• Sonuç bulunamadı

Piramidin gölgesinde Türkler:Yoksul bir 'sefir-i kebir"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Piramidin gölgesinde Türkler:Yoksul bir 'sefir-i kebir""

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

27 Ocak 1988 Çarşamba(

5

)

42 yıllık diplomat

Şemsettin Arif Mardin,

emekliliğinde Türkiye'de

geçinemeyince, Mısır'a

yerleşmeye karar vermiş.

MARDİN KARRFÇI FR

E m ekli Büyükelçi Şem settin A r if M ardin (solda), kendisinden üç yaş küçük kardeşi

I1IHI1IIII1 nnlIULyLLIlıı, Yahya A r if M ardin 'le, Kahire'nin Maadi sem tindeki villasında... Şem settin A r if Bey, Mısır'da eski kiraların artırılm ası yasak olduğundan, oturduğu eve ayda “ 8 bin 500 lir a " ödediğini söylüyor...

Yoksul bir

’S efiri Kebir,

B

eş yüz yıllık geç­

mişi olan “M a r­

din" Ailesi’nden

gelen Şemsettin A r if

M ardin, D ışişle ri’nde

42 yıl çalışıp emekli

olunca, üç ayda 1800

lira aylık bağlandığım,

geçinemedigini ve Tür­

kiye’de evi olmadığın­

dan M ısır’da yaşamaya

b aşlad ığın ı söylüyor.

K

ardeşiyle b i r ­

likte K a h ire ’

nin Maadi sem­

tinde oturan 86 yaşın­

daki emekli büyükelçi,

M ıs ır ’da ann esin den

kalan bazı işleri idare

ediyor. Ayrıca, T ürk

Dışişleri Bakanlıgı’na

"Türk Emlaki Müşavir­

liği" de yapıyor...

L M E K L İ oldu- ■ ı ' I ğum da, elim e M ■ üç ayda 1800 I ’ ı I lira geçiyordu.

S e n e 1968'di. Şim di ise 700 bin lira civarında bir şey. Türkiye'de bir ev sahibi ola­ m amıştım . Mısır'da annem ­ den kalan bazı m allar vardı, geçinebilm ek için K a h ire’ye yerleştim . İşte, arada bir şurdan burdan para geliyor, geçin iyo ru z..."

Türk Dışişlerine 42 yıl hiz­ met verip çeşitli büyükelçilik­ lerd e b u lu n du ktan sonra emekliye ayrılan 86 yaşındaki Şem settin A r if M ardin, K a­ hire'nin M aa d i semtindeki evinde, Mısır'da yaşamasının nedenini böyle anlatıyordu. Evi tek katlı, küçük bir villay­ dı, hemen yanındaki iki katlı villada ise kendisinden üç yaş küçük kardeşi Yahya A r if M ardin oturuyordu

Mardinler, geçmişleri !6’ncı Yüzvıl'a kadar uzanan oldukça geniş ye eski bir aile. Türkiye'­ de ilahivattan müziğe, hukuk­ tan tarihe kadar birçok tanın­ mış kişi “ M ardin ” soyadını taşıyor. Ünlü hukuk tarihçisi Ebululâ M ardin , müzisyen A r if Mardin, siyaset bilimcisi Ş e r if Mardin, halkla ilişkiler uzmanı Betül M ardin ve Ka- hire'deki emekli “ sefir i ke­ b ir " Şem settin A r if Mardin, bu ailenin ünlü üyelerinden ba­ zıları. M a r d in le r, K an u n i Süleym an döneminden baş­ layarak yüzyıllarca Mardin ve çevresinin hem siyasi, hem dini yöneticiliğini yapmış, İstan­ bul'da yüksek görevlerde bu­ lunmuş. bir bölümü de 19ün- cuYüzyıl'm başında ünlü Ka- valalı M ehm et A li Paşa'yla birlikle Mısır'a gelerek yerleş­ miş, ama Türkiye'yle ilgilerini hiç kesmemiş. Şem settin A r if Bey'in devimiyle, “ bir ayak­ la n hep İstanbu l'da" olmuş. Şem settin A r if B ey Bü- yükada'da, şimdi “ B ü yü k K u lü p " olan binada doğmuş. Babası, Osmanlı valilerinden M ardinli M ehm et A r i f E fen ­ di. annesi Leyla Ş erife H a­ n ım ise M ısır'a K a v a la h M ehm et A li Paşa ile birlikle gelen M ehm et Ş e r if Paşa'tıın torunlarından. M ardinli A r if Efendi, Abdülham it'le anla­ şamadığından. ailesiyle birlikle İstanbul'dan gizlice ayrılmış, üç yıl Mısır'da, üç yıl da Kor- fu Adası'nda yaşadıktan sonra meşrutiyet ilan edilince İstan­ bul'a dönmüş. Önce Basra, ar­ dından Yemen Valisi olmuş, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Mısır'a yerleşmiş. İstik­ lal Savaşı'na katılmak için M ı­ sır’dan ayrılacağı sırada İngi­ lizlerce “ yoldan çevrilm iş” ve Anadolu'ya gitmesine izin verilmemiş. İşgal kuvvetlerinin bu davranırı, oğlunun devi­ miyle "kalbine dokunduğun­ dan” , birkaç gün sonra hayata veda etmiş.

