• Sonuç bulunamadı

Eyüp oyuncakları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eyüp oyuncakları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Eyübiin hüviyetini değiştiren tarihî oyuncakçı dükkânlarından biri, Kaynana zırıltısını trampet gibi kullanan bir çocuk ve lyüp mamulatı bir beşikle bebekler ve palyaço...

Yazan: N İYA Zİ AHMET

Tezgâhını sökmek üzere olan oyuncakçı K ad ri usta, muharririmize tarihin bu son ya­ digârları hakkında izahat veriyor..

Kadri Şengöz:

— Eyüp oyuncakçılığı öldü artık., di­ ye söze başladı. Siz, Yedigün mecmuasın­

da bu oyuncaklara son geçit resmini

yaptıracaksınız. Bugün burada bir ben, bir de iki dükkân aşağıda diğer bir o­ yuncakçı kaldık. Elimde kalan son tah­ tadan bir, iki deve daha yaptıktan sonra tezgâhı söküp çıkaracağım.

Kadri usta derin bir iç çekti, sonra

gülümseyerek:

— Bilirsiniz tabiî, bizde bir «Deve yap­ ma» tâbiri var. Bu acıklı halimize uy­ maz ama, kendi kendime «Bu sanat ar­ tık öldü. Bari son tahta parçasını da de­ ve yapayım» dedim.

— Demek Eyüp oyuncakları tarihe ka­ rışıyor ?

— Benim elimde kalan şu birkaç oyun­ cağın başka eşi de kalmadı. Onları bel­ ki de satmam. Raflarda nazarlık gibi du­ rur. Görmüyor musunuz, oyuncaklar yer­ lerini testilere, alçı eşyasına terkettiler.

Kadri ustaya bu göçüşün sebebini sor­ dum.

— Pek basit., dedi.

Tozlu bir raftan indirdiği bir kitap­ tan bana şu satırları okudu: «Bu çarşı­ nın yoğurt ve kaymağı leziz ve berber dükkânları gayet müzeyyendir. Her Cu­ ma nice bin âdemler hazreti Eba Eyyü- bu ziyaret için gelip çarşı ve pazar âdem deryası kesilir. Erbabı sefa kaymakçı dük­

kânlarının şahnişlerinde oturarak aseiı

musaffa tenavül edip sefa ederler». — Bu satırlar, şu gördüğünüz cadde için iki yüz sene evvel yazılmıştır. Karşı taraf baştan başa kaymakçı dükkânı, bu taraf da oyuncakçı imiş. Her Cuma bin­ lerce ziyaretçi geldiği için asıl sefayı ge­

lenler değil, kaymakçılarla oyuncakçı­

lar sürerlermiş.

— Demek ziyaretçi azaldığı için bu sa­ nat öldü?

— Bunun da tesiri var. Fakat daha

mühim bir sebep zevkin değişmesidir.

Vaktile bizim «Kaynana zırıltısı» dediği­ miz bir oyuncağımız vardı. Ötmiye baş­ ladı mı, durmazdı. Yeni damatlar, yeni gelinler, kaynanalarına nisbet olsun için N S A N hayatın­ da güneşli gün­ ler, çocuk 1 u k dünyasının ha­ ] tıraları d i r. O ! günler, ölünceye

kadar insanın iç âlemini ısıtır, ya­ şar. Zaman za­ man ışıklı birer nokta halinde beliren bu hatıralar ya bir tahta parçası, yahut bir teneke yuvarlağıdır. Her şeyi pembe bir tül arkasından seyrettiğimiz yaşlarda bi­ ze eşyaya hâkim olma zevk ve gururunu

verdiği içindir ki, onları hiç unutmayız. Tahta bir at, teneke bir horoz, alçıdan bir heykel, dudaklarımızın arasına gir­ diği vakit binbir nağme şelâlesi fışkıran mızıkalar bize mesut günlerimizi hatır­ lattığı için daima severiz.

» * *

«Oyuncak» dendiği vakit Eyüp ve

«E yü p» dendiği vakit de oyuncak ha­ tırlandığı için bu semte giderken, gönül­ leri fetheden renk renk tahta parçaları­ nın, sihirli kudretlerini içimde hisseder gibiydim.

Eyüp toprağına ayak basar basmaz,

ilk rasladığım Eyüplüye sordum; — Oyuncakçılar hangi tarafta?.. Garip garip yüzüme baktı ve cami yo­ lunu işaret etti.

Testiler, çıkrıklar, renkli şekerler ve

teşbihler arasında boyaları solmuş bir

kaç oyuncak:

— Bizi mi arıyorsun? işte buradayiz.. Devasız bir hastalıkla bu hale geldik..

Der gibi başlarını uzatmışlardı.

Tahta parçalarına renk ve ruh ver­

mek için göz nuru döken sanatkâr, eser­ lerinin mezara baş iğmiş hallerinin ma­ temini tutuyor gibi yeisli ve mağmumdu.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Güneşli bir günde renklerin daha parlak ve canlı olmaları kapalı havada ise parlaklığını, canlılığını kaybetmeleri ve olduklarından daha koyu görünmeleri rengin

Alman Renk Bilimci Johannes Itten (1888- 1967) Renk uyumlarını geometri ile açıklamış ve rengin kombinasyonları üzerine formüller üretmiştir. Tarih İçinde

Ardından sırasıyla 1915’de “Munsell Renk Sistemi Rehberi/Atlas of the Munsell Color System” ve ölümünün ardında 1921’de “Renklerin Grameri: Munsell

CMYK Renk Uzayı: Çıkarmalı renk sistemi ile bir küpün içinde renkleri tanımlayacak şekilde tasarlanmıştır. Teorik olarak küpün beyaz ve siyah noktalarını birleştiren

• İki obje belli bir ışık kaynağında aynı renk.. olarak görülürken farklı ışık kaynaklarında farklı renklere

Ancak ağız kanserlerinin belli oranda özellikle beyaz leke veya plaklardan kaynaklandığı (sonradan kırmızı atrofik mukozalardan maligniteye dönüşümün daha yüksek

Bütünsel olarak incelendiğinde Andre Lhote resimlerinde rengin sanatçının kendi anlamına ulaştığı, niteliksel bir unsur olarak varlığının örnekleme alınan

The artificial UV lights (UV torches, UV lamps or high-intensity UV spotlights) are larger in size, and the emission of UV radiation has to be directed either to the