Günümüzün En Kıymetli Neyzenini
Toprağa
Y
a s a y a n t ü r k musikisinin tanınmış, birinci sınıf şöh retleri arasında adım sık sık duyduğumuz Neyzen Süleyman Erguner’in âni ölümü, bütün mu siki sever muhitlerde ve İstanbul radyosunda derin bir teessür ya ratmıştır.Musiki şinas’ anmızm ittifak- '.a söylediklerine göre, Sü'eyman Erguner bir neyzen olarak, otuz yılı aşan bir zaman parçası içe risinde emsaline rastlanmamış, kuvvetli ve rakipsiz bir sanatkâr da Ney gibi icrası çak zor bir saza hâkimiyeti, gerek biyolojik yapısının gerekse derin bir zevk
Verdik
ve titiz bir şuurla geliştirilmiş olan musiki kültürünün inkâr gö türmez imkân'.ariyle bezenmişi:. Sazından çıkardığı seslerin mükemmeliyeti, derin ve olgun ifadesi, «Ney» e karşı, bir saz topluluğunda ötedenberi söyle negelen «olsa da olur...» şeklinde ki lâkaydıyı bir anda silip atmış, Süleyman Erguner ve sazı, bü tün musiki topluluklarının ve he le Klâsik Türk musikisi yayınla rının-lâzımı gayri müfariki hali ne gelmişti.
Sert bir kaya parçasını andı ran geniş göğsünün içinde çıpmaa san’atkâr kalbi, bir çocuk kadar masum ve o derecede yuf ka idi. Dost meclislerini, sazının billûrlaşmış name’ eri ve ardı a- rası kesi'meyen zarif nükte’ eriy- le doldururdu. Konuşurken ve saz çalarken bütün kendisini din leyenlere sonsuz bir emniyet bahşeder, temiz yürekli bir A- tıadolu çocuğunun saffeti ile da ima gülerdi.
Sü'eyman Elrguner’in ölümü Türk musikisi ve dostları için telâfisi imkânsız bir kayıptır. Ancak ses dünyamıza bıraktığı ölümsüz namelerle teselli bul mağa çalışacağız.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a T o ro s Arşivi