42 Y I L L I K D İP L O M A T ...

1

926 Ocak'ında Türk Dışiş­ lerin e giren Ş em settin A r if Mardin. 42 vıl süreıı diplomatlığı boyunca dünyanın dört bir yanını dolaşmış. Şili'de yedi yıl kalmış. Sudan'da dört, Beyrut'ta iki, Bükreş'te de beş yıl büyükelçilik yapmış. Mesle­

ğinde ilk önemli görevin, Fran­ sa'yla Hatay konusunda görüş­ meler yapan komisyona tayini olduğunu anlatıyor:

“ K om isyon , C en evre'de

Î

alışıyordu. Y ılın 15 gününü sviçre'de, 15 gününü de A n ­ k a ra 'd a g e ç ir ird ik . B izim heyetin başkanı Tevfik Rüş­ tü Araş, F ra n sızla rın ise D ışişleri H u ku k M ü şa viri Badrauin'di. Badrauin. C e­ n evre'de yaptığım ız bir top­ lantıda, Niçin burada lartışı- voruz?' dedi. 'Gelin, hep bera­ ber Paris'e gidelim, işi orada halletmeye bakalım.' T ren e bindik, P a ris'e g eçtik ama Fransızlar birdenbire değiş­ ti; ne istedikse reddettiler. Tevfik Rüştü Bey baktı ki iş böyle gitm eyecek, Atatürk'e telefon açtı, olanı biteni an­ lattı. talim at istedi. Atatürk. 'Siz hemen dönün, ben işi baş­ ka türlü hallederim.' demiş. T ren e bindiğim izde, bizim ordunun Hatay'a yürüdüğü haberini aldık. Fransızlar is ta sy o n a k a d a r g e ld ile r . ’Gitmeyin, görüşelim, bir hal çaresi buluruz.' dediler am a kesin talim at alm ıştık ve A n ka ra'ya döndük. Bu ara­ da Fransızlar, Hatay'ı bize iade etm ey i kabul ettiler, birkaç gün sonra yeniden

Paris'e giderek anlaşmaya vardık.”

K A R Ş I L IK L I Ö D Ü L L E R ... r i E M S E T T İN A r i f B ey bir ^^ y a n d a n mesleğini, bir yan - b J d a n da Mısır'la olan ilişki­ lerini sürdürür. Bu arada kar­ deşi Yahya A r if, Kahire'ye yerleşmiş, annelerinden kalan emlaki idare etmeye başlamış­ tır. Derken beklenmedik bir şev olur ve Mısır lideri Cemal Abdünnasır. Türkiye'yle dip­ lomatik ilişkileri keşi verir. İliş­ kilerin venideıı kurulması ise Şem settin A r i f Bey'in kişisel gayretleriyle gerçekleşir;

“ O zam an B eyrut'ta bü- ükelçiydim ve bazı özel iş­ lerim vardı, birkaç günlü­ ğüne K ah ire'ye uğram ıştım . Cumhurbaşkanı Yardım cısı Zekeriva Muhittin, eski bir tanıdığım dı. N ezaketen zi­ yaret ettim . Konuşma sıra­ sında söz, ilişkilerin kesil­ m esine geldi, tki Müslüman ülke arasında böyle şeyler ol­ m am alı.’ g ib i sö zle r s ö y ­ ledim, o da gitm iş, bunları Abdünııasır'a anlatmış.

“ Zekeriva, b irk a ç g ü n sonra beni aradı. 'Nasır. Türkiye'yle ilişkileri yeniden kurmak istiyor, sen aracılık

va-Í

EISENHOWER VE ŞAH R IZA 7LA !

