34:1067-1075.

De Bellis MD, Keshavan MS, Clark DB ve ark. (1999) Developmental traumatology. Part II: Brain development. Biol Psychiatry, 45:1271-1284.

Delaney-Black V, Covington C, Ondersma SJ ve ark. (2002) Violence exposure, trauma, and IQ and/or reading deficits

among urban children. Arch Pediatr Adolesc Med, 156:280-285. Donnelly CL, March JS, Amaya-Jackson L (2006) Posttraumatic stress disorder. Essentials of Child and Adolescent Psychiatry, M Dulcan, J Wiener (Eds), American Psychiatric Association, Washington DC, s.479-504.

Erden G, Kýlýç EZ, Uslu RI ve ark. (1999) Çocuklar için travma sonrasý stres tepki ölçeði: Türkçe geçerlik, güvenirlik çalýþmasý. Çocuk ve Gençlik Ruh Saðlýðý Dergisi, 6: 143-149.

Gilbertson MW, Gurvits TV, Lasko NB ve ark. (2001) Multivariate assessment of memory function in combat veterans with posttraumatic stres disorder. J Trauma Stres, 14:413-432. Grove WR (1950) Mental age score for the Wechsler Mental Scala for Children. J Clin Psychol, 6:393-397.

Gurvits TV, Gilbertson MW, Lasko NB ve ark. (2000) Neurologic soft signs in chronic posttraumatic stress disorder. Arch Gen Psychiatry, 57:181-186.

Koenen KC, Moffit TE, Poulton R ve ark. (2007) Early child-hood factors associated with the development of posttraumatic stres disorder: results from a longitudinal birth cohort. Psychol Med, 37:181-192.

(8)

Korkmazlar Ü (1993) Özel Öðrenme Bozukluðu. Ýstanbul Üniversitesi Týp Fakültesi Yayýnlarý, Ýstanbul.

Koso M, Hansen S (2006) Executive function and memory in posttraumatic stress disorder: a study of Bosnian war veterans. Eur Psychiatry, 21:167-173.

Macklin ML, Metzger LJ, Litz BT ve ark. (1998) Lower pre-combat intelligence is a risk factor for posttraumatic stres disor-der. J Consult Clin Psychol, 66:323-326.

McNally RJ, Shin LM (1995) Association of intelligence with severity of posttraumatic stres disorder symptoms in Vietnam combat veterans. Am J Psychiatry, 152:936-938.

Perez CM, Widom CS (1994) Childhood victimization and long-term intellectual and academic outcomes. Child Abuse Negl, 18:617-633.

Pynoos RS, Frederick C, Nader K ve ark. (1987) Life threat and posttraumatic stress in school-age children. Arch Gen Psychiatry, 44: 1057-1063.

Sadeh A, Hayden RM, McGuire JP ve ark. (1994) Somatic, cog-nitive and emotional characteristics of abused children in a psy-chiatric hospital. Child Psychiatry Hum Dev, 24:191-200. Saigh PA, Mroueh M, Bremner JD (1997) Scholastic impair-ments among traumatized adolescents. Behav Res Ther, 35:429-436.

Saigh PA, Yasik AE, Oberfield RA ve ark. (2006) The intellec-tual performance of traumatized children and adolescents with or without posttraumatic stress disorder. J Abnorm Psychol, 115:332-340.

Saltzman KM, Weems CF, Carrion VG (2006) IQ and post-traumatic stres symptoms in children exposed to interpersonal violence. Child Psychiatry Hum Dev, 36: 261-272.

Samet MJ (1998) A comparative analysis of WISC-III perfor-mance of traumatized and non-traumatized children. Diss Abst Int: Sect A: Hum Soc Sciences, 58: 3419.

Savaþýr I (1995) Wechsler Çocuklar Ýçin Zeka Ölçeði (WISC-R) Uygulama Kitapçýðý. Türk Psikologlar Derneði, Ankara. Stein MB, Kennedy CM, Twamley EW (2002) Neuropsycho-logical function in female victims of intimate partner violence with or without posttraumatic stres disorder. Biol Psychiatry, 52:1079-1088.

Twamley EW, Hami S, Stein MB (2004) Neuropsychological function in college students with or without posttraumatic stres disorder. Psychiatry Res, 126:265-274.

Vasterling JJ, Duke LM, Brailey K ve ark. (2002) Attention, learning, and memory performances and intellectual resources in Vietnam veterans: PTSD and no disorder comparisons. Neuropsychology, 16:5-14.

Referanslar

Benzer Belgeler

The study was aimed to explore relationship between test anxiety, academic adjustment, academic stress, and academic performance among university students.The results

,ldy&#34;ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri

The relevant data and evidences were gathered from the writings of Vinoba, the writings of others, on the educational thought of Vinoba, and visitation to Vinoba's and Gandhi's

Moreno-Millan M and Rodero-Franganilla A (1990) Nuc- leolus Organizer Regions, Types of Association and Iden- tification of Carrier Chromosomes in Domestic Sheep.

Ölçekten alınan genel puana göre öne- rilen dört düzeyde sağlık okuryazarlığı gruplaması yapıldığında ise öğrencilerin %21,1 (n=145)’i ye- tersiz, %41,8

Kuramsal anlamda eldeki bilgilerin ve aile hekimli¤i- nin biyopsikososyal model ve birey odakl› anlay›fl› üze- rinden, aile yönelimli bir model olarak sistemik aile he-

Although the anxiety effect values of depression differed in terms of gender, the mean effect size difference in the moderator analysis according to the random effect model was