• Sonuç bulunamadı

Dönemin son tanıklarından emekli Büyükelçi Zeki Kuneralp anlatıyor:Savaşa nasıl girmedik?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dönemin son tanıklarından emekli Büyükelçi Zeki Kuneralp anlatıyor:Savaşa nasıl girmedik?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dönemin son tanıklarından Emekli Büyükelçi Zeki Kuneralp anlatıyor:

'Savaşa nasıl girmedik?’

Onay YILMAZ - İSTANBUL

İKİNCİ Dünya Savaşı’nda, Türkiye’nin

savaşa nasıl girmediğini ve İsmet İnö­ n ü ’nün başarılı ve “kurnaz” taktiğini, o dönemin son tanıklarından biri olan emek­ li Büyükelçi Zeki Kuneralp (81) Milliyet’e anlattı.

Kritik günlerin son canlı tanıklarından

biri olan ve geçirdiği rahatsızlık sonucu te­ kerlekli sandalyeyle yaşammı sürdüren

Kuneralp’le Fenerbahçe’de her tarafı ki­

tapla dolu evinin çalışma odasmda görüş­ tük. Kuneralp, yazdığı kitaplardan yaptığı alıntılara ve notlarına baktı. Sözlerine, İs­

met İnönü’nün ne kadar başarılı bir siya­

set adamı olduğunu anlatarak başladı.

Dışişleri Bakanlığı’nda 1941 yılında 27

yaşmda genç bir hariciyeci olarak Ticaret Dairesi’nde göreve başlayan Kuneralp, Türkiye’nin, zamanın Cumhurbaşkanı is­

met İnönü’nün başardı diplomasisiyle sa­

vaşın eşiğinden döndüğünü büdirdi. Sava­ şın Türkiye açısından en üginç kesitini nakleden Kuneralp, “1943 Kahire Toplantı­ sı Türkiye için bir dönüm noktası olmuş­ tur. Burada İnönü’nün devlet adamlığın­ daki ustalığı belgelenmiştir” dedi. Kune­

ralp, 1943’de yapılan Kahire Toplantı­

sındaki gelişmeleri, şöyle anlattı:

“1943 ydmda Kahire’de bir toplantı yapıldı. Toplantıya İnönü, Churc-

hill, Eden (Ankara'nın Ingiliz Büyü­

kelçisi), Menemencioğlu (Dışişle­ ri Bakanı) katüdı. Ancak o sı ralarda Almanlar Stalin grad’da büyük bir yenügiye uğramış, gerdemişlerdi. İ-

nönü toplantıda savaşa

girmeyi kabul etti. An­ cak Almanların buna karşdık olarak taarruza geçeceğini söyledi. İnö­

nü işte burada süah şar­

tını koştu. Modem silahla­

ra, uçaklara ihtiyaçları olduğunu büdirdi. Ingilizler toplantıda şartlan kabul ettüer, ancak ne kadar ve nasü silah istendiğini sordular. İnönü, bunun ü- zerine buna şimdi karar veremeyeceğini, Ankara’ya gidip uzmanlarla oturup bir lis­ te yapması gerektiğini iletti. İnönü öyle bir liste hazırladı ve öyle bir zamanlama yaptı ki, müttefiklerin bunu kabul etmesi­ nin o şartlarda imkanı yoktu. İnönü bunu özellikle mahsus yapmıştı. Bu bir taktikti. 1943 yılında îngüizler ve Amerikalılar Fransa’ya çıkarmaya hazırlanıyordu. Yapı­ lacak çıkarmanın arifesiydi. Uçaklar onlar için çok önemliydi. Bir tek uçak büe vere­

cek durumda değillerdi. Ve veremedi­ ler de. İşte bu istekler ve zamanla­ ma, Türkiye’nin fiili olarak savaşa girmemesine neden oldu.

İnönü burada Türkiye’ye gereken

siyaseti takip etti. İngilizlerden çok fazla baskı vardı. Sonunda Almanya’ya harp ilan ettik. Ancak bu harp göster­

melikti. ”

ALM AN CASUSU

Almanların Ingiliz Büyü-

kelçüiği’nde bir casusu ol­ duğunu ve bu casus ara- cüığıyla da Türkiye’nin savaşa girmeyeceğini öğrendiklerini kaydeden Kuneralp, “Nor- mandiya’mn arifesinde Büyükelçi Von Pa-

pen, Almanya’ya Türkiye’nin isteklerini

ve bu isteklerin verilmesinin söz konusu o- lamayacağmı, bu nedenle Türkiye’nin sa­ vaşa girmeyeceğini belirten bir mesaj yol­ ladı. Bu mesaj Almanları rahatlatmıştı” de­ di.

Kuneralp, Türkiye’nin Almanların ge­

nişlemesinden memnun olmadığınım ve bu nedenle onlarla ittifak yapmak istemediği­ ni de belirtti. - r r - rU y l l L

Referanslar

Benzer Belgeler

Ölümünden bir yıl kadar önce hemen hemen her hafta bu­ luşuyorduk.. Gelip beni gazeteden alıyor, bir arabaya atlayarak Aşmalı Mescit’teki

K endi bağışıklık sistemi hücrelerimizin bizzat kendi sağlıklı hücrelerimizi düşman gibi gö- rüp yok etmesi sonucu oluşan hastalıklara otoim- mün hastalık

Ziya Gökalpin istediği gibi, hakkiyle işlenmemiş Türk ma- sallannı, Türk destanlarını ele alan, halk dertlerini ve dilekle rini san’at kaygusuyla dile

ki mvhtazır, Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır Yiyin efendiler, yiyin, bu hânı istika sizin: Doyunca, tıksrıınca, çatlayıncaya ka­ dar yiyin. Pek

Hastanın prostat sekresyonunda asido-rezistan basil (ARB) görülmesi; öykü, fizik muayene ve klinik bulgularda prostatite özgü bulguların dışında bulgu olmaması, akciğer

Bu maksatla Prens Sabahattin Beyin en yakın mutemetlerinden ve vaktiyle hususî kâ­ tibi olan Satvet Lütfi Beyin bu tavassuta me­ mur edilmesi Padişah Altıncı

Petersburg Bale Tiyatrosu, bu yıl- ki Genç Pamukbank etkinliklerin- de Olga Spessivtseva’nm Bolşevik devrimi öncesi Rusya’sında şan- şöhretle başlayan ve New York’ta

Böyle bir durumda TRT Genel Müdürü Macit Akman, bir basın toplantısı düzenleyip, hatta te­ levizyona çıkıp, “Bu film tarihsel gerçekleri aşırı bir