Ü stteki fo- 1 to ğ ra f, A B D Başkanı Eisenhovver'in, bu göreve gelm eden önce, general olarak T ü rk iy e'y i ziyareti sırasında çekilm iş. Protokol y et­ kilisi ise, Şem settin A r i f M ardin 'm iş (sağda)... İran'ın d ev­ rik Şahı Rıza Pehlevi, eski eşi K raliçe Sü reyya ile birlikte, 19501i yıllarda Tü rkiye'ye yaptığı ziyaretlerden birinde. Protokol Genel Müdürü Şem settin A r if M ardin'den, ünlü Savarona Y atı'nda bir “ hatıra albüm ü” ahyor (solda)... par mısın?’ dedi. Uçağa a t­

layıp A n ka ra'ya gittim . Fe­ ridun Cemal Bey (E rk in ), Dışişleri B akan ıydı, işi ona anlattım . O da hüküm ete götürdü ve beni görüşm eleri b a ş la tm a k la g ö r e v le n d ir ­ diler. M ısır a döndüm, Zeke- riya Muhittin'le karşılıklı ta ­ n ım a p ro g r a m ın ı d ü z e n ­ ledik, tem aslar yapıldı ve birkaç gün içinde ilişkiler y e n id e n k u ru ld u . Ç a lış ­ m amdan hem Türkiye, hem de M ısır çok memnun kal­ mış ki, iki taraftan da m ü­ kâfat aldım . Türkiye 1000 dolar, M ısır da 10 yıl süreyle oturm a izni verdi. Yabancı­ lara en çok beş yıllık izin verilirken , bana 10 yıl v e r ­ mişlerdi. Şim di her 10 yılda bir bu izni uzatıyorlar...”

1800 L İR A Y L A E M E K L İ O L U N C A

-K

A N U N İ Sultan Sü ley­m an tarafından “ büyük büyük büyük büyükba­ basına-" verilen nefis tezhipti bir fermanın altındaki kane­ pede konuştuğumuz 86 yaşın­ daki deneyim li diplom ata. “ E m ekli olduktan sonra ni­ çin Tü rkiye'de kalm adınız da M ısır'a yerleştiniz?” diye

sorduğumuzda, iki kelimelik, çok açık bir cevap alıyoruz:

“ G eçinem ediğim için ...” Şem settin A r if M ardin, Mısır’da dalla rahat bir havai sürdüğünü, ‘•diplomatlığı bir yana b ıra k a ra k " rahatça an­ latıyor:

“ M eslekten 1968'de a y rıl­ d ım . B i r i n c i d e r e c e d e n e m e k liy d im ve e lim e üç ayda sadece 1800 lira g eç i­ yordu. şimdi ise 700 bin lira civarında. T ü rkiye'de bir ev sahibi olam am ıştım , 1800 li­ rayla da geçinem ezdim . M ı­ sır'da annem den kalan tek tük m allar vardı. G erçi N a ­ sır devrim inden sonra ço­ ğuna el konulmuştu am a birkaç parça yer duruyordu. Hem m allarla ilgilenir, hem daha rahat bir hayat sü­ rerim diye düşündüm. K a r ­ deşim de buradaydı, k alk ­ tım , K a h ir e 'y e y erle ş tim . Bu evi, Sudan'a tayin edil­ diğim zam an kiralam ıştım . H artum 'un 45 derecelik h a ­ vası dokunduğundan rah ­ m etli eşim burada k alıyor­ du, kirası da yüksek değildi. M ısır'da eski kira ları a r tır ­ m ak yasaktır, hâlâ ayda 20 M ısır Lirası veriyoru m (yak­ laşık 8 bin 500 lira). Bu arada bizim Dışişleri, bana bura­

daki T ü rk m allarıyla ilgili k on u larda m ü şa virlik de verdi. Şimdi her y ıl İstan ­ bul'a gidiyorum . Oğlum Şe­ rif Mardin, B oğaziçi Ü niver- sitesi'nde profesör. Bazen onda, bazen de başka a k ra ­ baların yanında kalıyorum , birkaç ay geçirdikten sonra yin e buraya, evim e dönü­ yoru m . A rad a bir şurdan burdan para geliyor, g eçin ­ m eye çalışıyoru z...”

A V C IL IK T A N O T E L C İL İĞ E ...

Y

A H Y A A r i f M ardin ise83 yaşında olmasına rağ­ men, en çok 65 70 göste­ riyor. Böyle dinç kalmasını da sürdüğü hareketli hayata bağ­ lıyor.

Yahya A r if B ey; Mısır'da doğmuş, Türkiye'de büyümüş, 1933 yılında annesiyle birlikte Mısır'a dönerek Kahire'ye yer­ leşmiş. “ O zam an lar M ısır'ın en güzel gü n leriyd i.” diyor. “ Burada yaşayanlar arasın­ da ayrım yapılm azdı. 'Bu Türk, bu Mısırlı, bu filan memleketten' denmezdi. Öyle ki, 1952'de yapılan atıcılık şampiyonasına katılan Mısır (Dftamı Sa.19, 5u.I oc)

(2)

5'İNCİ SAYFADAKİ YAZININ DEVAMI

Yoksul bir Sefir-i Kebir'

M illi T a k ım ı'n m kaptan ı bendim .”

Mısır'a yerleşmesinin nede­ ni ise ağabeyininkine çok ya­ kın:

“ Gelen paralar azalıyor, v e k ille r z e n g in le ş iy o r d u . M a lla rım ızın başında du- rakm, kendim iz idare ede­ lim dedik. A ğabeyim Hari- ciye'deydi, is bana düştü, annem le geldik. 1952'ye ka­ dar bir sıkıntım ız olmadı am a devrim den hemen son­ ra arazilerim izin büyük bö­ lümü devletleştirildi, 1963'te de y a b a n c ıla r ın M ıs ır'd a em lak sahibi olması yasak­ landı. M allarım ızın çoğunu müsadere ettiler, ö n c e Beni S u vey fd ek i çiftliğim iz eli­ mizden alındı, arkasından diğerleri...”

59 yaşında, kendi deyimiyle “ beş parasız” kalan Yahya

A r if Mardin, yeniden Türki­ ye'ye giderek Türkiye Petrolle­ ri hesabına turistik otel yapıla­ bilecek arsalar satın alır, Side' de bir otel inşa eder, dokuz yıl idareciliğini yapar ve Enver Sedat'ın Nasır döneminde el konulan bazı mallara tazminat ödemeye başlaması üzerine ikinci kez Mısır'a yerleşir:

“ Servetim izin neredeyse tam am ı elimizden g itti am a bir tek şeyle teselli bulu­ rum. Ç iftlikteki evim izi terk

ederken yanım ızda çalışan yüzlerce işçinin bizi gözyaş­ ları içinde yolcu etm esiyle. Yönetim in bütün propagan­ dasına, 'Yabancılar sizin kanı­ nızı emiyor' diye gece gündüz haykırmasına rağm en, yap­ tığ ım ız iy ilik le r i un utm a­ m ışlardı...”

Y A R IN : B lR Z A M A N L A R I N

SPORCUSU...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Şehircilik Projeleri : Mevzii imar plânı şeklinde olmayıp, İstanbul Belediyesi Plân- lama Müdürlüğü tarafından hazırlanan, nâ- zım plâna uygun olarak tanzim

Bu evler orta halli bir ailenin ihtiyacına göre ayar- ınarak alt katta bir salon, bir yemek holü, bir mutfak s hizmetçi odası, üst katta da iki veya üç yatak odası e bir

Avrupadan memleketimize oto- mobil ile Haç yolu vasıtasiyle gelen, Truva ve EFES'e geçen turistlerin ilk merhale olan Çanakkale'de istifadesi için Vakıflar Genel Müdürlüğü

Görüldüğü gibi, İzzeddin Keykâvus da, babasının Alaşehir>de şehit olmasından sonra, Selçuklu tahumn yeni sahibi olarak, kendi hâkimiyetini gösteren sembolleri

A) Fiyatlar genel seviyesinin yükseldiği dönemlerde devlet borçlarının yükü değişmez, fiyatlar genel seviyesinin düştüğü dönemlerde ise devlet borç- larının yükü

A) Maliye politikası aracı olarak borçlanma sadece gelir sağlama veya borç yükünü düşürme ama- cıyla yapılmaz. B) Devlet enflasyon dönemlerinde borçlanarak eko-

Dolayısıyla endüstriyel satınalma, işletmelerin mal ya da malzeme üretebilmek amacıyla gereksinim duydukları hammadde ve hizmetlerin satın alınması sürecini tanımlarken

Bu binaya al» bütün resimler Foto Sender - Ressam Veli Demir